Kategori: Çevre

Konya’nın Beyşehir ilçesinde aktığı sulama kanalında mahsur kalan damızlık sazan balıkları gerçekleştirilen çalışmayla kurtarılarak ait olduğu göl sularına tekrar bırakıldı.

Balıkların üreme dönemi olması sebebiyle uygulanan balık av yasağının devam ettiği Beyşehir Gölü’nde, tarımsal sulama dolayısıyla tarihi Taşköprü altındaki regülatör kapaklarının açılarak Beyşehir-Suğla-Apa (BSA) kanalına su verilmeye başlanması üzerine başlayan balık kaçaklarından dolayı artan eleştiriler üzerine harekete geçen İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, kapaklardan kanala akan damızlık anaç sazan balıklarını kurtarıp yeniden ait olduğu göl sularıyla buluşturmak amacıyla çalışma başlattı. İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin kontrolünde yürütülen çalışmaya Beyşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri de destek verdi.

Kanaldaki su akışına rağmen aşağılara gitmeyen ve göl sularına doğru yüzerek bu kesimde mahsur kalan su yüzeyinden de görülebilen anaç sazan balıkları atılan ağlarla toplanarak önce köprü üzerine ve karaya çıkarıldı. Kanaldan çıkarılan balıklar, su ürünleri kontrol görevlileri ile polisler tarafından yeniden göl sularına salındı. Uzun uğraşlar verilen çalışmada akıntı sebebiyle güçlükler yaşanması üzerine DSİ görevlilerinden de yardım istendi. Taşköprüye gelen görevliler, regülatör kapaklarını kapatarak gölden kanala su akışını kesti ve derinliği azaltılan sığ sulardaki sazan balıkları toplanarak göl sularına salındı.

Beyşehir Birliği, Göl, Doğa ve Çevre Koruma Derneği Başkanı Bekir Sami Tan, balıkların gölde korunup üreme dönemini atlatmasının önemine değindi. Tan, “Gölden tarımsal sulama için kanala sular verilmeye başlayınca gölün damızlık balıkları akıp gidiyor. Bunu yıllardır yetkililer görüyor ama engel olmuyorlar. Oysa dernek olarak DSİ yetkililerine vermiş olduğumuz balıkların zayi olmamasına yönelik güzel bir proje vardı. Ancak, proje maliyetinin yüksel olduğu gerekçe gösterilerek hayata geçirilemedi. Beklentimiz verdiğimiz bu projenin bir an önce devreye konulması yoksa bu gölümüzün balıkları, su ürünleri av yasağının olduğu üreme döneminde işte böyle boşa akıp gidecek, heder olacak. Bu konuyla ilgili farklı projeler de yürütülebilir” diye konuştu.

Çalışmaya gönüllü olarak katılan Mehmet Kaya da, ağlarla yürüttükleri çalışmayla kanala akan balıkları tekrar Beyşehir Gölü’ne kazandırdıklarını belirterek, “Biz de gönüllü olarak bu çalışmaya destek vererek vatandaşlık görevimizi yerine getirdik” dedi.

Çalışma kapsamında kanalda mahsur kalan bazıları 6-7 kiloluk büyüklüğe sahip çok sayıda sazan balığı kurtarılarak göl sularına bırakıldı.

Öte yandan, çalışma esnasında beli kırılmış bir sazan balığı da kanal sularından çıkarıldı. Belinin kırık olmasına rağmen kanal sularında yaşamını sürdürmeye çalışan sazan balığı da göl sularına salındı.

Zonguldak Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Çaylıoğlu orman dışı satış deposu kapasite artırım çalışmaları sürüyor.

Zonguldak Orman Bölge Müdürü Müdürü Zekeriya Beyazlı, Kdz. Ereğli Orman İşletme Müdürlüğü Çaylıoğlu Orman İşletme Şefliği Çaylıoğlu deposunu ziyaret etti. Bölge Müdürü ziyaretinde Kdz. Ereğli Orman İşletme Müdürü Temel Nadir, Çaylıoğlu Orman İşletme Şefi Arif Kolaç, Kızlarderesi Orman işletme Şefi Mustafa Kılıçarslan hazır bulundu.

Çaylıoğlu Deposunda 2019 ve 2020 yıllında yapılan saha düzenleme ve kapasite artırımı çalışmalarını yerinde inceledi. Son depolar için yapılacak ihata, depo dahili yol yatırımları hakkında görüşülerek öncelikler belirlendi. Depo sayılarını azaltarak gelir-gider farkını arttırmak, günümüz koşullarına daha uygun ve denetim kolaylığı sağlamak, her mevsim ulaşılabilir koşulları oluşturarak müşteri memnuniyetini arttırmak gayesi ile iki yıldır başlatılan çalışmalardan biri daha sonuçlanmak üzere olduğunun memnuniyeti duyuldu. Uygulamalar sonucu orta vadede bölge müdürlüğü bazında 33 orman dışı satış deposu 20’nin altına indirilecek.

Bölge Müdürü Zekeriya Beyazlı çalışmalarında azami gayret gösteren İşletme Müdürü Temel Nadir ve ekibini tebrik ederek, üretimde standardizasyon ve piyasa koşullarının çok iyi takip edilmesi gerektiğini vurgulayarak, başarılarının devamını diledi.

Muğla’da Temmuz ve Ağustos aylarında yaşanması gereken meteorolojik durumun Mayıs ayında yaşanması orman yangını riskini de beraberinde getirdi.

Muğla Orman Bölge Müdürlüğünde aşırı sıcaklarla birlikte orman yangınlarıyla mücadelede görev yapan ekipler teyakkuz haline geçirildi. Arazöz ve yangın söndürme ekipleri 24 saat usulü görev başında beklerken, ilk müdahale araçları kritik noktalarda devriye görevi yapıyor.

Muğla Orman Bölge Müdürü Yasin Yaprak, aniden artan aşırı sıcaklar nedeniyle orman yangınları konusunda teyakkuz haline geçtiklerini belirterek, “Uzun yılların sıcaklık rekorlarının kırıldığı bir Mayıs ayı yaşıyoruz. Aniden gelen aşırı sıcaklar bölgemizde orman yangını riskini de beraberinde getirdi. Normal şartlarda Temmuz ve Ağustos aylarında yaşamamız gereken meteorolojik verileri Mayıs ayı ortasında yaşadık. Genel Müdürlüğümüz ve meteorolojinin uyarısı ile 15 Mayıs Cuma gününden itibaren 20 Mayıs Çarşamba gününe kadar sıcaklıkların mevsim normalleri üzerinde ve 40 dereceyi bulacağı için alarm verdik. Ekiplerimizi teyakkuz haline geçirdik. Arazöz ve yangın söndürme ekiplerimiz teyakkuz halinde hazır bekliyor. Dozer ve iş makineleri olası bir durum için hazır hale getirildi. Yangın gözetleme kulelerimiz yarım saatte bir çevrim bilgisi geçiyor. İlk müdahale araçlarımız kritik noktalarda konuşlanarak devriye görevi yapıyor. Marmaris ve Fethiye’de 2 yangın söndürme helikopteri hazır olarak bekliyor” dedi.

Muğla Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanının orman yangınları açısından birinci derece hassas böğe olduğunu dikkat çeken Bölge Müdürü Yasin Yaprak, “Normal şartlarda Mayıs ayında orman yangınlarıyla mücadele eden ekiplerimiz göreve başlar ve iş başı eğitimlerini yaptırırız. 1 Haziran itibariyle de tüm ekiplerimiz orman yangınlarıyla mücadeleye hazır olarak bölgelerinde konuşlanmış olurlardı. Bu yıl ekstrem bir dönem yaşandı. Ancak bu meteorolojik veriler Çarşamba ve Perşembe’den sonra normale dönüyor. Bölge Müdürlüğümüzde şu ana kadar 56 orman yangını meydana geldi ve bu yangınlarda 21 hektar ormanlık alan zarar gördü” diye konuştu.

Erzurum’un İspir ilçesinde Boz ayı su içmek için Çoruh nehrine indi.

İspir’de Çoruh Vadisinde dağdan inen ayı, Çoruh’tan su içtikten sonra kayalıklara doğru tırmandı. Cep telefonu ile görüntülenen ayının rahat tavırları dikkat çekti.

Vatandaşlar İspir’den Çoruh yolu üzerinde yalnız yürümelerinin tehlikeli olabileceğini dile getirdiler.

Van Gölü’nde yaşayan endemik tür olan inci kefalinin muhteşem göçü, korona virüs tedbirleri nedeniyle sessiz başladı.

Her yıl av yasağının başladığı 15 Nisan’dan itibaren Van Gölü’ne dökülen akarsulara doğru üremek için göç eden inci kefalinin (Van balığı) göçü görsel bir şölene dönüşüyor. Van Gölü’nün sodalı suyunda yaşayan inci kefali balığı, üremek için akıntının tersine yüzerek büyük bir mücadele veriyor. Önüne çıkan engelleri geçmek için uçarcasına zıplayan inci kefalinin göç yolculuğu bu yıl korona virüs tedbirleri kapsamında ziyaretçisiz kaldı.

Bölgede incelemelerde bulunan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, her yıl olduğu gibi bu yıl da Nisan ayının gelmesiyle beraber Van Gölü’nde yaşayan inci kefallerinin sürüler halinde tatlı sulara doğru göç etmeye başladığını söyledi. Bu sene pandemiden dolayı ekstra bir sene geçirdiklerini ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Kaçak avcılar pandemi olsa da yine kaçak avcılığa devam ediyorlar. Bu sefer balığı tuzlu balık şeklinde depolama yoluna gittiler. İnci kefali 600 bin yıldır bu göçü gerçekleştiriyor ve 600 bin yıl süren bir göç. Bu göçün ileriki yıllarda da devam etmesi için balığı korumamız lazım. Üremek için dereye giren balıkların tekrardan Van Gölü’ne dönmeleri için elimizden geleni yapmalıyız. Burada aslında korunan sadece balık değil, bölgedeki 15 bin insanın ekmek parası, geçim kaynağı korunuyor. Çünkü Van Gölü’ndeki inci kefali stoğundan 15 bin insan geçimini sağlıyor. Ve bu stoğun devamlılığı üreme dönemindeki akarsudaki yumurtadan çıkacak olan balıklara bağlı. Korumu çalışmalarında emeği geçen Van İl Jandarma Komutanlığı personeline, polis teşkilatına, Van Tarım ve Orman İl Müdürlüğüne çok çok teşekkür ediyorum” dedi.

Sivas’ın Suşehri ilçesinde Çamlıgöze Barajını mesken tutan Gri Balıkçık kuşları, baraj gölünün içerisinde su yüzeyinde kalan ağaç dallarında oluşturdukları yaşam alanları ile dikkat çekiyor.

Sivas’ın Suşehri ilçe merkezine uzaklığı yaklaşık 15 kilometre mesafede bulunan Çamlıgöze Barajı, su altındaki ağaçların su yüzeyinde kalan dallarındaki kuş yuvaları ile dikkat çekiyor. Kelkit Çayı üzerinde bulunan Çamlıgöze Baraj gölünde suların yükselmesi ile çay kenarındaki ağaçlık alan sular altında kaldı. Sular altında kalan ağaçlar bir süre sonra kurudu. Baraj içerisinde bulunan kurumuş ağaç dallarını mesken tutan yüzlerce Gri balıkçıl kuşu, yuvalarını ağaçların gövdelerine inşa etti. Gri Balıkçık kuşlarının kendileri için oluşturduğu ilginç yaşam alanları havadan da görüntülendi.

Yöre sakinlerinden Tahsin Keleş, ağaç dallarında bulunan kuş yuvalarının güzel bir görüntü oluşturduğunu belirtip, “Baraj yapılınca burada bulunan ağaçlar kurudu. Kuruyan ağaç dallarına da kuşlar yuvalarını yaptılar. Güzel bir görüntüsü var” dedi.

Sivas’ın Altınyayla ilçesinde 2 bin yüz rakımlı tepede bulunan 3 bin 500 yıllık Hitit Barajı, aradan geçen çağlara rağmen su tutmaya devam ediyor.

Sivas’ın Altınyayla ilçesi Başören köyü Akkuzulu mezrasında bulunan ve Kuşaklı ören yeri önemli Hitit kentlerinden biri olan Sarissa antik kenti kadar dünyada ilk olduğu söylenen 3 bin 500 yıllık barajı, dikkat çekiyor. “Kral Havuzu” olarak da adlandırılan antik baraj yer aldığı 2 bin 100 rakımlı tepede aradan geçen çağlara rağmen su tutmaya devam ediyor. Antik barajın 3 bin 500 yıl önce ilk yazılı anlaşmanın yapıldığı tarihi Hitit kentinin su ihtiyacının karşılanması için inşa edildiği düşünülüyor. Barajın Hitit kralları tarafından havuz olarak da kullanıldığı rivayet ediliyor.

Sarissa antik kentinin, Hititlerin Çorum’daki Hattuşaş’tan sonra ikinci büyük şehri olduğu biliniyor. İlk yazılı barış anlaşmasının yapıldığı yer olarak da bilinen Sarissa’da ilk kazı çalışmaları 1992 yılında Almanya’nın Marburg Üniveristesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Andreas Müler Karpa Başkanlığında başlatıldı. Yaklaşık 11 yıl süren kazı çalışmalarında Sivas müzesinde sergilenen İkiz Boğa Ryhton heykeli gibi tarihe ışık tutan birçok kalıntı bulundu. Öte yandan Kuşaklı höyüğünün güneyinde yaklaşık 2 bin 100 rakımlı Kulmaç Dağları’nda bulunan ’Kral Havuzu’ olarak bilinen Hitit barajı ve açık hava tapınağı yer alıyor. Kuşaklı höyüğünün içme suyunun karşılandığı ve dinsel ayinlerin yapıldığı bir alan olarak bilinen Hitit Barajı’nda günümüzde kurbağa sesleri yankılanıyor.

Köy sakinlerinden Hüseyin Boran, tarihi barajın 2 bin rakımda olduğunu belirterek, “Burası Hititlilerin Barajı olarak biliniyor. Supisattı Barajı olarak. 2 bin rakımda bulunuyor. Kral Hattuşaş’tan buraya geldiği zaman direkmen oraya çıkıyor. Orada tapınıyor. Orası yazlıkmış, orada tapınağı da var. Oralar kazılmadı. Haliyle zamanla baraj 6.5 metre dolmuş. Oranın suyunu Sarissa’ya taşıyorlarmış” dedi.

Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde bulunan plajlar, yapılan temizlik çalışmaları ile yaz mevsimi için hazırlanıyor.

Kocaeli’nin yaz turizminde önemli bir yere sahip olan Kandıra ilçesindeki sahiller, sıcak aylarda vatandaşların ilgisini çekiyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ekipleri, bu sene korona virüs salgını nedeni ile yoğunluk yaşanmaması öngörülse de plajlarda temizlik ve bakım çalışmaları gerçekleştiriyor. Yaklaşan yaz sezonu öncesinde Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı ekipleri, Kandıra sahillerindeki mavi bayraklı Kerpe, Cebeci, Kumcağız, Bağırganlı ve Miço Koyu kadınlar plajlarında temizlik ve bakım çalışması gerçekleştiriyor.

Yapılan çalışmalar kapsamında plajların kum ve çöp temizliği yapılıyor. Kontrolleri ve bakımları yapılan soyunma ve duş kabinlerinin kurulumu gerçekleştiriliyor. Ayrıca plajlarda bakım gerektiren sosyal donatılarda da onarımlar yapılıyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kandıra ilçesinin yanı sıra diğer ilçelerdeki plajlarda da bakım ve temizlik yapıyor.

Malatya’nın Arguvan ilçesine her yıl ilkbaharda gelen Leylekler, sonbaharda gidiyor.

Arguvan İlçesi Morhamam Mahallesi’nde elektrik direkleri leyleklerin yuvaları oldu. Leylekler her yıl, küçük gruplar halinde ilkbahar döneminde mahalleye geliyor. Leylekler mahallenin dört bir yanında elektrik direklerini mesken tutuyor. Arguvan’da yavrulayarak çoğalan leylekler göç zamanında ise sıcak diyarlara kanat çırpıyor.

Mahalle halkı tarafından titizlikle korunan leylekler her ilkbaharda geri dönüyor ve yumurtlama, yavrulama döneminin ardından sonbaharda bölgeden ayrılıyor.

Konya’da Altınapa Baraj gölünde sürdürülen denetimlerde takıldığı balıkçı ağ gözlerinden üreme devresinde olan çok sayıda balığın yanı sıra su kuşu, kaplumbağa ve kurbağalar da kurtarılarak suya tekrar bırakıldı.

Korona virüs salgını dolayısıyla alınan tedbirler çerçevesinde yürütülen sokağa çıkma yasağı olan günlerde de Konya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Balıkçılık ve Su Ürünleri Şubesinin koordinesinde Altınapa baraj gölünde kaçak avlanmaya karşı gerçekleştirilen denetim ve kontroller devam ediyor. Denetimlere Avrasya Amatör ve Sportif Olta Balıkçılığı Federasyonu ile Konya Amatör Olta Balıkçıları, Kara Avcıları ve Doğal Hayatı Koruma Derneği (KAOBDER) üyesi gönüllüler de eşlik ediyor.

Ekipler, yıl boyu ticari avcılığın yasak olduğu baraj gölüne kaçak olarak balıkçı ağı sererek yasa dışı avlanmak isteyenlere karşı haftalardır gece gündüz demeden kesintisiz olarak denetimler yürütüyor. Üreme devresinde olması nedeniyle karnı havyarla dolu olan balıkları avlamak isteyenlerin serdiği metrelerce ağları baraj gölündeki su yüzeyinde bulup tekneye toplayan ekipler, sonrasında imha edilmek amacıyla ilgili kurumlara teslim etmek üzere kıyı kesime çıkarıyor.

Balıkçı ağları tekneye çekilirken ağ gözlerine takılan çok sayıda canlı olduğu belirlenen istilacı türler dışındaki sazan ve kadife balıkları da ağlardan kurtarıldıktan sonra tatlı sulara yeniden salınıyor. Gönüllüler, bazen uzun uğraşlar verdiği balıkları “kurban olduğum” sözleriyle ağlardan kurtardıktan sonra öperek tatlı sulara bırakıyor. Denetimlerde, balıkların yanı sıra ağlara takılan 1 su kuşu ‘bahri ile 1 kaplumbağa ve çok sayıda kurbağa da kurtarılarak yeniden ait olduğu yaşam sahası olan baraj gölü sularına bırakıldı.

900 metre balıkçı ağı kıyıya çıkarıldı

Baraj gölü yüzeyinde son iki günde, iki ayrı botla yapılan balıkçı ağı arama ve tarama çalışmalarında akarsuyun baraja döküldüğü Değirmenköy bölgesindeki sık ağaçlı ve çalılık alanda üç farklı bölgede tespit edilen balıkçı ağlarının sulardan çıkarıldığı, ele geçirilen 900 metrelik balıkçı ağının Balıkçılık ve Su Ürünleri Şubesi ile KOSKİ ekiplerine imha edilmek üzere teslim edildiği kaydedildi. Baraj gölündeki yasa dışı avlanmaya karşı denetimlerin bundan sonra da süreceği bildirildi.