Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından İzmit İnönü Caddesi’nde bulunan aydınlatma direkleri sardunya saksıları ile süslendi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, çevre düzenleme çalışmalarını sürdürüyor. Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı ekipleri, İzmit ilçesi İnönü Caddesi’ndeki aydınlatma direklerine özel saksılarda sardunya montajı gerçekleştirdi. Yapılan çalışma ile İnönü Caddesi görsel olarak daha da zenginleşti. Sardunya saksıları İnönü Caddesi’ndeki Çınarlı Caminden Vali Konağına kadar olan kısımda bulunan aydınlatma direklerine montajlandı. 9 kişilik ekip tarafından gerçekleştirilen montaj çalışması ile cadde daha renkli hale geldi.
Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı’nın yerleştirilen sardunyaların bakımını düzenli olarak yapacağı belirtildi.
İzmit Belediyesi, sivrisinekle mücadele çalışmalarının en önemli dönemi olan larvalar için ilçenin tüm mahallelerinde yaptığı ilaçlama çalışmalarının ilk turunu tamamladı.
İzmit Belediyesi kent genelinde korona virüsle mücadele kapsamında yıkama ve dezenfektasyon işlemlerini 7 gün 24 saat boyunca devam ettirirken 15 gün önce başlayan sivrisineklere karşı ilaçlama çalışmalarının ilk turunu İzmit’teki bütün mahallelerde başarılı bir şekilde tamamladı. Çalışmaların belirli aralıklarla yaz mevsimi sonuna kadar devam edeceği belirtildi.
İzmit Belediyesi, sivrisinekle mücadele çalışmalarının en önemli dönemi olan larvalar için yeni dönemde planlı çalışmalar yürüterek İzmit’teki tüm mahallelerde ilaçlama çalışmalarının ilk turunu başarılı bir şekilde tamamladı. İzmit Belediyesi kent genelinde korona virüsle mücadele kapsamında yıkama ve dezenfektasyon işlemlerini 7 gün 24 saat boyunca devam ettirirken 15 gün önce başlayan sivrisineklere karşı ilaçlama çalışmalarının ilk turunu İzmit’teki bütün mahallelerde başarılı bir şekilde tamamladı. Çalışmaların belirli aralıklarla yaz mevsimi sonuna kadar devam edeceği belirtildi.
Giresun Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü sosyal medya hesabından yaptığı uyarıda, karacaların yavrulama döneminin başlaması nedeniyle doğada dolaşan yavrulara karşı hassasiyet gösterilmesi istendi.
Yapılan uyarıda, Nisan ayı sonu ile Mayıs ayı başı ile birlikte bölgede yaşayan karacaların yavrulama döneminin başladığı belirtildi.
Vatandaşların tek başına gördükleri karaca yavrularını terk edilmiş zannedip sahiplenmeye çalıştıkları ya da Doğa Koruma ve Milli Parklar Şubesini arayıp sahipsiz karaca bulduklarını bildirmeleri üzerine “Doğa da hiç bir canlının yavrusunu terk etmediğini bilmekteyiz. Genelde iki yavru yapan karacalar oldukça ürkek ve tedirgin hayvanlar olması nedeni ile insan müdahalesi olunca bir yavrusunu alarak uzaklaşmaktadırlar. İnsan tehlikesinin geçmesine müteakip yavrusunu tekrar almaya gelmektedirler” açıklaması yapıldı.
Ayrıca çevresinde karaca yavrusu gören vatandaşlara, karaca yavrularına dokunmamaları ve yavrunun bulunduğu yerden uzaklaşmaları uyarısı yapıldı.
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Ipard-2 Programı Kapsamında 9. Başvuru Çağrı dönemi başladı. TKDK Malatya İl Koordinatörlüğü tarafından yapılan basın açıklamasında çağrı ilanının detaylarına yer verildi.
TKDK Malatya İl Koordinatörlüğü’nce yapılan basın açıklamasında “Malatya’nın da içinde bulunduğu 42 ilde toplam 158 milyon avro destek verilecek. 9. Çağrı ilanı kapsamında 101 (Tarımsal işletmelerin fiziki varlıklarına yönelik yatırımlar) ve 302 (Çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve iş geliştirme) sektörleri desteklenecek” denildi. Yapılan basın açıklamasında “Süt, Kırmızı Et, Kanatlı Eti, Yumurta Üreten Tarımsal İşletmelere toplam 104 milyon avro verilecek. Bitkisel Üretim, Arıcılık, Zanaatkârlık ve Katma değerli ürünler, Kırsal turizm, Su ürünleri yetiştiriciliği, Makine parkları ve Yenilenebilir enerji için 54 milyon avro verilecek” ifadelerine yer verildi. Açıklamada, hibe desteklemesinin sektörlere göre yüzde 50-70 arasında değiştiği, ayrıca yatırımların hem inşaat hem de makine ekipmanda KDVden muaf olduğu için destek oranlarının çok daha yukarılara çıktığı vurgulandı.
Başvuru 1 Haziran’da
Online başvuruların 1 Haziran’da başlayacağı belirtilip, uzatma olmazsa 302 için 23 Haziran ve 101 için 30 Haziranda biteceği bildirildi. Başvuru süreleri kısıtlı olduğundan yatırımcıların projelerini belirtilen sürelerde hazırlamasının önem arz ettiği vurgulandı.
Projenin hazırlanması ile ilgili daha fazla bilgi ve belge için http://tkdk.gov.tr/ kurum web sitesinin ziyaret edilmesi gerektiği kaydedildi.
Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, bir süre önce keşfedilen ve farklı oluşumlarıyla dikkatleri çeken Karanlık Mağara’da incelemelerde bulundu.
Keban ilçesine bağlı Akçetepe Köyü sınırlarında Değirmendere mevkiinde 2 yıl önce yöre sakinleri tarafından fark edilen mağara doğal yapısı ve farklı oluşumları ile dikkat çekiyor. Karanlık Mağara ismi verilen ve yaklaşık metrelerce yüksekliği ile 1 kilometreye yakın genişli olan mağarayı Vali Çetin Oktay Kaldırım bölgeye giderek inceledi.İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Demirbağ ile yöredekilerin eşlik ettiği Vali Kaldırım, mağarada detaylı inceleme yaparak bilgi aldı.
Sarkıtlar ve oluşumları ile dikkat çeken mağara ile ilgili çalışma yapılmasının planlandığı öğrenildi.
Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’ın seçim öncesi taahhütleri arasında yer alan çöp gazından elektrik enerjisi üretimi projesi hayata geçiyor. 14 Nisan 2020 tarihinde yapılan ihaleyi kazanan firma yetkilileriyle yer teslimi imza programında konuşan Başkan Aşgın, söz verdikleri bir projeyi daha hayata geçirmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Adaylık döneminde söz verdikleri önemli projelerden birinin çöp gazından elektrik enerjisi üretmek olduğunu kaydeden Başkan Aşgın, “Bugün çok şükür projemizin yer teslimi için imzamızı atıyoruz. Bu yılın sonuna kadar da projemizi tamamlayıp hizmete sunacağız. Dal-budak atığı, çimen atığı, organik pazar atıkları, evsel nitelikli organik atıklardan Biyomeditanizasyon gazlaştırma projesi sonucu açığa çıkan gazdan elektrik enerjisi üretilmesi projemizi katı atık tesisimizin hemen yanında inşa edeceğiz. Bizim çok önem verdiğimiz projelerden biriydi. Şehrimize hayırlı olsun.” dedi.
Kurulacak olan enerji üretim tesislerinde atıkları hem değerlendireceklerini hem de bu atıkların çevreye zarar vermesini önleyeceklerinin altını çizen Başkan Aşgın, “Projemiz yıl sonunda tamamlanacak ve elektrik üretimine başlayacak. Yap-işlet-devret modeliyle kurulacak olan tesiste yılda 14 milyon 500 bin Kilowatt elektrik enerjisi üretilmesi planlanıyor.” diye konuştu.
İhaleyi kazanan firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Halim Dugan da, projenin Çorum’a hayırlı olması temennisinde bulunarak “İnşallah en kısa süre içerisinde üretime başlayacağız. Allah utandırmasın. Belediyemize ve şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şirketlerinden İSTON, Hacıosman Korusu’ndaki çevre düzenleme inşaat işlerini 26,6 milyon TL’ye ihale etti. Hacıosman Korusu’nun park alanı olarak düzenlenmesi, 2018 yılında projelendirilmişti.
Korunun düzenlenmesi işini İBB’nin şirketlerinden İSTON ihale etti. “Sarıyer Hacıosman Korusu Çevre Düzenleme İnşaatı” adı altında ve “Pazarlık” usulüne göre açılan ihalenin sonucu geçtiğimiz günlerde ilan edildi. Toplam iki teklifin verildiği ihaleyi, 26 milyon 605 bin 863 TL’ye, merkezi Beylikdüzü’nde bulunan Sulkar İnşaat Yatırım San. A.Ş. üstlendi. Adem Soytekin’e ait Sulkar İnşaat, şartname gereği üstlendiği işleri 12 Haziran 2020 tarihine kadar bitirmesi gerekiyor.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu 1 Mayıs 2020 tarihinde Hacıosman Korusu’nda incelemelerde bulunmuş, tümüyle doğal halini koruyarak, sadece insanların yürüyüş yapabileceği ve nefes alabileceği bir ortamı koordine etmeye çalıştıklarını söylemişti. İmamoğlu daha sonra, “İstanbul’a Atatürk Kent Ormanı adıyla hediye etmenin keyfini inşallah yaşayarak moral bulacağız” demişti.
“PAZARLIK USULÜ” İHALENİN NEDENİ?
İBB’nin Hacıosman Korusu’ndaki çevre düzenlemesi işini, genellikle can ve mal kaybını tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen olayların ortaya çıkması üzerine başvurulan, Kamu İhale Kanunu’nun “Pazarlık” usulüne göre yapması dikkat çekti. Kanundaki “Pazarlık” usulü ile ilgili düzenleme şöyle:
“Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde veyahut idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması.”
PROJENİN GEÇMİŞİ
Hacıosman Korusu’nun park alanı olarak düzenlenmesi işi ilk kez 2018 yılında gündeme gelmişti. 16 Eylül 2018’de ihaleye çıkılmış ancak ihale 1 Ekim 2028 tarihinde idare tarafından iptal edilmişti. 1 milyon 89 bin 763 metrekare büyüklüğündeki koru alanı, park alanı olarak düzenlenecekti. Park alanında piknik, ateşsiz piknik, macera parkı, çocuk oyun alanları, spor alanları, seyir terası, doğa parkı, kayboluş parkı, kafeteryalar, iki doğal gölet yapılması planlanmıştı.
Aydın Ovası’nı sulayan Büyük Menderes Nehri’nin Efeler ilçesinden geçen kısmında görülen kirlilik endişeye neden olurken, Çevre Mühendisi Nilgün Böcekli, “Nehirde kirlilik, dördüncü aşamaya gelmiş durumda” dedi.
Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinden çıkan, Uşak ve Denizli’den geçerek Aydın’da denize dökülen Büyük Menderes Nehri’ndeki kirlilik gözle görülür seviyeye ulaştı. Vatandaşlar, tarım arazilerinin sulamasında kullanılan nehirden kötü kokunun da yayıldığını belirterek, tepki gösterdi.
‘100 KİLOMETRE SONRA KİRLENMEYE BAŞLIYOR’
Menderes Nehri ile ilgili projeler hazırlayan Çevre Mühendisi Nilgün Böcekli ise, “Menderes, 584 kilometre uzunluğunda. Kaynağından itibaren 100’üncü kilometrede, Menderes Nehri kirlenmeye başlıyor. Diğer illerden karışan atıklarla birlikte kirlilik, dördüncü aşamaya gelmiş durumda” dedi.
Böcekli, “Havza içindeki tüm kirlilik temizlenebilir. Sadece su kirliliği olarak bakmamak lazım. Çeşitli atıkların da nehre atıldığı daha önce gözlemlendi. Eğer Menderes Nehri, iyi bakılabilirse çok kısa sürede temiz hale gelebilir. 1980’li yıllarda bu bölgede çok sayıda yayın balığı olduğu biliniyor. Ama şu an burada canlı bile yaşayamıyor. Bunun sebebi kimyasal atıkların ve arıtma tesislerinden çıkan atıkların tam anlamında deşarj olmadan Büyük Menderes Nehri’ne verilmesidir” diye konuştu.
‘VERİMİ DÜŞÜRÜYOR’
Sulanan tarım arazilerinde verimin düştüğüne değinen Böcekli, “Menderes Nehri’nden tarım arazileri sulanıyor. Bu da arazilere çok büyük zarar veriyor. Menderes Nehri’nden yapılan sulamada, toprak üzerinde yoğun tuzluluk olabiliyor. Bu verimin düşmesine neden olur. Azot ve fosfor toprakta çok olursa ürün yanar” dedi.
Sivas’ın Hafik ilçesindeki ‘Hafik Gölü’, Cumhurbaşkanlığının kararıyla, kesin korunacak hassas alanlar arasına dahil edildi. Sivas Valisi Salih Ayhan, kararı memnuniyetle karşıladıklarını ifade ederek, “Bölgenin doğal yapısını koruyarak güzel projeler yapacağız” dedi.
Kent merkezine 39 kilometre mesafede ilçenin hemen yanı başında bulunan Hafik Gölü, Resmi Gazete’de yayımlanan kararla doğal sit alanı olarak tescillendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan kararla kesin korunacak hassas alan olarak belirlendi. 67 hektarlık bir alanda yer alan ve yazın 5, kışın ise 3 metre derinliğe sahip olan göl, yerleşik ve gömen kuşların da doğal üreme alanı olarak biliniyor. Kış mevsiminde yaklaşık 4 ay boyunca yüzeyi buz tutan göl, her mevsim ziyaretçilerinin ilgisini çekiyor. Kararla çevresi kamulaştırılacak olan göl, doğal dokusu muhafaza edilerek turizme kazandırılacak.
“Cazibe merkezi olacak”
Sivas Valisi Salih Ayhan, “Bu bir yıllık bir çalışmanın ürünüdür. Ben öncelikle Çevre Bakanımız Murat Kurum ve ekibine çok teşekkür ediyorum. Uzun soluklu bir süreç yaşamış olduk. Hafik Gölü bizim turizm envanterlerimizden çok önemli bir konumdadır. Oraya doğasına ve dokusuna uygun, herkesin nefes alabileceği bir proje ile inşallah insanlarımızı buluşturacağız. Dokusunu muhafaza edeceğiz. Yeni dönemde doğa turizmi alanında insanlarımız iç içe olacak, baki alanların kullanılması gerekecektir. Bunun da farkındayız. Buna yönelik çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. İnşallah turizmde bir cazibe merkezi olacak ve Hafik ilçemiz de ihya olacaktır. Özellikle altını çizmek istiyorum, dokusunu muhafaza ederek, endemik bitkileri koruyarak, oradaki farklı türleri muhafaza ederek, ekosistemi bozmadan yapacağımız güzel projelerimiz var. Titiz ve akademik bir çalışma yapılmaktadır. Biraz zaman alabilir ama Hafik ilçemiz ve Sivasımız değer kazanacaktır. Cumhurbaşkanımızın da bu kararnamesi bize güç ve kuvvet verdi” dedi.
Bartın’ın Amasra ilçesi merkezinde, Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının görüldüğü 11 Mart tarihinden bu yana hiç vaka görülmedi. Turistik ilçede vatandaşların kurallara uyması ve hafta sonu ilçenin giriş ve çıkışlarının kapatılması, vaka görülmemesinde büyük rol oynadı.
6 bin 600 nüfuslu Amasra ilçe merkezinde, 11 Mart tarihinden bugüne koronavirüs vakası görülmedi. İlçede, kaymakamlık ve belediyenin aldığı tedbirler sayesinde vatandaşlar evlerinden çıkmayarak, kurallara uydu. Hafta sonu ilçenin giriş çıkışları kapatıldı. Bugüne kadar Amasra’da kaymakamlık ve belediye tarafından 10 bin maske dağıtıldı. İlçede kurulan yöresel pazar yerinde vatandaşların eldiven, maske ve sosyal mesafe kuralarına uyulduğu görüldü. Geçen yıl 1 milyona yakın turist ağırlayan tarihi ve turistik ilçede hiç vakanın olmaması herkesi sevindirdi.
‘KARARLARA HARFİYEN UYDUK’
İlçede koronavirüs vakasının görülmemesinin kendilerini sevindirdiğini belirten Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, ”Bu sürecin başından sonuna kadar vatandaşlarımıza sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Büyük bir bilinç düzeyi ile ilçemiz önlemlere uyarak, süreci rahatlıkla atlattığımızı düşünüyorum. Biz de belediye olarak kaymakamlık ve Vefa Sosyal Destek Grupları olarak bu süreci iyi yönettik. İlçe merkezinde vakamızın olmaması bizleri çok sevindirdi. Amasra neler yaptığımıza gelince Cumhurbaşkanlığımız ve İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun aldığı kararlara harfiyen uyduk. Bunun yanı sıra denetimlerimizi artırdık. Evde kalan vatandaşlarımıza destek olduk. Kısacası vatandaşlarımıza destek olmaya çalıştık. Tabi ekonomik zararımız olabilir ama amacımız Çeşm-i Cihan Amasra’mızı örnek hale getirmekti. Bunu da sanırım başardık” dedi. İlçede yaşayan Agah Simberk, koronavirüs vakasının görülmemesinin sevindirici olduğunu belirterek, “Amasra’da yaşayan insanlarımız kurallara harfiyen riayet ettiğini görüyoruz. Özellikle hafta sonu ilçemize girişlerinin yasaklanması etkili oldu. Kurallara uyulmasıyla vakamız çıkmadı” diye konuştu.
İlçede esnaflık yapan Mahir Darçın, 2 aydır ilçede vakanın görülmemesine sevindiğini söyleyerek, ”Alınan önlemleri doğru buluyorum. Vatandaşlarımız kurallara harfiyen uyuyor”’ dedi.
Amasra Nerede?
Amasra, Batı Karadeniz Bölgesinde, Bartın iline bağlı bir ilçedir.
Denize doğru uzanmış bir burun, burnun iki yanında korunaklı birer liman görevi gören iki koy ve ana karaya bağlı bağımsız adalarına sahip olan Amasra, 3000 yıllık tarihi, hem çekicilik[3] ve balıkçılığa[4] dayanan yerel sanatları, hem de kendini çevreleyen ormanlık alanlarına sahip bir yerleşim yeridir. Amasra hâlen özgün balık lokantaları, otelleri ve ev pansiyonlarına sahip bir turizm bölgesidir.
Sanatçı Barış Akarsu’nun memleketidir. Akarsu, Ocak 2007’de çıkardığı son kasetini Amasralılara ithaf etmiştir.
Amasra’nın Tarihi
Osmanlı dönemi
13. yüzyılda Cenevizliler tarafından ele geçirilen Amasra’ya Fatih Sultan Mehmet liderliğindeki Osmanlı İmparatorluğu orduları Ekim 1460’ta bir sefer düzenler. Rivayete göre Fatih Sultan Mehmet şehre hakim bir tepeye geldiğinde hayranlığını belli etmek için şu sözü sarfetmiştir; “Lala, lala!, Çeşm-i Cihan bu mu ola” ve kaleye haber gönderir : ” Bu kadar güzel bir yere zarar vererek almak istemem kalenin anahtarını bana getiriniz.
Rivayetin devamına göre, bu olay üzerine Amasra Kalesi komutanı anahtarı Fatih’in bulunduğu tepeye getirir ve şehir savaşmadan alınmış olur. Şehir ele geçirildikten sonra Karabük – Eflani yöresinde yaşamakta olan Kıpçak Türkler’ini buraya yerleştirilir. Ardından yörede yaşayan Rumlar’ın büyük bir kısmı ise İstanbul’a göç etmeye zorlanmıştır.
Amasra’ya Ulaşım
KARAYOLU ULAŞIMI Bartın’ın şehirlerarası ulaşımını sağlayan karayolu; batıda Çaycuma-Devrek (Zonguldak)-Mengen-Yeniçağa (Bolu), güneyde de Safranbolu (Karabük)-Gerede (Bolu) üzerinden E–80 Otoyolu ile E–5 Karayoluna ulaşmakta, doğuda Cide (Kastamonu), güneyde de yine Safranbolu (Karabük) üzerinden Orta ve Doğu Karadeniz ile İç Anadolu’ya açılmaktadır.
Bartın’dan komşu iller Kastamonu, Zonguldak ve Karabük ile Ankara, İstanbul ve İzmir illerimize düzenli otobüs seferleri yapılmaktadır.
DENİZYOLU ULAŞIMI Bartın’da uluslararası liman olarak hizmet veren Bartın Limanı aynı zamanda yolcu giriş-çıkış kapısıdır.
Denizyolları İşletmesince, 1978–1979 yılları arasında haftada bir gün karşılıklı olarak uygulamaya konulan İstanbul-Ereğli-Zonguldak-Bartın feribot seferlerinin yeniden başlatılması konusunda çalışmalar yapılmaktadır.
İlde, ulusal ticari limanlar olarak hizmet veren Bartın, Amasra ve Kurucaşile limanları ile Tekkeönü Balıkçı Barınağı Yat Limanı olarak geliştirilebilir niteliktedir.
HAVA VE DEMİRYOLU ULAŞIMI Şehire en yakın havalimanı 38 km uzaklıktaki Saltukova (Zonguldak) beldesindedir. Ankara-Zonguldak demiryolu hattı da yine Saltukova’da son bulmaktadır.
Amasra’da Gezilecek Yerler?
1. Ağlayan Ağaç 2. Kemere Köprüsü 3. Direkli Kaya 4. Amasra Kalesi 5. Lütfiye 6. Galla Pazarı 7. Çekiciler Çarşısı 8. Carlos Balık Evi[/column][column size=one_half position=last ] 9. Mustafa Amca’nın Yeri 10. Küçük Liman Plajı 11. Amasra Müzesi 12. Türkan Hanımın Yeri 13. Büyük Liman Plajı 14. Yelken Klübü 15. Northdoor Otel
Amasra’da Ne Yenir?
Amasra’da ne yenir? Yöresel mutfağa özgü geleneksel yemekleri nelerdir? Amasra’ya geldiğinizde mutlaka tatmanız gereken en meşhur yemekleri bir araya getirdik, denemeden dönmeyin sakın 🙂