Kategori: Çevre

  • Bursalı öğrenciler sokakları temizledi

    Bursalı öğrenciler sokakları temizledi

    Bursa Barış Anadolu Lisesi öğrencileri ve öğretmenleri ‘Dünya çevre günü’ hasebiyle Barış Mahalle Muhtarı Sevilay Karaca ile bir araya gelerek temizlik görevlilerine destek oldu.

    Toplam 84 öğrenci, 3 öğretmenin katıldığı organizasyonda, Barış Mahallesinin sokaklarından 52 çuval çöp toplandı.

    Barış Mahalle Muhtarı Karaca, “Çevreye duyarlı Barış Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencilerine teşekkür ediyorum. Herkes çevre konusunda bir şeylerin farkına varmalı. Hiç kimse kötü bir çevrede yaşamayı kabul etmiyor. Fakat çöpünü atarken de bunu düşünmüyor. Bu farkındalık için bir araya gelen öğretmen ve öğrencileri kutluyorum” ifadelerini kullandı.

    Liseli öğrencileri ise, “Böyle bir etkinliğin parçası olmaktan gurur duyuyoruz. İnsanlar bulundukları alanları farkına varmadan kirletiyor. Onlardan daha duyarlı olmalarını istiyoruz. Bu güzel farkındalık organizasyonun da bir arada olmaktan dolayı mutluyuz. İzmaritten yemek kaşığına kadar bir çok atıkla karşılaştık. Piknik yapan bazı vatandaşlar çöplerini toplamadan bırakıp gitmişler. Bunlar için çok üzüldük. Daha duyarlı bireyler olursak sevinirim” dedi.

  • Yunusların hayatını kurtaracak proje

    Yunusların hayatını kurtaracak proje

    Conceta projesinde uzmanlar ve akademisyenlerden oluşan ekip, yunus ölümlerini önleme çalışmaları dahilinde çalışmalarını sürdürüyor. Üzerinde çalışılan akustik ses cihazını test etmek için bakanlıktan alınan izinle denize açılan uzmanlar, ağlara takılan onlarca ölmüş yunusa rastladı. Rastlanan yunusların yeni ölmediği, av sezonunda öldükleri ve karaya vurmadıkları düşünülüyor.

    “Sayısını tespit etmenin mümkün olmadığını gördük”

    Conceta projesi çalışmaları hakkında bilgi aktaran Proje Genel Koordinatörü Ümit Aydın, denizlerdeki ölü yunusların sanılandan fazla olduğunu tespit ettiklerini vurguladı. Aydın, “Conceta projemiz neticesinde sahada yaptığımız çalışmalar, bilinenin ötesinde aslında denizlerde ağlara takılarak ölen yunusların sayısının maalesef çok daha fazla olduğunu bizlere gösterdi. Bu ölümlerin azaltılması için çalışmaların artırılarak devam etmesi gerekmektedir. Önlenebilir bu ölümler neticesinde hem yunusların can kaybı hem de balıkçıların ekonomik kayıpları nedensiz yere meydana gelmiş ve hala devam etmektedir” diye konuştu.

    Başarı oranı yüzde 70’e ulaştı

    Aydın, projenin bitimine az bir zaman kalmasına rağmen yüzde 70 başarı oranı yakaladıklarını dile getirerek “Çalışmalarımızda Avrupa Birliği’ne bağlı eş zamanlı olarak ağlara taktığımız akustik ses cihazları sayesinde ağların yunuslar tarafından fark edilir olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu sayede henüz proje tamamlanmamasına rağmen yüzde 70’e yakın bir başarı oranı yakaladığımızı elde ettiğimiz veriler bizlere göstermektedir” diye konuştu.

    Bakanlık sonuçları bekliyor

    Projede elde edilen sonuçların beklendiğini söyleyen Aydın, “Bu cihazların Karadeniz’de yaygınlaştırılması halinde bu ölümlerin önüne geçilmesinin mümkün olabileceği, proje uzmanlarımız ve üniversitedeki akademik hocalarımız tarafından tespit edilmiştir. Proje çalışmalarımızda, Tarım Bakanlığı uzmanları tarafından da sonuçlar beklenmektedir. Haziran ve temmuz ayı gibi projemiz nihai sonuca ulaşacaktır. Elde edeceğimiz verileri paylaşacağımız zaman muhtemelen olumlu çıkacak sonuçların, Türkiye genelindeki uygulamalarda değerlendirileceğini ve bu akustik cihazların çoğaltılmasına yönelik çalışmaların yapılacağını tahmin etmekteyiz” ifadelerini kullandı.

    Proje tamamlandığında koruma altındaki yunusların, insan etkileşimli balıkçı ağlarına takılarak boğulmasının önüne geçilecek. Ayrıca takıldıkları ağların yırtılması ve zarar görmesi engellenerek balıkçıların yaşadığı büyük ekonomik kaybın da önüne geçilmiş olacak. Conceta projesi, Türkiye-Romanya ortaklığında, Merkezi Finans İhale Birimi ve Avrupa Birliği Başkanlığı tarafından destekleniyor. Çalışmalar ise Almanya ve Danimarkalı deniz uzmanları tarafından sürdürülüyor.

  • ‘Çevre Haftası’ dalışında denizin dibinden süpürge çıktı

    ‘Çevre Haftası’ dalışında denizin dibinden süpürge çıktı

    Pendik’te, Çevre Haftası etkinlikleri çerçevesinde çevre temizliği, denizlerin atıklarla kirletilmemesi, doğaya zarar verilmemesi gibi konulara dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla anlamlı bir ekinlik düzenlendi. Pendik Belediyesi Arama ve Kurtarma (PEAK) ekibinin dalgıçları, Türkiye Çevre Haftası dolayısı ile denize dalarak su altı temizliği yaptı.

    Denizin dibinden çıkarılan elektrikli süpürge, içecek şişeleri, lastik ve çeşitli atıklar denizlerde oluşan su altı kirliliğini gözler önüne serdi. Deniz dibinden çıkarılan atıklar sergilenerek vatandaşlarda çevre temizliği konusunda farkındalık ve hassasiyet oluşturmak amaçlandı.

    “Doğa insansız yaşayabilir ama insanlar doğasız yaşayamaz”

    Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin, “Pendik Belediyesi ve paydaşlarımızla beraber gerçekleştirmiş olduğumuz bu organizasyonda sizlerle beraberiz. Pendik’teki bulunan tüm paydaşlarla, Gedik Üniversitesi, ve diğer paydaşlarla bu etkinliği yaparak farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Zaten 2022 yılında genelgeyle artık Çevre Haftası olarak resmileşen bir etkinlik. Dolayısıyla dün itibariyle başlatmış olduğumuz bu çalışma, yine bizim Aydos ormanımızda ve baraj bölgesinde yapılan faaliyetlerden sonra bugün de sahil kesiminde denizle beraber yapmış olduğumuz bir etkinliğimiz. 2021 senesinde müsilaj ile ilgili çevre duyarlılığı çok daha üst seviyeye geldi. Biz de bu duyarlılığı daha fazla etkili hale getirmek ve bununla ilgili farkındalık oluşturmak adına bugün bir etkinlik gerçekleştiriyoruz.

    Doğa insansız yaşayabilir ama insanlar doğasız yaşayamaz. Dolayısıyla bu bilinçle biz etrafımızı bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Faaliyetlerimizi devam ettirmeye çalışıyoruz” dedi.

    Çevreyi bozan da bir tek varlık var, insanoğlu

    Kızılay Kartal Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Mustafa Samastı, “Esas olan farkındalığımız çok eksik. İnşallah bu etkinlikler biraz farkındalığa neden olur. Çevre dediğimiz zaman insanın dış organ. Yani kendi vücudumuzun sağlığı için organlarımızın nasıl sağlıklı olması gerekiyorsa, çevre de bizim aynı şekilde bir organımız. Çevre bozulduğu zaman sağlığımız bozuluyor. Çevreyi bozan da bir tek varlık var, insanoğlu” dedi.

  • Hamsilos Koyu görenleri hayran bırakıyor

    Hamsilos Koyu görenleri hayran bırakıyor

    Türkiye’nin en kuzey ucu Sinop’ta, şehir merkezine 14 kilometrelik mesafedeki eşsiz Hamsilos Koyu, Mayıs 2018’de Türkiye’nin 22. Tabiat Parkı olarak kaydedildi. Karadeniz’deki ria tipi kıyı oluşumuna örnek gösterilecek eşsiz güzellikte liman özelliği taşıyan Hamsilos, aynı zamanda kaynaklarda bu limanın ticaret limanı olarak kullanıldığı ve milattan önceye dayanan geçmişi olduğu bilinmekte. Dünyada kendiliğinden oluşan tek koy özelliğini de barındırıyor.

    “Amazon kadınlarının yıkandığı alan”

    Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 10. Bölge Müdürü Orhan Çatalçam, şehre gelen ziyaretçilerin İnceburun ve Sarıkum Gölü dışında neredeyse tamamının mutlaka uğradığı yer olduğunu vurguladı. Ziyaretçilerin uğramadan gitmediği Akliman için, arkeolojik dönem kalıntılarına rastlandığına değinen Çatalçam, “Aynı zamanda; arkeolojik döneme tarihlendirilen liman içindeki keramik parçaları ile eski denizcilerin mezarlarının, resmi kaynaklara dayanmamakla birlikte yöre halkı tarafından fosil kalıntısı olduğu belirtilen deniz kıyısındaki buluntuların ve Amazon Kadınlarının yıkandığı alan olarak inanılan Kadınlar Hamamı’nın yer aldığı, kültürel kaynak değerleri açısından da zengin bir alandır. Hamsilos Fiyordu olarak anılan bu oluşum, ziyaretçilerine deniz, koy ve yeşilin bir arada yer aldığı eşsiz ve doyumsuz bir görsel peyzaj zenginliği sunmaktadır” diye konuştu.

    Hamsilos Tabiat Parkı’nın aynı zamanda 1. derecede Doğal Sit Alanı olduğuna değinen Çatalçam, “Bu bölgedeki limanlar milattan önce 7. yüzyıl ve milattan sonra 3. yüzyıl izleriyle bin yıl Karadeniz’in en önemli ticaret limanı olmuşlardır. Bu kıyı şeridi; ziyaretçilere Hamsilos’taki jeolojik ria oluşumunu görmek, dinlenmek, yüzmek ve benzeri pek çok aktivite sunduğu için eko turizm açısından da yüksek potansiyele sahiptir” ifadelerini kullandı.

    Gelenler hayran kalıyor

    Bursa’dan tur ile Karadeniz ziyaretleri yapan Nilgün Aktaş, Hamsilos’a hayran kaldığını belirterek, “Hiç böyle bir yerle karşılaşacağımı kapıdan girerken hakikaten hissetmedim, iyi ki gelmişiz” diye konuştu. Bir diğer ziyaretçi Nesrin Odabaş, doğal güzelliğe sahip bölgeye hayran kaldığını ifade ederek,, “Hayran kalmamak elde değil, herkesin gelmesini tavsiye ederim. Karadeniz’in her yeri ayrı bir yeşillik, herkese tavsiye ederim” ifadelerini kullandı. Sema Erim isimli vatandaş, “Süper, denizi doğası harika, Karadeniz insanları cana yakın. Ben ilk defa geliyorum, arkadaşlarıma da söyleyeceğim, bir daha da gelirim” diyerek düşüncelerini belirtirken, Selma Şan ise doğayı muhteşem bulduğunu söyleyerek, “Çok beğendim hem doğa olarak hem tarih olarak her şeyiyle muhteşem, insanları çok sıcakkanlı yardımseverler, çok hoşuma gitti” şeklinde konuştu.

    Bisiklet ve yaya yoluyla daha da güzelleşecek

    Sinop İl Özel İdaresi tarafından Akliman ve Hamsilos Tabiat Parkı için yürütülen yeni bisiklet ve yaya yolu projesiyle güzelliğine güzellik katacağını ifade eden Genel Sekreter Yahya Çınkıl, “Hem Sinopluların, hem de dışarıdan gelen ziyaretçilerin uğrak noktası olacak. Projemiz aynı zamanda doğada zaman geçirmeyi seven hemşerilerimize de yepyeni bir sosyal yaşam alanı sunacak” bilgilerini verdi.

    Şubat ayında duyurulan ve yaklaşık 8,5 milyon TL’lik yatırım bedeline sahip olan projenin, yaz aylarında tamamlanacağı ifade edildi.

  • Mustafakemalpaşa Belediyesi’ne çevre ödülü

    Mustafakemalpaşa Belediyesi’ne çevre ödülü

    Yemek ve bahçe artıkları çöpe atılan atıkların yüzde 28’ini oluştururken, bu atıkların doğaya yük olmaması adına ‘Çöp Değil Bir Avuç Toprak’ projesi ile ilçenin pazaryerlerinde ki atıkları toplayarak geri dönüştürülmesini sağlayan Mustafakemalpaşa Belediyesi hayata geçirmiş olduğu projelerle ‘Yeşil Yarış’ın kazananlarından biri oldu. Sıfır Atık Belgesini almaya hak kazanan belediyeler arasında ilk sırada yer alan Mustafakemalpaşa Belediyesi, hayata geçirdiği projelerle ilçenin geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık ile uğraşan çiftçi ve üreticilere destek oluyor.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Çevre Mühendisleri Odası Şube Başkanlığı temsilcilerinin yer aldığı Yarışma Seçici Kurulu tarafından özenle incelenen projelerin sonuçları Mustafakemalpaşa’yı gururlandırdı. Doğa dostu belediyecilik anlayışıyla, farkındalık bilinci oluşturulmasını sağlayan Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar, kurmuş olduğu Sıfır Atık ve İklim Değişikliği Müdürlüğü ile ‘Gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir Mustafakemalpaşa bırakabilmek için canla başla çalışıyoruz’ açıklamasında bulundu.

    Üreticilerin yanı sıra ilçe halkı ve öğrencilerin farkındalık bilinci sağlaması adına proje ve kampanyalara öncülük eden Başkan Mehmet Kanar, sıfır atık bilincinin küçük yaşta kazanıldığına dikkat çekerek öğrencilerle birlikte ‘Atıklarımız Çilek olsun projesi’ imza attı. Bir yandan sıfır atık ilgili bilinçlenen öğrenciler, diğer yandan mutfaktan çıkan sebze atıklarından kendi organik çileklerini üretti.

    Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar, “Daha atıksız, daha sağlıklı yarınlar için başlatmış olduğumuz projeler meyvesini vermeye başladı. Sıfır atık şehri olma yolunda hayata geçirdiğimiz projelerle, pazaryerlerinde ki atıklardan, konutlarda ki atıklara kadar organik atıkların ayrı toplanması sağlandı. Tarım alanı olarak Bursa ilçeleri arasında en büyük yüzölçümüne sahibiz ve bu sayede ilçemiz atıklarının çiftçilerimize kazanç olarak dönmesini için canla başla çalıştık ve bu değerli ödüle layık görüldük. Kompost Üretim Merkezimiz kardeş belediye protokolü imzaladığımız Kamenika Belediyesi tarafında da tam not almıştı. İlçemizin öncü olduğu projeler yaparak Mustafakemalpaşa’mızın başarılarla anılacağına söz veriyor, bizi bu güzel ödüle layık gören değerli jürimize teşekkür ediyorum” dedi.

  • Marmara Denizi için tüm iller bir araya geliyor

    Marmara Denizi için tüm iller bir araya geliyor

    Marmara Denizi’nin karşı karşıya olduğu kirlilik tehdidi ve müsilaj krizinin sonucunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının öncülüğünde Marmara Belediyeler Birliği iş birliğiyle yerel yönetimlerden sivil toplum kuruluşlarına, bilim insanlarından özel sektöre kadar çok paydaşlı ve çok disiplinli bir zeminde Marmara Denizi Eylem Planı hazırlanmıştı. Eylem Planı kapsamında hazırlanan “Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı” içerisinde Marmara Denizi’nin korunmasında toplumsal farkındalığın artırılması da ayrıca vurgulanmıştı.

    Bu bağlamda, 8 Haziran Marmara Denizi Günü, Türkiye Çevre Haftası etkinlikleri ile ilişkilendirerek #MarmaraHepimizin #BirlikteTemizTutalım etiketleri ile Marmara Bölgesi genelinde bütünleşik bir kampanya çalışması altında tüm belediyeler birlikte etkinlikler planladı. Marmara Denizi için deniz çöpü ve mikroplastik odaklı gerçekleştirilecek farkındalık etkinliklerinde atığın azaltılması ve deniz konusunda bilinç oluşturulması hedefleniyor.

    HER ATIK DENİZ ÇÖPÜ OLMA POTANSİYELİNE SAHİP

    Özellikle denize kıyısı bulunan yerleşim yerlerindeki her atık, deniz çöpü olma potansiyeline sahip. Yerleşim yerlerindeki doğru bertaraf edilmemiş atıklar nehirler, kanalizasyon hatları, yağmur suyu kanalları veya sokaklardaki yüzeysel akışlar rüzgârın etkisi ile denize ulaşabilmektedir. Her yıl Türk Boğazlar Sisteminden geçen on binlerce gemi, şehir içi ve şehirlerarası yolcu taşımacılığı faaliyetleri, turistik amaçlı teknelerin yanı sıra balıkçılık faaliyetleri Marmara Denizi için birer deniz çöpü tehdidi oluşturmaktadır. Bu kirleticilerin %60-80’inin petrol bazlı plastiklerden kaynaklandığı bilinmektedir.

    MARMARA DENİZİ’NDE MİKROPLASTİK KİRLİLİĞİ VAR

    Marmara Denizi’nin 40 farklı noktasından alınan su örnekleri incelendiğinde mikroplastik kirliliğinin başladığı tespit edildi. Mikroplastikler yoğunlukları nedeniyle genellikle su yüzeyine yakın seviyelerde bulunmaktadır. Ancak kıyısal alanlarda dip zeminine gömülü olarak da bulunabiliyorlar. Bu yüzme amaçlı kullanılan alanları çevresel açıdan riskli konuma getirebileceği görünmektedir.

    BALIKLAR MİKROPLASTİKLERİ YİYOR

    Mikroplastikler küçük boyutları ve düşük yoğunlukları nedeniyle mikroorganizmalar, algler ve balıklar tarafından besin olarak algılanabilmekte ve canlı sistemlere nüfus etmektedir. Plastik vücutta sindirilemediği için bir birikime neden olup insan sağlığını da aynı ölçüde tehdit etmektedir.

    YİYECEK VE İÇECEKLERLE BİRLİKTE 10BİNLERCE PARTİKÜL MİKROPLASTİK TÜKETİLİYOR

    Mikroplastikler potansiyel bir insan sağlığı tehlikesidir. İnsanların yalnızca yiyecek ve içeceklerinden yılda tahmini 39 bin ile 52 bin mikroplastik partikül tükettiği tahmin edilmektedir. Mikroplastiklerin deniz ortamlarına ulaşmasında insan faktörü, rüzgarlar, gelgitler, su akıntıları gibi birçok etkiler bulunmaktadır. Mikroplastiklerin daha çok naylon pet şişe, pvc, polietilen plastiklerden kaynaklandığı görülmektedir.

    DENİZ ÇÖPLERİ BİRÇOK CANLININ YAŞAMINI YİTİRMESİNE SEBEP OLUYOR

    Denizlerdeki yaban hayvanları çoğu zaman deniz çöpleri tarafından fiziksel olarak kısıtlanarak hareket kabiliyetlerini kaybetmekte ve yaşamlarını yitirmektedir. Deniz çöplerini besin zannederek tüketen deniz canlıları, ya bu tüketim esnasında yaşamlarını yitiriyorlar ya da sonrasında vücutlarındaki yabancı madde birikimine bağlı olarak ölüyorlar.

    BİRLİKTE TEMİZ TUTALIM KAMPANYASI

    Marmara Denizi’ni sağlığına kavuşturma misyonuyla oluşturulan Stratejik Plan kapsamında belirlenen 8 Haziran tarihinde de Marmara Denizi çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapacaktır. Geçtiğimiz yıl #MarmaraHepimizin adıyla başlatılan dünyanın en büyük deniz seferliğinin yıldönümü olmasından dolayı seçilen 8 Haziran’da, #MarmaraHepimizin ve #BirlikteTemizTutalım diyerek Marmara Bölgesi genelinde bütünleşik bir kampanya çalışması altında birlik ve beraberlik vurgusuyla yapılacaktır.

    İstanbul, Kocaeli, Bursa, Yalova, Balıkesir, Çanakkale, Tekirdağ gibi Marmara Denizi’ne kıyısı olan illerde gerçekleştirilecek etkinliklerin yanında 1975 yılında kurulan ve Marmara Denizi’nin korunması amaçlarından birine hizmet eden Marmara Belediyeler Birliği çatısı altında denize kıyısı olmayan illerde de çeşitli farkındalık etkinlikleri gerçekleştirilecektir.

    MARMARA İÇİN UMUT YEŞERDİ

    Cumhurbaşkanı başta olmak üzere bakanlardan valilere, belediye başkanlarından STK temsilcilerine, şirketlerden vatandaşlara kadar konuya herkesin birlikte sahiplenilmesiyle Marmara Denizi için el birliğiyle çalışmalar başladı. Marmara Denizi Koordinasyon Kurulu, Marmara Denizi Bilim ve Teknik Kurulu gibi kurullar düzenli olarak toplantılar gerçekleştirmekte ve hem mevzuat düzenlenmekte hem de bilimsel çalışmalar yapılmaktadır. Marmara Belediyeler Birliği Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın’ın Şehir&Toplum dergisine verdiği röportajda bu sürecin en önemli özelliği olarak “Şeffaf, katılımcı ve merkez-yerel-bilim dünyası işbirliğidir” diyerek tüm yetkililerin iş birliği içerisinde çalıştığını sözlerine ekledi.

    Marmara Denizi Etkinlik haritasına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz: https://www.google.com/maps/d/u/0/embed?mid=1wa97JU-V5J_Mqt6Z_PteLu-3v4YvfwI&ll=40.65581501405885%2C27.996440667277504&z=9

  • Tunca Nehri bataklığa döndü

    Tunca Nehri bataklığa döndü

    Kaynağını Bulgaristan’dan alan Tunca Nehri’ndeki su seviyesinde, hem havzasındaki hem de Edirne’deki yağışların azlığı nedeniyle düşüş yaşanıyor. Nehrin geçen ay saniyede 14 metreküpe kadar çıkan debisi, 6 metreküp/saniyeye kadar düştü. Su seviyesinin düşmesine bağlı olarak nehir yatağında kum adacıkları oluştu, çöpler gün yüzüne çıktı ve yüzeyi yosunlarla kaplandı. Bu durum canlıları da olumsuz etkiliyor. Azalan su seviyesine bağlı olarak hem daha az yaşam alanı hem de daha az oksijen kalıyor.

    Otomobil lastiği, plastik atıklar ve çöpler görenleri şaşırtıyor

    Hava sıcaklığının 35 derecinin üstünde seyrettiği Edirne’de nehir debileri de düşmeye devam ediyor. Her geçen gün su seviyesi biraz daha azalan Tunca Nehri’nde oluşan manzara ise, bölgedeki esnafı ve vatandaşları hem şaşırtıyor hem de rahatsız ediyor. Tunca Nehri’nin dibi görmesiyle birlikte suyun içerisinde yer alan otomobil lastiği, plastik atıklar ve çöpler görenleri şaşırtıyor.

    “Bu görüntüler Edirne’mize yakışmıyor”

    Nehirde oluşan manzara, bölgedeki esnafı ve vatandaşları rahatsız ediyor. Çok sayıda turistin akın ettiği bölgedeki işletme sahipleri, Tunca Nehrinin DSİ ekipleri tarafından, çevresinin ise Edirne Belediyesi görevlileri tarafından bir an önce temizlenmesini talep etti.

    Nehir kıyısında restoran işleten Selahattin Kaya, “Sultanlar ve festivaller şehri Edirne’mize Tunca Nehri’nin bu görsel kirliliği maalesef yakışmıyor” dedi. Bölge halkına seslenen Kaya, “Kuraklık var, su gelmiyor ama bu çöp atmamız için bir neden değil. Lütfen çöplerimizi de nehirlerimize atmayalım” dedi.

    “DSİ’nin bir temizleme mekanizması yok”

    Uzun yıllardır çevre konusunda her alanda çalışmalar yaptıklarını söyleyen Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren, “Yeşil alanlar, nehirler ve meralar konusunda değerli çalışmalar yapmaya çalışıyoruz. İklim değişikliğine bağlı olarak nehirlerimiz kuruyor. Nehir kuruyunca üzerinde nehir dibini koruyan nilüferler ve sazlıklar oluşuyor. Bilim insanları bu tabakanın kaldırılmasının doğru olmadığını söylüyorlar. Çünkü o bitkiler suyun azalmasına bağlı dengeyi korumak için oluşuyor. Fakat nehir kıyısında yapılan piknik sonrası bırakılan çöpler nehirdeki sazlıklara takılıyor ve çirkin görüntü oluşuyor. DSİ’nin bir temizleme mekanizması yok. Bu nedenle çevre ve doğa dostu insanlar bizzat nehre girerek temizlik yapıyorlar” ifadelerine yer verdi.

    “Onları göreve çağırıyorum”

    Nehirde ve etrafında oluşan kirliliğin kaynağından kesilmesi gerektiğine vurgu yaparak, belediyenin görevinin yapmadığını da ifade eden Eren, “Çöplerin düzenli toplanması lazım. Bunun için kurulmuş mekanizmalar var. Her gün temizlik yapılabilir. Çok mu zor bir görevlinin gelip buradaki çöpleri nehre karışmadan toplaması. Ya da buraya bir konteynır koyup, araya da küçük çöp kutuları koyup bakım ve temizlik yapılması çok zor değil. Bu basit işlemler yapılsa nehre değişik materyaller karışmayacak. Burada yetki sorunu olabilir ama kurumlar aralarında anlaşabilir. Çöpler nasıl temizlenecek, yetki sorunu nasıl ortadan kalkacak gibi görüşmeler yapılabilir. Bu kadar basit bir konuyu vatandaş çevreyi kirletiyor diye es geçmemek lazım. Bunun için belediye ve devlet su işleri bir araya gelir ve buna bir çözüm arayışına gider. Çöplerin en baştan nehre karışmasını engellemek ve buraları düzenli temizlemek en doğru çözüm gibi görünüyor. Kurumlar nehrimizi ve kıyılarımızı koruyacak. Onların görevi de bu. Onları göreve çağırıyorum. Nehrimizi en doğal haliyle bırakmalarını istiyoruz” şeklinde açıklamada bulundu.

  • Bursa’da öğrenciler sahilleri temizledi

    Bursa’da öğrenciler sahilleri temizledi

    Tarım ve Orman Bakanlığı, Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığınca her yıl ‘Hayatın Merkezinde Tarım, Tarımın Merkezinde Çocuk’ ilkesinden yola çıkarak çocuklara doğa bilinci ve çevre farkındalığını kazandırmak, çocukların tarımla buluşmalarını sağlayarak, tarladan sofraya gıda üretim teknolojileri ve gıda güvenilirliği hakkında bilgi vermek hedefiyle ‘Lider Çocuk Tarım Kampı’ gerçekleştiriliyor.

    İlköğretim 4. sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen programın bu seneki teması ‘Uluslararası Geleneksel Balıkçılık ve Su Ürünleri Yetiştiriciliği’ olarak belirlendi. Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliği ile öğrencilerde, balıkçılık, su ürünleri, su kaynaklarının tanıtımı, su ürünleri tüketiminin beslenmedeki önemi, yörelere özgü türler ile kaybolmakta olan türlere karşı doğa ve çevre bilinci oluşturmak, farkındalık oluşturmak ve bilgileri artırmak hedefiyle Şehit Bakım Onbaşı Tolga Taştan İlkokulu’nda eğitim sunumları yapıldı.

    Eğitimlerin ardından ‘Uluslararası Geleneksel Balıkçılık ve Su Ürünleri Yetiştiriciliği’ çerçevesinde düzenlenen resim yarışmasında dereceye giren 25 öğrenci, Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne ait kontrol teknesiyle Kurşunlu sahilinde tekne gezisi yaptı. Bursa İl Tarım ve Orman Müdürü Hamit Aygül ile Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür’ün de eşlik programda tekne gezisinin ardından öğrenciler hep birlikte balıkçı barınakları alanında kıyı ve dip temizliği yaptı.

  • 5 Haziran haftası “Türkiye Çevre Haftası” oldu

    5 Haziran haftası “Türkiye Çevre Haftası” oldu

    Türkiye Çevre Haftası ve etkinliklerini düzenleyen genelge Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmî Gazete’de yayımlandı.
    Her yıl farklı bir temada, “Tek Bir Dünya” sloganıyla kutlanan Dünya Çevre Günü; 2022 yılında sürdürülebilir, doğa ile uyumlu, daha temiz, daha yeşil yaşam vurgusuyla kutlanacak.

    Genelgeye göre; doğal çevrenin korunması, sürdürülebilir yaşam çevrelerinin oluşturulması, iklim değişikliği ile mücadele konularında çevre bilincinin her geçen gün giderek arttığı ülkemizde Dünya Çevre Günü kutlamalarının daha katılımcı, çok paydaşlı şekilde gerçekleştirilmesi, çevre sorunlarının ve gelişmelerin değerlendirilmesi amacıyla her yıl 5 Haziran tarihinin bulunduğu hafta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından duyurulacak bir temayla “Türkiye Çevre Haftası” olarak kutlanacak.

    Türkiye Çevre Haftası kapsamında düzenlenecek tüm etkinlikler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarla birlikte yürütülecek. Söz konusu etkinliklerden Cumhurbaşkanlığınca belirlenecek olanlar ise Cumhurbaşkanlığı himayesinde yapılabilecek. Yapılacak etkinliklere ilişkin logo, afiş, duyuru, davetiye, ilan ve benzeri belge ve görsel dokümanlar kaynakların verimli kullanılması çerçevesinde, sıfır atık anlayışına uygun şekilde tasarlanacak. Gerçekleştirilecek etkinliklere ait giderler ise ilgili kamu kurum ve kuruluşlarca karşılanacak.

    Genelgede ayrıca “Türkiye Çevre Haftası kapsamında tertiplenecek etkinliklerin en iyi şekilde gerçekleştirilebilmesi için ihtiyaç duyulacak her türlü destek, yardım ve kolaylığın tüm kamu kurum ve kuruluşlarınca geciktirilmeksizin yerine getirilmesi” hususunda gereğinin yapılması istendi.
    Çevrenin korunması konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla 1972 yılında düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’ndan bu yana 5 Haziran’da “Dünya Çevre Günü” kutlanıyor.

  • Bursa’da liseliler Uludağ’ın ormanlarını temizledi

    Bursa’da liseliler Uludağ’ın ormanlarını temizledi

    Bursa Barış Anadolu Lisesi öğrencileri, sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde doğayı temizlemek için, öğretmenleriyle proje hazırladı.

    Öğretmenleri Ahmet Günaydın, gereken desteği sağlayarak Uludağ’ın eteklerindeki Gökdere Boğazı’nı temizlemek için öğrencileriyle harekete geçti. Şelalenin etrafında bulunan atıkları toplayan 40 öğrenci, gördükleri karşısında şaşkına uğradılar. Uyuşturucu madde, izmarit, içki şişeleri, mont, pet şişelerden oluşan atıklar 20 çuvala zor sığdı.

    Barış Anadolu Lisesi’nde Din Kültürü Öğretmenliği yapan Ahmet Günaydın, ” Öğrencilerimizin böyle bir fikri vardı. Bizler de zaman zaman buralarda dolaşıyoruz. “Etkinlik düzenleyelim, gezdiğimiz bu doğayı temizleyelim” diye düşündük. Gönüllü arkadaşlarımızla buraya geldik ve böyle bir faaliyet gerçekleştirdik. Barış iyilik kulübü adında bir kuruluşumuz var. Elimizden geldiği kadar buradaki öğrencilerimizle bir takım etkinlikler düzenliyoruz. Geldiğimizde “çok fazla çöp çıkmaz” diye düşünüyorduk fakat iki yüz metrelik bir alanda yaklaşık 20 çuval çöp topladık” ifadelerini kullandı.
    Çevreyi temizlemek için gelen gönüllü öğrenci Nursima Akarsu, ” Yeşil Bursa diye anılan şehrimizin son zamanlardaki kirlilik hepimizi üzer hale geldi. Barış Anadolu Lisesi öğrencileri olarak, Uludağ eteklerini temizlemek için geldik. Burada çok fazla bira şişesi, sigara paketi ve çok poşeti topladık” diye konuştu.

    Bir diğer gönüllü öğrenci Salih Gökmen ise, “Sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde Gökdere’yi temizlemek için geldik. Buradaki içki şişeleri, ambalaj atıkları, cips atıkları ve piknikte kullanılan malzemelerin atıklarını toplamak için geldik. Uyuşturucu maddeye kadar çok ilginç atıklar bulduk. Bazı insanlar kullandığı malzemeleri bir çöp poşetine koymak yerine doğaya atıyorlar” dedi.