Kategori: Çevre

  • Çadırıyla Türkiye’den İspanya’ya yüzüyor

    Çadırıyla Türkiye’den İspanya’ya yüzüyor

    İsveçli maceraperest Jari Cennet Tammi, çadırını sırtlayıp Marmara Denizi’nden İspanya’ya kadar yüzme kararı aldı. İstanbul’dan denize atlayan Tammi, sadece yüzerek tüm yolculuğunu sürdürüyor ve molalarını kıyıda kamp kurarak veriyor. Yüzme yolculuğunda Tekirdağ’ın Şarköy ilçesi Uçmakdere’ye ulaşan 65 yaşındaki İsveçli maceraperest Jari Cennet Tammi, burada Mesut ve Nilüfer Adalı Ayvacıklı çifti tarafından karşılandı ve misafir edildi. Türkiye’den İspanya’ya uzanan bu büyük macerada yaklaşık 10 bin kilometrelik mesafeyi 10 yılda kat etmeyi hedefleyen Tammi, Türk halkının inanılmaz misafirperverliğinden övgüyle bahsetti.

    Kendisine yolda yalnızca çadırı ve denizin rehberlik ettiğini söyleyen Tammi, Türkiye sahillerinde tanıştığı insanların sıcaklığı karşısında hayran kaldığını ifade etti. Her mola verdiği kıyıda yeni bir dostluk kuran Tammi, sadece deniz ve doğa ile baş başa kalarak hayallerini gerçekleştirmenin peşinde olduğunu dile getirdi. Buradaki molasını tamamladıktan sonra Tammi, İspanya’ya yüzmeye devam edecek. Tammi’nin yüzdüğü anlar havadan da görüntülendi.

    “10 bin kilometreye yakın bir mesafe yapıyor”
    Tammi açıklamasında, “Yaklaşık 23 gün önce başladım. İstanbul’dan başlamamın sebebi mesafeyi uzatmak. Yunanistan’dan da başlayabilirdim ama mesafeyi uzatmak istedim. Bir de İstanbul’dan başlayınca yüzmeye Asya’dan başlamış oldum, Boğaz Köprüsü’nden başlamama izin vermediler o yüzden Bakırköy tarafından başladım. Türk insanı çok cana yakın, sürekli bana bir şeyler yediriyorlar, bir şeyler alıyorlar, şaşırdım. Çok cana yakın ve arkadaş canlısı insanlar. Yaklaşık 10 ülkenin kıyısından geçeceğim, aslında 8 bin kilometre gideceğim ama düz bir doğrusal bir çizgide gidemiyorum denizde.

    Bu yüzden 10 bin kilometreye yakın bir mesafe yapıyor. Ben yapabilirim, yalnız başına hayatta kalmayı becerebilmek istediğim için yapıyorum. Tek başıma yaşayabilmenin, kamp yapmanın verdiği ayrı bir keyif var. Bu yüzden yapıyorum. Bu tür uzun mesafeli yüzüşlerde yaşlı olmam benim için daha avantajlı oluyor. Maraton koşucularında da vardı bu, 35 yaşındaki bir maraton koşucusu 22 yaşındaki bir maraton koşucusundan daha başarılıdır. Yaşımın vermiş olduğu ayrı bir özgüven var. Ortalama 10 yıl sürecek bir süreç bu, yaklaşık 10 bin kilometre yüzeceğim. 10 yıl sonra bu serüveni tamamladığımda bunu bir kitap haline getirip gelecek nesillere bunu aktarmak istiyorum” dedi.

    “Ona destek vermek istedik”
    Tammi’yi misafir eden Mesut Ayvacıklı ise, “Bu yaptığı işin, dünyada çok hakikatten duyulması gerektiğini düşündüğümüz bir eylem. 8 bin kilometre yüzerek kıyı şeridinden 10 ülke geçerek böyle bir hedefe koşmuş. Haberimiz olunca misafir etmek istedik, davet ettik o da kırmadı bizi kabul etti. Bu konuda ona destek vermek istedik o yüzden bir aradayız” dedi

  • Tahliye kararı faciayı önledi

    Tahliye kararı faciayı önledi

    Rize’nin Çayeli ilçesinde heyelanda 2 binanın balçık içerisinde kaybolduğu köyün muhtarı Ramazan Küçüksarı, büyük bir felaketle karşı karşıya kaldıklarını belirterek, “Çok şükür ki evlerde kimse yoktu. Belki evlerde biri olsaydı şu an burada yoğun bir arama içerisindeydik” dedi.
    21 Ekim Pazartesi günü Rize’nin Çayeli ilçesine bağlı Madenli beldesi Derecik köyünde meydana gelen heyelanda, 2 katlı 2 bina balçık içerisinde kaybolmuştu. Heyelanın ardından bölgede temizleme çalışmaları hız kesmeden devam ederken, Rize İl Özel İdaresi ve Devlet Su İşleri (DSİ) ekipleri tarafından heyelan nedeniyle gölet oluşan derede hafriyat çalışması yapılıyor. Dereden çıkarılan çamur ve toprak Çayeli Belediyesi tarafından kamyonlara yüklenerek, gösterilen dolgu alanına dökülüyor.

    “Evleri çamur yutmuş durumda”
    Derecik Köyü Muhtarı Ramazan Küçüksarı, 2021 yılında verilen tahliye kararını vatandaşların uygulaması sayesinde bölgede sadece mal kaybı olduğuna dikkat çekerek, “Burada büyük bir felaketle karşı karşıya kaldık. Çok şükür ki evlerde kimse yoktu. Belki evlerde biri olsaydı şu an burada yoğun bir arama içerisindeydik. Allah’a şükürler olsun ki sadece mal kaybımız oldu, can kaybımız olmadı. Bu bizi sevindiriyor. Öte yandan baktığında AFAD zaten 2021 yılında bu evlere tahliye kararı vermişti. Vatandaşlarımız çok şükür kurallara uydular. Aslında bunun mutluluğunu yaşıyoruz. Çünkü burada büyük bir dağ geldi, evleri adeta çamur yutmuş durumda” ifadelerini kullandı.

    “Bu alan korkutucu durumda”
    Önceliklerinin dere yatağını boşaltarak suyun akışını normale çevirmek olduğunu ifade eden Küçüksarı, “Şu an en büyük korkumuz dereyi açabilmek. Şu an devlet yetkililerimiz tam anlamıyla burada. Devlet Su İşleri, Özel İdare hepsi bölgede çalışmalar yapıyorlar ama hava şartları olumsuz etkiliyor. Gece de yağmur yağdı. Bu alan korkutucu durumda. O yüzden şu an biraz ara verdiler. İlerleyen saatlerde inşallah yine yolu açma çalışmalarımız devam edecek” diye konuştu.

  • Nilüfer’in göbeğindeki kaçak çimento santrali kaldırılıyor

    Nilüfer’in göbeğindeki kaçak çimento santrali kaldırılıyor

    Bursa’nın Nilüfer ilçesinde Teknik Beton şirketi tarafından bir yıldır ruhsatsız ve izinsiz işletilen çimento tesisi, firma tarafından kaldırılmaya başlandı.
    Altınşehir Mahalle Muhtarı Melahat Ünlü Şanal, tesisin itirazlara rağmen halen daha çalışması üzerine Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve Bursa Valisi Erol Ayyıldız ile görüşme talep ettiklerini, görüşmelerinin olumlu geçtiğini aktardı. Vali Ayyıldız’ın “Firmaya yarına kadar süre verdik, kaldırmazlarsa yıkacağız” dediğini söyleyen Şanal, firmanın kendisi tarafından kaçak santralin kaldırılmasına başladığını belirtti.
    Şanal, “Altınşehir Mahallesi ve Ertuğrul Mahallesi halkı kazandı. Şükürler olsun. Sağlığımızla kimseyi oynatmayız. Kaçağa ve talana asla izin vermeyiz. Halkız biz” ifadelerini kullandı. Nilüfer Belediyesi tarafından 9 kez mühürlenmesine rağmen mührü kırarak çalışmaya devam eden tesis, yönetmeliklere aykırı olarak evlerin 100 metre yakınında bulunuyordu.
    Öte yandan çevik kuvvet ekipleri de bölgede geniş güvenlik tedbiri aldılar

  • Yunusemre’de konteynerler dezenfekte ediliyor

    Yunusemre’de konteynerler dezenfekte ediliyor

    Yunusemre Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, ilçe genelindeki çöp konteynerlerinde dezenfekte ve bakım onarım çalışması yapıyor. Sokak ve caddelerdeki çöp konteynerleri, oluşabilecek kötü koku ve kirliliğe karşı dezenfekte ediliyor. Dezenfekte çalışmalarının yanı sıra yıpranmış ve bakıma ihtiyaç duyulan konteynerlerde onarım çalışmaları gerçekleştirilirken kötü durumda olan çöp konteynerlerinde boyama çalışması da gerçekleştiriliyor. İlçede temizlik işlerine yoğun mesai harcandığının altını çizen Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Kamuoyunda iddia edildiği gibi ‘Yunusemre’de çöpler toplanmıyor, konteynerlerden kötü koku yayılıyor’ gibi bir durum söz konusu değil. Seçildiğimiz günden bu yana ilçemizde bir temizlik seferberliği başlattık. Çöp toplama etkinlikleri ile bu konuya dikkati çekmiştik. Temizlik İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz de vatandaşlarımızın çağrı merkezimizi arayarak çöp konteynerlerinde dezenfekte ve bakım onarım taleplerini hızlıca yerine getiriyor. Ekiplerimiz bir yandan konteynerleri dezenfekte ederken diğer yandan da bakım ve onarımlarını gerçekleştiriyor. Temiz bir Yunusemre için gecesini gündüzüne katarak çalışan emekçi kardeşlerime de teşekkür ediyorum” dedi.

  • Üreticiler için önemli uyarı

    Üreticiler için önemli uyarı

    Dünyadaki kuru kayısı üretiminin yüzde 85’inin gerçekleştirildiği Malatya’da, üreticilere için önemli uyarılarda bulunan Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Yıldırım, ağaçların yaprağını döktükten sonra budama işleminin gerçekleştirilmesinin önemine vurgu yaptı. Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Yıldırım, ağaçlarda budama yönteminin çok eski tarihsel bir süreçten geldiğini belirterek, daha önceleri deneme yanılma yolu ile gerçekleştirilen budama yönteminin meyveciliğin gelir getiren bir tarım kolu olarak anlaşılmasının ardından daha fazla önem kazandığını kaydetti.

    Budamanın meyve ağaçlarında sulama, gübreleme, toprak işlemi gibi bir kültürel faaliyet olduğunu ifade eden Yıldırım, sulama, gübreleme de istenilen etkinin elde edile bilinmesi için budama işlemine ihtiyaç olduğunu aktararak, budamanın aynı zaman da sürgün , dal budak gelişiminin sağlanması hem de meyve kalitesinin elde edilebilmesi açısında da önemli olduğunu söyledi. Yıldırım, budamanın yapılmaması halinde ağaçlarda kurumaların baş göstereceğini belirterek, budamanın sadece kesmek olmadığını da ifade etti.

    “Fizyolojik denge önemli”
    Budamanın yanlış bir şekilde gerçekleştirilmesinin ürün verimini doğrudan etkilediğini kaydeden Yıldırım, ”Ağaçlardaki hatalı uygulamalar, ağaçlardaki verem dengesini bozulmasına neden olur. Budama ki amacımız sürgün gelişimi ile meyve verimi sağlamak. Bu ikisini yapamadığımız zaman ağaçta bir dengesizlik oluşacaktır.

    Yaklaşık 30 yıl önce 60-70 yaşlarında kayısı ağacı vardı gelinen noktada 25 -30 yaş üzerine ağaç bulamıyoruz. Ağaçlarda ki fizyolojik denge meyve yönünde bozulduğu için ve budama ile diğer kültürel uygulamaları aksatılması nedeniyle ağaç sürekli meyve veriyor 50-60 yıl sürecek ürün ömrünü 25- 30 yılda tamamlayarak kuruyup gitmiş oluyor“ dedi.

    “Her üretici kendi ekipmanlarını kullanmalı”
    Budamada dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında da bilgiler paylaşan Yıldırım, buda esnasında çalışmada kullanılacak makas ile testerenin üreticiye özgü olması gerektiği ifade ederek, ”Budama esnasında farklı bahçelerde kullanılan makas, testere kullanıldığında hastalık zararlıları ilgili bulaşmalara neden olunabilir.

    Bir diğeri ise budama atıklarını bahçeden uzaklaştırmak lazım. Ayrıca budamanın zamanı çok önemli bölgede çiftçilerimiz tarafından yapılan en önemli hatalardan biri budama zamanının doğru ayarlanamamasıdır. Şehrimizde meyse hasat edildikten sonra çiftçilerimizi bir budama telaşı başlıyor. Normalde ağaç yaprağını döktükten sonra budama başlar ve baharda ve tomurcuklar kabarıncaya kadar geçen süreçte budamanın tamamlanması gerekiyor” diye konuştu.

  • Piknik çadırlarına dadanan ayılar

    Piknik çadırlarına dadanan ayılar

    Bitlis’in Tatvan ilçesindeki Nemrut Kalderası’nın maskotu haline gelen boz ayılar, piknikçilerin çadırından yiyecek alırken dron kamerasına yakalandı. Bölgeye gelenlerin çadırına gelen 3 boz ayıdan biri çadırdan yiyecek alırken, diğer 2’sinin çevreyi kolaçan ettiği ve daha sonra çadırın yanındaki yiyecekleri alarak yedikleri görüldü.  Vatandaşların su dökerek uzaklaştırmak istediği boz ayılara arkasını dönen vatandaş, son anda fark edip yaptığı manevra sayesinde saldırı girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Uzun süre ayıların uzaklaşmasını bekleyen piknikçiler, çadırlarını toplayarak alandan uzaklaştı.

  • Palamut fiyatı düştü, vatandaş ilgi gösterdi

    Palamut fiyatı düştü, vatandaş ilgi gösterdi

    Zonguldak’ta palamut tezgahlarda 150 liradan alıcı buldu. Zonguldak’ta günlerdir 175 lira ile 200 liradan satılan palamutun fiyatı yeniden düşüşe geçerken, tezgahlarda ağırlığı 1.5 klilogram olan palamut 150 liradan alıcı buldu. Balıkçı Zeki Beybeyoğlu, tezgahtaki palamutun bir tanesinin ağırlığının 1.5 kiloya denk geldiğini ifade ederek, “Dün 200 liraydı , bugün 1 tane balık net 1,5 kg ve 150 lira. Bir balıkla 3 kişi doyar. Balık olmayınca fiyat yüksekti. Şuan havada düzelince balık tezgahta artıyor ve belki yarın fiyatlar daha da aşağıya inecek” dedi.

  • Demir korkuluklara sıkışan kediyi itfaiye kurtardı

    Demir korkuluklara sıkışan kediyi itfaiye kurtardı

    Hatay’da demir korkuluklara sıkışan kedi, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kurtarıldı. Antakya ilçesi Hacı Ömer Alpagot Mahallesi’nde bir kedinin ayağının demir parmaklıklara sıkıştığını fark eden vatandaşlar durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine bölgeye giden ekipler kediyi kurtarmak için çalışma başlattı. Kedi, ekiplerin özverili çalışmasıyla kurtarılarak doğal yaşam alanına geri bırakıldı.

  • Su sorunları çözülüyor

    Su sorunları çözülüyor

    Düzce İl Özel İdaresi ekipleri 4 ayrı köyde meydana gelen su sorunlarına müdahalede bulunarak, köylülerin suya ulaşmasını sağladı. Düzce’de köylerden oluşan sorunlara anında müdahale ederek çözüme ulaştıran Düzce İl Özel İdaresi, 4 ayrı köyün su sorununu kısa süre içerisinde çözdü. Su ve Kanal Hizmetleri Müdürlüğü ekipleri tarafından Yayla, Yörük, Küçükmehmetler ve Aydınpınar köylerinin ana su şebeke hatlarındaki arızalar giderildi. Aydınpınar Köyü ana su deposu temizliği yapılarak, köylerin daha sağlıklı ve temiz suya ulaşması sağlandı. Ekipler vatandaşların temel ihtiyacı olan suya erişimini sağlamak için çalışmalara devam edecek.

  • Katı atık depolama sahası genişliyor

    Katı atık depolama sahası genişliyor

    Düzce Belediyesi katık atık ayrıştırma, işleme ve enerji üretim tesisinde ikinci etap düzenli depolama sahasının oluşturulması için çalışmalar başlatıldı. Düzce Belediyesi bünyesinde bulunan Katı Atık ayrıştırma, işleme ve enerji üretim tesisinde çalışmalar tüm hızı ile devam ediyor. İller bankası Katı Atık Daire başkanlığı heyetinin Düzce’ye gelerek incelemelerde bulunduğu tesiste proje hazırlıkları çerçevesinde saha incelemeleri yapıldı. İkinci etap düzenli depolama sahası için çalışmalar yapılırken, sahanın genişleyerek daha fazla alanda düzenli katı atık toplanması planlanıyor.