Kategori: Bursa

  • Bursa’da sağlık çalışanları 3 gün iş bırakıyor

    Bursa’da sağlık çalışanları 3 gün iş bırakıyor

    Aile Hekimleri Türkiye genelinde 5-6-7 Kasım tarihlerinde iş bırakma eylemi gerçekleştirme kararı aldı.

    Bursa’da STK’lar ve Bursa Tabip Odası değişen yönetmeliğe karşı Bursa İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

    Bursa Tabip Odası Başkanı Kadir Binbaş tarafından yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi;

    Bizler, her gün yüzbinlerce vatandaşımızı sağlığına kavuşturmak, hastalanmalarını önlemek için aile sağlığı merkezlerinde aralıksız çalışan hekimlerin, sağlık çalışanlarının örgütleri olarak; sağlık sisteminde yaşanan ve yenidoğan skandalı ile görünür hale gelen büyük sorunları görüyor biliyoruz. Henüz yenidoğan skandalı ortaya çıkmadan önce 14 Ekim’de bakanlığın hazırlamakta olduğu Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği’nin bu sorunlara çözüm olmayacağını, “sorunlar yumağına dönüşmüş sağlık sisteminin düzeltilebilmesinin yolunun birinci basamak sağlık hizmetlerinin ve koruyucu hekimlik uygulamalarının güçlendirilmesi” olduğunu hem her kademeden bakanlık yetkililerine hem kamuoyuna duyurmuştuk. Yönetmeliğin eksik, hatalı yönlerini ve çözüm önerilerimizi bakanlık yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde iletmiş ve 19 Ekim’de Ankara’da düzenlediğimiz mitingle taleplerimiz konusunda kararlılığımızı ifade etmiştik. Ancak bakanlık tüm uyarı, öneri ve eleştirilerimizi duymazdan gelip 1 Kasım itibariyle yönetmeliği yürürlüğe soktu.

    Sağlık Bakanlığı’nın sağlık alanında yaşanan ciddi sorunları çözmek için birinci basamak sağlık hizmetlerini ve koruyucu hekimlik uygulamalarını güçlendirecek yapısal düzenlemeler yapmak yerine; “Performans ve Ödeme Yönetmeliği” ile ödeme üzerinden değişiklikler yapmaya çalışması sorunların büyüklüğünün kavranamamış olduğunu göstermektedir. Yürürlüğe giren bu yönetmelik halkın sağlığına ve hekimlerin, sağlık emekçilerinin haklarına bir katkı sağlamayacaktır. Zira bu yönetmelik;

    · Koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik gerekli düzenlemeleri içermemektedir.

    · Hastalara ve koruyucu hekimlik uygulamalarına yeterli zaman ayrılabilmesine fırsat vermemektedir. · Kendi içinde taşıdığı çelişkili uygulamalar ile hekimlerle hastaları karşı karşıya getirerek şiddete zemin hazırlamaktadır.

    · Belli ilaç gruplarının reçetelenmesi ve sevkleri sınırlayarak hekim bağımsızlığına müdahale etmektedir.
    · Karmaşık hesaplamalar ile ulaşılması mümkün olmayan, ulaşılsa bile halk sağlığı için faydasız performans kriterleri içermektedir.

    · Yapılan işin kalitesine değil sayısına değer vermektedir.

    · Hekimlerin ve aile sağlığı emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldırmaktadır.

    · Aile sağlığı merkezinde mevcut ebe ve hemşire eksikliğini gidermek şöyle dursun artacak olan istifalar ile pek çok birimin geçici görevlendirmeler ile hizmete devam etmek zorunda kalmasına yol açacaktır.

    Özetle bu yönetmelik, çalışma koşullarını eziyete dönüştürecek bir yönetmeliktir. Halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştirecektir.

    “Taleplerimizin yerine getirilmesini istiyoruz”

    Oysa halkın sağlığını koruyan, geliştiren, hekimlerin ve tüm sağlık emekçilerinin mesleki bağımsızlığının olacağı ve istekle çalışacağı, ülkemizin ihtiyacı olan bir birinci basamak sağlık hizmeti programını hayata geçirmek için yapılması gerekenler bellidir. Sağlık Bakanlığından “Performans ve Ödeme”nin karmaşık hesapları ile uğraşmak yerine aşağıdaki taleplerimizi yerine getirmesini istiyoruz:

    1.Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve Aile Sağlığı Merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır.

    2.Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır.

    3.Kadrolu ve güvenceli istihdam modeli ile yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Kadrosuz, güvencesiz bir şekilde çalışan emekçiler (gruplandırma elemanları) kadroya geçirilmelidir.

    4.Aile hekimlerine ve tüm sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.

    5.Gelire katkısı %20’yi geçmeyecek ve yapılan hizmetin niteliğini ödüllendiren bir performans uygulamasına geçilmelidir.

    Taleplerimizin karşılanabilir olduğunu ve randevu bulunamamasından şiddete kadar sağlık sistemindeki pek çok sorunu çözebileceğini biliyoruz.

    3 gün iş bırakıyoruz

    Birinci basamak sağlık hizmetini sunan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının örgütleri olarak bir araya gelen bizler, halkımıza ve meslektaşlarımıza karşı sorumluluğumuzun gereği olarak, hekimlere ve sağlık emekçilerine maddi kayıplar ve iş güvencesizliği getiren, halkın sağlığına katkısı olmayan yönetmelik geri çekilerek yukarıda yer alan 5 maddelik taleplerimiz yerine getirilene kadar her türlü hukuksal mücadele ve eylemliliği hep birlikte hayata geçirme konusunda kararlı olduğumuzu bildiriyoruz. Kararlılığımızın göstergesi olarak ilk etapta 5-7 Kasım 2024’te (Salı-Çarşamba-Perşembe) üç gün süreyle iş bırakıyoruz.

    Sonraki haftalarda sağlık meslek örgütleri ile birlikte gerçekleştireceğimiz çeşitli eylem ve etkinliklerle halkımızın sağlığı ve haklarımız için sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz.

     

     

  • Uludağ’da suni karlama başladı

    Uludağ’da suni karlama başladı

    Türkiye’de kış turizminin gözde merkezlerinin başında Uludağ geliyor. Uludağ, her yıl ülkenin dört bir yanından ve yurt dışından binlerce turisti ağırlıyor. Sezon açılışı için geri sayımın başladığı Uludağ’da işletmeler, dört gözle pistlerin beyaz örtüye kavuşmasını bekliyor.

    Ülke genelinde hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi Uludağ’ı da kar yağışına hasret bıraktı. 300 ila 1980 metre uzunluğunda 20 kayak pistinin bulunduğu Uludağ’da beklenen kar yağışının gerçekleşmemesi işletmeleri harekete geçirdi. Sezonun açılmasını iple çeken işletmeler, özel makinelerle pistlere ‘suni kar’ yağdırmaya başladı. Suni karlama yöntemiyle pistler yavaş yavaş beyaza bürünmeye başladı.

    Uludağ’daki turizm işletmecilerinden İbrahim Garip, sezona yönelik yapılan suni karlama çalışmaları hakkında yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Ülkemizin en önemli kış turizm merkezi Uludağ, son dönemde mevsim yaşanan değişimin etkisiyle beklediği kar yağışına kavuşamıyor. Bu nedenle sezon açılışı her geçen yıl biraz daha ileri bir tarihe öteleniyor. Yerli ve yabancı turist açısından ülkenin en önemli markalarından biri olan Uludağ’ın cazibesini korumamız gerekiyor. Zirvedeki işletmeler olarak bizler de çareyi suni karlamada bulduk. Zirvede geceleri sıcaklıkların sıfırın altına düşmesine rağmen kar yağışının gerçekleşmemesi ve kalıcı olmaması nedeniyle işletmeler, pistleri suni kar ile beyaza bürüyor. Yeni sezon hazırlıklarının olumsuz etkilenmemesi ve sezona hazır olabilmek adına biz de üstümüze düşeni yapıyoruz. Bu yıl yoğun bir kar yağışıyla dolu dolu bir sezon geçirmeyi ümit ediyoruz.”

  • Keles Kocakovacık Köyü’nde Geleneksel Kasım Hayırı Etkinliği Gerçekleşti

    Keles Kocakovacık Köyü’nde Geleneksel Kasım Hayırı Etkinliği Gerçekleşti

    Keles Kocakovacık Köyü muhtarlığı, kooperatifi ve Kültür Yardımlaşma Derneği (Kovacık-der) tarafından düzenlenen 1000 yıllık gelenek olan Kasım Hayırı, bu yıl geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Her yıl kışın başlangıcı ve bereketli yaz mevsiminin şükrünü ifade etmek amacıyla düzenlenen geleneksel etkinliğe, milletvekilleri, belediye başkanları, kaymakamlar, siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcileri ile köylüler katıldı.

    Etkinlik, Dağder Mehter Takımı eşliğinde gerçekleştirilen bir yürüyüşle başladı ve köy meydanında yapılan konuşmalarla devam etti. Açılış konuşmasını yapan Kocakovacık Köyü muhtarı Mustafa Ferik, Kasım Hayırı’nın geçmişten günümüze kadar gelen, imece ve yardımlaşmanın özünü yansıtan bir gelenek olduğunu belirterek, bu geleneği gelecek nesillere aktarma hedeflerini vurguladı.

    Kovacık-der Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özdemir, etkinliklerde ve burs çalışmalarında devam edeceğini ifade ederek, katılımlarından dolayı misafirlere teşekkür etti. Etkinlikte Keles Belediye Başkanı Ali Doğru, Keles Kaymakamı Muhammed Ali Yolal, Bursa Büyükşehir Belediyesi Dağ İlçeleri Koordinatörü Ersin Şahin, Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Genel Sekreteri Cemal Akkuş ve milletvekilleri Mustafa Yavuz ile Hasan Toktaş da konuşmalarıyla yer aldı.

    Etkinlik, dualar ve Kur’an-ı Kerim tilavetiyle devam ederken, ikramların ardından tarihi köy odası ve Kocakovacık Köyü Müzesi ziyareti ile sona erdi.

    Kocakovacık Köyü’ndeki bu geleneksel etkinlik, birlik ve beraberlik ruhunun pekişmesine ve bölge halkının kültürel değerlerine sahip çıkmasına katkı sağladı. Kocakovacık Köyü Dernek Başkanı Mustafa Özdemir’in de etkinlikteki aktif rolü, organizasyonun başarısına büyük katkı sundu.

  • Hırsızlık şüphelisi kovalamaca sonucu yakalandı

    Hırsızlık şüphelisi kovalamaca sonucu yakalandı

    İnegöl Emniyet Müdürlüğü ekipleri şüphelendikleri 16 BJZ 017 plakalı araçta hırsızlık şüphelisinin olduğunu fark etti.

    Ekipler şahsın peşine düştü. 20 kilometre süren kovalamaca sonucu şüpheli M.M. (22) yakalandı. Şüphelinin hırsızlık olaylarından çok sayıda suç kaydının bulunduğu ortaya çıktı.

  • İnegöl’de ‘’Ailede Şahsiyet Eğitimi” anlatılacak

    İnegöl’de ‘’Ailede Şahsiyet Eğitimi” anlatılacak

    İnegöl Belediyesi’nin Aile Hayatı İyileştirme Derneği (AHİD) iş birliğinde düzenlediği “Aile Okulu” eğitimleri bu yıl 4’üncü kez gerçekleştiriliyor. Her yıl onlarca genç çiftin katılarak sağlam temelli evliliklere adım attığı organizasyonda; toplumun temelini oluşturan ailenin önemi, mutlu ve huzurlu aile olabilmenin yöntemleri, çocuk yetiştirmenin püf noktaları gibi çeşitli eğitim ve seminerler yer alıyor. Aile Okulu seminerleri 8 hafta boyunca her hafta Cuma akşamı 20.30’da Sani Konukoğlu Konferans Salonunda gerçekleştiriliyor.

    Aile Okulunun bu haftaki konuğu Aile Koçu Münir Arıkan olacak. 08 Kasım Cuma akşamı 20.30’da Sani Konukoğlu Konferans Salonunda İnegöllülerle buluşacak Arıkan, “Ailede Şahsiyet Eğitimi” konulu seminerde anlatımlarda bulunacak.

    Aile Okulu programı kapsamında yapılacak diğer seminerler ve konuklar ise şöyle: 15 Kasım’da Psiko Hekim Abdülaziz Yılmaz “Örnek ve Rol Model Anne Baba Olmak”, 22 Kasım’da Eğitimci, İlahiyatçı Hasan Basri Balcı “Huzurlu Aile ve Fetih Nesli”, 29 Kasım’da Eğitimci İsmail Güler “Toplumun Çekirdeği Aile” 06 Aralık’ta Eğitimci, İlahiyatçı Sami Yıldız “Aileyi Yıkan Sebepler” semineri.

  • ‘Daha Sağlıklı Nilüfer’ ele alındı

    ‘Daha Sağlıklı Nilüfer’ ele alındı

    Nilüfer Belediyesi ev sahipliğinde Bursa Diş Hekimleri Odası, Bursa Eczacı Odası, Bursa Tabip Odası, Bursa Veteriner Hekimler Odası ve Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği iş birliğinde düzenlenen 2. Tek Sağlık Sempozyumu Nâzım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleştirildi. Dünya Tek Sağlık Günü çerçevesinde bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Nilüfer Tek Sağlık Sempozyumu’nda, ‘Zoonotik Hastalıklar’ detaylı bir şekilde ele alındı.

    Sempozyuma CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, Nilüfer Belediye Başkan Vekili Dr. Demirhan Aslan, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in eşi Nuray Özdemir, İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Daire Başkanı Gökhan Özdemir, Nilüfer Belediye Meclis Üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, akademisyenler, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    Sempozyumun açılışında konuşan Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Zerrin Güleş, her yıl farklı bir tema ile işlenen ‘Tek Sağlık’ kavramının bu yıl ‘Zoonotik Hastalıklar’ temasıyla düzenlendiğini kaydetti. Güleş, “İnsanoğlunun çevreyi tahrip etmesi ve hayvanların yaşam alanlarına müdahalesi, zoonotik hastalıklarla daha sık karşılaşmamıza neden oluyor. Bir şehrin gerçekten sağlıklı olabilmesi için insan, hayvan ve çevre sağlığının bir bütün olarak ele alınması şart. Bu üçlüden birinin eksik kalması, tüm dengeyi bozuyor” dedi.

    Nilüfer Belediye Başkan Vekili Dr. Demirhan Aslan ise belediye hizmetlerinin halk sağlığıyla doğrudan ilişkisine dikkat çekerek, “Sağlık sadece hasta-doktor-hastane üçgeninde sınırlı değildir. Soluduğumuz havadan içtiğimiz suya, tükettiğimiz gıdadan yaşadığımız çevreye kadar her şey sağlığımızı etkiliyor. Nilüfer’de hedefimiz, bütüncül bir sağlıklı yaşam sunmak” diye konuştu.
    CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala da bulaşıcı hastalıklar konusundan Türkiye’de yeterince bilgi ve öngörünün olmadığını kaydetti. M-Çiçeği, Batı Nil Virüsü hastalığında yaşanan süreçlerden bahseden Pala, “Bir yandan iklim krizi, bir yandan küreselleşme denilen herhangi bir mikro-organizmanın, herhangi bir virüsün 24 saat içinde bir kıtadan diğerine kolaylıkla geçebildiği bir zaman diliminde yaşıyoruz” dedi.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri ve Halk Sağlığı Daire Başkanı Gökhan Özdemir, global sağlığın korunmasının herkes açısından çok önemli olduğunu belirterek, bu bilince geç varıldığını kaydetti. Nilüfer Belediyesi’ni çalışmalarından dolayı tebrik eden Özdemir, “Bunun devamının gelmesini diliyorum ve birçok ilde de Tek Sağlık yaklaşımıyla ilgili multi-disipliner çalışmanın artacağına inanıyorum” dedi.

    Bursa Eczacı Odası Başkanı Eczacı Adnan Erakın, Bursa Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Kenan Ergus, Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Veteriner Hekim Melike Baysal, Bursa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Düsünsel Şentürk, konuşmalarında ‘Tek Sağlık’ kavramının önemine değinerek, bu konuda duyarlılık gösteren Nilüfer Belediyesi yetkililerine teşekkür etti.

    Açılış konuşmalarının ardından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Türkkan, Çerçeve Sunuş gerçekleştirdi. Her politika ile ilgili karar verirken, eleştirirken, değerlendirirken mutlaka sağlığın gündeme getirilmesi gerektiğini vurgulayan Türkkan, ‘Tek Sağlık’ kavramının ancak bu şekilde başarılı olabileceğini söyledi.
    Moderatörlüğünü Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Veteriner Hekim Sanem Çetiner’in yaptığı’ Zoonotik Hastalıklar’ başlıklı 2. oturumda ise Prof. Dr. Tayfun Çarlı ‘Veteriner hekimler yönünden’, Prof. Dr Mehmet Ali Öktem ise ‘Tabipler yönünden’ konuyu değerlendirdi.

    3. Oturumda Sağlıklı Kentler Birliği Genel Sekreteri Murat Ar’ın moderatörlüğünde ‘Zoonotik Hastalıklardan Korunma Yolları’ başlığında Prof. Dr. Hakan Yardımcı ‘Hayvanlar için Korunma Yolları’, Doç Dr. Cavit Işık Yavuz ise ‘İnsanlar için Korunma Yolları’nı konuştu.

    4. Oturumda Nilüfer Belediyesi Sağlıklı Kentler Proje Koordinatörü Mehmet Can Yılmaz, ‘Nilüfer Belediyesi Olarak Neler Yaptık’ başlıklı sunum gerçekleştirdi. Sempozyumun sonunda ise Veteriner Hekim Melike Baysal, yerel yönetimlere düşen görevleri aktardı. Etkinliğin ardından katılımcılar karbon ayak izinin azaltılmasına dikkat çekmek için fidan dikti.

  • 10 yaşındaki Yusuf’un ölümüne sebep olan sürücüye tahliye

    10 yaşındaki Yusuf’un ölümüne sebep olan sürücüye tahliye

    Kaza, 8 Eylül’de merkez Osmangazi ilçesi Yunuseli Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 10 yaşındaki Yusuf Çakır arkadaşlarıyla oyun oynamak için evinden çıkarak parka gitti.

    Kaykay sürdüğü sırada yolun karşısına geçmeye çalışan Yusuf Çakır’a Ö.S. idaresindeki 16 S 4070 plakalı servis aracı çarptı. Servis sürücüsü, aracın altında kalan Çakır’ın üzerinden geçip çevredekilerin uyarısına rağmen yoluna devam etti. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, küçük çocuğu yapılan ilk müdahalenin ardından Bursa Şehir Hastanesi’ne kaldırdı. Çakır, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Osmangazi İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, servis şoförü Ö.S. ve kazadan sonra olay yerine gittikleri belirlenen A.Ö. ve Y.E.’yi kısa sürede yakaladı. Bağlarbaşı Polis Merkezi Amirliği’ndeki işlemleri tamamlanan 3 kişi, adliyeye sevk edildi.

    Okula başlayacağı gün toprağa verildi

    Yusuf Çakır’ın cenazesi, otopsi işlemlerinin ardından evinin önüne getirildi. Aile gözyaşlarına boğulurken, Yusuf için helallik istendi. Şahin Yılmaz İlkokulu 4’üncü sınıf öğrencisi olan Yusuf’un cenazesi, Yunuseli Hüseyin Kanalıcı Camii’nde ikindi namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından Yunuseli Mezarlığı’nda toprağa verildi.
    Olay sonrası tutuklanan Ö.S. ile A.Ö. emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkemece tutuklandı. İlk mahkemesi görülen tutuklu 2 sanıktan Ö.S. (53), ‘Taksirle ölüme neden olma’ suçundan 6 yıla kadar hapsi istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşmasında tahliye edildi. Mahkeme, tutuklulukta geçen süre, delillerin toplanmış olması, kaçma ihtimali bulunmadığı sanığın tahliyesine hükmederken, kaza yerinde trafik bilirkişisi ile yaralanma yapılmasına karar verdi.

    “Fren izi yok”

    Duruşmada dinlenen ilkokul öğrencisi Yusuf Çakır’ın annesi Satı Çakır (46) ise Ö.S.’nin varlığının doğru olmadığını belirterek, “Sanık yaşanan olaydan sonra inip bakmamıştır, hiçbir şekilde durmamıştır. Kaza yerinde fren izi yoktur. Sanıktan sonuna kadar şikayetçiyim” diye konuştu.

  • Uzmanlardan kuş gribi uyarısı

    Uzmanlardan kuş gribi uyarısı

    Prof. Dr. Mustafa Tayar, kuş gribinin son derece bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirterek, kuş gribinin hem evcil hem de yabani kuşları etkileyen viral bir hastalık olduğunu kaydetti.

    Kuş gribinin (avian influenza) Tip A virüslerinin neden olduğu enfeksiyon sonucu oluştuğunu dile getiren Tayar, şunları kaydetti: Kuş gribi virüsleri yabani kuşlardan evcil kümes hayvanlarına doğrudan veya dolaylı olarak (örneğin kontamine materyaller yoluyla) bulaşabilir. Virüs, kuştan kuşa doğrudan havadan bulaşma yoluyla veya dolaylı olarak, materyalin, tüylerin veya yemin fekal kontaminasyonu yoluyla yayılır. Kuş gribi virüsleri normalde insanları enfekte etmez ancak, sporadik insan enfeksiyonları da meydana gelmiştir.”

    Tavuklarınızı inceleyin

    Tayar, kuşlarda hafif veya şiddetli hastalığa veya ani ölüme neden olabilen kuş gribinin tavuklardaki “Baş ve boyun bölgesinde şişlik, sürekli bir uyku, yorgunluk ve enerji düşüklüğü, klinik belirti olmaksızın ani ölüm, bacaklarda mor renk değişikliği, sakal ve ibiklerde mor renk değişikliği, öksürük, burun akıntısı, sulu veya yeşil ishal” belirtilerine karşı çiftlik ve kanatlı hayvan sahiplerinin dikkat etmesi gerektiğinin altını çizdi.

    Hasta tavuk yumurtlamaz

    Prof. Dr. Tayar, hasta olan tavuğun kesinlikle yumurtlamayacağını belirterek, “Tavuk can derdine düşmüş nasıl yumurtlasın. İsteseniz de enfekte bir yumurta bulmanız mümkün değil. Herkes gönül rahatlığıyla tavuk eti ve yumurta tüketebilir. Zaden 60 derece sıcaklıkta 30 dakikada virüs ölüyor. Karantina uygulandığı andan itibaren zaten piyasada enfekte tavuk eti ve yumurta bulmak imkansız” diye konuştu.

    İnsanlarda belirtileri

    Mustafa Tayar, Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) kuş gribinin tavuk ve ürünleri (tavuk eti ve yumurta) aracılığıyla insanlarda bir enfeksiyon oluşturması yönünden bir gıda güvenliği riski olmadığına dikkati çektiğini vurgulayarak, insanlara bu hastalığın bulaşmasının tek enfekte hayvanlarla yoğun doğrudan temas olduğunu bildirdiğini söyledi. Kuş gribi virüslerinin yabani su kuşları arasında doğal olarak görüldüğünü belirten Tayar, “Virüs enfekte hayvanlarla yoğun temas halinde göz, burun veya ağız yoluyla insan vücuduna girer. Şiddetli solunum yolu hastalığı, nefes darlığı, zatürre, akut solunum sıkıntısı, kusma, ateş, öksürük, ishal, mide bulantısı, göz rahatsızlıkları, değişen zihinsel durum gibi sorunlara yol açabilir” dedi.

  • BUÜ’de Uluslararası Öğretmen Eğitimi ve Akreditasyon Kongresi

    BUÜ’de Uluslararası Öğretmen Eğitimi ve Akreditasyon Kongresi

    Öğretmenlik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği’nin (EPDAD) bu yıl 7.sini düzenlediği Uluslararası Öğretmen Eğitimi ve Akreditasyon Kongresi(ITEAC), Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde yapıldı.

    Teması “Kalite Güvencesi Süreçlerinde Dijital Dönüşüm, Uluslararasılaşma ve Kültürel Yaklaşımlar” olan kongreye yerli ve yabancı çok sayıda akademisyen konuşmacı olarak katıldı. Açılışını BUÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni ve EPDAD Başkanı Prof. Dr. Dinçay Köksal’ın gerçekleştirdiği organizasyona Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğluve Mili Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Akbaş da yer aldı.

    Kongrede Foundation for International Business Administration Acreditation (FIBAA) yöneticisi Prof. Dr. DianeFreiberger, Eski CEENQA Başkanı Prof. Dr. FranciDemsar, Uluslararası Bakalorya Programı Yöneticisi Dr. Jamie M. Schlais, YÖKAK ve EPDAD Değerlendiricisi Prof. Dr. Yüksel Kavak, YÖKAK Kurul Üyesi Prof. Dr. Ali Aazar, EFDEK eski başkanı Prof. Dr. Mahmut Selvi ve Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Şimşek davetli konuşmacı olarak katkıda bulundu.

    Bursa Özel Arena Okullarının da katkı sağladığı Kongrede 73 sözlü bildiri ve bir poster bildiri sunuldu. Organizasyonda 75 yeni EPDAD değerlendiricisinin yetiştirilmesine yönelik eğitimler de verildi.

  • ZEYDER’in yeni başkanı Mustafa Alhat oldu

    ZEYDER’in yeni başkanı Mustafa Alhat oldu

    Zeytin sektörünün uluslararası standartları yakalayabilmesi adına ortak akıl oluşturmak amacıyla 2016 yılında kurulan ZEYDER’in 5. Olağan Genel Kurul toplantısı gerçekleştirildi.

    Marmarabirlik Konferans Salonu’nda yapılan seçimli genel kurulda yönetim kurulu oy birliği ile ibra edilirken, denetleme kurulu raporu ve gelir gider bütçesi görüşülerek kabul edildi. Tek liste ile gidilen genel kurulda seçilen yönetim kurulu üyeleri yaptıkları görev dağılımında Başkanlık görevine Mustafa Alhat’ın, Başkan Vekilliği görevine Remzi Bayram’ın ve Genel Sekreterlik görevine de Mehmet Şen’in getirilmesine oy birliği ile karar verdi.

    Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Alhat yaptığı konuşmada, “2016 yılında kurduğumuz ZEYDER’in tekrar yönetiminde olmaktan mutlu ve heyecanlıyım. Yeni dönemde ülkemizin tüm zeytincilik bölgelerinde imkân oldukça sektör temsilcileri ve üreticilerle buluşma toplantıları yapmayı planlıyoruz. Birlikte ortak akıl oluşturup, sorunların çözümüne yönelik önerilerimizi ilgili kurum ve kuruluşlara iletmek bizim için son derece önemli. Yol haritamızı üyelerimizle yapacağımız sıkı etkileşim ile belirleyeceğiz. Şu anda zeytinin hasat dönemindeyiz. Çiftçilerimize ve bu sektöre emek veren tüm paydaşlara iyi bir sezon diliyorum” dedi.

    ZEYDER’in yeni yönetim kurulu şu şekilde belirlendi: Mustafa Alhat, Raif Döner, Mutlu Demir, Şenol Aybey, Mustafa İlgen, Enis Edin, Mehmet Şen, Remzi Bayram ve Muhsin Candar.
    Denetleme Kurulu’nda ise Lütfi Akbaş, Mehmet Özçakır ve Vahit Mutlu görev yapacak.