Kategori: Çevre

  • Eşsiz doğal güzellik ziyaretçilerini ağırlıyor

    Eşsiz doğal güzellik ziyaretçilerini ağırlıyor

    Tokat’ın Reşadiye ilçesinde 401 hektar alanda yer alan Zinav Gölü Tabiat Parkı projesinin tamamlanmasının ardından göl turizme kazandırıldı. Tokat’ın Reşadiye ilçesine 16 kilometre uzaklıkta bulunan Zinav Gölü ilkbaharın gelişiyle eşsiz doğa manzaraları ile kartpostallık görüntüler oluşuyor. Kanyondan gelen küçük sularla beslenen Zinav Gölü, yaklaşık 25 metreye kadar sahip olduğu derinliğiyle dikkat çekiyor. Etrafı korunmaya alınmış orman alanı ile kaplı olan Zinav Gölü’ne ziyaretçiler gelmeye başladı.


    Turhal ilçesinden Zinav gölünü ziyarete gelen Murat Açıl, “Bugün buraya Unesco kapsamına girmiş dünyanın en büyük harikalarından biri olan Tokatımız’ın Zinav Gölüne geldik. Gezimiz çok verimli geçti. Kardeşlerimiz için de farklı bir ortam oldu. Burası tam bir Selçuklu mimarisi ve Tokatla özdeşlemiş bir yer” diye konuştu.


    Turhal ilçesinden Zinav Gölünü ziyarete gelen Abdülkadir Çakar” Bugün bu doğa harikası Zinav Gölünü ziyaret ettiğimiz için çok mutlu olduk. Burası doğa ile iç içe” diye konuştu.

  • Kuş Cenneti’nde su papatyası güzelliği

    Kuş Cenneti’nde su papatyası güzelliği

    Türkiye’nin en büyük deltaları arasında bulunan ve Samsun’da yüzlerce türdeki kuşa ev sahipliği yapan Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’ndeki Galeriç Subasar Ormanı papatyalarla şenlendi.

    Türkiye’de nadir bulunan subasar ormanlardan biri olan Galeriç Ormanı su papatyalarıyla beyaza büründü. Fotoğrafçıların ilgi odağı olan orman en çok ziyaret edilen yerler arasında yer alıyor. Çoğunluğu dışbudak ağacından oluşan ormanın kışın ve ilkbaharda tabanı tamamen suyla kaplanıyor.

    Ormanda ayrıca kuş gözlemciliği yapılıyor. Biyolojik çeşitlilik bakımından oldukça zengin olan orman ilgili çekiyor.


    Deltayı ziyaret eden vatandaşlar ise su papatyalarına hayran kaldıklarını, bol bol fotoğraf çektiklerini, burayı herkesin görmesi gerektiğini belirttiler.

  • Işıklı Gölü’nde nilüfer şöleni başlıyor

    Işıklı Gölü’nde nilüfer şöleni başlıyor

    300 dönümlük alanla Türkiye’nin en büyük Nilüfer Çiçeği tarlasına sahip Çivril Işıklı gölü yeni sezon için gün sayıyor. Haziran Ağustos aylarında açan Nilüfer çiçekleri ile Denizli’nin en çok ziyaretçi ağırlayan merkezlerinden biri olan Işıklı gölünde beyaz nilüferlerin habercisi sarı nilüfer çiçekleri su üstüne çıkmaya başladı. Işıklı gölünü besleyen Menderes Nehrinin İshaklı köyünde oluşturduğu Gökgöl havzasında su yüzeyi sarı nilüfer çiçekleriyle kaplanırken, bölge halkı ve kayıkçılar kısmı açan beyaz nilüferlerin 10 gün sonra tamamen net olacağını belirtti.

    “Sarı ve mor nilüferler için bekliyoruz”

    Işıklı Gölünün başlangıç noktalarından biri olan İshaklı bölgesinde nilüfer çiçeklerinin farklı renklerinin yetiştiğini belirten kayıkçı Mehmet Akgün, “Gölün içinde havut otu ve saz dışında nilüfer çiçekleri de yetişiyor. Bizim bu bölge daha çok havut ve saz otu ile biliniyor fakat Gökgöl tarafına doğru Işıklı gölünden daha büyük alanlarda Nilüfer havzaları var” dedi.

    Binlerce vatandaşın uğrak noktası olduğunu ifade eden Akgün, “Beydilli çok sayıda turist ağırlıyor, Türkiye’nin her yerinden binlerce kişi Çivril’e geliyor. Beydilli ve Seraserli mahallerinden göle açılarak eşsiz güzelliğe şahitlik ediyorlar. Çivril’e gelen misafirleri İshaklı köyümüzde de ağırlamak unutamayacakları bir tekne turu yaşatmak ve Nilüfer çiçeklerinin farklı renk ve türlerini de göstermek isteriz” dedi.


    Çivril Işıklı Gölünde 1 Haziran tarihinde başlayan Nilüfer Turları Ağustos ayına kadar devam ediyor.

  • Diyarbakır’ın saklı cenneti ihtişamını koruyor

    Diyarbakır’ın saklı cenneti ihtişamını koruyor

    Kulp, Silvan ve Hazro ilçeleri arasında bulunan ve halk arasında “Gorderni” olarak bilinen Taşköprü ve kanyon doğal güzelliğiyle büyülüyor. Kaya mağaraların bulunduğu bölgenin tarihi İlk Çağ’a kadar dayanıyor. Sultan 2. Abdülhamid döneminde yapılan Taşköprü ise, o günden bu yana vatandaşların ulaşımını sağlıyor. Köprü, yol ve güzergah, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1. Dünya Savaşı’nda kullandığı ve Hazro ilçesinde konaklandığı yer olarak da tarihi belgelerde yerini alıyor.

    “Diyarbakır’a devam eden önemli bir kervan yolu güzergahıdır”

    Muhabirlere bölge ile ilgili açıklamalarda bulunan Dicle Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Yıldız, yerin Kulp ilçesine bağlı olduğunu, ancak Kulp, Hazro ve Silvan ilçesi üçgeninde yer aldığını belirtti. Prof. Dr. Yıldız, “Buradaki kaya yerleşmelerine baktığımız zaman ilk çağlardan beri bir yerleşme olduğu, kaya sığınaklarında milattan önce 10 bin, 11 binlerden günümüze, 12, 13 bin yıllardan önce yerleşim olduğunu görüyoruz. Köyün eski ismi, ‘Gordern’ dediğimiz ölülerini küplere koyan köy anlamına geliyor. İsmini oradan alıyor. Bu aynı zamanda Muş, Kulp, Hazro üzerinden Diyarbakır’a devam eden önemli bir kervan yolu güzergahıdır. Burada yer alan köprü, Sultan 2. Abdülhamid Han döneminde inşa edilen bir köprüdür. İki gözlü bir köprüdür, Osmanlı dönemi özeliklerini gösteriyor” dedi.

    “Bu yola aynı zamanda ‘Atatürk yolu’ deniliyor”

    Bölgedeki yola aynı zamanda “Atatürk yolu” denildiğini dile getiren Prof. Dr. Yıldız, “Bu yolun en önemli özelliklerinden biri de budur. Mustafa Kemal Atatürk, 1. Dünya Savaşı esnasında Rus saldırılarını Muş cephesinde durdurmak için cepheye giderken bu yolu kullanıp, bir gece Hazro’da kalıyor. Devamında bu yolu kullanıp Kulp-Muş sınırına gidip 1. Dünya Savaşı’na katılıyor. Ondan dolayı bu yola Atatürk yolu deniliyor. Gorderni kanyonu, doğasıyla, suyuyla çok güzel bir kanyon. Hafta sonları Diyarbakırlıların piknik yaptığı bir yer. Sarum Çayı da Lice’nin karlı dağlarında doğan bir sudur. Lice, Kulp, kısmen Silvan sınırlarını aşarak Batman Çayı’na, oradan da Dicle Nehri’ne karışıyor” diye konuştu.
    Bu yıl özelikle kurak bir yıl beklendiğini kaydeden Yıldız, “Özelikle nisan ayında güzel yağışların olmasından dolayı hem doğa çok canlıdır hem de sular coşkuludur. Bunun üzerine Silvan Barajı yapılıyor. Devamında bu suyun Silvan Barajı’na da çok büyük katkısı olacak” şeklinde konuştu.

    “Bölgede istikrar, güvenlik olunca insanlar buralara akın etmeye başladı”

    Bölgenin güvenli hale gelmesiyle insanların akın etmeye başladığını aktaran Yıldız, “2016 yılından sonra özelikle bu Taşköprü kanyonu çok yoğun ilgi görüyor. Hem piknikçiler tarafından, hem doğaseverler tarafından, hem doğa yürüyüşçüleri tarafından çok ilgi gören bir yerdir. Bölgede böyle bir huzur ortamı olunca bu tür yerler de ön plana çıkıyor” dedi.


    Prof. Dr. Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı:
    “2011 yılında Diyarbakır ili ve ilçelerinde Orta Çağ ve sonrasına ait mimari sanat eserlerinin tespiti için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni, Dicle Üniversitesi’nin katkılarıyla çalışma yapmıştım. O dönemde bu kanyonu ve köprüyü de çalıştık. Bunu ‘Diyarbakır’ın Kulp İlçesindeki Kültür Varlıkları’ adlı bir makale ile bilim dünyasına tanıttım.”

  • Kız Kulesi İstanbullularla buluştu

    Kız Kulesi İstanbullularla buluştu

    Tarihi M.Ö. 410 yılına kadar uzanan İstanbul’un simge yapılarından Kız Kulesi 2 yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından ışık ve lazer gösterileriyle açıldı. Binlerce İstanbullu bu ana tanıklık etmek için Salacak sahiline akın etti. 2 yıllık bir aranın ardından yeniden İstanbulluların ziyaretine açılan Kız Kulesi’nin açılışındaki ışık ve lazer şovu İstanbulluları adeta mest etti. Birçok kişi bu tarihi anı cep telefonu kameralarıyla kaydetti.

    2. Mahmud dönemindeki orijinal haline kavuşan Kız Kulesi’nin restorasyon çalışmalarında bugüne ulaşan kaynaklardaki en çok bilgi ve belgenin bulunduğu 18. yüzyıl sonu verileri kullanıldı. Bu bilgiler doğrultusunda yapılan restorasyon çalışmalarında fazlalık olan çatı ilaveleri kaldırılarak kule aslına uygun bir şekilde restore edilmiş oldu.

    Gösteriyi izlemeye ve kaydetmeye gelen fotoğrafçı Furkan Uslu “2 sene sonra biz de bu ana kavuşmak için fotoğraf makinemizi alıp Kız Kulesi’ni çekmeye geldik. Çok güzel anlara tanıklık ettik. Güzel fotoğraflar çektik. Fotoğraflarımızı sosyal medya hesabımızda yayınlayacağız. Bir hasret bitti. Biz de tanıklık ettik.” şeklinde konuştu.

  • Kuzugöbeği mantarının fiyatı altınla yarışıyor

    Kuzugöbeği mantarının fiyatı altınla yarışıyor

    Nisan yağmurlarıyla birlikte ormanlık alanlarda yetişen Kuzugöbeğinin kurutulmuş halinin kilosu 3 ile 5 bin lira arasında satılıyor. Artvin merkez, Şavşat ve Yusufeli’nde yoğun olarak görülen mantar meraklıları tarafından ilgiyle toplanıyor. Yöreden yöreye isim değişikliği gösteren Kuzugöbeği Artvin’in çeşitli yerlerinde ‘Molozan’, ‘Beliçuça’ ve ‘Kulohora’ adları ile de biliniyor. Kuzugöbeği mantarı, tereyağı, tuz, karabiber, sarımsak ile sotelendiği gibi şişe takılarak ateş üzerinde de pişirilebiliyor.

    Ceviz, armut, fındık ve kızılcık gibi ağaçların olduğu bölgede sıklıkla görülen bu mantar, protein ve mineraller bakımından zengin olma özelliği ile de ilaç sanayisinde sıklıkla tercih ediliyor.

    Kendini ‘Mantar Avcısı’ olarak niteleyen Murat Evbaşı, bahar mevsiminde görülen Kuzugöbeği mantarını Kafkasör yaylasında topladı. Murat Evbaşı yaptığı açıklamada “Artvin merkez de Kafkasör havzası üzerinde bulunan yerlerde kuzey bölgelerde nemli bölgelerde bulunuyor. En çok bulunan havza bazında Yusufeli ve Şavşat bölgesidir. Akdeniz bölgesinde kurutulmuş hali bin lira ile 5 bin lira arasında değişirken, Karadeniz bölgesinde, 3 bin lira ortalamasından satılıyor. Doğada gezerken lütfen dikkat ediniz. Bastığınız yerlere dikkat ediniz çünkü kuzugöbeği ilaç sanayi sektöründe kullanılıyor. Yabancılar özellikle bunu için özel arıyorlar. Bunu özel şekilde insanları topluyorlar buluyorlar para ödüyorlar bunları toplamaları için. Sizde gezdiğiniz doğada muhakkakı bunu aramaya başlayın çünkü protein bakımından çok iyi mineraller bakımından çok iyi bir gıdadır” ifadelerini kullandı.

  • Meteorolojiden kuvvetli yağış uyarısı

    Meteorolojiden kuvvetli yağış uyarısı

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son değerlendirmelere göre: Ülkemiz genelinin parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın güney ve doğusu, İç Ege, Batı Akdeniz’in iç kesimleri ile K.Maraş ve Osmaniye çevrelerinin, İç Anadolu’nun batısı ve güneydoğusunun, Batı Karadeniz’in batısı, Orta Karadeniz kıyıları ve Doğu Karadeniz’in, Doğu Anadolu’nun kuzeydoğusunun yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların, Kütahya, Afyon, Uşak, Denizli ve Eskişehir ile Burdur ve Isparta’nın batı çevrelerinde yerel kuvvetli olması bekleniyor.

  • İnci kefali için gece denetimi

    İnci kefali için gece denetimi

    Van Gölü’nün endemik balık türü olan inci kefalinin yumurtalarını bırakmak için 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri arası tatlı sulara yaptığı göç yolculuğu devam ederken, balığın korunması amacıyla da ekipler gece gündüz demeden denetimlerini sürdürüyor. Bu göç yolculuğu görsel bir şölen sunarken, kaçak avcıların yakalanması için de Van İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler, Sahil Güvenlik Van Gölü Grup Komutanlığı, Van YYÜ, ve Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, gece gündüz denetim yapıyor. İnci kefalinin göç ettiği Tuşba ilçesindeki Çolpan Deresi’de kaçak avcılara yönelik denetim yapan ekipler, derede ağ olup olmadığını kontrol etti. Kaçak avcıların dereye yerleştirdikleri özel düzenekle avladıkları yaklaşık 100 kilo canlı balık tekrar suya bırakıldı.


    Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Göç git gide yoğunlaşıyor. Gördüğünüz gibi balıkların hepsi yumurtalı. Her bir balık ortalama 10 bin yumurta taşıyor.burası küçücük bir dere balığının hiçbir kaçma yeri yok. Balık yüz binlerce yıl bu dereye geliyor. Korumazsak, sahip çıkmazsak maalesef kaybettiğimiz diğer kaynaklar gibi bunları da kaybedeceğiz. Dolayısıyla balık bizim, balık hepimizin çocuklarımız geleceği. Bu yüzden sadece kolluk kuvvetleri değil hepimizin balığa sahip çıkması lazım” dedi.

  • Aydın’da zeytin bahçeleri incelendi

    Aydın’da zeytin bahçeleri incelendi

    Aydın’ın önemli tarım ürünlerinden zeytinde, hastalık ve zararlılara karşı mücadele çalışmaları devam ediyor. Bu çerçevede harekete geçen Didim İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri ilçe genelinde bilgilendirme ve uyarılar yaparken, zeytin bahçelerinde de kontrollerini sürdürüyor. Bahçelerde yapılan genel kontrolün yanı sıra zeytinin fenolojik gelişimi de takip edildi. Aynı zaman kurulan feromon tuzaklarının da kontrolleri yapıldı.

    Yapılan kontrol ile ilgili Didim İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “Zeytin bahçelerimizdeki zeytin zararlılarının takibi amacıyla kurulan feromon tuzaklarının kontrolleri düzenli olarak yapılmaktadır” ifadeleri yer aldı.

  • Yaban keçileri Munzur dağlarına güzellik katıyor

    Yaban keçileri Munzur dağlarına güzellik katıyor

    Erzincan ile Pülümür ve Ovacık ilçeleri arasında yer alan Munzur Dağları, doğal güzelliklerinin yanı sıra yaban hayatıyla da dikkati çekiyor.

    Kurt, boz ayı, tilki, domuz ve vaşak gibi canlı türlerinin yaşadığı Munzur Dağlarında nesli koruma altında ve avlanması yasak olan yaban keçileri de doğaya ayrı bir renk katıyor.


    Dağ keçileri, Munzur Dağları eteğinde yeşil otlaklarda beslenirken objektife yansıdı.


    Bir süre yayladaki çeşitli otlarla karınlarını doyuran ve su ihtiyacını giden keçiler, izlendiklerini fark edince sarp dağlara tırmanıp gözden kayboldu.