İnegöl Jandarma Komutanlığı ekipleri İnegöl’e bağlı kırsal Hamzabey Mahallesi’nde bir evde ülkeye kaçak yollarla giren Afganistan uyruklu şahısların olduğunu tespit etti. 7 Afgan yapılan arama sonucu yakalanarak gözaltına alındı. İnegöl’ün kırsal Çeltikçi Mahallesi’nde ise 4 Suriye uyruklu şahıs yakalandı.
11 şahıs da sınır dışı edilmek üzere Bursa İl Göç İdaresine teslim edildi.
Kategori: Bursa
-
Bursa’da 11 kaçak göçmen jandarmadan kaçamadı
-
Bursa’da mobilya fabrikasında korkutan yangın
Süleymaniye Mahallesi Babacan Caddesi üzerinde faaliyette bulunan bir mobilya fabrikasında, saat 12.30 sıralarında yakılan sobadan sıçrayan kıvılcımlar talaşları tutuşturdu.
Bir anda alev alan talaşlar nedeniyle yangın çıktı. Dumanı fark eden çalışanların haber vermesi üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Kısa sürede kontrol altına alınan yangın sonucunda imalathane maddi hasar meydana geldi.
Yangınla alakalı soruşturma başlatıldı.
-
Bursa’da mağaza açılışında izdiham
Bursa’nın Yıldırım ilçesi Millet Mahallesi’nde ev eşyası satan bir mağazası açılışa özel fiyatları yarı yarıya indirince, açılış için sabahın erken saatlerinde bekleyen vatandaşlar, mağazanın önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Kapıların açılmasıyla başlayan alışveriş yarışı izdihama dönüştü. Vatandaşların birbirini ezdiği anlar kameraya yansırken, izdiham sonrası terlik bulan sunucu ise vatandaşlara seslenerek, “Terliğini düşüren abla nerde? Bu kapmayanlar terliği unutturur” diye seslendi. Neyse ki yaşanan izdiham da ciddi bir yaralanma meydana gelmedi.
“Böylesini biz de beklemiyorduk”
Basın mensuplarına konuşan mağaza çalışanları, “Açılışa özel her şeyi yarı fiyatına indirdik. Sabah saatlerinde kapıda yüzlerce kişi vardı. Kapıların açılmasıyla bir anda içeri daldılar. İzdiham yaşandı. Bu kadarını bizde beklemiyorduk” ifadelerini kullandı.
-
Türkiye’deki bu 24 il büyük tehlike altında
Bursa’nın Karacabey ilçesinde belediye tarafından düzenlenen deprem paneline Dokuzeylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan ve Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Edremit Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Abdullah Soykan konuşmacı olarak katıldı.
Karacabey Ergün Koç Kültür Merkezi’nde yapılan Türkiye’nin depremselliği ve yerleşime uygunluk değerlendirmelerinin ele alındığı Karacabey Deprem Panelinde konuşan Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, Türkiye’nin diri fay haritası incelendiğinde 5.5 ve üzeri büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip yaklaşık 500 diri fayın bulunduğunu söyledi.
Yakın zamanda yapılan çalışmalara göre, 24 ilin kent merkezinden diri fay geçtiğini aktaran Aykan, bu illeri Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Bolu, Sakarya, Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli, Burdur, Kütahya, Eskişehir, Konya, Aksaray, Tokat, Kayseri, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş, Erzurum, Erzincan, Hakkari ve Bingöl olarak sıraladı.
“Türkiye’de gerilim birikmiş kırılma zamanı gelen 20 fay bulunuyor”
Aykan, “24 kentimiz, 110’u aşkın ilçemiz doğrudan fay hatları üzerindedir; Bu fayların kırılması durumunda ilk önce fay zonu üzerindeki yapılar zarar görecektir. Bu faylardan özellikle kırılma zamanı gelmiş olanların yani sismik boşluk olarak tanımladığımız, yerleşim yerlerinden geçenler büyük risk oluşturmaktadır. Türkiye’de yaklaşık 20 yerde sismik boşluk olarak tanımladığımız fay var; yani kırılma zamanı gelmiş, yeterli derecede gerilim birikmiş, her an kırılabilecek fay parçaları. Bilimsel çalışmaların, özellikle Kuzey Anadolu Fayı başı olan Bingöl ve Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara Denizi içerisinden geçen kısmı, Hakkari-Yüksekova, İzmir, Antakya, Adıyaman, Erzurum, Ağrı, Aydın, Denizli, Muğla taraflarındaki fayların sismik boşluk olarak değerlendirildiğini, yakın gelecekte deprem üretme ihtimali olan faylar sınıfında olduğunu gösteriyor. Benzer şekilde Balıkesir il merkezinden geçen 7.2 büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip Balıkesir-Gökçeyazı Segmenti 2 bin yıldır kırılmayan bir parçadır; Özellikle buraların tehlikesine dikkat çekmemiz gerekiyor. Türkiye’nin birçok yerinde deprem üretme zamanını doldurmuş ve yeterli gerilimi biriktirmiş faylar var. Yapılan çalışmalara göre, sismik boşluk olarak değerlendirilen bu faylar, yakın bir gelecekte tekrar deprem olacağını gösteriyor; Fakat depremin tam zamanını bilemiyoruz. Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde deprem oldu. Ülkemiz bu deprem ile bir felaket yaşadı. Bu deprem öncesinde Kahramanmaraş’ta büyük bir deprem olabileceğini, buranın bir sismik boşluk olarak değerlendirildiğini ve buralara dikkat edilmesi gerektiğini defalarca ifade etmiştik” dedi.
“Marmara Denizi’nde 7.6 büyüklüğünde deprem olabilir”
Marmara Denizi içinden geçen Kuzey Anadolu Fayı’nın Kuzey koldaki deprem dağılımlarına bakıldığında, en son depremlerin 1509 ve 1766 yılında gerçekleştiğini, 200-250 yıllık tekrarlama periyotları olduğu düşünüldüğünde bu alanın bir sismik boşluk olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, “Burada olacak büyük bir depremden Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm iller ağır bir şekilde etkilenecek. Özellikle 1766 yılında olmuş olan deprem, Avusturya’dan, İtalya’ya kadar geniş bir coğrafyada hissedilmiş olup Tüm Marmara Bölgesi’nde tahribata yol açmıştır. Düşünün ki böyle bir depremin tekrarı tüm Marmara Bölgesi’nde çok fazla yıkıma sebep olacaktır. Ulusal ve Uluslararası yapılmış çalışmalara göre; 1999 depreminden sonra 30 yıl içerisinde yüzde 65 ihtimalle 7’den büyük maksimum 7.6 büyüklükte bir depremin Marmara Denizi’nde olacağı yönündeydi. Bu süreden 25 yıl geçti. Hiçbir zaman bu deprem 60 yıl beklemeyecek; Bu süre yaklaşıyor. Ülkemizde istatistiki olarak her 7 yılda bir büyük deprem oluyor. Zaten her 50 yılda bir Marmara çevresinde 7’den büyük bir deprem gerçekleşiyor; dolayısıyla şu an bile olsa şaşırmayız” diye konuştu.
“Bursa’daki fay 624 yıldır suskun”
Aykan sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bursa’da geçmiş kayıtlara göre, en son hasar yapıcı deprem 1855 tarihlerinde meydana gelmiş olan ve halk arasında ‘Küçük Kıyamet’ olarak adlandırılan depremde çok büyük yıkımlar meydana gelmiş; 150 caminin neredeyse bütün minareleri yıkılmış, Ulucami’nin 2 kubbesi yıkılmış, tarihi yapılar, resmi kurumlar yıkılmış, şehirde yangınlar çıkmış, can ve ekonomik kayıplar yaşanmış. Ankara Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi ve Eskişehir Teknik Üniversitesi, tarafından yapılan ortak bir çalışma sonucunda; Bursa’da yeni bir fay keşfedilmiş. Bursa’da şehir merkezinden geçen Kayapa – Yenişehir Fayı, şuan ki diri fay haritasında gösterilmemiştir. Bu çalışmalara göre;1855 yılında meydana gelen depremlerin kaynağının Kayapa-Yenişehir Fayı’nın (KYF) batı bölümünde olduğu ve de 1400 yılında meydana gelen depremin, KYF’nin Yenişehir bölümünde, gerçekleştiği düşünülüyor. 1400 yılında olan depremin üzerinden 624 yıl gibi uzun bir zaman geçmiş. Burada olacak bir depremin 7’nin üzerinde olma potansiyeli olduğu belirtiliyor.”
“Bursa’nın içinden geçen çok sayıda fay hattı var”
Bir fayın, deprem tekrarlama periyotlarını, kaç büyüklükte deprem ürettiğini kısaca fayın geçmişteki davranışlarını inceleyen ve gelecekteki deprem tehlikesini belirleyen Paleosismolojik çalışmaların Bursa’da yapılmadığına dikkat çeken Aykan, Bursa’da çok fazla fay hattı var. Fay hattı üz erinde bina olmaması gerekiyor. Kaç binanın fay hattı üzerinde olduğunun çalışılması lazım. Bursa’da 17 İlçesinin, neredeyse her ilçe sınırlarından geçen fay hattı var. Tüm afet risklerinin haritalarda belirtildiği mikro bölgeleme çalışmalarının mutlaka yapılması gerekiyor. Bursa’da henüz böyle bir çalışma yapılmıyor” dedi.
Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Soykan da Karacabey ve yakın çevresinin depremselliğine dikkat çekerek Karacabey ve yakın çevresinde meydana gelen depremler hakkında ayrıntılı bilgi verdi.
Karacabey’in jeolojik ve jeomorfolojik özelliklerinin büyük bir deprem sırasında göstereceği davranış biçimleri üzerinde duran Prof. Dr. Abdullah Soykan, “6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizin yaşadığı büyük felaketten aldığımız dersi ivedilikle hayata geçirmemiz gerekiyor. Başta İstanbul ve Marmara Denizi’nde meydana gelme ihtimali yüksek olan büyük bir deprem öncesi alınması gereken tüm tedbirleri bir an önce almamız gerekiyor” dedi.
-
BUSKİ’nin 2025 bütçesine Meclis’ten onay
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in başkanlığında gerçekleştirilen BUSKİ Genel Kurulu’nda, BUSKİ yöneticileri, Büyükşehir bürokratları ile meclis üyeleri hazır bulundu.
Toplantıda, Plan Bütçe komisyonunu 2025-2029 stratejik planı, 2025 mali yılı performans esaslı bütçesi, 2025 performans programı ve 2025 yatırım programı ile ilgili raporu görüşüldü.
Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleşen toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, BUSKİ’nin bugüne kadar sunduğu hizmetler ve yaptığı yatırımlarla örnek bir kurum olduğunu söyledi.
Meclis üyelerinin sorularını da yanıtlayan Başkan Bozbey, kaynak suların Bursalıların suyu olduğunu vurguladı. Türkiye’deki paketli satılan suyun yüzde 22’sinin Uludağ’dan elde edilmesine rağmen Bursa’nın bundan çok fayda görmediğini anlatan Başkan Bozbey, “Bu konuda düzenleme yapıyoruz. İlgili firmalara taleplerimizi ilettik. Uludağ’ın suyu, Bursalıların suyudur. Bursalılar, belediye üzerinden daha fazla pay sahibi olmalıdır. Bizler Bursalıların menfaatini düşünmek zorundayız. Öte yandan iklim krizi git gide tüm dünyayı vuruyor. Bursa’nın da bu konuda büyük bir yara aldığını görüyoruz. Özellikle sularımızın korunması ve temiz suya erişimin sağlanması son derece önemlidir. BUSKİ olarak gereken yatırımların yapılması ve var olan yatırımların Bursalıların menfaatine kullanılması son derece önemlidir. Aldığımız kararların ve bütçenin Bursalılara hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Başkan Bozbey’in konuşması, meclis üyelerine yapılan bütçe sunumu ve meclis üyelerinin söz almasından sonra BUSKİ’nin 2025 yılı bütçesi oylamaya sunuldu. Oylama sonrası BUSKİ’nin 12 milyar 600 milyon TL olan gelir bütçesi ve 3 milyar 700 milyon TL olan finansman bütçesi oybirliği ile 16 milyar 300 milyon TL gider bütçesi de oy çokluğu ile kabul edildi.
-
Şiddetin nedenleri ve çözümü için farkındalık eğitimi
Mudanya Belediyesi tarafından erkek çalışanlara yönelik düzenlenen “Şiddeti Frenliyoruz” başlıklı eğitimde, şiddetin toplumsal ve bireysel nedenleri, şiddetin türleri ve sorunun çözümü için izlenmesi gereken yollar hakkında bilgi verildi.
Mudanya Belediyesi Ek Hizmet Binası etkinlik alanında düzenlenen etkinlikte konuşan Uluslararası Kapsayıcılık ve Eşitlik Uzmanı Burcu Üzümcüler, kadına yönelik şiddetin çözümünde erkeklerin sorumluluğunun önemini vurgulayarak, “Kadına yönelik şiddet yalnızca kadınların sorunu değil; erkeklerin bu konuda bilinçlenmesi ve rollerini sorgulaması çok önemli” dedi.
Şiddetin bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Üzümcüler, “Cinsiyet fark etmeksizin herkesin şiddete maruz kaldığını görüyoruz. Şiddet bir halk sağlığı sorunu olduğu için bunu hep birlikte çözebiliriz. Toplum bize bazı roller yüklüyor. Şiddet, bir güç ilişkisinden meydana gelir. Kadınlar, üzerlerinde güç ilişkisi oluşması nedeniyle şiddete maruz kalıyor. Çocuklarımızı yetiştirirken gücü erkek çocuklara veriyoruz ve güçlü olmalarını bekliyoruz. Bazı erkekler, istediklerini yaptırabilmek için kadına şiddet uyguluyor. Hepimizin duyarlı olması gerekiyor. Bunun en önemli adımı da ‘ama’ kelimesini kullanmamaktan geçiyor. ‘Ama’ ile başlayan cümleler kurduğumuz sürece şiddeti toplumda bitiremeyiz” şeklinde konuştu.
Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği’nden Avukat Aybüke Çakırel Şenzek ise şiddet olaylarına karşı nasıl hareket edilmesi gerektiği konusunda önemli bilgiler verdi. Şenzek, “Şiddete uğrayan birini gördüğümüzde, müdahale etmeden önce kendi can güvenliğimizi sağlamamız ve ilk olarak kolluk kuvvetlerine haber vermemiz gerekiyor. Tanık olunan ve yardım edilen şiddet olaylarında, adli merciler dışında kimseyle bilgi paylaşılmamalı. Özellikle kadın sığınma evlerinin yerlerinin belirtilmemesi konusunda çok dikkatli olunmalı. Bir şiddet olayına müdahil olunması durumunda da ölçülülük ilkesine dikkat edin” dedi.
Etkinlik sonunda konuşmacılara çiçek takdim eden Mudanya Belediye Meclis Üyesi Nilgün Arslanoğlu, erkeklere yönelik farkındalık eğitiminin şiddetle mücadelede önemli bir adım olduğunu, toplumsal cinsiyet eşitliği ve şiddetsiz bir toplum hedefiyle çalışmalara devam edeceklerini söyledi.
-
Yenilikçi girişimler yatırımcılarla bir araya geldi
Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı’nın (BEBKA), DOMiNO Ventures’ın yürütücülüğünde ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı, İstanbul Kalkınma Ajansı, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ile Trakya Kalkınma Ajansı iş birliğinde bu yıl dördüncüsü düzenlenen TechUP 2024 Teknoloji Odaklı Hızlandırma Programı Demoday etkinliği gerçekleştirildi.
“Girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesi adına çalışmalar yürütüyoruz”
BEBKA’nın yatırımcısı olduğu DOMiNO Ventures’ın yürütücülüğünde ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı, İstanbul Kalkınma Ajansı, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ile Trakya Kalkınma Ajansı iş birliğinde gerçekleştirilen TechUP 2024 Programı online demoday etkinliğinde konuşan BEBKA Genel Sekreter Vekili Sabri Bayram, “BEBKA olarak bölgemizde girişimcilik kültürünün, teknoloji tabanlı ve yenilikçi girişimcilik kapasitesinin geliştirilmesi, finansmana, bilgiye ve pazara erişim imkânlarını geliştiren girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesi adına çalışmalar yürütüyoruz. Bu anlamda Bölgesel Girişim Sermayesi Desteğiyle ile yüksek katma değer üretme potansiyeline sahip girişimlerin finansmana erişimine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu kapsamda yatırımcısı olduğumuz 6 girişim sermayesi yatırım fonunun Bölgemizdeki girişimlere yatırım yapmasını sağlıyoruz” dedi.
Girişimciler ürünlerini önde gelen şirketlere sunuyor
Ekosistemin gelişmesi adına yürüttükleri programlardan bir tanesinin Teknoloji Odaklı Hızlandırıcı Programı (TechUP) olduğuna dikkat çeken Sabri Bayram, “Dördüncü kez girişimcilerle buluşan bu programla yenilikçi ve teknolojik bir ürünü olan, fakat söz konusu hizmeti finansal kısıtlar veya tecrübe eksikliği gibi sebeplerle gerçekleştiremeyen girişimcilerin büyüme hedeflerinin mentorlar gözetiminde desteklenmesi ve girişimcilerin yatırım yapılabilir hale getirilmesini hedefliyoruz. Bu sene, ajansımızın yatırımcısı olduğu DOMiNO Ventures yürütücülüğünde; Güney Marmara Kalkınma Ajansı, İstanbul Kalkınma Ajansı, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ve Trakya Kalkınma Ajansı iş birliğinde hayata geçirdiğimiz programımıza PoC (proof of concept) süreçlerini de ekledik. Bu sayede girişimciler geliştirdikleri yenilikçi ve teknolojik ürünlerini Türkiye’nin önde gelen şirketlerinde sunma ve uygulama imkânı kazanarak müşteri ve yatırım imkanlarını arttırabilecek. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız koordinasyonunda, 5 kalkınma ajansı iş birliğinde, yeni nesil teknoloji ürünlerini tüm dünyaya tanıtmayı ve global pazarlara açılmayı hedefleyen Türk teknoloji girişimcilerinin dünyanın önde gelen yurtdışındaki girişimcilik etkinliklerine katılmalarını sağlıyoruz. Girişimcilik ekosistemini geliştirmek için bölgemizdeki paydaşlarımızla birlikte çalışmaya ve bundan sonraki süreçte de girişimcilerin ve yeni fikirlerin destekçisi olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
DOMiNO Ventures Yönetici Ortağı Yağız Karadeniz ise ” TechUP programı kapsamında 3 ay boyunca düzenlenen eğitimler ve birebir görüşmeler sayesinde girişimcilerle yoğun bir şekilde çalıştık. Ekibimiz, onların karşılaştığı problemlerle ilgilendi, büyüme süreçlerini değerlendirdi ve farklı perspektifler sundu. Bu süreçte, kalkınma ajanslarının önemini bir kez daha anlamış olduk. Kalkınma Ajansları sayesinde her zaman ulaşamadığımız girişimlere erişim sağlama ve onların potansiyellerini keşfetme şansı yakaladık. Bu girişimcilik ekosistemimiz açısından oldukça değerliydi. Bizde BEBKA’nın Girişim Sermayesi Mali Destek Programı kapsamında destek almaya hak kazandık. BEBKA’nın yatırım süreçlerimize verdiği destek gerçekten çok kıymetliydi. Türkiye’de girişimciler için fon bulmak zaman zaman zor olabiliyor. Devletin bu tür destek programlarını artırarak sürdürmesinin girişimcilik ekosisteminin büyümesi için kritik öneme sahip” dedi.
Konuşmaların ardından 10 yenilikçi girişim, yatırımcılarla bir araya gelerek girişimlerini tanıtma fırsatı yakaladı. Program, girişimcileri değerlendiren jüri üyeleri, Yağız Karadeniz, CVentures Yatırım ve Portfolyö Müdürü Efe Tokgöz ve Revo Capital Genel Müdür Yardımcısı Deniz Aslandoğan’ın soru ve cevapları ile interaktif bir şekilde devam etti.
-
Bekir Aydın’dan 3 Aralık mesajı
AK Parti döneminde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde engellilere yönelik yapılan çalışmaları değerlendiren Başkan Bekir Aydın, “Geçmişte Avrupa ülkelerinde beğeni ile baktığımız imkanların çok daha fazlasını ülkemizde hayata geçirdik. İnanıyorum ki bu şartlar gelecekte çok daha iyi bir seviyeye ulaşacak” ifadelerini kullandı.
“Engeller Başarıya Engel Değildir”
Toplumdaki önyargıların yıkılması gerektiğini vurgulayan Başkan Aydın, “Engelli bireylerimiz çoğu zaman hayatın farklı alanlarında büyük başarılar elde ediyor. Ancak ne yazık ki bazı yanlış algılar, onların potansiyelini gölgeleyebiliyor. Bu algıları değiştirmek, hepimizin görevidir” dedi.
“Engelsiz Bir Şehir Hedefliyoruz”
Engelli bireyler için fiziksel erişimin yanı sıra sosyal ve kültürel farkındalığın da önemine değinen Aydın, “Bir kent ancak engelli bireyler için yaşanabilir olduğunda gerçekten yaşanabilir olur. Orhangazi’mizi her anlamda engelsiz bir şehir haline getirmek için çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.
“Dinimizden İlham Alıyoruz”
Peygamberimiz Hz. Muhammed’in görme engelli sahabe Abdullah bin Ümmi Mektum’u 13 kez vekil olarak görevlendirdiğini hatırlatan Belediye Başkanı Aydın, “Bu örnek, engelli bireylerimize bakış açımızı şekillendirmek için bize yol gösteriyor. Onlara duyduğumuz saygı ve sevgi dinimizin bir gereğidir” dedi.
“Daha Güzel Bir Orhangazi İçin”
Orhangazi Belediye Başkanı Aydın, açıklamasını, “Engelli kardeşlerimiz için altyapıdan sosyal etkinliklere kadar her alanda çalışıyoruz. Daha engelsiz ve yaşanabilir bir Orhangazi adına var gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün toplumsal farkındalığı artırmasını temenni ediyorum” diyerek tamamladı.
-
Daha temiz bir Bursa için yoğun mesai
Bursa Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı Kent Estetiği Şube Müdürlüğü ekipleri, ana arterlerden meydanlara, yol kenarlarından alt geçitlere kadar kentin birçok farklı noktasında temizlik çalışmalarını 7/24 sürdürüyor.
Hafta içi gece gündüz demeden kent genelinde çalışmalarını yapan ekipler, daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve daha temiz bir kent için hafta sonu da yoğun mesai harcıyor.
9 süpürme aracı ve 3 artçı kamyonetle Ankara yolu, İzmir yolu, Mudanya yolu, İstanbul yolu, Lefkoşe Cadde ve Orhaneli Yolu gibi şehir içi ana arterlerde mekanik temizlik yapan ekipler, bat-çık içinde, kavşak kollarında, tüm yaya alt ve üst geçitlerde süpürme ve kaba çöp temizliği de yapıyor. Ana arterlerdeki yabani otlar, yollardaki çöpler ve atıklar toplanırken, duvar yazıları ve kâğıt afişleri de kaldırılıyor. 153 Ani müdahale Koza ekibi ise kentteki tüm araç kazaları, yağlanma, parça ve çeşitli olumsuzlukları giderme adına çalışmalarını 24 saat aralıksız sürdürüyor.
-
NİLSEM’de yeni dönem başladı
Nilüfer Belediyesi’nin kadınların sosyal ve kültürel gelişimine destek olmak amacıyla düzenlediği el sanatları kurslarında yeni eğitim dönemi başladı. Kursların ilk döneminde 6 farklı branşta eğitim verilecek.
Nilüfer Halk Eğitim Müdürlüğü ile ortaklaşa yürütülen Nilüfer Sürekli Eğitim Merkezi (NİLSEM) kurslarında kadınlar; giyim, ev tekstili, takı yapımı, hasır sepet örücülüğü, el örgüsü ve gümüş kazaziye alanlarında uzman eğitmenlerden ders alıyor.
Eğitimler, Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesindeki Fethiye, Üçevler ve Yüzüncüyıl mahallelerinde bulunan merkezlerde gerçekleştiriliyor. Kasım ayının son haftasında başlayan NİLSEM kurslarının ilk dönemi 31 Aralık’ta sona erecek. Ocak ayında başlayacak