Kategori: Bursa

  • “Çok değerli bir şehirde yaşıyoruz”

    “Çok değerli bir şehirde yaşıyoruz”

    İnegöl’ün geleceğini ortak akıl ile şekillendiren İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, özellikle gençlerin vizyon ve fikirlerinden faydalanmak adına yeni dönemde lise düzeyindeki okullarda “Genç Bakış” ismiyle düzenlenen gençlik buluşmalarında öğrencilerle bir araya gelmeye devam ediyor. Bu organizasyonlarda gençlerin fikir ve önerilerini dinleyen Başkan Taban, aynı zamanda öğrencilerin eleştirilerine yanıt verip isteklerini de tek tek not alıyor. Her hafta farklı bir okulda öğrencilerle bir araya gelen İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban’ın bu haftaki durağı ise Yenice 19 Mayıs Anadolu Lisesi oldu.

    ,

    BAŞKAN TABAN’A ÖĞRENCİDEN SÜRPRİZ

    Okulun çok amaçlı salonunda; okul idarecileri, öğretmenler ve öğrencilerle bir araya gelen Başkan Alper Taban, öğrencilerle yaptığı sohbette İnegöl’ün önemine dikkat çekti. Buluşmada kısa bir selamlama konuşması yapan Okul Müdürü Suat Yarış, okulda İnegöl Belediyesi’nin yaptığı bir dizi çalışma ve verilen destek için Başkan Alper Taban’a teşekkür ederek çiçek takdim etti. Öte yandan Merve Çetinkaya isimli öğrenci de Başkan Taban’a kendi çizdiği karakalem portresini hediye etti.

    “AMACIMIZ VATANDAŞLARIMIZIN BEKLENTİLERİNE CEVAP VERMEK”

    Buluşmada öğrencilere yönelik kısa bir konuşma yapan Belediye Başkanı Alper Taban, şehir yönetiminde ortak akıl ve özellikle gençlerin beklentilerinin, hayallerinin, fikir ve önerilerinin önemli olduğuna vurgu yaptı. Taban, “Ben bu şehrin yerel yöneticisiyim. Bir görev sürem var. Belli tarihler arasında bu görevi yapıyoruz. Geçtiğimiz dönem bu görevi yaptık, bu ikinci dönemim. Görev süremiz içerisinde de belirlediğimiz hedefler var. Yapmak istediğimiz hizmetler var. Bizim hizmet anlayışımızda bu şehirde yaşayan insanların taleplerine cevap vermek, beklentilerini karşılamak var. Dolayısıyla her yaştan bireyi bizler dinlemek ve bizden beklentilerini öğrenmek, onları anlamak istiyoruz. Bu buluşmaları yapma sebebimiz de bu. Sizleri dinlemeye geldik” dedi.

    İNEGÖL ÇOK DEĞERLİ BİR ŞEHİR

    İnegöl’ün önemine de değinen Başkan Taban, “İnegöl çok değerli bir şehir. Adımız ilçe kalmış ama Büyükşehirlerle yarışıyor. Büyükşehir gibi hareket ediyor. Öylesine değerli bir şehir İnegöl. Bunu nereden anlıyoruz; çıkardığı markalardan, ürettiği ürünlerden anlıyoruz, ekonomi verilerinden ve ihracat rakamlarından anlıyoruz. Şu an İnegöl 81 vilayet arasında 18’inci büyük ihracatçı. Sizler de gelecekte bu şehrin değerine değer katacak kişilersiniz. O yüzden bizim için önemlisiniz. Ama girişimci olarak değer katacaksınız ama bu şehrin kurumlarında görev alarak değer katacaksınız ama bu şehrin yöneticileri olarak değer katacaksınız ama esnafı olarak, üretim alanlarında çalışarak değer katacaksınız. Bir şekilde İnegöl’ün gelişimine katkı sunacaksınız. Sizlerden beklentimiz yüksek. Bu şehrin geleceği sizlersiniz” ifadelerinde bulundu.

    Başkan Taban’ın konuşmasının ardından öğrencilerle karşılıklı soru cevap bölümüne geçildi. Bu bölümde mikrofonu öğrenciler aldı, güncel konular başta olmak üzere talepler, öneriler, eleştir ve projeler bir bir anlatıldı.

     

     

  • “Türkiye ve Bursa için değer katmaya devam edeceğiz”

    “Türkiye ve Bursa için değer katmaya devam edeceğiz”

    Bursa Zahire Borsası olarak başladığı hizmet yolculuğunda sayısız başarıya imza atan, kent ve ülke ekonomisine çok önemli katkılarda bulunan Bursa Ticaret Borsası, ‘Asırlık Çınar’ unvanıyla taçlandırdığı 100. yılını unutulmaz bir geceyle kutladı. Bursa Ticaret Borsası Meclis Kâtip Üyesi ve TOBB Bursa Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Sabriye Şen, Borsa’nın 100 yıllık tarihindeki değerlerine vurgu yaptı. Bursa’nın tarih boyunca ticaretin ve üretimin merkezi olduğunu kaydeden Şen, “Bursa Ticaret Borsası da bu zengin mirasa sahip, Bursa’nın kalbinde, ticaretin düzenlenmesi ve geliştirilmesi için önemli bir rol oynamıştır. Geride bıraktığımız bu yüzyıl boyunca, ticaret ve ekonomi, dinamik bir dünyada şekillenmiş, gelişmiş, evrilmiştir. Önümüzdeki 100 yıl, bu değişim ve dönüşümün çok daha büyük ve hızlı yaşanacağının habercisidir. Biz de Bursa Ticaret Borsası olarak, bu hızlı dönüşüm sürecinde üyelerimizin başarıya ulaşmaları için gerekli kaynakları, vizyonu ve desteği sağlamayı en büyük sorumluluğumuz olarak görüyoruz” dedi.

    Bursa TB’nin bir asırlık güçlü tarihine ve modern ticaretin gerekliliklerine uyum sağlama misyonuna dikkat çeken Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı ise, “Bir asır önce Bursa ve Türkiye’nin geleceğine yön vermek üzere temelleri atılan Borsamız, bugün güçlü geçmişi, örnek projeleri ve yenilikçi çalışmalarıyla yalnızca şehrimize değil, ülkemize de değer katmaya devam etmektedir. Bugünkü başarılarımız yalnızca geçmişimizin bir ürünü değil, aynı zamanda geleceğe dair güçlü bir vizyonun yansımasıdır. 2013 yılından bu yana, üye sayımızı yaklaşık yüzde 200 oranında arttırarak, bugün bin 250 üyeye yükselttik. Yine bu dönemde işlem hacmimizi, değerli üyelerimizin gücüyle, 1 milyar liradan 40 milyar lirayı aşan bir seviyeye ulaştırarak, ülkemizde ticaret borsaları arasında ilk sıralarda yer alma başarısını gösterdik” ifadelerini kullandı.

    Bursa’nın büyük bir tarım kenti olduğunu vurgulayan Başkan Özer Matlı, kentin ekonomisine otomotiv sektöründen sonra en büyük katkıyı sağlayan sektörün gıda olduğunu belirtti. Matlı, “Son 10 yılda Bursa’daki gıda, tarım ve hayvancılık sektörlerinde faaliyet gösteren firmaların şehir ekonomisine katkısı 6,5 milyar liradan 116 milyar liraya çıkarak yüzde bin 679 oranında artış göstermiştir. Bu gelişmeler, Bursa’nın ekonomik gücünü ve Bursa Ticaret Borsası’nın sektördeki büyüme rolünü açıkça ortaya koymaktadır. Şehrimizin ve üyelerimizin gıda alanındaki en önemli ihtiyaçlarından biri olarak gördüğümüz Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Projemiz ile şehir içinde sıkışan firmalarımıza genişleme ve büyüme imkânı sunmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Milletvekilimiz Mustafa Varank’ın projeyi hızlandırmamız yönündeki çağrısıyla, Valimizin başkanlığında yürüteceğimiz bu proje ile Bursa’nın tarım ve gıda sektöründeki potansiyelini daha da ileriye taşımaya kararlıyız” dedi.

    Bursa Ticaret Borsası’nın dijitalleşme ve sürdürülebilir ticaret alanındaki katkılarından bahseden Başkan Özer Matlı, yeni yüzyılda Bursa TB’yi daha dijital, çevik ve sürdürülebilir bir yapıya dönüştürme hedeflerine vurgu yaparak “Küresel ticaretin hızla değiştiği bu dönemde, üyelerimize dijital platformlarla yeni ticaret fırsatları sunmak, tarımda teknoloji odaklı projelerle sürdürülebilirliği güçlendirmek en büyük önceliklerimiz arasında” ifadelerini kullandı.

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz da, bir asrı geride bırakan Bursa Ticaret Borsası’nın hem Bursa hem de Türkiye ekonomisi için büyük bir başarı hikayesi olduğunu söyledi. Bursa TB’nin kurulduğu günden bu yana üreticiden tüketiciye uzanan süreçte önemli bir aktör olduğunu dile getiren Yavuz, “Yüzyıl boyunca sadece Bursa’nın değil, ülkemizin tarım ve hayvancılık sektörünün büyümesine, gelişmesine ve çeşitlenmesine öncülük eden, örnek projelere imza atan Bursa Ticaret Borsası, bugün temsil ettiği birikimi Bursa’nın zengin kültür mirası ile harmanlayarak güçlü bir ticaret vizyonunu gözler önüne sermektedir” dedi.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, 100. yılını kutlayan Bursa Ticaret Borsası ile birlikte, kentin tarım ve ticaret potansiyelini daha ileri taşımak için önemli iş birliklerine imza attıklarını kaydetti. Saldız, “Borsamızın proje okulu olan Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde tarım ve hayvancılığın gelişmesi adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak her daim Borsamızın yanında olacağımıza söz veriyoruz. Bu köklü kurumun 100. yılını kutluyor, birlikte nice başarılı projelere imza atmayı temenni ediyorum” diye konuştu.

    Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Bursa Ticaret Borsası’nın 100 yıldan bu yana Bursa’nın tarım ve ticaretine büyük katkılar sağladığını dile getirdi. Bursa TB’nin bugün 1245 üyesiyle Türkiye’nin en köklü ticaret borsalarından biri olduğunu vurgulayan Gürcan, “Borsamızın bir özelliği de 12 ülkeden 38 ticaret borsasını bir araya getiren Avrupa Ticaret Borsaları Birliğinin üyesi olmasıdır. Bu da bizim için ayrıca bir gurur kaynağıdır. Yine aynı şekilde canlı hayvan, zeytin, zeytinyağı, koza ve ipekbaşta olmak üzere çeşitli gıda maddelerinin kotasyonuna tabi olduğu Bursa Ticaret Borsası’nın tescil işlem hacmi 2023 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 89 artışla 32,7 milyar liraya ulaşmıştır” şeklinde konuştu.

    AK Parti Bursa Milletvekili ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank ise, ticaret borsalarının Türkiye’nin 22 yılda kat ettiği kalkınma ve demokrasi yolculuğunda adeta lokomotif görevi üstlendiğini dile getirdi. Bursa Ticaret Borsası’nın sahip olduğu deneyim, hayata geçirdiği projeler, Bursa’ya ve Türkiye’ye kazandırdığı çalışmalar ile gurur duyulan bir kurum olduğunu söyleyen Varank, “Gerçekten Bursa ekonomisi için, üreticisi için ve buradaki iş insanları için büyük bir gayret ortaya koyan Bursa Ticaret Borsası’nın bugüne kadar yapmış olduğu çalışmalar ve ülkemize kazandırdıkları için müteşekkir olduğumu ifade etmek istiyorum. Eğer Bursa’da bir başarı hikayesi yazacaksak bunu hep birlikte yazacağız. Bu vesileyle Bursa Ticaret Borsası’nın 100. yılını kutluyorum” diye konuştu.

    Açılış konuşmalarının ardından protokol üyelerine teşekkür plaketi takdim edildi. Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı ve protokol üyeleri daha sonra 100. yıl pastasını kesti. Program Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB) Genel Müdürü Ali Kırali tarafından gerçekleştirilen “Yeni Yüzyılda Ürün Borsacılığı: TÜRİB” başlıklı sunum ile devam eden program “Kozadan Kanatlananlar: Ticaretin Dönüştürücü Güçleri” ödül töreni ile son buldu.

    Geceye Bursa Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Bursa İl Emniyet Müdürü Sabit Akın Zaimoğlu, Bursa İl Jandarma Komutan Yardımcısı Kıdemli Albay Ekrem Doğan, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Bursaspor Başkanı Enes Çelik, Türkiye Ürün İhtisas Borsası Genel Müdürü Ali Kırali ile ilçe kaymakamları, ilçe belediye başkan ve yardımcıları, oda borsa başkanları, siyasi partilerin il başkanları ve yönetim kurulu üyeleri, Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri ile Meslek Komitesi üyeleri, kamu kurum ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Borsa üyeleri, Bursa iş dünyası ve çok sayıda davetli katıldı.

  • Nilüfer Belediyesi’ne ‘Akıllı ve Yaşanabilir Şehircilik’ Ödülü

    Nilüfer Belediyesi’ne ‘Akıllı ve Yaşanabilir Şehircilik’ Ödülü

    Livcom Komitesi, UN-HABITAT ve Kahire Belediyesi tarafından düzenlenen yerel yönetim ve sürdürülebilir kalkınma ile ilgili uluslararası en iyi uygulamalara odaklanan ‘Uluslararası Yaşanabilir Topluluklar Ödülleri’(LivCom Awards) bu yıl 4-7 Kasım tarihleri arasında Mısır’ın Kahire kentinde düzenlendi. Yarışmanın finalinde 27 ülkeden 23 şehir ve 32 proje yarıştı. Programda Nilüfer Belediyesi; Çin Halk Cumhuriyeti’nden Yantai, Güney Afrika’dan Cape Town ve İran’dan Tahran gibi kentlerle yarıştı. Her kent jüri karşısında sunum yaparak, iyi uygulamalarını aktardı. ‘Akıllı ve Yaşanabilir Şehirler’ temasında gerçekleşen yarışmada ön elemeyi geçen Nilüfer Belediyesi, Başkan Şadi Özdemir önderliğinde jüri sunumunu gerçekleştirdi. Akıllı şehir yönetimine odaklanan ve modern teknolojiler ile erişilebilirliği artırarak kentsel yaşam standartlarını iyileştirmeyi amaçlayan yarışmada Nilüfer Belediyesi, ‘Tüm Şehir (Whole City)’ kategorisinde yer aldı. Nilüfer Belediyesi, toplum katılımı ve güçlendirme, çevre koruma ve yeşil ekonomi, sağlıklı yaşam, sürdürülebilir planlama ve yönetim politikaları gibi konularda gerçekleştirdiği çalışmalarla takdir topladı. Belediye başkanları özelinde gerçekleşen oturumda da Başkan Şadi Özdemir, Kahire Belediye Başkanı Ibrahim Saber Khalil, LivCom Genel Sekreteri Dr. Abdelaziz Saqr ve BM temsilcileri ile bir araya geldi. Nilüfer hakkında bilgi veren Başkan Şadi Özdemir, kentin ortak akıl çerçevesinde gelişmesine yönelik gerçekleştirilen projelerini aktardı.

    Nilüfer Belediyesi, yapılan değerlendirmelerde Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen ‘Uluslararası Yaşanabilir Topluluklar Ödülleri’nde dünya kentleri arasında üçüncülük ödülü almaya hak kazandı.

    Yenilikçi çözümler geliştirmeye devam edeceğiz

    Nilüfer’i daha sürdürülebilir ve yaşanabilir bir kent haline getirecek çalışmalara devam edeceklerini söyleyen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “LivCom Ödülleri’nde almış olduğumuz derece başarılarımızı gösteriyor. Bugüne kadar ulusal ve uluslararası alanda aldığımız ödüllere bir yenisini daha ekledik. Amacımız bu başarıları artırarak dünyaya ilham veren bir kent haline gelmek. ‘Ortak akıl ile birlikte yönetiyoruz’ yaklaşımı ile çıktığımız bu yolda kentin sorunlarına çözüm üreten, ihtiyaçlarını karşılayan yenilikçi hizmetler geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.

  • Engelli istihdamına örnek proje

    Engelli istihdamına örnek proje

    Nilüfer Belediyesi, “İş Koçu Destekli Engelli İstihdam Projesi” ile engelli bireylerin toplumsal hayata katılımını ve istihdamını artırmada örnek olmaya devam ediyor. Belediye ve Sofra Compass Grup iş birliğiyle hayata geçirilen proje, down sendromu, otizm ve zihinsel engeli olan bireylerin iş hayatına kazandırılmasını hedefliyor.

    Projenin başarılı örneklerinden biri olan Gülcan’ın hikayesi, engelli bireylerin potansiyellerini ortaya çıkarmanın önemini gözler önüne seriyor. Nilüfer Belediyesi Bizim Ev Engelliler Sosyal Yaşam Destek Merkezi’nde Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (EKPSS) hazırlanan Gülcan, proje ekibinin kendisi ve ailesiyle görüşmesinin ardından iş hayatına adım attı.
    Gülcan, iş koçları eşliğinde aldığı hazırlık eğitimlerini başarıyla tamamladıktan sonra Sofra Compass Grup’ta mutfak temizlik personeli olarak işe başladı. Başlangıçta iş koçları tarafından sürekli desteklenen Gülcan, zamanla bağımsız çalışmaya başladı. Şimdi hem iş arkadaşları hem de ailesi onun başarılarıyla gurur duyuyor.

    Gülcan, bu süreçte yaşadıklarını, “Çalışırken kendimi iyi hissediyorum. Çalışma arkadaşlarım bana çok iyi davranıyor. Ailem de bu durumdan memnun. Kazandığım maaşımla onlara hediyeler aldım” sözleriyle ifade etti. Onun bu başarısı, sadece Gülcan’ı değil, ailesini de mutlu etti. Gülcan’ın anneannesi, duygularını, “Bu günleri bize gösterdiğiniz için herkese çok teşekkür ederim. Başka türlü çok zorlanacaktık” diyerek dile getirdi.

    Projeyi yürüten firmalardan biri olan Sofra Compass Grup’un Proje Müdürü Bahadır Öztürk de Gülcan’ın işe adaptasyon sürecini değerlendirdi. İş koçlarının sağladığı rehberlik sayesinde, firmalarının engelli bireylerle çalışma sürecini başarıyla yönettiğini belirten Öztürk, bu iş birliği sayesinde herhangi bir sorunla karşılaştıklarında hızlıca çözüm bulabildiklerini vurguladı.
    Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir projenin önemine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Engelli vatandaşlarımızın iş gücüne katılımını artırmak, toplumsal farkındalığı geliştirmek ve ailelerin gelecekle ilgili endişelerini azaltmak için çalışıyoruz. Bu tür projeleri artırarak daha fazla kişiye ulaşmayı hedefliyoruz.”

    Nilüfer Belediyesi, proje kapsamında daha fazla engelli bireye ve firmaya ulaşmayı hedefliyor. Projeye katılmak veya detaylı bilgi almak isteyen aileler ve işverenler, (0224) 245 34 46 numaralı telefondan Nilüfer Belediyesi’ne ulaşabilirler.

  • Sokak hayvanlarına yeni yuva geliyor

    Sokak hayvanlarına yeni yuva geliyor

    Orhangazi Belediye Başkanı Bekir Aydın, projeyle ilgili yaptığı açıklamada, şehirliliğin yalnızca bina ve yollarla değil, içerisinde yaşayan tüm canlıların huzuruyla ölçüldüğünü vurguladı. Başkan Bekir Aydın, “Bu proje ile can dostlarımız için güvenli bir alan oluşturuyor ve Orhangazi’de hayvanlara yönelik duyarlılığı artırıyoruz,” dedi. Aydın ayrıca, barınağın bir bina olmanın ötesinde, şehrin vicdanını yansıtan bir yapı olarak değerlendirildiğini belirtti.

    Barınağın, sadece hayvanların değil, tehlikeli olabilecek hayvanların rehabilite edilmesi yoluyla hemşehrilerinin güvenliğini de sağlayacağına değinen Başkan Aydın, rehabilitasyon ve düzenli sağlık kontrolleri sayesinde hem hayvanların hem de vatandaşların güvende olacağının altını çizdi. “Bu barınakta sokak hayvanlarının beslenme ve sağlık ihtiyaçlarını karşılayarak, onlara huzurlu bir yaşam sunacağız,” diyen belediye Başkanı Aydın, projeyi toplumsal duyarlılığın güzel bir örneği olarak tanımladı.

    Orhangazi Belediyesi’nin bu projesi, şehirde hayvan haklarına verilen önemi yansıtırken, insana ve doğaya saygı duyulan bir gelecek inşa etme çabasının da altını çiziyor. Belediye Başkanı Bekir Aydın, barınağın yapımında emeği geçen herkese teşekkür ederek, şehri daha yaşanabilir bir hale getirmek için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

  • Uludağ’ın eteklerinde kestane balı üretiyor

    Uludağ’ın eteklerinde kestane balı üretiyor

    Geçmişte dedesi ve babasının yaptığı mesleği üçüncü kuşakta sürdürmeye karar veren 38 yaşındaki Şerbetçi, kurslara gittikten sonra 2009’da Uludağ’ın eteklerinde Osmangazi ilçesi Yiğitali Mahallesi’nde 3 kovanla arıcılığa başladı.

    Bölgenin bitki örtüsü ve ikliminin uygunluğuyla bal üretimine başlayan Şerbetçi, zamanla kovan sayısını artırdı.

    Ürettiği balın ilgi görmesiyle kendi markasını da oluşturan Şerbetçi, 150 kovanda ağırlıklı olarak ürettiği kestane balını yurdun dört bir yanına satıyor.

    Yiğit Şerbetçi, arıcılık sevdasının atalarından geldiğini söyledi.

    Dedesi ve babasının bu mesleği birlikte yaptığını belirten Şerbetçi, “Onlar rahmetli oldu, ben devam ettiriyorum. Bu işi 15 yıldır sürdürüyorum. Çok kaliteli kestane balı üretiyorum. Balımızın aroması çok güzel.” dedi.

    Babasının sağlığında arıcılık yapmaya karar verdiğini, onun da tecrübesinden yararlanmak istediğini anlatan Şerbetçi, kurslarda bu işin inceliklerini öğrendiğini dile getirdi.

     “Bu yıl 1 ton üretim gerçekleştirdim”

    Şerbetçi, arıcılığa başladığında alerjisinin (arı sokması sonucu ortaya çıkan bir alerjik reaksiyon) olduğunu öğrendiği bilgisini vererek, “Doktor, ölebileceğimi, çok ciddi bir alerjim olduğunu söyledi. Ben de bununla nasıl savaşırım diye düşünerek her gittiğimde arılara kolumdan, bacağımdan sokturdum. Böyle böyle alerjimi yendim.” ifadesini kullandı.

    Üretim yaptığı bölgenin Tarım ve Orman Bakanlığınca “bal ormanı” ilan edildiğini dile getiren Şerbetçi, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Uludağ koşullarında 700 ila 900 metre rakımda üretim yapıyoruz. Mayıs aylarında bazen çiçek balı alabiliyoruz, sonrasında kestane açıyor. Asıl üretimimiz zaten kestane balı. Bizim için de en değerli olan o. Kestane balını da aldıktan sonra Kirazlıyayla bölgesine geçiyorum. Orada da bal üretimi yapıyorum. İşe başladığımda 3 kovanım vardı. Kovan sayısını 150’ye çıkardım. Bu yıl 1 ton üretim gerçekleştirdim.”

    Şerbetçi, elde ettiği balın her yıl İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce analiz edildiğini belirtti.

    Analizlerde asla şeker, glikoz ya da kimyasal çıkmadığını ifade eden Şerbetçi, şöyle konuştu:

    “Saf bal üretiyorum. Uludağ Bal Evi olarak markamız var. Bunun patentini aldım. Ürünlerimi dükkanlara, toptancılara satmıyorum, kendi çevreme satıyorum. Zaten yıllardır yaptığım için insanlar direkt benden alıyor. İsteyenin adresine teslim ediyorum. Farklı şehirlere de kargoyla gönderiyorum. Üçüncü kuşak arıcıyım. Bir kızım var, ona da öğretiyorum. Adı Asel. Asel, bal demek. İnşallah o da hevesli. O da yapmayı düşünüyor arıcılığı. İnşallah bu nesiller boyu devam eder.”

  • Bursa İl Sağlık Müdürlüğü, bölge koordinasyon toplantısı düzenledi

    Bursa İl Sağlık Müdürlüğü, bölge koordinasyon toplantısı düzenledi

    Bursa İl Sağlık Müdürlüğü, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası kapsamında Bursa Şehir Hastanesi’nde Bölge Koordinasyon Toplantısı düzenledi. Programa Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Orkun Yıldırım, Balıkesir İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serkan Kadir Keskin, Bilecik İl Sağlık Müdürü Dr. Ferhat Damkacı, Yalova İl Sağlık Müdürü Dr. Osman Karkuş, Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Dr. Hakan Görgülü ile bölgenin organ nakil koordinatörleri ve sağlık çalışanları katıldı. Programda Bursa bölgesinde bir yılda yürütülen çalışmalar ele alınırken, bölgede başarılı çalışmalar yürüten yöneticilere teşekkür belgesi takdim edildi.

    Toplantıda konuşan Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Orkun Yıldırım, organ bağışı çalışmalarında görev almanın büyük emek ve özveri isteyen bir iş olduğunu belirtti. Bölgede görev yapan yetkililerin bu işe gönül vermiş kişilerden oluştuğuna dikkat çeken Dr. Yıldırım, “Büyük bir organizasyonu yaşatıyorlar. Muhteşem gayretleri için her birinize teşekkür ediyorum. Her geçen gün organ nakli bekleyen hastamız artıyor. Ne yazık ki yeterli bağışı şu ana kadar bire bir karşılayacak kadarını bulamadık. Bölgemiz Türkiye’ye liderlik yapan bir bölgedir. Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi ve Bursa Şehir Hastanesi, Türkiye’de donör anlamında lider hastaneler. Yoğun bakımlarda çalışan hemşirelerden organ nakil koordinatörlerine kadar bütün herkese teşekkür ederim. Bölgemiz Türkiye’de son 12 yıldır lider durumda. Liderliği sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

    Bursa’dan Türkiye’ye Yayılacak

    Bursa’da bu yıl çok güzel bir organizasyona başladıklarını dile getiren Dr. Yıldırım, “Ana temayı her fidan ormana her organ hayata dönüşsün olarak belirledik. Bununla ilgili olarak Bursa Orman Bölge Müdürlüğü ile beraber ilk organ bağış ormanını geçtiğimiz günlerde toprakla buluşturduk. Bu projeyi 81 ilde 81 bağış ormanı şeklinde ülke genelinde yaymak istiyoruz. Bu girişimlere de başladık. Bununla da muvaffak olacağız. Fidanlarımızı ormana, organ bekleyen hastalarımızı da sağlıklarına kavuşturmak için bir farkındalık oluşturma çalışmasıdır” şeklinde konuştu.

    Dr. Yıldırım son olarak organ bağışında bulunan ailelere yaptıkları fedakarlıktan ötürü teşekkürlerini iletti.

    Program Bursa Şehir Hastanesi Çocuk Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Erdoğan’ın konuşması ile devam etti. Nakil olarak hayata tutunan Mertcan Akdoğan organ bağışının önemine vurgu yaptı. Organ nakli olduktan sonra bebek sahibi olduğunu belirten Nagihan Üskalkan ise programa 1,5 yaşındaki bebeği ile katıldı. Program sonunda organ bağışının ülke genelinde artması temennisiyle gökyüzüne balonlar uçuruldu.

  • Bahariye Mahallesi’nde yollar parke taşla kaplanıyor

    Bahariye Mahallesi’nde yollar parke taşla kaplanıyor

    Bir yandan merkezde şehri geleceğe taşıyacak projeleri bir bir hayata geçiren İnegöl Belediyesi, bir yandan da merkezin konforunu kırsal mahallelere taşıyan uygulamalarıyla hizmet seferberliğini sürdürüyor. Bu kapsamda Bahariye Mahallesinde alt yapısı tamamlanan köy içi yolda 1600 m2 parke taş uygulaması yapıldı.

     

    Belediye Başkanı Alper Taban, yol kaplama çalışmaları devam eden Bahariye Mahallesini beraberindeki Başkan Yardımcıları, Meclis Üyeleri ve AK Partili yöneticilerle birlikte ziyaret etti. Burada yapılan çalışmayla ilgili bilgiler veren Başkan Taban, “Bahariye mahallemizde köy içerisinde 1 yolun kaplamasını Fen İşleri Müdürlüğümüz gerçekleştiriyor. Toplamda 1600 m2 parke taş uygulaması yapılıyor burada. Parke taşlar geçtiğimiz yıl Büyükşehir Belediyesi tarafından temin edilmişti. Uygulaması ise İnegöl Belediyesi tarafından yapılıyor. BUSKİ’nin bölgede alt yapı çalışması yeni tamamlandığı için yol kaplaması bu yıla sarktı. Birkaç gün içerisinde ekiplerimiz çalışmayı tamamlayacaklar. Mahalle sakinlerimize hayırlı olsun” dedi.

  • Osmangazi Belediyesi’nden üniversitelilere akademik destek

    Osmangazi Belediyesi’nden üniversitelilere akademik destek

    Şadırvanlı Han Eğitim Akademisi’nde Prof. Dr. Adem Apak tarafından yaklaşık dört yıldır gerçekleştirilen Akademik Okuma ve Yazma Semineri’nin bu haftaki programına, mülakatla seçilen, lisans ve lisansüstü öğrencilerle konuya ilgi duyan araştırmacılar katıldı. 2024-2025 Güz Dönemi kapsamında düzenlenen programın ilk dersinde, Akademik metin nedir? Aktüel yazılarla akademik metinlerin farkı nedir? Bir metin akademik bakış açısıyla nasıl okunur? Bu okumanın normal okumadan farkı nedir? Akademik kriterlere göre bir metin nasıl inşa edilir? İstidat ve kabiliyet nasıl keşfedilir ve ne şekilde geliştirilir? Kelime hazinesi nasıl zenginleşir? Soruları etrafında bir fikir oluşturulmaya çalışılarak, sonraki oturumlarda yapılacaklar değerlendirildi ve bir yol haritası çizildi.

    Katılımcıların akademik yolculuklarındaki büyük bir açığı kapayan, yüksek lisans ve doktora tez yazım sürecinde gerekli olan literatür tarama, konu belirleme, içindekiler oluşturma ve bölümleme, araştırma ve yazma uğraşılarının kolaylıklarını gösteren; makale ve tebliğ gibi akademik nitelikli metinleri inşa etme metotlarını sunan Akademik Okuma ve Yazma Seminerleri, güz döneminde 10 hafta sürecek ve her Perşembe saat 10:00’da gerçekleşmeye devam edecek.

     

  • CHP’li Sarıbal: Zeytin üreticisi zorda

    CHP’li Sarıbal: Zeytin üreticisi zorda

    Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konum ve sahip olduğu Akdeniz iklimi nedeniyle İtalya, İspanya, Yunanistan ve Tunus gibi Akdeniz ülkeleriyle birlikte dünyanın önde gelen zeytin üreticilerinden olduğunu kaydeden Sarıbal, zeytin ülkesi Türkiye’de üreticilerin mağdur edildiğini söyledi. İktidarın uyguladığı yanlış politikalar nedeniyle yıllardır zeytin bahçelerinde emek veren, bu topraklara değer katan üreticilerin ekonomik olarak zor durumda kaldığını, zeytin üreticisinin geçim kaygısı yaşadığını belirten Sarıbal, “Çok kısa süre önce bir açıklama yapmıştım. ‘Bu yıl zeytinde var yılı’ demiştim. Bu yıl Cumhuriyet tarihinin rekoru kırılacak. Önce 2.9 milyon ton dediler, yüzde 30 sofralık, yüzde 70 yağlık dediler. Şimdi yeni bir rekolte tahmini var. O da 3.6 milyon ton. Gerçekten büyük bir rekor. Bunun yüzde 20’si sofralık, yüzde 80’i yağlık olarak düşünülüyor.

    Çünkü kuraklıktan dolayı zeytin sofralık olamadı. Ancak sulanabilen kısımlar sofralık olabildi. Zeytinin dane büyüklüğü 1 kilograma giren 250 – 300 danelilere çok iyi fiyat verilmesi gerekiyor ve yağlık zeytine de iyi fiyat verilmesi gerekiyor. Bu yıl o ürünü yeterli değerlendiremezsek gelecek 2 yıl da ekonomik olarak çöküş yılı olacaktır. Marmarabirlik var, TARİŞ var, Tarım Kredi Kooperatifleri var, Toprak Mahsulleri Ofisi var.

    Bunlar kısmen özel kısmen kamu kurumlarıdır. Zeytinimiz var, ürünümüz var ama dizimizi dövüyoruz. Marmarabirlik yağlık zeytinde temel fiyat olarak öngördüğü fiyatı artırmadı. Kendine göre kurumun gerekçeleri olabilir. Avrupa Birliği şu anda zeytin ve zeytinyağına ihtiyaç duyuyor. Oysa biz kısıtlamadan sonra sofralık zeytinde de zeytinyağında da daha az ihracat yaptık. Bu iki alanda da kısıtlama döneminde geriye düştük. Şimdi büyük bir fırsatçılık geçiyor piyasadan. Ürün çok ama ortada bu ürünü düzene sokacak, bir sistem yok. Çiftçi kendi kaderiyle baş başa. Derhal hükümeti göreve çağırıyoruz. Çiftçi kumpasta.

    Bugün satılan yağ, 6 ay sonra kat be kat üzerine çıkacak. Çiftçi yağını satmasın, çiftçinin borçlarına yapılandırma getirilsin, iktidar çiftçiyi tüccarın eline bırakmasın” diye konuştu.

    “İKTİDAR, ÇİFTÇİNİN CANI ÇIKSIN POLİTİKASI YÜRÜTÜYOR”

    İktidarın dört defa zeytinyağı ihracatını kısıtlaması, son kısıtlamanın 14 Eylül 2024’te bitmesinin 200 bin ton civarında zeytinyağının içeride kalmasına neden olduğunu açıklayan Sarıbal, “Bu yetmedi, dış piyasada pazarımızı kaybettik. Tamamen iktidarın yanlış zeytin politikasıydı. 2024-25 sezonuna 200 bin ton civarında zeytinyağı stoğu ile gelindi. Şimdi beklentimiz 450 bin ton civarında. İkisini üst üste ilave ettiğimizde 600 bin ton gibi tarihsel bir zeytinyağı üretimi beklentimiz var. Bu bir yandan çok kıymetli ve çok değerli. Ama bu taraftan iktidarın uyguladığı ağır tarım politikaları, Mehmet Şimşek ve Recep Tayyip Erdoğan, gıda enflasyonunu düşürmek için akıllarına gelen ihracatı durduralım, kısıtlayalım ama çiftçinin canı çıksın politikası zeytinde de açık bir şekilde hayata geçmiş görülüyor. Bugün zeytinin bölgelere göre dalında 1 kilogram maliyeti 35-50 lira arasında. Yani yağlığa da gitse en düşük olan yerde 35 lira, en yüksek 50 lira maliyet vardır. Ortalama kilogram üzerinde zeytinin 45 lira maliyeti var. Bu dekar başına ya da ağaç üzerindeki verime göre değişir. Bazı ağaçlarda yüzde 50-60 liralara kadar çıkabilir, bazılarında 35 liraya kadar düşebilir. Ama günün sonunda bu çiftçinin bir yaşam maliyeti var. Çiftçinin bir arazi kirası var. En önemlisi gelecek yıl zeytin olmayacak ya da çok az olacaktır. Bugün büyük bir fırsatçılık sistemin içerisinden geçiyor. Zeytin üreticilerimizin emeğinin karşılığını alabilmesi, zeytin ağaçlarının geleceğinin korunması için adil bir fiyat politikası uygulanması gerekiyor. Üreticilerimizin desteklenmesi, yalnızca onların ekonomik refahı için değil, ülkemizin tarımsal üretim gücü ve zeytin kültürünün sürdürülebilirliği için de önemli” ifadelerini kullandı.