Kategori: Çevre

  • Kum köpekbalıkları ekoturizme kazandırılacak

    Kum köpekbalıkları ekoturizme kazandırılacak

    Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesince, Mersin Körfezi’nde nesli kritik derecede tükenme noktasına gelmiş kum köpek balıklarının (Carcharhinus plumbeus) hem koruma altına alınması, hem de turizme kazandırılması amacıyla proje yürütülüyor.

    Proje kapsamında kum köpekbalıklarının tespitine yönelik çalışmalar sürerken, korunması ve koruma sahasının ekoturizme kazandırılması hedefleniyor.

    Mersin Körfezi’nde 25 yılı aşkın süredir biyolojik çeşitlilik çalışan MEÜ Su Ürünleri Fakültesinden Prof. Dr. Deniz Ayas, özellikle Mersin Üniversitesi’nin, kent üniversitesi olarak biyolojik envanterin çıkartılmasına yönelik Mersin Körfezi’nde yoğun bir faaliyeti olduğunu söyledi.

    Son dönemde de köpek balıkları üzerine çalışma yürüttüklerini ifade eden Ayas, “Hem ülkemizde hem dünyada, hem Akdeniz baseninde nesli kritik derecede tükenme noktasına gelen köpek balıklarıyla ilgili çalışmalar yürütüyoruz.

    Bu çalışmaların temelinde özellikle kum köpek balıkları için Mersin Körfezi’nin önemli bir üreme alanı olduğunu, daha önceki yaptığımız çalışmalarda tespit ettik. Bu tespitlerimiz noktasında bir TÜBİTAK projesi oluşturduk.

    Proje kapsamında sualtı görsel teknikler yardımıyla kum köpekbalıklarının hangi bölgelerde doğum yaptıklarını, hangi bölgelerde toplandıklarını, hangi bölgeleri yavru bakım alanı olarak kullandıklarına dair detaylı tespitler yaparak, Mersin Körfezi’nin kum köpek balıkları için dünya çapında önemli bir üreme merkezi konumunda olup olmadığını ortaya çıkartacağız.

    Tespitlerimize göre; kum köpek balıkları burada yavruluyorlar, yavruları burada büyüyor. Ayrıca belli bir boya geldikten sonra aile bireyleri gibi diğer denizleri göç ediyorlar” dedi.

    Projenin hedefinde nesli kritik derecede tükenme noktasına gelmiş, ciddi anlamda koruma altında olması gereken türlerden kum köpekbalıklarının yer aldığını vurgulayan Ayas, “Bu bölgenin kum köpek balıkları için kritik önemini ortaya koyduğumuzda, buranın deniz koruma alanı olarak ilan edilmesi temelli bir proje çalışması olacak” diye konuştu.

    “Çok sayıda dişi bireyin bu bölgede toplandığını tespit ettik”
    Köpek balıklarının turistler tarafından da ilgi çeken balık türleri olduğuna işaret eden Ayas, şöyle devam etti: “Özellikle köpek balıklarının yoğun olduğu noktalarda dalış turizmi ağırlıklı ekoturizm faaliyetleri tüm dünyada gerçekleştiriliyor.

    Bu çalışmanın sonucunda, kum köpek balıklarının toplanma alanlarının belirlenmesiyle biz bu faaliyetlerin yani buradaki popülasyonun aslında ekoturizm amaçlı dalış faaliyetleri için organize edilebileceğini değerlendiriyoruz. Özellikle Kızıldeniz bölgesi resif köpek balıkları için çok önemli dalış noktaları olarak öne çıkıyor.

    Ama kum köpek balıkları için yüzlerce bireyinin toplandığı dünya üzerinde çok az nokta var. Bunlardan birinin de Mersin Körfezi olduğunu düşünüyoruz. Daha önceki tespitlerimize göre, ‘Carcharhinus plumbeus’ dediğimiz kum köpek balıklarından bir türe ait çok sayıda yeni doğan bireyin bu bölgede bulunduğunu, yavrulamak amacıyla çok sayıda dişi bireyin bu bölgede toplandığını tespit ettik.

    Özellikle yaz döneminde dişi grupların burada yavrulamalarını gerçekleştirdiğini söyleyebiliriz.”
    Dalış turizminin ciddi bir ekonomi oluşturduğuna işaret eden Ayas, “Mersin de kum köpekbalıkları için böyle bir merkez olabilir. Çalışmalarımız sonucunda gerek dalış turizmi, gerekse kum köpekbalıklarının toplandıkları yerlerde uzmanlar tarafından indirilecek demir kafeslerle insanlara gösterilmesi sağlanabilir” dedi.

    “Akdeniz ekosisteminde kritik rolleri var”
    Korunması ve ekoturizme kazandırılması için çalışmalar yürütülen kum köpekbalıklarına yönelik tehditlerin de sürdüğünü vurgulayan Ayas, “Köpek balıkları çok önemli fonksiyonel rolleri olan, özellikle regülasyon görevi olan ve diğer türleri regüle eden türlerdir.

    O anlamıyla da Akdeniz ekosisteminde kritik rolleri var. Ve bu bölgede yaşayan köpek balıkları için en büyük tehditlerden birinin de aşırı avcılık faaliyet olduğunu görüyoruz.

    Özellikle Mersin’in doğu kesiminde yoğun şekilde parakete ve uzatma ağlarında bireylerin çıktığını görüyoruz.

    Bu anlamda da nesli kritik derecede tükenme noktasına gelmiş kum köpek balıklarının, bu bölgede korunması ya da bu bölgenin koruma alanı ilan edilmesi bu türün geleceği açısından önem arz ediyor” diye konuştu.

  • ‘Uluslararası Tarım Çalıştayı’ yoğun ilgi

    ‘Uluslararası Tarım Çalıştayı’ yoğun ilgi

    Tarsus Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Uluslararası Tarım Çalıştayı’ sona erdi. Yoğun katılımla gerçekleşen çalıştayda, tarım sektörünün sürdürülebilir çözümlerle korunması ve geleceğe yönelik somut adımlar atılması amacıyla önemli başlıklar ele alındı.

    Tarsus Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü koordinesinde düzenlenen Uluslararası Tarım Çalıştayı’nın birinci gününde, ‘Tarımsal Kalkınma ve Kooperatifçilik’, ‘Tarımda Yenilikçi Uygulamalar ve Araştırmalar’ ile ‘Bitki Sağlığı ve Tarım- Sürdürülebilir Çözümlerle Geleceği Şekillendirmek’ gibi konular detaylı şekilde ele alındı.

    Çalıştayın ikinci gününde ise ‘Tarımın Geleceği’, ‘Topraktan Sofraya Sürdürülebilir Tarım’ ve ‘Naturel Sızma Zeytinyağı Tadımı Eğitimine Giriş’ gibi başlıklarla katılımcılara bilgiler aktarıldı.

    Alanında uzman akademisyenler, girişimciler ve tarımsal kalkınma alanında önemli isimler, sektördeki mevcut durumu masaya yatırarak, katılımcılara geleceğe yönelik perspektifler sundu. Tarımda sürdürülebilir uygulamaların önemi vurgulanırken, toprağın korunmasının gelecek nesiller için hayati olduğu dile getirildi. Çalıştay, katılımcıların aktif katılımıyla sona ererken, etkinlikte hazırlanan sonuç raporu, tarım sektörünün gelişimine yönelik önemli adımların atılmasına zemin hazırladı.

  • ‘Yüzer GES Zirvesi’

    ‘Yüzer GES Zirvesi’

    Adıyaman Üniversitesi yenilenebilir enerji sektöründe önemli bir adım atarak Türkiye’nin ilk tematik “Yüzer GES Zirvesi”ni düzenlemeye hazırlanıyor.

    Güneydoğu Enerji Araştırmaları Derneği (GEADER) iş birliğiyle gerçekleştirilecek zirve, 5 Aralık 2024 tarihinde, enerji sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirecek.

    Adıyaman Üniversitesi, enerji çalıştaylarıyla bölgesel ve ulusal düzeyde yenilenebilir enerjiye yönelik farkındalık çalışmalarını sürdürüyor.

    Zirve, Yüzer GES sistemlerinin teknik ve ekonomik boyutları, sektördeki mevcut sorunlar ve geleceğe yönelik vizyonların konuşulacağı tematik bir etkinlik olarak dikkat çekiyor.

    Etkinlik kapsamında, enerji sektörünün öncü isimleri, akademisyenler, karar vericiler ve sektör temsilcileri bir araya gelerek yenilenebilir enerji kaynaklarının daha verimli ve sürdürülebilir kullanımına yönelik çözümler arayacak.

    Ayrıca, Yüzer GES sistemleriyle ilgili yenilikçi teknolojilerin konuşulması ve bu alanda yol gösterici politikaların oluşturulması hedefleniyor.

    Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Keleş, zirveye ilişkin yaptığı açıklamada, etkinliğin Türkiye’de yenilenebilir enerji sektörünün geleceğini şekillendirecek önemli bir platform olacağını belirtti.

    Prof. Dr. Keleş, “Yüzer GES (Güneş Enerji Santrali) Sistemleri özelinde, güncel gelişmelerin ve bu alandaki zorlukların ele alınacağı kapsamlı sunumlar ve panel tartışmaları düzenlenecek” dedi.

    Adıyaman Üniversitesi ve GEADER, sektörle ilgili tüm paydaşları, enerji politikaları üzerine çalışan akademisyenleri ve karar vericileri zirveye davet ediyor.

    Etkinlik, Türkiye’nin yenilenebilir enerji vizyonu doğrultusunda sektörel farkındalık oluşturmayı ve ulusal düzeyde iş birliğini artırmayı amaçlıyor.

  • Ağır tonajlı araçlara denetim

    Ağır tonajlı araçlara denetim

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi, İl Emniyet Müdürlüğü ile birlikte hafriyat tırları ile kamyonları, beton mikserleri ve inşaat yükü taşıyan ağır tonajlı araçlara denetim yaptı. Şehrin merkezi bölgelerine yasak saatlerde giren, ruhsat ve sevk irsaliyesinde eksik tespit edilen araçlara işlem yapıldı.

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi ekipleri, ayrıca ağır tonajlı araç şoförlerini yüklerin doğru muhafaza edilmesi ve lastiklerin temiz tutulması konusunda uyardı.

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve İl Emniyet Müdürlüğü, şehrin merkez caddelerinde hafriyat tırı ve kamyonları, beton mikserleri ile inşaat malzemesi taşıyan açık dorseli tırlara yönelik geniş çaplı bir denetim gerçekleştirdi.

    Kent merkezinde ağır tonajlı araçlara yönelik yapılan denetimlerde, merkez bölgelerde trafiğe çıkışın yasak olduğu saatlerde kurala uymayan ağır tonajlı araçlar tek tek tespit edildi. Ayrıca brandasız hafriyat ve mıcır taşıyarak çevre kirliliği oluşturan, trafik güvenliğini de tehlikeye atan kamyonlar durduruldu.

    Bunların yanında ruhsat, sevk irsaliyesi ve diğer belgelerinde ise eksik tespit edilen sürücülere de yasal işlem uygulandı. Zabıta Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ve Ulaşım denetim ekipleri İl Emniyet Müdürlüğü iş birliğiyle Palmiye, Bosna Caddesi ve merkezi caddelerde eş zamanlı çalışma ortaya koydu.

    Hafriyat kamyonları, beton mikserleri, tırlar gibi ağır tonajlı araçların evrak ve araç kontrolleri yapıldı. Sürücüler ayrıca yüklerin brandayla düzgün şekilde örtülmesi, lastiklerin ise temiz tutulması konusunda uyarıldı.

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada,”01.11.2016 tarih ve 2016/169 sayılı UKOME Kararına istinaden, 3,5 tonun üzerinde olan ağır tonajlı araçlar 07.00 ile 21.00 saatleri arasında, 3,5 tonun altındaki araçlar ise 07.00 ile 10.00 ve 16.00 ile 20.00 saatleri arasında şehir merkezine girememektedir.

    İl Emniyet Müdürlüğü de bu konuda gerekli kontrolleri yapıyor. Zabıta ve Ulaşım denetim ekiplerimiz de bizler de ceplere ve kaldırımlara park eden ağır tonajlı araçlara işlem yapıyoruz. Sürücülerimizden güvenli ulaşım ve şehir yaşamı adına kurallara uymalarını rica ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.

  • Kış lastiği uygulaması başlıyor

    Kış lastiği uygulaması başlıyor

    Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca hazırlanan kış lastiği kullanma zorunluluğu ile ilgili usul ve esaslar hakkında tebliğ uyarınca, şehirlerarası karayollarında yolcu ve eşya taşımalarında kullanılan taşıtlarda her yılın 1 Aralık ile takip eden yılın 1 Nisan tarihleri arasında kalan dört aylık dönemde kış lastiği kullanılması zorunluluğu getirilmişti.

    Muğla Valiliği’nde yapılan “Kış Mevsiminde Alınacak Trafik Tedbirleri’ toplantısında, Muğla’da trafik kazalarının oluşmasında önemli rol oynayan kış mevsimi şartları ve trafik güvenliğine yönelik olumsuzluklar dikkate alınarak, vatandaşların can ve mal güvenliğinin korunması amacıyla; Muğla-Denizli Devlet Karayolu, Muğla (Seydikemer) Antalya (Korkuteli) Devlet Karayolu, Kavaklıdere ilçesinde kar yağışı alan yolları ve Menteşe İlçesi Yılanlı mevkii istikametinden Denizli il sınırlarına kadar olan ve kar yağışı alan yollar üzerinde kar yağışı ile birlikte buzlanmalar meydana geldiğinden ve buna bağlı olarak ulaşımda aksamalar oluşturabileceğinden, belirtilen yollar üzerinde 1 Aralık ile takip eden yılın 1 Nisan tarihleri arasında kalan dört aylık dönemlerde, yolcu ve eşya taşımalarında kullanılan taşıtlarda kış lastiği uygulaması yapılacak.

    Muğla’nın diğer karayollarında ise her yılın 1 Aralık ile takip eden yılın 1 Nisan tarihleri arasında kalan dört aylık dönemlerde, kış lastiği uygulamasının yapılmaması uygun görülmüştür” denildi.

  • Türkiye’de yeni bitki türü keşfedildi

    Türkiye’de yeni bitki türü keşfedildi

    Bilim insanları tarafından sadece Türkiye’de yayılım gösteren yeni tür bitki literatüre kazandırıldı.
    Konyalı Fen Bilgisi Öğretmeni Süleyman Uysal’ın kendilerine gönderdiği bir örnekle yola çıkan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ), Giresun Üniversitesi (GRÜ) ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) mensubu bilim insanları, gönderilen bitkinin yeni bir tür olduğu kanaatine vardı.

    Yapılan çalışmalar neticesinde yanılmadıklarını gören ekip bitkiyi literatüre kazandırmış oldu. Halk dilinde Madımak olarak bilinen Polygonum bitki ailesine ait yeni bir tür literatüre kendisini bulan Süleyman Uysal’ın soyadından da esinlenerek ‘Polygonum Uysalii’ olarak geçti.

    Bitkinin Süleyman Uysal tarafından Antalya civarında bulunduğuna dikkat çeken RTEÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Makbul “Türkiye, sahip olduğu bitki çeşitliliği nedeniyle dünyada eşine nadir rastlanan bölgelerden bir tanesidir.

    Bizler de bitki sistematiği açısından ülkemizde belli bitki gruplarını inceleyerek onları tanımaya ve karakterize etmeye çalışıyoruz. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), Giresun Üniversitesi (GRÜ) ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nden (RTEÜ) bizler de dahil olmak üzere çalışma grubuyla birlikte, Madımak ailesi olarak bilinen Polygonum cinsine ait bitkileri toplamak üzere Türkiye’de saha çalışmaları yapıyoruz.

    Tabii ki, bu saha çalışmaları farklı kitleler tarafından da takip ediliyor. Konya Seydişehir’de yaşayan bir doğa sever bitki gözlemcisi olan bir öğretmen, doğaya çıkıp bitkiler üzerinde gözlemler yapıyor, fotoğraflar çekiyor ve bunları, o bitki grubunu çalışan bilim insanlarıyla paylaşıyor.

    Bu kapsamda, Seydişehir ilçesinden Süleyman Uysal adında bir fen bilgisi öğretmeni bizlere, Antalya Akseki civarında bulduğu bu bitkiyi göndermek istediğini ifade etti.

    Bitkiyi bizlere gönderdiğinde, ilk incelemelerimizde bu bitkinin, gerçekten dünyada eşine rastlanmayan, sadece ülkemizde yayılış gösteren endemik bir tür olduğu sonucuna vardık. Yani bu bitki, yeni bir tür olduğu kanaatine varıldı” ifadelerini kullandı.

    Türkiye için endemik yeni bir tür
    Bulunan yeni tür üzerinde araştırmalar gerçekleştirmek için sahaya indiklerinde bitkini sadece Türkiye’de yayılım gösterdiğini gördüklerini sözlerine ekleyen Makbul “Bunun üzerine, araştırma ekibimizle daha detaylı gözlemler yaptık.

    Bu gözlemler neticesinde, yaklaşık 2 yıl süren bir süreçte, bitkinin moleküler, mikromorfolojik, palinolojik, morfolojik özellikleri detaylı bir şekilde incelendi.

    Dünyadaki akrabalarıyla karşılaştırıldığında, gerçekten de bu bitkinin dünyada herhangi bir şekilde yayılış göstermediği kanaatine varıldı. Yaklaşık bir yıl süren bir yayın aşamasından sonra, bitki uluslararası saygın bir bilimsel dergide yayınlanarak, Türkiye için endemik yeni bir tür olarak teşhis edilmiştir” dedi.

    Bulan öğretmenin soy ismi bitkiye verildi
    Bitkiyi kendilerine ulaştıran Fen Bilgisi Öğretmeni Süleyman Uysal’ın isminden yola çıkarak isimlendirme yapıldığını ifade eden Makbul “Bitkinin ismini Polygonum Uysalii olarak verdik. Polygonum zaten bu grubun ismi olduğu için bilimsel olarak buna herhangi bir müdahale şansımız yok.

    Ancak, soyadı diyebileceğimiz ikinci kısmına, belirli kurallar gereği isimler verebiliyoruz. ‘Uysalii’ ismi de, bu bitkiyi ilk defa bizlere tespit eden, bizlerle paylaşan ve keşfinde önemli rol oynayan Süleyman Uysal hocamızın ismine atfen verilmiştir. Böylece, bitki bilimi ile doğrudan ilgisi olmamasına rağmen, Fen Bilgisi Öğretmeni olan hocamıza doğaya verdiği katkılardan dolayı teşekkür mahiyetinde bu ismi armağan etmiş olduk” şeklinde konuştu.

    Madımak olarak bilinen Polygonumların kullanım alanı geniş
    Polygonum, yani Madımak bitki grubu üzerinde çalışmalarını yürüten RTEÜ Biyoloji Bölümü Doktora Öğrencisi Suzan Kundakçı, Polygonum ailesinin Anadolu’da tedavi amaçlı ve gıda olarak kullanıldığı kaydederek “Bitkinin en dikkat çekici ve göze çarpan özellikleri, tedavi amaçlı kullanımları ve gıda olarak tüketilmesidir.

    İç ve Orta Anadolu Bölgesi’nde bu grup Madımak bitkisi olarak tanınmakta ve oldukça fazla tüketilmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda, glütensiz bisküvi veya glütensiz ekmek yapımı gibi ürünlerde de Madımak olarak adlandırılan bitki grubunun içeriğinden oldukça fazla yararlanıldığı görülmektedir.

    Tedavi olarak kullanım amaçlarına baktığımızda, kanser hastalıklarının tedavisinde, şeker hastalıklarının tedavisinde, iltihaplı yaralanmalarda ve bağırsak hastalıklarının tedavisinde sıklıkla kullanıldığı gözlemlenmektedir.

    Özellikle bitkinin antioksidan içeriği oldukça yüksek olup, bu özellikten dolayı birçok tıbbi ve kimyasal çalışmada kullanıldığı bilinmektedir.

    Ayrıca, ülkemiz için önemli bir sanayi kolu olan kozmetik sanayisinde de bu bitkilerin içeriğinden oldukça fazla yararlanılmaktadır.

    Çünkü Madımak bitkisi, Polygonum grubu olarak sahip olduğu kimyasal içeriklerin krem yapımlarında kullanımı tercih edilmektedir ve bu kremlerin yaşlanma karşıtı, kırışıklık giderici etkilerinin olduğu bilinmektedir” dedi.

    İlaç ve kozmetik sanayi gibi önemli sanayi kollarına da önemli bir veri kaynağı
    Polygonum grubu bitkilerin yemek ve ilaç sanayi dışında kozmetik sanayiinde de önemli bir veri kaynağı olduğuna dikkat çeken Kundakçı “Özellikle Madımak olarak bilinen bitkinin yemek olarak tüketilmesinin yanı sıra, kurutularak çay olarak da tüketildiği bilinmektedir.

    Çay olarak tüketildiğinde, grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların rahatlatılmasında etkili olduğu, ayrıca önemli sedatif etkilerinin bulunduğu bilinmektedir.

    Bitkinin bu tıbbi kullanımlarının ve özellikle ülkemizin gastronomik ekonomisine katkı sağlanması göz önünde bulundurulduğunda, çünkü bitkinin özellikle Madımak grubu olarak bilinen Polygonum türlerinin doğal ortamlarda yetiştirildiği gibi, kültüre edilmiş alanlarda da yetiştirildiği görülmektedir.

    Böylece, ülke ekonomisine de ticari katkılarının büyük olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, gerek yeni türümüzün keşfi gerekse Polygonum grubu bitkilerin dünya bitki biyoçeşitliliğine katkı sağlaması, ilaç ve kozmetik sanayi gibi önemli sanayi kollarına da önemli bir veri kaynağı oluşturacağı düşünülmektedir” diye konuştu.

  • Büyükşehir’den Yıldırım’a sağlıklı altyapı

    Büyükşehir’den Yıldırım’a sağlıklı altyapı

    Bursa’nın tüm ilçelerinde çalışmalarını aralıksız sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi BUSKİ Genel Müdürlüğü, kanalizasyon ve yağmur suyu hatları çalışmalarında önemli mesafe kat etti. Yıldırım ilçesi Değirmenönü Mahallesi’nde yeni açılan imar yolunda çift taraflı olarak 300-1200 mm çapları arasında 2 bin 400 metrelik kanalizasyon ve yağmursuyu hattı çalışmaları BUSKİ ekipleri tarafından sürdürülüyor. 13 milyon TL’lik yatırımın yapıldığı bölgede, altyapı çalışmalarının yıl sonu itibari ile tamamlanması hedefleniyor.

    Bursa’yı daha yaşanabilir ve daha sağlıklı geleceğe taşıyacak yatırımları arka arkaya devreye aldıklarını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, sağlıklı şehirlerin güçlü altyapılar üzerine inşa edilebileceğini hatırlatarak tüm ilçeleri sağlıklı altyapıya kavuşturmaya kararlı olduklarını ifade etti.

  • Mest eden kış manzarası

    Mest eden kış manzarası

    Erzincan’da soğuk havanın etkisiyle yüzeyi buzla kaplanan Ardıçlı Gölü’nde güzel manzaralar oluştu. Hava sıcaklığının yüksek kesimlerde sıfırın altında 10 dereceye kadar düştüğü kentte, Ergan Dağı Kış Sporları ve Doğa Turizm Merkezi’nde bulunan Ardıçlı Gölü’nün yüzeyi buz tuttu.

    Buzla kaplanan göl ile çevresi, seyrine doyumsuz bir manzara oluşturdu. Derinliği 5 metre olan, yüzeyi buzla kaplanan gölü görmeye gelen ziyaretçiler, manzaranın çok güzel olduğunu söyledi.

    Vatandaşlardan Recep Onur Çetin, “Ergan Dağında bulunan gölün donması da güzel bir görüntü oluşturdu.

    Erzincanlılar donmuş gölün bu güzel manzarasını seyretmek, dağ havası almak ve bu doğal ortamı doyasıya yaşamak için buraya gelmeye başladılar. 2024 yılı Erzincan yılı dediler ve gerçekten Ergan Dağı da buna yakışır şekilde beyaz örtüsüyle tüm misafirlerini bekliyor” dedi.

    Erzincan’ın güneyindeki Munzur dağlarının eteğinde 2 bin 970 rakımda bulunan ve yüzeyi soğuk havanın etkisiyle buz tutan gölde güzel kış manzaraları oluştu.

    Ergan Dağı Kayak Merkezi’nin yanında bulunan göl, bölgeye gelen vatandaşların ilgisini çekiyor. Göl, fotoğraf tutkunlarının uğrak mekânı haline geldi.

    Ardıçlı Gölü’ndeki kış güzelliği, drone ile havadan görüntülendi.

  • Kayak severlerin yeni gözdesi

    Kayak severlerin yeni gözdesi

    Türkiye’de bu sene en erken 2024-2025 kayak sezonunu görkemli bir şölenle açan ve kar kalınlığının 90 santimetreyi aştığı Erzincan Ergan Kayak Merkezinde, hummalı çalışmalar göz dolduruyor.

    Kayak severlerin yeni gözdesi Türkiye’nin parlayan yıldızı Erzincan Ergan Dağı Kayak Merkezi yeni sezonda oldukça iddialı.

    Erzincan şehir merkezine 12 km. mesafede bulunan ve Avrupa’nın üçüncü, Türkiye’nin en uzun birinci pistine sahip Ergan Kayak Merkezi kayak severleri bekliyor.

    Hafta başı yağan karla birlikte sezonu açan ve kar kalınlığının 90 santimetreyi aştığı kayak merkezinde pistlerin tam sorunsuz hazır hale gelmesi için yoğun çalışma sürdürülüyor.

    Kar ezme ve suni karlamanın da yapıldığı kayak merkezinde teleferik ve telesiyejlerde tam randımanlı çalışır hale getirildi.

    Erzincan İl Özel İdaresinin son 1,5 yılda yaptığı yatırımlar ve gerçekleştirilen etkinliklerle Ergan Kayak Merkezinin Türkiye’nin parlayan yıldızı haline geldiğini ve kayak merkezine yurt içi ile yurt dışı talebinin oldukça arttığını belirten Ekstrem sporcusu İhsan Bayık, “Erzincan Ergan Dağı Kayak Merkezinde yeni sezonu açtık.

    Çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor. Gece suni karlamamız, yukarı pistlerde 1 metreyi aşan kar kalınlığı bulunmakta, ekiplerimiz sabaha kadar yeni pistler açıyor.

    Türkiye’nin dört bir yanından gelen kayak severleri burada misafir ediyoruz. Şehir merkezine, havalimanına 10- 12 dakika süren bir mesafede bulunan kayak merkezinin avantajlarını insanlara yansıtıyoruz.

    Erzincan Ergan Dağı Kayak Merkezi son birkaç yıldır oldukça popüler hale geldi. Zirveden aşağı 17 kilometre pist uzunluğuyla Türkiye’nin en uzun tek parça pistine sahip.

    Bu Türkiye için çok güzel bir değer. Ekstrem sporu, motorkros, paraşüt sevenler birçok spor dalı da kayak merkezinde yapılabiliyor. Türkiye’nin değişik illerinden gelen kayak severler memnuniyetlerini belirtiyorlar. Bu da bizi mutlu ediyor.” dedi.

  • Metruk binaların yıkımı sürüyor

    Metruk binaların yıkımı sürüyor

    Nazilli Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, ilkokul bölgesinde kalan Kurtuluş Mahallesi 119 Sokak’ta öğrencilerin can güvenliğini tehdit edebilecek metruk binanın yıkım çalışmalarını tamamladı.

    Recepbey İlköğretim Okulu batısında kalan metruk binanın çevresinde gerekli güvenlik önlemlerini alan ekipler, yıkım faaliyetleri esnasında çevredeki esnafların tozdan rahatsız olmaması için tazyikli su ile müdahalede bulundu.

    İş makineleri yardımıyla büyük bir titizlikle yıkılan metruk binanın molozları kamyonlara yüklenerek bölgeden taşındı.

    Hem şehrin genel görünümünü iyileştirmek, hem de vatandaşların can ve mal güvenliğini korumak için tüm metruk yapılan bir bir yıkılacağını ifade eden Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik; “Nazillimizde metruk binaların tespitini muhtarlarımızın destekleri ve saha ekiplerimizin çalışmalarıyla gerçekleştiriyoruz.

    Okul bölgeleri başta olmak üzere halkımızın yoğun olarak bulunduğu alanlarda metruk binaların yıkımlarını yapıyoruz. Kurtuluş Mahallesi 119 Sokak’ta bulunan metruk binanın da yıkımları ekiplerimiz tarafından şuan itibariyle gerçekleştirildi. Tüm ekibime teşekkürediyorum”dedi.