Kategori: Çevre

  • Suluova’da yılda 100 binin üzerinde bitki ve çiçek üretimi

    Suluova’da yılda 100 binin üzerinde bitki ve çiçek üretimi

    Suluova Belediyesi, yaz aylarının gelmesi ile birlikte ilçe genelindeki meydan, cadde, refüj, kavşak ve parkları mevsimlik çiçek ile donatıyor. Belediye Başkanı Fatih Üçok, kendi seralarında yıllık 100 binin üzerinde bitki ve çiçek üretildiğini söyledi.

    Kendi bitkilerini üreterek tasarruf ettiklerini vurgulayan Suluova Belediye Başkanı Fatih Üçok, “Şu an ilçemizin tüm çiçek ve bitki ihtiyacı belediyemizin çiçek serasından karşılanıyor. Bununla birlikte yaptığımız parkların bitkisi, orta refüj ve kavşakların bitkilerini, çiçeklerini buradan karşılıyoruz. Şu an ekiplerimiz çiçek seramızda onlarca çeşit bitkiden 100 bin adet üretim gerçekleştiriyor, bu hizmetlerimizi ilçemizin her noktasında kullanıyoruz. Bununla birlikte üretim tesisimizde yetiştirdiğimiz bitkilerle hem Suluova hem de Türkiye ekonomisine katkı sağlıyor, tasarruf ediyoruz” dedi.

    Belediye Başkanı Fatih Üçok sözlerini “Daha modern, daha yaşanabilir, daha yeşil ve daha güzel bir Suluova için ve hemşehrilerimize en iyi hizmeti sunabilmek adına çalışmalarımızı aralıksız sürdürmeye devam edeceğiz” diyerek noktaladı.

    Suluova Belediyesi bitki üretim tesisinde kalıcı süs bitkisi olarak altuni taflan, karanfil, alev çalısı, pittosporum, yaylıcı ardıç, abelya, gaura, zakkum mevsimlik çiçek olarak ise hercai menekşe, begonya, kadife çiçeği, gazanya, vapur dumanı, horoz ibiği, kral tacı ve nergis çiçeği yer alıyor.

  • Havza virüsten arınmaya devam ediyor

    Havza virüsten arınmaya devam ediyor

    SAMSUN (İHA) – Havza Belediyesi korona virüsle mücadele kapsamında Kazımpaşa Caddesi ve Pazar yerlerini dezenfekte etti.

    Çin’de ortaya çıkan ve daha sonra dünyanın birçok ülkesine yayılan korona virüsü (Kovid-19) hastalığının bulaşma riskine karşı alınan tedbirler kapsamında Havza Belediyesi tarafından mahallelerde dezenfeksiyon çalışması devam ediyor.

    Temizlik İşleri Müdürü Zeki Kurt’un koordinesinde devam eden ve gece yapılan çalışmalara kapsamında Kazımpaşa Caddesi ve pazar yerlerinde Havza Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğüne bağlı dezenfeksiyon ekibi tarafından sokak sokak çalışma gerçekleştirildi.

    Havza Belediye Başkanı Sebahattin Özdemir, Havza Belediyesinin çalışmalarına ara vermeden devam ettiğini belirterek, “Halkımız evde kaldıkça salgınla mücadelede daha başarılı oluyoruz. Eminim ki kısa süre sonra halkımızın tedbirlere uyması neticesinde bu iş bitecek. Son veriler bunu ortaya koyuyor. Havza Belediyesi olarak bizler sonuna kadar mücadelenin içinde olacağız. Temizlik işlerimiz ile zabıta müdürlüğümüz çalışmalarına ve denetimlerine aralıksız devam edecek” dedi.

  • Antalya’da tarihi surlara kuşlar yuva yaptı

    Antalya’da tarihi surlara kuşlar yuva yaptı

    Antalya’da alınan korona virüs tedbirleri sonrası sessizliğe bürünen tarihi Kaleiçi’ndeki surlara kuşlar yuva yaparken, turistik caddelerde otlar yeşerdi.

    Korona virüs tedbirleri kapsamında sokağa çıkma kısıtlamasının uygulandığı turizm kenti Antalya’nın tarihi bölgeleri, işlek cadde ve sokakları sessizliğe büründü. Turizmin durmasıyla birlikte günde binlerce insanın kullandığı yollarda otlar çıkmaya başladı. Pandemi öncesi kentin en işlek caddelerinden Atatürk Caddesi üzerindeki kaldırımlarda otlar yeşerdi. Tarihi Kaleiçi semtinin girişi Hadrianus Kapısı’nda ise güvercinler yuva yaptı. Tarihi taşlar üzerindeki yuvalarında dizilen güvercinler, hayvanseverlerin bıraktığı yemleri yedi.

    Semtin kıyı kesimindeki restoran, kafe, bar gibi işletmelerin önünde de büyük otların çıktığı gözlendi.

  • 40 yıldır kirli akan çay, kendi kendine temizlendi

    40 yıldır kirli akan çay, kendi kendine temizlendi

    Zonguldak Alaplı ilçesinde uzun yıllardır kirli olan ve zaman zaman rengi siyah olan Alaplı Çayı, kendiliğinden temizlendi.

    Korona virüs salgını sonucu sadece hava değil, toprak ve akan dereler ve çaylar da temizlenmeye başlandı. Alaplı bölgesinde bulunan sanayi kuruluşlarının atıkları nedeniyle kirlilikle boğuşan Alaplı Çayı’nda sanayi üretiminin azalması sonucu Çay’ın suyu berrak olduğu görüldü. İlçedeki çay çevresindeki fabrikaların da denetimsizlik nedeniyle atıklarını arıtmadan bırakarak kirlettiği Alaplı Çay’ın, korona virüs salgını günlerinde sanayi kuruluşlarının faaliyetlerini askıya alması sonucu rahat nefes alırken, Çay içinde balıklar çoğalmaya başladı.

    Öte yandan, çay içinde bulunan uzun zamandır Kurbağa ve balık türleri varlığının geri geldiği görüldü. Çayın içinde bulunan sazlık otların arasında çok sayıda tatlı su kurbağasının sesi duyulurken, zaman zaman kefal balıkları çayın üzerinde zıpladıkları görüldü.

  • Kırmızı listede yer alan çizgili sırtlan Adıyaman’da görüntülendi

    Kırmızı listede yer alan çizgili sırtlan Adıyaman’da görüntülendi

    Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES) kapsamında nesli tükenmekte olan ve korunması gereken hayvanlar kategorisinde ‘kırmızı listede’ yer alan çizgili sırtlan, Adıyaman’da görüntülendi.

    Adıyaman’ın Besni ilçesine bağlı Kızılin köyü yakınlarında doğa fotoğrafları çeken bir grup fotoğrafçı, kırmızı listede yer alan çizgili sırtlan ile karşılaştı. Doğa fotoğrafçıları, ellerindeki makinalarla çizgili sırtlanı görüntüledi. Oldukça güzel bir gün geçirdiklerini belirten doğa fotoğrafçıları, sırtlan ile karşılaşmanın mutluluğunu yaşadıklarını ve sırtlanların o bölgede bulunan mağaralarda yaşamlarını sürdürdüklerini söylediler.

  • Bolu’da, Gölcük Tabiat Parkı’na fidan dikimi yapıldı

    Bolu’da, Gölcük Tabiat Parkı’na fidan dikimi yapıldı

    Bolu’da, turizmin önemli noktalarından olan Gölcük Tabiat Parkı’na, Bolu Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekiplerince, 140 adet fidan dikildi.

    Bolu’da, doğa turizminin önemli noktalarından olan ve korona virüs tedbirleri kapsamında en sakin günlerini geçiren Gölcük Tabiat Parkı’nda, fidan dikimi yapıldı. Bolu Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekipleri, parktaki boş noktalara 140 adet fidan dikti. Bolu Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, ziyaretçilerin olmadığı bu dönemde çalışmaların devam edeceği öğrenildi.

  • Doğal yaşamı ile dikkat çeken ilçe baharla renklendi

    Doğal yaşamı ile dikkat çeken ilçe baharla renklendi

    Dağ keçilerinin merkezine kadar indiği doğal yaşamı ile dikkat çeken Tunceli’nin Çemişgezek ilçesi, baharın gelmesiyle birlikte yeşile bürünerek kartpostallık görüntüler oluşturdu. Bahar yağmurları ile birlikte benekli Anadolu semenderleri de ortaya çıkmaya başladı.

    İlçe merkezine kadar dağ keçilerinin inmesi ve doğal yaşamıyla dikkat çeken, doğa tutkunlarının uğrak yeri olan Çemişgezek ilçesi, korona virüs önlemlerinden dolayı en sakin günlerini yaşıyor. Baharın gelmesiyle birlikte yeşile bürünen ilçede kartpostallık görüntüler ortaya çıktı. İlçenin hemen yanı başında akan Tağar Çayı ve ona şahitlik eden Urartular’dan Osmanlılara kadar birçok tarihi mekan baharla birlikte görsel şölen sunuyor. İlçede Osmanlı eseri Tağar Köprüsü, Urartulara kadar uzanan İndelikleri’yle bütünleşen doğa ile ilçe çevresindeki dağ keçileri ile bahar yağmurları ile ortaya çıkan benekli Anadolu semenderleri de görüntülendi.

    Dağ keçileri, benekli Anadolu semenderi ve su samuru gibi koruma altındaki hayvanların sürekli görüldüğü ilçenin salgın sonrasında çevre illerden gelen tekrar ziyaretçilerini ağırlamayı bekliyor.

    İlçe sakinlerinden 29 yaşındaki Onur Balcı da, Çemişgezek’in tarihi, doğası ve kültürüyle kadim bir yer olduğuna dikkat çekerek, “Elazığ, Tunceli, Erzincan ve birçok yerden ziyaretçileri bulunan ilçemiz, maalesef korona virüsten dolayı şu anki süreçte sessizliğini koruyor. İlçemiz bu sessiz sürçte dağ keçilerine ve yaban hayatına teslim edilmiş durumda. Bu da ilçemize ayrı bir güzellik katıyor. İnsanların sokağa çıkmamasından dolayı doğa da kendini yeniledi ve ilçede kartpostallık görüntüler ortaya çıkmaya başladı” dedi.

  • Terörden temizlenen Munzur Dağlarında yabani hayvan popülasyonu arttı

    Terörden temizlenen Munzur Dağlarında yabani hayvan popülasyonu arttı

    Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) başarılı operasyonlarıyla terörden temizlenen Tunceli ile Erzincan arasında bulunan 3 bin 300 rakımlı Munzur Dağlarında yabani hayvan popülasyonu arttı. Çok sayıda şamua ve dağ keçisi Munzur Dağları’nda görüntülendi.

    İçişleri Bakanlığı’nın sınır ötesinin yanı sıra son yıllarda yurt içinde de sürdürdüğü ‘Kıran’ operasyonlarıyla birçok bölge terörden temizlendi. Bir zamanlar terör endişesi duyulan Tunceli ile Erzincan arasındaki Munzur Dağların da hem Tunceli hem de Erzincan Jandarma Komutanlığı timleri, Kemah, Pülümür, Ovacık kırsallarında gerçekleştirdikleri başarılı operasyonlarla terörün sonu getirildi, çok sayıda örgüt elemanı etkisiz hale getirildi.

    Terörden temizlenen Munzur Dağlarında yabani hayvan popülasyonun da artış gözlendi. İlkbaharla birlikte muhteşem bir doğa manzarası sunan Munzur Dağlarında nesli tükenme tehlikesi altında bulunan birçok yabani hayvan objektiflere yansımaya başladı. 3 bin 300 rakımlı Munzur Dağlarının karlı zirvesinde ve zaman zaman da bin rakımlı aşağı kısımlara inen çengel boynuzlu (şamua) ve dağ keçileri sürüler halinde görüntülendi.

    Doğal güzelliklerinin yanı sıra yaban hayatı açısından da ön plana çıkan Munzur Dağlarında, ilkbaharın gelişiyle karların eridiği ve otların büyüdüğü derede, hem karınlarını doyuran hem de su ihtiyaçlarını gideren dağ keçileri, karlar üzerinde bir süre gezinip gözden kayboldu.

    Avlanması yasak ve koruma altındaki tür olan dağ keçileri, Dünya Doğa Koruma Birliğinin (IUCN) yayımladığı Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi’nde bulunuyor.

  • İnsanlar evde kaldı, doğa kendine geldi

    İnsanlar evde kaldı, doğa kendine geldi

    Türkiye’de koronavirüs ile mücadele tüm hızıyla sürüyor. Başta evde kal uyarıları ve hafta sonları büyükşehirlerde alınan kararla sokağa çıkma kısıtlamalarının gelmesi sadece salgının azalmasına değil, doğanında kendine gelmesini sağladı.

    Bursa’ Uludağ’dan gelen ve uzun yıllardır kirlilikle boğuşan dereleri de temi akmaya başladı. Korona virüs salgınının ardından alınan tedbirler kapsamında Uludağ Millli Park’nın kapanmasının üzerinden bir ay geçmeden dereler eski parlaklığına kavuştu. Tekrar eski günlerdeki gibi yeşil akmaya başlayan derede yeniden kurbağa sesleri duyulurken, kuşların da dere üzerinde uçmaya başladığı görüldü.

    Salgın sonucu sadece hava değil, toprak ve su da temizlenmeye başlandı. Yıllardır doğa yürüyüşü yapan Bursalı doğasever Turgut Bulut ise Koronavirüs salgını neticesinde Uludağ’daki otellerin ve tesislerin kapandığını, kanalizasyon artıklarının artık derelere verilmediğini bu yüzden de Yıldırım ilçesi Kaplıkaya vadisindeki Ataman-Sobran deresi 40 yıl sonra artık tertemiz aktığını söyledi.

  • Tarım alanları inşaat atıklarına teslim oldu

    Tarım alanları inşaat atıklarına teslim oldu

    Hijyenin hayati derecede önemli olduğu Korona virüs (Covid-19) sürecinde olunmasına rağmen, Eskişehir’de kimliği belirsiz kişiler tarafından tarım arazilerinin olduğu alanlara moloz ve hafriyat atıkları döküldü. Ekili tarlaların adeta dibine dökülen atıkların doğayı nasıl kirlettiği drone ile havadan görüntülendi.
    Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden olan Eskişehir’de, tarım arazilerinin yanı başına gelişigüzel bir şekilde dökülen moloz ve hafriyat atıkları doğaya zarar veriyor. Kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından rastgele dökülen atıklar, adeta toprağı tehdit ediyor. Atıklar, Yusuflar Mahallesindeki tarım ürünlerinin olduğu yerlere dökülürken, yakın çevrede çam ağaçları da bulunuyor. Duruma vatandaşlar büyük tepki gösterirken, drone ile yapılan havadan çekimlerde atıkların hat safhaya ulaştığı görülüyor. Verimli araziler çöplüğe dönüşürken, vatandaşlar yetkilerden yardım bekliyor.
    “Atıklar tarım alanlarına ve doğaya zarar veriyor”
    Konuyla ilgili İHA’ya konuşan Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER) Başkanı Sadık Yurtman, atıkların tarım alanlarına ve doğaya ciddi anlamda zarar verdiğini söyledi. Yurtman, “Burayla ilgili daha önce üyelerimizden çeşitli ihbarlar geldi. Yerinde incelemelerde bulunduk. Yol kenarı olduğu gibi moloz atıkları ile dolu. Onların kaldırılmasını gerekli yerlere söylememize rağmen, atılması bir türlü engellenemedi. Orada gerekli tedbirler de yok, her mahallenin başına bir bekçi de koyamazsınız. Yani bu konuda ne yapacağımızı biz de bilemiyoruz. Halkımızı bu konuda duyarlı olmaya çağırıyorum. Halkımız eğer kendi tarım alanlarına, ovasına, suyuna, toprağına sahip çıkmaz ise yaşadığımız Korona virüs gibi hastalıklar her yerde olacaktır. Bu atıkların tarım alanlarına zararları var. Sırf molozlar değil, oradaki plastik atıklar da doğaya ve çevreye zarar veriyor” diye konuştu.
    “Ücretten kaçmak için molozlar yol ve tarla kenarlarına dökülüyor”
    Molozların atık tesislerine götürülmesi gerektiğinin altını çizen Yurtman, “Burada en büyük görev halkımıza düşüyor. Halkımız bu konuda duyarlı olup, bu tür şeyleri derneğimize ve ilgili yerlere bildirebilirler. Bunlar bildirildiği takdirde gereği yapılacaktır. O molozların normalde katı atık tesislerine götürülmesi lazım. Oraya da belli bir ücret ödeniyor. O ücretten kaçmak için molozlar yol ve tarla kenarlarına dökülüyor” ifadelerini kullandı.