Kategori: Çevre

  • Duyarlı balıkçıya teşekkür

    Duyarlı balıkçıya teşekkür

    Geçen günlerde Sinop’un Ayancık ilçesinde bir balıkçının, ağlarına takılan Mersin balığını tekrardan denize saldığı videoya, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’dan teşekkür paylaşımı geldi. Türkiye’de nesli tükenmekte olan Mersin balığının yetiştirilmesi amacıyla Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından Sinop sularına 11 bin Mersin balığı salınmıştı. 24 Kasım 2023’te salınan bu balıklardan biri, Ayancık’ta avlanmak için denize açılan balıkçı Nejat Demircan’ın ağlarına takıldı.

    Duyarlı balıkçı, ağa takılan mersin balığını tekrar denize bıraktı. O anlar kameralara yansırken, balıkçının videosunu izleyen Bakan Yumaklı, sosyal medya hesabından teşekkür mesajı paylaştı. Yumaklı paylaşımında, “Sürdürülebilir balıkçılık anlayışımızla mavi sulara bıraktığımız binlerce Mersin balığından biri, balıkçı kardeşimizin ağına takılmış. Duyarlılığıyla balığı ait olduğu sulara geri bırakarak ekosistemi koruduğu için koca yürekli balıkçımıza teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.

  • Kişi başına düşen yeşil alan miktarı 8.3 metrekare

    Kişi başına düşen yeşil alan miktarı 8.3 metrekare

    Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Peyzaj Mimarları Odası Antalya Şubesi işbirliğinde düzenlenen ‘Sünger Kent Antalya” Sempozyumu’na katılan Başkan Muhittin Böcek, 2009 yılından bu yana 2 milyonun üzerinde fidan diktikleri Antalya’da kişi başına düşen yeşil alan miktarının 8.3 metrekare olduğunu söyledi. Böcek, “Geleneksel belediyecilik anlayışının dışına çıkarak ülkemizde ve dünyadaki iyi uygulamaları takip eden, sorunlara inovatif çözümler bulan, kısa vadeli değil geleceği düşünen bir yerel yönetim vizyonuyla hareket ediyoruz. Antalya’yı daha yaşanabilir, daha sürdürülebilir bir kent haline getirmek için el birliğiyle çalışmaya, ortak akılla, tekniğin ve bilimin ışığında hareket etmeye devam edeceğiz” dedi.

    Antalya Büyükşehir Belediyesi, Peyzaj Mimarları Odası Antalya Şubesi işbirliğinde AKM Perge Salonu’nda ‘Sünger Kent Antalya’ Sempozyumu düzenlendi. Kentsel taşkınlara mücadele etmek ve şehirlerde su yönetimini iyileştirerek, yeşil alanları korumayı amaçlayan sünger kent tasarımlarına ilişkin teorik bilgilerin, uygulama örnekleri ve saha uygulamalarının ele alındığı sempozyumun açılışına Antalya Büyükşehir Başkanı Muhittin Böcek, Peyzaj Mimarları Odası Antalya Şube Başkanı Gülsüm Kıldan, meslek odaları, yurtiçi ve yurtdışından uzmanlar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

    “Sünger kent yaklaşımı önemli”
    Sempozyumun açılışında konuşan Başkan Böcek, hızlı kentleşme ve iklim değişikliği gibi etkenlerin sürdürülebilir gelecek için şehirlerin karşısına çıkan zorluklar olduğunu ifade etti. Bu noktada, “sünger kent” yaklaşımının, şehirlerin bu zorluklarla başa çıkabilmesinde çok önemli katkılar sağladığını kaydeden Başkan Muhittin Böcek, “Sünger kent uygulamaları, doğal ekosistemlerin şehir içinde yeniden canlandırılmasını ve su yönetiminin doğal yöntemlerle yapılmasını hedefliyor. Sel baskınlarına karşı mücadelemize ve su kıtlığına karşı alacağımız önlemlere büyük katkı sağlayacaktır” dedi.

    Sünger kent yaklaşımının su kaynaklarının korunmasına yardımcı olmasının yanında şehirlerin iklim değişikliğine karşı dayanıklılığını da artırdığına dikkat çeken Başkan Böcek şöyle devam etti: “Yeşil altyapı ve doğa temelli çözümler ile yaşam alanlarımızı daha sağlıklı, daha yaşanabilir hale getirmemize yardımcı olur. Biz Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak geleneksel belediyecilik anlayışının dışına çıkarak ülkemizde ve dünyadaki iyi uygulamaları takip eden, sorunlara inovatif çözümler bulan, kısa vadeli değil geleceği düşünen bir yerel yönetim vizyonuyla hareket ediyoruz.”

    “Kişi başına düşen yeşil alan miktarı 8.3 metrekare”
    Büyükşehir Belediyesi olarak yeşil alanları arttırmanın yanı sıra iklim krizine dirençli bir kent olma noktasında Türkiye’ye örnek olan çalışmalara imza attıklarını dile getiren Başkan Böcek, şunları anlattı: “2019 yılından bu yana dikimini ve dağıtımını sağladığımız 2 milyonun üzerinde fidan, oluşturduğumuz hatıra ormanları, park ve yeşil alanların da katkısıyla şu anda Antalya’mızda kişi başına düşen yeşil alan miktarımız 8.3 metrekaredir.

    Türkiye’de kurakçıl peyzaj çalışmalarını ilk uygulayan belediye olarak yüzde 50 su ve enerji tasarrufu, ayrıca yüzde 30 işçilik, ilaç ve gübre tasarrufu sağlıyoruz. 10 bin metrekare sera alanlarımızda her yıl 10 milyon adet çiçek üretimi, 500 bin çalı bitkisi üretimi ve susuzluğa dayanıklı 1 milyon “sıcak iklim çim fidesi” üretiyoruz. Mevcut çim alanlarımızda 420 bin metrekare alanı sıcak iklim çimine dönüştürdük. Sünger kent uygulamaları ile de bu çalışmalarımızı arttırmak istiyoruz”

    Sempozyumda sünger kent modelinin uygulanması konusunda Avrupa’daki iyi örneklerin ele alınacağını, konunun uzmanları ile uygulama yapılabilecek pilot alanlar ve metotların belirleneceğini söyleyen Başkan Muhittin Böcek, ayrıca sempozyumun sürdürülebilir şehircilik ve doğayla uyumlu yaşam alanları oluşturma konularında yeni çözümler geliştirmek için büyük fırsatlar sunacağını kaydetti. Sempozyumun, sürdürülebilir şehircilik konusunda yeni iş birliklerine, yenilikçi projelere ve farkındalığın artmasına katkı sağlamasını dileyen Başkan Böcek, sözlerini şöyle tamamladı: “Hep birlikte, Antalya’yı daha yaşanabilir, daha sürdürülebilir bir kent haline getirmek için el birliğiyle çalışmaya, ortak akılla, tekniğin ve bilimin ışığında hareket etmeye devam edeceğiz.”

    Felaketlere karşı dirençli yapılar
    Sempozyum da konuşan Peyzaj Mimarları Odası Antalya Şube Başkanı Gülsüm Kıldan da sünger kent uygulamasını ve faydalarını anlatarak, “Bu sempozyum ile amacımız doğanın kendini yenileme ve sürdürülebilir kapasitesini kentsel yapılara adapte edebilmek ayrıca çevresel, sosyal ve ekonomik değerlerini gözeten bütüncül bir yaklaşım içermektedir” dedi.

    Uzmanlardan sunumlar
    Sempozyumda Antalya Büyükşehir Belediye Park ve Bahçeler Daire Başkanı Çiğdem Hacıoğlu tarafından “Antalya Büyükşehir Belediyesi İklim Krizine Uyum Çalışmaları” başlıklı sunum yapıldı. ‘Sünger Kent Antalya’ Sempozyumunda Peyzaj Yüksek Mimarı Thomas Roth katılımcılara “Avrupa Ülkeleri Peyzaj Projelerinden İklim Krizi ile Mücadele Yöntemleri” hakkında bilgi verdi. Ardından Peyzaj Yüksek Mimarı Astrid Schröder-Holzhacher ve Thomas Roth tarafından “Sünger Şehirlerin Genel Prensipleri” başlıklı ortak sunum gerçekleştirildi.
    Konuşmaların ardından, Antalya Büyükşehir Başkanı Muhittin Böcek sempozyuma katılanlara plaket takdim etti.

  • Şehit Yılmaz Caddesi’nin çehresi değiştirildi

    Şehit Yılmaz Caddesi’nin çehresi değiştirildi

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi, altyapısından sonra üstyapı çalışmalarını da tamamlayarak duble yol haline getirdiği Kocaali Şehit Yılmaz Caddesi’ni yeni bir yüze kavuşturdu. Sakarya Büyükşehir Belediyesi ulaşım ağlarında başlattığı dönüşüm çalışmalarını bir bir tamamlıyor. Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Dairesi (YOLBAK) ekipleri şehrin en yoğun hatlarını alt yapısı ve üst yapısıyla baştan sona yeniliyor ve “Ulaşımda Sakarya Zamanı” mottosuyla 7/24 mesai harcayarak şehre trafik yükünü azaltacak yeni güzergahlar kazandırıyor.

    Şehrin merkezinde ve 16 ilçesinde hummalı bir çalışma ortaya koyan YOL-BAK ekipleri renkli dokunuşlarla şehrin dört bir yanına estetik katıyor, mahallelere yepyeni bir görüntü kazandırıyor. Ekipler son olarak altyapısı yenilenen ve yol genişletmesi yapılarak duble yol haline getirilen Kocaali Şehit Yılmaz Caddesi’nde soğuk çizgi çalışmalarını tamamladı. Yapılan son renkli dokunuşla birlikte kaldırımları, geniş ulaşım aksı ve çevre düzenlemeleriyle birlikte cadde yepyeni bir yüz kazandı. Trafik güvenliği için büyük önem taşıyan uyarıcı yol çizgileri tamamlanınca cadde tablo gibi işlenerek güvenli, konforlu bir ulaşım için hizmete açıldı.

  • ‘Gal arısı’na, ‘Avcı böcekler’ ile savaş açıldı

    ‘Gal arısı’na, ‘Avcı böcekler’ ile savaş açıldı

    Samsun’un Salıpazarı ilçesindeki kestane ormanlarına, halk arasında ‘katil arı’ olarak nitelendirilen gal arılarını öldüren ‘torymus sinensisin’ böcekleri salındı.
    Çin’den dünyaya yayılan ve kestane ağaçları ile meyvelerine zarar veren gal arısı, Samsun’daki kestane ağaçlarına da zarar vermeye başladı. Amasya Orman Bölge Müdürlüğü Salıpazarı Orman İşletme Şefliği tarafından gal arılarıyla mücadele etmek amacıyla kestane ağaçlarının yoğun olduğu bölgelere katil arı gal arısıyla beslenen torymus sinensisin böcekleri bırakıldı.

    Katil gal arsının katili torymus sinensisin böcekleri ormana salındı
    Gal arısı ile biyolojik mücadelede taarruza geçen Salıpazarı Orman İşletme Şefliği, sınırlarındaki kestane ağaçlarının yoğun olarak bulunduğu Yayla Mahallesi’nde 200 adet gal arısının yırtıcısı olan torymus sinensisin böceğini kestane ormanlarına saldı. Gal arısı zararının ortadan kaldırılabilmesi için üretilen yararlı yırtıcı olan torymus sinensisin böceğinin üretilmesi ve doğaya salınması işlerinin ara vermeden artarak devam edeceği ifade edildi.
    Torymus sinensisin böcekleri, doğası gereği sadece kestane ağacına oluşan gallere yumurtasını bırakıyor. Yumurtadan çıkan larvalar, kestane gal arısının larvasından beslenerek kestane gal arısını tüketip gallerden çıkmasını engelliyor. Biyolojik mücadele ile gal arılarının lavralarının yok edilerek, popülasyonunun kestane ormanlarından yok edilmesi amaçlanıyor.

  • Sonbaharın eşsiz güzellikleri Aydınpınar Şelaleleri’nde

    Sonbaharın eşsiz güzellikleri Aydınpınar Şelaleleri’nde

    Sonbaharın gelmesi ile birlikte Düzce ormanlarında renk cümbüşü yaşanırken, Aydınpınar Şelaleleri ziyaretçilerini ağırlıyor.
    Düzce Belediyesi bünyesinde bulunan Aydınpınar Şelaleleri, sonbaharın eşsiz güzelliklerini sunmaya devam ediyor. Şehrin en yakın şelalesi olarak bilinen ve renk cümbüşü ile dikkat çeken Aydınpınar Şelalelerinde bulunan bungolovlar, ziyaretçileri ağırlıyor. Eşsiz güzellikleri ile dikkat çeken şelaleler, sonbaharın tadını çıkartmak isteyen doğa tutkunlarını bekliyor.

  • Karacadağ yaylalarına 20 kilometrelik yol

    Karacadağ yaylalarına 20 kilometrelik yol

    Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Çınar ilçesinin Karacadağ’daki yaylalara 5 bin kişinin faydalanacağı 20 kilometrelik yeni yol açıyor.
    Yol Yapım Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığı, ulaşımın daha güvenli ve konforlu hale gelmesi için kentin 17 ilçesinin kırsal mahallelerinde çalışmalara devam ediyor. Ekipler, grup mahalle yolları ve bağlantılarında alt temel, dolgu, stabilize ve asfalt çalışmaları gerçekleştirerek vatandaşların ulaşım sorunlarını çözüyor.
    İlçelerin kırsal mahallelerinde son aylarda 250 kilometrelik yeni yolların yapımını tamamlayıp hizmete sunan ekipler, Çınar ilçesinin Karacadağ’da yer alan yaylalar için yeni yol yapıyor.

    Yolun 8 kilometresi tamamlandı
    Karacadağ’daki Hişke, Kamek, Roveketi, Kereçi ve Koyungözü yaylalarına ulaşımın sağlanması için projelendirilen 20 kilometrelik yol için çalışmalara devam eden ekipler, şimdiye kadar yolun 8 kilometresini tamamladı.
    Yaylalara açılan yoldan Karasungur, Biramehmetağa, Harabe, Karaçbelik ve Bulutçeker mahalleleri ile Tahir, Bedro, Çınarır, Ağaçlı, Kadırko, Şargo ve Girerezan mezralarında ikamet eden 5 bin vatandaş faydalanacak. Bölgede tarım ve hayvancılık yapan vatandaşlar, yolun tamamlanmasıyla birlikte yaylalara daha rahat ulaşım sağlayacak.

    Yol açma çalışmalarına ilişkin bilgi veren Yol Yapım Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığına bağlı Kırsal Şube Müdürlüğü Merkez Şantiye Şefi Serdal Yıldız, yatırım programı dahilinde stabilize kapsamında programa aldıkları yayla yollarını açtıklarını belirterek, Karacadağ bölgesinde yaklaşık 5 bin kişinin faydalandığı yolun 8 kilometresini tamamladıklarını ifade etti.

    “Yolu kısa sürede tamamlamayı planlıyoruz”
    Vatandaşların daha fazla mağduriyet yaşamaması ve işlerini yaparken daha konforlu bir ulaşıma sahip olması için yolu en kısa sürede bitirmeyi hedeflediklerini kaydeden Yıldız, “Yol 20 kilometre olarak projelendirildi. Hava şartları ve coğrafi koşullar müsaade ettiği takdirde 20-25 gün içerisinde yolun tamamlanmasını planlıyoruz” dedi.
    Ekipler, ayrıca yeni yolların güzergahında bulunan dere yataklarına da menfez yaparak yolların daha güvenli olmasını sağlıyor.

  • Gençler doğanın kalbinde kamp yaptı

    Gençler doğanın kalbinde kamp yaptı

    Düzce Cumhuriyet Anadolu Lisesi öğrencileri, doğanın kalbi Samandere Şelalesi’nde kamp gerçekleştirdi.
    Düzce Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü, Düzceli gençleri doğa ile buluşturmaya devam ediyor. Bu çerçevede Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nde okuyan öğrencilere doğa kampı etkinliği gerçekleştirildi. Türkiye’nin ilk tabiat parkı olarak tescillenen ve Cadı kazanı bulunan Samandere Şelalesi Tabiat Parkı’nda doğa kampı gerçekleştirildi. Gençler doğa ile iç içe güzel bir aktivite gerçekleştirdi.

  • Kuraklık sinyalleri

    Kuraklık sinyalleri

    Diyarbakır’ın Kulp ilçesinin simgelerinden olan Kulp Çayı, bir zamanlar zengin alabalık popülasyonuyla bilinirken, son yıllarda yaşanan çevresel değişimler nedeniyle kuraklık alarmı veriyor. Özellikle son yıllarda yağışların yetersiz kalmasıyla birlikte çayın debisinde belirgin bir düşüş gözlemlenirken, çayda kuraklık sinyalleri vermeye başladı. Suyun azalması, çayın çevresindeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerini de olumsuz yönde etkiliyor.

    İlçe sakinlerinden Mahmut Yakut, “Bir zamanlar Kulp Çayında balık tutarak vakit geçirirdik. Çayın suyu berraktı, alabalıkların yüzdüğünü görürdük. Ancak son yıllarda yağışların azalması nedeniyle çayın akışı çok zayıfladı. Şu anda su seviyesi o kadar düşük ki, neredeyse kurumuş gibi görünüyor. Yağmurların gelmesini umut ediyoruz, yoksa Kulp Çayı tamamen yok olabilir. Bu durum sadece balıkları değil, tüm doğayı ve geçimimizi de olumsuz etkiliyor” dedi.

  • Kirlilik ve balık ölümlerine neden olduğu iddia edildi

    Kirlilik ve balık ölümlerine neden olduğu iddia edildi

    Gediz Nehri’nin Uşak ili sınırları içerisinde kalan kısmında son günlerde yaşanan balık ölümleri tedirginliğe neden oldu. Uşak Organize Sanayi Bölgesi’ne kadar berrak akan suyun buradan bırakılan atıklar nedeniyle kirlendiğini savunan bölge halkı, OSB’deki arıtma tesislerinin çalıştırılmaması sonucunda atık suların direk nehre bırakıldığını iddia etti.

    Kütahya’dan başlayıp Uşak ve Manisa’dan geçerek İzmir Körfezi’ne dökülen Gediz Nehri’nde son günlerde yaşanan su kirliliği ve balık ölümleri endişeye neden oldu. En önemli tarımsal sulama kaynağı olan nehirse yaşanan kirlilik, başta çiftçiler olmak üzere halkın tepkisini topladı. Nehirde oluşan su kirlilik ve balık ölümlerinden arıtma tesisini çalıştırmadığını iddia ettikleri Uşak Organize Sanayi Bölgesini sorumlu tutan vatandaşlar, Uşak merkeze bağlı Kısık köyünden kaydettikleri görüntüleri sosyal medyadan paylaştı. Kısa sürede binlerce kişi tarafından izlenen kirlilik görüntüleri büyük tepki topladı.

    “Sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz”
    Uşak Organize Sanayi Bölgesi’ne kadar berrak akan suda, organizeden sonra kirlilik oluştuğunu belirten çiftçi Celal Ünal, “Kısık köyümüzün etrafından geçen Gediz Nehri simsiyah boya şeklinde kaplanmış bulunmakta. Uşak Organize Sanayi Bölgesi hiçbir şekilde arıtmasını kullanmamakta ve basit yoldan burayı bir pisliğe dönüştürmektedir. Bu arıtmayı kullanmayan, göz ardı edenlerin cezalandırılmasını ve bunun bir an önce durdurulmasını istiyoruz.

    Bu görüntüyü kameradan bile görebilen insan gözle bu suyun ne kadar pislik içinde olduğunu, hayvanların katliama sebep olduğunu bilmelidir. Gediz Nehri yaklaşık 12-13 gündür bu şekilde akmakta. Yaz mevsimlerimde Uşak Organize Sanayi Bölgesi’nin atıklarını Gediz Nehri’ne çıkarmayarak su mas mavi akıyor. Bu seneye kadar bu balık ölümleri olmuyordu. Çok aşırı balık öldü. Bu olay sadece balık ölümleriyle bitecek bir şey değil. Balığı da geçtik artık, bizim geçim kaynağımız sebzecilik ve hayvanlarımızı buradan suluyoruz. Burada koyunlarımız, ineklerimiz var. Bizim kendi içme suyumuza dahi karışacak. Yani bu durum bizim geleceğimizle oynayan bir yer. Arıtma madem sanayi bölgesine kuruldu, niye çalıştırmıyorlar. Devlet bunlara bütçe veriyor. Niye çalıştırmayarak ortamı neden zehirliyorlar” dedi.

    Daha önceki senelerde Uşak Organize Sanayi Bölgesi’nin yaz ayları haricinde arıtmaları çalıştırmayarak atık sularını nehre bıraktığını, son 13 gündür daha çok atık suyun bırakıldığı öne süren Ünal, “13 gündür hiç akıntısız nehir köpüklü su. Balıkların durumunu gördünüz resmen zehir öldürdü. Çünkü başka bir madde balıkları bu şekilde öldüremez. Daha önce bir sefer daha böyle olarak balık öldü. Daha önce nehirde çok az kirlilik vardı. Bu kadar siyah değildi ve o zaman fazla bir balık ölmedi. Ama bu zamana gelesiye kadar da bu kadar balık ölmedi. Çünkü gördüğünüz gibi köpük daha çoğalıyor” dedi.

    “Bu suyu mecburen kullanmak zorundayız”
    Yetkililerin bu duruma bir an önce çözüm bulması gerektiğinin altını çizen Ünal, “Bir önce yetkilerden öncelik valimizden ve kurumların bu işe el atmasını istiyoruz. Bizim isteğimiz sebzemizi yetiştiriyoruz ondan sonra hayvanlarımız zehirlenecek yarın bu yetiştirdiğimiz ürünleri bu nehirden sulayıp Uşak halkına yedirtmemek istiyoruz. Yetkililer gelsin görsünler tahlil alıp yapsınlar çünkü biz bu suyu mecbur kullanmak zorundayız. Bir tek bizim köy değil bu durumu yaşayan, burada civar köylerde var. Delibaş, Hisar ve Sirge köyleri var. Bu İzmir’e kadar akan bir su. Şu an hayat bitmiş. Su olmayınca hayat olmaz ki. Suyu neden kirletiyorsunuz” ifadelerini kullandı.

  • Goji berry yetiştiriciliği başladı

    Goji berry yetiştiriciliği başladı

    Erzincan Ovası, tarımsal ürün deseni açısından genişlemeye devam ediyor. Erzincan yeni bir meyve türünü daha tarımsal ürün desenine dahil ediyor. DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından desteklenen proje ile tıbbi aromatik bitkiler sınıfında yer alan bir ürün daha Erzincan’da yetiştirilmeye başlanacak. Erzincan’da daha önce bireysel çapta denemeleri yapılan, iklim ve toprak yapısına uyum sağlayan goji berry artık Erzincan’da da ekonomik anlamda sözleşmeli üretim modeliyle yetiştirilecek.

    Kurt üzümü olarak da bilinen goji berry meyvesi, Asya’ya özgü olmasına rağmen son yıllarda birçok ülkede popüler oldu. Kırmızı-turuncu meyveler içeren goji, çeşitli yemeklerde, salatalarda ve tatlılarda yer bulabiliyor. Bununla birlikte goji berry tek başına da tüketilebilir. Süper gıdalardan biri olan bu özel meyve, Çin, Japon, Tibet, Moğolistan, Kore ve Vietnam gibi ülkelerde alternatif tıpta da önemli bir yere sahip. Ülkemizde ise çeşitli hibe desteklerinin verilmesiyle beraber, goji berry yetiştiriciliği daha da yaygın olmaya başladı. Giderek yaygınlaşan goji berry Erzincan’da da yetiştirilecek.

    Üzümlü İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’na sunulan goji berry yetiştiriciliği projesinin kabul edilmesinin ardından Üzümlü’de 2 çiftçi proje kapsamında goji berry yetiştirecek.
    Goji Berry Üzümlü’de ilk etapta, Nurettin Kağan ve Sedat Oruç tarafından 5 dekarlık alanda yetiştirilmeye başlanacak. DAP Bölge Kalkınma İdaresi tarafından finanse edilen proje kapsamında ilk etapta sözleşmeli üretim kapsamında 1.250 adet goji berry fidanı firma tarafından teslim edildi.

    Goji Berry Türkiye Temsilcisi Ayten Çot, fidan teslim töreninde yaptığı konuşmada, Üzümlü ilçesinde sözleşmeli olarak goji berry üretimine başlayacaklarını, goji berry üretimi için Erzincan’da şartların çok uygun olduğunu söyledi. Üzümlü İlçe Tarım ve Orman Müdürü Dilek Özgül ise yaptığı açıklamada sebze ve meyve yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı Üzümlü ve köylerinde tıbbi aromatik bitkiler sınıfında yer alan goji berry yetiştiriciliğinin bundan böyle ekonomik olarak yapılacağını kaydetti. İlçe Müdürü Dilek Özgül, projeyi finanse eden DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’na teşekkür ederek, goji berry yetiştiriciliğini yapan çiftçilere gerek firma gerekse İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından teknik destek verileceğini söyledi.