Kategori: Bursa

  • Yıldırım’da haşerelerle mücadele sürüyor

    Yıldırım’da haşerelerle mücadele sürüyor

    Bursa’nın Yıldırım ilçesinde koronavirüs tedbirleri kapsamında ilk günden itibaren sıkı önlemler alan ve ilçe genelinde hummalı bir çalışma yürüten Yıldırım Belediyesi, vatandaşların huzurlu bir yaz geçirmeleri için karasinek, sivrisinek, fare ve diğer haşerelere karşı ilaçlama ve mücadele çalışmalarını da aralıksız sürdürüyor.

    Koronavirüs salgını kapsamında ilçenin dört bir yanında dezenfeksiyon çalışmaları gerçekleştiren Yıldırım Belediyesi, vatandaşların sağlığını korumak adına, yaz aylarının en büyük sorunlarından biri olan haşere, kemirgen ve diğer zararlılarla teknolojinin son imkanlarını kullanarak çalışmalar gerçekleştiriyor. Yıldırım Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri, sorunlu bölgelerde ve vatandaşlardan gelen talepler doğrultusunda pazar yerleri ve çöp konteynerleri başta olmak üzere Yıldırım sınırları içerisinde bulunan bütün mahallelerde haşere, kemirgen ve diğer zararlılara karşı ilaçlama yapıyor. Mahallelerde yapılan ilaçlama çalışmalarının yanı sıra belirli periyotlarla dere kenarları, su birikintileri, yağmur suyu kanalları, kanal bacaları gibi üreme alanları da ekipler tarafından ilaçlanıyor.

    Önlemler alınıyor

    Yıldırım Belediyesi olarak vatandaşın sağlığını her şeyin önünde tuttuklarını dile getiren Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Hemşehrilerimizin sağlığını tehdit eden haşere, kemirgen ve diğer zararlılara yönelik olarak mücadelemiz son hızla devam ediyor. Mikropları kolayca üreten ve yayılmasına yol açan zararlılara karşı ilaçlama ekiplerimiz tüm önlemleri alıyor. Vatandaşlarımız rahat bir nefes alsın diye imkanlarımızı en yoğun şekilde kullanıyoruz. Yıldırımlı hemşehrilerimizin sağlığı bizim için her şeyden daha önemli” diye konuştu.

  • Başkan Özkan, bayramda da boş durmadı

    Başkan Özkan, bayramda da boş durmadı

    Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, bayram günlerini ilçenin yazlık tatil bölgesi Yeniköy’de değerlendirdi. Sokağa çıkma kısıtlaması boyunca, bir yandan kontrollü şekilde belediyenin bölgedeki hizmetlerini yerinde değerlendiren Özkan, bir yandan da balkonlardaki vatandaşlar ve 65 yaş üstü izinlilerle, sosyal mesafeyi koruyarak sohbet edip bayramlaştı.

    Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, pandemi nedeniyle bu yıl sokağa çıkma kısıtlamasının uygulandığı Ramazan Bayramı’nı, ilçenin yazlık tatil bölgesi Yeniköy’de değerlendirdi.

    Bursa’nın incisi konumunda olan ve Ihlamur Ormanları ile Longoz Ormanları arasında, Marmara Denizi kıyısında bulunan Yeniköy, her yıl on binlerce vatandaşın adresi oluyor.

    Özkan, bayram boyunca sürekli olarak Yeniköy ve Malkara’da denetimlerde bulundu. Zaman zaman daire müdürlerinin de eşlik ettiği kontrollerde, bölgede yapılan hizmetler de yerinde değerlendirildi.

    Vatandaşlardan Özkan’a ilgi

    Başkan Özkan, tüm kontrollerini yürüyerek yaparken yolda denk geldiği 65 yaş üstü izinli vatandaşlarla ve balkonlarında bulunan yazlıkçılarla da sosyal mesafeyi koruyarak bol bol sohbet edip, vatandaşların öneri ve taleplerini dinledi.

    Başkan Ali Özkan, “Ramazan Bayramı’nı ilçemizin güzide tatil beldesi Yeniköy’de değerlendirdik. Bir yandan belediyemizin hizmetlerini daha sıkı kontrol etme imkânı bulurken, bir yandan da buradaki yazlıkçılarımızla bayramlaşma ve sohbet etme imkânı bulduk. Kendilerinin talep ve önerilerini dinledik. Umuyorum ki bu pandemi kısa sürede sona erer ve bizler eski neşeli günlerimize, sokaklarımız da cıvıl cıvıl hallerine geri döner” diye konuştu.

  • Bursa’da mevsimlik tarım işçileri kontrolden geçiyor

    Bursa’da mevsimlik tarım işçileri kontrolden geçiyor

    Bursa Mustafakemalpaşa’da mevsimlik tarım işçilerinin sağlık kontrolleri, koruyucu ve birinci basamak sağlık hizmetleri, Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı Kırsala Sağlık Kırsala Destek Projesi ekipleri tarafından yapıldı.

     Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü iş birliğiyle hazırlanarak, Avrupa Sivil Koruma ve İnsani Yardım Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle hayata geçirilen proje kapsamında; Bursa’da Mustafakemalpaşa, Karacabey, Yenişehir, İnegöl ve Gürsu ilçelerinde mera arazilerinde oluşturulan çadır kentlerde yaşamını sürdüren başta mevsimlik tarım işçileri olmak üzere kırsalda yaşayan vatandaşlar ve göçmenlerin, sağlık kontrollerine ara verilmeksizin devam ediliyor. Son olarak Mustafakemalpaşa’da bulunan mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı çadır kenti ziyaret eden Bursa İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Esma Kuzhan, işçilerin sağlık kontrolleri ile ilgili yapılan çalışmaları yerinde inceledi.

    Bursa’nın her yıl yaklaşık 8 ila 10 bin arasında mevsimlik tarım işçisi göçü aldığının altını çizen Dr. Kuzhan, yaklaşık yüzde 30’unu yabancı uyruklu vatandaşların oluşturduğu bu nüfus grubunun bütün koruyucu ve birinci basamak sağlık hizmetlerinin Sağlık Müdürlüğü Kırsala Sağlık Kırsala Destek Projesi ekipleri ile İlçe Sağlık Müdürlüğü mobil sağlık ekipleri tarafından verildiğini söyleyerek, bu işçilerin ayrıca ihtiyaç durumunda tüm kamu hastanelerinden de ileri sağlık hizmetlerini alabildiğini belirtti.

    İşçilere yönelik her türlü covid-19 önlemi alındı

    Bursa’da geçtiğimiz yıllara göre Covid-19 salgını nedeniyle tedbir amaçlı olarak işçilerin bu sene aralıklı olarak talep edildiğinin altını çizen Dr. Kuzhan, “İlimizdeki tüm işçi ve ailelerinin her 14 günde bir Kovid-19 ile ilgili semptom takipleri yapılıyor. Ayrıca İlimizden başka illerde çalışmak üzere ayrılan tüm mevsimlik tarım işçilerinin İlçe Sağlık Müdürlükleri bünyesinde oluşturulan birimler ve aile hekimlikleri tarafından Covid-19 il ilgili sağlık muayeneleri yapılmaktadır. Sorun tespit edilmeyenlere ise seyahat onayı verilmektedir. İlimizde bu anlamda şu ana kadar herhangi şüpheli/olası ve pozitif vaka bulunmamaktadır. Ayrıca seyahat sırasında KOVID-19 hastalığından korunmak amaçlı uyulacak kuralları içeren bilgilendirme de yapılmaktadır” dedi.

    Hijyene azami dikkat ediliyor

    Mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı çadır kentlerde olası bir bulaş riskinin azaltılması için her türlü mesafelendirme ve hijyen önleminin alındığını vurgulayan Dr. Kuzhan, “Bu çadır kentlerde çadırlar arası mesafenin en az 2 metre olması, çadır içinde yataklar arası mesafenin 1.5 metre olması, kişi başı en az 3 metrekare düşecek büyüklükte çadır sağlanması, 10 kişiye 1 tuvalet ve duş planlanması, günlük içme kullanma suyunun temininin sağlanması gibi bütün tedbirler işçiler gelmeden alınması için ilçe kaymakamlıkları da çalıştı. Mevsimlik tarım işçilerinin koruyucu sağlık hizmetleri başta olmaz üzere kronik hasta takipleri, aşılama, gebe ve bebek izlem, diğer bulaşıcı hastalıklar takibi, üreme sağlığı hizmetleri, sağlık okur yazarlığı kazanım eğitimleri ve kanser tarama hizmetleri, mobil sağlık hizmetleri ekiplerimiz tarafından sağlanıyor. Ayrıca mevsimlik tarım işçilerine, hem kovid-19 hem de dezavantajlı durumları için psikososyal destek hizmeti de verilmektedir” diye konuştu.

  • Türk Kızılay Bursa, umudun sesi̇ oldu

    Türk Kızılay Bursa, umudun sesi̇ oldu

    Türk Kızılay Bursa Şubesi, Ramazan Bayramı’nda da saha çalışmalarını aralıksız sürdürerek bayram sevincini ihtiyaç sahipleri ile paylaştı.

    Türk Kızılay Bursa Şubesi çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Covid-19 salgın tehdidi ile mücadele günlerinde ilk günden bu yana sahalarda olan Türk Kızılay Bursa Şubesi, hayırseverlerin destekleri ile iyiliğin paylaşıldığı Ramazan Ayı’nın ardından bayramda da ihtiyaç sahiplerine umut oldu.

    Bayramın ikinci günü gerçekleştirilen organizasyonla Türk Kızılay Bursa Ekipleri, hayırseverlerin bağışları ile oluşturulan temel gıda ürünleri, çocuklar için oyuncaklar, bayram ikramlıkları, maske ve siperliklerden oluşan yardım kitlerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı. Türk Kızılay Bursa Şube Başkanı Davut Gürkan’ın nezaretinde 55 kişiden oluşan bir ekiple gerçekleştirilen organizasyonda 300’den fazla aileye ulaşıldı.

    Saha çalışmaları sırasında sağlığımız ve güvenliğimizi korumak için görevlerinin başında olan güvenlik görevlilerimiz de unutulmadı. Türk Kızılay Bursa Şube Başkanı Davut Gürkan, yol güzergahında görevlerinin başında bulunan güvenlik görevlilerimize tatlı ikramında bulundu ve maske dağıttı.

    Konu hakkında açıklamalarda bulunan Davut Gürkan, sözlerine tüm İslam Alemi’nin Ramazan Bayramı’nı kutlayarak başladı. Bağış severlerle ihtiyaç sahipleri arasındaki köprüyü en doğru şekilde kurabilmek adına çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini belirterek, iyilik yolunda kendilerine destek olan hayırseverlere ve organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür etti.

  • Bursa’da tarladan 2200 yıllık tarih çıktı

    Bursa’da tarladan 2200 yıllık tarih çıktı

    Bursa’nın İznik ilçesinde bir çiftçi tarlasında zeytin ağaçlarını ilaçlarken Roma dönemine ait sikke buldu.

    Edinilen bilgiye göre, Abdulvahap Mevkinde sabah saatlerinde tarlasına zeytin ağaçlarını ilaçlamaya giden 37 yaşındaki Ferhat Köken bir ağacın dibinde eski bir para buldu. Üzerinde kabartmalı figürlerin olduğu parayı yanına alan Köken, İznik ilçe merkezindeki müze müdürlüğüne giderek parayı tutanak karşılığında yetkililere teslim etti.

    Müze müdürlüğünde görevli arkeolog tarafından incelenen eski paranın Roma dönemine ait olduğu yaklaşık 2200 yıllık olduğu öğrenildi. İncelenen paranın değerine göre çiftçi Köken’e ödül verileceği öğrenildi.

    Parayı bulan Ferhat Köken, Zeytinleri ilaçlamaya geldim. Ağacın dibinde dinlenirken gözüme çarptı. Tarihi para olduğunu anladım. Müze müdürlüğüne teslim ettim. Dedikleri gibi İznik tarih kokuyor her yerden tarih fışkırıyor” şeklinde konuştu.

  • Bursa’da cinsel içerikli mesaj cinayetinde yeni gelişme

    Bursa’da cinsel içerikli mesaj cinayetinde yeni gelişme

    Bursa’da kendisine cinsel içerikli görüntü ve mesajlar attığı gerekçesiyle evlerine çağırdıkları İrfan Aksoy’u darp ederek öldüren Ayşe Güreşçi  ile sevgilisi Alaattin Oruç‘un yargılanmasına devam edildi. Tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile bağlanan Aksoy ve Güreşçi’nin ev hapsi şartıyla tahliye talepleri mahkemece reddedildi.

    Geçen yıl kasım ayında Bursa’nın merkez Yıldırım ilçesi Zümrütevler Mahallesi 5. Sevimli Sokak’ta oturan Ayşe Güreşçi, sevgilisi Alaattin Oruç’a, İrfan Aksoy’un kendisine sosyal medya üzerinden cinsel içerikli görüntü ve mesajlar attığını söyledi. Plan yapan sevgililerden Ayşe Güreşçi, İrfan Aksoy’u evine davet etti. Aksoy’un eve gelmesinin ardından tuvaletin kapı arkasında saklandığı yerden çıkan Alaattin Oruç, Aksoy’a saldırarak elindeki oklava ile başına vurdu. Aksoy, 2,5 saat boyunca Oruç tarafından darp edildi. Ayşe Güreşçi’nin haber vermesi üzerine eve eski eltisi Medine Şahan, ev sahibi Ufuk Yıldırım ve Alaattin Oruç’un arkadaşı Caner Karakuzu geldi. Aksoy’un üzerindeki kanlı pantolon ve gömleği, ev sahibi Ufuk Yıldırım’ın evinden getirdiği temiz elbiseler ile değiştirildi. Bir süre sonra Aksoy baygınlık geçirince, Ayşe Güreşçi sağlık ekiplerine haber verdi. Güreşçi, Aksoy’un merdivenden düştüğünü söyledi. Hastaneye kaldırılan İrfan Aksoy, geçirdiği beyin kanaması sonucu hayatını kaybetti. Olaydan sonra polis ekipleri tarafından gözaltına alınan 5 şüpheliden Alaattin Oruç ile sevgilisi Ayşe Güreşçi, tutuklanarak cezaevine konuldu.

    Bursa 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde Ayşe Güreşçi ve Alaattin Oruç hakkında ‘tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’ ve ‘cebir tehdit veya hile kullanarak hürriyetinden yoksun bırakmak’ suçlarından ağırlaştırılmış hapis cezası; tutuksuz sanıklar Caner Karakuzu, Medine Şahan ve Ufuk Yıldırım hakkında da ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, suçu bildirmeme’ suçlarından 6 yıla kadar hapis cezası istemi ile dava açıldı. Yenişehir Kadın Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ayşe Güreşçi ile Bursa E Tipi Cezaevi’nde bulunan Alaattin Oruç, duruşmaya SEGBİS’le katılırken, tutuksuz sanıklar ise katılmadı.

    ‘ÖLDÜRME NİYETİMİZ YOKTU’

    Mahkemede savunma yapan Ayşe Güreşçi, olay tarihinden önce İrfan Aksoy’un sosyal medya hesabından kendisine cinsel içerikli görüntüler gönderdiğini belirterek, “Bu durumu sevgilim Alaattin Oruç’a anlattım. Alaattin, İrfan’ı eve çağırmamı istedi ve bu videoların hesabını soracağını söyledi. Ben de geçen yıl 4 Kasım’da İrfan’ı evime davet ettim. Alaattin evde bekledi. İrfan eve geldikten sonra oklavayla kafasına vurarak dövdü. Öldürme niyetimiz yoktu. Sadece korkutmak istedik. Ancak, Alaattin beni dinlemedi. Suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.

    ‘MUTFAK  İŞİ YAPMAYA GELDİ, MERDİVENDEN DÜŞTÜ’

    Duruşmada Alaattin Oruç ise sevgilisine gelen cinsel içerikli görüntülerden haberi olduğunu ancak olay günü Aksoy’un eve geleceğinden haberi olmadığını söyleyerek, “Eve gelen İrfan Aksoy’u bu sebeple darp ettim. Bir süre sonra fenalaşması üzerine ambulansa haber verdik. Ambulans görevlileri geldiğinde Ayşe onlara, ‘Bu adam bana mutfak işi yapmaya gelmişti, merdivenden düştü’ dedi. Ambulans görevlisi beni sorduğunda ise ‘Bu adam yoldan geçiyordu, yardım için çağırdım’ dedi. Amacım öldürmek değildi. Korkutmak istedim, çok pişmanım” diye konuştu.
    Sanıklar Ayşe Güreşçi ile Alaattin Oruç, ev hapsi şartıyla tahliye talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

  • Rengarenk kilimler yağlı boya tablolarını aratmadı

    Rengarenk kilimler yağlı boya tablolarını aratmadı

    Bursa’da 29 Mayıs’a hazırlanan selatin camilerinin yıkanmak için meydanlara serilen hasır kilimleri yağlı boya tablolarını aratmadı. Drone ile havadan görüntülenen hasır kilimler yan yana serilince renk cümbüşü yaşandı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Mayıs Cuma günü sosyal mesafenin sağlıklı bir şekilde uygulanabileceği bazı camilerde cuma namazının ve daha sonraki günlerde öğle ve ikindi namazlarının cemaatle kılınabileceğini açıklaması üzerine Bursa’da da Osmanlı İmparatorluğu zamanında padişahlar tarafından yaptırılan selatin camilerinde hummalı bir çalışma başladı.

    Tarihi camiler günler öncesinden temizlenmeye başlanırken, yapılan çalışmalar sırasında renkli görüntülerde meydana geldi.

    Sultan Çelebi Mehmed döneminde yaptırılan ve Osmanlı padişahlarının 4’üncüsü Yıldırım Bayezit Han’ın damadı Büyük İslam Alimi Emirsultan Hazretleri adını taşıyan Emirsultan Camii’nde de 3 yıldır devam eden restorasyon çalışmaları halen tamamlanmış olmasa da cami çevresindeki boş alanda cemaatle birlikte kılınması planlanan namazlar için hazırlıklar başladı.

    Caminin tarihi hasır kilimleri yıkanmak için Emirsultan Parkı meydanında yere serildi. Cami önündeki geniş alana serilen rengarenk hasır kilimler yağlı boya tablolarını aratmadı. Hasır kilimlerin görsel şöleni gökyüzünden de drone ile görüntülendi.

    Caminin temizlik işlerini yürüten ve ibadete hazırlayan Yıldırım Belediyesi Temizlik İşleri Bölge Amiri Tuncay Susam, bölgedeki tüm camilerde dezenfeksiyon ve halı yıkama çalışmalarının devam ettiğini, bayramdan sonra camilerin ibadete açılacağını bu sebeple kapalı kalan camilerde uzun süredir temizlenmeyen halı ve kilimleri yıkadıklarını söyledi.

  • Bursa’da hayat mücadelesi veriyorlar

    Bursa’da hayat mücadelesi veriyorlar

    Suriye’deki iç savaştan kaçarak Elazığ’a yerleştikten sonra meydana gelen depremde evleri yıkılan Suriyeli aile, Bursa’da yaşam mücadelesi veriyor.

    Suriye’deki iç savaş sonrası ülkelerini terk eden Fariz ailesi Elazığ’a yerleşti. Elazığ’da meydana gelen depremde ise kaldıkları evleri yıkıldı. Tüm eşyaları binanın altında kalan 12 kişilik aile Bursa İnegöl’e yerleşti. Kiraladıkları evde yaşam mücadelesi veren aile, yere serdikleri hasır ve kilimlerin üzerinde yatıyor.

    Hurdacılık yaparak geçimlerini sağlayan aile yaşanan deprem sonrası evleri yıkılınca her şeylerini kaybetti. İnegöl’e 8 ay önce gelen Suriyeli aile burada kiraladıkları bir evde yaşam mücadelesi veriyor. Doğru düzgün bir eşyası olmayan, yiyecek ihtiyacı olan aile verilen yardımlarla geçiniyor.

    İnegöl’de taksi şoförlüğü yapan Serkan Özbaykondu ailenin ihtiyaç sahibi olup olmadıkları görmek için evlerine gitti. Gördüğü manzara karşısında çok üzülen taksici aile için sosyal medyadan yardım için seferber oldu.

    Gelen yardımları aileye veren Serkan Özbaykondu, “Gerçekten ailenin durumu içler acısı. Sokak üzerinde çocukları gördüm bazıları yardım ediyorlardı. Ben de merak ettim gerçekten ihtiyaç sahipleri mi yoksa değiller mi diye. Çocuklarla birlikte evlerine geldim. Gördüm ve manzara beni çok etkiledi. 12 Kişi burada kalıyor, yaşam mücadelesi veriyorlar. Bizler sosyal medyadan ailenin sesini duyurmaya çalıştık. Gelen bazı yardımlar oldu getirip kendileri verdik. Ama gördüğünüz gibi herhangi bir eşyaları yok, yerde yatıyorlar. Ben burada hayırseverlere sesleniyorum; önce savaşta sonrada depremde mağdur olan bu aileye yardım etsinler” dedi.

    Muhammed Fariz ise hallerine yine de şükrederek, “Biz 8 yıl önce Suriye’den Türkiye’ye geldik. Elazığ’da kalmaya başladık ancak orada yaşanan deprem sonucu evimiz yıkıldı her şeyimizi kaybettik. Daha sonra İnegöl’e geldik. Burada 550 TL’ye bir ev kiraladık. Gördüğünüz gibi hiçbir şeyimiz yok, yerlerde yatıyoruz. Hurdacılık yaparak geçimimizi sağlıyoruz. Allah razı olsun bizlere yardım ediyorlar. Türkiye’ye çok şey borçluyuz. Allah devletten razı olsun. Hayırseverlerden yardım bekliyoruz” diye konuştu.

  • Bursa’da katil arılara karşı biyolojik mücadele

    Bursa’da katil arılara karşı biyolojik mücadele

    Bursa Orman Bölge Müdürlüğü, Uludağ eteklerindeki kestane ağaçlarına zarar veren katil gal arılarıyla biyolojik mücadeleyi sürdürüyor. Türkiye’de sadece Bursa Bölge Müdürlüğündeki Yalova ve Bursa Laboratuvarlarında üretilen Torymus Sinensis, ormanlara salındı.

    Kestane gal arısı, dünya genelinde önemli bir kestane ağacı zararlısı olarak dikkat çekiyor. Bulaştığı kestane ağaçlarında meyve verimini ciddi oranda düşüren Çin kökenli bu böceğin şu anda tüm dünyaya yayılmış durumda olduğu belirtilirken, kimyasal ilaçlarla mücadele ise olumlu sonuç vermiyor. Tüm dünyada şimdiye kadar sadece biyolojik mücadele çalışmalarından olumlu sonuçlar elde edildiğini ifade eden Bursa Orman Bölge Müdürü Yalçın Akın, ilk olarak 2014 yılında Yalova civarında tespit edildiğini söyledi.

    Bursa ve Yalova’da 12 bin hektar kestane ormanında yürütülen biyolojik mücadele olumlu sonuç verirken, Türkiye’de bu zararlıyı yok eden Torymus Sinensis arısının üretimi sadece Bursa Bölge Müdürlüğündeki Yalova ve Bursa Laboratuvarlarında gerçekleştiriliyor. 2015 yılında Yalova’da kurulan laboratuvara İlk anaçlar İtalya’dan getirilirken, şimdi Türkiye kendi arılarını üretiyor. 2020 yılında 15 bin adet civarında arı üretmeyi hedefliyoruz. Bu güne kadar bin 530 adet üretildiğini belirten Bursa Orman Bölge Müdürü Yalçın Akın, her noktaya ise 150 arı bıraktıklarını ifade etti. Geçen yıla oranla zararlı gal arılarının azaldığını ifade eden Akın, “Bu bizim açımızdan sevindirici. Zararlı kestane gal arıları doğada kabul edilebilir seviyeye gelinceye kadar, doğal denge kurulana kadar üretim çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz. Kestane gal arısına özel olarak ilk kez özel üretim drone ve kameralar alındı. Uçuşlardan elde edilen veriler özel yazılımlarla sayısallaştırılıyor” dedi.

    Kestane gal arısının ağaçlarındaki oranı yüzde 70 oranında düşürdüğünü belirten Yalçın, “Bu salgını önlemek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu yararlı arıyı üreterek ancak bunun önüne geçebiliriz. Salım yaptığımız bölgelerde kendiliğinden üremesi de bizleri oldukça sevindirdi” diye konuştu.

  • Saatler süren kedi̇ kurtarma operasyonu

    Saatler süren kedi̇ kurtarma operasyonu

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde park halindeki otomobile giren yavru kediyi kurtarmak için seferber olan gençler, saatler süren mücadelenin ardından kediyi arabanın içerisinde çıkartarak özgürlüğüne kavuşturdu.

    Edinilen bilgiye göre, İnegöl ilçesi Kemalpaşa Mahallesi Dürüst Sokak üzerinde bulunan bir hafif ticari araç içerisinde saatlerdir kedi sesi geldiğini duyan çevredeki gençler, durumu itfaiye ekiplerine haber verdi.

    Ancak gelen ekipler araç sahibine ulaşamayınca olay yerinden ayrıldı. Bunun üzerine gençler çevrede yaptıkları araştırma sonucu araç sahibine ulaştı. Aracın kaputunun açılmasıyla saatler süren bir mücadele başladı. Yavru kediyi kurtarmak için her yolu deneyen gençler ile vatandaşlar bir türlü kediyi çıkarmayı başaramadı. Bunun üzerine arabanın farklı noktalarında parçalar sökülerek kedi kurtarılmaya çalışıldı. Ancak korkutuğu için bir türlü saklandığı yerden çıkamayan yavru kedi sonunda araç sahibi tarafından kurtarıldı.

    Minik kedi yere bırakılmasıyla hızla gözden kaçarak kayıplara karıştı. Gençlerden Fırat Vural, “Çevrede uzun süre kedi sesi geliyordu. Biz de aşağı indik ve baktığımızda arabanın içinden geldiğini anladık. Çevrede yaptığımız araştırmada sahibini bulduk ve uzun süren mücadele sonucu kurtardık. Bayram bayram bizleri çok uğraştırdı ama kurtardığımız için çok mutluyuz” dedi.