Kategori: Büyükşehir

  • ‘‘Bursa Yuvam” öğretmenleri yeni döneme hazır

    ‘‘Bursa Yuvam” öğretmenleri yeni döneme hazır

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Hayat Boyu Öğrenme Şube Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren ‘Bursa Yuvam Çocuk Eğitim Merkezleri’nde eğitim verecek öğretmenler için, çocukların nitelikli okul öncesi eğitim alması amacıyla eğitim semineri düzenlendi. Doç. Dr. Özgür Bolat’ın konuşmacı olduğu seminere, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız’ın yanı sıra İnsan Kaynakları Daire Başkanı Bircan Uysal, Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Sezen Uğurlu ve öğretmenler katıldı.

     

    ‘’Yaptığımız işin önemli olduğunu unutmamalıyız”

    Seminerin açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, Bursa Yuvam Çocuk Eğitim Merkezleri’nin kuruluş amacına değindi. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in öncülüğünde Bursa Yuvam Çocuk Eğitim Merkezleri’yle okul öncesi eğitim imkanına ulaşamayan çocuklara ücretsiz ve kaliteli bir eğitim sunmayı hedeflediklerini söyleyen Yıldız, “Çocuklarımızın hayatlarına dokunmak istiyoruz. 4-6 yaş aralığındaki çocuklarımıza, müfredata uygun eğitim vererek, onların sosyal ve duygusal gelişimlerine katkıda bulunacağız. Çocukların gelecek planlamalarında okul öncesi eğitimin kıymetli olduğunu biliyoruz. Bu nedenle yaptığımız işin çok önemli olduğunu unutmamalıyız. Öğretmenlerimiz, kendi çocuklarının nasıl bir eğitim almalarını, nasıl bir öğretmenle iletişime geçmelerini ve nasıl bir eğitim ortamında bulunmasını istiyorsa; öğrencilerinize de öyle yaklaşmalısınız. Bu tür seminerler öğretmenlerin gelişimine katkı sağlayarak çocuklarla olan ilişkilerini daha da güçlendirecektir” dedi.

    Seminerin konuşmacısı olan Doç. Dr. Özgür Bolat ise çocuklara doğru yaklaşımın önemine değindi. Bolat, eğitim sürecinde her çocuğun bir birey olarak saygı görmesi ve kendini bir insan olarak değerli hissetmesi gerektiğini dile getirdi. Çocuklara yaklaşırken onların duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarının göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizen Bolat, “Çocukların özgüvenlerini geliştirmek ve kendilerini değerli hissetmelerini sağlamak için eğitimcilerin olumlu dil kullanmaları önemli. Çocuklarla empati kurmaları önemli. Çocukların sadece akademik olarak değil, sosyal ve duygusal gelişimleri de desteklenmeli” diye konuştu.

    Çocukların öğretmenlerle kurduğu sağlıklı ve güvene dayalı ilişkilerin kendilerini ifade etmelerinde ve öz değerlerini geliştirmelerinde kritik rol oynadığını hatırlatan Bolat, eğitimcilerin çocuklara rol model olmasının yanı sıra onlara birey olarak değer vermesi gerektiğini söyledi.
    Bursa Yuvam Çocuk Eğitim Merkezleri’nde görev yapan öğretmenler, bu tür seminerlerin çocuklara olan yaklaşım konusunda kendilerini daha geniş hale getirdiğini belirterek duydukları memnuniyeti dile getirdi.

  • 100 yıllık serüven okurlarıyla buluştu

    100 yıllık serüven okurlarıyla buluştu

    Türkiye’nin Yerel Yönetimler ve Şehirleşme Serüveni Derinlemesine İnceleniyor

    MBB tarafından hazırlanan ve beş ciltten oluşan eser, Cumhuriyet’in kuruluşundan günümüze kadar yerel yönetimlerin ve şehircilik anlayışının nasıl bir evrim geçirdiğini ayrıntılı bir şekilde ele alıyor. Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin koordinasyonunda, Doç. Dr. Alim Arlı, Prof. Dr. Erbay Arıkboğa, MBB Genel Sekreteri Dr. M. Cemil Arslan ve MBB Şehir Politikaları Kıdemli Uzmanı İrem Kurtuluş Korkmaz editörlüğünde şekillenen eser, yaklaşık 80 yazarın katkısıyla hazırlanan 70 makaleden oluşuyor.

    Lansmana, MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, MBB Encümen Üyeleri Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı ve Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel ile MBB 1. Başkan Vekili Dr. Hasan Akgün, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beyoğlu Belediyesi Meclis Üyesi Turabi Şen ve İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökçe katılım sağladı.

    MBB Genel Sekreteri M. Cemil Arslan: “Eser, yerel yönetimlerin ve şehirleşmenin tarihsel dönüşümünü gözler önüne seriyor.”

    Programın açılışında teşekkür konuşmasını yapan Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri M. Cemil Arslan, eserin önemine vurgu yaparak “İkinci yüzyılda daha iyi daha tutarlı daha yetkin yerel yönetimlerle karşılaşmak istiyorsak böyle bir yüzleşmeye ihtiyacımız vardı. Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren Türkiye’nin yerel yönetim ve şehircilik alanındaki dönüşümünü detaylı bir şekilde ele alan bu eser, sadece tarihsel bir belge değil, aynı zamanda gelecekteki politika yapıcılar ve araştırmacılar için önemli bir rehber. Tüm bu çalışmada rol alan herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

    MBB Başkanı Bozbey: “Cumhuriyetimizin 100. yılına özel bir armağan”

    Programın açılışında konuşan Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, eserin Cumhuriyetimizin 100. yılına özel bir armağan niteliğinde olduğunu belirterek “Geçmişte yaşananların doğru bir şekilde belgelenmesi, bugünkü ve gelecekteki karar alma süreçlerine ışık tutar. Bu nedenle, bu eser gibi çalışmalar, sadece akademik çevreler için değil, aynı zamanda kamu kurumları, yerel yönetimler ve tüm toplum için büyük önem taşır. Bu bağlamda, geçmişin doğru belgelenmesi kadar, bu belgelerin sunduğu derslerin günümüz ve gelecekteki şehircilik politikalarına nasıl yansıtıldığı da bir o kadar değerlidir. Eserimiz, yerel yönetimlerin ve şehirlerin küresel ve yerel gündemin etkisiyle nasıl evrildiğini, ortaya çıkan yeni zorluklara nasıl uyum sağladığını ve fırsatları nasıl değerlendirdiğini farklı bakış açılarıyla inceliyor.” dedi.

    İlhan Tekeli: “Cumhuriyet’in 100. yılı için çok kapsamlı bir çalışma ortaya koyduk.”

    Eserin koordinatörü Prof. Dr. İlhan Tekeli ise eserin doldurduğu boşluğu lansmanda şöyle ifade etti; “Bu eser, bizim hep beraber başardığımız yahut başaramadıklarımızın tarihidir. Biz bunu yazarak bir bilinçlenme sağlamaya çalıştık. Kendi kapasitemiz hakkında bir bilinçlenme yapmak istiyoruz. Bunu sadece kötümser ya da çok iyimser olarak kurmamız gerekmiyor. Bunu ikisinin arasında bir yere koymamız lazım. Bilinçli olmak yaptığının farkında olmak tarih yazmayla ilişkili bir şey. Ve biz her alanın tarihini yazarak o alana sahip çıkabilmemiz gerekir diye düşündük. Alanı sevmek, alanı kimlikleştirmek tarihi yazmakla mümkün. Neyi ele alıyoruz; şehirleşme ve yerel yönetim. Bu iki kavramdan kentleşmenin tarihi konusunda çok yazı yazmışız ama belediyecilik tarihi konusunda hiç yazı yazmamışız. Osman Nuri Bey’in bu alandaki görkemli başlangıcına rağmen bunu ilerletememişiz. Biz bu kitaplarda kentleşmenin tarihinden çok yerel yönetimlerin tarihini yazalım istedik. Bir anlamda bir başlangıç, bir ittirme.”

    Kitabın Tasarım Hikâyesi

    Lansmanın ikinci kısmında Manuma Studio’dan Deniz Yıldırım ve Erbil Algan, eserin tasarım süreci ve vizyonu hakkında bilgi verdi. Tasarımda dikkat edilen konulara değinilen oturumda, tasarım sürecinde, eserin akademik niteliğini yansıtan şık ve modern bir görsel dil oluşturmaya çalışıldığından bahsedildi. Her cildin tasarımında, içerikte ele alınan konuların vurgulandığı ve okuyucuyu bilgilendiren grafik unsurlar kullandığının belirtildiği oturumda eserin tasarımı, tarihsel derinliği ve akademik ciddiyeti estetik bir biçimde yansıtmak için özenle hazırlandığı belirtildi.

    Beş Ciltte Derinlemesine Analiz

    Beş ciltlik eserinin ilk cildi “Belediyelerin İdari, Hukuki ve Mali Gelişimi” başlığı altında yayınlandı. Cilt editörü Prof. Dr. Erbay Arıkboğa, cildin Osmanlı Dönemi’nden Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar olan belediyecilik anlayışındaki dönüşümü ele aldığını belirterek “Bu eser, tek partili dönemden çok partili döneme geçiş sürecinde yaşanan yasal, idari ve mali gelişmeleri detaylı bir şekilde sunuyor. Ayrıca, belediye seçim sistemi ve kadın seçilmişlerin rolü gibi kritik konuları da kapsamlı bir biçimde değerlendiriyoruz. Özerk yapılar olarak belediye birlikleri ve Anayasa Mahkemesi’nin belediyelerle ilgili aldığı kararlar da bu ciltte ayrıntılı olarak ele alınıyor.” dedi.

    Eserin ikinci cildi olan “Kentleşme ve Toplumsal Değişim”, Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte yaşanan toplumsal değişimlerin şehirleşme üzerindeki etkilerini inceliyor. Cilt editörü Doç. Dr. Alim Arlı, bu cildin içeriği hakkında şunları söyledi: “Bu cilt, Türkiye’nin demografik yapısının iç ve dış göçler ile nasıl değiştiğini ortaya koyuyor. Kurumlar, aile yapıları ve sosyal politikaların gündelik yaşama yansımaları detaylandırılıyor. Ayrıca, kentsel dönüşüm projelerinin toplumsal yapıyı nasıl şekillendirdiği ve sosyal dinamikler üzerindeki etkileri kapsamlı bir şekilde analiz ediliyor.”

    “Kent Planlama Deneyimi” başlıklı üçüncü cilt, kent planlamanın Türkiye’deki tarihsel gelişimini ele alıyor. Cildin editörlüğünü üstlenen Prof. Dr. İlhan Tekeli, bu cildin kapsamını şu şekilde açıkladı: “Bu çalışma, Cumhuriyet’in ilk yıllarından günümüze kadar olan kent planlama süreçlerini ayrıntılı bir şekilde inceliyor. Belediyelerin performansındaki değişimler ve kentsel planlama süreçleri, dönemler arası geçişler açısından değerlendiriliyor. Eserimizde, Cumhuriyet Dönemi’ndeki planlama politikaları ve uygulamaları ile bu gelişmelerin kentsel yaşam üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde ele alıyoruz.”

    Ayrıca dördüncü cilt olan “Kentsel Altyapı ve Hizmetlerin Gelişimi” başlıklı cildin de editörü olan Prof. Dr. İlhan Tekeli, cilt hakkında şu bilgileri verdi: “Bu eser ulaşım, atık yönetimi, enerji ve su yönetimi gibi temel hizmetlerin tarihsel gelişimini detaylandırıyor. Büyükşehirlerde uygulanan altyapı projeleri ve bu projelerin performansları incelenirken, kentsel altyapının gelişiminde karşılaşılan zorluklar ve çözüm süreçleri de kapsamlı bir şekilde ele alınıyor.”

    Beşinci cilt, “Kentsel Ağlar ve Topluluklar” başlığı altında Türkiye’deki kentsel ağlar ile toplulukların gelişimini ele alıyor. Cilt editörü Dr. M. Cemil Arslan, “Bu cilt, kentsel sosyal ağlar ve toplulukların şehir yaşamına katkılarını detaylı bir şekilde değerlendiriyor. Hemşerilik, kooperatifçilik, sivil toplum kuruluşları ve mahalle derneklerinin kentsel sosyal hizmetlerdeki rolleri inceleniyor. Ayrıca, kentsel toplulukların sosyokültürel yapısı, dayanışma ağları ve demokratik katılım süreçleri de bu ciltte kapsamlı bir şekilde ele alınıyor.” dedi.

    Birinci Yüzyılda Türkiye’nin Şehirleşme Süreci ve Geleceğe Işık Tutan Eser

    Bu beş ciltlik eser hem akademik araştırmalar hem de genel okuyucular için kapsamlı bir kaynak sunarak Türkiye’nin şehirleşme sürecini ve yerel yönetim tecrübelerini anlamak isteyen herkes için önemli bir rehber olma amacı taşıyor. Marmara Belediyeler Birliğinin katkılarıyla bu eser Cumhuriyet’in ilk yüzyılına dair değerli bir miras ve bilgi kaynağı olarak yer almayı hedefliyor.

  • Bursa’yı tanımak için engel yok

    Bursa’yı tanımak için engel yok

    Bursa’nın turizmden hak ettiği payı alabilmesi için çalışmalarını sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi, diğer yandan kent sakinlerinin ve özel gereksinimli bireylerin de kültürel zenginlikleri yakından tanımasına imkan sağlıyor.

    ‘Engelsiz Turizm’ projesiyle engelli bireyleri kentin doğal, tarihi ve turistik değerleriyle buluşturan büyükşehir belediyesi, son olarak Bursa İşitme Engelliler Derneği üyesi kadınları proje kapsamında ağırladı. Osmangazi Panorama 1326 Fetih Müzesi, Tophane Meydanı ve Mudanya’yı gezen kadınlar, Büyükşehir Belediyesi tur rehberlerinin anlattıklarını işaret dili tercümanları aracılığıyla dikkatle dinledi. Keyifli bir gün geçiren vatandaşlar, hizmetlerinden dolayı Bursa Büyükşehir Belediyesine teşekkür etti.

    Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Engelli Hizmetleri Şube Müdürü Yasemin Şavşatlı, yaz boyunca gerçekleştirilen ‘Engelsiz Turizm’ projesinin tüm hızıyla devam ettiğini söyledi.

  • Karacabey’de Gastronomi Festivali coşkusu

    Karacabey’de Gastronomi Festivali coşkusu

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 3’üncüsü düzenlenen Gastronomi Festivali coşkusu bu sene Karacabey’de de yaşandı. Tarihi, doğası ve kültürel mirasıyla olduğu kadar mutfağıyla da ön planda olan Bursa’nın kendine özgü yemeklerini tanıtmak amacıyla yola çıkan Gastronomi Tırı, 17 ilçeyi gezerek vatandaşlara festival coşkusunu yaşatmayı amaçlıyor.

    Karacabey’de gerçekleşen etkinlikte, Başkan Yardımcıları Bora Akın ve A. Celal Gürer, eşleri Elif Akın ve Vildan Gürer ile birlikte ünlü Şef Dr. Esad Özat’ın öncülüğünde, Karacabey’in tescilli yemekleri olan Karacabey Mantısı ve Soğan Aşı’nın yapımına yardımcı oldular. Bu yöresel lezzetler katılımcılar ve vatandaşlar tarafından beğeni topladı. Etkinlikte sahneye çıkan bir diğer isim ise Kent Konseyi Üyesi ve Karacabey Dağkadı Üreten Kadınlar Kooperatifi Başkanı Aylin Yıldız oldu. Sahneye çıkan Yıldız, Kent Konseyi ile birlikte Karacabey Mantısı ve Soğan Aşı’nın patentinin alınması ve Karacabey’e bir marka değer yapılması için Ticaret Borsası ile beraber gerekli başvuruların ön hazırlığını yaptıklarını duyurdu. Bursa’nın mutfak kültürünün tanıtıldığı bu etkinlik, gastronomi tutkunlarına unutulmaz bir deneyim yaşattı. Yemeklerin hazırlanmasının ardından, Şef Dr. Aysel Gürel ve Gastro Müzik Korosu tarafından gerçekleştirilen mini konser, etkinliğe renk kattı. Geleneksel ve modern melodilerin harmanlandığı performans, katılımcılara keyifli anlar yaşattı.

    Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı etkinliğe katkıda bulunan tüm katılımcılara ve organizatörlere teşekkür ederek, “Bu tür etkinliklerin, Karacabey’in kültürel ve gastronomik değerlerini tanıtma ve yaşatma açısından büyük önem taşıdığına inanıyoruz. Gelecek yıllarda da benzer etkinliklerle, Karacabey’in zengin mutfak kültürünü daha geniş kitlelere tanıtmayı sürdüreceğiz” dedi.,

  • Üreten Kadınlar Sokağı, Bursa Gastronomi Festivali’nde

    Üreten Kadınlar Sokağı, Bursa Gastronomi Festivali’nde

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 13-14-15 Eylül tarihlerinde Merinos Parkı’nda düzenlenecek olan 3. Bursa Gastronomi Festivali’nin heyecanı tüm kenti sardı. Bir yandan Gastronomi Tırı 17 ilçeyi gezerek Bursa’nın kendine özgü lezzetleri tanıtılırken, bir yandan da festivalin hazırlıkları tüm hızıyla sürüyor. Pek çok yeniliğin Bursalılarla buluşturacağı festivalde, üretim ve satış yapma kapasitesini elde etmiş kadın kuruluşlarını desteklemek amacıyla ‘Bursa üreten kadınlar sokağı’ da oluşturulacak. Festival öncesinde Bursa Büyükşehir Belediyesi ve 41 kadın kuruluşu arasında düzenlenen törenle sözleşme imzalandı. Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’ndeki programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in eşi Seden Bozbey, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Pınar Işıkyıldız, Kültür AŞ Genel Müdürü Yankı İçöz, belediye bürokratları, kadın dernekleri ve kooperatiflerinin üyeleri katıldı.

    Tema, ‘Damağımdaki Bursa’

    13-14-15 Eylül günlerinde gerçekleştirilecek ve Bursa’nın özgün lezzetlerinin tanıtılacağı 3. Bursa Uluslararası Gastronomi Festivali’nde, pek çok yeniliği Bursalılarla buluşturacaklarını söyleyen Seden Bozbey, Bursa’nın köklü tarihi, zengin kültürel mirası, yemyeşil doğası, sanayisi ve tarımı ile olduğu kadar kendine has mutfağıyla da haklı bir üne sahip olduğunu hatırlattı. ‘Damağımdaki Bursa’ temalı bu yılki festivalle, Bursa’nın eşsiz lezzetlerinin, topraktan sofraya kadar olan yolculuğuna da tanıklık edeceklerini söyleyen Bozbey, “Üreten kadınların coğrafi işaretli ürünlerini, unutulmaya yüz tutmuş Bursa mutfağı ürünlerini ve Bursalılık kültürünü sergileyecek olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bursa’mızı karış karış dolaşan gastronomi tırımız ile geleneksel lezzetlerimizi hemşerilerimizle buluşturmaya devam ediyoruz. Bu yıl uluslararası düzeyde planlanan 3. Bursa Gastronomi Festivali’nde, yurt dışından ünlü şeflerimiz ve yabancı kardeş şehirlerimiz de yer alacak” dedi.

    “Her türlü desteği vermeye hazırız”

    Üretimde, sosyal yaşamda ve ev içi emekte çok büyük payı olan kadınların desteklenmesini ve güçlenmesini, önemsediklerini belirten Bozbey, “Kadın dernekleri ve kooperatiflerinin ortaya koydukları işleri sonuna kadar destekliyoruz. Bundan sonra da iş hayatında var olmanız, ekonomik özgürlüğünüzü kazanmanız için gerekli olan her türlü desteği vermeye hazırız. Kooperatiflerin, özellikle kadınların üretkenliği ve iş gücüne dâhil olmasında ne kadar değerli olduğunun da bilincindeyiz. Bursa hepimizin. Biz bu kenti, kendi ürettiği kaynaklarla hep beraber yöneteceğiz. 3. Bursa Uluslararası Gastronomi Festivali’nde, ‘Bursa Üreten Kadınlar Sokağı’nda’ sizlerin emeklerini görmek mutluluk verici olacak. Ürünlerinizi en uygun imkanlarda sergileyebilmeniz için gerekli olan her tür desteği sağlayacağız. Bugün bunun sözünü vermek için buradayız. Büyükşehir Belediyesi olarak bu tür oluşumları sonuna kadar destekliyoruz. Festivalimizde, üretim ve satış yapma kapasitesini elde etmiş kadın kuruluşlarını desteklemek amacıyla üretim ve satış izin belgesi olan 41 kadın kuruluşu ile festivale katılım sözleşmesini imzalayacağız. Festivalde, Bursa’mızın yerel ve özel lezzetleri ile ürünlerini yaşatan kadınlar olarak hepinize yürekten teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, kadın güçlü olunca çocuğu güçlü olacağını, çocuk güçlü olunca toplumun güçlü olacağını söyledi. Kadınların toplumun her alanında güçlü olması gerektiğini belirten Mehmet Yıldız, “Yöneticiler, kadını toplumun her alanında eşit ve adil desteklemek zorunda. Bursa’daki üreten kadın derneklerini, emeklerinin karşılığını bulduğu, sosyalleştiği ortamı oluşturabilirsek daha güçlü bir toplumda yaşayabiliriz. Kadın demek nezaket, paylaşım ve huzur demek. Kadın demek güzellik ve mutluluk demektir. Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey’in liderliği ve vizyonunda Seden hanım ile ekip arkadaşlarımızın çabasıyla çok güzel bir etkinlikte buluşacağız. Bursa gülümseyecekse siz üreten kadınlar sayesinde gülümseyecek. Emeklerinizden ötürü teşekkür ediyorum” dedi.
    Konuşmaların ardından Büyükşehir Belediyesi ile kadın dernekleri ve kooperatifler arasında protokol sözleşmesi imzalandı. Program, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

  • Büyükşehir ‘siyez buğdayı’ desteğiyle çiftçinin yanında

    Büyükşehir ‘siyez buğdayı’ desteğiyle çiftçinin yanında

    Bursa’da fide-fidan temininden kaliteli üretimin sağlanmasına, ekipman desteğinden ürünlerin satış ve pazarlamasına kadar birçok konuda çiftçiye destek veren Büyükşehir Belediyesi, tarımda ürün kalitesinin artması ve hak ettiği fiyatı elde etmesi amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Daha önce Bursalı kavun ve karpuz üreticilerinin mağdur olmaması adına ürünlerini değerinde satın alan Büyükşehir Belediyesi, bu kez de Keles ilçesi Yazıbaşı köyü çiftçilerinden Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda, iştirakler aracılığıyla siyez buğdayı alımı yaptı. Mahalle meydanında coşkuyla karşılanan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, alım töreni öncesi köylülerle bir araya gelerek sohbet etti. Siyez unuyla yapılan gözlemenin tadına bakan Başkan Bozbey, vatandaşlarla birlikte kahvaltı yaptı. Programa, Başkan Mustafa Bozbey’in yanı sıra CHP İlçe Başkanı Cevat Acar, Besaş Yönetim Kurulu Başkanı Orkun Gazioğlu, Besaş Genel Müdürü İbrahim Alpay Demirtaş, Tarım AŞ Genel Müdürü Sedat Akar, BursaSu Genel Müdürü Erman Aydıngün, Yazıbaşı Mahallesi Muhtarı Muhammer Kılınçarslan, meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

    “Destek olmaya hazırız”

    Vatanın ne demek olduğunu çok iyi bildiklerini, o yüzden topraklara sahip çıkmak gerektiğini söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kültürümüze sahip çıkarak gelecek kuşaklara aktarmak zorunda olduğumuzu dile getirdi. Siyez buğdayı alımı için geldiklerini ancak köyün dertlerini de birebir dinlediklerini ifade eden Başkan Bozbey, ihtiyaç duyulan çalışmalara zaman kaybetmeden başlayacaklarını dile getirdi. Başkan Bozbey, “Artık köylerin isimleri mahalle olarak geçiyor ama fark etmez. Biz köylü doğduk, köylü öleceğiz. Biz emeğin ne olduğunu biliyoruz. Köylünün nasıl zahmet ve emeklerle mücadele verdiğini, ama yeterince gelir elde edemediğini biliyoruz. Hiç merak etmeyin. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak çiftçimizin hem ürününün yanında olacağız hem de ürününü tarlada bırakmamak için mücadele edeceğiz. Köylünün hayalinin büyük kısmını, Büyükşehir Belediyesi’nin yerine getirme sorumluluğu vardır. Burada sadece siyez değil, önemli bir çörek otu ekimi de var. Bu konuda da destek olmaya hazırız” dedi.

    “Bir bir başaracağız”

    Çiftçilere sulama konusunda yassı ve yuvarlak boru desteği vermek amacıyla fabrika kurulumuna başladıklarını söyleyen Başkan Bozbey, köylüye bu alanda da destek olacaklarını açıkladı. Mazot ve gübre konusunda da desteklerin olacağını belirten Başkan Bozbey, “Gübre konusunda bir fabrikayla anlaşmak üzereyiz. Sıvı gübre konusunda anlaşma yapacağız ve çiftçilerimizle paylaşacağız. Girdiyi azaltmak; çiftçimizin gelirini yükseltmek, daha fazla alanı ekmesi anlamına gelir. Bunları hep beraber başaracağız. Yeter ki siz ekin. Bizim artık Bursa’daki ekilebilen alanlarımızı da net bilmeliyiz. Bunun planlamasını hep beraber yapacağız. Bu sene kavun, karpuz, domates, biberde sorunlar yaşandı. Ürünlere ihraç kotası getirilmesinden dolayı bu sıkıntının yaşanacağı biliniyordu. Ama bir Allah’ın kulu köyleri gezip ‘kota var, domates yerine gelin şunları ekin’ demedi. Tarım AŞ’de 17 ilçenin ziraat odası başkanın ve üniversitelerden yetkililerin yer alacağı bir danışma kurulu oluşturuluyor. Çiftçinin nitelikli ve kaliteli ürün ekmesinin yanında pazar payı yüksek ürünlerin tercih edilmesi sağlanacak. Gençleri şehirlere kaptırmamak adına buraların önemli gelire sahip olması gerekiyor. İnşallah bunları bir bir başaracağız” dedi.

    “Toprak çok kıymetlidir”

    Bursa’nın ve dağ yöresinin çok bereketli topraklara sahip olduğunu dile getiren Başkan Bozbey, Bursa’nın tarımın da önemli merkezlerinden biri olduğunu belirtti. Pandeminin tarımın önemini bir kez daha gösterdiğini ifade eden Başkan Bozbey, “Allah aşkına topraklarınızı satmayın. Toprak çok kıymetlidir. Yarın daha kıymetli olacak. Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda iştirakler aracılığıyla siyez buğdayı alımı yapıyoruz. Yaklaşık 10 ton civarında siyez buğdayı alımı oluyor. Fiyat konusunda alım garantisi olduğu için anlaşıldı. Hayırlısı olsun. Önümüzdeki sene daha fazla ekilmesini istiyoruz. Sizlerin zarar etmeyeceği, kar elde edebileceği fiyat politikasıyla çalışmayı yapacağız. Siyez buğdayı ayrıca ata tohumudur. 12 bin yıldır Anadolu topraklarında ekilen üründür. BESAŞ bunlardan ekmek yapacak ve tüketici sağlıklı ürüne ulaşmış olacak. Sizin emeğiniz sofraya kadar gidiyor. Emeğiniz için teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • “30 Ağustos, hepimizin zaferidir”

    “30 Ağustos, hepimizin zaferidir”

    30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102’inci yıldönümü, tüm yurtta olduğu gibi Bursa’da da büyük bir coşkuyla kutlandı. Gündüz etkinlerinin ardından binlerce Bursalı, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘Hepimizin Zaferi’ sloganıyla düzenlenen fener alayı yürüyüşüne katılmak üzere Tarihi Belediye Binası önünde toplandı. Yürüyüşe Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve eşi Seden Bozbey’in yanı sıra Bursa Milletvekilleri Hasan Öztürk, Kayıhan Pala, Orhan Sarıbal, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, ilçe belediye başkanları, Büyükşehir Belediyesi genel sekreter yardımcıları, daire başkanları ve bürokratları da katıldı. Atatürk Caddesi’ni baştan sona dolduran binlerce kişi, ellerindeki fenerler ve Türk bayrakları ile 30 Ağustos Zafer Bayramı coşkusunu yaşamak için Altıparmak Atatürk Stadyumu alanına kadar marşlar eşliğinde yürüdü. Ellerindeki fener ve pankartlarla omuz omuza yürüyen binlerce kişi, Bursa’da uzun yıllardır görülmemiş bir manzaraya imza attı.

    “Bu coşkunun önünü kimse alamaz”

    Yürüyüş öncesi açıklamalarda bulunan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa’nın bu bayramları özlediğini söyledi. Bursa’nın Zafer Bayramı’nı coşkuyla kutladığını belirten Başkan Bozbey, bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüzün simgesi olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın büyük önem taşıdığını hatırlattı. Bursalıların gün boyu birçok etkinliğe katılarak bayramı coşkuyla kutlamaya devam ettiğini belirten Başkan Bozbey, “30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları kapsamında Tarihi Belediye Binası önünde toplandık. Altıparmak’ta bizim hikayelerimizin olduğu eski Atatürk Stadyumu alanına doğru fener alayı yaparak yürüyüşe geçiyoruz. Nilüfer konseriyle de coşku doruğa çıkacak. Bursa’da artık bu coşkunun önünü kimse alamaz. Katılım gösteren veya gönülleri bizlerle olan herkese sevgi ve selamlarımı iletiyorum. Hepimizin bayramı olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum” dedi.

    Başkan Bozbey’den Bursalılara müjde

    Binlerce Bursalının katılımıyla gerçekleştirilen fener alayı, Altıparmak’taki Atatürk Stadyumu alanında son buldu. Alanı dolduran binlerce kişi, ellerindeki Türk Bayrakları ve 10. Yıl Marşı’yla birlikte coşkuya ortak oldu. İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından eşi Seden Bozbey ile birlikte sahneye çıkan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursalıları selamladı. “Yüreğindeki bağımsızlık ateşini söndürmeyenler; tarihimizin her sayfasını gururla, onurla ve direnişle yazan kahraman atalarımızın torunları; özgürlüğü en yüce değer bilen Cumhuriyet bekçileri merhaba” diyerek konuşmasına başlayan Başkan Mustafa Bozbey, böylesine güzel bir zafer gününde bir müjdesi olduğunu söyledi. Başkan Bozbey, “Atatürk’ün ismini taşıyan, şampiyonluk da dahil nice başarılara ev sahipliği yapan stadyumun kapalı tribününü, anılarımızı yaşatmak, gelecek kuşaklara anıları aktarmak için yeniden yapacağız. Bu statta anılarımız var. Karşı taraftaki merdivenlerde az maç izlemedik. Anılarımızı gelecek kuşaklara aktarma sorumluluğumuz var. Bursaspor da inşallah hak ettiği yere gelecek” diye konuştu.

    “Bu zafer, bir ulusun yeniden doğuşunun ifadesidir”

    Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başkomutanlığında zaferle sonuçlanan, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin sembolü olan ‘Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin 102. yıl dönümünde Bursalılarla bir arada olmanın büyük gururunu yaşadığını belirten Başkan Bozbey, “Hepinizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum. Ebediyen hür ve bağımsız kalacak olan milletimizin bir ferdi olarak, sizleri en içten duygularımla selamlıyorum. ‘Ya istiklal ya ölüm!’ diyen Atamızın önderliğinde Türk milleti 102 yıl önce bugün, bir destan yazarak bağımsızlığını tüm dünyaya ilan etti. 30 Ağustos sabahı, yüreklerde yeni bir umudun kıvılcımı yanıyordu. Göklerden kara bulutlar çekilmiş, yerini özgürlüğün ışığına bırakmıştı. Atamız, işgalden kurtuluşun ışığını yakmış ve Anadolu’yu zaferle kucaklamıştı. Bugün Büyük Zaferi kutladığımız 30 Ağustos, Türk Milleti’nin karanlık günleri geride bırakıp, aydınlık bir geleceğe adım attığı gündür. Başkomutanımız Atatürk’ün liderliğinde, kahraman ordumuzun ve fedakar milletimizin inancıyla kazandığımız bu zafer, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda bir ulusun yeniden doğuşunun ifadesidir” dedi.

    “30 Ağustos özgürlüğümüzün temel taşıdır”

    30 Ağustos’un ayrıca, milletin özgürlük ve bağımsızlık yolundaki inanç, irade ve kararlılığını tüm dünyaya gösterdiği, Cumhuriyetin kuruluşuna giden yolun mihenk taşı olduğunu dile getiren Başkan Bozbey, “Bir zamanlar bu kentte 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın halkın genelini ilgilendirmediğini, hatta daha ileri giderek ormancılık gününden farkı olmadığını söyleyenler oldu. 30 Ağustos zaferinin karşısında olanlar, değerini bilmeyenler, sahiplenmeyenler 30 Ağustos’un anlamını kavrayamazlar. 30 Ağustos özgürlüğümüzün, bağımsızlığımızın temel taşıdır. Bugün bu topraklarda hür ve tam bağımsız olarak yaşamamızı, 30 Ağustos zaferimize borçlu olduğumuzu bilmek, bir vatandaşlık borcudur. Bağımsızlık; bir milletin en yüce değeri, özgürlük ise onun en kıymetli hazinesidir. Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkmak, onları yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak, hepimizin en kutsal görevidir” diye konuştu.

    “Harikasın Bursa”

    30 Ağustos’un hepimizin bayramı olduğunu vurgulayan Başkan Bozbey, bu zaferin özgürlüğümüzün zaferi olduğunu dile getirdi. Bu zaferin yeniden doğuşun zaferi olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, “Bu zafer, ülkemizin geleceğini inşa eden tüm milletimizin zaferidir. 30 Ağustos, hepimizin zaferidir. Ülkemizin bağımsızlık mücadelesinde önemli bir rol oynayan Bursa’mızda bugün, Cumhuriyetimizin tüm kazanımlarını coşkuyla kutluyoruz. Teşekkürler Bursa. Tüm bu değerlerimizin ışığını kentimizin tamamına yansıtmak için büyük bir azim ve kararlılıkla çalışıyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, milletimizin kalbinde yaktığı bağımsızlık ateşi, aynı kararlılık ve inançla yanmaya devam ediyor. Bu inançla; Atamızın ‘demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti’ ülküsünü savunacak, Cumhuriyetimizi sonsuza dek yaşatacağız. Burada gördüğüm bu coşku üzerine ‘Harikasın Bursa’ diyorum. Bu coşku Bursa’nın 102 yıldır taşıdığı ruhun, asla sönmeyeceğini de gösteriyor. Bursa’mızın zafer dolu yüreği hep birlikte atıyor. Zafer, ‘zafer benimdir’ diyebilenindir. Zafer hepimizindir. Tarihimizin dönüm noktası olan bu günde; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını, Anadolu’yu bizlere yurt olarak kazandıran bütün kahramanlarımızı, şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramı’mız kutlu olsun. Bu coşku yaşam boyu sürsün” dedi.
    Konuşmanın ardından Başkan Bozbey, eşi Seden Bozbey ile alanı dolduran binlerce Bursalıyı Türk Bayrağı ile selamladı. Ardından usta sanatçı Nilüfer sahne alarak sevilen şarkılarını seslendirdi.

  • Bursa’da 30 Ağustos coşkusu

    Bursa’da 30 Ağustos coşkusu

    Heykel’deki tarihi belediye binası önünde başlayan yürüyüşe CHP Bursa Milletvekilleri Hasan Öztürk, Orhan Sarıbal, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, CHP İl Başkanı, yöneticiler, partililer ve binlerce Bursalı katıldı. Çakırhamam ve Altıparmak Caddesi’ni takip eden fener alayı Atatürk Stadyumu Meydanı’na geldi.

    Burada eşi Seden Bozbey ile sahneye çıkan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey vatandaşları selamladı.
    Başkan Bozbey, Bursalıların milli bayramları özlediğini ve bundan sonra daha da coşkulu kutlamalar yapacaklarını ifade ederek, “Atatürk Stadyumu Meydanı’na hoşgeldiniz. Gençler, çocuklar, Bursa gülümsüyor ya o bize yeter. Böylesine güzel bir günde, bu zafer gününde benim de size bir müjdem var. Evet burada ne vardı. Atamızın ismini taşıyan bu stadyumda şampiyonluk gibi nice başarılara ev sahipliği yapan tribünü anılarımızı yaşatmak, gelecek kuşaklara aktarmak için şurada yeniden inşa edeceğiz. Çünkü bu statta bizim anılarımız var. 40 merdivenlerde az mı maç seyrettik. Tepeden kahveden az mı maç seyrettik. İşte bu anılarımızı gelecek kuşaklara aktarma sorumluluğumuz var. Şampiyonluk hikayemiz buradadır. Bursaspor inşallah hak ettiği yere gelecek” dedi

    “Bursalılar, ya istiklal ya ölüm” diyen atamızın önderliğinde Türk Milleti 102 yıl önce bugün bir destan yazarak bağımsızlığını tüm dünyaya duyurmuş, ilan etmiştir.” diyen Başkan Bozbey sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni bir umudun kıvılcımı yanıyordu. Göklerden kara bulutlar çekilmiş yerini özgürlüğün ışığına bırakmıştı. Atamız işgalden kurtuluşun ışığını yakmış, Anadolu’yu zaferle kucaklamıştı. Bugün büyük zaferi kutladığımız 30 Ağustos Türk Milleti’nin karanlık günleri geride bırakıp aydınlık bir geleceğe adım attığı bir gündür bugün. Bursalılar başkomutanımız Atatürk’ün liderliğinde kahraman ordumuzun ve fedakar milletimizin inancıyla kazanmış olduğumuz bu zafer sadece asgari bir zafer değil. Aynı zamanda bir ulusun yeniden doğuşunun ifadesidir. 30 Ağustos ayrıca milletimizin özgürlük ve bağımsızlık yolundaki inanç, irade ve kararlılığını tüm dünyaya gösterdiği, Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden yolun mihenk taşıdır. Bir zamanlar bu kentte 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın halkın genelini ilgilendirmediğini, daha da ileriye giderek Ormancılık Günü’nden farklı olmadığını söyleyenler oldu. Biliyorsunuz. 30 Ağustos Zaferi’nin karşısında olanlar, sahiplenmeyenler, değerini bilmeyenler 30 Ağustos’un anlamını kavrayamazlar. 30 Ağustos özgürlüğümüzün, bağımsızlığımızın temel taşıdır. Şunu bir kez daha belirtmek isterim ki, bu topraklarda hür ve tam bağımsız olarak yaşamamızı 30 Ağustos Zafer’ine borçlu olduğumuzu bilmek vatandaşlık sorumluluğudur. Bağımsızlık bir milletin en yüce değeridir. Özgürlük ise onun en kıymetli hazinesidir. Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkmak onları yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin en kutsalıdır. Onun için 30 Ağustos bu denli önemlidir. 30 Ağustos hepimizin bayramıdır. Özgürlüğümüzün zaferidir. Bu zafer yeniden doğuşun zaferidir. Ülkemizin geleceğini inşa eden tüm milletimizin zaferidir. 30 Ağustos hepimizin zaferidir. Ülkemizin bağımsızlık mücadelesinde önemli rol oynayan Bursa’da bugün Cumhuriyetin tüm kazanımlarının coşkuyla kutlandığını görüyoruz. Teşekkürler Bursa. Tüm bu değerlerimizin ışığını kentimizin tamamına yansıtmak elbette bizim en büyük sorumluluğumuzdur.”

    102 yıldır yaşanan coşkunun asla sönmeyeceğini kaydeden Başkan Bozbey, “Bu konuda azimle ve kararlılıkla çalıştığımızı bilmelisiniz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarımızın milletimizin kalbinde yaktığı bağımsızlık ateşi aynı kararlılık ve inançla yanmaya devam ediyor. Atamızın demokratik, laik ve sosyal devlet ülküsünü savunacak Cumhuriyeti sonsuza dek yaşatacağız. Bugün burada, bu coşku harika. Bursa’nın 102 yıldır taşıdığı ruhun asla sönmeyeceğini bu coşku gösteriyor. Bursa’mızın zafer dolu yüreği bugün hep birlikte atıyor. Çünkü zafer, zafer benimdir diyebilenindir. Zafer hepimizindir. Tarihimizin dönüm noktası olan bugünde başta ebedi başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını, Anadolu’yu bize yurt olarak kazandıran tüm kahramanlarımızı, gazi ve şehitlerimizi rahmet, minnet, şükranla anıyorum. Ruhları şad olsun. 30 Ağustos Zafer Bayramı’mız kutlu olsun.” ifadelerini kullandı.

  • Nilüfer’de büyük zaferin 102. yıl gururu

    Nilüfer’de büyük zaferin 102. yıl gururu

    Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atan tarihi adımlardan biri olan 30 Ağustos Zafer Bayramı, 102. yılında Nilüfer’de de kutlandı. Nilüfer Belediyesi Halk Evi önündeki Cumhuriyet Meydanı’nda çelenk sunma töreni düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu törene Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, CHP Bursa Milletvekilleri Prof. Dr. Kayıhan Pala ve Hasan Öztürk, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Çelenklerin sunumunun ardından, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile tören devam etti.

    Burada konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, bu günün hem zafer, hem gurur günü olduğunu vurguladı. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Başkomutanlığı’nda 26 Ağustos’ta başlayıp, 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin Türkiye’nin geleceğini belirlediğini vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, “Bu zaferle Kurtuluş Savaşı’nda başarıya ulaştık. Ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eden 30 Ağustos Türk milletini sömürge durumuna düşürmekten kurtaran ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasını sağlayan bir zaferdir. Mustafa Kemal’in kurduğu bir ülkede yaşamak bizim en büyük şansımız. Onun kurduğu Cumhuriyet, en büyük emanetimizdir” diye konuştu.
    Konuşmasının sonunda 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102. yılında herkesi tebrik eden Başkan Şadi Özdemir, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitleri andı.

    Törende konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de herkesin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladı. 26 Ağustos’ta başlayan ve sonrasında takip eden dört günde, başta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlar olmak üzere ülke topraklarını parselleyenlerle mücadele edildiğini hatırlatan Bozbey, karşı tarafın silah ve teçhizatlarına karşılık Türk milletinin imkansızlıklara mücadele ettiğini kaydetti. Bu zaferin yokluklar içinde kazanıldığını vurgulayan Bozbey, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın herkesin zaferi ve bayramı olduğunu belirterek, “Bunu böyle değerlendirip, çocuklarımıza da geleceğimize de bu şekilde aktarmamız lazım. 30 Ağustos, aynı zamanda Cumhuriyet’in kuruluşunun da kurulmasının da ilk işaretlerini veren bayramdır. Onun için de anlamı çok büyüktür. Bu nedenle 30 Ağustos’a sahip çıkmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

  • 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102. yılı Bursa’da coşkuyla kutlandı

    30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102. yılı Bursa’da coşkuyla kutlandı

    Çocuk asker dikkatleri üzerine çekti

    Resmi geçit sırasında akülü motoruna bağladığı çakar sistemiyle askerlerin yanında geçide dahil olan çocuk, geçiş sırasında dikkatleri üzerine çekti. Asker kıyafetli çocuğu gören vatandaşlar, o anları cep telefonlarıyla ölümsüzleştirdi.

    Bayraklar ve marşlar eşliğinde törenlere eşlik eden vatandaşlar 30 Ağustos coşkusunu birlikte yaşadı.