Kategori: Çevre

Çarşamba Belediyesi sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımla Muğla bölgesindeki yangından etkilenen vatandaşlar için yardım tırı hazırlandığını duyurdu.

Çarşamba Belediyesi tarafından Muğla bölgesindeki yangından etkilenen vatandaşlar için hazırlanan ve içerisinde kuru bakliyat ağırlıklı gıdalar ile hijyen malzemeleri bulunan tır, 13 Ağustos Cuma günü yola çıkıyor.

“Yaralarımızı birlikte saracağız”

Çarşamba Belediye Başkanı Halit Doğan yaptığı açıklamasında, “Ülkemiz genelinde yaşanan yangınlar hepimizin ciğerini parçaladı. Ama biz çok güçlü bir aileyiz. El ele vererek bugünleri de aşacağız. Muğla bölgesindeki yangından etkilenen kardeşlerimiz için hijyen malzemeleri ve kuru bakliyat ağırlıklı gıdalara ihtiyaç olduğunu öğrendik. Çarşamba Belediyesi aşevimizde toplanacak yardım malzemelerini Kızılay koordinasyonunda yangın bölgesine göndereceğiz. Hemşehrilerimiz de yardım malzemelerini, yangın bölgesine ulaştırmak adına aşevimize getirip teslim edebilirler. Biz ülke olarak her zorluğu birlik içerisinde aşmayı bildik. İnşallah bugünleri de atlatıp cennet vatanımızı tekrar yeşerteceğiz. Gün birlik günü, yaralarımızı birlikte saracağız” ifadelerini kullandı.

Vatandaşlar da yardım malzemelerini, yangın bölgesine ulaştırmak adına Çarşamba Belediyesi Aşevi’ne getirerek teslim edebiliyor. Toplanan kuru bakliyat ağırlıklı gıdalar ve hijyen malzemeleri paketlenerek Türk Kızılay’ı koordinesinde bölgeye ulaştırılacak. Yardım tırı 13 Ağustos Cuma günü yola çıkıyor.

Trabzon’un Çaykara ilçesinde dünyaca ünlü Derebaşı virajlarını gezmeye giden bir grup yöre halkı ve turist yamaçtan akan sel ve çamur nedeniyle yolun ulaşıma kapanması nedeniyle yolda mahsur kaldı.

Çaykara-Bayburt karayolu üzerinde bulunan ve aynı anda dünyanın en tehlikeli virajları olarak bilinen Derebaşı Virajları sel ve heyelana maruz kaldı. Yamaçtan akan derenin getirdiği sel suları ve çamur yığınları nedeniyle yol ulaşıma kapanırken, yolda saatlerce mahsur kalan vatandaşlar jandarma ve karayolları ekiplerinin çalışması ile kurtuldu. Sel ve heyelanın geldiği o anlar cep telefonu kameralarına yansıdı.

Samsun’da son günlerde yerli ve yabancı turist hareketliliği yaşanıyor. Turizmciler bu durumun sebebinin ise orman yangınları olmadığına, pandemi sonrası normalleşmeye bağlı olarak geçen yıl tatile çıkamayan vatandaşların ciddi şekilde Karadeniz’e gelmesine bağladı.

Son günlerde ülkenin Akdeniz ve Ege Bölgelerinde çıkan orman yangınları turistlerin farklı destinasyonlar aramasına sebep oldu. Türkiye Otelciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Karadeniz Turistik İşletmecileri Derneği Başkanı Murat Toktaş, orman yangınlarından dolayı vatandaşlarda özellikle Karadeniz Bölgesi’ne doğru bir yönelmenin olmadığını açıkladı. Karadeniz Bölgesi’nde daha çok kültür gezilerinin olduğuna dikkat çeken Murat Toktaş, normalleşmeyle birlikte mutlu, olumlu bir 2 ay geçirdiklerini söyledi.

“Karadeniz ve Akdeniz, Ege Bölgeleri farklı destinasyonlar”

Karadeniz Bölgesi’nde daha çok kültür gezilerinin yapıldığını ifade eden Başkan Murat Toktaş, “Manavgat’ta başlayan yangın Ege Bölgesi’ne kadar ne yazık ki uzadı. Buradaki tatilcilerin bir kısmı geri dönerken bir kısmı ise yangından etkilenmeyen bölgelere yönelmeye başladı. O destinasyonları kullanmaya başladılar. Bazı turistler il içerisinde bir değişime uğradılar. Manavgat Bölgesi’nde Lara, Belek bölgelerine geçenler oldu. Karadeniz Bölgesi ile Akdeniz, Ege Bölgeleri çok farklı. Biz kültür turu ağırlıklı bir turizm yapıyoruz. Biz de kum, güneş, deniz biraz zayıf, daha çok yeşille iç içeyiz. Ege ve Akdeniz’e indiğiniz zaman eğlence, kum, deniz, güneş ağırlıklıdır. Bu ikisi farklı destinasyonlardır. O bölgede olan yerli ve yabancı turistler kum, güneş ve deniz ihtiyacını etkilenmeyen başka destinasyonlar da aramaya başladılar. Bir kısmı da evlerine tekrardan geri dönerek sıfırdan bir planlama yaptıklarını hem otelci arkadaşlarımızdan hem de acentelerimizden duyuyoruz” dedi.

“Karadeniz Bölgesi’ni planlayan tatilcilerin ciddi talebiyle karşılaştık”

Haziran ve temmuz aylarındaki yoğunluğa dikkat çeken Murat Toktaş, “Geçen sene malum pandeminin en göbeğindeydik. Ciddi bir şekilde kısıtlamalarla birlikte insanların seyahat yapma imkanı yoktu. Karadeniz Bölgesi de bu durumdan olumsuz bir şekilde etkilenmişti. Özellikle yurt dışından gelen gurbetçilerimiz bu bölgenin insanları da gelmemişti. Yurt içi hareketliliği olmamıştı. Bu sene ise temmuz ayı itibarıyla özellikle bayram arifesinde sonra ciddi bir hareketlilik oldu. Hem Kurban Bayramı için bu tarafa gelen hem de geçen sene tatile çıkamayan ve tatil için Karadeniz Bölgesi’ni planlayanların ciddi bir talebine uğradık. Son yılların en yoğun trafiğini yaşıyoruz. Sektör olarak olumlu, mutlu bir 2 ay geçiyoruz. 14-15 ayın üzerine bu nefes almamıza sebebiyet verdi. Beklentimiz ise ağustos ayının sonuna kadar bu hareketliliğin devam etmesidir. Akabinde okulların açılmasıyla birlikte yavaş yavaş çekilmeler başlayacaktır. Son aylarımızı Anadolu’daki diğer şehirler gibi şehirde ticari hareketlilikten alıyoruz. Ticarette olabilecek hareketlilikle birlikte eski günlere döneceğimize ve 2022 Nisan, Mayıs gibi de artık tamamen normalleşeceğimizi umut ediyoruz” şeklinde konuştu.

“Ege ve Akdeniz’in en büyük sermayesi deniz ve doğadır”

Yangınlardan dolayı üzüntülerini dile getiren Murat Toktaş, “Son dönmelerde Ege ve Akdeniz Bölgesi’ndeki süren yangınlar her vatandaş gibi bizleri de üzdü. Ayrıca Ege ve Akdeniz’in biliyorsunuz en büyük sermayesi deniz ve doğasıdır. İnanıyoruz ki en kısa zamanda eski haline çevrilecektir. Bununla ilgili devletimiz ve yerel yönetimler ciddi şekilde adımlarını atmaya başladılar. Oradaki yaraların sarılacağına inanıyorum. Oradaki yaşanan olaylardan dolayı turist durumunda bir kayma olmadı. İnsanlar evet, o bölgelerden tahliye oldular ama yine tahminen en kısa sürede oralara geleceklerdir” ifadelerini kullandı.

Van’ın Erciş Kaymakamlığı tarafından geliştirilen proje kapsamında yetiştirilen 250 bin Erciş üzümü fidanı toprakla buluşturulacak.

Erciş Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğüne ait üzüm bağından elde edilen fidanlar hazine arazilerine dikilecek ve vatandaşlara ücretsiz dağıtılacak. Kaymakam ve Belediye Başkanvekili Nuri Mehmetbeyoğlu, kaymakamlık ve belediye olarak şehrin farklı noktalarındaki arazilere geçmiş yıllarda endemik bir tür olan Erciş üzümü fidanları diktiklerini söyledi. Bu yıl da belediyeye ait üzüm bağlarından 250 bin Erciş üzümü goncası elde ettiklerini belirten Kaymakam Mehmetbeyoğlu, “Elde ettiğimiz üzüm goncalarını Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleriyle tüpleme ve kumda köklendirme yöntemiyle fidan haline getirdik. Yetiştirilen 250 binden fazla Erciş üzümünü kamu hazine arazisine dikerek yeni üzüm bağları oluşturmaya devam edeceğiz. Aynı zamanda arazisi olan vatandaşlarımıza üzüm bağları yapılması konusunda ücretsiz dağıtımlar yapıp ilçemizde bulunan üzüm bağları sayısını artırmak istiyoruz. Amacımız ilçemize has üzüm çeşidini gelecek nesillere aktarabilmek ve atıl arazileri ekonomiye kazandırmak” dedi.

Antalya’nın Manavgat ilçesinde çıkan orman yangınlarıyla mücadele etmek üzere Afyonkarahisar’dan giden orman işçileri, kentte geri dönerek görevlerine başladı. Yangınla cansiparane mücadele ettiklerini anlatan Şuayip Düzdaş, “Günde 1-2 saat uyuyarak mücadelemizi sürdürdük. Taşı yastık, toprağı yatak yapıp öyle dinlendik” dedi.

Manavgat’taki yangının söndürülmesinin ardından görev yerlerine dönen Afyonkarahisarlı orman işçilerinden bir kısmı, bugün arasözleriyle birlikte Kocatepe Orman Yangın İstasyonu’nda mesailerine başladı. Afyonkarahisar Orman İşletme Müdürü Mustafa Gökhan Us, mesailerine başlayan orman işçilerini Manavgat’taki üstün başarılarından dolayı tebrik etti. Us, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, farklı illerde çıkan orman yangınlarına Afyonkarahisar’daki 10 ekibin 8’inin müdahalede bulunduğunu söyledi. “Yeşil vatanın” savunması için Afyonkarahisar’dan giden ekibe teşekkür eden Us, “Yangınların söndürülmesi bizim için çok önemliydi. Görevlerinin ardından ekiplerimiz sağ salim görev yerlerine giriş yapmaya başladılar. Arkadaşlarımız yangın bölgelerinde özverili bir şekilde çalıştılar. Orada bıraktıkları işi yine burada da devam ediyorlar” dedi.

Zor şartlar altında mücadele ettik

Orman işçisi Ramazan Kaymak da, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Antalya Manavgat ilçesinde çıkan orman yangınından bugün itibariyle döndük. Orada çok zor şartlarda mücadele ettik. Yangının alevleri 25- 30 metrelere kadar çıktı. Zaman zaman alevleri arasında kalmaktan kurtulduk. Yine de yangınları söndürdük. İnşallah bir daha böyle afetler Türkiye’mizin başına gelmez. Yaklaşık orada 12 gün mücadele etmek için bulunduk. Günlük 1- 2 saat uykuyla mücadele ettik.”

“Yeşil vatanı koruduk”

Orman İşçisi Şuayip Düzdaş da, yangınla cansiparane mücadele ettiklerini yeşil vatanı korumaya çalıştıklarına dikkat çekerek, “Manavgat yangına gittik. Orada cansiparane çalıştık, vatanımızı koruduk. Şartlar çok zordu ama biz işimizi seviyoruz. Vatanı korumak, yeşili korumak, insanları korumak, yaban hayatını korumak bizim görevimiz. Biz işimizle gurur duyuyoruz. Orada taşı yastık, toprağı döşek yaptık. Günde 1- 2 saat dinlenerek yangınla mücadelemizi sürdürdük.”

Konuşmaların ardından fidan bağışında bulunan Afyonkarahisar’daki basın mensuplarına da orman işçileri tarafından sertifika verildi.

Amasya’nın Suluova ilçesindeki Yedikır Baraj Gölü’nde üreme dönemini tamamlayan ak pelikanlar ve göçmen anaç kuşlar, büyüttükleri yavrularıyla kanat çırparak sonbaharda Afrika kıtasına yapacakları göçün hazırlıklarına başladı.

Yaban hayatın sürmesi için koşulların en uygun olduğu ender güzergahlardan olan ve Yedi Kuğular Kuş Cenneti olarak da bilinen baraj gölünde 100’den fazla kuş türü yaz döneminde konaklıyor. Suların yer yer çekildiği göl, özellikle de ak pelikanların üreme alanı olarak konuşlandıkları Türkiye’deki iki sulak alandan biri olarak biliniyor.

En son 17 yıl önce yuva kurduğu Anadolu’da nesli tükenme tehlikesinde olan Telli Turna çifti ve bu yıl doğan yavruları bölgede kuş gözlemcileri tarafından görüntülendi.

Balıkesir’in Aymalık ilçesinde, Sahil Kent Mahallesi Engürü Sitesi Onursal Başkanı Gürsel Uslu, Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin’i makamında ziyaret etti.

Samimi bir ortamda sohbet havasında gerçekleşen ziyaret sonrasında gazetecilere açıklamalarda bulunan Gürsel Uslu, “Uluslararası alandaki en prestijli plaj statüsü olan, ilimizin ve ilçemizin marka değerini artıran Mavi Bayrak’lı plajlara verdiği önem, bu önem neticesinde belediye bünyesindeki ve ilçe sınırları içerisindeki diğer tesislere yapmış olduğu özverili çalışma ve katkılardan dolayı Mesut Ergin’e teşekkür ediyorum.” dedi.

Sitelerinde iki Mavi Bayraklı plaja sahip olduklarını belirten Uslu, bu kalite ve standardını uzun yıllar sürdürebilmeyi ve daha iyiye götürebilmeyi temenni ettiğini ifade etti.

Bu yıl Ayvalık Belediyesi’nin yaptığı uçkunla mücadele çalışmaları sayesinde Engürü Sitesi ve çevre sitelerde sivrisinek sorunu yaşamadıklarını kaydeden Gürsel Uslu; uçkunla mücadelenin çok kapsamlı ve zahmetli olduğunu bildiğini, bahar aylarından itibaren yapılmaya başlanan larvasit ilaçlama ve yazın yapılan havadan ilaçlama uygulamaları sayesinde rahat ve sineksiz bir yaz sezonu geçirdiklerini belirtti.

Ayvalık Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri tarafından Sahil Kent Mahallesi genelinde, periyodik olarak sürdürülen çevre temizliği ve peyzaj çalışmalarından ziyadesiyle memnun olduklarını daha güzel ve temiz bir Ayvalık için yapılan bu çalışmaların tüm mahalle halkı tarafından takdirle karşılandığını kaydeden Uslu, “Bahsi geçen hususlardaki yüksek ilgi ve alakaları sebebiyle Ayvalık Belediye Başkanımız Mesut Ergin nezdinde tüm Ayvalık Belediyesi çalışanlarına teşekkür ediyorum. Sitemizde yıllardan beri çözülmeyi bekleyen bir altyapı sorunumuz mevcut. Bu sebeple sıklıkla su patlaklarıyla mücadele etmek ve yollarımızı kazıp yeniden inşa etmek durumunda kalıyoruz. Bu durum hem su kesintilerine hem yollarımızın bozulmasına hem de kaynak israfına yol açıyor. Altyapı sorunun çözümü için BASKİ yetkililerine müracaat ettik. BASKİ Genel Müdürlüğü ve diğer yetkililerle yapılan görüşmeler sonucu vaki talebimiz uygun görülerek sitemizin alt yapısı ile ilgili uygulamanın Eylül/Ekim aylarında başlanabileceği müjdesini aldık. Altyapı yenilemesi için yapılacak olan kazı çalışmalarıyla eşzamanlı olarak; sitemizde direklerle havadan dağılan elektrik, telefon ve internet hatlarının da yeni yönetmeliğe uygun olarak yeraltına alınması için yetkili kurumlara gerekli müracaatlarda bulunduk. Bu konuyu yaptığımız görüşmede Sayın Mesut Ergin ile paylaştım. Bütün bu çalışmaların su hattı için yapılacak olan kazı çalışmalarıyla eşzamanlı yapılmasının çok daha ekonomik olacağı, yollarımızı tekrar tekrar kazmak ve tamir yapma zahmetinden kurtulacağımızı kendisine ilettim.” diye konuştu.

Sahil Kent Mahallesi sakinlerinin Mesut Ergin’in göreve geldiği günden itibaren yaptığı çalışmaları takdirle karşıladığını ifade eden Engürü Sitesi Onursal Başkanı Gürsel Uslu, sitelerinde yapılacak olan altyapı çalışmalarının yol yapımı safhasında Mesut Ergin nazdinde Ayvalık Belediyesi ’nden destek talebinde bulunduklarını da sözlerine ekledi.

İklim ve çevrede yaşanan bozulmalar tüm canlıların hayat koşullarını tehdit ederken, tahribatı yavaşlatacak bilimsel projeler için arayışlar da devam ediyor. Yeşil çatı uygulamları ise son dönemde yaygınlık kazanan çözüm önerilerinden biri olarak öne çıkıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nün başlattığı bilimsel araştırma projesi de Kıbrıs iklim koşulları için en uygun yeşil çatı tasarımlarını belirlemeyi amaçlıyor.

Yakın Doğu Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Özge Özden, Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Çimen Özburak ve Peyzaj Mimarlığı Öğretim Görevlisi Sinem Yıldırım’ın yer aldığı araştırma projesi ile Kıbrıs iklim koşullarında çatılarda, farklı bitki çeşitlerinin kullanımlarının bina iç sıcaklığına ve biyoçeşitliliğe olan etkisi araştırılacak. Yakın Doğu Üniversitesi Deneysel Araştırma Merkezi BAP projeleri kapsamında finansal olarak da desteklenen proje kapsamında, Kıbrıs iklimine uygun bitkilerle deneme çalışmaları da yürütülüyor.

Yakın Doğu Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Görevlisi Sinem Yıldırım’ın doktora tezi kapsamında geliştirilen projede farklı disiplinlerden uzmanlar yer alıyor. Prof. Dr. Özge Özden’in “ekolog” olarak yer aldığı projede, Sinem Yıldırım “peyzaj mimarı”, Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim üyesi Yrd. Doç. Çimen Özburak ise “mimar” olarak aktif olarak çalışıyor.

“Sıcak bir iklime sahip olan KKTC’de, yeşil çatıların sağlayacağı ısı yalıtımı çok önemli”

Kıbrıs’ta yeşil çatı uygulamalarının yaygınlaşması gerektiğini söyleyen Yakın Doğu Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özge Özden, “Sıcak bir iklime sahip olan KKTC’de, yeşil çatıların sağlayacağı ısı yalıtımı çok önemli bir hale geliyor. Bu tip bilimsel araştırmalar ekolojik mimarlık alanına da ışık tutacak” diyor.

Prof. Dr. Özge Özden, ilerleyen araştırma sürecinde proje sonuçlarının Kıbrıs Türk Mimarlar Odası yetkilileri ile de paylaşılarak, yeşil çatılar konusunda KKTC’de tıpkı Fransa’da olduğu gibi ilgili yasal mevzuatların geliştirilmesi konusunda da işbirliği yaparak yeşil çatı yalıtım projelerinin ülkeye kazandırılması yönünde çalışmalar yapacaklarını da söyledi.

“Hızla tükenen doğal kaynakların varlığı insanoğlu için çözüm arayışlarını zorunlu hale getirdi”

Sınırsız bir kaynak olarak düşünülen doğanın, insanlık tarafından hızla tüketilmeye başlandığı, sanayileşme ve kentleşmenin etkisiyle de çevre sorunlarının ortaya çıktığını hatırlatan Yakın Doğu Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Görevlisi Sinem Yıldırım, “Hızla tükenen doğal kaynakların varlığı insanoğlu için çözüm arayışlarını zorunlu hale getirdi. Bir yandan ekolojik tahribat giderek derinleşirken, diğer yandan çevrenin korunmasına ilişkin çözüm önerileri üretmek zorunlu hale geliyor” diyor. Sinem Yıldırım, projenin odağındaki yeşil çatılarla ilgili ise “Yeşil çatılar, hava kalitesini iyileştiren, kentsel ısınmayı azaltan, yağmur suyunu tutarak şehirlerin alt yapısının olumsuz etkilenmesini önleyen sistemlerdir. Ayrıca vahşi yaşam nüfus hareketlerini de kolaylaştırıp, nadir canlı türleri için sığınak görevi veya yaşam alanı özelliği de taşırlar” ifadesini kullanıyor.

Yakın Doğu Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nün yürüttüğü bilimsel araştırma projesi ile Kıbrıs iklimine uygun yeşil çatı tipinin ve kullanılabilecek bitki çeşitlerinin belirlenerek sonuçların yerel yönetimlerle de paylaşılması amaçlanıyor.