Kategori: Çevre

  • Binlerce balık karaya vurdu

    Binlerce balık karaya vurdu

    Akdeniz’e kıyısı olan Hatay’ın İskenderun, Payas ve Erzin ilçelerinde son günlerde binlerce balık kıyıya vurdu. İskenderun ilçesinde karaya vuran balıklar, Nihal Atakaş Camii mevkiinde görüldü. Erzin ilçesinde Burnaz sahilinde termik santral mevkiinde binlerce balık karaya vurdu. Karaya vuran balıklar sahili kaplarken, vatandaşlarda merak uyandırdı. Bazı vatandaşlar telef olan balıklara aldırış etmeden yüzerken, bazı vatandaşlarda denizin içindeki balıkları kıyıya çıkardılar.

    “Sabah kalkıp baktığımızda sahil boydan boya küçük balık doluydu”

    Bölgede yaşayan Kadir Ayva, bu yıl ilk defa balık ölümü gördüğünü ifade ederek “Bu sene ilk defa balık ölümü görüyorum. Sabah kalkıp baktığımızda sahil boydan boya küçük balık doluydu” şeklinde konuştu.

  • 1 kök mısırda 15 koçan

    1 kök mısırda 15 koçan

    İlkadım ilçesinde bulunan Güzeldere Mahallesi’nin eski muhtarı Seyfettin Algül, evinin bahçesinde yetiştirdiği mısırlardan birinde 15 koçan çıktı.
    Herhangi bir özel teknik veya ilaç kullanmadığını, tamamen kendiliğinden bu şekilde mısırın büyüdüğünü söyleyen Seyfettin Algül, “Mısırı nisan ayında ektim. Mısır tarlamda 1 kökte 15 koçan çıktı. Bunun için özel ziyaretçiler geliyor. Hatta gelenler ‘ilk defa böyle bir şey gördük’ diyorlar. 15 tane koçanı görenler şaşırıyor. Ben de ilk kez böyle bir duruma şahit oldum.
    5-6 koçan bulunan mısırlar da var” dedi.

  • AFAD’dan Marmara depremi açıklaması

    AFAD’dan Marmara depremi açıklaması

    Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen “Her Yönüyle Deprem Sempozyumu” için Edirne’ye gelen Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye’nin deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğunu ve farklı yerlerde büyük depremlerin yaşanabileceğini ifade etti.

    AFAD olarak depremlere karşı çalışmalar sürdürdüklerini anımsatan Yılmaz, 4 aşamadan oluşan bütünleşik afet yönetimi sistemi kapsamında afet öncesi ve sonrasına yönelik planlar yapıldığına dikkati çekti. Marmara Denizi’nde olası bir depremin İstanbul başta olmak üzere çevresindeki 7 ili etkileyeceğini dile getirdi.

    İstanbul gibi 16 milyondan fazla insanın yaşadığı bir yerde hazırlıkların ciddi bir şekilde ele alınması gerektiğine işaret eden Yılmaz, “Bu kapsamda 2016 yılında İstanbul Afet Müdahale Planı devreye girdi, bunu her yıl tüm kurumlarla güncelliyoruz. Afetle ilgili olan tüm kurumlarda araç, ekipman, personel ve plan hazırlama gibi tüm hazırlıkları tamamlamaları için çalışmalar yürütüyoruz.” dedi.Yılmaz, depremle ilgili çalışmaların en önemli ayağının dirençli kentler oluşturmaktan geçtiğini belirtti.

    İstanbul’da afet riskinin azaltılması ve gerekli bina ve altyapı yenilemelerinin yapılması gerektiğini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:

    “İstanbul gibi 3 imparatorluğa başkentlik yapmış, içerisinde 2 bin yıllık yapıları ve ciddi bir nüfusu barındıran büyük bir şehirde her şeyden önce eskiyen köhnemiş yapıları yenilememiz gerekiyor. İstanbul gibi bir metropolün en önemli afet hazırlığı, şehri dirençli bir kent haline getirmek, kentsel dönüşüm dahil olmak üzere bina yenilemelerini yapmak ve aynı zamanda şehrin enerji, içme suyu, ulaşım ve haberleşme altyapılarını sağlamlaştırmaktan geçiyor. Köprülerimizi, viyadüklerimizi, içme suyu hatlarımızı sağlamlaştırma noktasında kurumlarla ortaklaşa çalışmalar yürütüyoruz. AFAD olarak 6 Şubat depremlerini bir daha yaşamamak için çalışıyoruz. Biz eğer afetler öncesi gerekli önlemleri alırsak ve dirençli şehirler oluşturursak, depremi sadece bir doğa olayı olarak yaşar ve normal hayata geçişi çok daha kolay sağlayabiliriz.”

    Yılmaz, İstanbul’da 2019 yılında yaşanan 5,8 şiddetindeki depremin ardından paydaş kurumlarla 800’e yakın toplantı gerçekleştirildiğini ifade etti.

    Bu kapsamda kurumların şehrin altyapısını güçlendirmek için çalışmalar yaptığını aktaran Yılmaz, “İstanbul’un enerji altyapısını güçlendirmek için TEİAŞ tarafından çalışmalar yapıldı. Karayolları ve Büyükşehir Belediyesi köprü ve viyadüklerin risk analizlerini tespit ederek, yenilenmesi ve güçlendirilmesi gereken yerlerde çalışmalar yaptılar. Aynı şekilde haberleşme noktasında GSM operatörü şirketleri kendi baz istasyonlarının risk analizlerini yaptılar. Bunların herhangi bir afet durumunda zarar görme ihtimaline karşı mobil baz istasyonları getirdiler.” diye konuştu.

    Yılmaz, İstanbul’un yapı stokunu yenilemek için çalışmaların sürdüğünü belirterek, “2012 yılında çıkan ‘6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’ ile İstanbul yapı stokundaki yenileme süreci hız kazandı. O günden bugüne yaklaşık 100 bine yakın yapıyı riskli ilan ettik ve yüzde 90 oranında bu yapılar yıkıldı. Yerine yeni yapılar yapıldı.” dedi.

  • Aldığı destekle kendi işinin patronu oldu

    Aldığı destekle kendi işinin patronu oldu

    Tarım ve Orman Bakanlığınca hayata geçirilen ‘Uzman Eller Projesi’ çerçevesinde Muş’ta 4 milyon 250 bin TL hibe desteği verildi. Kırsal alanda yaşayan ve tarım, hayvancılık, ormancılık, gıda ve su ürünleri alanlarında eğitim almış gençlerin kendi işletmelerini kurabilmeleri için hayata geçirilen ‘Uzman Eller Projesi’ ile bölgede tarım ve hayvancılığın tekrar canlandırılması hedefleniyor.

    Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirilen proje çerçevesinde 250 bin hibe desteği alan veterinerlik bölümü mezunu Aycan Yatıcı (24) isimli genç girişimci, kendi işinin patronu oldu. Korkut ilçesine bağlı Kaşdibi Mezrasında işletme kuran Yatıcı, et sığırcılığı yetiştiriciliğine başladı.
    Devletten aldığı destek ile kendi işinin patronu olduğunu söyleyen kadın girişimci Aycan Yatıcı, “Ben veterinerlik bölümü mezunuyum. Okulu bitirdikten sonra köyüme geldim ve bildiğim işi yapmaya çalışıyorum. Bu işi veteriner hekim olan eşimle birlikte yapıyoruz. Yani en iyi bildiğimiz işi yapmaya çalışıyoruz” dedi.

    Tarım ve hayvancılığın bölge için önemli olduğuna değinen Yatıcı, “Yaklaşık 250 bin TL’lik bir hibe desteği alarak, bu şekilde başladık. Devletimize teşekkür ederiz. Bu konuda çok fazla desteği var. Son zamanlarda anladık ki kurtuluş bence hayvancılık ve tarımdadır” ifadelerini kullandı.
    Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Gün ise hibe desteğine başvuran 22 projeden 17’sinin kabul edildiğini belirterek, “Tarım ve Orman Bakanlığımızın özellikle de kırsal kalkınma yatırımları projesi çerçevesinde genellikle tarımla ve hayvancılıkla ilgili öğrenim görmüş olan arkadaşlarımızın bundan faydalanması için bu proje geliştirildi. İlimizde 22 tane arkadaşımız hibe desteği için başvurdu. 17 arkadaşımız özellikle de büyükbaş hayvan yetiştiriciliği projesi yaptılar ve bunların hibe sözleşmesi imzalandı. Toplam 4 milyon 250 bin TL olan bu hibe desteğimiz, kişi başına 250 bin TL olacak şekilde devam etmektedir” dedi.

  • Çiftçilere ücretsiz gübre desteği

    Çiftçilere ücretsiz gübre desteği

    Tarımsal kalkınmayı arttıran projelerle, ilçede tarımsal üretimi yaygınlaştıran Samandağ Kaymakamlığı, çiftçilere yönelik desteklerini sürdürüyor. Samandağ Kaymakamlığı, İlçe Tarım Müdürlüğü ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) iş birliğiyle ile 110 çiftçiye örtü altı ürün yetiştiriciliğinde kullanmak üzere toplam 26 ton ücretsiz gübre dağıtıldı.

  • Sis Dağı Yaylası’nda Sonbahar

    Sis Dağı Yaylası’nda Sonbahar

    Trabzon Giresun sınırında yer alan Sis Dağı Yaylası Ekim ayının sonuna doğru yaklaştığımız şu günlerde sonbaharın yeşil, sarı, kırmızı, turuncu ve mor renkleri ile görsel bir şölen sunuyor.

    Yayla adeta renk cümbüşünü andırırken, doğa ve fotoğraf tutkunlarının uğrak yeri oluyor. Yayladan süzülen derenin oluşturduğu çağlayanlar ve Sandık Gölü yöreye ayrı bir güzellik katıyor.

  • Bir kamyon gıda imha edildi

    Bir kamyon gıda imha edildi

    Yüksekova Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile İlçe Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından iş yerlerine yönelik denetimler devan ediyor. Yapılan denetimlerde geçirilen son kullanma tarihi geçmiş ve iş yeri sahipleri tarafından depolarında tarihi geçmediği halde bozulduğu tespit edilen gıdalar imha edilmek üzere zabıta ekiplerine teslim edildi.

    Bir kamyon dolusu gıdayı imha ettiklerini belirten Yüksekova Belediyesi Zabıta Müdürü Yardımcısı Ahmet Durmazer, “İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, İlçe Sağlık Müdürlüğü ekipleri ile birlikte yürütmüş olduğumuz denetimler sonucu ele geçirdiğimiz tarihi geçmiş gıdaları topladık.

    Denetimlerimizde topladığımız gıdalar ile duyarlı esnafımızın başvuruları sonucu depolarından aldığımız bozulmuş gıdaları şehir dışında bulunan kül dökme noktasına götürerek imhalarını gerçekleştirdik” dedi.

  • Van Gölü’nde 4 büyüklüğünde deprem

    Van Gölü’nde 4 büyüklüğünde deprem

    AFAD’dan son dakika deprem açıklaması geldi.

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Van Gölü’nde Tuşba ilçesine yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta meydana gelen sarsıntının derinliği yaklaşık 13 kilometre olarak ölçüldü.
  • Uludağ’da sonbahar şöleni

    Uludağ’da sonbahar şöleni

    Bünyesinde meşe türleri, çam türleri, kestane, ceviz, kavak, fındık, gürgen, çınar, Uludağ köknarı ve Batı Karadeniz köknarı gibi ağaçları barındıran Uludağ, sonbahar aylarında da güzelliğini gözler önüne serdi. Uludağ, sadece kış aylarında değil yılın her mevsiminde kendine has doğasıyla ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Dron ile çekilen görüntüler seyrine doyumsuz manzaralar oluşturdu.

    Her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti kış mevsiminde ağırlayan Uludağ, sadece beyaz örtüyle değil hazanda rengarenk bir görünüme sahip oluyor. “Keşiş Dağı” olarak bilinen Uludağ, bu yönüyle turistlerin de ilgisini çekiyor. Sonbaharın gelmesiyle birlikte kahverengi, sarı, yeşil ve kahverenginin her tonu ile adeta renk cümbüşünün yaşandığı Uludağ havadan görüntülendi

    Bursa sınırları içerisinde 9 bin 62 hektar ormanlık alana sahip Uludağ, özellikle kış aylarında kayak merkezleri, doğal yapısı, sosyal tesis ve konaklama imkanlarıyla yoğun ilgi görüyor. Yerli ve yabancı turistlerin kış aylarında akın ettiği Uludağ, bahar aylarında da doğal güzellikleri ve manzarasıyla ilgi çekiyor.

  • Kara hazırlıksız yakalandılar

    Kara hazırlıksız yakalandılar

    Sabah saatlerinde başlayan ve etkisini arttıran kar yağışı Van-Bahçesaray kara yolu üzerinde bulunan ve Türkiye’nin 3 bin rakımlı en yüksek geçidi olan Karabet Geçidi’nde trafiği olumsuz yönde etkiliyor.

    Bahçesaray’dan Van’a gitmek için yola çıkan sürücüler kar yağışı sürprizi ile karşılaştı.

    Kar yağışına hazırlıksız yakalanan sürücüler zor anlar yaşadı.

    Zinciri olan sürücüler zincir takarak yoluna devam ederken, zincirsiz olan sürücüler ise geri dönmek zorunda kaldı.

    Karayolları 11. Van Bölge Müdürlüğü ekipleri, sürücülerin yolda kalmaması için bölgede kar temizleme çalışmalarına devam ediyor.