Kategori: Çevre

  • Yıktığı köprünün yerine yenisi yapılıyor

    Yıktığı köprünün yerine yenisi yapılıyor

    Samsun’un Terme ilçesinde sel felaketinin ardından yıkılan Bazlamaç Mahallesi Karagöl mevkisindeki köprünün yapımında sona yaklaşılıyor.
    Terme’de yaşanan sel felaketinin ardından yıkılan Bazlamaç Mahallesi Karagöl mevkiindeki köprünün yapımına DSİ tarafından yeniden başlandı. İnşa sürecinin sonuna yaklaşırken köprü çalışmasında incelemede bulunan Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, çalışmalar hakkında bilgi aldı.
    Bazlamaç Mahallesi Karagöl mevkisinde yapımına devam edilen köprünün Bazlamaç Mahallesi’nin çevre mahallelerle bağlantısı açısından önemine vurgu yapan Başkan Şenol Kul, “Küresel iklim değişikliğinin etkisiyle ani ve şiddetli gelen yağışlar ilçemizde son dönemlerde çok sayıda sel felaketi yaşanmasına neden oldu.

    Bu noktada ilçemizin bu gibi durumlara daha dayanaklı hale gelmesi için sel riskinin önüne geçebileceğimiz önemli projeleri hızla hayata geçiriyoruz. Daha önce yine sel felaketinde yıkılan bu köprümüz gayet sağlam ve su akışını engellemeyecek şekilde DSİ tarafından yeniden yapılıyor. Bazlamaç Mahallemizin diğer mahallelerimizle bağlantısı olan bu köprü inşası tamamlandığında ulaşımda meydana gelen rahatlama ile birlikte mahalle halkımız da konforu artacak” dedi. Başkan Kul, açıklamasının devamında ise şunları söyledi:“DSİ tarafından ilçemizin birçok noktasında önemli çalışmalar yürütülüyor. Bu çalışmalar için başta DSİ 7. Bölge Müdürümüz Köksal Buğra Çelik ve tüm DSİ çalışanlarına teşekkür ederim. Ayrıca bölgedeki çalışmaların hızlanması konusunda Meclis’ten ek bütçe çıkartarak büyük destek sağlayan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Samsun Milletvekilimiz Mehmet Muş’a da şükranlarımı sunarım.”

  • Karga sevip video paylaştı, karakolluk oldu

    Karga sevip video paylaştı, karakolluk oldu

    Sivas’ta geçtiğimiz günlerde üniversite öğrencisi bir genç kadının sosyal medya hesabında paylaştığı karga videosu, kullanıcıların dikkatini çekmiş ve büyük beğeni toplamıştı. Genç kadın videoyu paylaştıktan sonra karga ile ilgili karakola giderek ifade verdi. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) öğrencisi Azra Boysak kampüs içerisinde gezindiği sırada kendisiyle iletişim kurmaya çalışan kargayı fark ederek video kaydı almıştı.

    Genç kadın karga ile vakit geçirdiği anları sosyal medya hesapları üzerinden paylaşarak takipçileri ile paylaşmıştı. Birbirinden ilginç görüntülerin ortaya çıktığı olay sonrası genç kadın karakolluk oldu. Sosyal medyada paylaşılan videoyu izleyerek karganın kendisine ait olduğunu iddia eden bir vatandaş suç duyurusunda bulundu. Olay üzerine Azra Boysak karakola giderek ifade verdi.

    “Sahiplenmedim ya da evime getirmedim”
    Sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Azra Boysak, “Bu karga videosunu televizyonda veya sosyal medyada mutlaka görmüşsünüzdür. Videoyu ben çekmiştim. Şu an karakoldan geliyorum, kargayla alakalı ifade verdim. Bununla alakalı bir açıklama yapmak istiyorum. Çünkü çok fazla mesaj ve yorum da almıştım zaten. Kargayı yaklaşık 2 hafta önce gördüm, birkaç gün önce de videosunu paylaştım. Ama karga şu an bende değil, sahiplenmedim ya da evime getirmedim.

    Özgür ve evde beslenebilecek bir hayvan olmadığını düşündüğüm için onu sahiplenmek aklıma gelmedi. Ben zaten kargaları genel olarak kuşları çok seviyorum. Dokunamasam da her gördüğüm yerde seviyorum. O karga gelip kendini sevdirdi. İlginç bir olay yaşadım ama kargayı sahiplenmedim. Videoyu çektiğim gün kargayı gördüğüm son gündü. Karganın sahibi olduğunu söyleyen birçok insan oldu ve bunlardan bir tanesi beni şikâyet etmiş. Ama karga bende değil. Kargayı tekrar görmek istediğinizi biliyorum. Ben de onunla daha fazla vakit geçirmediğim için çok pişmanım ve onu özledim. Tekrar karşılaşır mıyız bilmiyorum” şeklinde konuştu.

  • Yeşil ile beyazın buluşması görsel şölen oluşturuyor

    Yeşil ile beyazın buluşması görsel şölen oluşturuyor

    Kafkaslara açılan serhat ilçe Posof’ta yeşil ile beyazın bütünleştiği doya eşsiz bir manzara oluşturuyor.
    Her mevsim Posof ta ayrı bir güzellik görmek mümkün. Sonbahar ile beraber yağan kar yeşil doğanın üzerini kapatsa da yeşil ve beyazın her tonu görsel bir şölen oluşturuyor.
    Posof ilçe merkezinde kar olmasa da yüksek yerlerdeki köylerde ve ormanlık alanlarda beyaz örtüyle kaplanan doğa adeta büyülüyor.

  • Ula Göleti kurumak üzere

    Ula Göleti kurumak üzere

    Muğla’nın önemli piknik, yürüyüş ve bisiklet alanlarından birisi olan, çevresi çam ormanları ile kaplı Ula Göleti’nin su seviyesi son yılların en düşük seviyesine ulaştı. Gölette yer yer adacıklar oluşurken, göletin son durumu dron kamerası ile görüntülendi.
    Muğla’nın Ula ilçesi sınırları içinde yer alan, günübirlik piknik alanı olarak yaz kış vatandaşların büyük rağbet gösterdiği Ula Göleti’nde, kurak geçen bir yaz sezonu ve Eylül-Ekim aylarında yağış düşmemesi nedeniyle su seviyesi önemli ölçüde düştü.
    İlçe merkezine 5 kilometre uzaklıkta ve çam ormanları ile çevrili alanda bulunan göletteki su seviyesinin gölet dipsavak seviyesine ulaşması nedeniyle su üstü bisikletler ve yüzer iskeleler tamamen toprak üstünde kaldı.

    Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Kaynakları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, bölgede ciddi bir kuraklığın söz konusu olduğunu belirterek, “Ortalama sıcaklıklarda dünya genelinde endüstri öncesi 1850-1900 dönemine göre 1.6 derecelik bir artış yaşanmıştı. 1 Ekim itibarıyla başlayan 2025 su yılında da benzer etkiler ile karşı karşıya kalmayı bekliyoruz. Dünya genelinde özellikle kıtaların orta kesimlerine ve kıyı kesimlerine doğru iklimsel ekstremlerin etkilerini yaşayarak görüyoruz. Ülkemizde de yaz aylarındaki ekstrem sıcaklıklar sonucu kıyılarımızda 30 derecenin üzerinde deniz suyu sıcaklıkları ile karşı karşıyaydık.

    Bunların etkisi olarak bu bölgede özellikle Güneybatı Akdeniz bölgesinde şu an için ciddi bir kuraklık etkisi söz konusu. Son birkaç aydır bu bölge ciddi bir yağış almadı. İki aydır tek damla yağış düşmedi desek yeridir. Bulunduğumuz bu coğrafyadaki barajların birçoğu kurumuş durumda ya da kuruma eğiliminde. Özellikle Bodrum Mumcular ve Milas Geyik Barajı’nda su kalmamıştı. Bulunduğumuz gölet ise Ula Göleti. Ula Göleti küçük bir gölet olmasına rağmen bu bölgedeki kuraklığın en önemli göstergelerinden biri. Su seviyesi dip seviyede. Seyir terasları, iskelelerin tamamı tabana oturmuş durumda” dedi.

  • Öncelik yaya

    Öncelik yaya

    Düzce Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, şehir genelinde önceliğini yayalar olarak belirledi. Ekipler kaldırımlarda hummalı bir mesai uyguluyor. Düzce’de vatandaşların kullanımında olan kaldırımlar için ekipler yoğun mesai harcamaya devam ediyor. Bu çerçevede Düzce Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri yaya kaldırımlarını daha rahat ve daha güvenli hale getirmek için çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Şehrin dört bir yanında kaldırımlara modern ve kent estetiğine uygun hale getiriyor. Önceliğin yaya olduğu ekipler çalışmalarına hava şartlarına göre devam edecek.

  • Yollar artık daha güvenli

    Yollar artık daha güvenli

    Düzce’de bozulan ve tamire ihtiyaç duyulan yollarda Düzce Belediyesi ekiplerince çalışmalar sürdürülüyor. Düzce Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri sonbahar aylarında il merkezinde çalışmalarını sürdürüyor. Hava şartlarına göre yollarda ki çalışmalarını sürdüren ekipler yolların bakım, onarım ve yenileme çalışmalarını hız kesmeden gerçekleştiriyorlar. Şehrin genelinde ki yolların daha güvenli ve konforlu olması için çabalayan ekipler, kış ayları öncesinde tüm şehrin yollarını bitirmeyi amaçlıyor.

  • Yaşadıkları alanı temizlediler

    Yaşadıkları alanı temizlediler

    Daha temiz bir Düzce anlayışı çerçevesinde Düzce Üniversitesi’nde öğrenim gören öğrenciler yaşadıkları alanları temizleyerek örnek bir davranış gösterdi. Düzce Üniversitesi’nde öğrenim gören öğrenciler, daha temiz bir Düzce anlayışı ile temizlik çalışması gerçekleştirdi. Bu çerçevede Akçakoca sahiline inen Üniversite öğrencileri sahil boyunca temizlik çalışması gerçekleştirdi. Ayrıca Beyciler Mahallesi’nde bulunan Aliya İzzetbegoviç erkek öğrenci yurdunda kalan öğrenciler de mahalle çevresinde temizlik etkinliği gerçekleştirerek örnek bir davranış gösterdi.

  • Araçlara yapılan bakım 150 bin liralık masrafın önüne geçebiliyor

    Araçlara yapılan bakım 150 bin liralık masrafın önüne geçebiliyor

    Eskişehir’de otomobil motoru tamiri yapan Onur Gülşen, ortalama 3 bin 500 liraya mal olan kışlık bakımların yapılmaması durumunda 100-150 bin lira arasında tamir masraflarının oluşabileceğine değindi. Kış aylarının gelmesi ile araçlardaki bakımlar önem arz ediyor. Başta antifriz kontrolü ve kışlık lastiklerin kullanılmaya başlanması gibi konularda bakımları zamanında yaptıran sürücüler daha iyi ve güvenli bir şekilde trafikte seyrediyor.

    Yaklaşık 3 bin 500 liraya mal olan bakımlar yapılmadığı takdirde ise araçta büyük hasarlar meydana gelebiliyor. Aracın genellikle yürüyen aksamı ve motorunda meydana gelen arızalar ise 100-150 bin liraya tamir ediliyor. Motor ustaları bakımı aksatan sürücüleri ağır hasarlar konusunda uyardı.

    “Motor tamiri 100-150 bin lira bakımlar ise 3 bin 500 lira”
    Eskişehir küçük sanayi bölgesinde araç motor tamiri yapan Onur Gülşen bakımlar hakkında, “Kış öncesindeki bakımda araçlarda öncelikle antifriz kontrolü yaptırılmalı, derecelerine bakılmalı. Kışlık lastikleri önemli, onları değiştirmek lazım. Ayrıca normal periyodik bakımlar, genel kontroller yapılmalı.

    Bir araçta antifriz olmazsa bir motor bloğunu patlatmaya kadar yolu var. Bu da büyük maddi hasarlara yol açabilir. Şu anda bir motor tamiri 100-150 bin liradan aşağı değil. Bu bakımlar bir araç için ortalama 3 bin 500 lira civarında. Bu masraftan kaçmak 100-150 bin lira gibi daha büyük masraflara neden olabilir. Ayrıca kışlık lastikleri takmak frenlerin daha iyi tutmasını sağlıyor. Diğer türlü, yazlık lastikler daha sert olduğu için buzun üzerinde kayıyormuş gibi gidebiliyor” dedi.

  • 400 yaban hayvanı tedavi edildi

    400 yaban hayvanı tedavi edildi

    Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi, 2024 yılı boyunca çeşitli nedenlerle yaralanan veya yuvasından ayrılan 400 yaban hayvanını tedavi ederken, bunlardan yüzde 60’ı doğal yaşam alanlarına geri salındı.
    Van ve çevresinde yaralanan veya yuvasından düşen birçok kanatlı ve memeli yaban hayvanı, Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi’nde şifa buluyor.

    Doğa Koruma Milli Parklar 14. Bölge Müdürlüğü ekipleri, jandarma, polis ve vatandaşların desteğiyle merkeze getirilen hayvanlar, burada tedavi altına alınıyor. Bu yıl tedavi için merkeze getirilen yaklaşık 400 yaban hayvanından yüzde 60’ının rehabilitasyonu tamamlandı ve doğal yaşam alanlarına bırakıldı.

    “Van Gölü Havzası’nın biyoçeşitliliği zengindir”
    İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, merkez olarak Van Gölü Havzası’ndaki bütün yaban hayvanlarının sorunlarıyla ilgilendiklerini belirtti. Çeşitli nedenlerle doğaya tutunamayan yaban hayvanlarını tedavi ederek tekrar doğaya kazandırdıklarını ifade eden Prof. Dr. Aslan, “Ekolojik dengenin normal şekilde devam etmesi için çalışmalar yürütmekteyiz.

    Van Gölü Havzası, sulak alanı yönünde zengin olması, bozulmamış doğaya sahip olması nüfus ve sanayi baskısının az olması nedeniyle biyoçeşitliliği zengindir. Buna bağlı olarak merkezimizde yılın her döneminde çeşitli tr ve sayıda yaban hayvanı merkezimize gelmektedir. Bize gelen yaban hayvanlarının yüzde 60’ını doğaya kazandırdık. Bu sene kreş hizmeti verdiğimiz 120’ye yakın yavru hayvanı da tedavi ederek tekrar doğaya kazandırdık” dedi.

    “2024 yılı yaban hayvanları için şanslı bir yıl oldu”
    Bu yıl 400’e yakın yaralı yaban hayvanının merkeze getirildiğini dile getiren Aslan, “Geçmişte çok sayıda hayvan bize getiriliyordu ama bu sene bu sayı düştü. Bunun sebebi jandarmanın koruma çalışmalarına destek vermesi ve Doğa Koruma Milli Parkların bu tedbirleri artırmasından kaynaklanıyor.

    Diğer taraftan vatandaşımız ekolojik dengeye müdahale etmeme konusunda bilinçlenmiştir. 2024 yılı yaban hayvanları için şanslı bir yıl oldu. Çünkü son çeyrek asrın en yağışlı dönemini geçirdik. Bu yağışlar sulak alanların yeniden canlanmasına, yaban hayvanlarının beslenmede problem yaşamamasına neden oldu” diye konuştu.

  • Yaban domuzları, cadde ve sokakları istila etmeye başladı

    Yaban domuzları, cadde ve sokakları istila etmeye başladı

    Muğla’nın Marmaris ilçesinde kimseye aldırış etmeden dolanan ve sürü halinde şehir merkezine inen yaban domuzları, araç sürücülerine zor anlar yaşattı. Çareyi korna basmakta bulan sürücülerin yoldan geçme çabası boşa çıkarken, o anlar cep telefonu kameralarına yansıdı.
    Muğla’nın Marmaris ilçesinde son günlerde şehre inen yaban domuzu sayılarında artış yaşanırken, cadde ve sokakları domuzlar istila etmeye başladı. Son olarak Armutalan Mahallesi’nde şehir merkezine inen domuz sürüsü, etrafındakilere aldırış etmeden cadde ve sokakta yürüdü. O anlar ise bölgede bulunan bir vatandaşın cep telefonu kameralarına yansıdı.

    Görüntülerde yiyecek aradığı düşünülen yaban domuzlarının araç sürücülerinin yoldan geçmek için çaldıkları kornaya bile aldırış etmedikleri yer aldı. Yoldan geçebilmek için çareyi korna basmakta bulan sürücülerin çabası ise boşa çıktı. Yaban domuzlarının yoldan geçmesini bekleyen sürücüler daha sonra yollarına devam edebildi. Gece gündüz fark etmeksizin yaban domuzlarının şehir merkezinde, hiçbir şeye aldırış etmeden sürüler halinde gezerek sokakları mesken tuttuğunu ifade eden vatandaş, özellikle araç sürücülerinin zor anlar yaşadığına dikkat çekti. Ayrıca bir anda yola çıkan domuz sürülerinin trafik kazalarına sebebiyet verdiği belirtilirken, sürücülerin de dikkatli olması gerektiği çağrısı yapıldı.