Kategori: Çevre

  • Seyhan Nehri’nde yosun istilası

    Seyhan Nehri’nde yosun istilası

    Adana’nın simgelerinden Seyhan Nehri’nde su akıntısı baraj kapaklarındaki çalışmalar nedeniyle durduruldu. Akıntının durmasıyla birlikte nehirde yosun birikintileri oluştu. Yosunlar nedeniyle nehir tamamen yeşile büründü. Sudaki kirliliğin kontrolden çıkması üzerine Seyhan Nehri’nde de emsalleri gibi renk değişimleri ve yosun yoğunluğu oluştu.

    Vatandaşlar çağrıda bulundu

    Yeşile bürünen Seyhan Nehri’ni görenler ise yetkililere temizlik çağrısında bulundu. Bölgeye gezintiye gelen vatandaşlar yosun nedeniyle kirli bir görüntü ve kötü koku oluştuğunu belirtti.

    Hasan Özgül (18) isimli vatandaş, “Buraya yabancı birisi geldiğinde biz başımız eğik duruyoruz. Bu hep insanların pisliği. Ellerine ne geçerse kaldırıp atıyorlar. Manzara niyetine geldim, geldiğime pişman oldum. Yabancılar geliyor, başka ülkelerden insanlar geliyor ama hep pis buralar. Geçen bir kız video çekiyordu, ‘Anne burası çok pis’ diyordu. Buranın temizlenmesi lazım” ifadelerini kullandı.

    Murathan Türksal (19) ise nehrin biran önce temizlenmesi gerektiğini söyleyerek, “Gezinti için geldim ama manzara çok kötü. Buranın bir an önce temizlenmesi lazım. İnsanlar buraya geldiğinde manzarayı görünce pişman oluyorlar. Burası biran önce temizlensin ve biz eski, temiz Seyhan Nehri’ne kavuşalım” diye konuştu.

  • Metrekareye 106,4 kilogram yağış düştü

    Metrekareye 106,4 kilogram yağış düştü

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün uyarılarının ardından birçok kente sağanak başladı.

    Düzce’de de dün öğle saatlerinde başlayan yağış, kentin birçok noktasında etkili oldu. Düzce’de en çok yağış alan bölge Yığılca ilçesi oldu. Yığılca’da metrekareye 106.4, Kaynaşlı’ya ise metrekareye 40.3 kilogram yağış düştü.

    Gölyaka Kardüz Yaylası metrekareye 4.9 kilogram yağış alırken, Çilimli 4.2 kilogram, Gölyaka 2.5 kilogram, Merkez 2.2 kilogram, Akçakoca 1.7 kilogram, Gümüşova 0.2 kilogram ve Cumayeri ise 0.1 kilogram yağış aldı.

  • Türkiye’nin yeni yol haritası belirlendi

    Türkiye’nin yeni yol haritası belirlendi

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından iklim değişikliğiyle mücadelede kritik adımlardan biri olan Türkiye’nin ilk İklim Şurası, 21-25 Şubat’ta, iklim değişikliğinden en çok etkilenen illerden Konya’da düzenlenmişti. Bu çerçevede Şura’da 7 farklı alanda, Türkiye’nin yeni yol haritası belirlendi.

    İklim Şurası’nda 217 yeni karar alındı

    İklim Şurası’nda, 3 ay süren yoğun çalışmalar sonucu iklim değişikliğiyle mücadelede 2053 net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedefleri doğrultusunda 217 yeni karar alındı. İklim Uyumlu Şehirler, İklim Dostu Tarım, Kuraklık Eylem Planı, Çevreci ve Temiz Ulaşım Ağı, Yeşil Enerji, Yeşil Ekonomi ve İklim Eğitimi, alınan kararların önemli başlıkları.

    Bu 217 kararın 76’sını ulaştırma, sanayi, tarım, yutak alanlar, atıkların azaltılması, 34’ünü bilim ve teknoloji; 21’ini yeşil finansman ve karbon fiyatlama, 20’sini iklim değişikliğine uyum, 24’ünü yerel yönetimler; 42’sini de sağlık, eğitim, adil geçiş, iklim adaleti ve iklim göçü oluşturuyor.

    Alınan 217 önemli kararın tamamı İklim Şurası’nın resmi internet sitesinde https://iklimsurasi.gov.tr/sayfa/sonuc-bildirgesi linki ile yayımlandı.
    Alınan bu kararlar, Türkiye’nin iklim değişikliği konusundaki taahhütlerini hukuki zeminde güçlendirecek “İklim Kanunu”nun hazırlanmasında da önemli bir referans kaynağı olma özelliği taşıyor.

    2021 yılı Eylül ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda Türkiye’nin, Paris İklim Anlaşması’na taraf olacağını ve iklim kriziyle mücadeledeki kararlılığını bütün dünyayla paylaşmış, akabinde 2053 net sıfır emisyon ile yeşil kalkınma hedefini açıklamıştı. Türkiye, Paris İklim Anlaşması’na TBMM’de yapılan oylama sonucu resmi olarak taraf oldu ve gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar, gerekse iklim değişikliğiyle mücadelede atılan kritik adımlar, köklü yapısal reformları da beraberinde getirdi.

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan iklim değişikliğiyle mücadelede yüzlerce proje

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, atık yönetiminden atık su arıtmaya, hava kalitesinin iyileştirilmesinden denizlerin, akarsuların korunmasına; yeşil alanların artırılmasından bisiklet yollarının, yeşil yürüyüş yollarının yapılmasına kadar yüzlerce proje yürütüyor. İklim değişikliğiyle mücadelede çevrenin korunması için en önemli adımlardan biri de atıkların geri dönüşümü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde başlatılan “Sıfır Atık Projesi” çerçevesinde, 2017’de yüzde 13 olan geri kazanım oranı 2020 yılında yüzde 22,4, 2021 yılında ise yüzde 25’e yükseldi. 2023 yılı hedefi ise yüzde 35 olarak belirlendi.

  • Artabel Göllerinde büyüleyici güzellikler

    Artabel Göllerinde büyüleyici güzellikler

    ‘Işıkla suyun buluştuğu zirve’ ve ‘Yüksek zirvelerin cenneti’ olarak adlandırılan Artabel Gölleri Tabiat Parkı, kentin en yüksek zirvesi olan 3 bin 331 metre rakımlı Abdal Musa Zirvesini içerisinde barındıran, kendini insandan sakınan yüksek bir coğrafyada yer alıyor.

    Yalçın dorukların çevrelediği buzul gölleri, endemik bitki ve canlıları, eski göç yolları, siperleri, şehitlikleriyle özellikle yaz aylarında ziyaretçilerine büyüleyici güzellikler sunan Artabel Gölleri Tabiat Parkı, zengin flora, fauna ve eşsiz manzarası ile Gümüşhane’nin çatısı olarak nitelendiriliyor.

    Torul ilçesi sınırlarında yer alan ve 1998 yılında tabiat parkı ilan edilen 58 bin 590 dekarlık alana sahip Artabel Gölleri Tabiat Parkına, yılın ilk ve en kalabalık doğa yürüyüşü Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Gümüşhane Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (GÜDAK) ortaklığında gerçekleştirildi.

    İzcilik Federasyonu ve Herkes İçin Spor Federasyonu temsilciliklerinin de katkı sağladığı etkinlikte sporcular 9 kilometrelik parkurda irili ufaklı 10’dan fazla buzul gölü görme fırsatı yakaladı.

    Her yıl olduğu gibi bu yıl da eşsiz güzelliklerin tadını çıkaran 81 sporcu Gülaçar köyü Esentepe yaylasına kadar araçla ulaştıktan sonra buradan dolu ve yağmur yağışıyla başladıkları yürüyüşte ilk olarak 2 bin 720 metre rakımdaki Büyük göle ulaştı.
    Burada bir süre dinlenen sporcular daha sonra topçu yolunu takip ederek Osmanlı-Rus harbi sırasında askerlerin boğularak şehit olması nedeniyle hüzünlü bir hikayesi olan 2 bin 980 metre rakımdaki Ahtabur Gölüne ulaştı.

    Burada gölün içerisindeki buz kütlelerinin üzerine çıkan sporcular renkli görüntüler oluşmasına neden olurken soğuk havanın da etkisiyle üşüyen sporcular, yatay geçiş yaparak ulaştıkları 2 bin 890 metre rakımdaki Adalı gölde yemek molası verdi.
    Haziran ayının son günlerine gelinmesine rağmen kış mevsiminden kalan dev kar kütlelerinin üzerinden geçen, göllerin içindeki buzulların üzerine çıkan sporcular adrenalin dolu bir gün yaşadı.
    Etkinlik boyunca soğuk esen rüzgar, yağmur ve dolu yağışına aldırmayan sporcular çeşit çeşit çiçeklerin kokusunu derin derin ciğerlerine doldurup onlarca şelale ve buzul göllerinin yanında minik göller görme fırsatı yakalayıp bol bol fotoğraf çekildikten sonra geri döndü.

    “Manzara harika, çok güzel bir doğa var”

    Etkinliğe katılan ve bölgeye ilk kez gelen sporculardan Didem Kars, “İlk defa geldim, çok güzel buldum. Manzara harika, çok güzel bir doğa var. Her şey çok güzel. Çok kalabalık geldik. Biraz ıslandık ama olsun her şey güzeldi çünkü doğa var. Yine gelirim” dedi.

    “Bir gün içerisinde doluyu, yağmuru, sisi, rüzgarı, kıştan kalan kar kalıntılarını hepsini yaşamış olduk”
    Spor Uzmanı ve Herkes İçin Spor Federasyonu İl Temsilcisi Osman Yılmazer ise “Her yıl olduğu gibi bu yıl da Gümüşhane’nin güzelliği Artabel Gölleri Tabiat Parkına 81 doğasever ve sporcularımızla yürüyüş düzenledik. Zor bir yürüyüş oldu. Meteoroloji’den daha önce bilgi almıştık, yağmuru bekliyorduk ama hazırlıklı geldiğimiz için kimse sıkıntı yaşamadı. Bir gün içerisinde doluyu, yağmuru, sisi, rüzgarı, kıştan kalan kar kalıntılarını hepsini yaşamış olduk. Bazı arkadaşlarım kayak bile yaptı burada. Endemik bitkileri, doğal güzellikleri, birden fazla gölleriyle bizlere çok güzel bir gün yaşattı Artabel. Bana göre Artabel Gümüşhane’nin vizyonu, Gümüşhane’nin çok güzel, doğal güzelliği” diye konuştu.

    “Binbir renk çiçek, kar, su, göller harika”

    Etkinliğe katılan sporculardan Emine Özengi ise “Bugün harika bir gündü. Hem yağmur hem güneş. Çok güzel bir ortamda hepsini bir arada gördük. Binbir renk çiçek, kar, su, göller harika. Bu üçüncü gelişim dördüncü beşinci ne zaman olsa sağlığım el verdiği sürece gelirim. Herkes gelsin. Parkur çok güzeldi. Zorlayacak bir şeyi yoktu. Benim dizlerimde menüsküs yırtılması var ama her halükarda yine gelmek istiyorum. Doğa bambaşka bir şey. Herkesin katılmasını, yürümesini isterim. Özellikle evli olan bayanlar için erkekler ne yaşıyor bilmiyorum ama yemek derdi yok, çocuk derdi yok, temizlik derdi yok” dedi.

    “Hava sisli ve yağmurluydu ama parkur çok güzeldi”

    Gümüşhane’nin en güzel bölgelerinden birisi olan Artabel Gölleri Tabiat Parkına yılın ilk yürüyüşünü Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ortaklığında geniş bir katılımla yaptıklarını ifade eden GÜDAK Başkanı Mustafa Akbulut da şunları söyledi: “Hava sisli ve yağmurluydu ama parkur çok güzeldi. Göller tüm güzelliklerini zaman zaman bize sundular. Sis inip kalktıkça bekleyerek fotoğraflar çektik. Katılım çok yüksekti. Gümüşhane’nin bu güzel bölgesini herkesin gezip görmesini istiyoruz. Yani Gümüşhane’de olup da yolu geçip de buraya uğramayan dostlara tavsiye ediyorum. Artabel Göllerini mutlaka gezip görelim. GÜDAK Gümüşhane’de çok eski bir kulüp, 13 yıllık bir geçmişimiz var. Doğanı tanıtırsan geleni de çok olur. Biz de bunu başarmaya çalışıyoruz.”

  • Binlerce yavru kaplumbağa denizle buluşacak

    Binlerce yavru kaplumbağa denizle buluşacak

    Deniz kaplumbağalarının en önemli üreme merkezlerinden biri olan Mersin sahillerine bu yıl da anaç kaplumbağalar yumurtalarını bırakmaya başladı. Mayıs ayının sonundan itibaren yumurta bırakmaya başlayan kaplumbağalar, şu ana kadar Davultepe 100. Yıl sahilinde 52 yuva oluşturdu.

    Deniz kaplumbağalarının üremesiyle ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi (MEÜ) Deniz Kaplumbağaları Uygulama Araştırma Merkezi (DEKUYAM) öğretim görevlisi Mahmut Ergene, yaz aylarının başlamasıyla beraber deniz kaplumbağalarının da üreme sezonunun başladığını söyledi. Geçmiş dönemlerden farklı olarak bu yıl kaplumbağalarının yumurtlamalarında bin 15 günlük gecikme olduğunu belirten Ergene, “Bunu da sıcaklıkların mevsim normallerinin altında gitmesine bağlıyoruz. Şu anda alandaki yuvalamalarımız iyi. Davultepe 100. Yıl Tabiat Parkı kumsalındayız. Hem Mersin için hem de Türkiye için en yeni kumsallardan bir tanesi. Şu anda alanda 52 yuvamız bulunmakta. Net yuva sayısı için sezon sonunu beklememiz gerekiyor ancak yuvalamalara iyi gidiyor” dedi.

    “Sezon sonunda umuyorum binlerce deniz kaplumbağası yavrusu denizle buluşacak”

    Türkiye’de 22, Mersin’de 6 üreme kumsalının bulunduğunu vurgulayan Ergene, “Anamur’dan başlayarak Göksu Deltası, Kocahasanlı, Alata, Davultepe ve Kazanlı kumsalında yuvalar var. Davultepe olduğu gibi diğer kumsallarda da yuvalamalar devam etmekte. Her sene olduğu gibi sıkıntısız bir şekilde devam etmekte. Tabi deniz kaplumbağalarının yuvalama sayıları her sene dalgalanma gösterebiliyor. Bir sene sayılar yüksekse, diğer sene düşük oluyor. Ancak bu sene yuvalamalar gayet iyi gitmekte. Sezon sonunda umuyorum binlerce deniz kaplumbağası yavrusu denizle buluşacak. Deniz kaplumbağaları nesli tehlike altında olan canlılardır. Bu canlıların nesillerinin devamı yapılan çalışmaların hassasiyetine ve insanların duyarlılığına bağlı. Bazen insanlar duygusal davranabiliyor. Örneğin yuvasından çıkmış deniz kaplumbağasını gördüğünde onu eline alıp denize götürmek istiyor. Bu yanlış bir davranış. Anaç kaplumbağalar da akşam 22.00 ile sabah 05.00 saatleri arasında yumurta bırakmak için kumsala çıkıyorlar. Vatandaşlar ara ara kaplumbağalarla karşılaşabiliyorlar. Bu durumda yapmaları gereken şey, uzaktan onları sessizce izlemek” diye konuşu.

    “Bin yavru deniz kaplumbağasından sadece 1 tanesi yetişkin hale gelmektedir”

    Bu dönemde vatandaşların sahil temizliğine de dikkat etmesi gerektiğinin altını çizen Ergene, “Özellikle plastik atıklar deniz kaplumbağaları için çok büyük tehlike oluşturmaktadır. Denize atılan bir poşet, yetişkin bir deniz kaplumbağası tarafından deniz anası zannedilip yenilerek, ölüme neden olmakta. Aynı zamanda yavrular için de risk teşkil etmektedir. Kumun 70-80 santimetre altından yüzeye çıkan yavrular denize ulaşmak için yol aldıklarında plastik pet bardağa, plastik poşete veya atık misinalara dolanarak hayatını kaybetmekte. Şunu da unutmamak lazım. Bin yavru deniz kaplumbağasından sadece 1 tanesi yetişkin hale gelmektedir. Bunun için yavruların ve anaç kaplumbağaların korunması son derece önemlidir” şeklinde konuştu.

  • Faydaları saymakla bitmiyor

    Faydaları saymakla bitmiyor

    Doğada kendiliğinden yetişen Sarı Kantaron bitkisi asırlar öncesinde olduğu gibi günümüzde de birçok sağlık problemine çare oluyor. Özellikle cilt hastalıklarına iyi geldiği düşünülen bitki, savaşların ilkel silahlarla yapıldığı dönemlerde askerlerin yaralarının kapanması için kullanılıyordu. Asırlar önce hekimlerin vazgeçilmesi olan bu değerli bitki günümüzde de önemini koruyor.

    Yaraları kapatıyor

    Yaralı kapatma ve yara izini azaltma özelliği ile dikkat çeken bu bitkinin sindirim ve psikolojik rahatsızlıklara da iyi geldiği düşünülüyor. Gut hastalığına da iyi geldiği iddia edilen bitki; ağrı dindirici etkisi, cilt hastalıkları, beyin gelişimi, uyku düzenleyici özelliği, yanık tedavisi, virüslere karşı bağışıklık gibi rahatsızlıkların tedavisinde de tercih ediliyor.
    Sivas’ta Sarı Kantaron bitkisini toplayıp tüketen Kadir Arslan, bu bitkinin birçok sağlık problemine iyi geldiğini belirterek, “Sarı kantaron, 30 gün saf zeytinyağında bekletilip yağa dönüştürülüyor. Kurutulup çayı yapılır. Birçok hastalığa iyi geldiği söyleniyor. Geçmişte de yara otu olarak atalarımız, dedelerimiz kullanıyorlarmış. Yanık izine açık yaralara çok iyi geldiği söyleniyor. Bende Yaz’ın toplayıp Kışın akrabalara, dostlarıma sunuyorum. Kendi elimde ki ufak tefek çiziklere sürdüğümde çabuk iyileştiriyor. Yaz aylarında bunu topluyorum, Kışında bitki çayı olarak tüketiyorum” şeklinde konuştu.

    “Fiyatı 70 veya 80 lira”

    Arslan, Sarı Kantarondan elde edilen ürünlerin 7-80 TL arasında satıldığını ifade ederek, “Elde ettiğim ürünleri arkadaşlarımla paylaşıyorum, çok mutlu oluyorlar, bilinir bir elden aldıkları için ayrıca bende çok mutlu oluyorum. Aktarlarda bulunuyor, benden isteyenlere posta yoluyla gönderiyorum. Yağının 50 mg şişelerde ki fiyatı 70 veya 80 lira arasında. Biz bunu kavanozlarla yapıyoruz, dostlarımıza dağıtıyoruz ve ticaretini yapmıyorum” şeklinde konuştu.

  • Dağcılardan film ekibine tepki

    Dağcılardan film ekibine tepki

    Bölgede dağcılık eğitim faaliyeti icra eden grup, merkeze yaklaşık 90 kilometre uzaklıkta bulunan Kazıklı Ali Vadisinde karşılaştıkları manzaraya tepki gösterdi.

    Dağcılar, “Biz buralarda çocuklara eğitim veriyoruz. Spor tırmanış eğitimleri veriyoruz. Ateş yakmışlar, bomba patlatmışlar, yedikleri içtikleri çöpleri buraya bırakmışlar” ifadelerini kullandı.

  • 570 yıllık çınarı betonlaşma kurttu

    570 yıllık çınarı betonlaşma kurttu

    Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesi sonrası Osmanlı’nın birçok şehrinde olduğu gibi Kdz. Ereğli ilçesinde de 8 adet Fetih Çınarı dikildi. 2012 yılında Anıtlar Kurulu tarafından tescillenen çınarlardan bazıları kurumaya başladı.

    Kdz. Ereğli ilçe merkezinde ki Pazaryeri girişinde 570 yıldır ayakta duran tarihi çınarlardan biri tamamen kururken, diğeri de kurumaya devam ediyor. Çevreciler ise tarihi çınarların Kdz. Ereğli Belediyesi tarafından tarihi çınarların çevresinde yaptığı özensiz kazı çalışmaları ve betonlaşma nedeniyle kuruduğunu dile getirdi.

    Çevreciler ayrıca 570 yıldır ayakta duran çınarların son 1 yılda neden kuruduğunun araştırılmasını ve ilçedeki diğer tarihi çınarların da yok edilmemesi için gerekli önlemlerin alınmasını istedi.

  • Müsilajla mücadele düzenlemesi yasalaştı

    Müsilajla mücadele düzenlemesi yasalaştı

    Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edildi ve yasalaştı. Kabul edilen yasada, DSİ tarafından inşa edilen baraj, gölet ve diğer depolama tesislerinin maksat oranları Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek.

    Marmara Denizi’nde meydana gelen Müsilaj ile mücadele kapsamında idari para cezası miktarlarında da artış yapılacak.

    Belediyelere ileri arıtma tesisi kurma zorunluluğu getirilecek. Belediyeler belirlenen sürede proje hazırlamazsa, yetki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçecek.

    Tesis kurmayanlara idari para cezası uygulanacak. Tanker, gemi ve deniz araçlarıyla katı atık ve evsel atık boşaltanlara iki katı ceza kesilecek.

    Boğazlar ve Susurluk Havzası dahil Marmara Denizi Hidrolojik Havzası ve bu havzada yer alan illerden İstanbul, Bursa ve Kocaeli illerinin tamamında, ileri atıksu arıtma tesisi, arıtma çamuru işleme ve bertaraf tesisi ile atık geri kazanım ve bertaraf tesislerinin kurulmaması sebebiyle çevre kirliliği riski oluşması ya da halk sağlığının tehdit edilmesi halinde, bu tesisleri kurmayan yerel yönetimlere söz konusu altyapı yatırımlarının iş termin planlarını Bakanlığa sunmaları için 6 ay süre verilecek.

    Tesis kurmada ortaya çıkan maliyet, mahalli idarelere aktarılan paylardan, ilgisine göre Hazine ve Maliye Bakanlığı veya İller Bankası tarafından kesinti yapılarak tahsil edilecek.

    Atık alım, ön arıtma, arıtma veya bertaraf tesislerini kurmayanlar ile kurup da çalıştırmayanlara bu yıl için uygulanan toplam 328 bin 819 TL’lik para cezası; Boğazlar ve Susurluk havzası dahil Marmara Denizi Hidrolojik Havzasında ve bu havzada yer alan illerden İstanbul, Bursa ve Kocaeli illerinin tamamında iki kat olarak uygulanacak.

    Tankerlerin evsel atık, deterjanlı su, köpük, egzoz gazı yıkama sistemi suları vb. yıkama sularının veya katı atıkların denize boşaltılması durumunda 5 bin TL; 18 ila 50 (dahil) groston arasında olanlara 10 bin Türk lirası, 50 ilâ 100 (dahil) groston arasında olanlara 20 bin Türk lirası, yüz ilâ yüz elli (dahil) groston arasında olanlara 30 bin Türk lirası idari para cezası getiriliyor.

    Liman, tersane, gemi bakım-onarım, gemi söküm, yat limanı gibi kıyı tesisi yönetimlerinin; kendi yönetim sahaları içerisinde meydana gelen kirliliği yetkili mercilere bildirmemesi halinde kıyı tesis yönetimlerine 25 bin Türk lirası; deniz çöpleri, atıklar ve atık suların toplanması ve yönetimine ilişkin gerekli tedbirleri almaması halinde bu yönetimlere 25 bin Türk lirasından 100 bin Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanacak.

    Tabiat varlıkları, doğal sit alanları ile özel çevre koruma bölgelerinde yer alan, Bakanlık tarafından Türkiye Çevre Ajansı’na kullanma izni verilen veya kiralanan, Kıyı Kanunu kapsamındaki devletin hüküm ve tasarrufu altında yer alan alanları işletme ve işlettirmek ile mapa ve şamandıra sistemleri kurmak, işletilmesini, işlettirilmesini sağlamak. Deniz araçlarına atık alım hizmetlerini vermek ve bu hizmetlerin verilmesini sağlamasının da önü açılıyor.

    Türkiye Çevre Ajansı tarafından, Çevre Kanunu kapsamında yer alan depozito düzenlemeleri çerçevesindeki Yap-İşlet-Devret Projeleri, Türkiye Çevre Ajansınca yatırımı gerçekleştirilen kamu yatırımlarının özel sektör tarafından belirli şartlarla ve 10 yıldan uzun süreli olarak işletilmesi bu kanundaki usul ve esaslara göre gerçekleştirebilecek.

  • Bursa’da minik öğrencilerden örnek davranış

    Bursa’da minik öğrencilerden örnek davranış

    Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm belediyelerle eş zamanlı olarak gerçekleştirilen etkinlik, gönüllü vatandaşların yanı sıra kamu kurum, kuruluş ve STK’ların da katılımlarıyla gerçekleştirildi. Düzenlenen etkinlikte, Karacabey Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ile Temizlik İşleri Müdürlüğünün yanı sıra Atatürk İlkokulu öğrencileri ve öğretmenleri yer aldı.

    Çevre hassasiyetimiz artarak devam etmeli

    Bursa Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan da etkinliğe katılan öğrenci ve personele teşekkür ederken, “Bir tarafta denizimiz, sahilimiz, kumsalımız, diğer tarafta ıhlamur ve longoz ormanlarımız bulunmaz bir nimet. Bizler de bu değerleri koruyarak, zarar vermeden gelecek nesillere bırakmak zorundayız. Çevre duyarlılığı konusunda çocuklarımız bir hassasiyet gösterdiler. Öğretmenleriyle beraber, burada anlamlı bir etkinlik gerçekleştirdik. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. Çevreye olan hassasiyetimizin, her yaşta insanımızca artarak devam etmesini temenni ediyorum” dedi.

    Öte yandan, belediye tarafından geri dönüştürülen malzemelerden hazırlanmış saksılarda ekili lavanta bitkileri de etkinliğe katılan öğrencilere hediye edildi.