Kategori: Çevre

  • Bolu Dağı’nda sis ve yağış etkili oluyor

    Bolu Dağı’nda sis ve yağış etkili oluyor

    Bolu Dağı’nda sis etkili oluyor. İstanbul ile Ankara gibi iki metropol şehrin arasında bulunan ve önemli geçiş güzergahı olun Bolu Dağı’nda yağış ile birlikte sis görüş mesafesini düşürüyor. Sis nedeniyle görüş mesafesi yer yer 25 metreye kadar düşüyor.
    Trafikte ilerleyen araçlar kontrollü bir şekilde dörtlü flaşörlerini yakarak ilerlerken karayolları ekipleri yol kenarlarında sis lambaları ile vatandaşları uyarıyor.

  • Kaz Gölü eşsiz güzelliğiyle mest ediyor

    Kaz Gölü eşsiz güzelliğiyle mest ediyor

    Kent merkezine 40 kilometre uzaklıkta Tokat’ın Pazar ilçesinde bulunan Kaz Gölü, 110 kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Karaleylek, ak leylek, angıt, alaca balıkçıl gibi kuş türlerine ev sahipliği yapan Kaz Gölü, 443 dekar alanda yer alıyor. Çevre iller ve Tokatlı vatandaşların uğrak noktası olan Kaz Gölü, baharın gelmesiyle birlikte doğal güzelliğine kavuştu. Doğal güzelliğiyle insanları kendine hayran bırakan Kaz Gölü, ziyaretçilerini ağırlamak için gün sayıyor.


    “Kaz Gölü doğal güzelliğiyle insanları etkiliyor”

    Kaz Gölü’nün çevre illerden ve Tokat’tan birçok ziyaretçi ağırladığını belirten Yunus Şahin, “Tokat’ın Pazar ilçesine bağlı Kaz Gölü’nde bulunmaktayız. Kaz Gölü doğal güzelliğiyle insanları etkiliyor. Buraya birçok kuş türü geliyor, burada ziyaretçi olarak bulunuyorlar. Aynı zamanda mesire alanı çalışmaları devam ediyor. Mesire alanı çalışmaları bittikten sonra burası ziyaretçi akınına uğrayacaktır. Bu göle Tokat ve çevre illerden ziyaretçi geliyor. İnsanlar mesafeye bakmadan buraya akın ediyor. Bu yıl yağmurlar fazla yağdı, burada da çok az bile olsa su seviyesi artmış” dedi.

  • Ağaç kardeşleri yetişiyor

    Ağaç kardeşleri yetişiyor

    Projeye katılan öğrencilere TEMA Vakfı tarafından gönderilen gözlem defteri, yaprak çarkı, gözlem kutuları ve yaprak kartları verildi. Proje süresince öğrencilere TEMA Vakfı sorumlusu Rasim Balaban tarafından sunum yapılırken, etkinlikler öğrencilerle birlikte uygulandı. TEMA Vakfı Mustafakemalpaşa Sorumlusu Rasim Balaban, “Ağaç Kardeşliği projesi, 2016 yılı itibarıyla Millî Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle uygulanmaya başladı.

    Proje, yardımseverlik koşusu yapan gönüllü koşucuların desteğiyle hayata geçirilen bir doğa eğitim projesidir. Proje ile ilkokula giden çocukların doğayla ilgili deneyimsel tecrübelerini artırmaları, ekosistem, endemik bitki, biyolojik çeşitlilik gibi kavramları tanımaları ve tohum yetiştirme sürecini gözlemlemeleri ve orman ekosistemi ve biyolojik çeşitlilik konusunda farkındalık kazanmaları hedeflenmektedir” dedi.

    Proje bitiminde öğrencilere ‘Adınıza Kırklareli Çelaliye Hayrettin Karaca Ormanına bir fidan dikilmiştir’ katılım sertifikası verilirken, Mustafakemalpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürü Veysel Çalık, TEMA Vakfı sorumluları Rasim Balaban, Ezel Tuna, Cahit Zarifoğlu İlkokulu Müdürü Abdullah Gürbüz, Yalıntaş İlkokulu Müdürü Naci Özgür, sınıf öğretmenleri Sibel İncel Karaca ve Meryem Ocakbekleyen katıldı. İlçe Milli Eğitim Müdürü Veysel Çalık da, “Öğrencilerimizin çevre bilincinin ve ağaç sevgisinin gelişmesine katkı sağlayan projelerin uygulayan öğretmenlerimize, TEMA Vakfı’na, öğrencilerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Jeotermal seranın ilk ürünleri Haymanalılara

    Jeotermal seranın ilk ürünleri Haymanalılara

    Haymana’da jeotermal su kullanılarak topraksız tarımın yapıldığı seradan ilk hasat elde edildi. Yaklaşık 35 gün süren hasat döneminde 30 bin kök kırmızı kıvırcık, 70 bin kök yeşil kıvırcık, dereotu ve kuzu kulağı olmak üzere toplam 108 bin kök mahsul yetiştirildi. Haymana’da yetişen ürünleri ilk Haymanalılar tüketsin, düşüncesiyle harekete geçen Haymana Belediyesi, ilk hasattan elde ürünleri Şehitler Meydanında Haymanalılara dağıttı. Vatandaşlar ayrıca üç gün boyunca serayı ziyaret edip hem serayı inceleyip hem de ücretsiz yeşillik alabilecek.

    “İlk Haymanalılar tüketsin istedik”

    Seranın ilk hasadından elde edilen ürünleri ilk olarak Haymanalıların tüketmesini istediklerini belirten Haymana Belediye Başkanı Özdemir Turgut, “İlk hasadın ardından Haymana Belediyesi olarak harekete geçip ürünleri ücretsiz olarak hemşehrilerimize dağıttık. Serayı ziyaret eden hemşehrilerimiz üç gün boyunca ücretsiz olarak yeşillik alabilecek. Hemşehrilerimiz Haymana’da jeotermal topraksız tarımın başarıya ulaştığını da bu vesileyle görmüş olacak. Yatırımcımıza ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz, bir kez daha İlçemize hayırlı olsun” dedi.

  • Meteorolojiden Bursa için uyarı

    Meteorolojiden Bursa için uyarı

    Bu gece saat 03.00’ten başlayıp 21.00’e kadar sürmesi beklenen uyarıda şu ifadelere yer verildi:
    “Yerel olarak kuvvetli (21-50 kg/m2) sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış beklendiğinden sel, su baskını, yıldırım, ulaşımda aksamalar, yağış anında kuvvetli rüzgar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır.”

  • Arıların bal mesaisi başladı

    Arıların bal mesaisi başladı

    Türkiye’de bal üretiminde ilk sıralarda yer alan Sivas’ta baharın gelişiyle birlikte kış uykusuna yatan arılar, uyanarak bal üretmeye başladı. Sivas’ta yaklaşık 443’ü endemik yaklaşık 2 bin farklı çiçek bulunması özellikle gezgin arıcılar için Sivas’ı vazgeçilmez kılıyor.


    Sivas’ın Suşehri ilçesinde arıcılık yapan Adem Yazıcı, yağmur ve soğuktan dolayı sezonu geçte olsa açıklarını belirtip geçtiğimiz yıl 2 tona yakın bal sağdığını bu yıl ise daha fazla rekolte beklediğini söyledi.


    Yazıcı, arılarla yeni doğmuş bebek gibi ilgilenilmesi gerektiğini belirterek, “Yağmur ve soğuklardan dolayı sezon baya geç açıldı ama şuanda havalar iyi, inşallah sezonda böyle güzel geçer. Bizim bulunduğumuz bölgede çiçekler yavaş yavaş açmaya başladı. Bulunduğum bölgenin tabiatı arıcılık olarak çok güzel. Burada çok çeşitli bal bitkileri var. Ben geçen sene 2 tona yakın bal hasat ettim, bu senede mevsimler böyle giderse geçen senenin rekoltesini aşabiliriz. Bu arıcılıkta arılar yeni doğmuş bebek gibi, kırkı çıkmamış bebek gibi bakıma muhtaç bir canlı. Bakımında hastalıklara dikkat edeceksin, başka yerlerden getirdiğin kovanları kullanmamaya çalışacaksın.

    Dışarıdan arılara hastalık gelmemesi için başka kovanlardan geldiğin zaman kendini dezenfekte edeceksin. Ben gün içerisinde burada, arıların ilaçlamasını yapıyorum. Arıların bu zamanlarda yoğun çalıştırmak lazım ve hastalıklara karşı koruyup beslenmelerine dikkat edilmesi lazım. Bu şekilde bahar hazırlıklarını yapıyoruz” dedi.

  • Arı yetiştiricilerine fidan

    Arı yetiştiricilerine fidan

    Çıldır ilçesindeki arıcılara nektar oranlarını artırmak, bitkisel çeşitliliği korumak için bin 500 Adet Akçaağaç, Huş, Leylak, Akasya fidanının dağıtımı gerçekleştirildi. Arıcılık Teknikeri Ümran Avcı tarafından Dağıtılan ağaç türlerinin arıların fizyolojisine olan faydaları ve flora zenginliğinin önemine, Ardahan Çiçek Balının karakteristik özelliğini ortaya çıkaran en önemli faktörlerden birisi arı ırkının Kafkas arısı olmasına dikkat çekerek, ”Bu ırkın en uzun dile sahip bal arısı olması nedeniyle kentin bitki örtüsünün derin tüplü çiçeklerinden nektar kaynaklarını en iyi şekilde değerlendirebildiğini ve Ardahan’ın ekolojik yapısı, zengin flora varlığı, mikro klima alanları ve iş gücü olanakları bakımından büyük bir potansiyele sahip arıcılığı desteklemeye devam edeceğiz” dedi.


    Çıldır İlçe Müdürü Merve Yılmaz, Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürü Akın Saraçoğlu’nun katılım sağladığı dağıtım töreninde arı üreticileri de memnuniyeti dile getirdi.

  • Ağrı kesici ve antioksidan özelliğe sahip

    Ağrı kesici ve antioksidan özelliğe sahip

    Yozgat’ın Cehrilik yöresine özgü laleler çiçek açtı. Kentin 8 kilometre kuzeyinde bulunan ve yetiştiği bölgenin adını alan Cehrilik lalesi, havaların ısınmasıyla bölgeyi renklendirdi. Yozgat’ta mayıs ayının ortalarında çiçek açan ve ömrü sadece 15 gün olan Cehrilik lalesinin oluşturduğu manzarayı görmek isteyen vatandaşlar bölgeye geliyor. Özellikle fotoğraf sanatçıları ve gazeteciler, oluşan güzel manzarayı fotoğraflamaya çalışıyor.
    Öte yandan, doğal antioksidan etkiye sahip bitkinin genetiğinin korunması için de kentte bilimsel çalışma başlatılacak. Şakayık ailesinin bir üyesi olan ve endüstriyel alanda ticareti yapılan yöreye özgü Cehrilik lalesinin korunması ve gelecekte ne gaye ile kullanılacağının belirlenmesi adına Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tuğrul Yakupoğlu ve öğretim üyeleri Cehrilik bölgesinde incelemelerde bulundu.
    Yörede kendiliğinden yetişen Cehrilik lalesinin korumaya alınması ve türünün devamı için bilimsel çalışmalara başlayacaklarını söyleyen Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tuğrul Yakupoğlu, “Cehrilik lalesi araştırmalarımız neticesinde anladık ki gerçekten korunması gereken önemli bir bitki. Ayrıca bu bitki yine Süs Bitkileri Ana Bilim Dalındaki öğretim elemanımızın çalışma alanına giriyor. Fakülte olarak planlamamız dahilinde bu bitkinin korunması, bu bitkinin üzerinde yapılacak bilimsel çalışmaları ve özellikle halkta farkındalık noktasındaki yayın faaliyetlerini almış bulunuyoruz” dedi.

    “Nadir bir tür”

    Şakayıkgiller ailesinin bir üyesi olan Cehrilik lalesinin nadir türlerden birisi olduğunu belirten Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Yetiştirme ve Islahı Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Tuğba Kılıç, “Dünyada üretim ve ticareti yapılan en önemli çiçekli bitkilerden bir tanesi ve ülkemiz şakayık türleri bakımından gen merkezi
    konumunda bulunmaktadır. Dolayısıyla ciddi bir genetik kaynağına sahibiz. Yozgat bölgesinde gördüğümüz ve halk tarafından Cehrilik lalesi olarak adlandırılan
    türümüz de yine bizim için önemli nadir türler arasında yer alan bir bitki ve korunma ihtiyacı bulunan bir tür. Şu anda Türkiye’de özellikle birçok bölgede yayılış gösteren şakayık türlerine baktığımız zaman yaygın olarak görülen bir tür olduğunu görüyoruz. Bu bölgeye lokalize olmuş olması nedeniyle, bu bölgenin iklim şartlarına adapte olmuş olması nedeniyle nadir bir tür olduğunu tekrar dile getirmekte fayda var” dedi.

    “Genetiği korunmalı”

    Doğal antioksidan etkiye sahip bileşikler içermesi sebebiyle Cehrilik lalesinin genetiğinin korunması gerektiğini ifade eden Kılıç, “Yalova’da hocalarımız tarafından yapılan araştırmalarda Yozgat ilinde bu yayılış gösteren türümüzün antioksidan özelliği bakımından tüm şakayıklar arasında ilk beşte yer aldığı belirlenmiştir. Dolayısıyla çok daha ayrı bir önem taşımaktadır. Gelecek nesillere bitkinin aktarımını sağlamak için aynı zamanda gelecekte hangi amaca yönelik olarak kullanılacağının belirlenmesine yönelik çalışmalar ve ekonomik öneminin ortaya konulmasına yönelik çalışmaların yürütülebilmesi amacıyla mutlaka bu genetik kaynağın korunması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

    “Ömrü sadece 15 gün”

    Kılıç, “Yozgat’ta mayıs ve haziran ayları arasında yılda sadece bir kez çiçek açmakta ve çiçeklenme süresi de ortalama 15 gün sürmektedir. Bu dönemde yöre halkı özellikle bitkiyi daha rahat tanıdıkları için söküm işlemleri de çok daha yoğun olarak gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla bitkinin sökümünü engellemek için caydırıcı cezaların yanında mutlaka halka da bu bitkinin önemini aktarmak, değerini anlatmak ve gelecekte kullanım yollarını benimseterek açıklayabilmek ve koruma altına almak çok daha etkili bir yol olarak görünüyor. Bu noktada da Ziraat Fakültesi olarak elimizden gelen her türlü desteği ve yolu izleyeceğiz” diye konuştu.

    “Ağrı kesici özelliği var”

    Bitkinin endüstriyel alanda kullanımının yaygın olduğunu vurgulayan Kılıç şunları söyledi:
    “Şakayık aslında çok eski yıllardan beri kullanılabilen bir bitki. Bu arada gıda olarak da kullanılıyor. Kurutulmuş ya da taze olarak doğal bir şekilde kullanılabiliyor. Koku kaynağı olması nedeniyle parfümlerde, sabunlarda, deodorantlarda çok yaygın olarak ve kolonya yapımında kullanılıyor. Aynı zamanda tohumları kolye yapımında kullanılıyor. Aslında çok yaygın bir kullanım alanı var. Aynı zamanda tıbbi bir bitki olması nedeniyle antioksidan özellikleri yanında antienflamatuar olmasının yanında ağrı kesicisi özelliğiyle de çok yaygın olarak kullanılıyor.”
    Şifa arayanlar, bu bitkiyi çiğneyerek veya kurutup çayını yaparak tüketiyor.

  • Palandöken’de Kaf Laleleri açtı

    Palandöken’de Kaf Laleleri açtı

    Kaf Lâlesi ya da bilimsel adıyla “Fritillaria caucasica” olan çiçek türü, Palandöken dik yamaçlarında açtı ve adeta renk cümbüşü oluşturdu. Kaf Lalesi; renkleri, duruşu ve yeşiller içindeki haliyle görenleri kendine hayran bırakıyor. Kaf Lalesi, zambakgiller familyasından bir çiçek türü olarak ifade ediliyor.


    Kaf Lalesi ülkemizde genel olarak; Erzurum, Amasya, Samsun, Iğdır, Kars ve Ağrı illeri, Güney Rusya, Kafkasya ve Kuzeybatı İran’da görülüyor. 1700 ila 2900 metre rakımlı otlaklar, iğne yapraklı orman açıklıkları ve kalker kayalı taraçalarda yetişen tür, Nisan ve Haziran ayları arasında çiçekleniyor.
    Bu günlerde başta Palandöken Dağı olmak üzere Erzurum’un güney ilçelerinde sıkça rastlanan Kaf Laleleri fotoğrafçılar başta olmak üzere doğaseverlerin ilgisini çekiyor.

     

  • Terminatör böcekler katil arılarla savaşacak

    Terminatör böcekler katil arılarla savaşacak

    Karadeniz bölgesinde kestane meyvesi ve kestane üretimini doğrudan olumsuz etkileyen katil arı olarak anılan Gal Arısına karşı mücadele devam ediyor.

    Kestane ağaçlarında yaprak ağaçlarında yaprak, çiçek ve meyve veriminde ciddi düşüşler oluşturan, kestane balı üretiminde de rekolte miktarlarını olumsuz yönde etkileyen Gal Arısı ile mücadele için laboratuvar ortamında üretimleri yapılan ve Terminatör böcek olarak anılan Torymus Sinensis isimli 2 bin 620 böcek Bartın’da doğaya salındı.

    Dünya genelinde kestane ağacı zararlısı olarak bilinen ve kestane üretiminde ciddi zararlar oluşturan Çin kökenli Kestane Gal Arısı, Avrupa ülkelerinin ardından ilk kez 2014 yılında Türkiye’deki kestane ormanlarında tespit edildi.

    Türkiye’de kısa süre içinde yayımlım gösteren Gal Arısı kestane meyvesi ve kestane balı üretimini doğrudan olumsuz etkiledi. Ağaçlarda yoğunlaşmaları durumunda kestane meyvesi ve kestane balı üretimini yüzde 70 oranında düşüren Gal Arısı ile mücadelede amacıyla Terminatör böcek olarak anılan Torymus Sinensis isimli böcekler üretildi.


    Zonguldak Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Orman Zararlıları ile Biyolojik Mücadele Laboratuvarında Gal Arısının doğal düşmanı olan ve üretimi gerçekleşen Terminatör böcekler bölgedeki kestane ormanlarına salındı.

    Bartın’ın Ulus ilçesine bağlı Dibektaş ve Kirsinler köylerinde bin 620 adet, Kurucaşile ilçesine bağlı Yeniköy’de ise bin adet olmak üzere toplam 2 bin 620 adet terminatör böcek kestane ağaçlarıyla buluşturuldu.

    Çalışmalar hakkında bilgiler veren Kurucaşile Kaymakamı Muhammed Ebrar Evsen, “Bartın ili Kurucaşile ilçemizde orman köylülerin en büyük gelir kaynaklarından biri olan kestane balı üretiminde son birkaç yıldır biyolojik anlamda sıkıntılarımız vardı. Bu sorunların farkındaydık. Orman İşletme Müdürlüğümüz ve üniversitemizin çalışmalarıyla Gal Arısıyla biyolojik mücadeleyi sağlamak üzere buraya Torymus Sinensis isimli biyolojik canlıyı bıraktık. Umarım bütün orman köylülerimize, bal üreticilerimize hayırlı olur” dedi.

    Bartın Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yafes Yıldız, “Kurucaşile ilçemizde bugün kestane Gal Arısına karşı Torymus sinensis faydalı böceğimizin salınımını gerçekleştirdik. Bölgemizde kestane galanlarda Gal Arısının zararı devam ediyor ama inşallah salınımlarla popülasyonu zarar eşiğinin altına indirmeyi hedefliyoruz. Faydalı tür diğer bölgelerde yine bir sonraki sene topladığımız gallerde faydalı böceğimizi topluyor, yakalıyoruz. Bu demek oluyor ki böceğimizin yavaş yavaş faydalı böceğimizin o alanlara yerleştiğini sevindirici bir durum olarak karşımıza çıkmakta.

    Tabi tek başına yöntem bazen yeterli olmuyor ama İnşallah Haziran ayından sonra biyoteknik mücadele dahilinde farklı tuzaklarda ergin noktasında, zararlılarımızın erginlerini toplama noktasında çalışmalara başlayacağız. İnşallah bölgemiz için iyi çalışmalar olacağını düşünmekteyiz. Tabi üretim en fazla alabildiğimiz böcek miktarını alıp bölgemize salmaya çalışıyoruz. Bölgemizde böceğimiz hızla yayılmaya devam ediyor. Tabi ki tüm alanlarda, şu an Türkiye’nin tamamında, kestane alanlarında böceğimiz bulaşık hale geldi, yayılıyor. Tabi bunu etkileyen bazı faktörler var. Küresel ısınmada yine bunlardan biri. Yine yaptığımız çalışmalarla ve iklim şartlarındaki olumlu değişimlerle böceğimizin bir müddet sonra popülasyon dengesine ulaşacağını tahmin ediyoruz. Çalışmalarımıza devam ediyoruz” ifadelerinde bulundu.