Kategori: Çevre

  • Acı tablo gün ağarınca ortaya çıktı

    Acı tablo gün ağarınca ortaya çıktı

    Türkiye’nin bazı illerinde meydana gelen sel, Denizli’de de hayatı olumsuz etkiledi. Kısa sürede süratle yağan yağmurun ardından dereler taştı, yollarda su birikintisi oldu, bazı evleri ise su bastı. Selin en şiddetli yüzünü gösterdiği noktalardan biride turizm cenneti Karahayıt ve yakınında bulunan Uzunpınar ile Akköy Mahallesi oldu. Rakımı yüksek noktalarda bulunan mahallelerin derelerinden akan azgın sular, birleştiği noktada taşarak ağaçları bile devirip ilerledi.

    Dere kenarında bulunan oteller sular altında kalırken, evlerini su basan vatandaşlar kendini dışarı attı. Birçok hayvanın telef olduğu öğrenilen bölgeye jandarma, Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Pamukkale Belediyesine bağlı ekipler giderek yardıma koştu. Burada vatandaşa yardım eli uzatan ekipler, taşan derenin getirdiği olumsuzlukları geceden başlayarak temizlemeye başladı. Çamur olan yollar ile birlikte su basan evleri tahliye eden ekipler, sabah kadar çalışarak bölgeyi eski haline getirmeye uğraştı. Gün ağarınca ortaya çıkan içler acısı bir manzarayla karşılaşılırken, bölge dron ile görüntülendi.

    “Ağaç kökleri yerlerinden çıktı”

    Nasıl olduğunu anlayamadıklarını belirten bölge halkından Hüseyin Çıbık, “Dün burada çok fazla yağış vardı. Aşırı yağışın ardından yavaş yavaş bir anda yukarıdan sel geldi. Gelen selle birlikte belediye personelleri falan hepsi buradaydı. Şimdi de arkadaşlar tek tek geliyor. Yukarı mahallede de afetin büyük olduğu belirtiliyor. Aşağı mahallede büyük bir hasar var. Bu yol güzergahı üzerinde tarlaların, bahçelerin hepsini su bastı. Birçok yerde hayvanlar telef oldu. Yani 3-4 gündür devam eden yağışla birlikte sıkıntılar biraz fazla oldu. Doğumarmara, Gözler ve birkaç mahallenin birleşimiyle burası bir anda sel olmasına sebep oldu. Ağaçlar ve taşlar dereyi kapattı, ağaç kökleri yerlerinden çıktı. 20-30 yıllık ağaçlar dayanamadı. Burada kalanlar içerde olmaması olası bir felaketi önledi. İçeride olsalardı kurtulma şansları çok zordu” dedi.

    “Evimin içi çamur doldu”

    Selden mağdur olan Erol Demir, “Yukarıdaki mahallelerden sel geldi. Komple buralarda bağlar, bahçeler ve evler her yeri su bastı. Başkanımız sağ olsun yardımcı oluyor. Ekipler çalışmalarına devam ediyor. Allah bundan kötüsünü vermesin. Evimin içi çamur doldu. Bahçemiz, ahırımız tamamen çamur ve su doldu, temizleme çalışması devam ediyor” diye konuştu.

    “Hayvanlarım telef oldu”

    Selin geldiğinden haberleri olduktan sonra hayvanlarını kurtarmaya çalıştıklarını fakat başarılı olamadıklarını ifade eden Mehmet Ali Şat, “Gelen sel maalesef evleri bastı. 8 tane koyunumdan 5 tanesi telef oldu. Yem, saman çamurda kaldı. Yağmur burada az oldu ama yukarılarda yağan yağmur oradan toplandı. Yukarıdaki köylerden haber verdiler ‘sel geliyor’ diye koyunları çıkarırken komşuların oraya taşıdım. Çıkaramadığım koyunlarım telef oldu” şeklinde konuştu.

     

  • Selden geriye çamur kaldı

    Selden geriye çamur kaldı

    Denizli’de etkili olan sağanak ve dolu yağışı hayatı olumsuz yönde etkiledi. Ev ve iş yerlerini su bastı, araçlar ve vatandaşlar yollarda mahsur kaldı. Yolların çöktüğü, ekili araziler zarar gördüğü baskınlarda, sular altında kalan ahırlarda küçük ve büyükbaş hayvanlardan telef olanlar oldu.

    Denizli’de sel felaketinin vurduğu noktaların başında Akköy, Uzunpınar ve Karahayıt mahalleleri geldi. Yağış ve sel etkisini kaybedip gün ağarınca, acı tablo daha net gözler önüne serildi. Evlerin içi çamur deryasına döndü. Birçok eşya kullanılmaz hale geldi. Yaşanan bu üzücü doğa olayında tek teselli can kaybı yaşanmaması oldu. Lakin ev, ahır ve iş yerleri su altıda kalan vatandaşlar gözyaşlarına hakim olamadı.

  • Emet’te aşırı yağış sele neden oldu

    Emet’te aşırı yağış sele neden oldu

    Şiddetli yağış sonrası metrekareye 30 kilogramdan fazla yağış düştüğü Yeniceköy Yeşilova’da yağış esnasında Akar Deresinin taşması sonucu tarlaları sel suları bastı.
    Özel İdare ekipleri tarafından iş makineleriyle sel sularına müdahale edildi. 100 kişinin yaşadığı Yeşilova’da yaşayan vatandaşlar aşırı yağışlarda Akar Deresinin taşması sonucu yer yer sele maruz kaldıklarını dile getirdiler.
    Akar Deresinin Yeniceköy ve Umutlu köyleri arasında büyük bir havza olduğunu söyleyen İl Genel Meclisi Üyesi İsmail Elmacı,” Akar Deresi her yıl birkaç defa büyük taşkınlara sebep olmakta ve burada yaşayan köylülerin can, mal ve ekili alanlarını tehdit etmekte, ayrıca maddi zarara yol açmaktadır. Bölgede meydana gelen sel sonrası Kütahya DSİ Müdürlüğünden ekipler gelerek yapılması gereken dere ıslah çalışması ve köprü yapımı konusunda tespitlerini yaptılar” dedi.
  • İşte su baskınlarının nedeni

    İşte su baskınlarının nedeni

    MASKİ Genel Müdürlüğü 2023 yılı 1’inci Olağan Genel Kurulu, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün başkanlığında gerçekleştirildi. Genel Kurulda sağanak yağışlar sonrasında yaşanan su baskınlarına da değinildi. Başkan Ergün, yaraların sarılması noktasında her zaman vatandaşların yanında olduklarını ifade ederek, selden etkilenen vatandaşlara ve çiftçilere geçmiş olsun dileklerini iletti. Başkan Ergün, daha sonra münferit su taşkınları ile ilgili açıklama yapması için sözü MASKİ Genel Müdürü Burak Aslay’a verdi. Aslay yaptığı sunumda, “Küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle yağışlar artık anlık ve yoğun olarak gerçekleşmektedir. Bir haftada yağması gereken yağış miktarı 1-2 saatte düşmekte. Aşırı yağış sonrasında mevcut derelerin gerek şehir merkezlerinde gerek kırsalda önlerinin kapatılması ya da daraltılması, dere yataklarına evlerin, apartmanların yapılması, yağmur suyu ve kanalizasyon hatlarının deyim yerindeyse çöplük gibi kullanılması su baskınlarındaki insan faktörünün etkilerini gözler önüne sermektedir” dedi.

    Koldere’de dere yataklarının ya önü kapatılmış ya da üzerine ev inşa edilmiş

    Koldere Mahallesi’nde etkili olan sağanak yağışın ardından tüm ekipleri ile sahada olduklarını belirten Aslay, yaptıkları tespitleri de meclis üyeleri ile paylaştı. Aslay, geçmiş yıllarda imar planlarıyla dere yatakları üzerinde yapılaşmaya izin verilmesi nedeniyle bu sıkıntıların yaşandığını söyleyerek, Koldere Mahallesi’nde gerek konut alanı gerekse de fabrika gibi işletmelerin dere yataklarının önünü kapattığını ve su akışını engellediğini ifade etti. Mevcutta bulunan dere yataklarının karşısına kurulan setler ile suyun mahalle içine yönlendiğini belirten Aslay, bu sebeple mahalle içerisinde su taşkınları yaşandığını söyledi. Konuşmasını görsellerle destekleyen Aslay, “Bir vatandaşımız dere yatağını kapatarak hayvan damı inşa etmiş. Su duvarın üstüne kadar yükselmiş. Yapı yıkılma noktasına gelmiş. Bir diğer vatandaş da dere yatağını kapatarak soğan ekmiş. Kimisi de dere yatağının önüne duvar örmüş. Bu sebeple de su taşkınları meydana geliyor” dedi.

    Eski planlarda dere ama artık yol

    Sunumuna Turgutlu ilçesi ile devam eden Genel Müdür Aslay, 1979 yılına ait olan ve 2000 yılında güncellenen 1/25000’lik planlar üzerinden açıklamalarını sürdürdü. Aslay, Çepnidere Mahallesi’nde de mevcut dere yataklarının üzerine yapılan fabrika alanının su akışını engellediğini vurgulayarak, yağmur suyunun önce Ankara asfaltına, oradan da eski Manisa-Turgutlu yoluna kadar gittiğini belirtti. Yolun durumuna göre yapılan ızgaraların dereden gelen aşırı suyu taşıyamadığını söyleyen Aslay, dere yataklarının önünün kapatılmasının ciddi sorunları da beraberinde getirdiğinin altını çizdi.

    “Ya dere yatağı 200 yıl önce yanlış yere yapılmış ya da sanayi sitesi”

    Aslay, “Erbiller Sanayi Sitesi’nin yanındaki dere yatağının kotu 6 metre yüksekliğinde ve fabrikanın çatısı ile aynı kotta. Ya dere yatağı 100-200 sene önce yanlış yere yapılmış ya da sanayi sitesinin kotu ile ilgili bir sorun var. Dere yatakları yapılan imar planlarında değerlendirilmediği için su yolun karşısına sağlıklı bir şekilde geçemiyor. Yatağını patlatarak taşkına sebebiyet veriyor. Buradaki su da eski Manisa-Turgutlu yoluna kadar gidiyor. Turgutlu Belediyesi ile ortak bir çalışma yapıyoruz. Bu dereleri imar planlarına işleyerek yolun karşısına geçirmemiz gerekiyor. Yoksa her yağmurda bu manzaraları görürüz ya da Erbiller Sanayi Sitesi’ni bu şekilde su basmaya devam eder” dedi.

    “Sokak olan yer aslında dere yatağı”

    Genel Müdür Aslay, Turgutlu merkez Selvilitepe Mahallesi’nden 12 dere yatağının geçtiğini ifade ederek, Selvilitepe’deki Tepe Sokak olarak görülen yerin aslında dere yatağı olduğunu belirtti. Bu dere yataklarını da güncel haritaya eklemeye başladıklarını söyleyen Aslay, “Ankara asfaltında daha önce büyük çaplı menfezlerle yağmur suyu hattı döşeme çalışması yaptık. Akabinde yine altgeçit yapılırken 1.200’lük kolektör hattıyla Leylek Deresi’ne bağladık. Prestij cadde çalışmaları ve Mustafa Kemal ile Atatürk mahallelerinde yağmur suyu imalatları yaptık. Selvilitepe’den inen dere yataklarından sadece bir tanesi çalışıyor. 11 dere yatağının mansabı yok ve imara açılmış” dedi.

    Irlamaz Deresi’nin kotu yerleşim yerleriyle uyuşmuyor

    Turgutlu merkezin çok yakınında olan Irlamaz Deresi’ne yağmur suyu bağlantılarını neden yapamadıklarını anlatan Aslay, Turgutlu’daki yerleşim yerlerinin kotunun Irlamaz’la uyuşmadığını söyledi. Aslay, “Turgutlu’nun neredeyse bütün sokakları kotun altında kalıyor. Irlamaz’a bağlansa kot farkından dolayı bütün su Turgutlu’ya geri döner” ifadelerini kullandı.
    Genel Müdür Aslay sunumun sonunda, “Kurulduğumuz günden beri çok büyük yağmur suyu hatları ve imalatları yaptık. Ancak bu kadar büyük yağışlarda ve derelerin kapalı olduğu noktalarda çözümler belli bir zaman alıyor. Bunun çözümü yağmur suyu hattı yapmak değil, dere yataklarını eski haline getirmek. Yağış süresince özveriyle çalışan personellerimize de teşekkür ediyorum” dedi.

    Başkan Bilgin’den MASKİ’ye teşekkür

    Saruhanlı Belediye Başkanı Zeki Bilgin de sunumdan sonra söz alarak, “MASKİ Genel Müdürü Burak Aslay’ın sözlerine sonuna kadar katılıyorum. 28 Mayıs’ta yağmur yağışının ardından sahaya gittiğimizde MASKİ orada çalışıyordu. Burak Bey’in derelerin önünün kapatıldığı ifadelerine tamamen katılıyorum. Bizler de elimizden geleni yapıyoruz. Sizin şahsınızda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

    “Vatandaşın yanında ve hizmetindeyiz”

    Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün de sunumun ardından yaptığı açıklamada, vatandaşın yanında ve hizmetinde olacaklarını ifade ederek, “Kimseyi kötüleme noktasında değiliz. Geçmiş yıllarda belde belediyelerinin veyahut da yıllar öncesi mevcut belediyelerin hatalı kararlarının sonuçlarını yaşıyoruz. Dere yataklarının üstüne evlerin yapılması, derelerin kapatılması, fabrikaların yapılmasının ceremesini bugün bizler çekiyoruz. Bizlerin de görevi bunları minimize edecek çalışmaları başlatmak, ki çalışmalarımızı da yapıyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

  • Konteynerleri onarıp yeniden kullanıma sunuyor

    Konteynerleri onarıp yeniden kullanıma sunuyor

    ‘İyi ve temiz bir Tarsus için çalışıyoruz’ sloganıyla çalışmalarını yürüten Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, hava şartları ve zaman içerisinde oluşan yıpranmalar sonucu hurda olarak ayrılan çöp konteynerlerinin bakım ve onarımını yaparak tekrar vatandaşların hizmetine sunuyor. Özellikle kırsal mahallelerde bulunan çöp konteynerlerini toplayarak yenileyen ekipler, bu işlemleri düzenli olarak sürdürüyor.

    Kent genelinde işlevini yitirmiş konteynerlerin onarım ve bakım çalışmalarını atıl durumda tek bir çöp konteyneri kalmayana kadar sürdürmeyi hedeflediklerini belirten Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, 2 bin 500 adet çöp konteynerinin hizmete kazandırıldığını belirtti. Bozdoğan, “Tasarruf tedbirleri çerçevesinde kendi öz kaynaklarımızı kullanmaya gayret gösterdik. Kırsal mahalleler ve kent genelinde atıl durumda olan çöp konteynerlerimizi yeniliyoruz ve yeniden kullanılabilir hale getiriyoruz. Onarılıp, yenilenen ve belirlenen noktalara yerleştirilen çöp konteynerleri, periyodik olarak dezenfekte ediliyor. Geri dönüştürülen konteynerleri vatandaşın kullanımına sunan ekiplerimiz hem çevreye hem de ekonomiye katkı sağladı. Hedefimiz sağlıklı ve temiz bir Tarsus’tur. Emeği geçen bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

  • Yağışlar yağmaya devam ediyor

    Yağışlar yağmaya devam ediyor

    Uzun yıllar ortalamasına göre yıllık metrekareye 626,7 kilogram yağış alan Aydın ili bu yıl en kurak kış mevsimini yaşadı. Uzun yıllar ortalamasına göre (1 Ekim 29 Mayıs tarihleri arasında) metrekareye 603,7 kilogram yağış alan Aydın ilinde 2022 yılının 1 Ekim 29 Mayıs tarihleri arasında metrekareye ortalama 559,4 kilogram yağış düşerken 2023 yılının aynı döneminde 478,9 kilogram yağış düştü. Bölgede bugün ve Cuma günü de şiddetli yağış olması beklenirken, Meteoroloji Müdürlüğü yetkilileri, herhangi bir olumsuzluğun yaşanmaması için hava durumu hakkında sık sık vatandaşları bilgilendiriyor.

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre uzun yıllar ortalamasına göre metrekareye 42,5 kilogram yağış düşen Aydın’da bu yıl 29 Mayıs günü yapılan ölçümlere göre gerçekleşen yağış miktarı 85,5 kilogram olarak ölçüldü. Son 24 saatte gerçekleşen yağışlarla birlikte bu miktarın 100 kilograma yükselmesinin tahmin edildiği belirtildi.

    Aydın’da son 8 aylık yağış miktarı

    Uzun yıllar ortalamasına göre Ekim ayında metrekareye 44 kilogram yağış alan Aydın’da 2022 yılı ekim ayında sadece 0,7 kilogram yağış düştü. Ortalama 84,2 kilogram yağış düşen Kasım ayında ise 81,8 kilogram yağış düştü. Aralık ayında ise metrekareye ortalama 113,8 kilogram yağış alan Aydın’da 2022 yılında sadece 68 kilogram yağış düştü. Ocak ayı yağış ortalaması 111,1 kilogram olan Aydın’da 2023 Ocak ayında ise 133,9 kilogram yağış düştü. Bu yıl oldukça kurak bir Şubat ayı yaşanan Aydın’da metrekareye ortalama 85,3 kilogram yağış düşerken sadece 6.6 kilogram yağış düştü. Mart ayı ortalaması 70,4 kilogram olan Aydın’da 85,9 kilogram, ortalama yağış miktarı 52 kilogram olan Nisan ayında ise 59 kilogram yağış düştü. Son yılların en yağışlı Mayıs ayının yaşandığı ilde ortalamanın 2 katından fazla yağış gerçekleşti.
    30 Mayıs itibariyle metrekareye 522,3 kilogram yağışın düştüğü Aydın’da bahar yağışları ile kuraklık tehlikesi atlatılmış oldu.

  • Buğday tarlası küle döndü

    Buğday tarlası küle döndü

    Gaziantep’in İslahiye ilçesine bağlı Beyler Mahallesi Organize Sanayi mevkiinde bilinmeyen bir sebeple yol kenarında başladı. Rüzgarın etkisi ile hızla yayılan alevler, kısa sürede 200 dönümlük buğday ekili tarlayı küle çevirdi. Çıkan yangın, Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin hızlı müdahalesiyle organize sanayi bölgesine ulaşmadan söndürüldü.


    Jandarma ve itfaiye ekipleri, yangının çıkış sebebi hakkında inceleme başlattı.

  • Amik Ovası’nda balya mesaisi

    Amik Ovası’nda balya mesaisi

    6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin en büyük yıkımı yaptığı Hatay Amik Ovası’nda her şeye rağmen tarımsal üretim durmuyor. Türkiye’nin en önemli tahıl ambarlarından ovada buğday hasadının ardından saman balyalama dönemi başladı. Geride kalan ekin sapları traktörün arkasına bağlanan balya makinesi ile preslenip balya haline getirilip araziye sıra sıra bırakılıyor. Yaklaşık 30 kilogram ağırlığındaki binlerce balya işçiler tarafından sıcak havaya rağmen tırlara istifleniyor. Bir diğer şekilde ise saman boş bir araziye dökülüp, burada pres makinesi ile balya haline getirilip platform yardımıyla tıra yükleniyor. Tarladan tonu bin 500 liraya çıkan saman tır ve kamyonlarla Türkiye’nin her bölgesine gönderiliyor. Hem arazide hem de pres makinesiyle yapılan balyalama çalışmaları dron ile de görüntülendi.

    “Tonu bin 500 lira”

    Gaziantep’in Şahinbey ilçesinden Amik Ovası’na buğday hasadına gelen Cuma Kurtoğlu, “3 biçerdöver ve pres makinemizle buraya geldik. Saman paketliyoruz. Bu sene buğday verimli saman da öyle. Balyalar başta; İzmir, Ankara, İstanbul ve Karadeniz Bölgesi’ne gönderiyoruz. Daha doğrusu her yere gidiyor. Geçen yıl 500 bin balya yapmıştık, bu yılki hedefimiz 1 milyon balya. Çiftçinin buğdayını biçiyoruz, sonra samanı bu alana döküp balya yapıyoruz. Samanın buradan tonu bin 500 liraya çıkıyor. Maliyetler de yüksek ama atlatacağız. İşimiz çok zor, sıcakta çalışıyoruz. 27 personelimizle buradayız hem üreticiyi hem de çiftçiye destek veriyoruz. Hatay’dan sonra Gaziantep, Yozgat, Kayseri ve Sivas’a doğru gideceğiz” dedi.

    “Üretmek zorundayız”

    Saman çuvallayan çiftçi Ersin Yıldız, “İki haftadır buğdaylar biçilmeye başlandı. Biz de hayvanlarımız için saman basıyoruz. Hava sıcak zor şartlarda çalışıyoruz. Sıcakla birlikte saman üzerinize yapışıyor. Depremde köylerimiz hasar gördü ama biz üretmek zorundayız. Herkes hayvanını satarsa ne yapacağız” diye konuştu.

  • Sel, tarlaları sular altında bıraktı

    Sel, tarlaları sular altında bıraktı

    Aydın’ın Koçarlı ilçesinde 3 gün içerisinde 2. defa meydana gelen sel felaketinin boyutu gün geçtikçe gün yüzüne çıkıyor. Etkili olan sağanak yağış ilçeye bağlı Yeniköy, Bıyıklı, Güdüşlü, Mahalleleri’nde su taşkınlarına yol açtı. Mahallelerde bulunan dere yataklarının tıkanması ve işlevini yitirmiş eski dere yataklarının insan kullanıma açılması nedeniyle su baskınlarının yaşandığı mahallelerde yetkili birimler tarafından yaraların sarılmasına başlandı.

    Sel felaketinin şiddetli yaşandığı Yeniköy, Güdüşlü ve Bıyıklı Mahallelerinde ev ve iş yerlerini su basarken, geçim kaynaklarının büyük bir bölümü tarım ve hayvancılık olan vatandaşların tarlaları ve hayvan barınakları da sular altında kaldı. Ekili alanların sular altında kaldığı arazilerde sular tahliye edilmeye çalışılıyor.

    Beyaz altın adıyla anılan pamuk ve buğday tarlalarının büyük bölümünü oluşturan ve kısmen de olsa bamya’yı da vuran sel sonrası bölgede rekolte de düşüşe neden olacağı düşünülüyor. Tarım arazilerinin yanı sıra sel nedeniyle 20 küçükbaş hayvanın telef olduğu, yem depolarında bulunan hayvan yemlerinin de sel suları ile kullanılamaz duruma geldiği ifade edildi.

    Sel sularının Pamuk, Buğday ve Bamya ekili olan yaklaşık 10 bin ile 11 bin dekar tarım arazisine verdiği zarar havadan görüntülendi. Adeta göle dönen tarlaların ciddi şekilde zarar gördüğü gözlendi.

  • Altın maden sahasında bilirlişi incelemesi

    Altın maden sahasında bilirlişi incelemesi

    Ordu’nun Fatsa ilçesinde altın madeninin ÇED taahhütlerine uymadığı ve ÇED alanı dışında da çalışma yaptığı gerekçesiyle açılan davanın bilirkişi incelemesi çevre dernekleri ve bölge halkının katılımıyla yapıldı.

    Fatsa’da Altıntepe Madencilik tarafından işletilen siyanürle altın ayrıştırma çalışması için alınan ÇED süresinin dolmasına karşın işletmeye devam edilmesi üzerine açılan dava, Ordu İdare Mahkemesi tarafından reddedilmişti. Davacıların itirazı üzerine Danıştay 6. Dairesi, Ordu İdare Mahkemesi’nin kararını bozarak bilirkişi incelemesi yapılmasına karar vermişti. Bu karar üzerine Fatsa Doğa ve Çevre Derneği ve yöre halkı Ordu İdare Mahkemesi’ne yeniden dilekçe vererek bilirkişi heyeti atanmasını istedi. Ordu İdare Mahkemesi davanın yeniden görüşülmesi için atadığı bilirkişi heyeti bugün maden sahasında incelemelerde bulundu.

    “ŞİRKET USULSÜZ ÇALIŞMAYI SÜRDÜRÜYOR”

    Bilirkişi heyeti incelemesine Fatsa Doğa ve Çevre Derneği, Ordu Çevre Derneği, parti temsilcileri ve davacı köylüler de katıldı.

    “YILLARDIR MADENLE MÜCADELE EDİYORUZ”

    Şirketten şikâyetçi olan Yukarıtepe Mahallesi’nden Cevat Atar, “Şirket arazime müdahale ediyor. Yol genişletme adıyla bahçeme edip zarar veriyorlar. Siyanürlü su veriyorlar beni batırmak istiyorlar ama boşuna toprağıma sahip çıkacağım” dedi.

    Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Zeki Odabaş, “2013 yılındaki ilk ÇED raporuna yapılan itirazımız reddedilmişti. Önceden belirttikleri zarar vermeyecekleri taahhüdü bilgileri aksine toprağa suya zarar verildiği tespit edildiğinden şimdi ÇED raporunun zarar verip vermediğinin tespiti için bilirkişi keşif incelemesi yapılacak. İddiamız kanıtlayacak” dedi. Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Alaaddin Yılmazer ise “İddialarımızı bilimsel verilerle kanıtladık. Burada iddialarımız resmi kayıtlara geçecek. Sellerle yaşanan sıkıntıları gördük. Her ne olursa olsun bu topraklardan vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.

    Avukat Nur Nihal Gündüz ise “Keşif için geldik. Şirket çalışmaya devam ettiği için ÇED dışı çalışma yaptığından itirazımız oldu. İlk dönemden bugüne kadar alanda değişiklik oldu. İtirazımız sonrası mahkeme bilirkişi heyeti atadı. Bugün iddialarımız yerinde görülecek” dedi.

    Ordu Çevre Derneği Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül de ” Yıllardır madene karşı mücadele ediyoruz. Şirketin çalışma süresinin bittiğini bakanlığa yazdığımız yazıya gelen yanıtta belgeledik. Ancak şirket usulsüz çalışmasını sürdürüyor. Bugünkü inceleme usulsüzlüğü yerinde görecek” dedi.