Kategori: Çevre

  • Mayıs ayında karda kayma keyfi

    Mayıs ayında karda kayma keyfi

    Sabah saatlerinde Yüksekova ilçesi Cengiz Topel Caddesi’nde bir araya gelen Yüksekova Ekolojik Platformu Dağcılık ve Spor Derneği üyesi 40 kişilik grubun bu haftaki rotası, Yüksekova ve Hakkari arasında yer alan Cennet ve Cehennem Vadisi’nin buzulları oldu. Mayıs ayının bitmesine sayılı günler kala dağları gezerek günün keyfini çıkaran dağcılar, karda kaymayı da ihmal etmedi.

    Yüksekova Ekolojik Platformu Dağcılık ve Spor Derneği Başkanı Hakan Zanyar Aykut, bu hafta Yüksekova’ya 70 kilometre uzaklıkta bulanan Kırıkdağ köyü sınırlarındaki Cennet ve Cehennem Vadisi’ne geldiklerini belirterek, “40 kişilik ekiple birlikte doğa yürüyüşü gerçekleştirdik. Batman Doğa Sporları Derneğiyle birlikte vadideyiz. Burası gerçekten insanı hayran bırakacak bir yer. Bu sene erken geldiğimiz için buzul gölü ve şelale tam olarak açılmadı. Cennet ve Cehennem Vadisi dört mevsimin yaşandığı bir yerdir. Biz de bu güzelliğin karşısında karların üzerinde kayarak ve halay çekerek günümüzü geçirdik” dedi.

    Dernek üyesi Metin Ören de Batman’dan gelen kafileyi gezdirdiklerini ifade ederek, “Bölgemiz muhteşem bir ambiyanstan oluşmaktadır. İnşallah herkes gelip buraları görür. Amacımız bölgeyi turizme kazandırmaktır. Yetkililer duruma el atarsa bölgemiz turizm için cennet beşiği olabilir. Umarım en kısa zamanda bölgemiz turizme açılır” diye konuştu.


    Doğa fotoğrafçısı İslam Gürdal ise Batman Doğa Sporları Derneğiyle Cennet ve Cehennem Vadisi’ne geldiklerini söyleyerek, “Bir tarafımız cennet gibiyken bir tarafımız cehennem gibiydi diyebiliriz. Yıllardır dört gözle beklediğim Cennet ve Cehennem Vadisi’nde olduğum için inanılmaz mutluyum. 20 bin yıllık buzulların bulunduğu ve dört mevsimin bir arada yaşandığı bu bölgede çiçeklerin tüm tonunu görmek mümkün. Burada bulunan her arkadaş gibi bende inanılmaz keyif aldım” şeklinde konuştu.

  • 500 türden 350’sini görüntülendi

    500 türden 350’sini görüntülendi

    Türkiye’nin birçok farklı noktasından doğa ve yaban hayatına dair çektiği fotoğraflarla dikkatleri üstüne çekmeyi başaran doğa ve yaban hayatı fotoğrafçısı Mustafa Aslan, Türkiye’de gözlemlenen 500 farklı kuş türünün 350’den fazlasını görüntülemeyi başardı. İnsanlar tarafından çok fazla bilinmeyen kuş türlerini görüntüleyen Aslan’ın hedefi tüm türleri görüntüleyip, Türkiye’nin yaban hayatını dünyaya tanıtmak.

    “Siz gitmeseniz bile onlar sizin ayağınıza geliyor”

    Doğa ve yaban hayatı fotoğrafçısı Aslan, zaman zaman Afrika’da yaşayan bir kuş türünün Sivas’ta ya da başka bir şehirde karşısına çıktığını belirterek, “Türkiye’de bugüne kadar 500 farklı kuş türü gözlemlenmiş. Ben bunlardan 350’den fazlasını görüntüledim. Bana herkes favori kuşumun ne olduğunu ve en çok çekmekten keyif aldığım kuş türü ne diye çok soru geliyor. Ama buna net bir cevap veremiyorum. Çünkü o an neyi çekiyorsam, karşımda ne varsa onu seviyorum.

    Benim için bütün kuşlar özel. Her biri farklı bir anlam taşıyor ve farklı hikayeleri var. Kuş gözlemlemenin en güzel yanlarından birisi de siz gitmeseniz bile onlar sizin ayağınıza geliyor.

    Zaman zaman Afrika’da olan kuşlar Sivas’ta, Tunceli’de, Yozgat’ta farklı farklı şehirlerde karşımıza çıkabiliyor. Bu da oldukça değerli ve kıymetli bir şey” diye konuştu.

    “Çekilmemiş belgeselleri çekmek istiyorum”

    Aslan, daha önce çekilmemiş belgeselleri çekmek istediğini söyleyerek, “Türkiye’de bugüne kadar çekilmemiş belgeselleri çekmek istiyorum. Aklımda farklı belgesel projeleri var.

    Bu belgesellerle doğamızı önce Türkiye’deki insanlara daha sonra tüm dünyaya tanıtmak istiyorum. Çünkü korumak için tanımak gerekiyor. Ben de bu tanımaya hayvanlar ve insanlar arasında aracı olmak istiyorum.

    Hem Türkiye’den hem de yurt dışından oldukça güzel bir ilgi görüyorum. Çektiğim görseller herkese hitap ediyor. Benim çektiğim hayvanların davranışları global oluyor ve tüm dünyadan insanlar bana mesaj atıyorlar.

    Türkiye’nin yaban hayatını bu şekilde aslında tüm dünyaya tanıtıyorum” ifadelerini kullandı.

  • 900 leylek yuvasına ev sahipliği yapıyor

    900 leylek yuvasına ev sahipliği yapıyor

    Afrika’dan 7 bin kilometre yol kat ederek Samsun Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’ne mart ve nisan aylarında gelen leylekler, apartmanı andıran ‘Leylek Ormanı’na yerleşti. Leylekler, Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti sınırları içerisinde Bafra Doğanca Mahallesi mevkisinde ağaçlarda oluşturdukları kat kat yuvalarıyla adeta leylek apartmanını andırıyorlar.

    Leylek Ormanı’na dişilerinden önce mart ayında gelen ve yuvalarını tamir eden erkek leyleklerden sonra nisan ayında da dişi leylekler geldi. Yumurtadan çıkan leylek yuvalarında 3-4 yavru göze çarpıyor. Leylekler ise onları beslemekle ve büyütmekle meşgul. Yavrular 4 haftalık bakımın ardından ilk uçuş deneyimlerini yaşayacaklar. Leylek Ormanı diye de adlandırılan yerde bir gözlem kulesi bulunuyor. Ziyaretçiler buraya gelerek göç eden leylekleri gözlemleyebiliyor.

    Leylek ormanını ziyaret eden Zeliha Kılıç, “Buraya Yozgat’tan geliyoruz. Öğretmen arkadaş grubuyla geldik. Küçük bir gezi yapıyoruz. Arkadaşların tavsiyesiyle Kuş Cenneti’ni gezmek amaçlı geldik. Burası ilk durağımız. Burada bu kadar yoğun leylek görmek beni çok mutlu etti. Çok güzel bulduk. Normalde ilkbahar mevsiminde leylek görmeye başlıyoruz ama bu kadar bir arada yoğun bir şekilde leylek grubunu hiç görmemiştim. Kendilerine özel bir alan oluşturmuşlar. Leylekler normalde de çok dikkatimi çeker. Çünkü yaşam şekilleri, tekrar aynı yere geri gelmeleri, uçuş şekilleri, çocuklara derslerde çok bahsedildi. V biçiminde uçmaları, kendi aralarındaki adalet sistemi çok güçlü. En öndeki leyleklerin durmadan yer değiştirmesi, öndeki leyleklerin rüzgara karşı dayanıklı olmaya çalışması çok güzel bir şey. O yüzden leylekleri çok seviyorum. Bu manzara çok hoşuma gitti” dedi.

  • Doğa fotoğraf stüdyosuna dönüştü

    Doğa fotoğraf stüdyosuna dönüştü

    Havaların ısınması ve yaz sıcaklarının kendini hissettirmesi ile başlayan doğada ki görsel şölen devam ediyor.

    Baharla gelen yeşilin tonları sıcaklarla oluşan buğdayın sarısının ardından ayçiçek tarlalarındaki çiçeklerin açması ve yamaçları süsleyen zakkumların pembe çiçekleri bölgeyi açık hava fotoğraf stüdyosuna dönüştü. Zakkumları ve ayçiçek tarlalarını görenler ise aileler ise bol bol fotoğraf çektirdi.


    Torunları ile doğa gezisine çıktığını belirten Filiz Sakin, “Genellikle Ege bölgesinde yol kenarlarında gördüğümüz zakkum çiçeklerini ilk kez dağ eteklerinde dek geliyorum. çok güzel bir görsel şölen olmuş. Bende torunlarımla gezerek fotoğraf çekimi yaparak doğanın keyfini birlikte çıkarıyoruz” dedi.


    Öte yandan, doğanın görsel şöleni dron ile de havadan görüntülendi.

  • Çiftçinin aldığı önlem görenlerin dikkatini çekiyor.

    Çiftçinin aldığı önlem görenlerin dikkatini çekiyor.

    Şarkışla ilçesinde yaşayan çiftçi Naci Kılıç, ektiği domates fidelerini soğuktan ve dolu yağışından korumak için kolları sıvadı. Yıldız, geri dönüşümden aldığı 5 litrelik 600 pet şişenin alt kısmını keserek, ektiği fidelerin üzerlerini tek tek kapattı. Tarlanın bir bölümü adeta şişeden sera oldu. Yıldız, bu sayede hem ektiği fideleri soğuk ve dolu yağışından koruyor hem de bir ay kadar da erken hasat yapmayı hedefliyor.

    “Bu sayede fideleri doludan, soğuktan koruyorum”

    Çiftçi Naci Kılıç, bidonları soğuk ve dolu yağışından korumak için fidelerin üzerlerini kapattığını belirterek, “Bazen dolu oluyor, bazen de ayaz oluyor, soğuk oluyor. Ondan dolayı erken yetişsin diye 600 tane domates ektim. Bu domatesleri korumak için hurdacıdan bidon aldım. Bidonların alt tarafını kestim, domates fideleri erken yetişsin diye üzerlerine geçirdim. Bu sayede fideleri doludan, soğuktan koruyorum. Daha önceleri naylon çekiyordum. O da biraz zor oluyordu. Bir de bunu deneyeyim dedim. 20 senedir nasıl erken yetiştiririm diyerek deniyorum. Bidonların faydası var, sebzeler 1 ay önce yetişiyor” dedi.

     

  • Balıkçılar dip balıkçılığından umutlu

    Balıkçılar dip balıkçılığından umutlu

    Kozlu Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ergün Kayhan, 2023-2024 yılında yapılacak balıkçılık sezonu öncesinde hazırlıkları değerlendirdi. Kozlu Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Ergün Kayhan, hazırlıkların devam ettiğini söyleyerek, “1 Eylül’de açılacak 2023-2024 sezonumuz, kıyı balıkçılığı açısından arkadaşlarımız hazırlık yapıyor. Teknelerin bakımlarını, oltaların bakımlarını, ağlarını yapıyorlar. Bakımlarımıza devletin vermiş olduğu destekler var. Desteklerimizi Haziran ayında alacağız” dedi.

    Yeni sezonda palamut ve çinakoptan umutlu olduklarını belirten Kayhan, “Bu sene umudumuz palamut ve çinekopta olacak. Artık hamsiyi unutacağız. Hamsiyi dinlemeye bırakmamız lazım. Geçen sene biyolojik gelişimini sağlayamadığı için hamsi balığı küçük avlandı ve maalesef halkımız bu balıktan yararlanamadı” şeklinde konuştu.

    “Önceki sezon endüstriyel balıkçılık açısından verimli sezon oldu”

    Kozlu Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Kayhan, “2022-2023 sezonunda olumlu avcılık da oldu, olumsuz avcılık da oldu. Kıyı balıkçılığı açısından olumsuz oldu. Endüstriyel balıkçılık açısından güzel bir sezon oldu. 1 Eylül’de açılacak 2023-2024 sezonumuz, kıyı balıkçılığı açısından arkadaşlarımız hazırlık yapıyor. Bakımlarımıza devletin vermiş olduğu destekler var. Desteklerimizi Haziran ayında alacağız. Bu sene umudumuz palamut ve çinekoptan olacak. Artık hamsiyi unutacağız. Hamsiyi nadasa bırakmamız lazım. Geçen sene biyolojik gelişimini sağlayamadığı için hamsi balığı küçük avlandı ve maalesef halkımız bu balıktan yararlanamadı” dedi.

    Hazırlıklar sürüyor

    Mayıs ayında dip avcılığının olacağını ifade eden Başkan Kayhan, “Bu sene masraflarımız çok. Her şeye zam geldiği için devletimizin vermiş olduğu destekler maalesef yeterli kadar karşılayamıyor. Endüstriyel balıkçılık açısından limanımızda iki tane teknemiz var. Bunlar da gerekli bakımlarını yapıyorlar. Kıyı balıkçılığa ve endüstriyel balıkçılığa çok umutluyuz. Geçen sene palamutçuluk çok oldu, çinekop hiç olmadı. Bir de umudumuz istavrit balığında. İstavrit balığı bu sene çok var. Mezgit balığımız nedense az. Arkadaşlarımız hazırlıklarını yapıyor. Teknelerin bakımlarını oltaların bakımlarını, ağlarını yapıyorlar. Mayıs ayında dip avcılığı yapılacak. Barbunya balığı için yapılacak. Bir umudumuz da o Haziran ayına kadar. Ondan da balıkçı arkadaşlarımızın üç beş kazancı olacaktır” dedi.

  • Barajlar yağışlarla birlikte yeniden canlandı

    Barajlar yağışlarla birlikte yeniden canlandı

    Elazığ’da içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan Hamzabey Barajı’nda 2 yıl önce yaşanan kuraklık nedeniyle sular çekilmişti. Suların çekilmesi ile toprakta derin çatlaklar oluşurken, içerisinden araçların geçtiği baraj alanında hayvanlar otlamaya başlamıştı.

    Bu sene tüm ülkede olduğu gibi Elazığ’da da yağışların etkili olması yüzleri güldürdü. 2 yıl önce adeta çöle dönen Hamzabey Barajı tamamen su ile doldu. Dron ile aynı yerden çekilen görüntüler, barajdaki su seviyesinin ne denli yükseldiğini de gözler önüne serdi.


    Palu ilçesinde yaşayan Muhammet Öztürk, “2 yıl önce bu baraj kuraklıktan dolayı bayağı azalmıştı. Bu sene çok şükür aşırı yağışlardan dolayı barajlarımız yeniden doldu. İnşallah bu şekilde devam eder ve bir daha su kıtlığı ile karşı karşıya kalmayız” dedi.

  • Çift gökkuşağı semayı süsledi

    Çift gökkuşağı semayı süsledi

    Son birkaç gündür etkili yağışların devam ettiği Çameli’nde, aralıklarla yüzünü gösteren güneş görsel bir şölene neden oldu. Yağmurun ardından kısa süreliğine açan güneşi gökyüzünde çift gökkuşağı oluşmasına neden oldu.

    Görsek bir şölen oluşturan gökkuşağını fark eden vatandaşlar, gökyüzünün ender güzelliklerinden olan gökkuşağının keyfini çıkardı. Semada oluşan renkli görüntüler, vatandaşları çektiği fotoğraf ve videolarla ölümsüzleştirildi. Gökyüzünde yaklaşık 10 dakika kalan gökkuşağı, daha sonra yavaş yavaş ortadan kayboldu.

  • Leyleklerin Bursa’da yağmur molası

    Leyleklerin Bursa’da yağmur molası

    Doğa ve yaban hayatı fotoğrafçısı Alper Tüydeş, mobil uygulama üzerinden Holm’ün Türkiye sınırlarında görülmesiyle takibe başladı. Tüydeş, 3 günlük takibin ardından Karacabey’de arazide yağmurla ortaya çıkan böcek ve solucanlarla beslenen sürülerin arasındaki bu leyleği fotoğraflamayı başardı.

    Alper Tüydeş, muhabirlere, leyleğin 2022 yılında Danimarka’da dünyaya geldiğini ve verici takılarak doğaya salındığı söyledi.

    Danimarka’da diğer kuzey ülkelerine göre leylek sayısının az olduğunu belirten Tüydeş, bundan dolayı Holm’ün araştırmacıların gözünde değerli hale geldiğini ifade etti.

    Yazı Türkiye ya da Yunanistan’da geçirecek

    Tüydeş, 3 kardeşten sadece Holm’ün halkalandığını, bu yüzden de takibinin araştırmacılar için önemli olduğunu dile getirerek, “Danimarka’da halkalama işlemini yapan araştırmacılarla iletişim kurdum. Bu kışı Afrika’da Çad ülkesinde geçirmiş. Yazı da Türkiye’de geçireceğini umuyorlar.” dedi.

    Leyleklerin dünyaya geldikten sonra 4-5 yılda tam olgunluk seviyesine geldiğini aktaran Tüydeş, bu aşamaya ulaşmadan ülkelerine dönmediklerini anlattı.

    Holm’ün yazı Türkiye ya da Yunanistan sınırlarında geçirmesini, birkaç yıl sonra Danimarka’ya dönmesini beklediklerini kaydeden Tüydeş, “Bu süre zarfında kısa göçler yaparak hayatta kalma açısından tecrübe edinecek. Oradaki araştırmacılarla iletişim kurduğum için çok mutlu oldular. Holm muhtemelen yağmurdan kaynaklı Karacabey’de kalıp besin ihtiyacını gidermek için duraklamış. Ben de 3 gündür peşindeydim. Sonunda buldum ve fotoğrafladım.” diye konuştu.

  • Buğday arazilerine gübreleme desteği

    Buğday arazilerine gübreleme desteği

    Körfez Belediyesi, atıl durumdaki köyler bölgesindeki 16 dönüm araziye sertifikalı buğday tohumu ekti. Sevindikli, Sipahiler ve Şemsettin köyündeki parça parça toplam 16 dönümü bulan arazide tohumlama gerçekleştirdi. Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışma çerçevesinde 16 dönümlük arazinin tamamında toprak analizi sonucuna göre tavsiye edilen gübre uygulaması yapılmaya başlandı.

    3,5 dönümlük alanda ise hem toprak analizi yapılırken, hem de belediye tarafından dal ve yapraklar ile Pazar atıklarından elde edilen kompost gübre kullanıldı. 5 farklı gübrelemenin yapıldığı arazilerde son olarak uygulanan gübre ile başaklardaki tane doluluğunun arttırılması hedefleniyor.