Kategori: Çevre

Bursa Valiliği, Bursa ve çevre illerde yaşanacak yer yer gök gürültülü sağanak yağışa karşı vatandaşları uyardı.

Bursa Valiliği’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Bölge genelinin (Eskişehir, Bursa Kütahya, Bilecik) yeni bir serin ve yağışlı sistemin etkisi altına gireceği tahmin edilmektedir. Hafta ortasına kadar görülecek yağışların sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak şeklinde olacağı tahmin edilmektedir. Yağışların; bugün Kütahya, Bilecik ve Eskişehir’in kuzey ve batısında yer yer kuvvetli olması beklenmektedir. Kuvvetli yağışların sebep olacağı olumsuz şartlara karşı ilgililerin ve vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmaları gerekmektedir.

Yağışlı sistemin aralıklarla bugün, Salı ve Çarşamba günleri bölgemizde etkili olmaya devam etmesi, Perşembe günü Eskişehir’de etkili olduktan sonra bölgemizi terk etmesi beklenmektedir.

Hava sıcaklıklarının Perşembe gününe kadar bölgemizde mevsim normallerinin biraz altında seyredeceği ancak; Cuma gününden itibaren bölge genelinde hissedilir derecede artacağı ve mevsim normalleri üzerinde seyredeceği tahmin edilmektedir.

Rüzgarın; bugün Eskişehir ve Kütahya’da güneybatı (lodos) yönlerinden kuvvetli (30-50 km/sa) şeklinde esmesi beklenmektedir.

Geçerlilik Periyodu: 31.05.2020 21:00 – 04.06.2020 12:00

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, eskiden köy olan kırsal mahallelere göç başladı. Korona virüs vakalarının ardından Silvan ilçe merkezinde yaşayan vatandaş, kırsal mahallelere ev yapmaya başladı.

Silvan ilçesine bağlı kırsal mahallelerde bazı vatandaşlar eski taş ev satın alırken, bazıları ise yeni ev yapmaya başladı. İlçeye 5-10 kilometre uzaklıktaki doğa manzaralı Susuz Mahallesi de ilgi gören yerleşim yerlerinin başında geliyor. Silvan ilçe merkezinden gelip Susuz Mahallesinde ev yapan 52 yaşındaki İhsan Yılmaz, “Yılın 10 ayını burada geçiriyorum. Benim gibi çok sayıda vatandaş burada ev yapmaya başladı. Burası çok güzel bir yer. Doğa güzelliği olan ve bol oksijenli harika bir yer. Çevremdeki insanları da buraya çekmeye çalışıyorum. Şehir merkezindeki yaşam ile doğadaki yaşam arasında çok büyük bir fark var. Mart ayı itibariyle korona virüs salgını nedeniyle bir çok insan şehirlerde yaşamak istemiyor. Bende burada ev yaptım” dedi.

Dünyayı etkisi altına alan ve ülkemizde de oldukça etkili olan korona virüs salgınının kontrol altına alınmaya başlaması ile yayınlanan genelge ile resmen başlayan normalleşme süreci çerçevesinde Germencik Belediyesi çalışma başlattı.

Cumhurbaşkanı başkanlığında gerçekleşen kabine toplantısı sonucu açıklanan normalleşme takvimi çerçevesinde 1 Haziran 2020 tarihi itibariyle kafe ve restoranların açılması kararı üzerine Germencik Belediye Başkanı Fuat Öndeş belediyeye ait işletmelerde detaylı bir çalışma başlattı. Belediyeye ait kafe ve restoranlarda Koronavirüs tedbirleri kapsamında gerekli dezenfektasyon ve sterilizasyon gerçekleştirildi. Bunun yanı sıra işletmelerde hizmet verecek olan tüm çalışanlar portör muayenesinden geçti.

Açıklanan normalleşme takvimi dahilinde 1 Haziran 2020 itibariyle hizmet vermeye başlayacak belediyeye ait kafe ve restoranları detaylı bir şekilde dezenfekte ettiren ve personelleri sağlık kontrolünden geçiren Germencik Belediye Başkanı Fuat Öndeş, konuyla ilgili şunları kaydetti: “Germencik Belediyesi olarak korona virüs salgını ile mücadele kapsamında ilk günden bugüne ciddi çalışmalar yaptık. Birçoğu öncü olan ve emsal teşkil eden çalışmalarla halkımızın sağlığını korumaya yönelik hazırladığımız korona virüs eylem planını başarıyla uyguladık ve aynı hassasiyet ve kararlılıkla uygulamaya devam ediyoruz. 1 Haziran itibariyle normalleşme sürecine adım atacağız. Kafe restoranlarımız açılıyor. Germencik Belediyesi olarak tüm işletmelerimizi dezenfekte ettik, vatandaşlarımıza hizmet verecek personellerimizi de sağlık muayenesinden geçirdik. Çalışmalarımızı rutin ve planlı olarak devam ettiriyoruz. İlçemizde faaliyet gösteren diğer tüm işletmelerde ise denetimleri arttıracağız. Halkımızın sağlığı her şeyden önce gelir.

Kararlılık ve istikrarla bu badireyi atlatıncaya kadar çalışmalarımız sürecek. Ancak şunu da belirtmekte fayda var, normalleşme süreci her şey bitti normal hayata geri dönüyoruz demek değildir. Bu sebeple tedbiri elden bırakmayalım ve temkinli olalım. Henüz geçmiş bitmiş bir durum söz konusu değil, tehlike devam etmektedir. Kendimizin ve sevdiklerimizin sağlığı için korona virüse yönelik alınan önlemlere uymaya devam edelim. Tüm halkımıza sağlıklı günler dilerim”

Sivas’ın Şarkışla ilçesinde yiyecek arayan anne ayı ve 5 yavrusu vatandaşlar tarafından görüntülendi.

Sivas’ın Şarkışla i ilçesinde yiyecek aramak için köy yakınlarına kadar inen anne ayı ve 5 yavrusu cep telefonuyla görüntülendi. Hayvan sever vatandaşlar tarafından görüntülenen ayı ailesi, bir süre görüntülenmesinin ardından ormanda kayboldu. Görüntüleri çeken vatandaşların, “Abov, 5 tane eniği var” diyerek tepki göstermesi ise dikkat çekti. Ayının 5 yavrusuyla birlikte görüntülenmesi ise izleyenleri şaşırttı. Bilinçsiz avcılar dolayısı ile ailenin görüldüğü yer ise gizli tutuluyor.

“Bu kadar yavruyu bir arada ilk kez gördük”

İlk kez 5 yavrusuyla bir ayıyı gördüğünü belirten Halil Şimşek, “Nesli tükenmekte olan boz ayıları gördüm, 5 tane yavrusuyla birlikte. İlk defa görüyorum bu kadar yavruyu bir arada. Çok güzel bir görüntü.. Nesli tükenmekte olan bir hayvanı bu kadar yavrusuyla bir arada görmek. Çok hoşuma gitti. Bu anları da ölümsüzleştirdim. Çok ilginç bir görüntüydü” dedi.

Erzincan’da yaklaşık 1,5 ay önce annesini ayı yiyen ve ölmekten gazetecinin sayesinde kurtulan oğlak büyüdü. Kendisini ziyarete giden gazeteciyle adeta hasret giderdi.

Erzincan’ın Çağlayan beldesinden Munzur Dağlarına trekking yapmak için yaklaşık 2 bin metre rakıma çıkan Murat Aydemir ve beraberindeki arkadaşı doğadan gelen inleme sesi üzerine irkildi. Bir süre etrafa bakınan Aydemir, yarısı yenmiş kalan kısmı da toprağa gömülen keçiyi ve kış uykusundan uyanan ayının ayak izlerini gördü. Ayı tarafından öldürülen keçinin yanına giden Aydemir ve arkadaşı çalılıkların dibinden bir ses duymaları üzerine baktıklarında kısa bir süre önce dünyaya gelen keçi yavrusunu fark ettiler.

Murat Aydemir, bitkin ve ölmek üzere olan keçi yavrusuna, korona virüsüne karşı yanında bulunan şeffaf eldivenin parmak kısmını biberon gibi kullanıp içerisine ılık su ve şeker katıp süt niyetine içirdi. Bir süre sonra karnı doyan yavru keçi kendini toparladı. Sırt çantasına yavru keçiyi koyarak köye dönen Aydemir, keçinin sahibi olan Çağlayan Beldesinden Abdullah Anlar’a ulaştı.

Munzur Dağından köye yaklaşık 2 saatlik yolu gazetecinin sırt çantası içerisinde gelen yavru keçi, kanguru yavruları misali çantayı barınağı gibi sahiplendi. Şirinliğiyle mutluluk kaynağı olan yavru keçi, dışarı çıkarıldığında dönüp dolanıp çantanın yanından ayrılmak istemedi.

“O oğlak büyüdü”

Murat Aydemir aradan geçen yaklaşık 1,5 ay sonra oğlağı görmek için Abdullah Anlar’ın ağılına gitti. Diğer oğlaklarla birlikte gayet sağlıklı görünen keçi yavrusu, hayatını kurtaran insana adeta vefa gösterisinde bulundu. Aydemir ile hasret gideren oğlak tebessüm ettirdi.

Diyarbakır’da özel bir firmaya ait olduğu değerlendirilen kamyonlar, tarım arazisine kimyasal atık dökerken vatandaşların ihbarı ile suçüstü yakalandı. Bağlar Belediyesi, geniş bir alanı kapsayan atıklarla ilgili olarak hakkında yasal işlem başlattı.

Diyarbakır’da Mardin yolu ile Şanlıurfa yolunun kesiştiği bölgedeki geniş tarım arazilerine kimyasal atık döken özel bir firmaya ait olduğu değerlendirilen kamyonlar suçüstü yakalandı. Olay, Kamışlı Bulvarı ile Pirinç mevkisine kadar uzanan bölgede yer alan ve binlerce tarım ürününün ekili olduğu alanda meydana geldi.

Vatandaş ihbar etti, belediye müdahale etti

Çevredeki vatandaşların bilgi vermesi üzerine harekete geçen Bağlar Belediyesi zabıta ekipleri, olay yerinde incelemelerde bulunarak durum tespiti yaptı. Daha sonra belediye tarafından ilgili firma ve sorumlular hakkında yasal işlem başlatılarak bu durum ayrıca emniyet güçlerine bildirildi. Belediye ekipleri şu ana kadar kamyon ve tankerlerle yaklaşık 5 ton kimyasal atık döküldüğünü tespit etti. Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu, olayı öğrendikten sonra müdahale ettiklerini belirterek gerekli yasal sürecin başlatıldığını söyledi. Beyoğlu, “Kabul edilemez bir olay. Burada gıda sağlığı ve dolayısıyla insan sağlığı önemidir, her şeyin önündedir. Hemen müdahale ederek gerekli işlemleri başlattık. Bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Bu vahim olayı ihbar eden vatandaşlarımızı ve gerekli müdahaleyi yapan ekiplerimizi kutluyorum” dedi.

1 Haziran Dünya Süt Günü dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, Dünya Süt Gününün Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu tarafından 19 yıldır aralıksız kutlanan anlamlı bir gün olduğuna dikkat çekerek başta koyun ve keçi yetiştiricileri olmak üzere tüm süt üreticileri ile süt sektöründe üretimin ve dağıtımın tüm aşamalarında hizmet veren çalışanların ve yıl boyunca süt tüketen vatandaşların Dünya Süt Gününü kutladı.

Genel Başkan Çelik mesajında, 1 Haziran Dünya Süt Günü münasebetiyle tüm vatandaşlarımızı süt içmeye davet ederken özellikle de koyun ve keçi sütünün daha fazla tüketilmesini arzu ettiklerini ifade ederek, “Süt, insan sağlığı için besin değeri oldukça yüksek bir gıda maddesidir. Özellikle de keçi sütünde bulunan zengin vitamin ve mineral içeriği ile ana sütü kadar değerli olduğu bilim adamlarınca ispatlanmıştır. Özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin keçi sütü tüketmeleri sağlıklı ve organik beslenme adına son derece faydalıdır. Dolayısıyla koyun ve keçi sütü her gün muntazaman tüketilmesi gereken en temel besindir. Bilim insanlarınca kanıtlanmış duruma göre her insan günlük belirli miktarda süt veya süt ürünlerini mutlaka tüketmelidir. Gelişmiş ülkelerde yakalanan süt ve süt ürünü tüketim oranını bizde ülkemizde yakalamalıyız” dedi.

Süt milli meselemiz olmalı

TÜDKİYEB Genel Başkanı Çelik, sütün stratejik önemi nedeniyle milli mesele olarak düşünülmesi gereğine işaret ederek, “Korona virüs süreci de gösterdi ki, süt ve peynir, yoğurt, dondurma, sütlü tatlılar, süt tozu gibi süt ürünleri grubu stratejik temel gıda maddeleridir. Dolayısıyla süt üretimi ve tüketimi de sağlık ve eğitim sektörleri gibi “Milli Mesele” olarak değerlendirilmelidir. Çobandan, yetiştiriciye, dağıtıcıdan, market reyon sorumlusuna, vatandaşa kadar tüm süreçte seferberlik ilan ederek üretim ve tüketim noktasında dünya liderliğini hedeflemeliyiz. Hedef yılda kişi başı 100 litre süt grubu ürünleri tüketimi olmalıdır. İhracat noktasında da ihraç ettiğimiz ilk 5 ürün arasında süt sektörü yerini almalıdır” dedi.

Süt üreticilerinin sorunları ve çözüm önerileri noktasında Merkez Birliği olarak hazırlanan raporları Tarım ve Orman Bakanlığı ile sürekli paylaştıklarını ifade eden Genel Başkan Çelik, “Sayın Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli, böylesine özel günlerimiz yanında en zor günlerimizde de hep yanı başımızda olan, ülkemiz tarım ve hayvancılığının yüz akıdır. Sektörümüz adına kendisine minnet duygularımızla birlikte teşekkür ediyoruz. Her yıl Ulusal Süt Konseyince çiğ süt için belirlenen referans fiyatları kapsamına koyun ve keçi sütünün de dahil edilerek koyun keçi sütü referans fiyatlarının da açıklanmasını istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Genel Başkan Çelik, mesajını, “1 Haziran Dünya Süt gününü bir kez daha kutlarken bu anlamlı günde tüm vatandaşlarımızı günde en az 1 bardak süt içmeye ve özellikle de koyun ve keçi sütü içmeye davet ediyorum” sözleriyle tamamladı.

AK Parti Çanakkale Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Ölçek, Çanakkale’nin CHP’li Kepez Belediyesi tarafından sahil kısmına inşa edilen Halk Kafe’nin kıyı kenar çizgisini ihlal ettiği ve kaçak olarak işletmenin devam ettiği iddia etti.

AK Parti Kepez Belde teşkilatı yaptığı araştırmada yapının kıyı kenar çizgisini ihlal ettiğini ve yeşil alan üzerine inşaa edilerek yeşilin talan edildiğini öne sürdü.

“Buraya usulsüz bir şekilde ruhsat verilmiştir”

AK Parti Kepez Belde Başkan Yardımcısı ve Jeofizik Mühendisi Erkan Kürşat Ertürk inşa edilen halk kafede yaşanan usulsüzlükler ile ilgili yaptığı değerlendirmede; “ Kepez Belediyesi tarafından yapılan ve halkın kullanımına sunulan halk kafe gerçekten Kepez halkının ihtiyaç duyduğu bir faaliyettir. Fakat bu hizmeti yaparken Kepez Belediyesi’nin yapmış olduğu halk kafe kıyı kenar ihlalinde bulunmakta ve parsel itibariyle de Kepez Belediyesi’nin sitesinde de görüldüğü üzere yeşil alan bölgesinde kalmaktadır. Yani Kepez Belediyesi yeşil alan olarak görülen bir alanda bir yapı inşa ederek beldenin yeşil alanlarını talan etmektedir. Halkımızın kullanımına açık olması için tahsis edilen, nefes almamız için, çocuklarımızın oyunlar oynaması için, yaşlılarımızın nefes alması için bırakılan yeşil alanları korumak zorundayız. Bunlar bizim geleceğimizdir. Yeşil alanları betonlaştırırsak geleceğimizi de kaybetmiş oluruz. Betonarme yapıların ya da sökülebilir, taşınabilir yapıların yapılacağı alanlar imar yönetmeliğinde belirtilmiştir. Yapılan yeşil alan talanının haricinde bina kıyı kenar kanununa da ihlal yapmaktadır. Kıyı kenar kanunu şunu demektedir. İlk 50 metreye hiçbir şey yapamazsınız. Yapılması zorunlu haller dışında. Örneğin çekek yeri. 2’nci 50 metre yani 100 metre içerisine taşınabilir, sökülebilir yapılar, günü birlik tesisler inşa edilebilir. Fakat burada yapının hemen hemen 220 metre karelik kısmı kıyı kenar çizgisinin ilk 50 metrelik kısmı içinde kalmaktadır. Çok az bir kısmı ikinci 50 metrede bulunmaktadır. Tespitlerimize göre de duvarları tuğladan yapılmış olarak taşınabilir ve sökülebilir yapı kategorisine girmediği için yapının tamamı kaçaktır. Eğer buraya ruhsat verilmiş ise de buraya usulsüz bir şekilde ruhsat verilmiştir. Bu yapının arkasında bulunan eski yapılar hariç yeni parsellere Kepez Belediyesi imar hakkı vermemektedir. Çünkü kıyı kenar çizgisine 100 metre mesafede bulunduğu için ancak ve ancak günü birlik tesis yapabilirsiniz. Konut yapamazsınız demektedir. Fakat kendisi aynı kanunu çiğnemektedir. Kendisine gelince olur vatandaşa gelince olmaz denmesi vatandaşa yapılan en büyük adaletsizliktir” dedi.

“ Kepez halkımızın yararına tüm yatırımların yanındayız”

AK Parti Kepez Belde Başkanı Cihat Gılafçı’da Belde Başkanlığı olarak Kepez halkının yararına yapılan her yatırımın yanında olduklarını ifade ederek ; “ Bizler Kepez halkımızın yararına olan tüm yatırımların yanındayız. Ancak bu yatırımlar hukuka ve mevzuata uygun olduğu taktirdedir. Kepez Belediyesi tarafından Halk Kafe adı altında hukuka aykırı yeşil alan talanının içinde bulunduğu hiçbir projeyi de destekleyemeyiz. Aksine düzgün yapılması için tüm yetkilileri uyararak muhalefet görevimizi en iyi şekilde yerine getirmeliyiz” diye konuştu.

“ Çakma çevrecilerin yeni adresi Halk Kafe”

AK Parti Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Ölçek ise usulsüz olarak inşa edilen halk kafe ile ilgili yaptığı değerlendirmede Belde Belediye Başkanı Birol Arslan’ın yeşil alanı talan etmesine sert tepki gösterdi. Ölçek yaptığı değerlendirmede; “Kazdağları için yaygara koparan çevreciyim diye geçinen başta Merkez Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve onu veliahtı olarak ilan eden Belde Belediye Başkanı Birol Arslan’ın ne kadar çakma çevreci oldukları bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır. Halk Kafenin açılışında birçok siyasiler buraya gelerek konuşmalar yaptılar. Merkez Belediye Başkanı Ülgür Gökhan açılışta Kepez Belde Belediye Başkanı Birol Arslan’ı veliahttı olarak ilan etti. Çanakkale merkezde yıllardır belediye başkanlığı yapan Ülgür Gökhan bu binanın kıyı kenar çizgisini ihlal ettiğini ve yeşil alan üzerine inşaa edildiğini görür görmez anlamış olması gerekiyordu. Bunu anlamadıysa eğer vah Çanakkale halkımızın haline demekten başka bir söz bulamıyorum. Buradan da bizlerin yıllardır Çanakkale’de başıboş yönetildiğimiz gözler önüne serilmektedir. Merkez Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın veliahttı ruhsatsız kaçak bir yapıyı işletmektedir. Yeşil alanı talan etmektedir. Bunlar yaşanırken bizler de bir yandan üzülüyoruz. Neden üzülüyoruz. Çünkü buranın belediyeye bir maddi külfeti oldu. Yani vatandaşın parasıyla yapıldı. Eğer kıyı kenar ihlali varsa, yeşil alan üzerine inşa edildiyse yarın öbür gün yıkılırsa burada giden boşa paranın hesabını kim verecek. Belde Belediye Başkanı Birol Arslan hiç mi imar müdürlüğünüz yok, hiç mi ekibinizde mühendis, mimar yok. Sizi burada uyaran, bunun kanunsuz olacağını size ileten hiç mi ekibiniz yok. Eğer yoksa gelin yereldeki muhalefet olarak görev yapan partimize danışın bizler sizlere bu desteği veririz. Kepezin güzelleşmesi için gereken her şeyi biz yaparız. Elimizi taşın altına koyarız. Yeter ki Kepez’imizin vatandaşı bundan yararlansın. Kepez halkına doğru, hukuka ve kanuna uygun hizmet gitsin. Siz kendi partiliniz Kepez Aile Çay Bahçesini kıyı kenar ihlalinden dolayı yıktırıyorsunuz ama kendiniz aynı kanunu ihlal ediyorsunuz. Burada bir rant ve bazı kişilere iş için olanak sağlanması ortadadır. Şimdi buradan Belde Belediye Başkanı Birol Arslan’a soruyorum: Bu yapının ruhsatı var mı? Ruhsatı varsa bunların projelerini kimler yapmıştır? Ruhsata hangi belediye görevlileri imza atmıştır? Eğer ruhsatı yoksa kaçak bir pozisyondaysa Kepez Belediyesi burasını nasıl işletmektedir? Bu soruların cevabını Kepez Belediye Başkanı tarafından cevaplandırılmasını Kepez halkı ve bizler beklemekteyiz” şeklinde konuştu.

Hatay’ın Samandağ ilçesinde su kanalına düşen eşek, itfaiye ekiplerince kurtarıldı.

İlçeye bağlı Mağracık Mahallesi’nde sahibsiz eşek, yol kenarındaki su kanalına düştü.

Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine gelen Hatay Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri sevk edildi, su kanalına düşen eşeği halat yardımıyla kanaldan çıkarıldı.

Korona virüs nedeniyle insanların uzaklaştığı doğada yaban hayvanları köylerin yakınlarına inmeye başladı. Bayburt ve Erzincan’da yiyecek arayan boz ayı görüntülendi.

Bayburt’a 36 kilometre mesafedeki Ozansu köyü yakınlarında gezinerek yiyecek arayan bir boz ayı objektiflere yansıdı. Yeşillikler içerisinde karnını doyuran ayı insanları fark edince kaçarak uzaklaştı.

Erzincan Munzur Dağı yaylasında da boz ayı görüntülendi. Zaman zaman yerleşim yerlerine yakın araziye inen boz ayı, yiyecek bulmak için arayışını sürdürdü.

Öte yandan, Çağlayan Beldesinde tarlada çapa yaparken boz ayıyla karşılaştıklarını belirten çiftçi kadınlar, çok korktuklarını söyledi.