Kategori: Bursa

  • Tehlikeli yolculuk

    Tehlikeli yolculuk

    Bursa’da seyir halindeki otomobile tutunarak ilerleyen bisiklet sürücüsü kendisini tehlikeye attı. Merkez Yıldırım ilçesi Ankara Yolu Caddesi Mimar Sinan metro istasyonu yakınlarında, bisiklet sürücüsü seyir halinde olan otomobile tutunarak ilerledi.

  • Yalnız yaşayan şahıs evinde ölü bulundu

    Yalnız yaşayan şahıs evinde ölü bulundu

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde yalnız yaşayan 37 yaşındaki organ nakilli genç evinde ölü bulundu. Olay, 20.00 sıralarında Akhisar Mahallesi’nde bir evde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yakınları yalnız yaşayan Özcan G.’den (37) 2 gündür haber alamayınca evine gitti. İçeriye girdiklerinde genci hareketsiz yerde yatar vaziyette bulan yakınları, durumu 112 Acil Servis Hattı’na bildirdi.

    İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, Özcan G.’nin olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Öte yandan, 2 yıl önce böbrek nakli olan Özcan G.’nin yanında alkol şişelerinin olduğu görüldü. Özcan G.’nin cansız bedeni, kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı. Polis, olayla ilgili tahkikat başlattı.

  • Dubai çikolatası çılgınlığı durdurulmalı

    Dubai çikolatası çılgınlığı durdurulmalı

    Antep fıstığı, tel kadayıf ve çikolatadan oluşan Dubai çikolatasında son dönemlerde “çılgınlık” seviyesinde bir talep patlaması yaşanıyor. Özellikle sosyal medyada görselleri paylaşılan bu ürüne yetişkinlerden çok çocukların ilgisi oluyor. Ülkemizde birçok çeşidi tüketilen çikolatadan tek farkı içinde tel kadayıfın bulunması olan Dubai çikolatasında büyük firmalar, pastaneler, küçük çikolata üretim atölyeleri ve evlerde kadınlar adeta yarış içine girerken fiyatı da artan taleple giderek yükseliyor.

    Bu talep ve yüksek fiyat, piyasada sahtelerin oluşmasına çok zaman geçmeden zemin hazırladı. Kalitesiz kakaoların kadar içinde Antep fıstığı görünümlü başka malzemelerin kullanıldığı Dubai çikolatası adı altında ürünler de piyasada görünür oldu.

    Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkanı Aydın Ağaoğlu, yaptığı açıklamada, son günlerde özellikle sosyal medyanın da etkisiyle Dubai çikolatasına olan ilginin aşırı arttığını belirtti. Ünlü bir zincir markete gittiğini ve kendisine “Dubai çikolatası yok satıyor. Şimdi reyona koysam bin adedi dakikalar içinde tükenir” dediğini vurgulayan Ağaoğlu, bunun bir “lüks tüketim çılgınlığı” olduğunu kaydetti.

    Başka bir yerde de aşırı pahalıya satıldığına şahit olduğunu ifade eden Ağaoğlu, şöyle konuştu:

    “Kilosu 4 bin liraya kadar ulaştı. 100 gramını 400 liraya varan fiyatlardan satıyorlar. Neden bu fiyatlar, kim ortaya attı bu çikolatayı, kim meşhur etti, amacı ne? Özellikle çocuklarda bir lüks tüketim çılgınlığına yol açıyor. Çocukları ve gençleri lüks tüketime özendiriyor. Peki Dubai çikolatasına ulaşamayanlar ne yapacak? Ulaşabilir ancak sağlık açısından tüketemeyen çocuklara nasıl açıklayacaksınız? Dubai çikolatası çılgınlığı kesinlikle durdurulmalı, Burada anne ve babalara büyük iş düşüyor. Çocukları bu tüketim çılgınlığından uzak tutsunlar.”

    “Dubai ismine kanıp kıyılmış bezelye yemeyin”

    Bazı yerlerin talebi karşılayamadığını vurgulayan Ağaoğlu, “Birçok yerde adeta kuyruğa giriyorlar. Okul kantinlerinde bile satıldığı iddia ediliyor. Eğer doğruysa önlem alınmalı. Her çocuğun imkanı bu pahalı ürünü almaya gücü yetmeyebilir” dedi. Artan taleple sahtelerin de üretilmeye başlandığını duyduklarını anlatan Ağaoğlu, “Bu kadar pahalı ve ilgi gören ürün olunca hemen piyasaya sahteleri, kalitesizleri çıkmaya başladı. Bir dönem baklavaların içine konulan kıyılmış bezelyeler yine gündeme gelebilir. Tüketicileri uyarıyoruz, Dubai ismine kanıp kıyılmış bezelye yemeyin.” diye konuştu.

    “İçeriği yerli ama adı başka”

    Çankırı Karatekin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun ise Dubai çikolatasının çocuklar üzerinde olumsuz etki oluşturduğunu ve buna dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin hem Antep fıstığında dünyada iddialı olduğunu ifade eden Ercoşkun, şunları kaydetti: “Tel kadayıf da bize özgü. Çikolatada Türkiye zaten iyi konumda, kaliteli üretimleri var. Ne kakao ne de Antep fıstığı Dubai’de yetişiyor. Çikolatanın dünya genelinde en çok kabul gören malzemeleri süt ve fındıktır. Bu konuda da Türkiye sayılı ülkelerden. Bütün bu potansiyele rağmen Türkiye’de çocuklar aşırı lüks tüketimin simgesi haline getirilen Dubai çikolatasına özendiriliyor. Bu durum, çikolata üreticileri ve bu ürünü reklam eden basın için bir sorgulama ve değerlendirme gerektirmektedir. Çocuklar için lüks tüketime özendirici bu tür reklamlardan, aşırılıktan uzak durulmalı.”

  • Çocuklarda böbrek taşı belirtilerine dikkat

    Çocuklarda böbrek taşı belirtilerine dikkat

    Böbrek taşlarının böbreklerde ve idrar yollarında sert minerallerin birikmesiyle oluşan küçük taşlar olduğunu belirten Uzm. Dr. Akgün, çocuklarda daha az görülmesine rağmen son yıllarda daha da artış gösterdiğine dikkat çekti. Çocuklarda böbrek taşının oluşmasının birçok nedeni olabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Akgün, “Genetik faktörler, yetersiz sıvı tüketimi, beslenme alışkanlıklarının yanı sıra aşırı tuzlu ve protein ağırlıklı gıdalar böbrek taşlarına yol açabilir. Aynı zamanda bazı metabolik hastalıklar da buna sebep olabilir” dedi.

    İdrarda kanama, idrar renginde biraz pembeleşme, karın veya sırt ağrısı şeklinde belirtilerin olabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Akgün, “Sık ve ağrılı idrara çıkma olabilir. Bulantı veya kusma olabilir. Daha küçük çocuklarda huzursuzlukla kendini gösterebilir. Eğer ki bu belirtilerden birisi varsa ailelerinin bir üroloji uzmanına başvurmalarında fayda görmekteyiz. Biz, ultrason ve röntgen ile tanı koyuyoruz. İleri inceleme olarak da bilgisayarlı tomografi görüntüleme ile kesin tanıya ulaşıyoruz. Ancak çocuklarda kademe kademe bu görüntülemeleri sağlıyoruz ve tomografiyi daha sonraki seçenek olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.

    Tedavi yöntemlerini hakkında bilgiler veren Akgün, “Eğer taş küçük ve idrar kanalına düşmüşse bol su tüketimi ve ağrı kesici ilaçlarla taşın kendiliğinden düşmesini bekleyebiliriz bir süre. Kendiliğinden düşme haricinde diğer tedavi seçeneklerimiz ise ESWL dediğimiz şok dalga tedavisi veya endoskopik cerrahi yöntemler olabilir. Şok dalga tedavisi böbrek taşlarını parçalamak için kullanılan bir yöntem. Çocuklar için güvenli bir tedavi seçeneğidir. Diğer yöntemlerimiz endoskopik cerrahi müdahaleler ise eğer ki taşlar kendiliğinden düşmeyecekse böbreğe zarar verme gibi bir durum söz konusuysa bu sefer bu hastalarda endoskopik yöntemlere başvuruyoruz” diye konuştu.

    Ağrı Hissetmeden Tedavi Ediliyor

    ESWL denilen şok dalga tedavisinin böbrek ve idrar yollarındaki taşları parçalamak için vücut dışından gönderilen şok dalgaları ile kullanılan bir tedavi yöntemi olduğunu aktaran Akgün, “Bu yöntem taşları küçük parçalara ayırarak idrar yoluyla daha kolay atılmasını sağlıyor. Cerrahi müdahale gerektirmediği için çocuklar için avantajlı bir tedavi seçeneği haline geliyor. Bunu çocuklara uygularken genelde genel anestezi yöntemlerini kullanmaktayız. Bu da çocuğun işlem esnasında ağrı hissetmemesi avantajını bize sağlıyor” ifadelerini kullandı.

    11 Aylık Bebek Sağlığına Kavuştu

    Yakın süreçte 11 aylık bir bebeğin böbreğinden 11 milimetrelik böbrek taşı çıkardıklarını ifade eden Akgün, “Son zamanlarda yine başvuran 11 aylık bir bebeğimiz olmuştu. Ağrı ve huzursuzluk şikâyetiyle gelen bebeğimizde 11 milimetrelik bir böbrek taşı bulduk. Bu taş nedeniyle şok dalga tedavisiyle taş kırma uyguladık hastamıza. Genel anestezi altında bu uygulamayla beraber bebeğimiz ağrı hissetmeden başarılı bir şekilde taşlarını tedavi ettik. Söylediğim gibi bu nadir bir durum ancak son yıllarda sıklığı artmakta. Biz de şok dalga tedavisini kliniğimizde başarılı bir şekilde uygulamaktayız” şeklinde konuştu.

  • Öğrenciler kağıt dokumayı öğrendi

    Öğrenciler kağıt dokumayı öğrendi

    Mehmet Aras İlkokulu öğrencileri, öğretmenleri eşliğinde katıldıkları etkinlikte, tasarım ve zanaat kesişiminde bir atölye deneyimi yaşadı. Etkinlikte çocuklar, kağıt şeritlerini bir araya getirerek dokuma tekniklerini keşfederken, ritim ve desen yapısına odaklandı.

    Bu tür etkinliklerle çocukların gelişimine katkıda bulunduklarını belirten Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir; “Düzenlenen bu etkinlik sayesinde, çocuklarımız becerilerini geliştirirken, tasarım sürecinin temel bilgilerini de edinmiş oluyorlar. Küçük yaşta sanatla ilgilenen çocukların sosyal zekalarının olumlu yönde geliştiği bir gerçektir. Nilüfer Belediyesi olarak sanat ve sanatçının destekçisiyiz. Kültür sanat faaliyetlerimize devam edeceğiz” diye belirtti.

  • Nilüfer’de su kesintisi

    Nilüfer’de su kesintisi

    BUSKİ Genel Müdürlüğü İçmesuyu Dairesi Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada yapılacak çalışmalar kapsamında Nilüfer İlçesi Kayapa Mahallesi, 30 Ağustos Zafer Mahallesi, Kayapa Zafer Mahallesi, Kayapa Toki, Kayapa Organize Sanayi Bölgesi ve civarında 04 Kasım 2024 pazartesi günü 09.00-19.00 saatleri arasında su kesintisi yapılacağı belirtilirken vatandaşların tedbirli olması istendi

  • Türk edebiyatında kadın öznesi Osmangazi’de konuşuldu

    Türk edebiyatında kadın öznesi Osmangazi’de konuşuldu

    Şadırvanlı Han Eğitim Akademisi’nin ev sahipliğini yaptığı “Kadın Yazarlar-Yazılan Kadınlar: Türk Edebiyatında Kadın Öznesi” adlı konferans, Prof. Dr. Nesrin Karaca’nın sunumuyla gerçekleşti. Konferansta, Türk edebiyatında yalnızca erkeklerin değil, kadınların da geniş bir eser külliyatına sahip olduğu ve hem klasik hem de modern dönemde şair, romancı ve öykücü olarak aktif bir rol üstlendikleri vurgulandı.

    Kadının, Türk ve dünya edebiyatının şekillenmesinde birincil bir yere sahip olduğunun altını çizen Prof. Dr. Karaca, geçmişten günümüze, kadın güzelliğini öven sayısız şiir ve eserin varlığının, edebiyatımızda kadının estetik ve ilham verici bir özne olarak bulunduğu konumun göstergesi olduğunu belirtti. Kadim medeniyetimizin, kadını hayatın dışına itmek yerine onu toplumun ayrılmaz bir parçası olarak gördüğüne değinen Prof. Dr. Karaca, buna rağmen, ataerkil yapı sebebiyle edebiyattaki kadın sesinin tam anlamıyla duyulmadığına vurgu yaptı. Prof. Dr. Karaca, modern zamanlarda ise kadının edebiyat da dahil olmak üzere hayatın her alanın söz sahibi olduğunu fakat giderek metalaştırıldığını ve bunun tarihi meyan medeniyetimizin değerleriyle örtüşmediğine dikkat çekti.

    Klasik dönem, tanzimat, meşrutiyet ve cumhuriyet dönemlerinde öne çıkan kadın şair ve yazarların tanıtıldığı konferansta, kadın yazarların eserlerindeki kadın karakterler ile toplumsal cinsiyet rolleriyle nasıl bir ilişki kurduğu ve kadınların edebi katkılarının edebiyatı nasıl zenginleştirdiği incelendi. Program sayesinde katılımcılar, kadınların edebiyat dünyasındaki varlıklarını ve eserlerdeki etkilerini yeniden düşünme fırsatı buldu.

  • Bekir Aydın’a Saadet Partisi’nden üst düzey ziyaret

    Bekir Aydın’a Saadet Partisi’nden üst düzey ziyaret

    Orhangazi Belediye Başkanı Bekir Aydın ziyaretle ilgili yaptığı açıklamada, “Saadet Partisi Bursa Milletvekili Sayın Mehmet Atmaca, İl Başkanı Sayın Ali Osman Karahan ve diğer yöneticileri belediyemizde ağırladık. Sıcak bir sohbet gerçekleştirdik ve birçok konuda fikir alışverişinde bulunduk. Nazik ziyaretlerinden ötürü vekilimize, il ve ilçe başkanımıza ve Saadet partili arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum,” dedi.

    Belediye Başkanı Aydın, yoğun çalışma temposunu sürdürmeye devam ediyor. Başkan Bekir Aydın bu çerçevede Bursa Milletvekili, il ve ilçe başkanları ve yöneticilerinden oluşan Saadet Partili üst düzey bir heyeti makamında ağırladı. Aydın, Orhangazi için ilerleyen günlerde de çalışmalarını aralıksız devam ettirecek.

     

  • Erkan Aydın, Panayır Mahallesi sakinleri ile buluştu

    Erkan Aydın, Panayır Mahallesi sakinleri ile buluştu

    Göreve başladığı günden bu yana her zaman halk ile iç içe olan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Panayır Mahallesi sakinleri ile buluştu.

    Belediye başkan yardımcıları, belediye meclis üyeleri, birim müdürleri ile mahalleyi gezerek vatandaşların sıkıntılarına ve taleplerine kulak veren Başkan Aydın, katılımcı demokrasiyle kentin geleceğini inşa etmek adına mahalle ziyaretlerini önemsediklerini ifade etti. Bir araya geldiği yurttaşların soru, görüş ve önerilerini dinleyen Başkan Aydın, ilgilenilmesi gereken konularda birim müdürlerine talimat verdi.


    Mahalle sakinlerine konukseverliklerinden dolayı teşekkür eden Başkan Aydın, “Görevimiz, vatandaşa hizmet etmek. Mahalle gezileri, vatandaşlarımızla bir araya gelerek, onların sıkıntılarını bizlere anlatabilmesi açısından büyük önem arz ediyor. Osmangazi’ye nasıl daha iyi hizmet edebiliriz, Osmangazi’yi herkesin rahatça yaşadığı bir ilçe nasıl yapabiliriz bunun arayışı içerisindeyiz. İhtiyaçları yerinde tespit ederek, ortak akılla mahallelerimizin yaşam kalitesini yükselteceğiz” dedi.

  • TEK-SEN’den iş sağlığı eylemi

    TEK-SEN’den iş sağlığı eylemi

    Bursa’da bir araya gelen mühendisler ve teknik hizmet sınıfı çalışanları, birçok kez dile getirdikleri kamu çalışanlarının iş sağlığı ve güvenliğine yönelik temel haklarının ihlali karşısında, 1 günlük ‘Hak yoksa iş yok’ eylemi gerçekleştirdi. Mühendisler ve teknik hizmet sınıfı çalışanları adına basın mensuplarına konuşan Mühendis TEK-SEN Enerji Sendikası Genel Başkanı Mümin Güler, “Hak yoksa iş yok diyerek gerçekleştirdiğimiz bir günlük iş bırakma eylemi çerçevesinde, koruyucu giyim hakkımızın acilen temin edilmesi ve meslek Kanununun bir an önce yürürlüğe girmesini talep ediyoruz. 2024-2025 yıllarını kapsayan 7. dönem toplu sözleşmenin enerji, sanayi ve madencilik hizmet koluna ilişkin hükümlerinde açıkça belirtildiği üzere, personelin koruyucu giyim malzemeleri ile donatılması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu zorunluluk, çalışanlarımızın zorlu iklim şartlarında ve tehlikeli iş ortamlarında korunmasını sağlamaya yönelik, iş sağlığı ve güvenliği açısından hayati öneme sahiptir. Ancak ne yazık ki, koruyucu giyim yardımı hakkının iş güvenliği teçhizatları ile karıştırılması sonucu, kamu çalışanlarımızın bu temel haklarından mahrum kaldığı açıkça görülmektedir” dedi.

    Mühendisler ve teknik hizmet sınıfı çalışanları diğer illerde de bir araya geldi

    Mühendisler ve teknik hizmet sınıfı çalışanları, Bursa dışında Trabzon, Tokat, Sakarya, Ankara, İzmir, Adana, Konya, Samsun ve Mersin gibi birçok ilde de bir araya gelerek tepkilerini gösterdiler.

    Kurumlar tarafından sağlanması gereken baret, çelik burunlu ayakkabı, yanmaz eldiven gibi iş güvenliği teçhizatları dışında, çalışanların termal iç giyim, yazlık ve kışlık olmak üzere koruyucu ayakkabı, atkı, bere ve mont gibi iklim şartlarına uygun koruyucu giyim ihtiyaçlarının karşılanmasının 2012 yılında toplu sözleşme ile güvence altına alındığını belirten Başkan Güler, “Bu tarihten itibaren çalışanlara sunulan koruyucu giyim hakkı 6 dönem boyunca uygulanmış, ancak 2024 yılında kesintiye uğratılmış ve şu ana kadar halen verilmemiştir. Bu durum karşısında çalışanlarımız ciddi bir mağduriyet yaşamaktadır. Mühendis, mimar, şehir plancılar, tekniker ve tüm teknik hizmet sınıfı çalışanlarının hakları için mücadele eden bir sendika olarak, koruyucu giyim hakkımızın acilen karşılanmasını ve bu doğrultuda düzenlemenin bilfiil uygulanmasını talep ediyoruz. Öte yandan, bu temel haklarla birlikte çalışanların iş sağlığı ve güvenliğini güvence altına alan bir Meslek Kanunu’nun hala hayata geçirilmemiş olması, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarındaki belirsizliklerin devam etmesine ve çalışanlarımızın hak kaybına uğramasına neden olmaktadır. Bilgi birikimimizin ve tecrübemizin değerlendirilmesi ile özel ihtisas gerektiren mühendislik mesleğinin unvan, yetki, kapsam, çalışma şartları, kariyer basamakları, uzmanlaşma başlıklarında daha iyi şartlara kavuşturulması için Meslek Kanunu’nun ivedi olarak hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Kamu mühendisleri ve teknik hizmet sınıfı çalışanları olarak ülkemizin gelişmesi ve çağının ilerisinde olması için gece gündüz faaliyet gösterip ciddi sorumluluklar alıyoruz ve yetkililerden hakkımız olanı, Meslek Kanunumuzu istiyoruz” şeklinde konuştu.
    Diğer yandan Mühendis ve Teknik Hizmet Sınıfı Çalışanlarının kamu ve özel sektördeki kritik rollerine rağmen, maaş ve özlük hakları açısından sıkıntılar yaşadığını dile getiren Başkan Güler, “Özellikle kamu sektöründeki mühendisler, ek göstergelerindeki farklılıklardan ötürü, maddi ve mesleki motivasyonlarını yitirmektedir. Bu durum; adil bir maaş yapısının oluşturulması ve nitelikli personelin teşvik edilmesi açısından önemli bir sorun oluşturmaktadır. Bu konuda yapılacak reformları içeren bir Meslek Kanunu, sadece mevcut sorunları çözmekle kalmayıp, aynı zamanda ülkemizin bilimsel ve teknolojik gelişimini destekleyecektir. 28 Haziran 1938 tarihli ve 3945 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “3458 Sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun”, günümüz şartlarında yeterliliğini korumamaktadır. Meslektaşlarımızın mesleki ve ekonomik güvenceleri bulunmamaktadır. Çağın şartlarına uygun şekilde yeniden düzenlenen bir Meslek Kanunu’nun bir an önce yürürlüğe girmesi ve koruyucu giyim hakkımızın güvence altına alınması için tüm yetkilileri göreve davet ediyoruz. Tüm meslektaşlarımız ve çalışanlarımızla dayanışma halinde yürüttüğümüz mücadelemizi hakkımızı alana, kanunumuza kavuşana kadar yılmadan sürdüreceğiz. Birlikte güçlüyüz, dayanışma ile haklarımızı koruyacağız” dedi.
    Başkan Güler, Mühendis TEK-SEN Enerji Sendikası olarak TUSAŞ’ta yaşanan menfur saldırı sebebiyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına taziyelerini iletti.