Kategori: Bursa

  • Bursa’da korkutan yangın büyümeden söndürüldü

    Bursa’da korkutan yangın büyümeden söndürüldü

    Yangın, saat 19.30 sıralarında Mahmudiye Mahallesi 2. Mobilya Sokak’ta faaliyet gösteren 2 katlı mobilya imalathanesinin 2. katında meydana geldi. Çıkış sebebi henüz öğrenilemeyen yangın kısa sürede büyüdü. Dumanları gören vatandaşlar durumu 112’ye bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Ekipler işyerini saran alevlere müdahale ederek, diğer işyerlerine sıçramadan yangını 1 saatte kontrol altına aldı. Yangında can kaybı meydana gelmezken, imalathanede maddi hasar oluştu.

    Yangının çıkış nedeni araştırılıyor.

  • Kalıcı kalp pili olanlar dikkat

    Kalıcı kalp pili olanlar dikkat

    Kalıcı kalp pili (pacemaker), kalbin ritmini oluşturan, düzenleyen ve gerektiğinde kalbe şok uygulayabilen elektronik cihazlar olarak biliniyor. İlk çıkan pillerin kalbin yavaşlaması sonucu gelişen bayılma, baş dönmesi, halsizlik gibi rahatsızlıkları tedavi ettiğini ifade eden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Baran, sonraki yıllarda ölümcül hızlı ritim bozuklukları ve kalp yetmezliği tedavisinde daha gelişmiş kalıcı kalp pilleri (ICD, CRT) kullanılmaya başlandığını söyledi.

    Kalıcı kalp pili takılan hastaların uyması gereken 8 kural olduğunu belirten Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Baran, bu kuralları şöyle açıkladı:
    “Kalp pili takılan hastanın ilk 2 gün pil tarafındaki kolunu oynatmaması gerekir. Evde yaranın bulunduğu taraftaki omuzun 1 ay süre ile fazla hareket ettirilmemesi gereklidir. Omuz dışında ön kol ve el hareket ettirilebilir. Kolu sabit vücuda yapıştırmak doğru değildir. Kol serbest olmalı ve sadece omuz hareketleri kısıtlanmalıdır. Kalıcı kalp pilinin yerleştirildiği bölüme basınç uygulanmamalı ve 20-30 gün yüzüstü yatılmamalıdır. Yaranın bulunduğu taraf temiz ve kuru tutulmalıdır. İlk 1 hafta sonra yapılan kontrolde yara bakımı doktorunuz tarafından yapılmalıdır.

    Kalıcı kalp pili takılan her hastaya pil firması tarafından özel bir kart verilir. Bu kart üzerinde hastanın kimlik bilgileri ve kalp pili bilgileri yazılıdır. Bu bilgiler gerek ilgili hastane ve gerek kalp pili firmasının ana birimi tarafından kayıt altında tutulur ve izlenir. Hastaların bu kartı devamlı yanında taşıması gereklidir. Kalıcı kalp pilleri elektronik aletlerdir. Güçlü elektromanyetik alanlar etkileşime sebep olur. Bu durum kalp pilinin fonksiyonlarını ciddi olarak bozabilir. Bunlar hastanelerdeki MR cihazları, havaalanındaki ve bazı binaların girişlerindeki dedektörler (X-ray cihazı), birtakım ameliyatlarda kullanılan koter cihazlarıdır. MR uyumlu pili olmayan hastalara MR çekilemez. Kalp pili olan hastalar X-ray cihazından geçmemelidir. Kalp pili olan hastalar elektrik arkı kaynağı ve trafolardan uzak durmalıdır. Düz röntgen filmi, anjiyo, ultrason, bilgisayarlı tomografi ve diş girişimleri kalp pilini etkilemez ancak bu işlemlere girerken ilgililere kalp pili olduğunun belirtilmesi uygun olur. Evde kullanılan buzdolabı, çamaşır makinası, ütü, ocak gibi çoğu aletlerden ise kalp pili etkilenmez. Cep telefonu ve telsiz telefonları kullanırken pil cebinden 15 santimetre uzakta, mümkünse diğer tarafta tutulması önerilir. Düzenli kalp pili ölçümleri ve uzman hekim kontrolleri ile kalp pilinin ömrünü ek olarak 2 yıldan daha fazla uzatmak mümkündür”

  • Çocuklar ara tatilde Edebiyat Müzesi’ni gezdi

    Çocuklar ara tatilde Edebiyat Müzesi’ni gezdi

    Nilüfer Belediyesi, kırsal mahallelerde yaşayan çocukların kendilerine ve köylerine bir gelecek oluşturmaları için hayata geçirdiği “Köyünün Geleceği Misin?” projesiyle eğitim çalışmalarını sürdürüyor. Proje çerçevesinde Korubaşı Mahallesi’nden gelen çocuklar, ara tatillerini verimli bir şekilde değerlendirerek Türkiye’nin ilk ve tek Edebiyat Müzesi’ni ziyaret etti.

    Yaşadıkları bölgenin tarihi ve kültürel mirasını öğrenmeleri, iletişim becerilerini geliştirmeleri ve proje yazma konusunda deneyim kazanmaları hedeflenen çocuklar, Proje Eğitim Koordinatörü Sevil Şahin Hakverdi rehberliğinde müzedeki eserleri inceleme fırsatı buldular.

    Dönem boyunca çalışmalarında Türk şiirinin ölümsüz ismi Nâzım Hikmet’i ele alan öğrenciler, Edebiyat Müzesi ziyaretlerinde şairin hayatı ve eserleri hakkında da detaylı bilgi aldı. Müzede bulunan “Nâzım’ı Yazanlar” bölümü ile Nâzım Hikmet’in Bursa Cezaevi’nde kaldığı dönemde bizzat çizdiği resim ve Rusya’da bulunduğu sırada el yazısıyla imzaladığı kendi fotoğrafı, çocukların ilgisini çekti.

  • Nilüfer’de çevre kirliliğinin geçmişi ele alındı

    Nilüfer’de çevre kirliliğinin geçmişi ele alındı

    Nilüfer Kütüphaneleri’nin Tarih Vakfı ile beraber düzenlediği Tarih Buluşmaları Nâzım Hikmet Kültürevi’nde yapıldı. Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakınçağ Tarihi ABD Başkanı ve Dekan Yardımcısı Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar, Balaban Salon’daki etkinlikte “Suların ayırdığı şehir Bursa’da sanayileşme ve çevre kirliliği” üzerine konuştu.

    Evliya Çelebi’nin “sudan ibaret” olarak nitelendirdiği Bursa’nın, Cilimboz Deresi, Gökdere, Namazgah Deresi ve Karınca Deresi ile şekillendiğini belirten Yaşayanlar, kentin 19. yüzyıl sonlarına doğru, zengin su kaynaklarına rağmen temiz su temininde ciddi sıkıntılar yaşadığını vurguladı.

    Bu dönemde mekanizasyonun başlamasıyla buharlı makinelerle kozadan ipek çekme işleminin başladığını söyleyen Yaşayanlar, Bursa’da filaturler kurulmaya başladığını kaydetti. Bu süreçte fırınlanmış kozaların kazanlara atıldığını belirten Yaşayanlar, “O dönem işçilerinin çektiği kozalardan arta kalan posalar çevre kirliliğini oluşturacak ilk unsurlardan biri olarak biliniyor. Kadınlar elleri ile bu işi yaparken sürekli soğuk suya ardından sıcak suya soktukları için de elleri deri atıyormuş. Dolayısıyla dereye yakın olmak gerekiyor. Aynı zamanda kaynattıkları sudaki böcekleri atabilecekleri yer, dere olduğu için derelerin yakınlarına konumlanmışlar” dedi.

    Avrupa’da salgın ipekböceği hastalığı nedeniyle Avrupalı sermayedarların da Bursa’ya geldiğini anlatan Yaşayanlar, onların da filaturler kurarak, ipek çekimine başladıklarını aktardı. Üretimin hızla artmasıyla derelerden su çekilme miktarının yükseldiğini söyleyen Yaşayanlar, “1860-1870’lerde Bursa’ya gelen seyyahlar Gökdere, Cilimboz ve Namazgah Deresi kıyısında kokudan durulmadığından söz ediyorlar. Atık böcek ölüleri leş kokuyor. Bu kirlilik aynı zamanda dere kenarında olan mahallelerin içme suyunun teminini de zora düşürmüş” diye konuştu.

    Sular şehri Bursa’nın 160 tane farklı su kaynağından bahsedildiğini anlatan Yaşayanlar, bunların en büyüğünün de Pınarbaşı olduğunu söyledi. Bu suların künkler vasıtasıyla çeşmelere dağıtıldığını belirten Yaşayanlar, “Halkın birinci su temin kaynağı çeşmeler. İkincisi Bursa’nın Hisar Bölgesi’nde sivil bir su dağıtım sistemi var. Eğimden dolayı en yüksek evden başlamak üzere her evin bahçesinde bir su haznesi var. Üstü açık o su hazneleri basamak basamak bir evden diğerine aktarılacak şekilde akıyor. Ama artık o tarihlere geldiğinizde su bilinçsizce kullanıldığı için en alt mahalleye inene kadar kullanılamaz hale geldiğini görüyoruz. Özellikle Kuruçeşme Yahudi Mahallesi en fazla sıkıntı çeken yer. Üçüncü su kaynağı da bahsettiğim dereler” diye konuştu.

    Ormansızlaşma meselesi
    Bursa’da filaturlerin yol açtığı başka bir çevre sorununun ormansızlaştırma meselesinin olduğunu aktaran Yaşayanlar, “Özellikle derelerin kaynaklarının olduğu kısımda filatur fabrikalarında kullanılmak üzere ağaç kesimi oluyor. Bu ağaçların kesildiği yerde daha sonra tarım arazisi olarak kullanılmaya başlıyor. Bu da bir erozyona yol açıyor. Taş, çakıl dereler vasıtasıyla şehrin içine taşınıyor. Su akamaz hale geliyor ya da künkler doluyor. İnsanlar evine su alamaz hale geliyor” dedi.

    O dönem halkın mikroorganizmaları çok bilmediğini belirten Yaşayanlar, halkın fiziksel kirliliğin dışında hijyenik bakteri, mikroorganizmalara bağlı kirlilik bilincinin 20. yüzyılda oluştuğunu kaydetti. Daha sonra su kaynaklarının sıhhileştirme işleminin başladığını aktaran Yaşayanlar, “Su kaynaklarından alınan sular, süzgeçlerden geçirilerek depolarda dinlendiriliyor ve ardından su şebekelerine dağıtılıyor. O dönemde sistemden su şebekesine üye olan haneler yararlanabiliyordu. 20. Yüzyılın başında Osmanlı’da bu tür sıhhi tesisatın olduğu kentler açısından bir elin parmaklarına ulaşabilir durumda değildi. Bursa’da hem kanalizasyon, hem sıhhi su tesisatı projesinin ilk girişimi 1903 yılında başlıyor. Söz konusu girişim başarısızlıkla neticeleniyor. 1905’te bir Fransız şirkete Bursa’ya sıhhi tesisat döşenmesi için imtiyaz veriliyor. Bu Fransız şirket de kendisine verilen imtiyazı başka bir İtalyan şirkete devrederek Bursa’ya ilk sıhhi su tesisatı döşenmesi projesini başlatıyorlar. Özellikle Gökdere ve Gökdere’den su alan bölgeler için bu geçerli.

    Gökdere’den su alan rezervuarlar süzgeçlerden suyu geçirdikten sonra buralardaki depolarda suyu muhafaza ediyorlar. Oradan da şebekeyi alan kişilere o sular dağıtılıyordu. Bu projenin tamamlanması 1909 senesini buluyor” dedi.

    Yaşayanlar, konuşmasının ardından katılımcıların merak ettiği soruları yanıtladı. İlginin yüksek olduğu programın sonunda Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Emre Karagöz, verdiği bilgilerden dolayı Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar’a teşekkür etti.

  • BESAŞ’ta kaliteli ve uygun fiyatlı et satışı başladı

    BESAŞ’ta kaliteli ve uygun fiyatlı et satışı başladı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, BESAŞ marifetiyle Bursa’nın yerel ürünlerini daha sağlıklı, güvenilir ve uygun fiyata Bursalılarla buluşturuyor. Ürün yelpazesini her geçen gün geliştiren BESAŞ, kaliteli ve lezzetli et ürünlerini de uygun fiyata satışa sunmaya başladı. BESAŞ ve Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği arasında imzalanan protokolle birlikte Bursalı üreticilerden temin edilen etler artık BESAŞ bayilerinde satılmaya başlandı. İmzalanan protokolle, BESAŞ’ın kalite kontrolünden geçen kıyma ve kuşbaşı gibi et ürünleri, piyasa fiyatının yüzde 20 ile 25 altında Bursalılara sunuluyor. Bursalılar, et ürünlerine BESAŞ Merkez Satış Mağazası (Korupark Karşısı), Uludağ Üniversitesi Arge Tesisi Satış Mağazası, Kestel Fabrika Satış Mağazası, Gemlik Fabrika Satış Mağazası ve Mudanya Fabrika Satış Mağazası’nda ulaşabilecek.

    BESAŞ Genel Merkezi’nde düzenlenen imza törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ve Feyz Çiftçiliği Gıda Sanayi AŞ Başkanı Sencer Solakoğlu, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Ergül Halisçelik, BESAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Orkun Gazioğlu, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız ve BESAŞ Genel Müdürü İbrahim Alpay Demirtaş katıldı.

    “Bursalılar kaliteli ve lezzetli ete uygun fiyata ulaşabilecek”
    Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursalıların yararına olan projeye katkı sunan herkese teşekkür etti. BESAŞ aracılığıyla Bursa’nın yerel lezzetlerini Bursalılarla buluşturduklarını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, “Bugün itibariyle BESAŞ satış noktalarında Bursalı üreticilerden temin edilen etleri, kıyma ve kuşbaşı olarak uygun fiyata Bursalılara sunuyoruz. Halkımızı nitelikli, kaliteli ve nerede yetiştiği bilenen hayvanların ürünlerine ulaştırmak bizim için de büyük bir mutluluktur. Proje sayesinde hem üreticimiz kazanacak hem de Bursalılar kaliteli ve lezzetli ete uygun fiyata ulaşabilecek. BESAŞ noktalarından et ürünü alarak Bursalı üreticilere destek olacak halkımıza şimdiden teşekkür ediyorum. Hayırlı olsun” diye konuştu.

    Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Sencer Solakoğlu, BESAŞ ile birlikte halkın ve üreticinin yararına bir proje geliştirmekten büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Hem üreticilerin daha fazla kazanacağını hem de tüketicilerin daha uygun fiyata ete ulaşabileceğini söyleyen Solakoğlu, “Her iki tarafın da yararına bir çalışma yapabileceğimize inandık. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle ve BESAŞ’ın kalite kontrolü altında ürünleri halkımıza sunmaktan, Bursa’ya hizmet etmekten gurur duyuyoruz” dedi.

    Konuşmalarından ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, BESAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Orkun Gazioğlu, BESAŞ Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zekeriya Âşık, BESAŞ Genel Müdürü İbrahim Alpay Demirtaş ve Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Sencer Solakoğlu tarafından protokole imzalar atıldı.

  • Bir kare fotoğrafın bir ömürlük hikayesi

    Bir kare fotoğrafın bir ömürlük hikayesi

    Bir şirkette yöneticiyken geçirdiği trafik kazasıyla omurilik felçlisi olarak tekerlekli sandalyeye mahkum olan Bennur Karaburun’u Türkiye, 2013 yılının hazan mevsiminde elinde şemsiye olan bir gencin, tekerlekli sandalyede sağanak yağmur altında kalan bir bayana yardım etmeye çalıştığı anın İHA muhabirinin fotoğrafını çekmesiyle tanıdı.

    Bir anda Türkiye gündemine oturan iki gencin hayat hikayeleri de fotoğraf kadar ilgi gördü. Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla da büyük beğeni ve takdir toplayan Bennur Karaburun, AK Partinin 25’inci ve 26’ıncı dönem Milletvekilliğini yaptı. Fotoğraf karesi ile ortaya çıkan arkadaşlık hayat arkadaşlığına dönüşünce Bennur Karaburun ile Samet Ateş’in düğünleri de insanlık daha ölmedi dedirten o fotoğraf karesi kadar çok konuşuldu.

    Müjdeli haber yıllar sonra geldi
    Milletvekili olduğu dönemlerde dahil olmak üzere çok uzun yıllardır tekerlekli sandalyeye mahkum olarak hayat süren Bennur Karaburun Ateş, yıllar sonra sosyal medyadan yaptığı müjdeli paylaşımla sevenlerini duygulandırdı.

    Bir süredir aldığı kök hücre tedavisinin sonuçlarını almaya başladığı bilinen Karaburun Ateş, tedavisindeki gelişmeleri sosyal medyada paylaştığı fotoğrafla duyurdu. Bennur Karaburun Ateş yaptığı paylaşımda “Spiral Kord Stimülasyonu ve Kök Hücre nakli sonrası ilk kez ayağa kalktım. Hamdolsun” yazarak doktoruyla birlikte çektirdiği fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaşarak sevenlerin müjdeli haberi verdi.

  • Tarihi cami ve türbelerden güvenliğin çekilmesine yalanlama

    Tarihi cami ve türbelerden güvenliğin çekilmesine yalanlama

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, tarihi cami, külliye ve türbelerdeki 82 özel güvenlik görevlisini tasarruf tedbirleri gerekçesiyle geri çektiği haberlerine ilişkin açıklama yaptı.

    Yapılan açıklama şu şekilde;

    KAMUOYUNA BİLGİLENDİRME

    Bazı basın yayın organları ve sosyal medya hesaplarında, belediyemiz ile ilgili yapılan yanlış ve art niyetli paylaşımlara dair aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür.

    10 Kasım’da Bursa’mıza kazandırdığımız Atatürk heykelinin ardından yapılan paylaşımların iyi niyetli olmadığı açıktır. Atatürk heykeline dair yapılan bu yorumlar bizleri derinden üzmektedir. Atalarımıza saygı göstermek, değerlerimizi ve kültürel mirasımızı yaşatmak, hepimizin ortak

    sorumluluğudur.

    Ata’mızın heykelinin açılışının hemen ardından yapılan yanıltıcı paylaşımlardan biri de türbe, külliye ve camilerdeki güvenlik personelleri ile ilgilidir. Konuyla ilgili yazışmalar Eylül ayında yapılmış ancak konu bazı odaklar tarafından heykel açılışının hemen ardından gündeme getirilmiştir.

    Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri Genelgesi gereği kurumumuzca bir çok noktada yeniden değerlendirme yapılmış, bu alanlarda verimlilik ve tasarruf sağlanması için çalışmalara başlanmıştır. Yeni turizm stratejimiz kapsamında UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan türbeler, külliyeler ve camilerde görev yapacak personeller bu hedefe uygun olarak görev alacaklardır. Önümüzdeki süreçte kentimizin tarihsel miraslarındaki çalışmalar, Bursa’mızın turizmine katkıda bulunacak donanımlı personeller tarafından sürdürülecektir. Kültürel miras alanlarımızda güvenlik zaafiyeti oluşturabilecek herhangi bir planlama söz konusu değildir.

    Kültür varlıklarımız ve ibadethanelerimize olan hassasiyetimiz doğrultusunda en iyi hizmeti sunma kararlılığımızı kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Bu tür yorumları dile getiren kişileri de toplumsal birlik ve beraberliğe katkı sağlamaya davet ediyoruz.

    Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.

     

  • Bursa’da motorlu testere ile odun keserken ayağını kesti

    Bursa’da motorlu testere ile odun keserken ayağını kesti

    Edinilen bilgiye göre, Murat A. (43) evinin bahçesinde motorlu testere ile odun kesmeye başladı.

    Adam bir anlık dikkatsizlik sonucu sol ayağından yaralandı. Ayağında parçalanma olan adam özel araçla İnegöl Devlet Hastanesine kaldırıldı. Yaralı ilk tedavinin ardından ambulansla Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesine sevk edildi. Jandarma komutanlığı ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı.

  • Bursa’da narkotik polisi 6 bin vatandaşı bilgilendirdi

    Bursa’da narkotik polisi 6 bin vatandaşı bilgilendirdi

    İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, kentin farklı noktalarında 28 ayrı etkinlik çerçevesinde toplam 6 bin 144 vatandaşa ulaşarak; ‘En İyi Narkotik Polisi Anne’, ‘Narkorehber’, ‘Gençlik Modülü’ ve ‘Narko Nokta’ başlıkları adı altında bilgiler verdi.

  • Kürek yarışları Bursa’da tamamlandı

    Kürek yarışları Bursa’da tamamlandı

    Deniz Küreği 4x+ teknesinde, mix kategorisinde (kadın-erkek karışık), 500 metre mesafede yapılan yarışa 11 şirketten, toplamda 17 ekip katılım gösterdi. İlk üçe giren ekiplerin hem kupa hem de bireysel olarak madalya kazandığı bu mücadelede eleme yarışları için 5 start yapıldı ve her eleme yarışında 5 ekip start aldı.
    En iyi sonucu alan 10 ekip yarı finale katılmaya hak kazandı. Final etabında ise önce yarı final müsabakası ile final yarışına katılacak ilk 5 ekip belirlendi. Günün son yarışı olan final için de ekipler kupa ve madalya için mücadele etti. Yarış, Türkiye Kürek Federasyonu’nun hakemleri tarafından yönetildi.
    Her start öncesinde profesyonel antrenörler eşliğinde ekipler yarış için ısınma gerçekleştirdi.
    Etkinlik alanında gün boyunca DJ performansı, sportif etkinlikler, tanıtımlar ve yarışmalar yapıldı. Bursa RowingFest 2024, Bursa’da bir ilki gerçekleştirerek olimpik bir spor olan küreği
    eğlence ile birleştirerek kurumsal firmaların beğenisini kazandı.