Kategori: Çanakkale

  • Çanakkale’de ilk kez ortaya çıkan harita

    Çanakkale’de ilk kez ortaya çıkan harita

    Mustafa Kemal Atatürk, Balkan Harbi’nden sonra 27 Ekim 1913 tarihinde Sofya Ataşemiliterliği’ne atandı. 1’inci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’nden görev istedi. 25 Şubat 1915’te 19’uncu Tümen başında Çanakkale Cephesine gitti. 8 Ağustos’ta Anafartalar Grup Komutanı olarak atanan Mustafa Kemal Atatürk, 8 ay boyunca Çanakkale Cephesinde Mehmetçikle birlikte cephede düşmana karşı göğüs göğse çarpıştı. 8 ay boyunca cephede askerle birlikte düşman askerlerine karşı savaşan Mustafa Kemal Atatürk, 10 Ağustos’ta Gelibolu’da düşman askerini durdurarak Anafartalar Kahramanı oldu.

    Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Atatürk hakkında Cumhuriyetin 100’üncü yılında birçok yeni bilgi ve belge ortaya çıkmaya devam ediyor. Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda, Mustafa Kemal Atatürk’ün Anafartalar Grup Komutanlığına atandıktan sonra Grup Kumandanlığındaki Topçu Subaylığını yürüten Mehmet Ali Bey’e, ‘Kardeşim Mehmet Ali Bey’e’ imzalı haritası ilk kez ortaya çıktı.
    Cumhuriyetin 100’üncü yılına geldiğimizde Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki birçok yeni bilgi ve belgelerin ortaya çıkmaya devam ettiğini belirten Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, “Bunların bir tanesi de Çanakkale cephesine aittir. Çanakkale Cephesi esnasında Mustafa Kemal Atatürk özellikle 8 Ağustos 1915 tarihinde atanmış olduğu Anafartalar Grup Komutanlığı esnasında kendi emri altında bulunan bölgedeki Grup Kumandanlığındaki Topçu Subaylığını yürüten Mehmet Ali Bey’e bir harita imzalamıştır. Bu imzalamış olduğu haritanın arkasında ifade aynen şudur; ‘Kardeşim Mehmet Ali Bey’e. Aslında buradaki enteresan olan şey şudur. Çanakkale Cephesinde Mustafa Kemal tarafından imzalanan ve bugüne kadar hiçbir bilgimizin olmadığı harita ilk defa ortaya çıkmıştır. Ancak işin enteresan tarafı aslında bu haritanın imzalanmasından sonra başlamıştır. Mustafa Kemal Çanakkale Cephesinde Anafartalar Grup Kumandanı Mehmet Ali Bey’e imzalamış olduğu bu harita sonrasında, Mehmet Ali Bey Kurtuluş Savaşına katılmış. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra İstanbul’a kendi bulunduğu ikamet adresine dönmüş ve İstanbul’da hayatını kaybetmiştir. Ve Mustafa Kemal’den aldığı bu harita ise eşi tarafından Bülent Tercan Bey’e ulaştırılmıştır.

    Bülent Tercan, Mustafa Kemal imzalı bu haritayla Eceabat’ta Maydos Hastanesinde doktorluk yaparken, kendisi haritayı almak suretiyle Gelibolu Yarımadasındaki Mustafa Kemal’in işaretlemiş ve imzalamış olduğu harita ile yarımadayı gezmiştir. Hatta kendisi yazmış olduğu günlükte şunu söylüyor; ‘Büyük bir heyecan ve ağlayarak Mustafa Kemal imzalı haritayla birlikte yarımadayı gezdim’ Ancak kendisi daha sonra 1980 darbesinin olmasından sonra yazmış olduğu bir mektupla Kenan Evren’e göndermiştir. Ve aslında bundan sonra haritanın bize ulaşma serüveni başlamıştır. Bu imzalı harita Kenan Evren’e sunulduğunda, Kenan Evren haritanın altına not düşmüş. Ve Bülent Tercan’a bir teşekkür gönderilmesini söylemiştir. Daha sonra haritanın arşive kaldırılmasını istemiş. Bugün harita askeri arşivde yer almıştır. Aslında böyle Çanakkale Cephesinde Mustafa Kemal’in imzalayarak hediye ettiği bir haritanın da Cumhuriyetin 100’üncü yılında gün yüzüne ve ortaya çıkmış olduğunu da söyleyebiliriz. Bülent Tercan özellikle kendisi Eceabat’ta bulunduğu sırada hastanedeki görev yapmaktadır. Hem bir musiki ustasıdır. Aynı zamanda bir Tıp Profesörüdür. Eline almış olduğu haritanın tarihi kıymetini bildiği içinde günümüze ulaştırılmasındaki önemli bir yere sahiptir” dedi.

    Mustafa Kemal’in imzaladığı haritanın içerisinden de bahseden Doç. Dr. Barış Borlat, “Harita özellikle Çanakkale Cephesi esnasında Gelibolu paftasını içeren ve özellikle içerisindeki taktik seviyedeki topçu atışına imkan sağlamasa bile büyük oranda yarımadadaki çıkarma koylarını gösteren ve özellikle her iki tarafın muharebe hatlarının nereden geçtiğinin de üzerine çizilmiş olduğunu söyleyebiliriz. Ve bu şekliyle aslında harita bize genel bir yarımada panoraması çizmiş olduğunu da söylemekte büyük fayda var” diye konuştu.
    Borlat, Mustafa Kemal’in imzası bulunan haritadaki çalışma #tarih dergisinin Cumhuriyet’in 100’üncü yılı sayısında kendisi tarafından kaleme alınarak okuyuculara ulaştırıldığını da sözlerine ekledi.

  • AK Parti’li Makas’tan açıklamalar

    AK Parti’li Makas’tan açıklamalar

    AK Parti, İsrail’in Filistinli Müslümanlara yönelik düzenlediği saldırılara ve ablukaya dikkat çekmek amacıyla 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması düzenledi. AK Parti Çanakkale İl Başkanlığında da düzenlenen basın açıklamasına AK Parti İl Yönetimi, AK Parti Merkez ilçe Başkanı Aynur Yavaş, AK Parti Kadın ve Gençlik Kolları yönetimi ve çok sayıda partili katıldı.

    AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas, İsrail’in Filistinli Müslümanlara yönelik düzenlediği saldırılara ve ablukaya dikkat çekmek amacıyla 81 ilde eş zamanlı düzenlenen basın açıklamasında, “İsrail’in, 10 Ekim 2023’te ilan ettiği abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları sonucunda, çocuk, genç, yaşlı ve kadın erkek 700’ü aşkın kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı. Dünya, İsrail tarafından Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden ablukanın altında yaşayan masum sivillerin acılarını görmektedir. İsrail’in Gazze’ye uyguladığı bu abluka, uzun yıllardır devam eden bir insan hakları ihlali ve insani krizin sonucu oluşmuştur. Gazze halkı, yıllardır temel haklarından mahrum bırakılmış ve yaşam koşulları her geçen gün daha da kötüleşmektedir. İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde yaşayan insanlar, temel ihtiyaçlara erişimlerinin sınırlanması, elektrik ve su kesintileri gibi ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Ayrıca, Gazze’de ibadethaneler, hastaneler, okullar, hepsi acımasızca vurulmaktadır. Bu durum, masum sivillerin hayatlarını tehdit etmektedir. Ateşe benzin dökmenin, hele hele sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef almanın kimseye bir faydası olmayacaktır. Gazze Şeridi’ndeki ablukanın sonlandırılması ve Gazze halkının yaşam koşullarının iyileştirilmesi için uluslararası toplumun çabalarını artırması gerekmektedir. Gazze halkı, barış ve adalet isteğiyle direnişini sürdürmektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da girişimleriyle uluslararası toplum, Gazze’deki insanların temel haklarına saygı gösterilmesi ve onların daha iyi bir geleceğe sahip olmaları için gereken adımları atmaya davet edilmektedir. 1967 sınırları temelinde bağımsız ve coğrafi bütünlüğe sahip, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti’nin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu konuda geç kaldığımız her gün, maalesef bölgemiz çatışma, kan ve gözyaşı girdabından kurtulamayacaktır. Sivil yerleşimleri hedef almayı doğru bulmuyoruz. Savaşın da bir ahlakı vardır. Abluka uygulamaları savaş ahlakına uymamaktadır. Abluka savaş değil katliamdır. Sivilleri cezalandırmak kimseye kazandırmaz. Masumlar ölmesin, daha fazla kan akmasın. Bölgede etkili tüm aktörleri, barışın tesisi için sorumluluk almaya çağırıyoruz. Biz var olan gücümüz ve çıktığı kadar avazımızla ‘Daha Adil Bir Dünyanın Mümkün’ olduğuna dair inancımızı tüm meydanlarda söylemeye devam edeceğiz” dedi.

  • Çanakkale’de sağanak yağış etkili oldu

    Çanakkale’de sağanak yağış etkili oldu

    Meteorolojinin dün Çanakkale ve çevreleri için sarı kodlu uyarıda bulunmasının ardından sabah saatlerinden itibaren Lapseki ilçesinde sağanak yağış etkili oldu.

    Kentte sabah başlayan ve aralıklarla etkisini sürdüren yağmur yaşamı olumsuz etkiledi.

    Zaman zaman şiddetli yağan yağmur ve oluşan su birikintileri caddelerde yürümeyi güçleştirdi. Cadde ve sokaklarda küçük su birikintileri oluştu.

    Lapseki Belediyesi ekipleri su birikintisi oluşan bölgelerde suyun tahliyesi ve rögar kapaklarının tıkanmaması için temizlik çalışması yaptı.

    Etkili olan sağanak yağış nedeniyle Çınarlıdere Çayı’nda su seviyesi yükseldi. Bir balıkçı teknesi ise battı.

  • Çanakkale’de yıldırımdan çıkan yangın

    Çanakkale’de yıldırımdan çıkan yangın

    Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinde yıldırım nedeniyle çıkan orman yangınına havadan ve karadan müdahale ediliyor.

    Anafartalar İşletme Müdürlüğü Pazarlı Yangın Gözetleme Kulesi’nden, Cevizli köyü yakınındaki ormanlık alandan duman yükseldiği ihbarında bulunuldu.

    Bunun üzerine Çanakkale’de konuşlu 3 helikopter ile kara ekipleri bölgeye sevk edildi.

    Yıldırım isabet etmesinden çıktığı belirlenen ve örtü şeklinde ilerleyen yangını kontrol altına alma çalışmaları sürüyor.

    Öte yandan, Gelibolu’ya bağlı Fındıklı köyü Kömür Limanı mevkisinde yine yıldırımdan kaynaklı çıkan yangın, Anafartalar İşletme Müdürlüğü ekiplerince söndürüldü.

  • 350 yıllık Osmanlı Hamamı bulundu

    350 yıllık Osmanlı Hamamı bulundu

    Biga ilçesine bağlı Kemer köyü sınırlarındaki 2 bin 700 yıllık liman şehri Parion’da, 2005 yılında kurtarma kazısıyla başlayan çalışmalar, 2015 yılından itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Keleş başkanlığındaki ekip ile sürdürülüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle, Türk Tarih Kurumu ve İÇDAŞ A.Ş. resmi sponsorluğunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 4 yıl önceki kararıyla kazı çalışmalarının 12 aya çıkarıldığı antik kentler arasında yer alan Parion’da, çalışmalar Haziran ayında başladı. 2023 yılı kazı çalışmaları Samsun, Atatürk, Hitit, Ankara Üniversitesi ile Rusya High school University Arkeoloji Departmanı’ndan katılan 55 kişilik ekiple Tiyatro, Agora, Dükkanlar, Yamaç Hamamı, Odeion, Güney-Tavşandere Nekropolisi ile Kemer Köyü’nde yakın dönemi mimarisinin olduğu hamamda çalışmalar gerçekleştirildi.

    350 yıllık Osmanlı Hamamı gün yüzüne çıkarıldı. Biga ilçesine bağlı Kemer köyünde 2 bin 700 yıllık geçmişe sahip Roma İmparatorluğu’nun liman kenti Parion Antik Kenti’nde kazı çalışmalarına devam eden kazı ekibi tarafından 350 yıllık Osmanlı Hamamı gün yüzüne çıkarıldı. Hamamın bulunduğu bölgede çevre temizliği yapıldı. Hamamın içi geçici olarak çelik konstrüksiyon ile güçlendirildi.

    Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Parion Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Kasapoğlu, “2023 yılı çalışmalarındaki yeni vizyon projelerimizden biri de Kemer köyünün içerisinde yer alan ve aslında köydeki mevcut haliyle korunagelmiş Osmanlı dönemi tek yapısı olan bu Osmanlı Hamamı’nda bir çalışma gerçekleştirildi. Köydeki Osmanlı dönemi verilerine dahil daha önceki dönemlerde kazı heyet üyelerimizden, sanat tarihçilerinin yaptığı araştırmalarla mezar taşları üzerinde 1700’lere tarihlenen iki örnekte hamamcı ve yardımcısı olarak nitelendirebileceğimiz iki kişiden bahsediliyordu. İki kişinin mezar taşı vardı. Ondan çıkan veriler sonrası bu yapı da bir çalışma gerçekleştirildi ve buranın bir hamam olduğu ortaya çıkarıldı. Aslında Türk-İslam Arkeolojisi yada Osmanlı Arkeolojisi anlamında yeni bir vizyon projesi olarak da değerlendirilebilir.

    Bu yıl bu yapının bulunduğu alandaki moloz ve çöp yığını tamamen temizlenip, genel hatlarıyla yapı belirginleştirildi ve Sanat Tarihi ekibi ve Restorasyon ekibi tarafından iç kısımda geçici bir çelik konstrüksiyon ile konsolidasyonu sağlandı. Önümüzdeki yıllarda Türk-İslam arkeolojisi yada Osmanlı arkeolojisi vizyonuyla köydeki en erken tarihli bu Osmanlı dönemi yapısının restorasyonuyla daha korunabilir ve gezilebilir hale getirilmesini planlamaktayız. Bu Osmanlı hamamı 1700’lü yıllara tarihleniyor. Günümüzden ortalama 300-350 yıl öncesine tarihlenen yani köydeki ortalama 350 yıl önceki Osmanlı-Türk varlığının korunagelmiş en belirgin mimari tek yapısı. Dolayısıyla bu anlamda da önemli bir yere sahip. Parion Antik Kenti’nde 2700 yıl öncesinden itibaren varlığını bildiğimiz kültürel geçmişin devamlılığının Milattan Sonra 1700’lerde de burada aktif olarak sürdürüldüğünün ve bunun devamında da modern dönemde devam ettiğini yani aslında bölgedeki 2700 yıllık kültürel devamlılığın aralıksız günümüze kadar gelebileceğini gösteren önemli verilerden biri ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz” dedi.

  • 2 bin 300 yıllık izler

    2 bin 300 yıllık izler

    Başta Aristoteles olmak üzere Platon’un öğrencilerinin faaliyette bulunduğu Yunan şehir devletlerinin iyi korunmuş örnekleri arasında gösterilen 7 bin yıllık Assos Ören Yeri’nde, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Arslan başkanlığında 25 kişilik ekip tarafında kazı çalışmaları sürdürülüyor.

    Kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu, İÇDAŞ ve Çanakkale Valiliği tarafından destekleniyor. Kazılarda, çeşitli üniversitelerden akademisyen ve öğrenciler yer aldığı kazı 12 aylık kazı programında yer alıyor. Arazideki onarım ve düzenlenme faaliyetlerinin yanında kazı laboratuvarında eserlerin restorasyon ve belgeleme faaliyetleri yapılıyor. Assos Ören Yeri’nde Agora’nın doğusundaki Roma Dönemi Nymphaeumu’nda (Abidevi Çeşme) yürütülen kazılarda, çöplük olarak kullanılan (Botros) alanda MÖ 3. yüzyıla tarihlenen, Assos’ta gündelik hayatta kullanılan kap, kacaklar, dini ritüelle kullanılan pişmiş topraktan yapılmış küçük heykelcikler (terracottalar) ve kandiller bulundu. Bu buluntular, 2 bin 300 yıl önceki yaşam izlerine ışık tutacak.

    Assos Ören Yeri’nde Roma Dönemi’ne ait bir çeşme binasında devam eden kazı sırasında çeşme ile ana kaya arasındaki çöplük olarak kullanılan boşluk alanda Assos’ta gündelik hayatta insanların kullandıkları buluntulara ulaştıklarını belirten Assos Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, “Çeşme yapısının kenarındaki boşlukta gündelik hayatta kullanılan parçalar ele geçirildi. Bu parçalardan yüzlerce var. Bazıları iyi korunmuş örnekler. Bu parçalardan insanların günlük hayatta içmek için kullandıkları seramik kaplar, insanların aydınlatmada kullandıkları lamba, kandil dediğimiz objelerden çok fazla sayıda örnek var. Pişmiş topraktan yapılmış ‘terracottalar’ dediğimiz heykelcikler var.

    Assos’ta biliyoruz ki, klasik dönemden itibaren üretimi olduğunu biliyoruz. Terracottalar mezarlara hediye olarak kullanılan eşyalar. Bu parçaların dışında çocukların oyuncak olarak kullandıkları objeler arasında yer alıyor.

    Önümüzdeki 1 ay içinde bu çöplükte bulunan bütün eserlerin istatistiğini yapıp, üzerine çalıştığımız zaman, Assos’ta antik dönemde millattan sonra 3 ve 4’üncü yüzyılda insanların gündelik yaşamları hakkına bilgiler elde edebileceğiz. Bu parçaların tarihleri, bazı terrecottalar Helenistik Dönem dediğimiz belki milattan önce 2. yüzyıla kadar gidiyor ama ağırlıklı olarak bu çöplüğün tarihinin milattan sonra 3 ve 4’üncü yüzyıl olduğunu söyleyebiliriz. Geç Roma Dönemi olduğunu söylemek mümkün” dedi.

     

  • Orman yangınlarının yaraları sarılmaya devam ediyor

    Orman yangınlarının yaraları sarılmaya devam ediyor

    Çanakkale Valiliği Başkanlığında, Çanakkale İl ve ilçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin koordinasyonunda düzenlenen çalışmalar sonucunda, 22-23 Ağustos tarihlerinde meydana gelen ve 4 bin 80 hektarlık alanın etkilendiği orman yangını sonrasında İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinasyonunda Kumkaleli çiftçilerden oluşan gönüllüler tarafından saman ve yem yardımı bölgeye ulaştırılırken, birçok kamu kurumu ve belediyeler tarafından yardımlar ulaştırılmaya devam ediyor.
    Ayrıca küçükbaş hayvanları telef olan Yağcılar köyündeki üreticilere, Balıkesir’in Burhaniye ilçesinden gelen 20 küçükbaş hayvan teslim edildi.

  • Türk Tarih Kurumu destekli kazı statüsüne dönüştürüldü

    Türk Tarih Kurumu destekli kazı statüsüne dönüştürüldü

    Çan’a bağlı Bahadırlı köyü sınırları içerisindeki İnkaya Mağarası, 2016 yılında Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Antropoloji Bölümü, Paleoantropoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Özer başkanlığında yapılan ‘Muğla ve Çanakkale İlleri Yüzey Araştırması’ sırasında bulundu.

    İnkaya mağarasında 2017-2020 yılları arasında Troya Müze Müdürlüğü başkanlığında, Prof. Dr. Özer’in bilimsel koordinatörlüğünde uluslararası bir ekiple kazı çalışmaları yapıldı. 2021 yılından itibaren ise kazı İsmail Özer başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Kararlı Kazı statüsüne çevrildi. İnkaya Mağarası kazıları bu yıl Türk Tarih Kurumu destekli kazı statüsüne dönüştürüldü. Bu yılki kazı çalışmaları yaklaşık 20 kişilik bir ekiple sürdürülüyor.
    İnkaya Mağarası’nda devam eden kazı çalışmalarında şimdiye kadar toplam 20 bine yakın çakmaktaşı yontma taş alet ve parçasına ulaşıldı. Bu yılki kazı çalışmalarında da Orta Paleolitik Dönemde bölgede yaşayan fosil insanların çakmaktaşı hammadde ve sıcak su kaynakları nedeniyle uzun süreli ve yoğun bir şekilde bölgede ikamet ettikleri anlaşıldı.

    Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Antropoloji Bölümü, Paleoantropoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Özer, “İnkaya Mağarası kazıları 2017 yılında başladı. 2016 yılında burada yaptığımız yüzey araştırmaları sırasında yine biz keşfetmiştik mağarayı, daha önceden literatürde bilinmeyen bir mağara. 2017-2020 yılları arasında Troya Müzesi Müdürlüğü Başkanlığında kazıları gerçekleştirdik. 2021 yılından itibaren de benim başkanlığım altında Cumhurbaşkanlığı kararlı kazı olarak sürdürüyoruz. Bu sene Türk Tarih Kurumu destekli kazı statüsüyle çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Bu seneki kazı çalışmalarımıza Temmuz ayı ortasında başladık. Alanın temizliği ve geçen yıllarda kazmaya başladığımız açmalardaki derinleştirme faaliyetleriyle birlikte çalışmalarımızı şimdilik mağaranın güneyinde ve batısında sürdürüyoruz.

    Çalışmalarımızı Ekim ayının 15’ine kadar arazi çalışmalarıyla, sonrasında ise şu anda da sürdürdüğümüz şekilde laboratuvar çalışmaları olarak devam ettireceğiz” dedi.

  • Çanakkale’de çıkan yangında 2 hayvan telef oldu

    Çanakkale’de çıkan yangında 2 hayvan telef oldu

    Gelibolu ilçesi Yazıcı Mahallesi 24 Karayolu Caddesi 26 Kasım İkinci Sokak üzerinde bulunan hayvan damında bakım onarım çalışması esnasında yangın çıktı. Yangında 2 kişi dumana maruz kalırken, iki küçükbaş hayvan telef oldu.

    Yangında çok sayıda saman balyası ise zarar gördü. Yangına Gelibolu Belediyesine bağlı üç itfaiye ve bir arazöz ile Gelibolu Orman Bölge Şefliğine bağlı bir yangın söndürme aracı müdahale etti. Ekiplerin soğutma işlemi devam ediyor. Hayvan damında ekiplerin yaptığı çalışmalar ise dron ile görüntülendi.

  • Eski eşinin bıçaklı saldırısına uğradı

    Eski eşinin bıçaklı saldırısına uğradı

    Bozcaada ilçesinde 2 çocuğu ile birlikte yaşayan Elif Gedik, iddiaya göre şiddet ve baskı nedeniyle 2019 yılında eski eşi H.K’den boşandı. H.K’nin eski eşinin peşini bırakmadığı ileri sürüldü. Dün feribot ile adaya gelen H.K., eski eşinin çalıştığı plaj malzemeleri satan iş yerine giderek, bıçakla saldırdı. Kalçasından ve karnından aldığı 2 bıçak darbesiyle yaralanan kadın çalıştığı iş yerinin karşısındaki markete kaçtı. Yaralı kadını market çalışanları ve müşteriler kurtardı. Market sahibi saldırganın elinden zorla bıçağı aldı. Kalçasından ve karnından bıçakla yaralanan Elif Gedik’e saldırı anı güvenlik kameralarınca saniye saniye kaydedildi.

    Aldığı bıçak darbeleriyle yaralanan kadın sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Bozcaada’da Toplum Sağlığı Merkezi’nde tedavi altına alındı. Ardından Çanakkale’ye sevk edildi. Yaralı Elif Gedik’in hayati tehlikeyi atlattığı öğrenilirken, saldırıyı gerçekleştiren H.K. ise, polis tarafından gözaltına alındı. Sağlık raporu için Bozcaada’da Toplum Sağlığı Merkezi’ne götürülen zanlı H.K. emniyet çıkışında basın mensubunun “Pişman mısınız?” sorusuna, “Çekmesin” diyerek karşılık verdi. H.K. Bozcaada ilçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından Ezine Adliyesine sevk edilecek.

    Polis olayla ilgili inceleme başlattı.