Kategori: Çevre

  • Marmara’ya ve Boğaz’a kirlilik akıyor

    Marmara’ya ve Boğaz’a kirlilik akıyor

    Anadolu Yakası’ndaki bazı derelerin yaydığı kirlilik ve kötü koku sıcaklarla birlikte arttı. Siyaha dönüşen deredeki suyun denize aktığı noktada Boğaz’ı seyretmek için kıyıya gelenler, aldıkları kötü koku nedeniyle bekleyişlerini kısa tutarak geri dönmek zorunda kalıyor. İnsanlar sıcakların artmasıyla kokunun daha da hissedilmesinden şikayet ediyor.

    Anadolu Yakası’ndan Boğaz’a dökülen, Üsküdar ve Beykoz sınırındaki Küçüksu ve Göksu derelerinde durum Bekar Deresi’ndeki gibi olmasa da buradaki su da koyulaşırken yer yer çamur renginde akıyor.

    Maltepe ilçesinden Marmara Denizi’ne dökülen Dragos Deresi’nde de yaşanan kirlilik ve kötü koku özellikle sahilde yürüyüş ve piknik yapanlar ile bisikletle dolaşanları rahatsız ediyor.

    Sahilde arkadaşlarıyla bisiklet turu yapan bir gençler, dereden kanalizasyon geçtiğini bildiklerini, kötü koku nedeniyle mide bulantısı yaşadıklarını dile getirdi.

    Sahilde yürüyüş yapan Bekir Demirdöğen gezmeye geldiğinde kötü koku nedeniyle burnunu kapatmak zorunda kaldığını anlatarak “Duyarlı insanların buraya el atması gerekiyor. Sadece burası değil. Boydan boya birkaç yer de böyle. Gerçekten çok rahatsız oluyoruz.” diye konuştu.

    Denize girmek için havlusuyla gelen Emre Değirmenci ise kanaldaki bu kokuyu alınca daha uzak bir noktada yüzeceğini belirterek “Bu şekilde suyun direkt buraya verilmesi… İki ay sonra yine müsilajdır, bilmem nedir. Buna bir ıslah yapılması lazım.” ifadesini kullandı.

    Kirliliğin arıtmanın olmayışından kaynaklandığını söyleyen Değirmenci, “Amacım kimseyi kötülemek değil. Bunu görünce, bu adamlar çalışmıyor, açık ve net. Çalışılsa burası böyle olur mu? 2023 yılındayız. Bakın ne güzel parklar yapılmış ama bu parkın içinde böyle bir dere olmaz.” değerlendirmesini yaptı.

  • Kuraklıkla boğuşan Burdur Gölü

    Kuraklıkla boğuşan Burdur Gölü

    Burdur Gölü, Türkiye’nin 7. büyük gölü olup kuraklıkla boğuşmaktadır. Gölün su kaybının başlıca nedenleri arasında iklim değişikliği, tarımsal faaliyetlerde kaçak sondajlar ve gölü besleyen derelerin üzerine yapılan barajlar bulunmaktadır.

    Gölün su seviyesi ve yüzey alanı, geçmişteki verimli dönemlerine göre önemli ölçüde azalmıştır. Eskiden yapılan tekne turları artık mümkün değildir ve göl çevresindeki plaj alanı suyun çekilmesiyle büyük ölçüde zarar görmüştür. Aynı şekilde, göldeki besin zenginliği ve kuş göç yolları da etkilenmiştir. Bu nedenle, gölü korumak ve eski verimli dönemlerine döndürmek amacıyla çeşitli önlemler alınması gerekmektedir. Akademisyenler, kurum müdürleri ve çevreyle ilgili kuruluşlar, gölün eski canlılığına kavuşması için bir proje başlatmışlardır.

    Geçmişte Burdur Belediye Başkanı olan Çetin Bozcu da gölün eski günlerini hatırlayarak gölün durumunu eleştirmiştir ve gölün su seviyesinin artırılması gerektiğini vurgulamıştır. Gölün korunması ve tekrar canlanması için bilgilendirme ve fikir alışverişine odaklanan çalışmalar yapılmaktadır. Ancak bu süreçte yapılan barajlar, tarımsal faaliyetler ve atık dökümleri gibi faktörler gölün durumunu daha da kötüleştiren etkenler olarak göze çarpmaktadır.

  • İsviçre Alpleri değil Amasya yaylaları

    İsviçre Alpleri değil Amasya yaylaları

    Yeşilin tonlarının, yayla evlerinin ve doğada beslenen canlıların dronla görüntülendiği Kağnıcı ile Alören Yaylaları hava sıcaklıklarının arttığı bu günlerde doğa tutkunlarına serin bir alternatif olarak göz kırpıyor.

    Görüntüleri çeken fotoğrafçı Serkan Tekin, “Kağnıcı ve Alören Yaylaları beni çok etkiledi. Ormanlar, bitkisi örtüsü gerçekten çok güzel ve görülmeye değer” dedi.


    Doğa ve fotoğraf tutkunlarını bu manzarayı görmeye davet eden Tekin, “Karadeniz Bölgesi’nin ortasında bulunan ve ulaşımın kolay olduğu bu güzelliklerini görmeliler.

    Neden daha önce gelmediklerini bile sorgulayacaklarını düşünüyorum” diye konuştu.

  • Kara yolunda sürü halinde çekirge

    Kara yolunda sürü halinde çekirge

    Tunceli’nin Hozat ilçesine bağlı bir köyde kara yolunu kaplayan çekirge sürüsü görüntülendi.
    Tunceli’nin Hozat ilçesine bağlı Balkaynar köyü yolunda çekirge sürüsü görüntülendi. Köylüler, benzer durumun iki yıldan bu yana yaşandığını belirterek, çekirgelerin vereceği zararlar konusunda endişeli olduklarını ifade ediyor.
    Öte yandan ilçeye bağlı bazı köylerde de tırtıl istilası yaşandığı, tırtılların ormanlık alanlara ciddi zarar verdiği öğrenildi.

     

  • Turizmin yeni gözdesi

    Turizmin yeni gözdesi

    Aydın Bozdoğan’da, turkuaz rengi suyu, sarp kayalıkları, tarihi kalıntıları ve eşsiz güzelliği ile iç turizmin yeni gözdesi olan, “Arapapıştı” olarak da bilinen İnceğiz Kanyonu ziyaretçi akınına uğruyor.
    Milyonlarca yıllık jeolojik hareketlerin ardından Akçay’ın tertemiz suları ile aşınan ve her iki tarafında 380 metre yüksekliğe kadar ulaşabilen Denizli-Muğla-Aydın sınırlarında yer alan İnceğiz Kanyonu, doğal serinliğinin yanı sıra macera ve doğa tutkunlarını buluşturan tekne turlarıyla uğrak yerler arasına girdi.

    Bozdoğan ilçesinde kurulu Kemer Barajını besleyen Akçay’ın aşındırdığı kanyonda bahar aylarıyla başlayan ve suların çekildiği yaz ortasına kadar süren tekne turları bölge ekonomisine de canlılık veriyor.
    Firmalarla birlikte bireysel şekilde yerli ve yabancı turistlerin uğrak rotaları arasında yer alan 6 kilometre uzunluğundaki kanyonda 2 bin 500 yıllık antik kalıntılar, kral mezarı, kayalara gizlenmiş manastır, yabani canlılar ile turkuaz, yeşil ve kahverenginin her tonunun harmanlandığı muhteşem bir doğa hem fotoğraf tutkunlarının hem de doğaseverlerin tutkusu haline gelmiş durumda.

    Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun 2017 yılında başlattığı çalışmaların ardından tekne turları ile iç turizme kazandırılan kanyonda bugün itibarıyla 9 tekne ziyaretçilerine hizmet veriyor. Adeta Ege’nin saklı cenneti olarak her geçen gün cazibesini artıran İnceğiz Kanyonu, deniz turizmi yerine iç turizmi tercih eden 7’den 77’ye herkesi mutlu etmeyi başarıyor.

    Türkiye’ye Cape Town, South Afrika’dan gezmek için gelen Inus ve Helene Marais çifti, Türkiye’de birçok yeri gezdiklerini ve İnceğiz (Arapapıştı) kanyonunu ise oldukça ilginç ve güzel bulduklarını, herkesin mutlaka Türkiye’yi görmesi gerektiğini ve Türkiye’yi çok sevdiklerini ifade ettiler.

    “Deniz kıyısı yerine burayı tercih ettik”
    Tekne turuna Aydın’dan katılan Ayşenur-Aydın Kement çifti de havanın çok sıcak olması nedeniyle deniz kıyısı yerine İnceğiz Kanyonu’nda düzenlenen tekne turuna katıldıklarını ifade ederek, “Buraya 2. kez geliyoruz. Oldukça da beğendik.

    Bozdoğan genel olarak zaten serin bir yer. Aydın da sıcak olduğu için Temmuz ayının sıcaklığında burası, özellikle de Arapapıştı Kanyonu çok güzel değerlendirilebilecek bir yer. Tavsiye ederiz yani. Aydın-Denizli ve Muğla üçgeninin olduğu bölgeye kadar gittik. Biraz sular çekildiği için daha ileriye gidemedik ama çok güzel, gerçekten gezilmesi gereken bir yer. İdeal bir yer. Serinliği güzel, doğayla iç içe. Yani turkuaz mavisi, yani deniz tarzında bir suyu var. Su rengi çok güzel” dedi.

    “Buradan çok memnun kaldım”
    Tekne turuna İzmir’den katılan 75 yaşındaki Reis Manduz, “Karslıyım. İzmir’de oturuyorum. İzmir’den geldim. Burada görev yapan torunumla geziye katıldım. Buradan çok memnun kaldım. Çok iyi ve güzel oldu. Hava güzel” diye konuştu.

    “Dünyanın her yerinden geliyorlar”
    7 yıldır tekne kaptanı olarak görev yaptığını ifade eden Güven Aysal ise, “Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu burayı turizme kazandırdı. Kazandırdıktan sonra yaklaşık Mart aylarında açılıp, suyun yeterli olduğu sürece eylüle, ağustosa kadar tekne turlarına devam etmekteyiz.

    Su çekildiğinde, yeterince su olmadığı zaman kanyon turlarımızı bırakıyoruz. Kanyonumuzda su olduğu sürece tekne turlarımız devam ediyor. Buraya da her geçen gün talep artıyor. 9 tane teknemiz var. Sular azaldığı zaman bunların dört veya beş tanesi faaliyet gösteriyor. Dünyanın her yerinden geliyorlar. Burası göl olmasına rağmen turizm olarak çok büyük katkı sağlamaktadır” dedi.

  • Sıcaktan bunalanların adresi doğa harikası Abant oldu

    Sıcaktan bunalanların adresi doğa harikası Abant oldu

    Türkiye genelinde etkili olan sıcak hava nedeniyle tatilciler Bolu’nun doğa harikası Abant’ın orman havasında serinledi. Vatandaşlar, etrafı ormanlarla çevrili Abant Gölü’nün iskelelerinde ve yürüyüş yollarında bol bol hatıra fotoğrafı çektirerek, ağaç gölgelerinde serinledi. Göl çevresinde bulunan yeşil alanlarda piknik yapan vatandaşlar, doğayla iç içe huzurlu bir gün geçirdi. Öte yandan Abant Gölü’nün kıyıya yakın bölümünde ise birkaç tatilci suya girdi. Jandarma ekipleri göl etrafında turlayarak vatandaşları ateş yakmamaları konusunda uyardı.

    “Ankara’da hava çok sıcaktı”

    Sıcaktan bunaldıkları için Ankara’dan Abant’a gelen Mehmet ve Nazegül Gündoğmuş çifti, sıcak havada ağaç gölgesinde piknik yaptı. Mehmet Gündoğmuş, “Ankara’da hava çok sıcaktı. Eşimle serin yer olan Abant’a gelmeye karar verdik, Abant’ta hava daha serin ve temiz. Burası çok güzel bir yer. Çok rahat ettik” dedi.
    Eşi Nazegül ise, “Abant’ta çok güzel vakit geçirdik. Çam ağaçları altında dinlendik serinledik. Kahvaltı, yürüyüş, piknik yaptık ve çok eğlendik” diye konuştu. Çift, Abant’tan çok memnun olduklarını ve tekrar gelmek istediklerini söylediler.
    Hava sıcaklığının 25 derece civarında olduğu Abant’ta sıcaktan bunalan vatandaşların en çok tercih ettiği mekanlardan biri haline geldi.

    Abant’ın sıcaktan bunalan insanların gelebileceği en güzel yer olduğunu ifade eden Elazığ’dan Abant’a gelen Bekir Sezer, “Abant’a ilk defa geldim. Burası çok güzel bir yer. Hava serin, su temiz ve doğa muhteşem. Sıcaktan bunalmış insanlar için gelebilecek en güzel yer burası. Fotoğraf tutkunları için de güzel çekimler yapılabilir” dedi.
    Dron ile çekilen görüntüler, Abant Gölü’nün güzelliğini ve vatandaşların doğa ile iç içe vakit geçirmesini gözler önüne serdi.

  • Terk edilen köpekler koruma altında

    Terk edilen köpekler koruma altında

    Kastamonu’da Devrekani, Çatalzeytin ve Taşköprü ilçelerinin ortak noktasında bulunan Koru Yaylasına kimliği belirsiz kişiler tarafından bırakılan çok sayıda sokak köpeği, hayvansever ve belediye ekiplerince kurtarıldı.
    Kastamonu’nun Devrekani, Çatalzeytin ve Taşköprü ilçelerinin ortak noktasında bulunan Koru Yaylasına kimliği belirsiz kişiler tarafından sokak köpekleri bırakıldı. Bölgeyi gezmeye giden bir hayvanseverin ihbarı üzerine Kastamonu Sokaktaki Canlarımız İçin El Ele Derneği tarafından Koru Yaylasına ölüme terk edilen sokak köpeklerinin kurtarılması için çalışma başlatıldı.

    Kastamonu Belediyesi Hayvan Bakımevi ile görüşen dernek yönetimi, görevlilerle Koru Yaylasında terk edilen sokak köpeklerini yakalayarak bakımevine getirdi.
    Konu ile ilgili açıklamada bulunan Kastamonu Sokaktaki Canlarımız İçin El Ele Derneği Başkanı Özden Neval Türkmen, 6 sokak köpeğinin Çatalzeytin, Devrekani ve Taşköprü ilçelerinin ortak noktası olan Koru Yaylası’na terk edildiğini kaydetti.

    Bölgeye gezmeye giden bir hayvanseverin ihbarıyla köpeklerin durumundan haberdar olduklarını ifade eden Türkmen, “Köpekler, bir vatandaş ya da belediye tarafından bölgeye bırakılmış olabilir. Konudan haberdar olur olmaz Kastamonu Beledisi Veteriner İşleri Müdürü Kenan Gücükbergen ile görüştük. Sağ olsun, o da hemen harekete geçti.

    Koru Yaylasına giderek köpekleri tek tek yakaladık ve koruma altına aldık. Kastamonu’ya getirdiğimiz sahipsiz canlarımızı Kastamonu Belediyesi Geçici Hayvan Bakımevi’ne yerleştirdik. Burada tedavi ve bakımlarına başlandı. Bugün birlikte ter döktüğümüz bakımevimiz ekibi, Akın Tolga Çobanoğlu ve Ömer Bey kardeşime ne kadar teşekkür etsem az kalır. Çok yorgun ama bir o kadar huzurluyuz çok şükür” dedi.

  • Terlikler sıcaktan asfalta yapıştı

    Terlikler sıcaktan asfalta yapıştı

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ‘aşırı sıcak’ uyarısının ardından Aydın’ın Kuşadası ilçesinde hava sıcaklığı 44 dereceye kadar yükseldi. Yaşanan aşırı sıcakla birlikte Karayolları’nın Nazilli Pazarı yolu, Davutlar ve Güzelçamlı yoluna yaptığı asfalt erirken, vatandaşların terlikleri asfalta yapıştı.

    Davutlar Mahallesi’nden Kuşadası merkeze giderken Nazilli Pazarı yakınlarında yolun karşısına geçmek isteyen vatandaşlar, sıcaktan eriyen asfalt nedeniyle terliklerini yolda bırakmak zorunda kaldı. Terliklerin asfalta yapışması ile yolda ilginç görüntüler oluştu.

    Vatandaşlar, “Karayolları ekipleri ziftin üzerine mıcır döktü ama zift eridi. Sıcaktan eriyen ziftten dolayı ayakkabı ve terliklerimiz asfalta yapıştı” diye konuştu.

  • Bariyerlere vatandaştan tepki

    Bariyerlere vatandaştan tepki

    Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından Odunpazarı bölgesinde yapılan kavşak çalışmaları esnasında çekilen bariyerler yüzünden ulaşım sıkıntısı yaşayan vatandaşlar ile işleri aksayan esnaf, demirlerin üzerine astıkları ilginç yazılarla duruma tepki gösterdi.

    Kavşak çalışmaları sırasında Atatürk Lisesi tramvay durağının önüne uzun demir bariyerler çekildi. Caddeyi adeta ikiye böldüğü belirtilen bariyerler vatandaşların karşıdan karşıya geçmesini zorlaştırırken, Deliklitaş Mahallesi’nin sakinleri duruma tepki gösterdi.

    Yeni yapılan bariyerlerin gereksiz olduğunu ifade eden bölge halkı demirlerin üzerine, “Yaşlısı, hastası, engellisi var, lütfen durağımıza ve marketimize erişimimize engel olmayın. Bize kulak verin, halkı dinleyin”, “Camiye giden yolumuzu açın” yazılı kâğıtlar yazarak sıkıntısını dile getirdi.

    Öte yandan cadde üzerindeki bir market müdürü ise, bahsi geçen bariyerlerin yapılmasının ardından günlük istatistiklere göre 2 bin müşteri kaybettiğini öne sürdü.

  • Ormanlara jandarma koruması

    Ormanlara jandarma koruması

    2 yıl önce 10 gün süren orman yangınıyla ülke gündemine oturan Antalya’nın Manavgat ilçesinde, jandarma ekipleri, Sorgun ve Sarılar olmak üzere ormanları karadan devriye ekiplerle, havadan da dron ile 24 saat izliyor.

    Manavgat’ta 28 Temmuz 2021’de başlayıp, 10’uncu gününde söndürülen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘en büyük orman yangını’ olarak kayıtlara geçen büyük Manavgat yangını; Akseki, İbradı ve Gündoğmuş ilçeleri sınırlarındaki ormanlar da etkili olmuştu. Yangında 7 kişi yaşamını yitirirken, 60 bin hektar alan yanmış, 2 binin üzerinde ev, iş yeri, depo ve ahır da zarar görmüştü.

    Bu büyük yangının ardından ilçede orman alanlarının korunmasına yönelik çalışmalarda her yıl artarak devam ediyor. İl Jandarma Komutanlığına bağlı Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri sorumluluk bölgelerinde yaşanacak bir orman yangınlarının önüne geçilebilmek amacıyla devriye görevinin yanında ormanlık alanları drone ile 24 saat izliyor.

    Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve gelen yangın ihbarları jandarmanın ormanlık alanlarda denetimlerini artırmasına ve sıklaştırmasına neden oldu. Resmi ve sivil görevliler, çamlık içerisinde devriye görevi yaparken, dron ile yapılan izlemelerde herhangi bir sorun görülmesi durumunda ekipler kısa sürede müdahalede bulunuyor.