Kategori: Çevre

  • Posof’ta dağlara kar yağdı

    Posof’ta dağlara kar yağdı

    Ardahan’ın Posof ilçesini çevreleyen dağlar, gece yağan karla beyaza büründü. Hava sıcaklığının giderek düştüğü Posof’ta dün gece yağmurun ardından yüksek kesimlere kar düştü. Posof’ta bulunan deniz seviyesinden 2 bin 550 metre yükseklikteki Ilgar Dağı ile Posof ile Artvin’in Şavşat ilçesi arasında bulunan 3 bin 160 metre yükseklikteki Arsiyan Dağı’nın dorukları karla kaplandı.

    Uğraş Karataş, geçen yıllara oranla bu yıl havalar daha iyi olduğunu söyleyerek, ’’Gerçekten havalar çok iyi, bugün biraz soğudu ama eskiye nazaran şu an hava gayet güzel. Gerçi yüksek kesimlere kar yağmış. Ama halen daha hayvanlar meralarda otluyor. Gayet sıcak ve bu iklimin değiştiğinin bir göstergesi’’ dedi.

  • Dolu yağışı hayatı olumsuz etkiledi

    Dolu yağışı hayatı olumsuz etkiledi

    Denizli’nin Çameli ilçesinde öğle saatlerinde yağmur ve yer yer dolu yağışı etkili oldu. Ani yağışa vatandaşlar hazırlıksız yakalanırken ilçe merkezinde trafik de olumsuz etkilendi. Bazı yollarda trafik yoğunluğu oluşurken yüksek kesimlerde etkili olan dolu yağışında tarlalarda bazı mahsuller etkilenerek telef oldu.

  • 67 yıllık köprünün yıkımına başlandı

    67 yıllık köprünün yıkımına başlandı

    Şehri beş koldan birbirine bağlayan ve 67 yıl önce yapılarak hayata geçirilen Fevkani Köprüsü, bir süre önce hazırlanan raporlarda riskli yapı olarak tescil edilmiş ve depreme dayanıksız olduğu açıklanmıştı. Köprü altındaki esnafların tahliye edilmesinin ardından köprü yaya ve araç trafiğine tamamen kapatıldı. Köprünün yıkım çalışmaları bugün itibariyle başladı.

    Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, İl Emniyet Müdürü Sinan Ergen, yıkım çalışması başlayan Fevkani Köprüsü’nde incelemelerde bulundu. Vali Hacıbektaşoğlu ve Başkan Alan, yüklenici firma yetkililerinden bilgiler aldı.
    İnceleme sonrasında gazetecilere açıklamalarda bulunan Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, “Burada kolay gelsin demeye geldik. İş güvenliği tedbirlerini yerinde görmeye geldik. Gözden geçirmeye geldik. Şehir açısından hepimiz açısından trafik açısından mutlaka sıkıntılar olacak. Arkadaşlarımız gece gündüz takip edecekler. İl Emniyet Müdürlüğümüz, başta Emniyet Müdürümüz, emniyet müdür yardımcılarımız, trafikten sorumlu müdür yardımcımız, trafik ekipleri bütün asayiş ekipleri; belediyemiz bütün imkanları ile burada. Müteahhit firma da burada.

    Konuştuk bilgi aldık. İnşallah ön görüldüğü gibi ön görüldüğü sürede yıkım çalışmaları tamamlanacak. Tabi bu Acılık ve Soğuksu ayak kaldırılınca karayolu geçişine alınınca biraz daha rahatlayacak. Normale dönecek. Bu süre içerisinde sabah ve akşam trafiğinde yoğunluk oluyor. Takip ediyoruz her gün. Her an. Sabah ve akşam 1 saat kadar yoğunluk sürüyor. Arkadaşlarımız sürekli başında durarak trafikte takılmayı önlüyorlar. Önlemeye çalışıyorlar. Bütün Zonguldaklılara anlayışları ve destekleri için teşekkür ediyoruz. İnşallah çok daha güzel olacak. Gece de çalışmalar yapılacak. En az iki vardiya çalışacak. Gece daha verimli çalışılacağını biz değerlendiriyoruz. Firma da öyle değerlendiriyor. Zaten bunun şartlarını oluşturacağız firma da çalışacak. Ön görüldüğü gibi takviminde bitecek. Bugün başladı. Bundan sonra iki ay gibi bir sürede bitmesi bekleniyor. Kısa zamanda bitecek. Kazasız belasız diliyoruz” dedi.

  • Şifa deposu alıça rağbet arttı

    Şifa deposu alıça rağbet arttı

    Sonbahar meyvesi olarak tanımlanan ve doğada kendiliğinden yetişen koyu sarı veya kırmızı meyveleri olan alıç, yöre halkı tarafından ilgi görüyor. Kentin yüksek kesimlerinde ve ormanlık alanlarda yetişen alıç meyvesi, vatandaşlar tarafından toplanarak marmelat ve sirke şeklinde tüketiliyor.

    Özellikle alıç sirkesi, bağışıklık sistemini destekleyici özelliğiyle son yıllarda sıklıkla tercih ediliyor. Kalp sağlığının yanı sıra kolesterol, şeker, tansiyon gibi rahatsızlıklar üzerindeki olumlu etkileri, yöre halkının bu meyveye olan talebini artırıyor. Ticaretini yapanlar da dağlardan topladığı alıçları, kent meydanında meraklıları ile buluşturuyor. Doğadan toplanan alıcın kilogramı da pazarda 30 ila 50 lira arasında satışa sunuluyor.

    Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Araplı beldesinde yaşayan Lokman Atıl, sonbahar mevsimi ile alıçların olgunlaştığını ve yöre halkı tarafından toplanmaya başlandığını söyleyerek, “Alıç meyvesi çalılık arazilerde ve dik yamaçlarda kendiliğinden yetişir, kalp rahatsızlıklarına oldukça faydalıdır. Birçok vitamini içinde barındırır. Biz buralarda topladığımız alıçları sirkesi ve marmelatını yaparız. Soğuk kış günlerinde bağışıklık sistemini güçlendirmek için birebirdir” dedi.

  • Uzunkum’da 315 kilo atık toplandı

    Uzunkum’da 315 kilo atık toplandı

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde Kandıra Belediyesi, İMEAK Deniz Ticaret Odası Kocaeli Şubesi ve Kocaeli Sportif Olta Balıkçılığı Doğa ve Su Sporları Kulübü işbirliğiyle Uluslararası Balık Yakalama Yarışması gerçekleştirilecek. Kandıra Uzunkum Sahili’nde yapılacak Uluslararası Balık Yakalama yarışması öncesinde anlamlı bir etkinliğe imza atıldı.

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı gözetiminde Kandıra Belediyesi, Kocaeli Sportif Olta Balıkçılığı Doğa ve Su Sporları Kulübü ve Kocaeli Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bağlı Suadiye Cemal Doğan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nin katılımıyla yarışmanın yapılacağı Kandıra Uzunkum Plajı’nda kıyı temizliği yapıldı.

    Etkinlikte yaklaşık 315 kilogram ve 1634 parça atık toplandı. Atıkların yüzde 80’i (1307 parça) plastiklerden, yüzde 20’si ise diğer atıklardan (kağıt, cam, metal vb.) oluştu. Program sonunda katılımcılara mancarlı pide ve ayran ikramı yapıldı. Kıyı temizliği etkinliği hatıra fotoğraf çekimiyle tamamlandı.

  • Patates hasadı sona erdi

    Patates hasadı sona erdi

    Türkiye’nin önemli patates üretim merkezlerinden biri olan Sivas’ta patates hasadında sona yaklaşıldı. Patates hasadı gerçekleştirilen tarlalar vatandaşların akınına uğradı.

    Sivas’ın Hafik ilçesine bağlı Durulmuş köyü sınırlarında bulunan patates tarlasında bir yanda hasat edilen patatesler çekicilere yüklenirken, bir yandan da vatandaşlar hasattan arta kalan patatesleri topladı.

    Toprağın altında kalan patatesleri kürek ve çapa yardımıyla toplayan vatandaşlar, kışlık patates ihtiyaçlarını ücretsiz bir şekilde karşıladı.

    Tarlada patates toplayan Atiye Sarı, İstanbul’dan memleketi Sivas’a geldiğini ifade ederek, “Burada patates topluyoruz. İstanbul’dan geldim. Memleketim Sivas. 30 yıl önce kendimiz bu işi yapıyorduk. 30 yıl sonra tekrar geldim, özlem gideriyorum.

    Topladığım patatesleri İstanbul’da bulunan iş arkadaşlarıma hediye edeceğim, kalanını da yiyeceğiz” dedi.

  • İnsanın uyumasını bekleyip kan emiyorlar

    İnsanın uyumasını bekleyip kan emiyorlar

    Özellikle geçtiğimiz günlerde Fransa’da sinema ve trenlerde ortaya çıkan, okullara kadar yayılan tahtakuruları, ülkede insanlara kabusu yaşatmıştı. Kahverengi ve koyu kırmızı renklerde, 5-7 milimetre büyüklüğünde olan tahtakuruları, yatak kenarları, bazalar, döşek ve yastık gibi alanlarda gizlenip karanlık ortamları bekliyor, ardından uyku sırasında insanı ısırarak kanından besleniyor. Bu ısırıklar da ciltte alerjik reaksiyona sebebiyet verebiliyor. Tahtakuruları, özellikle seyahatler sırasında valizler vasıtasıyla bir yerden başka bir yere taşınarak da yayılabiliyor.
    Avrupa’daki bazı ülkelerin yaşadığı kabusla beraber Türkiye’nin de farklı şehirlerinden tahtakurusu şikayetleri gelmeye başladı. Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Çetin, tüm Türkiye’den şu anda tahtakurusu hakkında çok sayıda şikayetler aldıklarını söyledi. “Özellikle konutlarda tahtakurusu ile ilgili problem yaşayan çok sayıda insan” diyen Çetin, “Yurt dışındaki bazı ülkelerdeki problemin yanı sıra Türkiye’de gerek toplu taşıma araçlarında gerekse konutlar içerisinde bu sorun olduğu biliniyor” ifadelerini kullandı.

    “Yatakların dikiş kenarlarında, ranzanın, bazanın ve dolaplar içerisinde görülüyorlar”

    Tahtakurularının geceleri insan kanı emerek beslendiğini belirten Çetin, sözlerini söyle sürdürdü:
    “Bu hayvanlar normalde şu ana kadar belirgin bir hastalık taşıdıkları bilinmemesine rağmen, özellikle kan emme davranışları sebebiyle insanları rahatsız ediyorlar. Gece uyuduğunuz zaman genellikle yatakların dikiş kenarlarında, ranzanın, bazanın ve dolapların içerisinde görülüyorlar. En çok şikayeti şu anda toplu yaşam alanlarından alıyoruz. İnşaat şantiyelerinde işçilerin kaldığı yatakhanelerden çok şikayet geliyor. En çok karşılaştığımız problem maddi problemler sebebiyle ikinci el eşya kullanmak zorunda kalan kişiler oluyor. Örneğin herhangi bir ikinci el eşyayı gidip alıp getirdiklerinde evlerine tahtakurusunu da taşıyor olabilirler. Çünkü bu türdeki eşyalar dışarıya bırakıldığında veya herhangi bir yere satıldığında kişiler bunu daha ekonomik şekilde alabiliyorlar. İkinci el eşya alan kişilerin aldıkları eşyaların içerisinde gizlenen tahtakurusu var mı, yumurtaları var mı yok mu diye kontrol etmeleri. Aksi takdirde evlerine çok kötü bir şeyle karşı karşıya kalabilirler.”

    “Bir iki ay gibi bir sürede bütün evinizi sarabilir”

    Tahtakurusu ısırığını vatandaşların ilk etapta farkına varamadığını ve vücutta oluşan kızarıklığı alerji sandığını aktaran Çetin, “Birkaç gün boyunca meydana gelen bir karşılaştıkları alerjiden sonra önemsemiyorlar. Tahtakurusu eğer erişkin halde sizin evinize bulaştıysa kısa sürede çok sayıda yumurta bırakabiliyor. Üremesi de hızlı, çok kısa sürede bir iki ay gibi bir sürede bütün evinizi sarabilir. Normalde küçük bir odada başlıyor ama insanlar önemsemediklerinde zamanla bütün eve dağılabiliyor ve mücadelesi de çok zor. Normalde ilaçlama firmalarının yaptığı uygulamalarla çoğu zaman da çözülmüyor. İnsanların kendilerinin de bir şeyler yapması gerekiyor. Belediyeler daha çok sivrisinek, karasinek, hamam böceği gibi genel yaşam alanlarında dışarıda foseptik rögar gibi alanlardaki ilaçlamalardan sorumlular. Bu hayvan konut içerisinde yatak odanızda olan bir şey. Onun için buraya karışmazlar. Belediyenin yaptığı uygulamalar buralara uygun değil. Profesyonel ilaçlama firmalarından ya hizmet alınacak ya da kişiler sağlık bakanlığının ruhsat verdiği ürünleri alıp kendileri uygulayacaklar. 1-1,5 ay boyunca en az üç dört gün aralıklarla kontrol sağlamaları gerekiyor. Yanlış uygulamalar da oluyor. Kesinlikle tarım ilaçları uygulamasının konutlar içerisinde yapılmaması gerekiyor” diye konuştu.

    “Kesinlikle zirai ilaç kullanılmamalı”

    Prof. Dr. Çetin, ilaçlama yapılan yere çocuk, evcil hayvan, yaşlı insanların girmemesine özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak, “En az bu alanlar iki ila dört saat kapalı kalmalı. Daha sonra en az iki dört saatte havalandırılmalı. Ondan sonra kullanılmalı. Aksi takdirde tabii ki bu bir zehir insan sağlığı açısından risk oluşturabilir ama dediğim gibi zirai ilaç kullanılmamalı. Bu konuda çok dikkat etmek gerekiyor. Zira ilaçlar biraz daha tehlikeli olabiliyorlar. Sağlık Bakanlığının izin vermediği herhangi bir ürünü konut içerisinde kullanmamak lazım” uyarısında bulundu.

    “En çok maruz kalan insanlar sık seyahat edenler”

    Çetin, seyahat eden insanların bu duruma en çok maruz kalanlar olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Pansiyonlar, otel odaları, yurtlar, ranza kullanımı yapılan yerler gibi alanlarda çok dikkat etmek gerekiyor. Bizim en çok karşılaştığımız alanlar buralarda. Tabii konutlarda da oluyor. En çok maruz kalan insanlarda sık seyahat eden insanlar. Trenle otobüsle bir yere gidip ya da uçakla gidip bir otelde kalıyorsunuz. Otele gittiğinizde valizinizi götürüp direkt açıyorsunuz. Otele gittiğimizde kesinlikle valizimizi direkt açmamalıyız. Otel odasına götürdüğümüz eşyamızı önce mümkünse banyoya küvetin içerisine koymalıyız. Odada bir tahtakurusu kontrolü yapmalıyız. Yatağın çarşaf kısmını kaldırıp yatağın fitillerine, dikiş kenarlarında tahta kurusu izleri var mı, kan izleri var mı gibi bir kontrol yapmak gerekiyor. Ondan sonra eğer valiziniz varsa da valizimizi dağınık bir şekilde açmanızı önermiyoruz. Açtığımız eşyaları sola bırakmamalıyız. Çünkü bu hayvan çok ilginç bir hayvan. Perde kornişlerine kadar çıkabilen bir hayvandan bahsediyoruz. Eğer siz kıyafetlerinizi eşyalarınızı çok dağınık bir şekilde bırakırsanız örneğin bir otelde bir gece konakladığınızda ertesi gün valizinizi alıp evinize getirdiğinizde ki seyahat sonrasında da eve getirdiğiniz valizinizi mutlaka ve mutlaka yine ya balkonda ya da banyoda açıp içini kontrol etmenizi öneriyoruz. Kesinlikle direkt götürüp diğer eşyalarınızı yanınıza koyması risklidir. Bu anlamda toplu taşıma araçlarının otobüslerin tramvayların metroların da düzenli olarak ilaçlanması lazım. Hatta uçakların da düzenli olarak ilaçlanması gerekiyor. Çünkü en büyük taşıma şekillerinden bir tanesi valizle bir yerden bir yere taşınma şeklinde oluyor.”

    “Panik olmamak gerekiyor”

    Şikayette bulunan bazı vatandaşların tahtakurularını başka haşerelerle karıştığını aktaran Çetin, “Tahtakurusu altı bacağa sahip. Kiremit kırmızısına yakın renkte. Karpuz çekirdeğini andıran büyüklükte bir hayvan. İnternette taranınca resimlerine çok rahat ulaşılabilir. İnsanlar evlerinde gördükleri her şeyi bu haberlerden sonra tahtakurusu da zannetmeye başladı. Hamam böceklerini veya mutfaklarındaki tahıl zararlarını bile tahtakurusu zannedip panikleyen insanlar var. Çok panik yapmamak lazım. Fotoğrafını çekip internette tarama yaptıklarında gerçekten bu varsa bir an önce müdahale etmeleri lazım” dedi.

    “Kan emdikten birkaç gün sonra tekrar kan emebiliyor”

    Tahtakurusunun sivrisinek ya da bir kene gibi ölümcül hastalık taşıdığına dair bilimsel bir bulgu olmadığını ifade eden Prof. Dr. Çetin, “Ancak tabii ki kan emen bir canlı. Sık aralıklarla kan emen bir canlıdan bahsediyoruz. Kan emdikten birkaç gün sonra tekrar kan emebiliyor. Bu sebeple belki bazı enfeksiyonların bulaşmasına sebebiyet verebilir ama şu andaki bilimsel kanıtlar yeterli değil” şeklinde konuştu.

    “Karanlığı ve kuytu noktaları seven bir böcek”

    Çetin, tahtakurularının geceleri aktif olan bir böcek türü olduğuna dikkat çekerek sözlerini şöyle noktaladı:
    “Geceleri aktif bir böcek. Karanlığı ve kuytu noktaları seviyor. Lambayı yaktığınız zaman ortalıkta gözükmüyorlar. Ama siz ne zaman ışığı kapatıp yatmaya hazırlandıysanız o zaman onlarda yavaşça ortaya çıkabiliyorlar. Çok iyi tırmanıcılar. Düz duvarda, ahşap ve cam üzerinde birçok yerde çok rahat bir şekilde hareket edebilme özellikleri var. Hatta bazen tavanda tırmanıp tavandan üzerinize bile düşebilecek durumları söz konusu. Evlerin konutların özellikle dikkatli davranılması gerekiyor. Konutlarda yaşayan insanların yeni kiralık eve çıktıysanız da buna dikkat etmenizi öneriyoruz. Aldığınız veya kiraladığınız evin mutlaka ilaçlanması gerekiyor. Çünkü fark etmeden yeni evinizde bu sevimsiz hayvanlarla karşılaşma durumunuz olabilir.”

  • Körfez’de 5 katlı riskli bina yıkıldı

    Körfez’de 5 katlı riskli bina yıkıldı

    Körfez Belediyesi, ilçe genelinde yürüttüğü çalışma çerçevesinde yüksek riskli olduğu tespit edilen binanın yıkımını gerçekleştirdi.

    Barbaros Mahallesi’nde D-100 kara yoluna cephe konumdaki binanın riskli yapı olduğunun tespiti sonrasında bina sahipleri ile görüşen Yapı Kontrol Müdürlüğü ekipleri, kentsel dönüşüm çerçevesinde yıkım işlemini de gerçekleştirdi.

    Sabah saatlerinde başlayan ve güvenlik önlemleri alınan binanın yıkımı Körfez Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından gerçekleştirildi.

  • Gölbaşında çevre temizliği yapıldı

    Gölbaşında çevre temizliği yapıldı

    Gölbaşı Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekiplerinin daha temiz bir Gölbaşı için çalışmaları aralıksız sürüyor. Ekipler Gölbaşı TOKİ mevkiinde bugün yoğun bir mesai gerçekleştirdi. Koordineli olarak yapılan çalışmalar sırasına yollar çalı süpürgeleri ve vakumlu yol süpürme araçlarıyla temizlendi. Ekipler moloz ve çöplerden arındırdığı kaldırımları tazyikli su ile yıkadı. Sonbaharın gelmesiyle yürüyüş yoluna dökülen yapraklar da ekipler tarafından toplandı.

    “Özveriyle durmadan çalışıyoruz”

    2019 yılında göreve gelmeleriyle birlikte temizlik seferliği başlattıklarını ifade eden Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, “Ekiplerimiz her gün ilçemizin temizliğini sağlamak için elinden gelenin fazlasını yapıyor. Göreve geldiğimiz gün başlattığımız temizlik seferberliğini ara vermiyoruz. Gölbaşılı hemşerilerimizin temiz ve ferah bir ortamda yaşamaları için özveriyle durmadan çalışıyoruz. Amacımız hem çevremizi temiz tutmak hem de gelecek nesillere daha güzel ve temiz bir Gölbaşı bırakmak” dedi.

  • Kars eksi 5 dereceyi gördü,

    Kars eksi 5 dereceyi gördü,

    Kars’ta soğuk hava etkisini göstermeye başladı. Hava sıcaklığının gece eksi 5 dereceye düştüğü kentte soğuktan araçların camları buz tuttu. Sabah erken saatlerde işlerine gitmek için araçlarının yanına gelen vatandaşlar, araçlarını ısıtmak için çalıştırdı. Vatandaşlar daha sonra araçlarının camının buzunu temizlemek için dakikalarca uğraştı.

    Havaların soğuduğunu ifade eden vatandaşlar, “Artık geceleri eksi 4-5 dereceyi görmeye başladı. Araçlarımızın camları buz tuttu. Araçlarımızın camlarını günlük ya böyle temizleyeceğiz ya da üzerine battaniye örteceğiz” dedi.

    Soğuk havanın etkili olduğu Kars’ta hava sıcaklığı gece eksi 5, gündüz saatlerinde ise eksi 4 dereceyi gördü. Soğuk havanının önümüzdeki günlerde de etkili olması bekleniyor.