Kategori: Bursa

  • Osmangazi Zabıtası’ndan yeni normal denetimi

    Osmangazi Zabıtası’ndan yeni normal denetimi

    Osmangazi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, koronavirüs normalleşme sürecinde ilçedeki denetimlerini aralıksız sürdürüyor.

    Osmangazi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, Covid-19’la mücadelede yeni normalleşme süreciyle birlikte tekrar hizmet vermeye başlayan işyerlerinde denetimlerini artırdı. Zabıta ekipleri, yayımlanan genelgeler doğrultusunda çalışma şartları yeniden belirlenen işletmelerin kurallara uyup uymadıklarını yerinde denetledi. İlçe genelinde bulunan kafe, restoran ve pazar yerlerinde maske ve sosyal mesafe denetimlerine hassasiyet gösteren ekipler, işyeri sahiplerini sosyal mesafeyi korumaları, maskesiz çalışmamaları, eldiven takmaları konularında uyarıyor.

    Zabıta ekipleri, ayrıca gıda satışı yapan işyerlerini de hijyen kurallarına uyup uymadıkları konusuna sıkı takibe aldı.

    Halk sağlığını korumak adına özverili bir çalışma ortaya koyan zabıta ekipleri, 15-25 Haziran tarihleri arasında 2 bin 832 işyeri ve 187 pazar alanı denetimi gerçekleştirdi. Vatandaşlara 53 bin maske dağıtan zabıta ekipleri, 37 pazar alanına da 70 adet dezenfektan aparatı koyarak hizmet verdi.

  • Bakan Kurum, Bursa’daki selin hasar boyutunu açıkladı

    Bakan Kurum, Bursa’daki selin hasar boyutunu açıkladı

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, sel felaketinin yaşandığı Bursa’da hasar tespit çalışmalarının tamamlandığını belirterek, “Kestel, Orhangazi, İznik ve İnegöl’de 10 ağır hasarlı, 35 az hasarlı, diğer 192 yapı ve 10 fabrikamız da hasarsız tespit edildi” dedi.

    Bakan Kurum, İzmit’te Kocaeli Kongre Merkezi’nde belediye başkanlarıyla bir araya gelerek Kocaeli’deki projeler hakkında bilgi aldı. Ardından Dilovası’na geçen Bakan Kurum, burada Kömürcüler Organize Sanayi Bölgesi yönetimi ile toplantı gerçekleştirdi. Kömürcüler OSB’nin yerinin değiştirilmesi ile ilgili görüşmelerde bulunan Bakan Murat Kurum, gündemdeki konularla ilgili açıklamalarda bulundu. Kurum, “Manisa Saruhanlı ilçemizde 5.5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu an itibariyle hamdolsun hiçbir can kaybımız söz konusu değil. Yaralımız yok.

    Bakanlığımızın ilgili ekipleri hemen olay yerine intikallerini gerçekleştiriyorlar ve hasar tespit çalışmalarına başlıyorlar. Aynı şekilde dün Van’da 5.4 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Burada da ekiplerimiz sahada hasar tespit çalışmalarını 15 mahallede yapıyorlar. Şu an hızlı bir şekilde fiilen hem Bursa’da, hem İstanbul’da, Van’da, Manisa’da, Bingöl’de ekiplerimiz sahadalar ve vatandaşlarımızın yarasını en kısa sürede sarmak mahiyetinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Biz bu noktada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. En kısa zamanda da yaralarını saracağımızdan emin olmalarını ifade etmek istiyorum. Ülkemiz deprem bölgesi. Bugün bulunduğumuz Kocaeli geçmişte çok önemli acılar yaşadı. Birçok vatandaşımız hayatını yitirdi. Bu noktada, depreme hazırlıklı şehir çalışmalarını da o günden beri sürdürmeye gayret gösteriyoruz. Kocaeli bu anlamda çok önemli bir dönüşüm gerçekleştirdi. Hem Gölcük ilçesinde hem de diğer ilçelerimizde kararlı bir şekilde bu dönüşümü de yapıyoruz” dedi.

    Deprem ve iklim değişikliği konularında tüm ülkenin ortak hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Kurum, “Bugün görüyoruz ki, ülkemiz iklim değişikliğinin etkilerini artık net bir şekilde hissetmektedir. Baktığınızda derelerin taşması, heyelanlar, seller, aşırı yağışlar sebebiyle de vatandaşlarımız bu noktada hayatlarını verecek kadar etkilenmektedir. Bize düşen, bu çerçevede topyekun hareket etmek durumundayız. Bu bir ilçenin, bir ilin tek başına yapabileceği bir çalışma değildir. Vatandaşımızla bugüne kadar hep birlikte hareket ettik. En son virüs sürecinde dünyaya örnek olacak bir tavır sergiledik. Ben deprem konusunda da, iklim değişikliği konusunda da aynı davranışı vatandaşımızdan, belediyelerimizden bekliyoruz. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda yapılması gereken destek neyse, bu destekleri inanın tüm ekibimizle birlikte gece gündüz vermeye gayret gösteriyoruz” diye konuştu.

    ‘BODRUM KATLARLA İLGİLİ DÜZENLEMELER VAR’

    Bursa’da yaşanan sel felaketinin ardından hasar tespit çalışmalarının tamamlandığını belirten Bakan Kurum, şunları kaydetti: “Bursa’da hasar tespit çalışmalarımız tamamlandı. Kestel, Orhangazi, İznik ve İnegöl’de 10 ağır hasarlı, 35 az hasarlı, diğer 192 yapı ve 10 fabrikamız da hasarsız tespit edildi. Bursa’da olayın olduğu andan itibaren ekiplerimiz çalışmalarını süratli bir şekilde tamamladılar. Şu anda da Manisa ve Van’da ekiplerimiz aynı şekilde çalışmalarını yapacaklar. Diğer taraftan İstanbul’da yaşanan selde olay olur olmaz il müdürlüğümüzün ekipleri intikal ettiler. Bakan yardımcımız İçişleri Bakan yardımcımızla birlikte 2 gündür sahadalar. Burada da gerekli tahkikat hem hukuki yönde hem de teknik yönde yapılmaktadır. Bu çerçevede imar kanununda iskan edilebilecek binaları net bir şekilde tariflemiş durumdayız. Kret kotunu 1,5 metre aşmak kaydıyla iskan edilebileceği, yine bodrum katlarda ilgili düzenlemeler var. Daha önce Samsun’da yaşanan bir sel vardı. Bu selden sonra imar yönetmeliğinde gerekli değişiklik yapıldı ve o çerçevede temel kotu da ancak 50 santim seviyesinde gömebiliyoruz. Diğer tarafta da eğer iskan edeceksek, herhangi bir taşkın riski yoksa geri kalan kısmını açmak durumundayız. İklim değişikliği ile ilgili eylem planlarımızı açıkladık. 7 bölgemizde de bu çalışmaları sürdürüyor olacağız.”

    Bakan Kurum, Dilovası ilçesinde bulunan Kömürcüler Organize Sanayi Bölgesi yönetimiyle yaptığı görüşmede ise bu alanda artık kömürcülük faaliyetlerine izin verilmeyeceğini ilettiklerini, Tavşancıl’ın üst kesimlerinde kamulaştırmalarla yeni bir alan için çalışmalara başlanacağını söyledi.

  • Türk otomotiv firmaları Meksika pazarında fırsatları arıyor

    Türk otomotiv firmaları Meksika pazarında fırsatları arıyor

    Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından, pandemi sürecinde yavaşlayan ihracatı canlandırmak için yılda 50 milyar dolarlık otomotiv ithalatı yapan Meksika’ya yönelik başlatılan dijital sektörel ticaret heyeti programı kapsamında 21 Türk firması, Meksikalı otomotiv firmalarıyla ikili iş görüşmeleri gerçekleştiriyor.

    OİB’den yapılan açıklamaya göre, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Ticaret Bakanlığının desteğiyle düzenlenen programda, Meksikalı aftermarket, ithalat, tedarik sanayi, toptancı ve distribütör firmalarıyla ikili iş görüşmeleri yürütülüyor.

    Video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen ve 2 Temmuz’a kadar sürmesi planlanan programın açılışına, OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, Türkiye Cumhuriyeti Meksika Büyükelçisi Tahsin Timur Söylemez, Meksika Ticaret Müşaviri İnci Selin Bal Salkım, Meksika Aftermarket, Yedek Parça ve Aksesuar İthalatçıları, Temsilcileri ve Distribütörleri Birliği (ARIDRA) Yönetim Kurulu Başkanı Antonio Lopez, Meksika Otobüs, Ağır Vasıta ve Traktör Üreticileri Birliği (ANPACT) Yönetim Kurulu Başkanı Miguel Heberto Elizalde Lizarraga ile çok sayıda sektör temsilcisi katıldı.

    Çelik, burada yaptığı konuşmada, mayıs ayında kısmen de olsa normalleşmenin başladığını ancak pandemi öncesi sürece dönmenin zaman alacağını belirtti.

    Küresel ticaretin büyük yara aldığı, tedarik zincirlerinin yeniden şekillendirildiği bu dönemde Türkiye’nin güvenilir tedarikçi konumunu güçlendirmek için çalışmalara devam edildiğini bildiren Çelik, “Bu kapsamda düzenlediğimiz Meksika Dijital Sektörel Ticaret Heyeti programı, otomotiv endüstrisinde bir ilk oluyor. Uluslararası ticaretin dijitalleştiği, yeni iş modellerinin giderek yaygınlaştığı bu dönemde yeni nesil faaliyetlerle üyelerin bu zorlu dönemi atlatmaları ve dünya ticaretinde hak ettiği konuma ulaşmaları için çaba gösteriyoruz. Her şey yolunda gittiği takdirde 2021’den itibaren hedefimiz, tekrar pandemi öncesindeki rakamlara ulaşmak.” ifadelerini kullandı.

    “Rekabetçi bir şekilde pazara girmemiz gerekiyor”

    Alternatif pazarların değerinin kriz dönemlerinde daha fazla anlaşıldığını vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:

    “Meksika, otomotiv endüstrisi açısından başlıca alternatif pazarlar arasında yer alan önemli bir ülke. Önceki yıllarda Meksika’ya yönelik hem milli katılım fuar organizasyonları hem de sektörel ticaret heyeti programları düzenledik. Özellikle otomotiv tedarik sanayisindeki yüksek ithalatına bakıldığında, Meksika, Türkiye için önemli bir pazar potansiyeli barındırıyor. Meksika, tedarik sanayisinde de pek çok üründe gümrük vergisiz ithalat yapıyor. Önümüzdeki dönemde iki ülke sektör temsilcileri arasındaki iş birliğinin daha da güçleneceğine ve karşılıklı ticaretin de giderek artacağına inanıyoruz.”

    Söylemez de doğru bağlantılar kurulduğu takdirde Meksika pazarından ciddi bir pay almanın mümkün olduğunu ifade etti.

    Meksika ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin 1-1,5 milyar dolar bandında olduğuna işaret eden Söylemez, “Rekabetçi bir şekilde pazara girmemiz gerekiyor. Doğru bağlantıları kurabilmek de çok önemli. Bize karşı çok açık ve çok sıcak olduklarını da belirtmek isterim. Bu yüzden iş yapma hususunda çok önemli avantajımız var.” değerlendirmesinde bulundu.

    Söylemez, Meksika’nın pandemi döneminde zorlayıcı bir tedbir almadığını, ticaret ve uçuşların şu an serbest olduğunu da sözlerine ekledi.

  • Bursa’da Kurban Bayramı’nda cinayette yargılama sürüyor!

    Bursa’da Kurban Bayramı’nda cinayette yargılama sürüyor!

    Bursa’da geçen yıl Kurban Bayramı’nda çıkan kavgada bir kişinin bıçakla öldürülmesiyle ilgili 3 sanığın yargılanmasına devam edildi.

    7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Murathan Koç, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken, tutuksuz sanıklar Burak K. ve Doğuhan K. ile taraf yakınları ve avukatları salonda hazır bulundu.

    Duruşmada tanık olarak dinlenen Ulvi E, olay günü 112 ambulans görevlisi olarak ihbar üzerine olay yerine gittiklerini ve Doğan Sarıca’yı kapının önünde yatarken gördüklerini anlattı.

    Sarıca’nın kendinde olmadığını ve bağırıp çağırdığını belirten Ulvi E, “Vücudu kan içerisindeydi. Pantolonunu kestim, pantolonun iç kısmından bir bıçak kılıfı çıktı. Bu kılıf elle yapılmıştı ve yaklaşık 20-25 santimetre boyundaydı. Bu kılıfın pantolonla bitişik olup olmadığını hatırlamıyorum. Ölenin üzerinde ya da yakınında bıçak görmedim.” dedi.

    Sanık Murathan Koç da olay yerinde iki farklı olay yaşandığını ve kamera kayıtlarında durumun belli olduğunu söyledi.

    Tanıkların, Doğan Sarıca’nın elinde bıçak görmediğini belirttiğini anımsatan Koç, “Oysa Doğan Sarıca’nın elinde döner bıçağı vardır. Bu bıçağı Doğan Sarıca nereden, nasıl aldı? Ben kimsenin zarar görmemesi için kaçtım. Sarıca tarafından çıkmaz sokağa gitmeye zorlandım. Olayda Doğan’ın kullandığı döner bıçağı bir şekilde olay yerinden kaçırılmıştır. Plan varsa, bize karşı Doğan Sarıca tarafından plan yapılmıştır.” ifadelerini kullandı.
    Sanık Doğuhan K. ise tanıkların çelişkili beyanları olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

    “Kamera kayıtlarında her şey görülmektedir. Yardım etme durumum söz konusu değildir. Olayla benim hiç alakam yoktur. Doğan Sarıca üzerimize doğru gelmiştir. Ben Doğan’a hiçbir şekilde müdahalede bulunmadım. Suçlamayı kabul etmiyorum. Olayla alakam yoktur. Ben sadece ayırmaya çalıştım. Başaramayınca da müdahale etmedim, bıraktım.”

    Doğan Sarıca’ya zarar verme gibi bir niyetinin olmadığını aktaran sanık Burak K. de “Biz de HTS kayıtlarının celbini talep ediyoruz. Doğrular neyse ortaya çıksın. Doğan’a karşı argo ve sinkaflı şekilde konuşmadım. Ayrıca şiddette bulunmadım. Olayda ayrıca taraf olmaya çalıştım ancak canımıza kastedildi.” dedi.

    Müşteki vekili, Sarıca’nın, sanıkların iştiraki sonucu öldürüldüğünü belirterek, diğer sanıkların da tutuklanmasını talep etti.

    İddia makamı mütalaasında, sanık Murathan Koç’un tutukluluk halinin devamına, diğer sanıklar Burak K. ile Doğuhan K’nin tutuklanması yönündeki talebin reddine karar verilmesini istedi.
    Mahkeme heyeti, sanık Murathan Koç’un tutukluluk halinin devamına, sanıklar Burak K. ile Doğuhan K’nin tutuklanması yönündeki talebin reddine ve bazı tanıkların dinlenmesine karar verdi.

    Ayrıca, sanık Burak K. ile maktul Doğan Sarıca’nın karşılaştığı belirtilen yer ile cami duvarının arasındaki mesafe ve kamera kayıtlarına göre olayın olduğu yer arasındaki mesafenin ölçülerek olayın geçtiği yere ait tüm olay yerini görecek şekilde fotoğraf çekilip kroki çizilerek olay yeri inceleme ekiplerince olay yeri raporunun düzenlemesine karar veren heyet, duruşmayı erteledi.

    Olay

    Kestel ilçesi Vanimehmet Mahallesi’nde geçen yıl Kurban Bayramı’nın ilk günü Murathan Koç ile Doğan Sarıca tartışmış, ilerleyen saatlerde karşılaşan ikili arasında bıçaklı kavga çıkmıştı. Kavgada Murathan ve kardeşi Burak K. ile Doğan Sarıca yaralanmıştı. Sarıca, kaldırıldığı Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hayatını kaybetmişti.

  • Bursa sahillerinden alınan numune sonuçları belli oldu!

    Bursa sahillerinden alınan numune sonuçları belli oldu!

    Bursa İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, deniz ve göl sahillerinin halk sağlığına uygunluğunu belirlemek amacıyla gerçekleştirilen numune alım işlemlerinin birinci tur sonuçlarına göre sahillerin “girilebilir” nitelikte olduğu tespit edildi.

    İl Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, yaz mevsimiyle birlikte deniz ve göl sahillerinin halk sağlığına uygunluğunu belirlemek amacıyla sahillerden numune alım işlemi başladı. 15 Eylül’e kadar gerçekleştirilecek numune alımlarının birinci turu sonuçlanırken, yönetmelik doğrultusunda Marmara sahil şeridi ve İznik Gölü çevresinde tespit edilen 24 odaktan alınan numunelerin hepsi “girilebilir” nitelikte çıktı.

    Açıklamada görüşlerine yer verilen İl Sağlık Müdürü Uzm Dr. Halim Ömer Kaşıkcı, 15 günde bir düzenli olarak sahillerden numune alacaklarını bildirdi.

    İlk tur numune sonuçlarına göre sahillerin yüzülebilir nitelikte suya sahip olduğuna dikkati çeken Kaşıkcı, şunları kaydetti:

    “Alınan numune sonuçları müdürlüğümüzün internet sitesinde yayınlanmakta olup, plajların analiz sonuçlarının herkese açık olmasına imkan sağlamaktadır. Ayrıca analiz sonuçlarına göre uygun olmayan yerler, yüzme alanlarındaki muhtemel kirliliğin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması ve numune sonuçları uygun çıkıncaya kadar yüzme alanının kullanıma kapatılması konularında ilgili kamu kurumlarına bildirilmektedir.”

    Her numunenin “iyi”, “orta” ve “kötü” kalite su olarak değerlendirildiğini belirten Kaşıkcı, “Vatandaşların rağbet edeceği deniz ve göl plajlarımızın insan sağlığını tehdit etmemesi için denetim amaçlı numune alma işlemlerimiz bu yaz mevsiminde de devam edecektir. Numune alımlarını büyük titizlikle sürdürerek vatandaşlarımızın sağlığını korumayı amaçlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Numuneler sonucu Gemlik’te; Narlı, Büyükkumla, Gemsaz, Kumsaz, Kurşunlu Hanımlar Halk Plajı, Karacaali Gençlik, Küçükkumla, Hasanağa Gençlik Kampı, Mudanya’da; Kızılay Kampı, Burgaz Altınkum, Burgaz, Kumyaka Zeytinbağı, Eşkel, Eğerce, Çoşkunöz Halk Plajı, Mesudiye, Karacabey’de; Yeniköy, Malkara, Kurşunlu Halk Plajı, İznik Gölü’nde; Göllüce, İnciraltı mevki, Orhangazi ve Darka Tatil Köyü’nde plajların hepsinin girilebilir nitelikte olduğu tespit edildi.

  • Deprem Bursa’da da hissedildi ama onlar hissetmedi

    MANİSA’nın Saruhanlı ilçesinde meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki deprem, çevre illerde olduğu gibi Bursa’da da hissedildi. Aydınlatma ürünleri satılan dükkandaki avizelerin sallandığı anlar, güvenlik kamerasına yansırken, müşteri ve çalışanların ise depremi hissetmemesi dikkat çekti.

    Manisa’nın Saruhanlı ilçesi merkezli saat 10.21’de meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki deprem, çevre illerin yanı sıra Bursa’da da hissedildi. Sarsıntı sırasında hisseden bazı kişiler, kısa süreli panik yaşadı. Deprem anı, merkez Nilüfer ilçesine bağlı Beşevler Mahallesi’ndeki aydınlatma malzemeleri satılan iş yerinde güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, avizelerin sallandığı ancak müşteri ve çalışanların depremi hissetmediği görüldü.

    Televizyon izlerken haber bültenlerinde deprem olduğunu öğrendiklerini söyleyen işletmeci Nuran Erdem, “Biz hissetmedik çünkü avizelerimiz sürekli sallanıyor. Sonra deprem olduğunu duyunca kamera kayıtlarından baktık. Avizelerimiz bayağı sallanmış” dedi.

  • Bursa’da çalınan bilgisayarını dedektif gib iz sürerek buldu

    Bursa’da çalınan bilgisayarını dedektif gib iz sürerek buldu

    Bursa’da markette alışveriş yaparken dizüstü bilgisayarı çalınan yazılımcı Çağdaş Arslan (32), mahallede dedektif gibi iz sürerek şüpheliyi buldu. Dizüstü bilgisayarın çalınma anı ise güvenlik kameralarına yansıdı. Merkez Yıldırım ilçesi Değirmenönü Mahallesi’ndeki bir markete giren Çağdaş Arslan, alışveriş yaptı. Kasada ürünlerin parasını ödeyen Arslan, dizüstü bilgisayarını ise alışveriş arabasının içinde bıraktı. Arslan, aldığı ürünleri poşete yerleştirirken, sırada bekleyen kişi bilgisayarı alarak yere koydu. Alışverişini tamamlayan Arslan, dizüstü bilgisayarını unutup marketten ayrıldı. Eve giden Arslan, bilgisayarının olmadığını fark edince tekrar markete döndü. Marketin güvenlik kamerası görüntüleri izleyen Arslan, bilgisayarının çalındığını görünce polise haber verdi.

    https://youtu.be/ub-Ad4VSjqs
    Arslan, güvenlik kamerası görüntülerinden fotoğrafını aldığı şüpheliyi, mahallede esnafa ve vatandaşlara göstererek, tanıyıp tanımadıklarını sordu. Arslan, şüphelinin Osman B. olduğunu öğrendi. Osman B.’nin evine giden Arslan, dizüstü bilgisayarını alıp, ardından da emniyete giderek, şikayetçi oldu.

    ‘BİLGİSAYARIMDA ÇOK ÖNEMLİ ŞİRKET BİLGİLERİM VARDI’

    Dizüstü bilgisayarının nasıl çalındığını anlatan Çağdaş Arslan, “Eve geldiğimde dizüstü bilgisayarımın olmadığı fark edince markete gidip kamera kayıtlarını izliyorum. Dizüstü bilgisayarımı birinin aldığını görünce polise giderek, şikayetçi oldum. Dizüstü bilgisayarımı şirket bilgilerim olduğu için benim için çok önemliydi, çünkü yazılım işi yapıyorum. Şirket bilgilerim, müşteri datalarım, siparişlerim her şey bilgisayarımda kayıtlıydı. Hırsızı bulmak için dükkan dükkan dolaştım. Akrabalarım da benimle birlikte seferber oldu. Birkaç isim bulduğumda, sosyal medyadan araştırma yaptım ve kimliğini tespit ettim. Daha sonra hırsızın evine gittim. Evde yoktu ama yolda karşılaştık. Kendisine dizüstü bilgisayar benim için çok önemli diye izah ettim. Daha sonra dizüstü bilgisayarı bana verdi? dedi.

    ‘DEDEKTİF GİBİ İZ SÜRDÜM’

    Dedektif gibi iz sürdüğünü belirten Arslan, “Adım adım ilerledim. İlk işim sosyal medyadan durumu paylaşmak oldu. Daha sonra bilgisayarımı bulmak için sosyal medyada örgütlendik. Kamera kayıtlarını defalarca izledik. Bulana kadar mahalledeki her dükkana tek tek girdim. Hırsızı tanıyıp tanımadıklarını sordum. Tüm bilgileri bir arada toparlayarak, kişiden emin olduktan sonra evine giderek, bilgisayarımı aldım” diye konuştu.

  • Selin vurduğu köydeki çiftçi: Böyle felaket görmedim

    Selin vurduğu köydeki çiftçi: Böyle felaket görmedim

    BURSA’da yaşanan sel felaketinde en çok zarar gören bölgelerden biri olan Dudaklı Köyünde oturan Recep Gümüş (66), hayatında ilk kez böyle bir afetle karşılaştığını belirterek, “Bu yaşıma geldim, ben köyümde böyle felaket görmedim. Evim tarlam sular altında kaldı. Hayvanlarım yemliklerine çıkarak canlarını kurtardılar” dedi.

    Bursa’da dün etkili olan yağmur sonra oluşan sel felaketinden can kaybının da yaşandığı Dudaklı köyünde oturan Recep Gümüş, 66 yıllık yaşamı böyunca böyle bir felaketle ilk kez karşılaştığını söyledi. Evi, tarlası büyük zarar gören Gümüş, hayvanlarının ise taşkın sırasında yemliklerine çıkarak hayatta kaldığını söyledi. Sel sularının bir anda gelerek neye uğradıklarını şaşırdığını kaydeden ve ahırın diz boyuna kadar su ile dolduğunu anlatan Recep Gümüş, şöyle konuştu:

    “66 yaşındayım. Ben böyle bir şey görmedim. Hatta dedelerim, büyük dedelerim bile buralı. Hiç duymadım da görmedim de. Önce yoldan su geldiğini gördüm. Birden bahçeme yayıldı. Köşeden baktım ve gerçekten her şeyi götürecek gibiydi. Kurbanlık kuzularım vardı. Eşim ‘ben alırım’ dedi. ‘Sen çıkma evden’ dedim. Göndermedim. Çünkü çok şiddetliydi. Her yer su dolu. Mağdur durumda kaldık. Evimizin içine su girdi. Bahçem zarar gördü. Bahçemi sulamak için 50 tane su borum vardı. Onlar hasar gördü. Çoğu şu an yok. Sel aldı götürdü. Hayvanlarım var. Tavuklarım, kuzularım keçilerim var, hepsi çok korktu. Ahır diz boyunca su doluydu. Hayvanlar kendilerini yemliğe çıkarak kurtarmışlar.”

  • Çalınan köpeğini bastırdığı afişlerle arıyor

    Çalınan köpeğini bastırdığı afişlerle arıyor

    Bursa’da, Ali Yiğit Şimşirli (9) çalınan köpeği ‘Tarçın’ı arıyor. Kumbarasında biriktirdiği paralarla bastırdığı afişleri arkadaşlarıyla birlikte her yere asan Ali Yiğit, hırsızlara, “Lütfen köpeğimi geri getirin” diye seslendi.

    Olay, 22 Haziran günü, Nilüfer ilçesi Üçevler Mahallesi’nde meydana geldi. Sedat Şimşirli (42), iş yerine geldiğinde ‘Tarçın’ isimli köpeğin olmadığını fark etti. Güvenlik kameralarını izleyen Şimşirli, köpeğin kimliği belirsiz 2 kişi tarafından çalındığını gördü. Hemen polisi aradı. İş yerine gelen polis ekipleri, güvenlik kameralarını inceleyerek, şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.

    Sedat Şimşirli’nin 9 yaşındaki oğlu Ali Yiğit Şimşirli de 1,5 yıl önce sahiplendiği ‘Tarçın’ın bulunması için kumbarasında biriktirdiği harçlıklarıyla afiş hazırladı. Tarçın’ın fotoğrafı bulunan afişleri, arkadaşlarıyla birlikte sokaklara astı.

    ‘KİM ÇALDIYSA LÜTFEN GERİ GETİRSİN’

    Ali Yiğit Şimşirli, “Köpeğimiz çalınınca çok üzüldüm. Sonra köpekleri kaybolunca afiş bastıran insanlar geldi aklıma ve ben de kumbaramdaki paraları alarak kırtasiyeye gittim. Param tam yetmediği için kırtasiyeciyle pazarlık yaptım ve bana yardım etti. 105 tane afiş bastırdım ve arkadaşlarımla birlikte astım. Köpeğim Tarçın’ı çok özledim. Onu kim çaldıysa lütfen geri getirsin” diye konuştu.

    ‘TARÇIN’I EVLAT GİBİ GÖRÜYORUZ’

    Oğlunun bastırdığı afişlerden haberi olmadığını ve çok duygulandığını söyleyen Sedat Şimşirli ise, “Olay pazartesi sabah 05.30 sıralarında oldu. İki şüpheli ara sokaktan gelerek asma kilit ve alüminyum kapımızı patlattı ve iş yerimize girerek Tarçın’ı çaldı. ‘Tarçın’ daha çok küçük. Bir evlat gibi görüyoruz. Tarçın’ın çalındığını öğrendikten sonra aramaya başladılar. Sonra oğlum kumbarasını boşaltıyor ve kırtasiyeye giderek afiş bastırıyor. Dağıtarak geliyor. Duyduğumda oğlumla gurur duydum. İlk başta çocuktur diyerek bazı şeyleri önemsemiyoruz ama çocukların da bir duygusunun olduğu, sevdiği zaman ne kadar sevdiğini, üzüldüğü zaman ne kadar üzüldüğünü anladım” diye konuştu.

  • Selde kaybolan Derya, 5 gündür aranıyor

    Selde kaybolan Derya, 5 gündür aranıyor

    Bursa’nın Kestel ilçesinde sel sularına kapılarak kaybolan genç kızı arama çalışmaları devam ediyor.

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ekipleri, selde kaybolan Derya Bilen’in (17) aranmasına günün ilk ışıklarıyla başladı.

    Bursa AFAD Müdürlüğü eş güdümündeki çalışmalara jandarma ve belediye ekiplerinin yanı sıra sivil arama kurtarma ekiplerinden de çok sayıda gönüllü katılıyor. Deniz polisi ve Nilüfer Arama Kurtarma (NAK) dalgıçları tarafından dere yataklarında ve çamurda da arama yapılıyor.

    Çalışmalar, karadan arama kurtarma ekiplerinin yanı sıra iz takip köpekleri ve havadan da drone desteğiyle aralıksız devam ediyor.
    İlçeye bağlı kırsal Dudaklı, Narlıdere, Aksu ve Kayacık mahallelerinde 21 Haziran Pazar günü akşama doğru etkili olan kuvvetli sağanak sele yol açmıştı. Bu mahallelerdeki yollar su altında kalmış, çok sayıda araç selde sürüklenmişti. Dudaklı Mahallesi’nde engelli Kader Akbaba’nın cesedine ulaşılmış, Kayacık Mahallesi’nde de sel sularına kapılan Ahmet, Türkan, Medine ve Nazime Bilen’in cansız bedenleri bulunmuştu. Bölgede 33 binada hasar oluşmuş, 30 bin 500 dönüm tarım arazisi de zarar görmüştü.