Kategori: Çevre

  • Hopa engereği ilk kez bu kadar yakından görüntülendi

    Hopa engereği ilk kez bu kadar yakından görüntülendi

    Türkiye’de, Karadeniz Bölgesi’nde yaşayan ve “Kafkas engereği” diye de bilinen Hopa engereğinin nesli, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Doğa Koruma ve Milli Parklar Rize 12. Bölge Müdürlüğü tarafından başlattığı çalışmayla Hopa Engereği koruma altına alınmıştı.

    Müdürlük, “Hopa engereği” için korunaklı yeni habitatlar oluşturulması, tarımsal ilaç ve gübre kullanımının kontrol edilmesi, insanlarla teması olan bölgelerde öldürülmesinin önlenmesine yönelik raporlar hazırladı.


    Baharın gelmesiyle Artvin’in Kemalpaşa içesinde çaylık bir alanda görüntülenen Hopa engereği, uzun zaman sonra ilk kez bu kadar yakından görüntülendi. Kış uykusundan uyandığı tahmin edilen yılanı çeken şahıs, dünyanın en zehirli yılanları arasında yer alan Hopa engereğine “Güzel bir misafirimiz var” diye seslendi.

  • Plajlar sezona hazırlanıyor

    Plajlar sezona hazırlanıyor

    Plajlar çöplerden arındırılıyor, yabani otlar temizleniyor, sahilde insanların güneşleneceği kumlar titizlikle taranıyor, bir izmaritin dahi bırakılmamasına dikkat ediliyor.

    Ayvalık Belediyesi de kente gelecek olan yerli ve yabancı konukları hijyenik, güvenli ve pırıl pırıl ortamlarda karşılamaya hazırlanıyor. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin’in, “sezona hazırlanın” talimatıyla başlayan çalışmalar hız kesmeden aralıksız sürdürülüyor. Öncelikle yaz sezonu boyunca turistlerin uğrak yerleri arasında bulunan plajlar tepeden tırnağa elden geçiriliyor. En ufak bir çöp kırıntısını dahi gözden kaçırmayan Ayvalık Belediyesi Temizlik İşleri ve Park Bahçeler müdürlükleri ekipleri canla başla çalışarak plajları güzel bir tatil için hazırladı.

    Ayvalık Belediyesi İşletme ve İştirakleri arasında yer alan; Altınova, Paşalimanı, Duba, Cunda Arka ve Kapri plajları ve kamuya açık plajlarda insanların güneşleneceği kumlar titizlikle tarandı, bir izmaritin dahi bırakılmamasına dikkat edildi. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin belediyeye ait tüm işletme ve iştiraklerin yaz sezonuna hazır olacağını söyledi.

  • Ahırkapı Feneri yenilenen yüzüne kavuştu

    Ahırkapı Feneri yenilenen yüzüne kavuştu

    İstanbul Boğazı’ndaki gemilere 166 yıldır rehberlik eden tarihi Ahırkapı Feneri restorasyon işlemleri tamamlandı. Ahırkapı Feneri, tarihi yarımada ve İstanbul Boğazı’nın eşsiz manzarasıyla havadan çekilen görüntüler ile kendine hayran bıraktı. Sultan Abdülmecid döneminde 1857 yılında yaptırılan ve ışığı 16 deniz mili uzaktan görülebilen tarihi Ahırkapı Feneri, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından restore edildi.

    Deniz seviyesinden 36 metre yükseklikte İstanbul Boğazı’nın güney girişinde bulunan fener, 166 yıl boyunca gemilere rehberlik etti. Geçirdiği çeşitli onarımlarla günümüze kadar gelen fenerin her bir parçası aslına uygun olarak tekrar restore çalışmaları titizlikle yapıldı. Fener çevresinde restorasyon işlemleri için konulan iskeleler kaldırıldı. Fener eski tadilatlarından dolayı iç ve dış cephesinde birkaç kat boya katmanı bulunmaktaydı. Bu durum fenerin özgün yapısından uzaklaştırdığı için sıcak su püskürtme yöntemiyle iç ve dış yüzeyinde temizleme çalışmaları yapıldı. Ardından basınçlı kumlama tekniği ile iç ve dış duvarlar boyadan ve özgün olmayan malzemelerden arındırıldı. Bu şekilde kule ilk yapıldığı günlerdeki gibi kesme taş görüntüsüne kavuştu.

  • Lavanta Yetiştiriciliği Projesi

    Lavanta Yetiştiriciliği Projesi

    Tarsus Belediyesi, belediye arazilerine alternatif tarım ürünü tıbbi aromatik bitkilerden olan lavanta bitkisinin ekimini gerçekleştiriyor. ‘Lavanta Yetiştiriciliği Projesi’ ile kentte çiftçiyi lavanta yetiştirmeye teşvik ederek, alternatif geçim kaynağı oluşturmak, bölgede alışılagelmiş ürün desenini çeşitlendirmek, tarım alanlarından maksimum fayda sağlanarak aile ve bölge ekonomisine katkı sağlamak, bütüncül bir yaklaşımla üretmek ve ürettiğini işlemeye alarak yeni iş sahaları oluşturuluyor.


    Türkiye’de üretim alanı çok sınırlı olan lavanta bitkisi Tarsus Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü bünyesinde Ergenekon Mahallesinde ekildiği kaydedildi. Çok yıllık bir bitki olma özelliği olan lavantanın uzun yıllar verimli olduğu ifade edildi. Belediye bünyesinde çalışan ziraat teknikeri ve tıbbi ve aromatik bitkiler uzmanları lavantanın düzenli olarak bakım ile kontrollerini gerçekleştirdiği de belirtildi.

  • Ölü yunus balığı karaya vurdu

    Ölü yunus balığı karaya vurdu

    Akçakoca ilçesi Çuhallı Plajında akşam saatlerinde yunus balığı ölmüş olarak sahile vurdu. Sahilde dolaşan vatandaşlar, kıyıya vurmuş yavru balığı görünce yanına yaklaştı. Balığın öldüğünü fark edince şaşıran vatandaşlar, o anları cep telefonu kamerasıyla kayıt altına aldı.

  • Doğa renk cümbüşüne döndü

    Doğa renk cümbüşüne döndü

    Türkiye’de kış mevsiminin bu yıl uzun süren yerlerden biri olan Şırnak’ın Cizre ilçesinde geç gelen ilkbahar ile doğa da farklı tonlara büründü. Yağmurların ardından havaların ısınmasıyla çiçekler açtı, böcek türleri doğayı canlandırdı.


    Kentte, kurak geçen bir önceki yılın aksine bu yıl, özellikle mart ve nisan aylarında yağışların artmasıyla doğa da canlandı. Özellikle Cizre-Nusaybin ilçeleri arasındaki tarlarlalar ve Cizre-Güçlükonak arasındaki tarlalar ile dağlarda sarı, kırmızı ve beyaz renkli çiçekler açtı.

    Güzel manzaraların oluştuğu tarlalar, bölgedeki yollarda seyahat eden vatandaşların ilgisini gördü. Özel araçlarıyla seyahat eden bazı vatandaşlar, rengarenk çiçekleri görünce mola verip tarlalarda gezerek fotoğraf çekip vakit geçiriyor.


    Güçlü Kolgezer köyüne giderken güzel manzarayı gördüğünü ifade eden Bilal Akgüç, “Doğadaki bu güzel manzarayı görünce kendimi tutamadım ve tarlaya o güzel çiçeklerin arasına attım. Hem bu güzel manzaranın tadını çıkardım hem de bu anı cep telefonumla ölümsüzleştirerek güzel bir anı oluşturdum” dedi.

  • Çam kese böceğine karşı ‘Predatör’ hamlesi

    Çam kese böceğine karşı ‘Predatör’ hamlesi

    Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü, ormanlarda değişik çam türlerinde beyaz keseler halinde kendini göstermeye başlayan çam kese böceği (Thaumetopoeo pityocampa Schiff) ile doğaya en zararsız tür olan biyolojik mücadele başlattı. Ormanlarda çok sık görülen çam kese böceği direk olarak ağaçları zarar vermemekle birlikte, büyüme kayıplarına, görsel kirliliğe ve yakın temasta olan insanlarda kaşıntı şeklinde sağlık problemlerine sebep oluyor.

    “4-7 gün arasında larva çıkıyor”

    Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı bahçesindeki çam ağaçlarında gerçekleştirilen çalışmayı yerinde takip eden Manavgat Orman İşletme Şefi Aydın Yıldırım “Çam kese böceği ile mücadele çerçevesinde biyolojik mücadele yöntemlerinden ve gerek doğa gerekse ağaçlar için en zararsızlarından birisi olan Calosoma Sycophanta üretimi yapıyoruz. Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü bünyesindeki laboratuvarımızda sağlıklı bir üretim için gerekli olan 23 derece sıcaklık ve yüzde 60 nem oranı ile yıllık 8 bin adet Calosoma Sycophanta üretiyoruz. Calosoma Sycophanta erginleri şubat ayı sonunda düşük rakımlı Kızılçam ormanlarından toplanıyor. Doğadan toplanıp laboratuvara getirilen Calosoma Sycophanta erginleri steril edilmiş toprak bulunan üretim kutularına 1 erkek 1 dişi gelecek şekilde konuluyor. Günlük olarak toplanan yumurtalardan 4-7 gün arasında larva çıkıyor. Larvalar 10-14 gün boyunca çam kese böceği tırtılları ile beslendikten sonra araziye salım işlemi yapılıyor” dedi.

    “Hektara 20-40 adet predatör böcek bırakılıyor”

    Yıldırım, araziye salma işlemi ağaçtaki kese yoğunluğu dikkate alınarak her ağaca 2-3 adet larva gelecek şeklinde yapıldığını ve 1 hektara ortalama 20 ila 40 adet bırakıldığını kaydetti. Calosoma Sycophanta’nın çam kese böceğinin larva ve pupalarını yiyerek beslendiğini dile getiren Yıldırım, ” 1 yılda 1000 adet çam kese böceğini tüketiyor. Yaşam süresi 4-6 yıl olup hayatı boyunca ortalama 5 bin adet çam kese böceğini imha ediyor” dedi.

    “6 yıl yaşıyorlar”

    Yırtıcı predatör olarakta adlandırılan Calosoma Sycophanta’nın uzun ömürlü ergininin 6 yıl yaşadığına dikkat çeken Aydın Yıldırım “Yırtıcı ve hareketli oluşunun yanı sıra larvalarının ve erginlerinin çamkese böceği tırtıllarını yemesi bakımından da son derece yararlı bir böcek. Erginleri mart ayı içerisinde topraktan çıkarak ağaçlara tırmanıyor ve keselerin içerisinde ya da dışarıda bulunan tırtılları yiyorlar. Mart ayı sonu veya nisan ayında pupalaşmak üzere toprağa inen çamkese böceği tırtıllarını takip ederek onların topluca krazitleştikleri yerlere yumurtalarını bırakıyorlar. Calosoma Sycophanta hem larvaları hem de yeni oluşmuş pupaları yedikleri görülüyor” ifadelerine yer verdi.

    Yıldırım, yapılan mücadele sayesinde Şubat ayında kurumuş gibi görünen ağaçların haziran ayında tekrar eski görüntüsüne kavuştuğunun gözlemlendiğini bildirdi.

  • Hazar Gölü kıyısında badem ağaçları

    Hazar Gölü kıyısında badem ağaçları

    Elazığ’ın Sivrice ilçesindeki Hazar Gölü çevresi, çiçek açan badem ağaçları ile eşsiz manzaraya sahne oldu.

    Kentte sert geçen kış aylarının ardından havaların ısınmasıyla birlikte birçok ağaç çiçek açtı.

    Hazar Gölü çevresinde çiçek açan yerli badem ağaçları, dron ile havadan görüntülendi.

    Baharın gelmesiyle rengarenk ağaçlar adeta kartpostallık görüntüler oluşturdu.

  • Kar suları barajlara bereket oldu

    Kar suları barajlara bereket oldu

    Bahar ayında Doğu’da dereler, nehirler coşkun akmaya başladı. Erzurum Dumlu Dağı’ndan doğan, Erzincan’dan geçerek Murat Nehriyle birleşip Fırat Nehri’ni oluşturan Karasu Nehrinin artan su seviyesi çiftçilerin yüzünü güldürdü. Kurak geçen kış mevsiminde su debisinin düşmesiyle ortaya çıkan nehir yatağındaki adacıklar da yeniden sular altında kalmaya başladı.


    Doğu Anadolu’daki arazilere can veren nehirlerin artan su seviyesi barajları da doldurdu.

    Ağrı Diyadin’den kaynayan Murat Nehri ve Erzurum Dumludağ’da kaynayan Karasu Nehri, Erzincan’dan sonra Elazığ il sınırlarında birleşerek Fırat Nehri’ni oluşturuyor. Fırat Nehri Erzincan, Tunceli, Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa il sınırını belirledikten sonra Suriye, daha sonra Irak topraklarına akarak Irak’ta denize uzak olmayan bir noktada Dicle Nehri ile birleşip Şatt’ül-Arab’ı oluştup Basra Körfezi’ne dökülüyor.


    “Karların erimesiyle Erzincan’daki barajlarda doluluk oranı arttı”

    Havaların iyice ısınmasıyla doğanın yeşerdiği Erzincan’da dağlarının yüksek kesimlerindeki karın erimesi ve yağmur yağışıyla beraber barajların doluluk oranı arttı.

    Erzincan Barajı yüzde 60, Tercan Barajı da yüzde 65 su doluluk seviyesine ulaştı. Tarımın yaygın olduğu Erzincan’da barajlardaki su seviyesinin artması çiftçiyi mutlu etti.

  • Sırtında yavrusuyla göle gitti

    Sırtında yavrusuyla göle gitti

    Türkiye’nin doğal güzellikleri arasında yer alan Abant Gölü Milli Parkı, her yıl binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Bu güzellikler arasında yer alan kurbağalar da, doğal yaşamın bir parçası olarak parkta kendilerine yer buluyor.

    Gece saatlerinde yavrusunu sırtında taşıyan bir kurbağa kameralara takıldı. Yavrusuyla birlikte Abant Gölü’ne giden kurbağa, renkli görüntüler oluşturdu.