Kategori: Chp

  • İmamoğlu’ndan Özgür Çelik’e tebrik ziyareti

    İmamoğlu’ndan Özgür Çelik’e tebrik ziyareti

    İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz pazar günü kongrede başkan seçilen İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’e tebrik ziyaretinde bulundu. İmamoğlu, konuşmasında CHP’nin bu zamana kadar gördüğü en uyumlu çalışmaları yürüteceklerini belirtti. İkili, görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    “CHP’nin gördüğü en uyumlu, tutarlı, prensipleri yüksek çalışmalarını ortaya koyacağız’’

    Konuşmasının başında Özgür Çelik’i tebrik eden İmamoğlu, “Çok kıymetli Özgür Çelik başkanımıza hayırlı olsun ziyareti için İstanbul İl Başkanlığı’ndayız. Önümüzde özenli bir çalışmaya muhtaç bir takvim var. Ekim ayını artık saymazsak 2024 seçimlerine 5 ay kaldı. 5 ay sonra büyük bir yerel seçim yaşayacağız. Delegelerimiz önceki dönem Bahçelievler İlçe Başkanımızı İstanbul İl Başkanı olarak seçti. Ben bütün delegasyona, İstanbul İl Kongresi’ndeki delegelerimize kalabalık ve yüksek katılımlı kongre yaşattıkları için teşekkür ediyorum. Özgür Çelik başkanımızı il başkanlığına seçtikleri için de teşekkür ediyorum. Özgür Çelik başkanımızla omuz omuza vererek İstanbul’u tekrar güçlü bir 5 yıla hazırlayacağız. İBB meclisindeki çoğunluğu da elde etmek amacıyla çalışmalarımızı gerçekleştirerek yol yürüyeceğiz. CHP’nin gördüğü en uyumlu, tutarlı, prensipleri yüksek çalışmalarını ortaya koyacağız. Tabiri caizse biz birbirimizi biliyoruz ve hazırız. Başarılar dilerim, başkanımızın yolu açık olsun” dedi.

    Özgür Çelik, İmamoğlu’na teşekkür ederek, “Başkanımıza hem ziyaretleri için teşekkür ediyorum hem de 4 buçuk yıla yakın zamandır İstanbul’da tarihi bir mücadele veriyorsunuz. Tabii bu yıllar içinde büyük şeyler atlattık. Salgın döneminde Büyükşehir Belediyemiz büyük bir mücadele verdi. Sayın Canpolat kongrenin ardından beni aradı, tebrik etti. Sayın genel başkanımızla da telefon konuşması gerçekleştirdik’’ şeklinde konuştu.

    “Usulüne uygunsuz meseleler varsa partimizin belli disiplin işlemlerini yürüteceğini düşünüyorum”

    Bir basın mensubunun CHP İl Başkan Adayı Cemal Canpolat’ın “CHP’lilerin başka partiler üzerinden işe girmesini içime sindiremiyorum. Biz seçilirsek belediye başkanları kamucu, sosyal, solcu belediyecilik yapacaklardır. Sağ siyasetle belediyecilik olmaz. AK Parti’nin devşirme kadrolarıyla belediyecilik yapamazsınız. İYİ Parti’nin kadrolarıyla solcu belediyecilik yapamazsınız. CHP delegelerini size oy vermek için işe aldığınız bir dönemi kabul edemiyorum” diyerek kendisini eleştirmesi ile ilgili sorusu üzerine İmamoğlu, “Dil ve üslup bakımından yaşanmaması gereken bir içerik. Pazar günü yaşandı, bunlar yaşanıyor. Partimizin demokrasisi yüksek seviyede gözetilen ortamların yaşatıldığı kongreleri oluyor. Burada da tabii kimsenin dilini kontrol edebilme gibi bir şansı yok. Halledilemeyen, usulüne uygunsuz meseleler varsa partimizin belli disiplin işlemlerini yürüteceğini düşünüyorum” şeklinde yanıt verdi.

    Görüşmenin ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu parti il binasından ayrıldı.

  • “Selahattin Demirtaş’ı saygıyla anıyorum”

    “Selahattin Demirtaş’ı saygıyla anıyorum”

    CHP’nin 38’inci Olağan Antalya İl Kongresi, Nazım Hikmet Kongre Merkezi’nde yapıldı. 647 delegenin oy kullandığı kongrede mevcut başkan Nuri Cengiz’in yanı sıra, Cumhuriyet Halk Partisi eski Antalya Milletvekili ve bir dönem CHP Antalya İl Başkanlığı ve Kumluca İlçe Belediye Başkanlığı görevlerini sürdürmüş olan Nail Kamacı yarıştı. Yapılan sayımın ardından resmi olmayan sonuçlara göre mevcut İl Başkanı Nuri Cengiz 208 oy alırken, Nail Kamacı 390 oy aldı. Bu sonucun ardından Kamacı CHP’nin yeni il başkanı oldu.
    Kurulda konuşan CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Garip Erdoğan, “25 yıldır baskılara, zulme, işkenceye toplumsal bir muhalefeti oluşturamadığımız gibi buna bir önderlik de yapamadık. Şimdi Grup Başkan Vekilime soruyorum. Türkiye’de toplumsal muhalefete önderlik yapacak iki şeydi. Birisi siyasal önderlik oluşturamamışız demek ki. İkincisi örgütsel dinamiktir onu da maalesef oluşturamamışız, içini boşaltmışız. Kim diğerinden daha az günahkardır, tartışmak lazım. Ben 40 aydır Yüksek Disiplin Kurulu’nda görev yapıyorum. Burada vallahi billahi şu tanıtılan misafirlerin arasında anılmıyoruz bile böyle bir kural olur mu, böyle bir kurum olur mu? Bu doğru değil bir. Kendi iç hukukuna saygılı değiliz iki, üçüncüsünü söylüyorum Türkiye’de siz Yeşil Sol deyin, HDP deyin, devrimciler deyin, demokratlar deyin, yan yana gelmediği sürece iktidar size hayaldir, hayaldir, hayaldir. Başka bir şey daha diyeceğim, bütün belediye başkanlarım buradadır. Sizinle ticaretim olmaz, işim olmaz. Eyvallahım da olmaz” açıklamasında bulundu.
    İktidarın 25 yıldır oyunu arttırdığını muhalefetin ise oyunu düşürdüğünü anlatan Erdoğan, “Bunu sorgulamak bizim işimiz değil, mesele Kemal gitsin Ahmet gelsin meselesi değil. Sorunu incelememiz gerekmiyor mu? AKP’yi, Recep Tayyip Erdoğan’ı incelememiz gerekir. Tez olur üniversitede bize tez olur ve dert olur. Kadro hareketi yerine lider hareketiyle bir yere varılmayacağını. Türkiye’de solun temel 4 tıkanıklığı vardır. Sosyalist ve devrimci hareket örgütsel politik zaaf yaşamıştır, egemen güçler yönetme biçimini değiştirmiştir. Siyasal İslam dünkü gibi değil sizin gibi geriletecek her bir örgütlülüğe sahiptir. Her yerde iktidar olmuşlardır. Bizim Türkiye’de toplumsal hayata bakış açışımızı, yerel yönetimlerdeki yönetim biçimimizi, bu ülkede yaşayan, mağdur edilmiş, sistem dışına itilmiş, Kürtlerle buluşacak politikaları üretmediğimiz sürece başarısızlık kaçınılmazdır. Buradan Selahattin Demirtaş’ı saygıyla anıyorum, buradan Selahattin Demirtaş’a selam gönderiyorum. Can Atalay’a selam gönderiyorum. Yarım kalmış hikayesi olanlara selam gönderiyorum. Bizim yarışımız birbirimizle değil” dedi.
  • CHP’nin oyu neden artmıyor?

    CHP’nin oyu neden artmıyor?

    CHP İstanbul İl Kongresi bugün yapılıyor. Cemal Canpolat ve Bahçelievler İlçe Başkanı Özgür Çelik’in il başkanlığı için aday olduğu kongre devam ediyor. Kongrede söz alan CHP PM üyesi Müslim Sarı, şunları söyledi:

    “Yaklaşık 3 aydır devam eden partinin kendi örgütlerini yenileme ve değerlendirme sürecinin İstanbul ayağının sonuna geliyoruz. 4 ve 5 Kasım tarihlerinde CHP kendi 38. Kurultayı’nı gerçekleştirecektir. Bütün örgüt emekçilerine teşekkür etmek istiyorum.

    BİR BÜTÜN OLARAK BU SÜRECE EMEK VEREN HERKES BU SÜRECİN BİR PARÇASI OLDU”

    Bir seçim süreci yaşadık 14 ve 28 Mayıs tarihlerinde. Demiştik ki Cumhuriyet’in 100. yılı giderken 100 yıl sonra bir kere daha yeni bir konsensüs önereceğiz topluma. Türk-Kürt, kadın-erkek, Alevi-Sünni, üretim modeli-çevre arasında yeni bir konsensüs, yeni bir toplum sözleşmesi, yeni bir anayasayla toplumun karşısına çıkmak…Bunun için ittifak sistemleri önermiştik. İttifaklarımız vardı ve toplumun karşısına bütün bu ittifakların Cumhurbaşkanı adayı olarak Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday olarak önermiştik. Ama toplumdan onay almadı, istediğimiz sonucu elde edemedik, beklentilerimiz yüksekti büyük bir moral bozukluğuyla karşı karşıya kaldık. Bir bütün olarak bu sürece emek veren herkes bu sürecin bir parçası oldu.

    BÜTÜN SORUMLULUĞUNU SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA YIKMANIN ÇOK BÜYÜK HAKSIZLIK OLDUĞUNA İNANIYORUM”

    Şimdi hepimiz bütün ittifaklarla bu modeli topluma önerirken ve istediğimiz sonucu alamazken bu sonucun bütün sorumluluğunu Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yıkmanın çok büyük haksızlık olduğuna inanıyorum. Evet biz başaramadık, toplumdan genel onayı almadık ama bunun tek sorumlusu sayın genel başkan mı? Ben şimdi soruyorum, ittifak ortaklarımıza soruyorum, buradalar belki. CHP’nin müttefikleri bu sürecin bir parçası değil mi onlar bir özeleştiri yapmayı düşünmüyorlar mı? Biz iktidar olduğumuzda cumhurbaşkanı yardımcısı olacak belediye başkanlarımız bir özeleştiri yapmayı düşünmüyor mu?

    AKP İKTİDARINI GERİLETMEK UĞRUNA CHP’NİN BELEDİYELERİNE HDP’NİN BU KADAR BLOK OY VERECEĞİNİ TAHMİN ETMEMİŞTİM”

    Seçimin hemen sonrasında bir değişim tartışması başladı CHP’de, hemen ertesi gün sabah 9’da. Ben Pendik üyesi olarak 31 Mart günü Pendik’te oy kullandım. Ankara’ya yolculuk yapıyorum henüz sandıklar açılmamış. Bir milletvekili arkadaşım yanıma geldi havaalanında, dedi ki; ‘Ne bekliyorsunuz?’ Dedim ki, ‘CHP bazı belediyeleri kazanabilir ama Türkiye’nin siyasal iklimini değiştirecek bir sonuç beklemiyorum.’ Evet ben resmi bir ittifakın parçası olmaksızın AKP iktidarını geriletmek uğruna CHP’nin belediyelerine HDP’nin bu kadar blok oy vereceğini tahmin etmemiştim. Sonra bu arkadaşım dedi ki; ‘Bu koşullarda CHP iktidar olamıyorsa başta genel başkan olmak üzere bütün kadrolar değişsin.’ Ankara’ya gittik sandıklar açıldı CHP; İstanbul’u, Ankara’yı, Mersin’i bizde olmayan belediyelerinin çoğunu kazanmıştı. PM toplandı bir değerlendirme yapıyor havaalanında bunları söyleyen arkadaşımız söz aldı dedi ki ‘Sayın genel başkanım bu seçim sonucu bir başarı değildir zaferdir, siz de muzaffer komutanısınız’. Aynı kişi. Bütün bu arkadaşlarımız ‘CHP’nin hiçbir sorunu ve problemi yoktur bu tartışmaları bırakalım’ dediler. Biz de PM’ye şunu söyledik ‘Sayın Genel Başkanımız CHP elbette iktidar olabilir ama CHP’nin iktidarının önündeki en büyük engel bu salondaki ruh hali…’

    CHP’NİN OYU NEDEN ARTMIYOR? GELİN BUNLARI TARTIŞALIM, HATA NEREDE, EKSİK NEREDE”

    2014’te Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaptı. 52-48 iktidar muhalefet dengesi oluştu. 2017 referandum yaptık, yüzde 52 evet çıktı. 2018’de Cumhurbaşkanlığı yaptık ve yüzde 52 oy ile seçildi Erdoğan. 31 Mart’ta belediye seçimleri yaptık, o zaman şunu sordum; ‘Bütün bu belediyeleri alırken muhalefetin oyu kaç?’ 31 Mart günü AKP ve MHP’nin Türkiye genelindeki oyu yine yüzde 52. O gün bir Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılıyor olsa yüzde 52 oy ile yine Erdoğan kazanacak. Partinin oyu kaç, kendi geleneksel oyu kadar. Şimdi şunu sormak gerekmez mi bu koşullarda ve şartlarda CHP’nin oyu neden artmıyor? Gelin bunları tartışalım, hata nerede, eksik nerede, partinin örgütlenme modelinde bir problem mi var? Gelin hep beraber üstelik kazanmış olduğumuz bir seçimin verdiği öz güvenle, partinin önüne bir yol haritası koyalım dedik. Biz bunları söylediğimizde bugün değişim diyen arkadaşların hiç sesi çıkmıyordu. Biz onları söylediğimizde şu an değişimden bahseden arkadaşlarımız bizi boğmaya çalışıyordu.

    DENİZLERİN, MAHİRLERİN OLDUĞU BİR ORTAMDA BİRİLERİ KALKTI DEDİ Kİ ‘TOPRAK İŞLEYECEK SU KULLANANIN, BU DÜZEN DEĞİŞECEK NE EZİLEN NE EZEN İNSANCA, HAKÇA BİR DÜZEN’”

    CHP’de değişimin olduğu dönemler oldu. Yaşı müsait olanlar hatırlar. 60’ların dünyası Latin Amerika’da devrimlerin olduğu, ulusların bir bir bağımsızlıklarını kazandığı, Amerika’nın Vietnam’da yenildiği tüm dünyada bir anti-emperyalist bir dalganın olduğu yerde Denizlerin, Mahirlerin olduğu bir ortamda birileri kalktı dedi ki ‘Toprak işleyenin su kullananın, bu düzen değişecek ne ezilen ne ezen, insanca hakça bir düzen’ dedi. Süreç sancısız olmadı parti ortasından ikiye bölündü. 1973 ve 77 seçimlerinde bunların sonuçlarını aldık.

    STATÜKONUN TEMSİLCİSİ, PARÇASI OLANLAR DEĞİŞİMİN AKTÖRÜ OLAMAZLAR”

    Değişim bütüncül, tutarlı, samimi bir iştir. O gün başka şeyleri söyleyip bugün başka şeyleri söylemek değişim olamaz. Statükonun temsilcisi, parçası olanlar değişimin aktörü olamazlar. Yeni bir dünya okuması, yeni Türkiye okuması yapmadan, yeni parti modeli oluşturmadan sadece değişelim, değiştirelimden söz etmek tek bir şey çağrıştırır; değişimden anladığınız şey sadece bir değiş tokuş. Genel başkanı değiştirelim. Sayın Kılıçdaroğlu’nu oradan alalım bir kenara koyalım, partinin bütün yapısal sorunları burada kalsın. Elimizde bir sihirli değnek var hepimizin kafasına dokunalım ve parti değişsin iktidara gelsin. Böyle bir dünya yok, kimse aklımızla dalga geçmesin.

    NEYİ DEĞİŞTİRMEK İSTİYORSUNUZ, DEĞİŞTİRMEK İSTEDİĞİNİZ ŞEY NEDİR BUNLARI ANLATMADIĞINIZ SÜRECE SADECE VE SADECE KEMAL KILIÇDAROĞLU’NU DEĞİŞTİRMEK İSTEDİĞİNİZ SONUCU ÇIKAR”

    CHP’nin değişimini böyle bir dönemde sadece ve sadece kişi değişikliğine indirgemek, kısırlaştırmak CHP’ye yapılan en büyük haksızlık olur. Yerel yönetim seçimleri hepimiz için yaşamsal. Herkes özeleştiri yapacak kimse sütten çıkmış ak kaşık değil. Neyi değiştirmek istiyorsunuz, değiştirmek istediğiniz şey nedir? İçeriği nedir? Yaklaşımınız nedir? Bunları anlatmadığınız sürece sadece ve sadece Kemal Kılıçdaroğlu’nu değiştirmek istediğiniz sonucu çıkar. Bu sürece zarar vermeden, yerel yönetim sürecine zarar vermeden, bakın çok zor koşullarda bu belediyeleri kazandık. Biz bu sürece zarar vermemeliyiz.

    SÖZ ALAN ARKADAŞLARIMIN YEREL YÖNETİM SEÇİMLERİNE İLİŞKİN DÜŞÜNCELERİNİ, MODELLERİNİ VE FİKİRLERİNİ DUYMAK İSTİYORUM”

    5 Kasım’da kurultayımızı yapacağız. 5 Kasım’dan sonra yeni bir parti yönetimi oluşacak 25-26 Kasım’da tüzük değişiklikleri yapılacak onlardan sonra yerel seçimlere odaklanacağız hızlı bir şekilde. İstanbul il kongresinde söz alan arkadaşlarımın yerel yönetim seçimlerine ilişkin düşüncelerini, modellerini ve fikirlerini duymak istiyorum.”

  • CHP 38.Olağan İstanbul İl Kongresi

    CHP 38.Olağan İstanbul İl Kongresi

    CHP İstanbul İl Başkanı’nın ve 196 kurultay delegesinin belirleneceği 38. Olağan İstanbul İl Kongresi, Haliç Kongre Merkezi’nde devam eriyor. Kongrede, CHP Bahçelievler İlçe Başkanı Özgür Çelik ve eski CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat il başkanlığı için yarışıyor.

    Kongreye katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, partililere seslenerek, yenilenme ve güçlenme için çalışacaklarına vurgu yaptı. İmamoğlu, “Cumhuriyetimizin, partimizin ve İstanbul’un kurtuluşunun 100. yılını bu yıl bizler yaşıyoruz.

    Elbette daha mutlu yaşamak isterdik ama başaracağız, başaracağız, başaracağız. Asla vazgeçmeyeceğiz. CHP tarihsel olarak büyük bir davanın, sarsılmaz bir mücadele azminin ve mazlum dünya halklarına ilham kaynağı olmuş bir zaferin adıdır. Bu ülkenin kuruluş ve kurtuluş dönemi, 1960’ların, 1970’lerin siyasi ve toplumsal gelişmeleri CHP’yi anmadan anlaşılamaz, anlatılamaz. Hepimizin asli görevi, dünya tarihinin en müstesna başarılarından birine imza atmış olan partimizin tarihi rolünü hatırlayarak, yenilenmesi ve güçlenmesi için çalışmaktır” diye konuştu.

    SÖZLERİ SLOGANLARLA KESİLDİ

    Öte yandan, İmamoğlu’nun konuşması sık sık “Halkın Umudu Kılıçdaroğlu’’ sloganlarıyla kesildi.

    CHP İSTANBUL İL KONGRESİ’NDE ARBEDE

    Kongrede CHP Sultangazi İlçe Başkanı Kemal Avseren konuşma yaptığı sırada, salondaki bazı katılımcılar yuhlayarak tepki gösterdi. Bunun üzerine salonda arbede çıktı.

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 27 Eylül’de Yuvam İstanbul kreşinin Sultangazi’de açılışı sırasında katılımın azlığından şikayet ederek CHP Sultangazi İlçe Başkanı Kemal Avseren’e, “Sen kendi üyene burada büyükşehir belediyesinin temelini duyurmuyorsan, rezillik” diyerek tepki göstermişti.

    “YEREL YÖNETİMLERİ BURADA HEPİNİZİN ÖNÜNDE, ŞİKAYET EDİYORUM”

    Sultangazi İlçe Başkanı Kemal Avseren kongrede konuşmasında “Ben CHP’nin bir ferdiyim. Bir örgüt emekçisiyim. Ben CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yana tavır aldım diye, mahallemde, ilçemde delegasyonlara müdahale eden yerel yönetimleri burada hepinizin önünde, şikayet ediyorum. Bundan kısa bir süre önce, ilçemde İBB’nin bir kreş açılışı söz konusu oldu, protokolden bana bir davetiye geldi. Özel kalemden aranmıştım. İlçemde bir kreş açılışı olacağı söylendi, kendilerine protokol esaslarını sorduğumda bana hiçbir şey söylenmedi, dendi ki özeleştiri yapacağım. ‘Sadece gidin İBB Başkanımızı bekleyin’ dendi. Eksik var mıdır, elbet vardır. Bu özeleştiriyi yapabilecek, eleştiri ve özeleştiri kavramlarını bünyesinde içselleştirmiş bir coğrafyanın Gazi Mahallesi’nin çocuğuyum ben” dedi.

    Ben orada evet belki eksiklikler yapmış olabilirim ama protokol esaslarını bildirmesi gerekenler bana bildirmediler” ifadelerini kullanan Avseren, ” O gün orada Sayın Belediye Başkanıyla karşılıklı bir diyaloğa girdik. Karşılıklı diyalogda kendisi bana karşı çok öfkeli bir tavır geliştirdi. Ben, basın karşısında kendileri kadar deneyimli olmamama rağmen, ‘Başkanım burada basın var polemiğe girmeyelimö dediğim halde devam edilidi. Bu şekilde devam edildi. Ben orada, günlerce AK Parti medyası ve troller üzerimizde tepindiler ve açık oturumlara malzeme oldu partimiz ve bizler. O gün bugündür, ilk defa huzurunuz bu konuyu burada açıp, anlatıp kapatacağım. Örgüt emekçilerine herkes saygı duysun. Şunu bilin değişim adı altında faturayı tek kişiye kesmeyi asla kabul etmiyorum. Bir problem varsa bu hepimizin sorunu” diye konuştu.

     

     

  • Kılıçdaroğlu’ndan çarpıcı açıklamalar

    Kılıçdaroğlu’ndan çarpıcı açıklamalar

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eğitim ve Bilim İşçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Nejla Kurul’u ziyaret etti. Eğitim-Sen Genel Merkez binasında gerçekleşen görüşme yaklaşık 45 dakika sürdü.

    Görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın “Cumhurbaşkanımız, bilime olağanüstü değer ve önem veren bir liderdir” sözlerinin sorulması üzerine, “Merkez Bankası başkanı demek ki bilime önem ve değer verdiğini faizi yükselterek keşfetmişler. Daha önceki uygulaması neydi? Kendisi onun bilim dışı olduğunu söylüyor. Merkez Bankası’nın ekonomiyi düzeltme yönünde aldığı kararların doğruluğu tartışılabilir. Devlette olması gereken liyakattir ve işi ehline teslim etmek gerekir. Eğer siz devleti o işi yapacak olan kişiye değil de bütün kararları alma yönünde saraya ve bu konuda yeterli bilgisinin olmadığını hepimizin bildiği bir kişiye teslim ederseniz, Türkiye bugünkü tabloyla karşı karşıya kalır. Soru şu: Alınan yanlış kararların bedelini kim ödedi? Saray mı ödedi? Hayır. Onun çevresi mi ödedi? Hayır. Hepimiz ödedik ve toplum ödemeye de devam ediyor” diye konuştu.

    “Bir siyasetçi verdiği sözün arkasında durmalı”

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in mülakatlarla ilgili açıklamalarına da değinen Kılıçdaroğlu, “Bir siyasetçi verdiği sözün arkasında durmalı. Bir kişi verdiği sözün arkasında durmuyorsa ona bizim toplumda yalancı denir. Bu kadar açık. ‘Mülakatı kaldıracağım’ dediler, güzel. Geldiniz, kaldırın. ‘Mülakatı mülakat gibi yapacağız’ dediler. Demek ki daha önceki mülakat mülakat gibi değildi. Şimdi ‘Mülakatın arkasında duruyorum’ diyor. Kime inanacağız. Devletin nasıl yönetildiğini aslında bunlar gösteriyor” açıklamasında bulundu.

    “Meclis başkanı yeni anayasa talebi ile de başka amaçlarla da gelebilir”

    Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş’un randevu talebi olması durumunda cevabının nasıl olacağının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Meclis başkanı gelebilir. Meclis başkanı yeni anayasa talebi ile de başka amaçlarla da gelebilir. Meclis başkanına bizim itiraz edecek halimiz yok. Yeni bir anayasa için gelir mi gelmez mi veya bir nezaket ziyareti için mi veya başka bir nedenle mi bilmiyorum ama gelebilir. Meclis başkanını niye reddedelim” değerlendirmesinde bulundu.

    “Anadilde eğitim konusunu biz parti olarak tartışıyoruz”

    Anadilde eğitim konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, “Ben öğretmen değilim. Bu konuyu biz parti olarak da tartışıyoruz. Bu konuda sadece parti içinde tartışırken ilgili, bu alanda uzman olan eğitimcilerle ve dünya uygulamalarını da dikkate alarak kendi aramızda tartışıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Görevi fiilen bıraktı

    Görevi fiilen bıraktı

    Meclis Genel Kurulu’nda düzenlenen özel oturumunun ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile biraraya gelen Özgür Özel, “Genel başkanla görüştük. Mutabakata vardık. Grup başkanlığı görevimi fiili olarak yürütmeyeceğim.” dedi.

    Neden istifa etmediğini de anlatan Özel, CHP’de Grup Başkanlığı için rekabet yaşanmasını istemedikleri söyledi.

    Bu konuda genel başkanla hemfikir olduklarını da belirtti.

    Özel, CHP’nin grup toplantıları ile MYK ve Parti Meclisi toplantılarına katılmayacak. Özel, kendisine verilen makam aracını da Meclise bırakacağını söyledi.

  • CHP Eskişehir İl Başkanı Av. Talat Yalaz oldu

    CHP Eskişehir İl Başkanı Av. Talat Yalaz oldu

    Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Kongresi bugün gerçekleştirildi. İl başkanlığı seçiminde 614 delege, adaylar Figen Kahya ile Av. Talat Yalaz için oy kullandı. Geçerli sayılan 600 oydan 29’u boş çıkarken, Figen Kahya 254, Av. Talat Yalaz 317 oy aldı.

    Rakibini 63 oyla geçen Av. Talat Yalaz, CHP Eskişehir İl Başkanı oldu.

  • CHP’li Tanrıkulu müzik ile ezanı karıştırdı

    CHP’li Tanrıkulu müzik ile ezanı karıştırdı

    Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nin 37.’sini düzenlediği “Yılın Başarılı Gazetecileri Ödülleri” yarışmasının ödül töreni dün akşam coşkuyla gerçekleşti. Birçok yayın kuruluş temsilcisinin katıldığı törende ödüller sahiplerini buldu. Ödüller sahiplerine teslim edilmeden önce konuşmacılar sırayla sahneye çıkıp konuşmalarını gerçekleştirdi. Sahnedeyken yakındaki bir düğün salonundan gelen müzik sesini ezan sesi ile karıştıran CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Ezan okunuyor değerli dostlarım. O yüzden konuşmam için ezanın bitmesini bekleyeceğim. Eğer beklemesem haber konusu olacağım. Bu konuşmayla savcılara yeni bir malzeme vermeyeceğim. Onu da söyleyeyim” dedi. Aradan biraz zaman geçtikten sonra ezanın okunmasıyla Tanrıkulu, yanlış ifadede bulunduğunu anladı.

  • Uzun’dan Şimşek’e sert sözler

    Uzun’dan Şimşek’e sert sözler

    Uzun, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e, “Son aylarda gerek kamuoyuna yansıyan haberlerde gerekse bizlere ulaşan tüketici şikayetlerine bakıldığında kredi kartı dolandırıcılığında artış görünmektedir. Bunun e-Devlet verilerinin ve bazı şirketlerin müşteri verilerinin çalınması ile ilgisinin olup olmadığı araştırılmış mıdır? Artan dolandırıcılık vakalarına dair Bakanlığınız, BDDK ve Banka yetkilileri ile birlikte yürütülen bir çalışma var mıdır? Varsa ne gibi adımlar atılmıştır” diye sordu.

     

     

  • “Maharet beyni yıkanan çocuğu cezalandırmak değildir”

    “Maharet beyni yıkanan çocuğu cezalandırmak değildir”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk’e yönelik hakaretler, Saray İktidarının yarattığı iklimin sonucudur. Bu çirkinliği kabul edemeyiz. Ancak maharet böyle eğitilen, böyle kandırılan, böyle beyni yıkanan bir çocuğu cezalandırmak değildir” dedi.

    CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün resmine uygunsuz hareketler yapıp, hakaret ettiği için gözaltına alınıp tutuklanan 17 yaşındaki A.E.S için sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu’nun açıklaması şöyle:

    “Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk’e yönelik hakaretler, Saray İktidarının yarattığı iklimin sonucudur. Bu çirkinliği kabul edemeyiz. Ancak maharet böyle eğitilen, böyle kandırılan, böyle beyni yıkanan bir çocuğu cezalandırmak değildir.

    “O ÇOCUĞUN GELECEĞİNDEN ÇALMAKTAN BAŞKA BİR ŞEYE YARAMAYACAKTIR”

    Sarayın göz boyamak için yaptığı bu tutuklama, o çocuğun geleceğinden çalmaktan başka bir şeye yaramayacaktır. Sadece ve sadece Sarayın ‘düşmanlaştırma’ politikasına katkı sağlayacaktır.

    ATATÜRK’E HAKARETLERİNİ SÜRDÜREN KUVEYTLİ’NİN TÜRK PASAPORTUNA SAHİP OLDUĞU İDDİALARI DERHAL AÇIKLIĞA KAVUŞTURULMALIDIR

    Örneğin Kuveytli bir kişi, Atatürk’e yönelik hakaretlerini sürdürmektedir. Ve üstelik bu kişinin, Türkiye Cumhuriyeti pasaportuna sahip olduğu iddia edilmektedir. Öncelikle bu iddia, ilgili makamlarca derhal açıklığa kavuşturulmalıdır.

    “SARAY İKTİDARININ PARA KARŞILIĞI VATANDAŞLIK SATMA POLİTİKASININ VARACAĞI YER BURASIDIR”

    İddia doğru olsa da olmasa da Saray İktidarının para karşılığı vatandaşlık satma politikasının varacağı yer burasıdır. Türkiye Cumhuriyeti lütufla değil, kanla kurulmuştur. Ülkemizin vatandaşlığı da aynı nispette kıymetlidir.

    “ÜÇ-BEŞ DOLAR’A TAMAH EDERSENİZ, BÖYLE AHLAKSIZ KİŞİLERİN KARŞISINDA EĞİLİRSİNİZ”

    Üç-beş Dolar’a tamah ederseniz, böyle ahlaksız kişilerin karşısında eğilirsiniz. Bunu Saray İktidarı kendisine yediriyor olabilir, ancak bu durum Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmaz.”