Kategori: Çevre

  • Sel, en gözde mekanı da vurdu

    Sel, en gözde mekanı da vurdu

    Zonguldak’ın en gözde turizm mekanlarından olan Gökgöl mağarası selden zarar gördü.
    Zonguldak’ta turizmin önemli yerlerinden olan ve bu yıl yerli ve yabancı bir çok turisti ağırlayan Gökgöl Mağarası’nda selden zarar gördü. Sağanak yağış nedeniyle mağara içine su bastı. İçeri giren su nedeniyle bir çok yer zarar gördü. Mağara da ekipler tarafından temizleme çalışması başlatıldı.

     

  • Pedallayarak göllerdeki su kuraklığına dikkat çekildi

    Pedallayarak göllerdeki su kuraklığına dikkat çekildi

    Konya’nın Beyşehir ilçesinde üniversiteli öğrenciler, düzenledikleri “Hayata Pedal Çevir” projesi çerçevesinde pedallaya pedallaya Türkiye’de bulunan göllerdeki su kuraklığına dikkat çekti.
    Özyeğin Üniversitesi Bisiklet Kulübü Üyesi öğrencileri, “6 gün 7 göl” ve “Pedellaya Pedallaya Göl Olur” sloganlarıyla birlikte bisikletleriyle pedallama hedefini Beyşehir Gölü kıyısında düzenlenen bisiklet etkinliği ile tamamladı.

    Üniversiteli öğrenciler Karaburun plajından başlayan ve ilçe merkezindeki şehir turundan sonra Vuslat Parkı’nda sona eren 20 kilometre boyunca pedal çevirerek Beyşehir Gölü’nün de aralarında yer aldığı Göller Yöresindeki sulak alanlardaki su kuraklığına dikkat çekti.

    Beyşehir Kültür, Turizm ve Doğa Derneği’nin ev sahipliği yaptığı etkinliğin tamamlanmasının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Özyeğin Üniversitesi Bisiklet Kulübü Başkanı Arif Çakır, Türkiye’deki göl ve barajlardaki su kuraklığına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için başlattıkları “Hayata Pedal Çevir” projesini Beyşehir’deki son bisiklet turu etkinliği ile tamamladıklarını söyledi.

    Bisikletin çevreci bir ulaşım aracı olmasından dolayı bisikletle pedal çevirerek bu etkinliği düzenlemeye karar verdiklerini anlatan Çakır, öncelikle İstanbul’un suyu etkinliği ile bu konuda mesaiye başladıklarını aktararak, “İstanbul’un su kaynakları olan barajlara pedal çevirdik ve barajların durumuyla ilgili bilgi aldık. Projenin ikinci aşamasında artık Türkiye’deki su kuraklığına odaklanmak için ‘Pedallaya Pedallaya Göl Olur’ dedik ve Anadolu’ya, Göller Yöresine geldik. Burada sırasıyla Akgöl, Acıgöl, Salda Gölü, Yarışlı Gölü, Burdur Gölü, Eğirdir Gölü ve Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü’ne geldik” dedi.

    Beyşehir’e geldiklerinde bölgedeki insanların, köylerdeki yerli halkın göle dair hikayelerini de dinlediklerini belirten Çakır, 30-40 yıl önce göllerdeki balık ve kuş çeşitliliğini ve günümüzdeki değişimi dinlediklerini aktararak, “Bunlarla ilgili yetkililerin neler yaptıklarını da dinledik ve biz bu konuda hem İstanbul’da üniversite öğrencileri arasında hem de toplumda bir şuur oluşturmak hedefindeyiz.

    Bu etkinliğimizi bir belgesel film haline getirmeyi de hedefliyoruz. 6’ıncı günde Beyşehir Gölü kenarındayız ve buradaki organizasyonumuzu Beyşehir, Kültür, Turizm ve Doğa Derneği organize ettik. Çok teşekkür ediyorum. Beyşehir Gölü’ndeki rotamızı da Beyşehir merkezde tamamlamış olduk” ifadelerine kullandı.

    “Göller üzerinde kuraklığın etkilerini görmek için Beyşehir’e geldik”
    Bisiklet Kulübü organizasyon ekibinden öğrenci Arzu Nalbant ise, yaklaşık bir yıldır çalıştıkları bir projeyi Beyşehir’de tamamlamış olmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi. Göller üzerinde kuraklığın etkilerini görmek için Beyşehir’e de geldiklerini anlatan Nalbant, “Bisikletin toplumdaki herhangi bir sorunda dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için çok iyi bir araç olduğunu düşünüyoruz.

    Kendi özellikleriyle hem çevreci bir ulaşım aracı olması hem de insan sağlığı için önemli olması sebebiyle faydalı olduğunu düşündüğümüz için onu bir araç olarak kullandık. Bizim aslında yapmak istediğimiz hem buradaki sorunu İstanbul’a götürmek hem de İstanbul’dan gelerek buradaki sorunun büyüklüğünü, buraya da göstermiş olmaktı. Umarım, başarılı olmuşuzdur. Çok güzel hikayeler dinledik.

    Bizi ağırlayan herkese ilk günden itibaren çok teşekkür etmek istiyoruz. Akabinde bir etkinlik var üniversitemizde. Bir su galası düzenleyeceğiz ve bu etkinlikte akademisyenleri ve bisikletçileri ağırlayacağız. Hem burada yaptığımız gözlemleri orada konuşacağız hem de akademik anlamda nasıl çözüm üretebiliriz konuşacağız. Aynı zamanda Metin Çavuş hocamız hem yolun hikayesi, hem suyun hikayesini bir filme çekiyor. Onun gösterimi de orada yapılacak bu şekilde su farkındalığı etkinliğimizi tamamlamış olacağız” diye konuştu.

    Özyeğin Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi ve İletişim Tasarımı Bölüm Başkanı Dr. Metin Çavuş ise, üniversitede bisiklet kulübünün gerçekleştirdiği proje çerçevesinde 12 öğrenci ile 6 gün boyunca 7 göl arasında bisikletle pedal çevrildiğini anlatarak, “Bu süreci de belgeliyorum. Ben aynı zamanda belgeselciyim, belgesel film çekiyorum. Ve benim için de önemli bir deneyim oldu, öğrencilerimizi bizim belgelememiz yanında buradaki sorunu da deneyimlemiş oldum.

    Ben de pek çok yerli halkla ve yöneticilerle görüştüm. Sonunda bu film ortaya çıktığında, insanlara ulaştığında bence çok değerli bir üretim olur diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
    Beyşehir Kültür, Turizm ve Doğa Derneği Başkanı Mustafa Büyükkafalı da, bu projeye dernek olarak da destek verdiklerini anlatarak, “Proje bize geldiğinde biz de heyecan duyduk. Proje çok hoşumuza gitti ve biz de destek vermeye çalıştık.

    Beyşehir Belediyesi olarak konaklama ve tüm ihtiyaçlarını misafir katılımcılarımızın sağladı. Bu etkinliğe bizim dernek üyelerimizden de katılım oldu. Üniversiteden öğrencilerle birlikte yaklaşık 36 kişi bu etkinliğe katıldı” dedi.

  • Burdur’da anız yangını

    Burdur’da anız yangını

    Yangın Burdur’un Bucak ilçesine bağlı Karapınar Köyü’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, köyde bulunan bir arazide henüz sebebi bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Alevleri görenlerin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yaptığı ihbar üzerine bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi.

    Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile söndürülen yangında 3 dönüm arazi yanarak kül oldu.

  • 30 milyon liralık yatırım

    30 milyon liralık yatırım

    Devlet Su İşleri tarafından ihalesi 30 milyon liraya yapılan ve Akyazı’nın önemli yatırımlarından bir tanesi olan Karacasu Deresi ikinci etap düzenlenme çalışmaları tüm hızı ile devam ediyor.
    Devlet Su İşleri 2023 yılı yatırım programında yer alan ve 30 milyon liraya ihalesi gerçekleştirilen Karacasu Deresi ikinci etap düzenleme çalışmaları devam ediyor.

    Karacasu Deresi’nin 1 buçuk kilometre uzunluğundaki kısmını çevreleyen projede temizlik ve betonarme kanal çalışmaları gerçekleştiriliyor. Projenin tamamlanmasının ardından çevre düzenlemesi ve yol çalışmaları da Akyazı Belediyesi tarafından yapılacak. Hususa ilişkin olarak Akyazı Belediye Başkanı Bilal Soykan, “ İlçemizin önemli sorunlarından bir tanesi olan Karacasu Deresi’nde ıslah ve düzenleme çalışmalarının yapılması için DSİ’nin 2023 yılı yatırım programına alınan ikinci etap çalışmaları, Mayıs ayında başladı.

    Temizlik ve betonarme kanal çalışmalarının ardından Karacasu Deresi yeni bir görünüme kavuşmuş olacak. İnşallah 1 buçuk kilometrelik hatta bu düzenlemelerin tamamlanmasının ardından çevre düzenlemesi ve yol çalışmalarını Akyazı Belediyesi olarak en kısa sürede yapacağız. Akyazı’mız devlet yatırımları ve belediyemizin kendi yatırımları ile büyümeye ve gelişmeye devam edecek” dedi.

  • Ağrı’da yılanlar paniğe neden oldu

    Ağrı’da yılanlar paniğe neden oldu

    Ağrı’nın merkeze bağlı Küpkıran Mahallesi’nde bulunan vatandaşlar, mahallelerinde bir süredir yılanlara rastlayınca panik oldu. Yolda yürürken yılana rastlayan bir vatandaşın kaydettiği görüntülerde, köpeğin etkisiz hale getirdiği yılanı alıp uzaklaştığını görüldü.

  • Örtü ve orman yangınlarına dikkat

    Örtü ve orman yangınlarına dikkat

    Mangal, sigara, temizlik amacı ile yakılan ateş ve rastgele atılan şişelerin orman yangınlarına davetiye çıkardığını, sıcak havayla kuruyan otlar ve yaprakların küçük bir kıvılcımla tutuşmaya elverişli hale geldiği sıcak havalarda vatandaşlardan bu duruma karşı dikkatli olmalarını istendi.
    Ekipler, “Hava sıcaklıklarının artması ile anız, bahçe, tarla, orman yangınlarında artış olması ihtimali artmaktadır. Temizlik maksatlı yakılan ateş doğaya büyük zararlar vermektedir. Kontrol altına alınamaması sebebiyle büyük yangınlara neden olmaktadır” dedi.

    Toprağa ve canlıya da zarar veriyor

    Yapılan açıklamada anız yangınının toprağa ve canlılara zarar verdiğini belirtilerek “Organik madde miktarı azalır, mikrobiyolojik aktivite geriler, omurgasız hayvanlar yok olur. Toprağın su tutma kapasitesi azalır, toprak verimliliği düşer. Erozyon riski yükselir, biyolojik denge bozulur, fiziksel ve kimyasal yapı zarar görür. Hava ve çevre kirliliği artar, orman gibi yangınlar artar, telefon ve enerji iletim hatları zarar görür, trafik kazası ihtimali yükselir ve milli servet kaybı ortaya çıkmaktadır” ifadelerinde bulunuldu.

    Önlemler ile ilgili olarak ise; “Vatandaşlara ait arsa, tarla, arazilerde bakım yapılması, büyümüş otların kesilmesi önem arz etmektedir. Bahçe temizliği için ateş yakılmamalıdır. Piknik, gezi, alanlarına çöp atılmamalıdır, kolay alevlenici malzemeler. Güneş ışınlarını yansıtıcı (cam, metal, vb.) malzemeler bırakılmamalıdır. Seyir halindeki araçlardan sigara, vb. atılmamalıdır” denildi.

  • Bursa’da havalar ısınınca su parkları doldu taştı

    Bursa’da havalar ısınınca su parkları doldu taştı

    Türkiye’de mevsim normallerinin üstünde seyreden hava sıcaklıklarındaki artış Bursa’yı da etkiledi. Vatandaşlar sıcak havalardan bunalırken, kendilerine çözüm üretmeye çalıştı. Çocuklar fıskiyenin altına girerken, yetişkinler de onlarla birlikte hem serinledi hem eğlendi.

    Bir vatandaş ise, “Evde dursak sıcak, dışarıya çıkıyoruz daha da sıcak” dedi.

    Sıcak havalardan dolayı bunalan bir sokak müzisyeni ise 3 gündür sıcaklardan dolayı müzik yapmadığını söyledi.

  • Binlerce misafiri ağırlıyor

    Binlerce misafiri ağırlıyor

    Muğla’nın Seydikemer ilçesinde bulunan Saklıkent Kanyonu, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor.
    Dünyanın en gözde kanyonları arasında bulunan Saklıkent Kanyonu’nda turist bereketi yaşanıyor. Geçtiğimiz Kurban Bayramı tatilinde özellikle yerli turistlerin büyük akınına uğrayan Saklıkent Kanyonu bayram tatilinin ardından da ziyaretçi akınına uğruyor.

    18 kilometre uzunluğundaki kanyon 200 metre yüksekliğindeki dik yamaçlar arasında misafirlerine eşsiz bir güzellik sunuyor. Saklıkent Kanyonu 5 dereceye kadar düşen su sıcaklığı ile misafirlerini karşılarken, kanyon rafting sporuna da ev sahipliği yapıyor. Özellikle yaz sıcaklarında misafirlerini serin havası ile rahatlatan kanyon da yiyecek ve içecek hizmetleri de sunuluyor.

    Altı ayda 350 bin kişi ziyaret etti
    Saklıkent Kanyonu’nu 6 aydan bu yana 350 bin kişinin ziyaret ettiği öğrenilirken, geçtiğimiz 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde de 45 bin kişinin ziyaret ettiği kaydedildi. Geçtiğimiz yıl 682 bin kişinin ziyaret ettiği Saklıkent Kanyonunu bu yıl sonunda ise 750 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor.

    İstanbul’dan Fethiye’ye tatile gelen ve Saklıkent Kanyonu’nu ziyaret eden Emir Cankolu, “Burası doğanın bize sunduğu harika yerlerden birisi. İnsan burada hem huzur buluyor, hem de maceraperest yönlerini keşfediyor” dedi.

  • 2 bin 800 yıllık göl kurumak üzere

    2 bin 800 yıllık göl kurumak üzere

    Urartu Kralı II. Rusa tarafından yaptırılan ve dünyanın en eski göletlerinden olan 2 bin 545 rakımdaki Turna (Keşiş) Gölü’nün son yıllarda etkili olan sıcak hava ve kuraklık sebebiyle büyük bir kısmı kurudu.
    Van’a 30 kilometre mesafede, Gürpınar sınırları içinde yer alan Kuh, Kozan ve Erek Dağı arasındaki vadide yer alan 4 kilometrekarelik Keşiş Gölü ve çevresi, dağ ve yayla turizmi için vazgeçilmez mekanların başından geliyor.

    Urartu Kralı II. Rusa tarafından tarım arazilerinin sulanması amacıyla yaptırılan 2 bin 800 yıllık Keşiş Gölü, aynı zamanda çok gelişmiş bir mühendislik ürünü olarak biliniyor. Rengarenk çiçeklerin açıldığı ve temiz havasıyla ziyaretçilerini adeta büyüleyen Keşiş Gölü ve çevresi, özellikle göçerlerin vazgeçilmez mekanları arasında yer alıyor.

    Denizden yüksekliği 2 bin 550 metre olan gölün alanı yağışlara bağlı olarak 4-7 kilometrekare. 20 milyon metreküp su depolanabilen gölün, su toplama havzası 100 kilometrekare. Her yıl yüzlerce yerli ve yabancı turistlerin gittiği ve birçok yabani kuşa ev sahipliği yapan Keşiş Gölü’nün, son yıllarda yaşanan kuraklık nedeniyle aşırı buharlaşmadan dolayı büyük bölümü kurudu.

    Köylülerin ihtiyaç duyduğu sular için bentler yapılmış şu an su seviyesi o bentlerin de altına düşmüş”
    Havzada irili ufaklı birçok gölün olduğunu ifade eden Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, “Bunlardan bir tanesi Turna (Keşiş) Gölü. Turna Gölü çok özel bir göl, hem sayfiye (yazlık) amaçlı kullanılıyor hem de aslında bölgede yaşayan insanların tarımsal faaliyetlerini gerçekleştirmek için de kullandığımız bir göl. Yani sulama suyu ihtiyacını da karşılandığı bir göl. Ancak yaklaşık birkaç gün önceki alan çalışmasında göldeki o seviye düşüşüne tanıdık etmek doğrusu biraz üzücü oldu.

    Çünkü hiç beklemediğimiz yani havzanın tamamında görülen yağışların oraya da yansıyacağını düşünürken göldeki o seviye değişmesi üzücü oldu. Çünkü özellikle bölgedeki insanların yani o köylülerin ihtiyaç duyduğu sular için bentler yapılmış şu an su seviyesi o bentlerin de altına düşmüş. Köylüler ihtiyacını maalesef şu an gölden karşılayamıyor.

    Son dönemde kullanılan su tüketimi ve büyük ölçüde de o bölgeye yani Van Gölü’nün doğusuna İran sınırına doğru olan o alanın tamamında yağışın nispeten yeterli yağış yeterli yağış almaması ile ilgili ki o bölge büyük ölçüde kar yağışından da yoksun bir alan. Çünkü yüksek dağlık alanlar yok. Kar yağışı gerçekleşmiyor. Dolayısıyla yağmur büyük ölçüde yağmadı. Beklenen yağış o bölgede gerçekleşmedi. Dolayısıyla bu da o gölü besleyen kaynakların o havzanın tamamını olumlu yönde etkilemediği için göl seviyesi büyük ölçüde düşmüş, su kaybı gerçekleşmiş” dedi.

    Burada yeni çalışmaların yapılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, “Özellikle o bölgede yaşayan o kırsalda yaşayan insanların özellikle Temmuz ayının kalan ve Ağustos ayında ihtiyaç duydukları o suyu karşılamaları gerekiyor. Çünkü gerçekten hayati bir konu. Dolayısıyla havzayı bir bütün olarak düşündüğümüzde havza 2023 özellikle bahar aylarında beklenen yağışı aldı. Kışın almadı ama bahar aylarında aldı.

    Dahası bahar ayları yaza sarktı. Yani bu tabii ki havza açısından pozitif durum. Çünkü bizim buradaki en temel sorunumuz buharlaşma. Yani yağışta çok ciddi bir düşüş yoktu aslında. Havzada yüzde 10-15-20 oranda biraz alma var ama temel sorunuz buharlaşma ile ilgiliydi. Dolayısıyla bahar aylarında o buharlaşmanın gecikmesi yaza doğru sarkması havzadaki su kaybını minimum düzeye düşürdü.

    Aslında Van Gölü havzasında o iyileşmeyi yada Van Gölü’ndeki yaşadığımız o iyileşmeyi orada da bekliyorduk ama tanıklık edemedik. Göldeki o seviye düşükleri doğrusu bizleri üzdü. Ama özellikle Tabii bizlerden Daha önemlisi o bölgede yaşayan kırsalda yaşayan insanların kullanma suyu ihtiyaçlarına yönelik bentlerdeki su seviyesinin aşağıya düşmesi Tabii bu şöyle ifade etmekte de fayda var bu düşüş devam edecek.

    Çünkü orayı besleyen yeni su kaynakları yok, su kaynakları Bu saatten sonra zaten giderek düşecek. Buharlaşma da su kaybını arttıracak. Dolayısıyla seviye olumsuza doğru bir seyir devam ettirecek Tabii yetkililerin bir an önce o saha ile ilgili adımlar atması gerekiyor” şeklinde konuştu.

  • Ordu’nun dereleri yıktı geçti

    Ordu’nun dereleri yıktı geçti

    Ordu’da etkili olan sağanak yağışların ardından Altınordu ilçesinde mahalleleri birbirine bağlayan yoldaki köprü yıkıldı. Köprünün bulunduğu yol ulaşıma kapatılırken, ulaşım farklı güzergahlardan sağlanıyor. Ordu genelinde etkili olan ve 3 gün boyunca devam eden sağanak yağışların ardından il genelinde çok sayıda heyelanlar meydana geldi, ev ve iş yerleri ile araçlar zarar gördü. Yağışların ilk günü olan 8 Temmuz gecesi Karadeniz Sahil Yolu heyelan nedeniyle ulaşıma kapandı, yapılan çalışmaların ardından ertesi gün ulaşıma açıldı.

    Mahalleler arası ulaşım sağlayan köprü yıkıldı

    Karacaömer Mahallesi’nde Civil Irmağı üzerinde bulunan ve mahalleler arasındaki ulaşımı sağlayan Artıklı Köprüsü sel suları ile birlikte yıkıldı. Ulaşım kapanırken, bölgedeki elektrik direkleri de yıkıldı, tarım arazileri ve yollar hasar gördü.

    “Ulaşım farklı noktalardan oluyor”

    Salih Yılmaz isimli mahalle sakini, sağanak yağışlar sonrası Civil Irmağı’nın taştığını ve köprünün yıkıldığını belirterek, “Mahallelere ulaşım sağlayan köprü, şuanda ulaşım yok. Dün öğlen saatlerinde yıkıldı. Ulaşım farklı noktalardan oluyor” dedi.

    “Çok şükür can kaybı yok”

    Dün sabah saatlerinde etkili olan sağanak sonrası köprünün yıkıldığını söyleyen Anıl Yeşil, yollarda da hasar olduğunu belirterek, “Burada epey bir zarar var, bahçelerin kenarlarındaki yollar da gitmiş, hasarlar var. Biz geldiğimiz elektrik direkleri de yıkılmıştı. Allah’a şükürler olsun ki can kaybı ve yaralı yok. Yağışlar çok fazla etkili oldu” şeklinde konuştu.

    “Sel olurken ağlayarak burada nöbet tuttuk”

    Nami Sayan isimli vatandaş da caminin etrafında nöbet tuttuklarını söyledi. Sayan, “Elimizden gelen bir şey yoktu. Allah beterinden esirgesin, şu anda camimiz tehlikede. Köprü buradan Çambaşı Yaylası’na kadar yaklaşık 15 mahalleye bağlantı sağlıyor. Biz de orayı kullanıyorduk. Sel sularına dayanamadı ve yıkıldı” ifadelerini kullandı.