Kategori: Çevre

  • Menderes kurudu, balıklar ölmeye başladı

    Menderes kurudu, balıklar ölmeye başladı

    Aydın’da tarım arazilerinin en büyük su kaynağı olan Büyük Menderes Nehri, son dönemde yaşanan kuraklık ve sıcaklar nedeniyle kururken, oksijensizlik sebebiyle balık ölümleri de tekrar yaşandı. Söke’ye bağlı Sarıkemer beldesinde tarihi taş köprünün menfezlerinin tıkanmasıyla ve birikinti halinde küçük göletlerde kalan suların kirli ve oksijensiz olması nedeniyle, Sarıkemer Taşköprü civarında sucul canlılarla birlikte yüzlerce balığın öldüğü görüldü. Suyun akılcı kullanılmaması durumunda çiftçiler başta olmak üzere tüm canlıların zarar göreceğini ifade eden Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü; “İklim değişikliğiyle havaların kurak geçmesi ve aşırı sıcaklarla birlikte Büyük Menderes Nehri’nde neredeyse su kalmadı. Menderes içindeki ve barajlardan gelen sular tarımsal sulamaya verildiğinden birçok yerde Büyük Menderes’in içinde yürümek mümkün hale geldi. Nehir içinde suyun olmayışı ve birikinti halinde küçük göletlerde kalan suların kirli ve oksijensiz olması nedeniyle, Sarıkemer Taşköprü civarında sucul canlılarla birlikte yüzlerce balığın öldüğü görüldü. Suyu akılcı kullanamazsak başta tarımcılar olmak üzere, tüm canlılar bundan büyük zarar görecektir” dedi.

    “Menfezlerin temizlenmesi için fırsat doğdu”

    Kuraklık sebebiyle oluşan durumdan faydalanarak tarihi taş köprünün menfezlerinin temizlenebileceğini sözlerine ekleyen Sürücü; “Özellikle kurak geçen yıllar için Menderes havzasında susuzluğun sigortası sayılan azmaklar mutlaka korunmalı, Söke Argavlı’da olduğu gibi doldurulup kurutulmamalıdır. Su olmadığından Sarıkemer’de bulunan tarihi Taşköprü’nün menfezlerine kadar yürünebiliyor. Kış aylarında yoğun yağışlardan sonra yukarı havzadan gelen insan kaynaklı çöpler ve doğadan gelen ağaç ve odun gibi atık maddeler, köprünün altında suyun geçtiği kemerleri tıkayıp, tüm atıkların köprünün arkasında birikerek adacık oluşturmakta ve ağaç kütükleri tarihi köprüye zarar vermektedir. Kış aylarında köprünün kemerleri suyla dolu olduğundan burada temizlik yapılması mümkün olmuyordu. Menderesin kuruması köprünün altındaki ağaç kütükleri ve atık maddelerin temizlenebilmesi için bir fırsat doğurmuştur. Yağmurlar başlamadan burada bir temizlik yapılabilirse ve söz verdikleri gibi bir de yüzer bariyer takılırsa, hem tarihi Taşköprü zarar görmekten kurtulacak hem de yukarı havzadan gelen çöpler ve atık maddeler denize gitmeyecektir” şeklinde konuştu.

  • Koparmanın cezası 244 bin 315 TL

    Koparmanın cezası 244 bin 315 TL

    Gazipaşa’nın Koru, Kahyalar ve Selinus sahillerinde bulunan, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalan bitkiler arasında yer alan ‘kum zambakları’, çiçek açmaya başladı. Dünya Doğayı Koruma Birliği’nce koruma altına alınan kum zambakları görenleri kendine hayran bırakıyor. ‘Çevre Koruma Kanunu’ dahilinde korunan kum zambağı çiçeğini koparmanın 244 bin 315 TL cezası var.

    “Bu güzelliklere kıymayalım”

    Gazipaşa Hepimizin Platformu Sözcüsü Güldane Şahin ve kum zambaklarını koruyan gönüllüler, nesli tükenmekte olan kum zambaklarını koruma çağrısında bulundu. Çiçekleri koparanları ciddi para cezalarının beklediğini söyleyen Şahin, “Gazipaşa’nın Koru, Selinus ve Kahyalar sahillerinde açan kum zambaklarımız, nergisgillerdendir. Kökü soğanlıdır. Genellikle temmuz, ağustos, eylül aylarında çiçek açarlar. Bu aylarda genellikle yaprakları kurudur, kızgın kumların içinden beyaz çiçeklerini açması hayret vericidir. Çiçeklerini koklayan birisinin ömrü boyunca o kokuyu unutması mümkün değildir. Kardelenlerimiz nasıl ki karların içinden çıkarak çiçeklerini açıyorsa, kum zambaklarımız da öyle, onun için halk dilinde kumdelen de derler.

    Kum zambakları nesli tehlike altında, tükenmekte olan bitkilerdir. Dünya Doğa Koruma Kurulu tarafından 2016 yılında koruma altına alınmıştır. Kum zambaklarını koparmanın ise ağır para cezası bulunmaktadır. Kum zambağı kopardığı tespit edilen kişilere 244 bin 315 TL cezai işlem uygulanıyor. Kum zambaklarımızı koruyalım, lütfen bu güzelliklere kıymayalım. Biz doğa gönüllüleri, doğamız için elimizden geldiğince mücadele ediyoruz, mücadelemize katkı sağlayınız” dedi.

  • Iğdır’da gün batımı

    Iğdır’da gün batımı

    Doğu’nun Çukurova’sı, Medeniyetler beşiği Iğdır’da gün batımı izleyenlere unutulmaz anlar yaşattı. Merkezde bulunan Ulu Camii minareleri ve Tuzluca ilçesinde bulunan Tekelti Dağı ile birleşen gün batımı ortaya eşsiz bir manzara çıkardı.

    Ortaya çıkan gün batımı; minareler ve Tekelti Dağı objektiflere yansırken, görenleri de kendisine hayran bırakan görüntüler sergiledi.

  • Ömrünü tamamlayan ağaçlar, kovan oluyor

    Ömrünü tamamlayan ağaçlar, kovan oluyor

    Ana Arı ve Arı Ürünleri Üretim Tesisleri’yle Türkiye’nin ilk ve tek ana arı üretim iznine sahip olan ve bugüne kadar 20 binden fazla ana arı (kraliçe arı) dağıtımı gerçekleştiren Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’ye örnek bir projeye daha imza atmaya hazırlanıyor. Her yatırım ve projesinde ‘sürdürülebilirliği’ önceleyen Büyükşehir Belediyesi; “İsraf Etmiyoruz, Üretime Katıyoruz” diyerek ömrünü tamamlamış, kuruyan ve budanan ağaçları, kovan haline dönüştürerek arı üreticilere destek olmaya hazırlanıyor.

    Büyükşehir arıcıların yanında

    Başkan Yücel Yılmaz’ın göreve geldiği 2019’dan bu yana arıcılığa olan desteklerini her yıl artarak sürdüren Büyükşehir Belediyesi, üreticilerle birlikte Balıkesir Balını marka haline getiriyor. Şehirde arıcılığın geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla ana arı desteğinden ekipman desteğine kadar her alanda arı üreticisinin yanında olan Büyükşehir, Türkiye’ye örnek olacak bir projeyi daha hayata geçiriyor. Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Dairesi Başkanlığı tarafından tespit edilen ekonomik ömrünü tamamlamış, kuruyan ve budanan ağaçlar, Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından kovana dönüştürülerek arı kadın üreticiler ile arıcılığa yeni başlayanlara ücretsiz olarak dağıtılacak.

  • Sıcaklık ve kuraklık, Menderes’i etkiledi

    Sıcaklık ve kuraklık, Menderes’i etkiledi

    Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinden başlayarak sırasıyla, Uşak, Denizli ve Aydın’dan geçen ve Ege Denizi’ne dökülen Büyük Menderes Nehri yağışların az olması nedeniyle bu yıl en kurak yıllarından birini yaşadı. Aydın tarımının can damarlarından olan 584 kilometre uzunluğundaki nehirde sular neredeyse tamamen çekilirken, bu durum çiftçileri de endişelendirdi. Nehirdeki su yerini toprağa bırakırken, kuraklık ve sıcaklarla beraber nehirdeki su adeta buhar olup uçtu.

    “Menderes, sadece bir nehir değil”

    Aydın genelinde son günlerde etkili olan sıcak havanın yanı sıra yüksek nem oranı vatandaşlar kadar nehirleri de etkiledi. Yüksek nem oranına rağmen yağışın gerçekleşmemesi sonucu nehir yataklarında sular çekildi, toprak zemin ortaya çıktı. Zaman zaman kurak dönemler olduğunu ancak bu kadar kuruduğunu görmediklerini ifade eden vatandaşlar ise, “Bu yıl yeteri kadar yağmur yağmaz, su birikmez ise yaşanacakları düşünmek bile istemiyoruz. İnşallah kısa sürede yağmurlar başlar, topraklarımız suya kavuşur. Menderes Nehri aslında sadece su değil aynı zamanda, Menderes Ovası’ndaki binlerce dönüm verimli araziyi sulayarak bölgede ekmeğini tarımdan kazanan binlerce kişinin ümidini taşıyor” ifadelerini kullandı.

  • Kocaeli’de ormanlara girmek yasaklandı

    Kocaeli’de ormanlara girmek yasaklandı

    Türkiye’de yaşanan orman yangınları ve sıcak havalar sebebiyle Kocaeli Valiliği yeni karar alarak vatandaşların ormana girişlerini yasakladı. Kocaeli Valiliği yayınladığı açıklamada, “İçinde bulunduğumuz yaz mevsimiyle birlikte, özellikle son günlerde hava sıcaklıklarında görülen mevsim normallerinin üzerindeki artışlar, bunun yanı sıra nem oranının anormal derecede düşük seyretmesi, ormanlık alanda yoğunlaşan insan ve araç hareketliliği ile kusurlu davranışlar neticesinde orman yangınlarının meydana gelebileceği değerlendirilmektedir. Ülkemizin ve ilimizin akciğerleri olan ormanlarımızda çıkabilecek yangınların önlenmesi amacıyla, Kocaeli sınırları içerisindeki tescilli ve kontrollü mesire yerleri hariç ormanlara girişler ikinci bir emre kadar yasaklanmıştır. Büyük önem arz etmekte olup, ilimizde orman yangını yaşanmaması ve milli servetimiz olan ormanlarımızın korunması amacıyla alınan tedbir kararları ilgili kurumlar ile güvenlik güçlerince hassasiyetle takip edilecek olup uymayanlar hakkında adli işlem tesis edilecek, idari para cezası uygulanacaktır. Vatandaşlarımızca da konunun hassasiyetle takip edilmesi ve şüpheli durumları 112 Acil Çağrı Merkezine iletmeleri önemle rica olunur” ifadeleri kullanıldı.

  • Vatandaşlara su tasarrufu çağrısı

    Vatandaşlara su tasarrufu çağrısı

    MUSKİ Genel Müdürü Baki Ülgen, Muğla’da içme suyu kaynaklarının azaldığını ve herkesin tasarruf konusunda hassas olması gerektiğini vurguladı. Ülgen, iklim krizinin etkileriyle tüm dünyada su konusunda büyük sıkıntıların yaşandığını ve önlem alınmazsa ilerleyen yıllarda bu sıkıntıların giderek artacağını kaydetti. Ülgen, Muğla’daki yeraltı su kaynaklarının ve barajların seviyelerinde de düşüşler yaşandığına işaret ederek, su tasarrufunun bir devlet politikası haline gelmesi gerektiğini söyledi. Ülgen, şöyle konuştu:

    “Muğla olarak içme suyunun yüzde 45’ini yüzeyden, yüzde 55’ini de yeraltından karşılıyoruz. Fakat geçen yıl metrekareye 4 bin 400 kilogram yağış düşerken, 2023 yılında ise bu 3 bin 200 olarak ölçüldü. Bu da yüzde 27’lik bir azalma demek. Bu da özellikle yeraltı su kaynaklarımızı olumsuz etkiliyor. Mumcular, Çamköy ve Bahçeyaka havzalarında düşüşler gözlüyoruz. Tüm bunların yanı sıra her geçen yıl su kullanımı da artıyor. Örneğin Muğla’da 2022 yılının ilk 7 ayında 8 milyon 484 bin metreküp su kullanılırken 2023 yılının aynı döneminde bu rakam 10 milyon 579 bin metreküp olarak ölçüldü. Yani su kullanımında yüzde 25’lik bir artış söz konusu. Yine barajlarımızda aynı şekilde bu durumdan olumsuz etkileniyor. 2020 yılı Temmuz ayında Atatürk Barajı yüzde 100, Geyik yüzde 85, Mumcular yüzde 40 iken 2023 yılı Temmuz ayı verilerine göre Atatürk yüzde 74, Geyik yüzde 30, Mumcular ise yüzde 30,98 olarak ölçüldü ancak şuan itibarıyla bu oranlar çok daha düşük seviyelere geriledi.”

    Kuraklık meselesinin gelecek yıllarda daha da büyük bir sorun haline geleceğini belirten Baki Ülgen, şunları dile getirdi:

    “DEVLET ELİYLE GÜÇLÜ BİR AFET PLANI YAPILMALI”

    “Buna önlem olarak afet planı yapılmalı. Devlet eliyle güçlü bir eylem planı hazırlanarak uygulanmaya konmalı ve içme suyunun değeri bilinmeli. Bizler Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak özellikle kuraklıkla mücadele etmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı’mız Osman Gürün’ün talimatıyla ciddi bir bütçe ayrıldı. Seydikemer’den, Datça’ya, Menteşe’den ve Bodrum’a kadar her noktada yatırım yaptık. Özellikle bu su kaynaklarımızın kıtlığı nedeniyle şebekeler de kayıp kaçakların azaltımına yöneldik ve bu kapsamda kayıp kaçağı yüzde 18 oranında azalttık. Şebeke revizyonları ve yeni şebeke çalışmaları, hidrolik düzenlemeler, depo tadilatları ve su yapı tesislerinin düzeltilmesi, ek su kaynakları, terfi istasyon düzenlenmeleri, arıtma kapasitelerinin artırılması, temizlenmesi, düzeltilmesi gibi çalışmalar yapıyoruz. Tüm bunlar su kaybını önlemek için il genelinde yaptığımız çalışmalar. Öbür taraftan da su kaynaklarının düzenlenmesi, bir araya getirilmesi ve gözlerde yapılan çalışmalarımız rutin olarak devam ediyor. Ancak 13 ilçemizde de eskiyen hatların yenilenmesi ve su kaçaklarının önüne geçilmesi amacıyla Dünya Bankası’ndan sağlamış olduğumuz krediyi hala temin edemedik. Güneş enerji tarlaları kurmak ve su kayıp kaçağını önlemek için anlaşmasını yaptığımız 63,5 milyon euroluk kredinin onayı Cumhurbaşkanlığı tarafından verildiği takdirde projelerimizi hayata geçireceğiz.”

    İçme suyu konusunda en büyük sorunun Bodrum yarımadasında yaşandığına işaret eden Ülgen, özellikle Devlet Su İşleri’nin (DSİ) arızalı hatları ve Geyik Barajı’ndan Termik Santral’e büyük miktarda su verilmesinin de bu sorunu büyüttüğünü paylaştı. Ülgen, şöyle devam etti:

    “DSİ tarafından 2011 yılında yapılan Bodrum İçme suyu hatları daha devreye alındığı andan itibaren patlamaya başlamış. 2012 yılında da yeni bir karar alınmış ve bu hatların değiştirilmesine karar vermişler. 2013 yılında da sürekli patlakların meydana geldiği cam elyaf silika malzemeyi kapsayan CTP tipli borular çelik borularla değiştirilmeye başlanmış. Biz bu hatların yapılırken hatalı olarak yapıldığını, araziye uygun olmadığını ve boru tipinin yanlış olduğuna dair hazırladığımız bir rapor ile hatları teslim alamayacağımızı sorumluları tarafından değiştirilmesi gerektiğini söyledik.

    02.12.2020 tarihinde de devam eden dava sonucunda atanan bilirkişi, hatların kusurlu olduğunu belirten bir rapor hazırlamış ve kurumumuzu haklı bulmuştur. Hatlarda 3000’in üzerinde patlak meydana gelmesi nedeniyle 6 Milyon metreküp su boşa akmış yaklaşık 50 milyon TL zarar edilmiş haftalarca iş kaybı yaşanmıştır. Ve bu hatların tamir edilme sürecinde Bodrum’un neredeyse her yerinde su kesintileri yaşanıyor. Tek bir ana isale hattı patlağının tamiratı 6 saat gibi bir süre alsa da hatların tekrar dolması, yüksek kotlara ve yeterli basınca ulaşması en az 36-48 saatimizi alıyor. Tüm bunların yanı sıra her damlasına dikkat etmemiz gereken su israf oluyor ve boşa akıyor.”

  • Ötücü göçmen kuşların zorlu yolculuğu

    Ötücü göçmen kuşların zorlu yolculuğu

    Bu yolculuklarına özellikle yırtıcı diğer kuşlardan, güneşten ve sıcaktan olumsuz etkilenmemek için gece devam ederken sabaha karşı ulaştıkları yaşam alanlarında beslenip gün boyu besin depoluyor ve hava kararınca göçlerine kaldıkları yerden devam ediyorlar.

    Söğütbülbülü de bu kuşlar arasında yer alıyor.

  • Turkuaz rengiyle dikkat çekiyor

    Turkuaz rengiyle dikkat çekiyor

    Marmara Bölgesi’nin en büyük, Türkiye’nin ise 5’inci büyük doğal gölü olan yaklaşık 300 kilometrekarelik İznik Gölü, son günlerde oluşan turkuaz rengiyle dikkati çekiyor.

    Turkuaz rengin, mevsimsel sıcaklığa bağlı gölün dip kısmında yeteri kadar oksijen bulunmaması nedeniyle buradaki alg tabakasının su yüzeyine çıkmasıyla oluştuğu belirtildi.

    Göl yüzeyindeki turkuaz renk, dronla görüntülendi.

  • Aşırı sıcaktan biçerdöverde yangın çıktı

    Aşırı sıcaktan biçerdöverde yangın çıktı

    Merkez Ölçülü köyünde meydana gelen olayda, bir vatandaşa ait tarlayı biçen biçerdöverin tahıl deposu alev aldı. Durum itfaiye ekiplerine bildirildi.

    Olay yerine sevk edilen itfaiye ekipleri, biçerdöverin tahıl ambarında çıkan yangına müdahale ederek söndürdü. Daha sonra ise itfaiye ekiplerince soğukta çalışma yapıldı.

    Biçerdöverin tahıl ambarında çıkan yangının aşırı sıcaklardan kaynaklandığı ileri sürüldü.