Kategori: Çanakkale

  • “Altılı masa çözüm olamaz”

    “Altılı masa çözüm olamaz”

    Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Çanakkale’de partililerle birlikte esnaf ziyaretlerinde bulundu, ardından öğrencilerle bir araya geldi. İnce, esnaf ziyareti ile öğrencilerle buluşmasında 6’lı masaya yönelik eleştirilerde bulundu. İskele meydanında esnaf ziyareti sırasında gündeme dair açıklamalarda Muharrem İnce, “Muhalefet açıklama yapıyorlar. Bir komite kuracaklarmış.

    Bu komite Cumhurbaşkanı’nı yönetecekmiş. Ya Cumhurbaşkanı seçilen adam 50 artı 1 ile seçilecek. Sen yüzde 1-2 oy alan bir partisin. Seni mi dinleyecek yani. Temel Karamollaoğlu’na mı soracak yani cumhurbaşkanı seçilecek kişi. Böyle çocuk oyuncağı gibi. Babacan’a mı soracak. Yani Cumhurbaşkanı bir yere birini atayacak, Merkez Bankası Başkanı atayacak. Hadi Kılıçdaroğlu’na sorayım, hadi yetmedi Meral Akşener’e sorayım, Temel beye sorayım, Ahmet Davutoğlu’na sorayım. Ali Babacan’a sorayım. Böyle mi olacak yani. Bu altılı masanın yaptığı açıklamalar tam da Erdoğan’ın işine gelen açıklamalardır. Aslında Erdoğan’ı desteklemenin gizli yoludur bu” dedi.

    Öğrencilerle buluşmasında bir öğrencinin “Zafer Partisi’nden Ümit Özdağ ile ittifak kurmayı düşünüyor musunuz” sorusuna İnce, “Görüşüyoruz, henüz netleşmiş bir şey yok. Görüşüyoruz, Memleket meseleleri üzerine kafa yoruyoruz. Kurarsak nasıl olur tartışıyoruz, görüşüyoruz. Daha geçen hafta görüştük” cevabını verdi.

    Konuşmasının devamında 6’lı masaya yönelik eleştirilerine devam eden İnce, sözlerine şöyle devam etti:
    “Bu altılı masa çözüm olamaz. Neden çözüm olamaz. En temel konularda anlaşamadılar. Zaten dağılırlar, yakında göreceksiniz. Birbirlerine ayar veriyorlar. Grup Başkanvekillerine diyorlar ki “sen çık bakayım şuna bir laf çak”. Öbürü de diyor ki Genel Başkan Yardımcısına “hadi bir de sen çak.” dış kulvardan saldırılar var. İstanbul sözleşmesinde anlaşamamışlar, kamulaştırmada anlaşamamışlar, Ergenekon, Balyoz davalarında anlaşamamışlar, Libya tezkeresinde anlaşamamışlar. Nerede anlaşacak bunlar. 6 benzemez. Ama FETÖ’ye övgüler düzen var içlerinde, Said Nursi’ye övgüler düzen var, Seyit Rıza’ya övgüler düzen var. Bunlar var. Buradan bir şey çıkmaz.”

  • “Yapılması gereken ne varsa Mehmetçik onu yapıyor”

    “Yapılması gereken ne varsa Mehmetçik onu yapıyor”

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Çanakkale Valiliğince bir otelde düzenlenen programda şehit aileleri ve gazilerle bir araya geldi. Konuşmasına şehit aileleri ve gazilerle birlikte olmaktan duyduğu gururu ifade ederek başlayan Bakan Akar, şehitlik ve gazilik unvanlarının önemine vurgu yaptı. Şehitleri ve gazileri vatanı, bayrağı için milletinin rahatı ve huzuru uğruna canını ortaya koyan kahramanlar olarak nitelendiren Akar, “Kahramanlarımızın yakınları bizler için çok önemlidir. Sizler başımızın tacısınız. Sizlerin yaptığı fedakarlık karşısında ne yapsak azdır. Hakkınızı ödeyemeyiz” diye konuştu.

    Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülkesinin ve milletinin güvenliği için yapılması gereken ne varsa bugüne kadar yaptığını, bundan sonra da yapmaya devam edeceğini dile getiren Akar, şunları söyledi:
    “En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemiz devam edecek. 40 yıldan beri ülkemizin, milletimizin başına musallat olan terör belasından asil milletimizi kurtarmakta azimli ve karalıyız. İnşallah bunu da başaracağız. Milli ve manevi değerlerimize dayanarak, sizlerin sevgisi ve duasından aldığımız ilhamla terör belasından asil milletimizi kurtaracağız. Mücadelemiz artan şiddet ve tempoda büyük bir azim ve kararlılıkla devam ediyor.”

    Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarısındaki en büyük payın şehit ve gazilerde olduğunu vurgulayan Akar, şöyle konuştu:
    “Şehitlerimizi, gazilerimizi büyük bir minnet ve şükranla anıyoruz. Bu cennet vatanımızda bugün hayatımızı güven içinde sürdürüyorsak bunu şehitlerimize ve gazilerimize borçlu olduğumuzu asla unutmayacağız. Şehitlerimize ve gazilerimize saygı konusunu gençlerimize devamlı hatırlatacağız. İnsanlar mazisini, tarihini unuttuğu zaman büyük felaketlerle karşılaşıyor. Nereden geldik, nereye gidiyoruz bunların genç nesillere taşınması lazım. Bizler şehitlerimizin, gazilerin kanlarını yerde bırakmamakta, yakınlarının gözyaşlarının hesabını sormakta kararlıyız. Bu hesabı soruyor ve yapılması gereken ne varsa Mehmetçik onu yapıyor.”

    Bakan Akar’a şehit ve gazi yakınları yoğun ilgi gösterirken, Akar’ın konuşması sırasında zaman zaman salondan “Seninle gurur duyuyoruz” sözleri duyuldu.

  • Mesanesinden 550 gram taş çıkarıldı

    Mesanesinden 550 gram taş çıkarıldı

    Çanakkale’de yaşayan Hayrettin Gültekin (30), bir ay önce idrar yaparken yanma ve karın ağrısı şikayetiyle ÇOMÜ Hastanesi Üroloji Servisi’ne başvurdu. Gültekin’e uygulanan genel muayene ve tetkikler sonucu mesanesinde 20 taş tespit edildi. 18 Kasım Cuma günü ameliyata alınan Hayrettin Gültekin’in mesanesinden, ‘minimal invaziv’ cerrahi tekniğiyle açılan 2 santimlik bir kesiden 20 taş çıkarıldı.

    ÇOMÜ Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Organ Nakil Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cabir Alan, Hayrettin Gültekin’in 1 ay önce üroloji servisine idrar yaparken yanma ve karın ağrısı şikayetiyle başvurduğunu söyledi. Hastanın genel muayenesi ve tetkikleri sonucu mesanesinde 20’ye yakın çeşitli boyutlarda değişen taşlar saptadıklarını belirten Prof. Dr. Cabir Alan, “Hayrettin Bey’i ameliyata aldık. Kendisi daha önceden bir bağırsak ameliyatı geçirdiği için karın bölgesi yapışıktı. Bizler de 2 santimlik bir kesiden 20 taşı çıkardık. Hastamız ameliyatının üçüncü gününde. Bugün de kendisini taburcu ediyoruz” dedi.
    Taşların, kendilerini boyutları itibarıyla çok şaşırttığını anlatan Prof. Dr. Alan, “Bugüne kadar burada çıkarttığımız en büyük taşlar bunlardı. Tarttığımızda 550 gram geldiğini gördük. Hastamızdan yarım kilogramdan fazla taş çıkarttık diyebiliriz.

    Çaplara baktığımızda ise 9 santim ebatındaydı. Dünya literatürüne baktığımızda bu boyutlarda taşlara pek rastlanmıyor. Bu da ülkemiz adına ender görülen bir durumdur. Hayrettin Bey sağlığına kavuştu. Normal bireyler gibi idrarını rahat bir şekilde yapabilecek” diye konuştu.

    Ameliyat sonrası tekrar sağlığına kavuşan Hayrettin Gültekin, “Operasyon başarıyla tamamlandı. Hastaneye geldiğimde büyük sıkıntılarım vardı. Cabir Hocam sağ olsun beni ameliyat etti. Şu an sağlığıma kavuştum. Taşları görünce çok şaşırdım, şok oldum. Böyle bir durum beklemiyordum” şeklinde konuştu.

  • Motoru bırakarak sırra kadem bastı

    Motoru bırakarak sırra kadem bastı

    Olay, merkeze bağlı İsmetpaşa Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kimliği tespit edilemeyen bir şüpheli devriye gezen polis ekibini görünce bindiği motosikleti yere atarak kaçtı. Şüphelinin bu hareketi üzerine polis ekibi ile şüpheli arasın kovalamaca yaşanırken şüpheli izini kaybettirerek sırra kadem bastı. Çalıntı olduğu düşünülen motosiklet üzerinde Olay Yeri İnceleme ekipleri parmak izi çalışması yaptı. Bölgeye sevk edilen polis ekipleri şüpheliyi arama çalışmalarını sürdürüyor.

  • 181 düzensiz göçmen kurtarıldı

    181 düzensiz göçmen kurtarıldı

    Edinilen bilgiye göre, Ayvacık ve Eceabat ilçesi açıklarında Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, bir grup düzensiz göçmen olduğu bilgisi üzerine harekete geçti. Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri toplamda 181 düzensiz göçmeni kurtardı. Düzensiz göçmenler işlemlerinin ardından Ayvacık Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edildi.

  • Assos Ören Yeri’nde 12 ay boyunca kazı

    Assos Ören Yeri’nde 12 ay boyunca kazı

    Ayvacık’ta 7 bin yıllık Assos Ören Yeri’ndeki kazılar, Kazı Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan başkanlığında 25 kişilik ekiple devam ediyor. Assos Ören Yeri’nde bu yıl Helenistik Çağ’da inşa edilen Agora ve Gymnasium Bizans Dönemi Ksenedochion (Misafirhane) yapılarında kazı çalışmalarına devam edildi. Kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu ve İÇDAŞ tarafından destekleniyor. Kazılarda, çeşitli üniversitelerden akademisyen ve öğrenciler yer alıyor.

    Assos Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, “Assos’ta 2022 yılında yürütülen çalışmalar başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere Türk Tarih Kurumu ve İÇDAŞ tarafından desteklenmektedir. Bu yılki çalışmalarımız farklı noktalarında sürdürüldü. İlk çalışma alanlarımızdan bir tanesi batı kapısının gerisindeki bir han olarak adlandırdığımız yapıda. Bu yapı Bizans dönemine ait bir kalıntıydı. Orada çalışmalarımız devam etti. Çok büyük bir yapı olduğu için de önümüzdeki yıllar bu yapının diğer mekanlarını da açığa çıkartacağız. İşlevlerinin belirlenmesine devam edilecek. Kentin en önemli kamusal binalarından biri olan Gymnasium’da bizim bu ilkeyi araştırdığımız mekanlardan bir tanesi. Orada da çalışmalar devam edildi ve orada şunu gördük. Helenistik döneminde inşa edilmiş olan ve daha sonra Bizans döneminde bir kiliseye dönüştürülmesi sonrasında mekanların tamamen dolduraraktan konut alanı olarak kullanıldığını gördük. Bu alanda da dediğim gibi yapının büyüklüğü nedeniyle çalışmalar hala devam etmekte” dedi.

  • Biga’da hünnap pekmezi kazanlarda kaynamaya başladı

    Biga’da hünnap pekmezi kazanlarda kaynamaya başladı

    Pekmez üreticisi Berna Balkan,  Akyaprak köyünde bulunan ve pekmez yapımı için olmazsa olmaz kil şeklinde toprak çıkarılarak işe başladıklarını söyledi.

    Çavuşköy’de bulunan hünnap ağaçlarından hasat yapıp, ürünü killi toprakla karıştırıp kovalara doldurup kestirme denilen yöntemle hünnap pekmezini kaynatmaya başladıklarını belirten Balkan, “Anneannemden öğrendiğim yöntem ile kayınvalidemin de yardımları ile gelecek kuşaklara bu tadı ve lezzeti taşımak için çalışıyorum.” dedi.

    Toprağın pekmezin mayası olduğu ifade eden Balkan, şöyle devam etti:

    “Hünnap meyvesini mayalandıktan sonra kazana koyarak posasını daha iyi ayırabilmesi ve net hünnap suyu alabilmek için bu işlemi yapıyoruz. Bir saat kadar kaynattıktan sonra ayrı bir kazana süzerek tekrar 4 saat daha meşe odunu ateşinde kaynatıyoruz. Şekersiz kaynayan hünnap suyu koyulaşınca pekmez halini alıyor. Pekmezin litresini ise 130 liradan satışa sunuyoruz. Çavuşköy’de doğal yolla yetişen hünnap ağaçlarımızı böylece değerlendirmiş oluyorum. Her yıl bol miktarda meyve veren hünnap ağacından yaklaşık 70 kilogram hünnap topluyoruz. Bu sezonda 650 kilogram hünnaptan 200 kilogram pekmez elde ettim. Bir kısmını da kurutarak kışın içmek için saklıyoruz.”

  • Çanakkale Boğazı transit gemi geçişlerine kapatıldı

    Çanakkale Boğazı transit gemi geçişlerine kapatıldı

    Çanakkale Boğazı yoğun sis nedeniyle çift yönlü olarak transit gemi geçişlerine kapatıldı. Bölgede sabaha karşı etkisini artıran sis, denizdeki görüş mesafesinin düşmesine neden oldu.

    Çanakkale Boğazı Gemi Trafik Hizmetleri Müdürlüğünce, kuzey ve güneyden girecek gemilerin kaptanları telsizle uyarılarak, boğazın çift yönlü transit gemi geçişlerine kapatıldığı duyuruldu.

    Sisin etkisini kaybetmesinin ardından gemi trafiğinin normale döneceği belirtildi.

  • Çanakkale’de minibüsle kamyonet çarpıştı: 6 yaralı

    Çanakkale’de minibüsle kamyonet çarpıştı: 6 yaralı

    Kaza, Çanakkale-Çan karayolunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yolcu minibüsü ile kamyonet henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı kafa kafaya çarpıştı.

    Kaza sonrası minibüs devrilirken, olay yerinde can pazarı yaşandı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda sağlık, itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralanan 6 kişiyi ilk müdahalesinin ardından çevre hastanelere kaldırdı.

    Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Çanakkale’de minibüs çay ocağına daldı

    Çanakkale’de minibüs çay ocağına daldı

    Bayramiç ilçesinde çarşamba ve pazar günleri kurulan pazara sebze ve meyve satmak için gelen M.K, 17 UA 371 plakalı minibüsünü çay ocağının karşısına park etti.

    Bir süre sonra aracıya buradan çıkmak isteyen sürücü vitesleri karıştırınca minibüs kontrolden çıkıp çay ocağına girdi. Çay ocağındaki kapı çerçeveleri, masa ve sandalyeler kırılırken araç kapının kirişine takılarak durabildi. Sürücü ise, işletme sahibi Ufuk Cantürk tarafından araçtan çıkarıldı.

    Cantürk, yaşanan kaza karşısında büyük korku yaşadıklarını belirterek, “Temizliğimizi yaptık çay ocağımızı kapattık. Yemeğimizi yedik, dışarı çıktığımız an minibüsün bize doğru geri geri geldiğini gördüm. Bir anda minibüs çay ocağının içine girdi. Polis çağırdık sanırım sürücü alkollüydü. Polis aldı emniyete götürdü. Eğer çay ocağı o zaman acık olsaydı pazara gelen esnaflar burada çay içiyorlar, kaçma şansımız olmazdı. Can kaybı yada yaralananlar olurdu. Ucuz atlattık.” dedi.