Ekinözü ilçesinde etkili olan yağmur derelerin taşmasına neden oldu. Derelerin taşması sonucu araçlar sel sularına kapıldı. Çok sayıda çadır, konteyner ev ve işyerleri su altında kaldı.
Öğle saatlerinde etkisini artıran yağmur, sel felaketine dönüştü. Taşan derelerden akan sel suları ile park halindeki otomobilleri sürüklerken, ilçede çok sayıda çadır konteyner, ev ve iş yerinin zemin ve bodrum katlarını su bastı.
Can kaybının yaşanmadığı sel sonrası ekipler çalışma başlattı.
Kategori: Çevre
-
Yağmur sele neden oldu
-
Gal arısıyla mücadele devam
Kestane ağaçlarına arız olan Dryocosmus kuriphilus (Gal arısı), 2021 yılında Akçakoca ormanlarında görülmeye de başlamıştı. Hızlı bir şekilde yayılım gösteren Gal arısıyla 2021 yılından beri mekanik ve biyolojik mücadele çalışmaları yapılmakta. Bolu Orman Bölge Müdürlüğü bünyesinde kurulan laboratuvarda son iki yıldır Gal arısının yırtıcısı olan Torymus sinensis üretimi başlatılmıştı.
Kestane ağaçlarında arız olan Gal arısı kestane ağaçlarında gal oluşumuna neden olmakta, bu da ağaçlarda meyve üretimi verimini düşürmektedir. Aynı zamanda arıcılık faaliyetlerini de olumsuz olarak etkilemektedir. Kestane balı üretimini olumsuz etkileyen bu böcek türüne karşı biyolojik mücadele çalışmalarına bu yılda devam etmektedir.
Bolu Orman Bölge Müdürlüğü bünyesinde bulunan laboratuvar ortamında üretilen bin 800 adet Torymus sinensisler Akçakoca Orman İşletme Müdürlüğü Altınçay Şefliğinde doğal ortamda ki kestane ağaçlarındaki Gal arılarının oluşturduğu gallerin bulunduğu dallara bırakıldı.
Torymus sinensis üretimi laboratuvarda devam etmektedir, üretilen yırtıcılar Gal arısıyla mücadele için aralıklarla Akçakoca Orman İşletme Müdürlüğünde gal arısının arız olduğu ormanlara bırakılacak. -
Silah sesleri yerini yaban keçilerine bıraktı
Pervari ilçesi Herekol Dağı kırsalında, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından sürdürülen başarılı operasyonların ardından terörün tamamen temizlenmesi ile oluşan huzurla birlikte yıllar sonra silah sesleri yerine kırsalda dolaşan yaban keçilerine bıraktı.
Dünya Doğa Koruma Birliğinin (IUCN) yayınladığı nesli tükenme tehlikesi altında olan türlerin kırmızı listesinde bulunan yaban keçileri, Siirt’te sürü halinde gezerken dronla görüntülendi.Yaban hayatı açısından Pervari ilçe kırsalında yaban keçisi, ayı, kurt, tilki ve domuz gibi pek çok hayvana ev sahipliği yapıyor.
Kırmızı listede bulunan yaban keçilerinin kesinlikle avlanmaması konusunda avcı ve kaçak avcıları uyaran yetkililer, yaban keçilerinin nesli tükenme tehlikesi altında olduğu için koruma altında olduklarını ve bu konuda vatandaşların duyarlı olmasını istedi. -
Uçurtma şenliği ile çevrenin önemine dikkat çekildi
Çevre dostu projelerle doğaya sahip çıkmayı ve farkındalığı her geçen gün artıran faaliyetleri gerçekleştiren Tarsus Belediyesi, Çevre Haftasında birbirinden güzel etkinliklere ev sahipliği yaptı. Çevre iklim ve geri dönüşüm atölye ve stantları kuruldu.
Tarsus Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü tarafından hazırlanan etkinliklerde çocuklar ve aileler uçurtma şenliğine katıldı. Çocuk Çevre Müfettişi ile birlikte Eshab-ı Kehf’te çevre temizliği gerçekleştirildi. Belediye tarafından çocuklara patlamış mısır, limonata ikramı yapıldı. Aynı zamanda geri dönüşümle yapılan ürünler sergilendi.
Etkinlikler ile hem eğlenceli aktiviteleriyle çocukların ilgisini çekmek, hem de çevre farkındalığını aşılamak hedeflendi.
-
Sıfır Atık Adası’na Yeni Bir Orman
Uludağ Elektrik ve KalDer; Türkiye’nin ilk “Atıksız Adası” seçilen Ekinlik Adası’nda birlikte fidan dikimi gerçekleştirerek yeni bir orman daha kazandırdı. Proje ile bölgenin yeşil alan miktarının artmasına katkı sağlanırken, ekolojik denge de korunmuş oldu. Fidan dikimine; Marmara Adalar Belediye Başkanı Süleyman Aksoy, KalDer Bursa Yönetim Kurulu Başkanı Emin Direkçi, Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac, Uludağ Elektrik yöneticileri ve çalışanları, KalDer üyeleri ve çalışanları ve bölgedeki öğrenciler katılım sağladı.
Yeşil alan miktarının artmasına katkı sağlandı
Balıkesir’in Marmara Adalar ilçesine bağlı Ekinlik Adası’nda gerçekleşen fidan dikimi ile bölgenin yeşil alan miktarının artmasına katkı sağlanmış oldu. Hizmet bölgesinin yeşil alanlarını artırmaya ve vatandaşların daha sağlıklı bir çevrede yaşamalarına destek sağlayan Uludağ Elektrik ve KalDer çevreye ve gelecek nesillere karşı sorumluluk bilinciyle hayata geçirdiği ağaçlandırma çalışmalarını da bu kapsamda devam ettirmiş oldu.
Projeye ilişkin görüşlerini aktaran Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac, “Çevre ile dost projelerin sürdürülebilir bir dünya için önemi büyük. Şirket olarak doğal kaynakları koruyarak, bugünü ve yarını daha yaşanabilir kılmak için hareket ediyoruz. Her birimiz yalnızca yaptıklarımızla değil, yapmadığımız iyiliklerle de dünyaya borçluyuz. İklimin değişmemesini istiyorsak, biz değişmeli ve konfor alanımızdan çıkmalıyız. Kuruluş olarak paydaşlarımız için yarattığımız değer, çevreye olan olumsuz etkimizi de en aza indirmek üzerine kurulu. Çevreye ve gelecek nesillere karşı sorumluluk bilinciyle hayata geçirdiğimiz ağaçlandırma çalışmalarımızı bu kapsamda devam ettiriyoruz. Bu etkinlikte KalDer ile iş birliğimizi güçlendirmiş olduk. Destekleri için Marmara Adalar Belediyesi’ne teşekkür ediyorum. Bu tip iş birlikleri ekolojik dengenin korunması ve çevre duyarlılığının önemine dikkat çekmek için farkındalık yaratıyor” dedi.
KalDer Bursa Yönetim Kurulu Başkanı Emin Direkçi ‘Yaşanabilir bir dünyayı geleceğe miras bırakmak hepimizin temel görevi. Gelecek nesiller bugünkü bolluk ortamını bulamayacak. Bu durumu görmezden gelemiyoruz. Bireysel ya da kurumsal girişimlerle yaşadığımız dünyaya sahip çıkmaya çalışıyoruz. KalDer Bursa olarak; her insanın yılda ‘7 ağaç tükettiği’ gerçeğinden yola çıkarak, bu projeyi hayata geçirmeye karar verdik. Geçen yıl ilk fidanlarımızıdikmiştik. Ekinlik Adası özel bir bölge, Uludağ Elektrik ile yaptığımız iş birliği orman varlığımızı korumak için; KalDer olarak bir kez daha ‘biz de varız’ diyoruz.
Marmara Adalar Belediye Başkanı Süleyman Aksoy ‘Ağaç dikim törenimizi Uludağ Elektrik ve KalDer üyeleri ile gerçekleştirdik. Bizler daha temiz, hijyenik, yeşil bir ada için uğraşı veriyoruz. Adamız ülkemizdeki ilk atıksız ada. Tüm atıkları değerlendiriyoruz. Yemyeşil bir ada hayal ediyor ve bunun için çalışıyoruz’ diye konuştu.
-
İnci kefalini susuzluk tehlikesi bekliyor
Endemik bir tür olan ve sadece Van Gölü’nde yaşayan inci kefali yumurtlamak için 3 ay sürecek göç yolculuğu devam ediyor. 3 ay boyunca tuzlu ve sodalı olan Van Gölünü besleyen akarsu ve derelerdeki tatlı sularda yaşayacak olan balıkları bu yıl büyük bir tehlike bekliyor. Aşırı buharlaşma, artan kuraklıkla beraber yanlış tarla sulamayla birlikte balıkların hayat bulduğu ve çoğaldığı birçok dere tamamen kurudu, birçoğunda da önemli bir su kaybı yaşıyor. Bu sorunun, balıkların üremesini tehlikeye atacağı belirtiliyor.
Dünyada sadece Van Gölü’nde yaşayan inci kefalinin, üremek için göç ettiği dereler ve akarsulardaki zorlu göç yolculuğu bütün engellere rağmen devam ederken, martılar da rahatça avlanmanın keyfini çıkarıyor. Yumurtlama döneminde göle akan tatlı suyun akışının tersine yüzerek engelleri aşan balıkların martılar tarafından avlanması ilginç görüntüler oluştururken, bu sahneye tanık olanlar ise martılarla balıkların mücadelesini fotoğraflamaya çalışıyor. Alınan tedbirlerle kaçak avcılığın önüne büyük oranda geçilirken, bu yasaklardan sadece martılar muaf oluyor. Derelerde yoğunlaşan balıklara rahatça ulaşabilen martılar, balıkları avlamak için birbirleri ile kıyasıya yarışıyor.
“Çok acilen etkin bir su yönetimi politikası uygulanması lazım”
Şu anda Van Gölü’ne dökülen en büyük Akarsu olan Bendimmahi Çayı’nın üzerinde olduğunu ifade eden Van YYÜ Su Ürünelir Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Bendimahi Çayı neredeyse kurma noktasına geldi. Yani buradan yürüyerekten rahatlıkla karşı karşıya geçmemiz mümkün ve çay neredeyse kurma noktasında ve inci kefali üreme dönemindeyiz. Çay boyunca her yerde devasa su pompaları var. Herkes akarsuya bir su pompası atmış ve dere yatağından tarlalara su alıyor. Elbette ki çiftimizin ürün yetiştirilmesini istiyoruz ama bu şekilde kontrolsüz bir şekilde su alındığı zaman işte maalesef arkamızdaki manzara bu. Gölden akarsuya giren İnci kefallerinin akarsuyun yukarı kesimlerini çıkması bu şekilde mümkün değil. Çünkü neredeyse dere yatağında su kalmamış. Çok acilen etkin bir su yönetimi politikası uygulanması lazım. Akarsu yataklarına herkes istediği gibi su pompasını atarak tarlasına suyu alırsa maalesef üreme dönemi sonuna geldiğimizde İnci kefallerinin sağlıklı bir üreme gerçekleştirmediğine şahit oluruz. Şu anda bu akarsu yatağında su olmamasının temel nedeni kontrolsüz bir şekilde hemen Bendimahi Ççayı üzerindeki bulunan sulama regülatöründeki suyun büyük bir kısmının tarlalara kesilmesinden kaynaklanıyor. İnci kefali 800 bin yıldır yaşıyor ve 800 bin yıllık bu varlığını devam ettirmesi akarsularda gerçekleştireceği üremeye bağlı. Ama maalesef şu anda Van Gölü’ne dökülen en büyük akarsu neredeyse kuruma noktasında. Çünkü akarsu yatağındaki bütün suyu tarımsal sulamaya kesmiş durumdayız. Bu sorunun acilen çözülmesi gerekiyor” dedi.
“20 bini aşkın insan bölgede inci kefali balıkçılığından geçimini sağlıyor”
İnci kefalinin en yoğun olduğu dönemde olduklarını ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, “İnci kefalinin en yoğun gerçekleştiği akarsuların başında Muradiye ilçesinden Van Gölü’ne dökülen Bendimahi Çayı gelmektedir. Bendimahi çayı inci kefallerinin en önemli üreme habitatı. Dolayısıyla bu mevsimde akarsuda yeterli su bulunması hayati bir öneme sahip. Bendimami çayının 23. kilometresinde bulunan sulama regülatörüne az önce gittik. Sizlerin de görüntülediği gibi şu anda sulama regülatörünün tüm kapak kapalı. Akarsu yatağında sadece kapaklardan sızan su gidiyor. 20 bini aşkın insan bölgede inci kefali balıkçılığından geçimini sağlıyor ve dünya için çok önemli bir ekolojik tür inci kefali. Endemik bir tür dünyada sadece Van Gölü havzasında yaşıyor ve göldeki varlığını devam ettirmesi üreme başarısına bağlı. Yani bu dönemde her ne pahasına olursa olsun akarsu yatağında su olması lazım. Üremenin en yoğun olduğu zamandayız, akarsuyun bütün suyunu kesip sağlı sollu hemen armamızda görünen sulama kanallarına almışız. Akarsu’ya sadece sulama regülatörünün kapaklarından sızan su gidiyor. Bu sızan suyu da almak için yine onlarca su pompası atıyoruz akarsuya. Kimi yerlerde akarsuyun bağlantısı neredeyse kesilme noktasına gelmiş sadece cılız bir akıntı halinde. Dolayısıyla başla Devlet Su İşleri olmak üzere yetkililerin bir an önce buna müdahil olması ve bu durumu düzeltmesi gerekiyor. Çünkü akarsuya giren inci kefalleri öncelikli olarak yumurtalarını bırakabilmeleri lazım. İkincisi ise yumurtadan çıkan yavru inci kefallerinin Van Gölü’ne geri dönmesi lazım. Ama bu şartlarda ne Van Gölü’nden giren İnci kefalleri akarsuyun yukarı kesimlerle çıkabilir ne de buradan çıkan inci kefalleri akarsuyun yukarı kesimlerle çıkabilir ne de burada yumurtadan çıkan ifadeleri tekrardan Van Gölü’ne geri dönebilir. Dolayısıyla bölgemiz için çok önemli bir değer olan ve ekonomik getirisi yüksek olan böylesine endemik bir türün üreme başarısı açısından bir an önce bu duruma müdahale edilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
-
600 kınalı keklik doğaya salındı
Şırnak’ın İdil ve Uludere kırsal kesiminde 600 adet kınalı keklik doğaya salındı. Kınalı Keklik Üretim İstasyonunda yetiştirilen 600 adet kınalı keklik Doğa Koruma ve Milli Parklar Şırnak Şube Müdürlüğüne gönderildi. Keklikler Doğa Koruma ve Milli Parklar Şırnak Şube Müdürlüğü personelleri tarafından doğaya bırakıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı keklik yetiştirme merkezinden Şırnak’a getirilen keklikler doğaya salınırken, renkli görüntüler ortaya çıktı.
Konu hakkında açıklama yapan Doğa Koruma ve Milli Parklar Şırnak Şube Müdürü Orhan Kalay, genel müdürlükleri tarafından il şube müdürlüklerine bu sene için tahsis edilen 600 adet kınalı kekliği İdil ve Uludere ilçelerine bıraktıklarını söyledi.
İdil ve Uludere sınırlarında belirledikleri alanlara ilçe Tarım ve Orman Müdürlükleri ile iş birliği içinde kınalı keklikleri saldıklarını belirten Kalay, “Bu kınalı keklikleri gerek zararlı böceklerle mücadele kapsamında gerekse de bu popülasyonun azlığının tespit etmiş olduğumuz alanlara bu amaçla bırakıyoruz.Vatandaşlarımızdan da ricamız sadece kınalı keklik özelinde değil, tüm yaban hayvanları, yaban hayat kaynaklarını bulundukları ortamda rahatsız etmemeleri, zarar vermemelerini istiyoruz. Yaban hayata zarar verenleri de bizim kuruma veya jandarmaya bildirmelerini istiyoruz” dedi.
-
Ak pelikanların Bursa molası
Her yıl üremek için bahar aylarında Afrika kıtasından, Tuna deltasına göçen Ak pelikanların bu yılki mola yeri Uluabat Gölü ve gölün Marmara ile buluştuğu Kirmastı nehri deltası oldu.
Binlerce kilometre ve günlerce süren göç yolculuğunun yorgunluğunu ve tozunu üzeri yemyeşil Nilüfer çiçekleriyle kaplı Kirmastı nehrinin genişlediği havza bölümünde banyo yaparak adeta üzerinden atan yüzlerce Ak pelikan havadan görüntülendi.
Ünlü kuş gözlem ve fotoğrafçısı Alper Tüydeş, bahar göçüyle birlikte pek çok göçmen kuş gibi pelikanların da güneyden kuzeye göç ettiğini belirterek, “Ak Pelikanlar kışı Afrika’da geçirdikten sonra her yıl binlerce kilometre uçarak Romanya Tuna Nehri Deltasına gidiyorlar. Ve bu göç yolculuklarında Hatay’dan ülkemize girip Kapıdağ Yarımadası üzerinden Trakya’ya geçerek Bulgaristan üstünden Romanya’ya ulaşıyor. Orada üreyip sonbaharda dönüşe geçiyorlar” dedi.Her yıl 45 bin Ak pelikanın göç yolculuğunu Türkiye üzerinden geçerek tamamladığını aktaran Tüydeş, “Genelde güzergahları aynıdır ve hiç değişmez. Çok nadir İstanbul ve Çanakkale Boğazını kullanırlar. Ortalama 45 bin pelikan bahar göçünde bu güzergahtan göç ediyor. Sürüler parça parça ve en az bin ile 9 bin pelikandan oluşabiliyor. Ve bu hayvanların konacakları taşkın alanları tarım başta olmak üzere çeşitli şekillerde yok edildiği için artık çok alternatifleri yok. Bu noktada Uluabat Gölü büyük avantaj. Zorlu bir mesafeyi kat ettikten sonra hayvanların rahatlıkla beslendikleri dinlendikleri Türkiye’deki bir iki alandan birisi bu alanları korumalıyız” dedi.
Ak pelikanların ilk bakışta leylekler ile karıştırıldığını da sözlerine ekleyen Tüydeş, “Dikkatli bakıldığında kısa bodur bacakları tombul gagaları ile diğer türlerden ayırılır. Kalabalık sürülerden oluşan uçuşları ile simetrik nizami rota çiziyorlar. Düzenli uçuştan onları tanırız. Her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük sürüler geçmeye başladı” diye konuştu.
Yöre sakinlerinden İbrahim Deniz de, “Bu sene bahar yağmurlarının fazlalığından dolayı kuş nüfusu arttı. Tüm kuşseverleri doğa harikası manzarayı izlemeye davet ediyoruz” dedi. -
Çiçekler görsel şölen oluşturdu
Bolu’nun tarih dolu ilçesi Mudurnu’da son yağışların ardından bahar bir kez daha yüzünü gösterdi. Özellikle gelincikler ve papatyalar, yol kenarlarını adeta birer tablo gibi süsledi.
Renkleriyle doğaya enerji katan çiçekler, görenleri kendine hayran bıraktı. Mudurnu’nun baharı yaşayan alanları fotoğraf tutkunlarına da güzel kareler sundu.
Çiçek manzarasına hayran kalan vatandaşlardan İsmail Adıgüzel isimli vatandaş, “Uzun süre yağan yağmurların ardından güneşin açmasıyla birlikte bahar yüzünü gösterdi. Tarlalarda rengarenk çiçekler açtı. Yeni bir cıvıltı, sanki hayat yeniden başladı” dedi.
-
Safranbolu’da asfalt çalışması başlatıldı
2023 yılında geçen yıldan kalan çalışmaların tamamlanarak ihtiyaç duyulan diğer bölgelere geçileceğini açıklayan Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, geçen yıl 22 bin tonun üzerinde asfalt serimi gerçekleştirdiklerini, bu yıl da hedeflerinin asfaltlanmayan bölge bırakmamak olduğunu belirtti.
Program dahilinde çalışmaların devam edeceğini kaydeden Köse, “Asfalt Şantiye Şefliğimiz belirlenen öncelikli mahalle ve caddelerde çalışmalara hızlı bir şekilde başladı. Şu anda Barış Mahallemizde serim gerçekleştiriyorlar. Buradaki çalışmanın tamamlanması ile birlikte ihtiyaç duyulan diğer bölgelere geçecekler” dedi.