Kategori: Bursa

  • 1 milyon turist, 5 bin istihdamlık projeye darbe!

    1 milyon turist, 5 bin istihdamlık projeye darbe!

    1 MİLYON TURİST, 5 BİN KİŞİ İSTİHDAMLI DEV PROJEYE ÇIKAR DARBESİ

    Türkiye ve dünyada yaşanan ekonomik daralmaya rağmen, özellikle turizm alanında çıkış arayan Bursa’ da yerel yönetimlerin isteği doğrultusunda, kente çok büyük bir yatırımla dünyanın en büyük termal projesini kazandırmak için tüm riskleri göze alan sanayicinin başına gelmeyen kalmadı.

    Yaklaşık 1,5 milyar liralık yatırımla Bursa’ ya kazandırılacak dünyanın en büyük termal tesis projesi, CHP’li Belediye Meclis üyesi ve mafya işbirliği sonucunda rafa kaldırılmak üzere. Bursa’nın en köklü sanayici ailelerinden Gökçen’ler, CHP’li meclis üyesi Avukat Ercan Korkmaz ile Nesim Malki cinayetinin faili olarak mahkum olan Burhanettin Türkeş’in kendisi gibi hakkında çok sayıda suçtan sabıkası bulunan oğlu Tayyar Türkeş’in ayak oyunları yüzünden projeyi iptal etmeye hazırlanıyor. Orta vadede yıllık 1 milyon turistin kente gelmesi ve 5 bin kişiye istihdam sağlaması öngörülen projeden vazgeçilmesi halinde kaybeden sadece Bursa olacak.

    PROJE AÇIKLANINCA KİRLİ ELLER DEVREYE GİRDİ

    Sanayi kenti Bursa’da, yerel yönetimler tarafından rota turizme çevrilirken, yerli ve yabancı yatırımcı arayışına girildi. Özellikle termal kaynakların merkezi olan Sıcaksu bölgesine yapılmak istenen termal tesis projeleri için uygun yatırımcı bir türlü bulunamazken, gözler Bursa’nın 165 yıllık sanayi geçmişi bulunan kentin köklü ailelerinden Gökçen Ailesi’ne çevrildi. Kamuoyunun yoğun talebi ve beklentisi üzerine harekete geçen, on binlerce insana istihdam sağlayan, Bursa’nın vergi rekortmenleri listesinde başı çeken ve Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında yer alan otomotiv yan sanayi ve plastik teknolojilerinin önemli firması BPLAS’ın da sahibi olan Gökçen ailesi, Sıcaksu Bölgesi’nde mülkiyeti kendisine ait olan arazide yaklaşık 1,5 milyar liralık projenin startını verdiklerini duyurmuştu. Bu alanda dünyada öne çıkan tüm tesisleri inceleyerek Bursa’nın silüetine uygun, içinde tarihi hamamları da olan dünyanın en büyük iki özel projesini hazırlatan Gökçen ailesi, tesisle ilgili yabancı firmalara hazırlattıkları raporda ise; inşa edilecek tesisin, orta vadede özellikle Avrupalı yaşlı ve zengin turistler olmak üzere 1 milyon kişiyi termal sağlık, fizik tedavi, spa ve güzellik merkezi için Bursa’ya çekeceğini, yaklaşık 5 bin kişiye istihdam yaratılacağını, aynı zamanda kentteki tarihi çarşı ve bölgeler, gıda, otel ve konaklama tesislerine önemli ölçüde katkı sağlanılacağını açıkladı.

    Projenin kamuoyuna tanıtılması sonrasında, Nesim Malki cinayetinin tetikçisi olarak yıllarca cezaevinde kalan Burhanettin Türkeş’in suç dosyası kabarık oğlu Tayyar Türkeş ile iş birliği içerisinde olan Osmangazi Belediye Meclisi’nin CHP’li üyesi Avukat Ercan Korkmaz’ın hayata geçirilecek projeyi kendilerine çıkar sağlamak için baltaladıkları ortaya çıktı.

    https://www.youtube.com/watch?v=GAdUrsGSulA

    YOL BAĞLANTISI OLMAYAN ALAN OTOPARK İHALESİNE ÇIKARILDI

    Dev projenin kamuoyuna tanıtılmasının ardından Osmangazi Belediye Meclisi’nin CHP’li meclis üyesi Avukat Ercan Korkmaz, imar planlarına, yeşil alanın terk amacına ve yasal mevzuata aykırı olmasına rağmen alanın ihaleye çıkarılmasını sağladı. Gökçen ailesinin kendilerine ait mülkte kamuya terk ettikleri yeşil alan karşılığında yine kendileri tarafından yaptırdıkları otoparkın mülk sahipleri dışında kullanılması hukuken ve fiilen mümkün olmamasına rağmen; Korkmaz ve Türkeş, yöneticisi oldukları Yeni Karaman Spor Kulübü’nü kullanarak ihaleye çıkarılmasının önünü açtı. Bursa Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası tarafından yerinde yapılan inceleme sonucu Gökçen ailesine ait mülk içerisinde yer alan ve kendileri tarafından yaklaşık 10 milyon liraya yaptırılan otoparka ne yaya ne de araç girişinin mümkün olmadığı da rapor edildi. Buna rağmen şimdi yol açmak için iş makineleri özel mülkte belediyeye terk edilen yeşil alan ve otoparkta kırma işlemleri gerçekleştiriyor.

    YOL VE OTOPARK RUHSATI İÇİN BÜYÜKŞEHİR’E BAŞVURMADILAR

    Belediye mevzuatını ve mülkiyet hakkını hiçe sayarak, teknik anlamda otopark olarak kullanılması mümkün olmayan alana haksız ve hukuksuz bir şekilde yol açmak için yıkım faaliyetleri gerçekleştiren Türkeş ve Korkmaz’ın otopark ruhsatlandırma ve bağlantı yollarıyla tek yetkili kurum olan Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne de başvurmadıkları ortaya çıktı. Bursa kent menfaatine önemli katkılar sunacak olan projeye balta vurmak isteyen Türkeş ve Korkmaz ikilisinin lokasyon itibari ile de işletilmesi mümkün olamayacak bir otopark alanı yaratma çabası akıllara başka soruları ve iddiaları da getiriyor. CHP’li Meclis üyesi ve sabıka sicili kabarık Tayyar Türkeş’in, bölgede yaklaşık 1,5 milyar liralık yatırım gerçekleştireceği açıklamasını yapan Gökçen Ailesi’nden madden menfaat sağlamaya çalıştığı da iddialar arasında yer almakta.

    Konuyla ilgili hukuki süreç devam ederken, bu mafya siyaset oyunundan zarar gören hiç kuşkusuz ki Osmangazi Belediyesi ve Bursa olacak. CHP’li Avukat Korkmaz ve Türkeş’in baskılar sonucu ihaleye çıkılmasını sağlayarak, belediyeyi hukuki anlamda ciddi tazminat davaları ile karşı karşıya bırakacağı iddia edildi.

    https://www.youtube.com/watch?v=T17A1b_gLNY

    10 MİLYONA KENDİ YAPTI, 20 YILDIR BELEDİYEYE KİRA ÖDÜYOR

    Gökçen ailesinin peyzaj giderleri ile yine belediyece belirlenen rayiç bedel üzerinden söz konusu alan için Osmangazi Belediyesi’ne düzenli olarak 20 yıldır kira ödediği de belirlendi.

    DEV PROJE RAFA KALKIYOR

    Bursa’nın köklü sanayi çınarlarından olan Gökçen ailesi ise yaklaşık 1,5 milyar liralık yatırım alanının ortasında kalan otopark alanı üzerinde oynanan oyunlar yüzünden, projeyi rafa kaldırmaya hazırlanıyor. Aslında orta vadede çoğu yabancı yıllık 1 milyon turist ve en az 5 bin kişilik istihdam fırsatını kaçırarak en büyük zararı Bursa görmüş olacak.

    GÖKÇEN’LER YERLİ UÇAK ÇALIŞMASIYLA GÜNDEM OLDU

    165 yıldır aralıksız olarak sanayicilik yapan ender ailelerden olan Bursalı Gökçen ailesinin 5.nesil temsilcisi olan Mehmet Celal Gökçen’i kamuoyu özellikle 25 yıllık Alman uçak firması AQUILA’yı satın alarak Bursa’da üretilmesi için başlattığı çalışmalarla tanıyor. Almanya’nın 7 kıtada lisans hakları bulunan AQUILA uçak fabrikasını satın alan Celal Gökçen, kısa sürede artık kanadında Türk bayrağı taşıyan ve Türk Kartalı olarak lanse edilen AQUILA’nın turbo motorlu modeli, yine dünyanın en iyi tasarım ödülünü kazanan, deniz ve karada uçabilen özel modeli, 4 ve 6 kişilik yeni uçak çalışmasıyla havacılık sektörüne damgasını vurdu. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın Berlin’de bulunan fabrikasını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın da İstanbul’da savunma fuarında bulunan AQUILA standını ziyaret ettikleri Celal Gökçen, uçağın Bursa’da üretilmesi için başlattıkları çalışmaların 2021’de tamamlanacağını da açıklamıştı.

    Bursa’nın önde gelen sanayicilerinden biri olan Mehmet Celal Gökçen, dünyanın otomotiv devlerine Bursa ve Türkiye’nin farklı noktalarındaki fabrikalarında yüksek teknolojili yan sanayi ürünleri üretiyor. Bunun yanı sıra Celal Gökçen, savunma, turizm, enerji, tarım ve gıda, inşaat, çimento, demir çelik, mühendislik, çevre sektörlerinde faaliyet gösteren şirketler topluluğunun başında bulunuyor. Bursa’nın vergi rekortmenleri listesinden düşmeyen Celal Gökçen, Gökçen Ailesi’nin 5. Nesil temsilcisi olarak, Bursa’ya verdiği katkılar, hayırseverliği ve kent sevdası ile tanınıyor.

    ERCAN KORKMAZ KİMDİR? CHP’YE KİMLER MECLİS ÜYESİ YAPTI?

    CHP Osmangazi Meclis Üyesi Av.Ercan Korkmaz, özellikle kamuoyunda avukatlığını üstlendiği ilginç davalarla öne çıkıyor.

    https://www.tgrthaber.com.tr/spor/-132202.html

    http://arsiv.sabah.com.tr/2002/08/21/s0511.html

    https://www.yenisafak.com/gundem/unlu-avukata-burosunda-infaz-2694544

    BURSA’DA BELEDİYELER TÜRKEŞ AİLESİNDEN BIKMIŞ DURUMDA

    Spor kulübünü kullanarak ihalelere giren Muhammed Tayyar Türkeş, birçok suçtan dolayı suç dosyası kabarık biri. Özellikle AK Parti’li belediyeler, borcunu ödeyemediği için Bursalı bir iş adamından aldıkları tv, gazete ve prodüksiyon şirketi üzerinden sözde hizmet veren baba Türkeş, oğlu Tayyar Türkeş ve damatlarından yılmış durumda. Bursa’da yerel yönetimler bu isimlerden doğru dürüst hizmet almamalarına rağmen hatırı sayılır bütçeleri adeta ödemeye mahkum bırakılıyorlar.

    Erdinç KARAKAŞ

  • Bursa’da 70 bin ton asfalt zeminle buluştu

    Bursa’da 70 bin ton asfalt zeminle buluştu

    Koronavirüs tedbirleri çerçevesinde getirilen sokağa çıkma yasakları kapsamında harekete geçen ve bugüne kadar yaklaşık 70 bin ton asfaltı zeminle buluşturarak yıpranan Bursa caddelerine hayat veren Büyükşehir Belediyesi, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle uygulanan kısıtlama kapsamında ise 4 farklı noktada büyük çapta yenileme çalışması başlattı.

    4 ana hatta yoğun çalışma

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, ülkeleri felç eden ve alınan tedbirler nedeniyle Türkiye’de azalma eğilimine giren korona virüs nedeniyle getirilen sokağa çıkma yasaklarını değerlendirmeye devam ediyor. Kısıtlamaların başladığı ilk andan itibaren Mudanya Kavşağı ile Korupark arasındaki yaklaşık 7 kilometrelik hatta eski yolu sökerek yerine sıfırdan yeni asfalt döken Büyükşehir Belediyesi, ardından Sıcaksu-Acemler arasındaki gidip-geliş istikametlerinde de benzer uygulamaları gerçekleştirdi. Asfalt kaplama mesaisinin yanında İpekçilik, Muradiye ve Hamzabey gibi bölgeler ile Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer, Kestel ve İnegöl ilçelerinin muhtelif noktalarında parke ve bordür faaliyetlerine hız kazandıran Büyükşehir Belediyesi, son olarak 4 güne bağlanan sokağa çıkma yasağında ise Merinos Parkı önü ile Gökdere Kavşağı ve Vakıf Kavşağı ile Otosansit Kavşağı arasını, Namazgah ve İpekçilik caddelerindeki kazı dolgu ve asfalt hazırlık yatırımlarını gündemine aldı. Sözkonusu hatlar ile birlikte merkez Yeşil, Hamzabey ve Hürriyet ile Kestel-Bursa ve İnegöl-Mimarsinan caddelerinde de düzenleme çalışmaları, Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından hızlandırıldı.

    20 bin ton asfalt, yollarla buluşuyor

    Büyükşehir Belediyesi’nin mesaisi kapsamında Bursa’da, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle getirilen ve hafta sonu tatiliyle birleştirilen 4 günlük sokak kısıtlaması nedeniyle 20 bin ton sıcak asfalt dökülecek. Daha önce yapılan mesailerle birlikte Korupark istikametinden Merinos’a kadar gelen yeni asfalt yol, buradan Gökdere Bulvarı’na kadar uzatılacak. Aynı şekilde Yakın Çevre Yolu’nda Vakıf Kavşağı ile Otosansit Kavşağı arasında kalan bölüm de ekonomik ömrünü tamamlamış eski yollardan arındırılarak, sıfırdan asfalt ile tanışacak. Büyükşehir Belediyesi’nin tüm ekip ve ekipmanlarıyla birlikte 7/24 esasıyla sürdürdüğü çalışmalar kapsamında, Namazgah ve İpekçilik caddeleri ile Kestel-Bursa ve İnegöl-Mimarsinan caddelerinde yürütülen parke bordür ve asfalt hazırlık çalışmaları son bularak, bu bölgeler de konforlu ulaşım imkanına kavuşacak.

  • Bursaspor sevgisiyle evini müzeye çevirdi

    Bursaspor sevgisiyle evini müzeye çevirdi

    Bursa’da, Bursaspor taraftarı Adnan Orhan, uzun yıllar boyunca biriktirdiği takımın eşyalarıyla evini müzeye dönüştürdü. Takımın tarihine de bu eşyalarla ışık tutan Orhan, Bursaspor sevgisinin bambaşka bir şey olduğunu söyledi.

    Bursaspor taraftarı ve Frutti Extra Bursaspor Yönetim Kurulu üyesi iş insanı Adnan Orhan, yeşil beyazlı kulübe bağlılığını evini müzeye çevirerek gösterdi. Evinin dört bir yanını yeşil beyazlı kulübe ait hatıralar ve eşyalarla donatan Orhan, Bursa ekibinin yakın tarihine de böylelikle ışık tuttu. Bursaspor’un 16 Mayıs 2010 yılında elde ettiği Süper Lig şampiyonluğundaki Atatürk Stadı’nın çimlerinden, 12 yıl boyunca Atatürk Stadı’nda oturduğu aynı koltuğa ve oyuncuların formalarına kadar pek çok materyal ile evini yeşil beyaza çeviren Orhan, aynı zamanda sadece futbol değil, basketbol ve voleybol branşlara ait hatıralara da evinde yer verdi.

    ‘ÇOK MUTLULUK VERİYOR’

    Bu çalışmaya nasıl başladığını anlatan Orhan, “Babadan kalma Bursasporluluk olduğu için Bursaspor objelerini değerlendirmek istedim. Bir köşede hatıralar duruyorken, neden evimin duvarlarını bunlarla çevreleyerek bir müze şeklinde evimi yapmıyorum diye düşündüm. Sonrasında elimdeki tüm objeleri topladım ve odayı oluşturdum. Eskiye dair çok nostaljik, güzel şeylerimiz var. Bu duyguları yaşamak bana gerçekten çok mutluluk veriyor” dedi.

    ATATÜRK STADI’NIN 12 YIL OTURDUĞU KOLTUKTAN ÇİMLERİNE

    Evde Bursaspor Kulübü’nün unutulmaz anlarına dair hatıraların bulunduğunu aktaran Orhan, “Şampiyon olduğumuz yıl Atatürk Stadyumu’nun çimi var. 4 yaşında babamın kucağında maça gittiğimde Bursaspor’un piyango çekilişinden bana Murat 124 çıkması var, Batalla’nın özel maç forması var, bunun gibi birçok objesi var. Ayrıca, Atatürk Stadyumu’nda 12 sene bilfiil oturduğum koltuk var. Hatta son maçımızda koltukları sökmememiz için anons ediliyordu, bir dahaki maç oynanabilir diye ama ben dinlemedim. Koltuğu kırmadan söktüm, altına ayak yaptırıp oturma şeklinde müzemize koyduk. İzleri de o son günde olduğu gibi duruyor” diye konuştu.

    ‘BURADA BURSASPOR AİLESİ VAR’

    Evine gelen Bursasporlu sporcuların da bu duruma hayranlıkla baktığını belirten Orhan, “Sporcular hayranlıklar izliyorlar, söyleyecek bir kelime bulamıyorum diyorlar. Futbol dışında Bursaspor’un basketbolu da var, voleybolu da vardı. Burada, üçü bir arada Bursaspor ailesi olarak var. Kulübümüze her türlü desteğimiz var ve sürecek” dedi.

    ‘BURSASPOR AŞKI BAŞKA BİR ŞEY’

    Bursa’daki Bursaspor sevgisine dair de konuşan Orhan, “Bursaspor’daki Bursasporluluk aşkı, çok bir başka. Anlatılabilecek bir şey değil, babadan oğula geçiyor. Şu anki gençler de Bursaspor aşığı. Bursaspor’da kötü gidişte hemen tepki gösteriliyor çünkü Bursaspor’u çok seviyor, zarar görmesini istemiyor. Bursaspor aşkı çok başka bir şey” yorumunu yaptı.
    Ayrıca yönetim kurulu üyesi olduğu Frutti Extra Bursaspor takımını da değerlendiren Orhan, lige renk kattıklarını belirterek, ING Basketbol Süper Ligi’ndeki ilk yıllarında iyi bir konumda ligi tamamladıklarını söyledi.

  • Bursa’da sessi̇zli̇k havadan görüntülendi̇

    Bursa’da sessi̇zli̇k havadan görüntülendi̇

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ve 19 Mayıs ile birleştirilerek 4 gün ilan edilen sokağa çıkma yasağı Cuma gecesi saat 00.00’da itibaren uygulanmaya başlandı.

    Bu haftaki kısıtlamanın ikinci gününde de Bursa’da sokaklar boş kaldı. Vatandaşların evlerinde kaldığı Bursa’da tarihi boş cadde ve sokaklar drone ile havadan görüntülendi.

    Şehrin merkezi konumundaki Kent Meydanı ve Ulucami’nin bulunduğu Heykel adeta sessizliğe büründü. Bursa’nın boş cadde ve sokakları havadan görüntülendi.

  • İşte Bursa’nın Koronavirüs savaşçıları

    İşte Bursa’nın Koronavirüs savaşçıları

    Çin’in Wuhan kentinden dünyaya yayılan koronavirüs (Covid-19) salgını ile mücadelenin en ön saflarında yer alan sağlık çalışanları gece gündüz demeden mesailerine devam ediyor.

    Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Covid-19 polikliniğinde görev alan doktorundan hemşiresine, teknik ekibinden temizlik personeline kadar fedakar sağlık çalışanları objektiflere böyle poz verdi.

    Türkiye’nin salgını birçok ülkeye göre iyi yönetmesinde büyük katkı sahibi olan sağlık çalışanları, iyileşme sürecinden memnun olduklarını dile getirdi. Bu süreçte birçok sağlık personeli ailesinden ayrı kalırken, havaların ısınmasıyla maske ve koruyucu kıyafetlerle çalışmakta sağlıkçıları iki kat zorluyor.

  • Bursa’da yasak köylünün marullarını çürüttü

    Bursa’da yasak köylünün marullarını çürüttü

    Bursa’nın Kestel ilçesi Dudaklı köyünde ektikleri yüzlerce dönüm marulu hasat etmeye hazırlanan çiftçiler uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması sebebiyle yetiştirdiği marulların vatandaşlara ulaşamaması sebebiyle ürünleri tarlada kalarak ziyan oldu. Tarlasına ektiği 45 bin adet marulu talep olmadığı için toplayamayan İlyas Gümüş, çürüyen marullarını traktörle sürmeye hazırlanıyor. Çiftçiler yetkililerden ekmekçiler gibi özel izinle evlere satış yapma izni istiyor. Bu şekilde vatandaşlar sebze ve meyveye ucuz fiyata ulaşırken, çiftçiler de bin bir zahmetle ekip büyüttüğü ürünlerin zayi olmayacağını söylüyor.

    “Bilgisayar mühendisiyim ama çiftçiliği tercih ettim”

    Ürünleri tarlada çürüyen İlyas Gümüş, “Ben bilgisayar mühendisiyim ama babamın mesleği olan çiftçiliği tercih ettim. Ektiğimiz marullar sokağa çıkma kısıtlamasında hasat edemediğimiz için tarlada kaldı. Marullar vatandaşa ulaşamadığı için ürünlerimiz çürüyor. Benim bir tarlamda 45 bin adet marul çürüdü. Biz çiftçiler olarak yetkililerden ekmek dağıtıcıları gibi sokağa çıkma kısıtlamasında izin istiyoruz. Ürünlerimizi vatandaşın ayağına götürelim tarlada çürümesin. Ürünler tarlada çürüyünce fiyatların artmasına sebep oluyor” dedi.

  • Vişne Caddesi’nde koronavirüs temizliği

    Vişne Caddesi’nde koronavirüs temizliği

    Yıldırım Belediyesi, dünya bebe ve çocuk giyim sektörünün kalbi Vişne Caddesi ve Karlıdağ Caddesi’ni dezenfektanlı suyla baştan sona yıkadı.

    Yıldırım Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü Ekipleri, korona virüs salgınını önlemek adına ilçenin dört bir yanında çalışmalarına hız kesmeden devam ederken sokağa çıkma yasağı nedeniyle boş kalan, Yıldırım’ın ticari yaşantısının lokomatifi, dünya bebe ve çocuk giyim sektörünün kalbi Vişne Caddesi ve Karlıdağ Caddesi’ni dezenfektanlı suyla baştan sona yıkadı. Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, bir yandan yıkama araçlarıyla caddeleri köpüklü su ile yıkarken ellerine fırça alan ekipler de sokakları baştan sona fırçalayarak temizledi.

    Korona virüs ile mücadele konusunda vatandaşların yoğun olarak kullandığı cadde ve sokaklarda hijyen çalışması yaptıklarını belirten Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Virüs salgınının ülkemizde görüldüğü ilk günden itibaren bizlerde hemşehrilerimizin sağlığı ve huzuru için gerekli tüm tedbirleri aldık. Virüsün etkilerini en aza indirmek için 7 gün 24 saat çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Bu virüsle mücadelenin merkezinde hijyen yer alıyor. Bizlerde bu kapsamda Türkiye’nin en büyük bebe ve çocuk giyim konfeksiyonu sektörünün yer aldığı ve Yıldırım ticari yaşantısının lokomotiflerinden olan Vişne Ticaret Bölgesi’nde dezenfektanlı suyla yıkama çalışması gerçekleştirdik. Bizler şehrin hijyeni için her türlü tedbiri alıyoruz. Vatandaşlarımızdan da isteğimiz bugüne kadar gösterdikleri hassasiyeti tehlike geçene kadar devam ettirmeleri. Dikkatli olalım ki kendimizi, sevdiklerimizi ve şehrimizi bu virüs tehlikesinden koruyarak güzel günlere en kısa sürede el birliği ile ulaşalım” ifadelerini kullandı.

  • Ertuğrul Sağlam, 10 yıl önceki̇ zaferi Başkan Dündar’a anlattı

    Ertuğrul Sağlam, 10 yıl önceki̇ zaferi Başkan Dündar’a anlattı

    Bursaspor’u 2009-2010 sezonunda Süper Lig şampiyonluğuna ulaştıran Ertuğrul Sağlam, 10 yıl önce elde ettiklerin başarının şans eseri değil, büyük bir emek ve inanç sonucu 75 puan ile tertemiz şampiyonluk olduğunu söyledi.

    Yeşil-beyazlı takımın 16 Mayıs 2010 tarihinde Süper Lig şampiyonu olarak Türk futbol tarihine geçtiği büyük zaferin 10. yıldönümünde Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ile şampiyonluğun baş mimarlarından Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam sosyal medya üzerinde keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. Bursaspor taraftarlarının büyük ilgi gösterdiği yayında Ertuğrul Sağlam şampiyonluğun öyküsünü Başkan Dündar’a anlattı. Türk futbol tarihine geçen çok önemli bir başarıya imza attıklarını ifade eden Sağlam, “Bu büyük başarının ardından öncelikle Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a büyük bir vefa örneği gösterdiği için çok teşekkür ediyorum. Osmangazi’de bir spor tesisine adımı vererek hayatımdaki en büyük onurlardan birini yaşattınız. Bir insanın hayatında sahip olabileceği en güzel şeylerden birisidir bu. Bir kere daha teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    “UEFA Kupası şampiyonluğu ve Bursaspor’un şampiyonluğu”

    16 Mayıs’ın hem Bursa şehri, hem Bursaspor hem de Türk futbol tarihi için çok önemli bir gün olduğunun altını çizen Sağlam, “Bursaspor’un 10 yıl önce elde ettiği şampiyonluk, Galatasaray’ın UEFA Kupası şampiyonluğu ile beraber Türk futbol tarihinin en önemli 2 başarısından bir tanesidir. O başarıda bize katkı veren, destek olan, o başarının ufak da olsa bir kenarında bulunan şampiyonlukta emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. O sezon ortaya koyduğumuz başarıyı birçok insan Bursaspor şampiyonluğu şans eseri kazandı gibi değerlendiriyor. Onun öyle olmadığını bir kez de vurgulamak istiyorum. Orada gerçekten inanmış bir grubun, birbirini seven, birbirine saygı duyan sahiplenen bu topluluğun büyük bir fedakarlık göstererek, çok çalışarak elde ettiği tertemiz bir şampiyonluk oldu. Bu şampiyonluğun bir kenarında ben de olduğum için kendimle gurur duyuyorum. Bursa’da elde ettiğimiz başarıyı şimdi Samsunspor’da gerçekleştirmek. Samsunspor’u önce 1. Lig’e ardından Süper Lig’e taşımayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Şampiyonluk sezonunda gerek kulüp içerisinde gerek şehir genelinde çok ciddi bir birlik ve beraberlik ortamı oluşturduklarını anlatan Ertuğrul Sağlam, “Üst düzey bir sinerji ortaya çıkardık. Kulüp içinde yönetici, teknik kadro, futbolcular personel ile bir bütünlük oluştururken şehir genelinde de şehri yönetenler, siz belediye başkanlarımız ellerinden geldiğince sorumluluk aldılar. Olayı sahiplendiler. Maddi ve manevi olarak yanımızda olduğunuzu hissettirdiniz. Taraftarımız büyük sorumluluk aldı. STK’lar ve Bursa halkı bize çok büyük destek oldu. O sene gerek saha içindeki performansımızla gerek saha dışındaki davranışlarımızla bütün ülkenin sempatisini kazandık. Nereye gidersek gidelim, insanlar bizi saygı ve sevgiyle çok sıcak bir şekilde karşıladı. Kaybettikleri maçtan sonra bile bizi bizi alkışlarla gönderdiler. Kimse bu şampiyonluğu şans ederi oldular diyerek küçümseyemez. Büyük bir emekle alınan 75 puan var. İçeride ve dışarıda şampiyonluk adayı diğer takımlara karşı kazanılan maçlar var. Beşiktaş deplasmanında 2-1 geriden gelip maçı kazanmamız, Fenerbahçe’ye karşı 2-0’dan 3-2’lik skorla galip gelmemiz ve birçok maçı geriden gelip çevirmemiz unutulmasın” dedi.

    “1. Lig’de Bursaspor İle Rakip Olmak İstemem”

    Sağlam da şampiyon apoletli Bursaspor’un Süper Lig’de olmamasının herkes gibi kendisini de çok üzdüğünü dile getirerek, “Bursaspor’da hayatımın en özel 5 sezonunu yaşadım. Hayatımıza değer katan Bursaspor’un ait olduğu yere dönmesini gönülden istiyorum. Kalan 6 haftada kendisini Süper Lig’e taşıyacak sıralamaya çıkacağını yürekten inanıyorum. Taraftarın hocaya ve futbolculara sonuna kadar inanması, her türlü şartta onlara destek olması, şehirdeki birlikteliğin oluşması sonucunda Bursaspor’un Süper Lig’e çıkacağına inanıyorum. Allah kaza bela vermezse biz de Samsunspor olarak önümüzdeki sene 1. Lig’e çıkacağız inşallah. 1. Lig’de çıktığımızda Bursaspor ile rakip olmak istemiyorum açıkçası. Çok sevdiğim kardeşim Beşiktaş’ta futbolcum olan İbrahim Üzülmez hocamız çok hırslıdır ve çalışkandır. Dolayısıyla onun da bu iş, başaracağına inanıyorum” temennisinde bulundu.

    Dündar: “Bursaspor eski günlerine dönecek”

    Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar da yeşil-beyazlı takımın hak ederek şampiyon olduğuna dikkat çekerek, “Bu başarının bir altyapısı ve verilen uzun bir emek var. O emeklerin neticesinde şampiyon olduk. Tertemiz bir şampiyonluk ile Bursaspor ve Bursa şehri 5. büyük olarak adını tarihe yazdırdı. Bütün şehir kenetlendi. Sizler, oyuncular, taraftarlar, genç jenerasyonla tecrübeli oyuncuların uyumu kaynaşması bu başarıyı getirdi. En önemlisi şehir bu işi sahiplendi. Dünyada ülkelerden önce şehirler yarışıyor. Bu anlamda da spor kendini fazla hissettiriyor. O dönemde Bursa dışında çıktığımızda insanlar bizi hemen Bursaspor sözleriyle karşılıyordu. Bunlar onur verici şeyler. Bursa şehri ve tüm Türkiye’deki her sporsever Bursaspor’u yeniden Süper Lig’de görmek istiyor. Bursaspor’un olmadığı Süper Lig’de tat ve heyecan yok. Bursa, altyapısı, tesisleri ve her şeyiyle bunu hak ediyor. Sıkıntı süreci inşallah aşacağız. Bursaspor yeniden eski günlerine dönecek. Ertuğrul Sağlam hocamıza da Samsunspor’da şampiyonluk yolunda başarılar dilerim” diye konuştu.

  • Bursalılar koronadan çiçekle korunuyor

    Bursalılar koronadan çiçekle korunuyor

    Bursa’nın bu ilçesinde korona virüsünden vatandaşlar, çiçeklerle korunuyor.

    Bursa’nın Orhaneli ilçesinde dinlenmek ve sohbet için banklara oturan vatandaşları, korona virüsten aralarındaki çiçekler koruyor. Orhaneli Belediyesi tarafından tüm ilçedeki parklar ve dinlenme yerlerindeki banklara saksılarıyla beraber canlı çiçekler monte edildi. İlçenin tamamında yapılan uygulamayla Normalde 3 kişinin oturabildiği bankların tam ortasına monte edilen saksıda canlı çiçekler iki kişinin oturmasıyla mesafe olarak hem korona virüs salgınından insanları korurken, hem de mis gibi çiçek kokuları yayıyor.

    Orhaneli Belediye Başkanı Ali Aykurt, “Korona virüs ile mücadelede belediye olarak ilçemizde çok güzel çalışmalar gerçekleştirdik. Hükumetimizin başarılı çalışmalarıyla virüsle savaşmada çok iyi noktalara gelindi. Yavaş yavaş Türkiye genelinde serbestlik noktasına gelinmeye başlandı. İnsanlarımız, vatandaşlarımız salgın süresince sokaklara çıkamazken, yavaş yavaş kontrollü ve tedbirli bir şekilde sokaklara çıkmaya başladı. Orhaneli Belediyesi olarak bizde vatandaşlarımızın sosyal mesafelerini korumaları ve dinlenmek ve sohbet etmek için tüm ilçemizdeki bankların orta yerlerini çiçeklendirerek güzel bir uygulamayı hayata geçirdik” dedi.

    Orhaneli Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu ise, “Sokağa çıkma mecburiyeti olanlar tedbiri elden bırakmadan önlemlerini alarak hareket etmeli. Sosyal mesafeyi de koruyarak hareket etmeli. Nasıl depremlerle yaşamayı öğrendiysek Korona virüsü ile de yaşamayı öğreneceğiz. Belediye Başkanımızı yaptığı bu uygulama için tebrik ediyorum” diye konuştu.

    Belediye ekipleri ilçedeki tüm banklara saksılı çiçekleri montajlama çalışmalarını sürdürüyor.

  • Bursa’daki ‘fil hastası’ kadın 5 yıldır sokağa çıkamıyor

    Bursa’daki ‘fil hastası’ kadın 5 yıldır sokağa çıkamıyor

    Bursa’da lenf ödem hastalığı nedeniyle ayaklarında, bacaklarında ve karnında şişlikler, yaralar oluşan 160 kilogram ağırlığındaki 45 yaşındaki kadın sağlığına kavuşarak sokağa çıkacağı ve çocuklarıyla gezebileceği güzel günlerin hayalini kuruyor. 5 yıldır yatağa mahkum olan Aynur Tarhan, Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulundu.

    Bursa’da 10 yıl önce halk arasında Fil hastalığı olarak da bilinen lenf ödem hastalığına yakalanan ve her geçen gün kilo alan 45 yaşındaki 5 çocuk annesi Aynur Tarhan, hastalığı nedeniyle eve hapsolduğunu ve ihtiyaçlarını karşılayamadığını belirterek, tedavi için yardım bekliyor.

    10 yıl önce rahatsızlanan ancak 5 yıldır sokağa çıkamayan 160 kilogram ağırlığındaki Aynur Tarhan’ın dramı yürek burkuyor. Çocuklarına bakamayan ve kendi ihtiyaçlarını bile tek başına karşılamayan Tarhan, dışarıya çıkamamanın ve çocuklarıyla birlikte gezememenin üzüntüsünü yaşıyor.

    Nilüfer ilçesinde yaşayan Tarhan’ın en büyük destekçisi ise 10 yaşındaki kızı Sevdanur ve gelini Keder Tarhan. Fil hastası kadının tüm ihtiyaçlarını kızı ve gelini karşılarken, aynı zamanda evin işlerini yapıyor. 5 yıldır girdiği yataktan çıkamayan ve kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan kadın, çocuklarıyla birlikte sokağa çıkıp gezebileceği, çocuklarını okula götürebileceği günlerin hayalini kurarak yardım bekliyor.

    10 sene önce yakalandığı hastalık nedeniyle 100 kilo alan ve yatalak şekilde hayatını idame ettiren Aynur Tarhan, ’’ Beş senedir böyleyim. Kendi ihtiyaçlarımı karşılayamıyorum, ihtiyacımı çocuklar gideriyor, bana onlar bakıyor. İki yıldır sürekli bu odanın içerisindeyim. Sürekli kızım başımda. Kızım bakıyor. Lütfen yardım istiyorum, Allah rızası için bana da bir çare bulsunlar. Nereye kadar böyle yaşayacağım, gerçekten çok zor.” dedi.

    “İnsanlar 2 günlük sokağa çıkma yasağında sıkılıyor, ben 5 senedir yataktan çıkamıyorum”

    5 senedir sokağa çıkamayan ve çocuklarıyla birlikte gezebileceği günlerin hayalini kuran Tarhan, “İnsanın sokağa çıkamaması, nefes alamaması çok zor. Lütfen bana birileri, Sağlık Bakanlığı yardım eli uzatsın. Beni de anlasınlar, insanlar iki günlük sokağa çıkma yasağında sıkılıyor, ben ne yapayım? 5 senedir bu haldeyim. Sokağa çıkamıyorum, gezemiyorum. Çocuklarımla beraber okula gidemiyorum. Bu duruma kızım çok üzülüyor. Artık onun da psikolojisi bozuldu’’ dedi.

    Eşi Aynur’un tedavisi için maddi durumunun iyi olmadığını söyleyen ve yardım bekleyen Metin Tarhan, ’’Eşim yaklaşık 10 senedir, bu hastalığa yakalandı. Son beş senedir de yatalak hale geldi. Tedavi için İstanbul-Bursa arasında çok sayıda doktoru gezdik. Devlet kanalından gerekli müdahaleyi yaptılar. Ama tedaviye müdahalemiz olmadı. İki doktorun muayenehanesine gittik, tedavisini üstlendiler fakat maddi durumum el vermediği için ben tedavi yaptıramadım. Bir doktorumuz tedavi için 100 bin lira, diğeri 150 bin lira gibi bir para istedi. Ben zaten beş senedir inşaat işleriyle uğraşıyorum. İmkanım yettiği kadar ben yapabileceğimi yaptım. Beş çocuğum var. En büyük oğlum evli. Gelinimle yanımda kalıyorlar. Zaten gelinim olmasaydı biz daha perişan hale düşerdik. 10 yaşında bir kızım var. Annesine o bakıyor. Allah rızası için bize yardımcı olsunlar, eşimin tedavisini olmasını istiyoruz.’’ diye konuştu.