Kategori: Denizli

  • Denizde çıkan hortum korkuttu

    Denizde çıkan hortum korkuttu

    Yaz aylarının önemli turizm destinasyonu Bağırganlı Sahillinde denizde ortaya çıkan hortum paniğe sebep oldu.

    Rüzgarın etkisiyle hortum metrelerce yüksekliğe ulaştı. Hortumum etkisini kaybetmesiyle olumsuz bir durum yaşanmazken, o anlar vatandaş kamerasına yansıdı.

  • Soğan çiftçinin yeni umudu oldu

    Soğan çiftçinin yeni umudu oldu

    Üzümüyle meşhur Denizli’nin Çal ilçesinde aşırı yağmur nedeniyle üzümlerde “mildiyö” hastalığı çoğaldı. Üzüm bağlarının yüzde 80 oranda zarar görmesi üzerine üretici alternatif ürünlere geçti. Hancalar Mahallesi’nde de çiftçi Yüksel Çırak, 3 dönümlük kıraç tarlasına soğan dikti. Susuz yetişen soğanda hasada başlayan çiftçi Çırak, 3 dönümlük alandan yaklaşık 6 ton soğan hasadı yapmayı planladıklarını söyledi. Bugüne kadar küçük alanlarda kendi ihtiyaçları kadar soğan ürettiklerini ancak bağlarda görülen ‘mildiyö’ hastalığı nedeniyle alternatif ürün olarak daha geniş alanlarda soğan üretimine başladıklarını anlatan Çırak, “Sezon sonu itibarıyla soğanları hasat etmeye başladık. Bu bizim sulanmayan, kıraç soğanımız.

    Yemeklerde özellikle tadı, lezzeti veren en büyük unsurlardan bir tanesi. Bu sene mahsullerimizdeki, özellikle bağlarımızdaki mildiyö hastalığından dolayı ürün alamayacağımız sezon başında belliydi. Biz de alternatif ürün olarak soğana yöneldik. Bunu birkaç aileye daha önerdik, onlar da yaptılar. İnşallah gelecek dönemlerde aile sayımızı çoğaltırız, Hançalar’ı soğanın merkezi haline getiririz. Türkiye ekonomisine katkıda bulunur, topraklarımızı da değerlendirmiş oluruz. 3 dönüm civarında bir soğan yaptık ve 6 ton civarında bir hasat bekliyoruz bu sene. İnşallah ekonomimize, kendimize ve ülke ekonomimize katkıda bulunur. Bizim topraklarımızda ne olsa yetişiyor, onun için her şeyi denemeye çalıştık. Özellikle soğanı alternatif ürün olarak diktik. Bunun yanında yerli domates, bamya, kavun, karpuz ekimi yaparak topraklarımızı değerlendirmeye çalışıyoruz. Özellikle bamya bizim vazgeçilmezlerimizden bir tanesi. Üretici olarak bunlarda da başarılı olduk. Bu sene soğanımızdan gerçekten güzel bir verim aldık, fiyatımız da güzel. Soğan dikimiyle ilgili bütün aileleri de teşvik ediyorum, herkese tavsiye ediyorum. Bütün aileler denesin” dedi.

    Soğan Çal topraklarını çok sevdi

    Üzüm bağlarında ortaya çıkan hastalık nedeniyle alternatif olarak dikimi yapılan soğandan çok iyi sonuç alındığına dikkat çeken Çal Ziraat Odası Başkanı Haşim Ahmet Çil, susuz yetiştirilen soğanın Çal topraklarını çok sevdiğini söyledi. Soğanın ekim alanının özellikle Hançalar Mahallesi bölgesinde daha da artmasını beklediklerini ifade eden Çil, “Çal ilçemiz verimli toprakları, rakımı, konumu, toprak yapısıyla özel bir bölge. Bölgemizde pek çok ürün yetiştiriliyor. Bunların yanında bu sene bağlarda yaşadığımız büyük sıkıntıdan dolayı bir deneme üretimi şeklinde soğan diktik. Bunda da çok güzel sonuç aldık. Soğandan dekarda 2 ton civarında bir verim elde edildi. Tadı, kalitesi, aroması bütün ürünlerde olduğu gibi soğanımızda da çok farklı, memnunuz. Çiftimizin özellikle bağdan canının yandığı, ümitlerinin kaybolduğu, maddi olarak büyük bir sıkıntıya düştüğü yılda soğandan alternatif olarak deneme yapan çiftçilerimiz iyi gelir elde edecek. İnşallah önümüzdeki yıllarda bu sadece denemeyle kalmaz, devam eder. Susuz üretilen soğanla çiftçilerimiz için yeni bir ürün, yeni bir umut kapısı açılmış oldu” diye konuştu.

  • Kale biberinde hasat devam ediyor

    Kale biberinde hasat devam ediyor

    Denizli’nin Kale ilçesinde üretimi yapılan ve yaklaşık olarak 800 dekar alanda üretimi yapılan Kale biberinde hasat hız kesmeden devam ediyor. Bu alandan yaklaşık 3 bin ton yaş biber üretimi gerçekleştiriliyor. Kale İlçe Tarım ve Orman Müdür Vekili Recep Tahtakın; Kale biberinin tescil ve ayırt edici özelliklerinden bahsederek, “2010 yılında biberimize Kaymakamlığımız, Belediyemiz, Ziraat Odamız ve Tarım Müdürlüğümüzün katkılarıyla coğrafi işaret alınmış ve Türkiye’nin 3. tescilli biberi olmuştur. Kale Biberi ilçemizde mikroklima özelliği gösteren Alanyurt, Demirciler, Gökçeören, Habibler ve Özlüce Mahallelerini kapsayan (Akçay Havzası) lokal bölgede en verimli şekilde yetiştirilebilmektedir. Kale biberi iriliği ve gösterişi ile diğer biber çeşitlerinden ayırt edilebilmekte Genellikle 3 damarlı, yağ oranı iyi, etli, meyvesi iri, saman sarısı ve hafif yeşilimsi renktedir. Kale biberinin gen kaynaklarının korunması bizim için çok önemli, biber kale için bir isim markasıdır bunu yaşatacak olan da kurumlarıyla ve üreticileriyle tüm kale halkıdır” dedi.

    Kale Biber Festivali’nde birincilik elde eden üretici Önder Müşöl ise Ocak- Şubat gibi dikilen biber fidelerinin hasadına kadar geçen zamanda hangi işlemlerden geçtiğini ve ürüne iyi baktıklarını belirterek, “Biberi tarladan topluyoruz buradan diğer İllere de tüccarlar gelip götürüyor pazarlama sorunumuz da yok. Kalanları dizerek kurutma yapıyoruz buradan pul biber olarak ta yemeklerde kullanıyoruz. Kale biberine has yapılan biber tatarımızında lezzeti başka yerde bulunmaz.” diye konuştu.

  • 7 asırlık gelenek

    7 asırlık gelenek

    Denizli’nin Beyağaç ilçesinde Sandıras Dağı zirvesinde 7 asırdan bu yana yapılan ‘Eren Dede’ etkinlikleri bu yılda yoğun katılımla yapıldı. Kartal Gölü etrafında kurdukları çadırlarda geceleyen Yörükler, sabah erken saatlerde yaklaşık 5 kilometrelik patika yoldan Çiçek Baba zirvesindeki Eren Baba’ya yürüyerek ulaştı. Burada okunan duaların ardından kurbanlar kesildi. Denizli, Muğla, Aydın ve Köyceğiz’den de etkinliğe katılım bu yıl geçen yıllara göre çok yüksek oldu. Yaklaşık 5 bin Yörüğü bir araya getiren etkinlikte, yüzlerce kurban kesildi.

    Türkiye’de başka örneği yok

    Türkiye’nin en geniş ve yoğun katılımlı Eren Baba etkinliğinin Sandıras Dağı Çiçek Baba zirvesinde yapıldığına dikkat çeken Araştırmacı Yazar İbrahim Afatoğlu, “Sandıras Dağında çiçek baba yatırının yanındayız. Bu çiçek baba yatırı 700 yıldan beri insanların gelip dilek dilediği dua ettiği kurban kestiği bir mekândır. Bu mekan bizim orta Asya dan, Türkmenistan’dan getirdiğimiz inançlarımızdan bir tanesi. Bu inancımız aslında Anadolu’nun çeşitli kesimlerinde olduğunu ben biliyorum mesela bizim Denizli’de Honaz dağında Babadağ’ın başında Eren Baba, Çökelez Dağının başında Ellez Dedenin etrafında da aynı bu ritüeller 50 yıl evvel de oluyormuş. Ama oradaki törenler artık günümüzde yapılmaz hale gelmiş. Zaten Türkiye de bu şekilde orta Asya dan getirdiğimiz Eren Baba günü kutlamaları günümüzde sadece burada oluyor.

    Burada ağustos ayının son perşembe günü Denizli, Muğla, Aydın bölgesinden insanlar buraya araçlarıyla çıkıyor ve adak kesiyor. Zannediyorum burada 5 bin kişi var yaklaşık bin araba var. 500 veya 700 kurban kesiliyor burada. Buraya gelen insanlar, burada yaptıkları ritüelin yıl boyunca kendilerine bereket sağlık ve mutluluk getirdiğine inanıyorlar. Burada bu ritüellerin devam etmesi için bazı resmi kurumların da bu ritüellere disipline etmesi lazım. Burada bazen sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak bazı hizmetler vermesi lazım ve insanların gelmesi için teşvik vermesi lazım. İnşallah bundan sonra 700 yıl sonra daha ritüel yaparlar. Bu çiçek baba yatırı 42 metre uzunluğunda 4 metre genişliğinde büyük bir mezardır. Buradaki insanlar dileklerinin kabul olması sağlıklı bir hayat yaşaması mutlu bir hayat için kesecekleri hayvanları veya çocuklarıyla beraber. 3 defa 5 defa 7 defa son olarak ta 9 defa dönerek dileklerinin kabul olması konusunda dua ediyorlar” dedi.

    Gelenek yaşatılıyor

    Eren Baba geleneğinin yaşatılması için belediye olarak her yıl Ağustos ayının son perşembesi etkinlikler düzenlediklerine dikkat çeken Beyağaç Belediye Başkanı Mustafa Akçay ise “Bugün Denizli Beyağaç ilçesi ve Muğla Köyceğiz arasında 2 bin 300 rakımlı Çiçek Baba dağının eteklerinde eren etkinliğimizdeyiz. Yaklaşık 7 asırdır yapmış olduğumuz Eren etkinliğimizin bulunduğu noktadayız. Bu zirvede Beyağaç ta ki ve Köyceğiz’deki yani buralardaki Yörüklerin her yıl ağustos ayının son perşembe günü toplandıkları hasbihal ettikleri yarenlikler yaptıkları görüştükleri bir yer.

    Biz Beyağaç’lılar olarak gelirken buraya her yıl ağustos ayının perşembe gününden bir gün önce çarşamba günü Kartal gölü mevkiine çıkıyoruz. Burada eğleniyoruz ateşler yakıyoruz kurbanlar kesiyoruz ve ertesi gün şafak vaktiyle beraber 5 kilometre yaya yolunu kat ederek bu bölgeye geliyoruz. Burası bölge insanı tarafından kutsal sayılan yerlerden bir tanesi. Buraya gelmediğimiz zaman rızkımızın azalacağına inanıyoruz. Burası taş ve toprağın bereketli olduğu bir yer. Ve bölge insanları da buradan taş ve toprak götürerek zahire ambarlarına topraklarına atıyorlar. Bu 7 asırlık geleneği biz belediye olarak destekleyerek yeni nesillere aktarmaya çalışıyoruz. Bizi izleyenlere de önümüzdeki yıl ağustos ayının son perşembe günü eren etkinliğine bekliyoruz” şeklinde konuştu.

  • Tripolis’te örtü yangını korkuttu

    Tripolis’te örtü yangını korkuttu

    Yangın, Buldan ilçesine bağlı Yenicekent Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; bölgede geçmişi çağlar öncesine dayanan ve halen kazı çalışmalarının devam ettiği Tripolis Antik Kentinde henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. İhbar üzerine bölgeye Denizli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’na bağlı Buldan Şubesi ekipleri sevk edildi. Bölgedeki yangının söndürülme çalışmalarına vatandaşlar ve kazı çalışanları tarafından da destek verildi. 1 saatlik çalışmanın ardından yangın kontrol altına alındı. Soğutma çalışmaları tamamlanan yangın ile ilgili soruşturma başlatıldı.

    “Dikkatsizlik sonucunda çıkan bir ateş çok büyük yangınlara sebep olabiliyor”

    Tripolis Antik Kentin, Buldan’ın gözbebeği olduğunu dile getiren Yenicekent Mahalle Muhtarı Musa Çakır, “Vatandaşlarımızdan özellikle bağ kenarlarından ve bu bölgeden geçerken çok dikkat etmeleri gerektiğini rica ediyorum. Yaz aylarında dikkatsizlik sonucunda çıkan bir ateş çok büyük yangınlara sebep olabiliyor. Yaşadığımız yangında itfaiye personeli, vatandaşlarımız ve çalışanlarımızla birlikte büyük fedakarlık göstererek yangını büyümeden söndürdük. Kendilerine teşekkür ediyorum” dedi.

  • Denizlispor kağıt bilet uygulamasına geçti

    Denizlispor kağıt bilet uygulamasına geçti

    TFF 2.Lig Kırmızı Grup ikinci hafta maçında kendi evinde Pazar günü Karaman FK ile karşılaşacak olan Denizlispor’da hazırlıklar sürerken, kulüp başkanı Mehmet Uz açıklamalarda bulundu. Bir süre önce yapılan olağanüstü genel kurulda yeniden göreve geldiklerini ifade eden Uz, “Yeni yönetim kurulumuzla birlikte zaman kaybetmeden çalışmalara başladık. Her zaman söylediğim gibi biz elimizi değil vücudumuzu taşın altına koyduk. Bugüne kadar mazeretlere sığınmadan bu kulübe hizmet için çalıştık ve çalışmaya da devam ediyoruz. Pes etmeyeceğimi her zaman dile getirdim. Kendi imkanlarımız ve sponsorlarımızın destekleriyle kulübümüzü borçlandırmadan ve mali disiplini bozmadan çalışıyoruz” dedi. Teknik heyet, futbolcular ve personel maaşlarının ödendiğini kaydeden Mehmet Uz, “İlk göreve geldiğimiz günden beri bu ödemeleri kendi imkanlarımız ve sponsorlarımızın desteğiyle yaptık. Artık maaşların ödenmesi bir takvime bağlandı. Mali disiplin çerçevesinde bu tür sorunlar artık yaşanmayacak” dedi.

    “Biz yönetim olarak elimizden geleni yaptık ve yapmaya devam edeceğiz”
    Denizlispor’un artık kendi bünyesinde yetişen hocaları ve futbolcularıyla mücadelesini sürdüreceğini kaydeden Başkan Uz, “Yıllardır alt yapı eleştirileri yapılıyordu. İşte şimdi teknik heyetinden futbolcusuna kadar takımımız alt yapıdan gelen gençlerimizden oluşuyor. Biz teknik heyetimize de, futbolcularımıza da güveniyoruz. Denizlispor kendi evlatlarından oluşan yeni kadrosuyla sahada ve desteği hak ediyor. Karaman FK maçı belki de bu anlamda yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Bu fırsatı iyi değerlendirmemiz ve öz kaynaklarından oluşan bu takıma sahip çıkmamız gerekiyor. Biz yönetim olarak elimizden geleni yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Pes etmeyeceğimizi söylemiştik. Bu sözümüzün arkasında durmaya devam ediyoruz. Bu kulüp kendi küllerinden yeniden doğacak ve hak ettiği yerlere gelecek. Bu inancımızı hiç kaybetmedik ve emin adımlarla bu yolda yürüyoruz” ifadelerini kullandı.
    Karaman FK maçı öncesi kağıt bilet uygulamasına geçtiklerini ve tüm şartları zorlayarak bilet fiyatlarını minimum seviyede tuttuklarını ifade eden Denizlispor Başkanı Mehmet Uz, “Bilet fiyatlarının yüksek olduğu eleştirisi yapanlar var. Herkesin elini vicdanına koymasını ve yaşadığımız ekonomik gerçekleri ve maç giderlerini düşünerek hareket etmesini istiyoruz. Bir paket sigara parasına yakın bilet fiyatı olan tribün var. O yüzden bu eleştiride bulunan taraftarlarımızın da anlayışlı olmasını istiyoruz. Kendi çocuklarımızın mücadelesine her türlü desteği vermemiz gerekiyor” diye konuştu.
    Karaman FK maçını kazanmak için sahaya çıkacaklarını kaydeden Mehmet Uz, şöyle konuştu:
    “Teknik heyet ve futbolcularımıza inancımız tam. Taraftarlarımızın da teknik heyet ve futbolcularımıza olan inancını biliyoruz. İnşallah birlik beraberlik içerisinde kalmaya devam ederek başarıyı birlikte yakalayacağız. Tüm taraftarlarımızı Pazar günü Denizli Atatürk Stadyumu’na gelerek takımımızı desteklemeye davet ediyorum”

  • Irlıganlıspor, yeni sezon hazırlıklarını sürdürdü

    Irlıganlıspor, yeni sezon hazırlıklarını sürdürdü

    Yeni sezonda Bölgesel Amatör Lig’de Denizli’yi temsil edecek 3 takımdan birisi olan Irlıganlıspor, yeni sezon hazırlıklarını Teknik Sorumlu Fikret Ozan Özdemir nezaretinde Ak Vadi Sahası’nda sürdürüyor. İyi bir kadro kurarak ligde kalıcı olmayı hedefleyen kırmızı-beyazlılar günü çift kale maç yaparak geçirdi. 4 Eylül Pazartesi günü kamp yapmak için il dışına çıkacak olan Irlıganlıspor’da seçmelere katılan futbolcular kadroya girmek için kıyasıya mücadele ediyorlar.

    “10 güne kadar daha net netleşmiş bir kadroyla yolumuza devam edeceğiz”

    Sezonun hazırlıklarını değerlendiren Teknik Sorumlu Fikret Ozan Özdemir, yaklaşık üç haftadır çalışmalara devam ettiklerine dikkat çekerek, “Bugün Ak Vadi Sahası’ndayız saha idmanlarımız burada oluyor. Buradaki salonda da fitness idmanlarımızı yapıyoruz. Şimdilik güzel giden bir çalışma sistemimiz var. Transferlerimizi yaptık. Geçtiğimiz sezon takımımda bulunan oyuncularımızı da gözlemliyoruz. Denenmeye de birçok oyuncu geliyor. Yarın itibari ile katılacak dört oyuncumuz daha olacak. Tabii şu an sayımız biraz fazla. Bugünki idmanda yaklaşık otuz kişiyle idman yaptık. Sayımız fazla pazartesi günü kampa gideceğiz. Kampa kadar bu sayıyı düşüreceğiz. Sanırım bir 10 güne kadar daha netleşmiş bir kadroyla yolumuza devam edeceğiz” dedi.

    “Daha çok çalışacağız, kaldı ki zamanımız da var”

    Hocalığını yaptığı takımlarda mücadele ve disiplini her zaman ön planda tuttuğunu söyleyen Özdemir, “Bu senede inşallah bunu başaracağımıza inanıyorum. Her maçın ayrı bir öneminin olduğunun farkındayız. Oyuncularımız da bunun farkında. Henüz hazır değiliz. Daha çok çalışacağız, kaldı ki zamanımız da var. Maçların başlamasına bir ay var. Bir aya kadar daha oturmuş hedefleri istikametinde çalışmış bir takım olarak sahaya çıkacağız” ifadelerini kullandı.

  • Denizli kebabına uzak doğu ilgisi

    Denizli kebabına uzak doğu ilgisi

    Türk mutfağının zengin lezzetlerinden biri olan Denizli Kebabı, etin özel bir şekilde pişirilmesi ve özellikleriyle tanınıyor. Son zamanlar damak tadı ile dikkat çeken ve 1920’li yıllardan bu yana geleneksel yöntemlerle hazırlanan Denizli kebabı, şehre gelen misafirlerin yemek tercihleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Kuzu etinden yapılan, tandır ateşinde pişirilen tescilli kebap, çatal ve bıçak kullanılmadan elle yenilmesiyle dikkat çekiyor. Sekiz parçaya ayrılan kuzu, sakız ağacının kütüklerinden tavlanan fırınlarda pişiriliyor. Pişerken etlerden süzülen yağ, ana yemek ile birlikte servis edilen pide ekmeğinin yağlanmasında kullanılıyor.

    “Bu lezzet ile dünyaya açılabildiğimiz kadar açılacağız”

    Dünyanın dört bir yanına coğrafi işaretli kebabı tanıtmak için hem kuruluşlarda sorumluluk üstlenen hem de Uzakdoğu ülkeleri başta olmak üzere birçok yemek fuarında ürünü temsil eden Dursun Göçenoğlu, 41 yıldır verdiği emeğin karşılığını aldıklarını söyledi. Kebabın farklı bir aromaya sahip olduğunu ve lezzetine bakmak için kilometrelerce uzak mesafelerden müşterilerinin geldiğini anlatan Göçenoğlu, “Denizli Kültürel Destekleme Ve Yaşatma Derneği Başkanı Yardımcılığı görevini de aynı zamanda yürütüyorum. Denizli Kebabımızı elimizden geldiğince tüm dünyaya tanıtıyoruz. Aynı zamanda kendim de uzak doğu ülkelerinde düzenlenen dünya mutfağı fuarlarına katılım sağlıyorum. Fuarlarda doğal lezzetimizi tanıtıyoruz. Yaptığımız çalışmalar ile fuarların meyvesini yiyoruz” dedi.

    “Tüm dünyaya bu lezzetimizi tattırmak istiyoruz”

    Etin içine herhangi bir katkı maddesi koymadıklarını ifade eden Dursun Göçenoğlu, “Uzak doğudan Brezilya, Tayvan, Hong Kong ve Avusturya ülkelerinden yoğun müşterimiz var. Bu yemeğimizin tadı tüm ülkelerin damak tadına uyuyor. Etimizde hiçbir terbiye olayı yok. Kuzuyu parçalayıp, şişlere yerleştiriyoruz. Ardından sakız odunu ile pişiriyoruz. Bunun aroması çok farklı oluyor. Bu lezzet ile dünyaya açılabildiğimiz kadar açılacağız. Tüm dünyaya bu lezzetimizi tattırmak istiyoruz” diye konuştu.

    “58 yaşındayım ve 50 yıldır çatal bıçak olmadan elle yiyoruz”

    50 yıldır asırlık lezzetten vazgeçmeyip ve damağını tatlandırmak için Avusturya’dan Denizli’nin Merkezefendi ilçesi Saraylar Mahallesi 357. Sokak’ta bulunan Kebapçı Dursun isimli işletmeye gelen Erdoğan, “Denizli’ye Avusturya’dan geliyorum. Kebapçı Dursun’un hemen yanına gelip, Kebabımızı yiyorum. 3 bin kilometreden buraya geldim. Kebap çok güzel ve elle yemek çok lezzetli oluyor. Yanında her şey yiyebiliriz ama soğan ve biber ile çok güzel tat veriyor. 58 yaşındayım ve 50 yıldır çatal bıçak olmadan elle yiyoruz. Kebapçı Dursun’a gelinmesi gerekiyor hem muhabbeti hem de lezzetini doyasıya alıyorsunuz” şeklinde konuştu.

  • Talep artışı üreticiyi memnun etti

    Talep artışı üreticiyi memnun etti

    Denizli’nin Çivril ilçesinde bu yılki şeftali hasadı başladı. Sabah erken saatlerde toplanan şeftaliler yapılan işlemlerin ardından tek kullanımlık kasalara sıralanıyor. Ayrıca ağustos ayı ortalarında başlayan şeftali hasadının eylül ayı sonuna kadar devam etmesi bekleniyor.

    Çivrilli şeftali üreticisi Raşit Önen, üreticiler olarak bu yıl ki şeftali fiyatından memnun olduklarını söyledi. Şeftali de arz talep dengesiyle birlikte bu yıl üreticinin para kazanacağına dikkat çeken Önen, “Denizli ili Çivril ilçesi Haydan mahallesindeyiz. Şu anda üretimini yapmış olduğumuz şeftali bahçesi 6 bin 500 metre kare alan içerisinde mevcut. Toplam 290 ağaç var. Bu tarlada iki cinsimiz mevcut. 10 numara diye isimlendirdiğimiz Vecia, Hale isimli diğer çeşidimiz var. Bu ağaçlarımızın fidanları dahi kendi üretimimiz. 2009 yılından itibaren fidan üretimi yapmaktayız. Çivril’e elimizden geldiği kadar bilinen yeni cinsleri kazandırıp vatandaşın gelirini artırma yönünde katkıda bulunmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Arz – talep artışıyla fiyat gayet güzel”

    Şeftalinin bu yıl üreticisini üzmeyeceğini anlatan Önen, “Şu an için bahçemizden 20 ile 23 ton civarında bir tonaj bekliyoruz. İlk etapta satılan bahçelerimiz var köyümüzde. Fiyatlar çok fazla memnun edici değildi. Ama şu anda şeftaliye olan arz – talebin artması sebebiyle fiyat gayet güzel, çiftçiyi tatmin edecek bir fiyata ulaştı. 19-22 TL arasında şeftali satışı büyük boylarda yapılmaktadır. Bu da bizim için yeterli. Allah’ım diğer sezonların da inşallah bu şekilde bereketli ve ürünlerimizin değerli kılmasını nasip eder” şeklinde konuştu.

     

  • Milyonların kalbine giren nimet hocadan haber alınamıyor

    Milyonların kalbine giren nimet hocadan haber alınamıyor

    Denizli’nin Merkezefendi ilçesi Akkonak Mahallesi’nde bulunan bir markete alışveriş için giren emekli öğretmen Nimet İyice, sevdiği müziği duyunca kendinden geçti ve elindeki çantayı bırakıp ceketini çıkardıktan sonra alanı adete sahneye çevirdi. O esnada kendisi izleyen çalışana sanatçı olduğunu ve dans etmeyi sevdiğini söyleyen yaşlı kadın, gençlere taş çıkarırcasına bale yapmaya başladı. Hayretler içerisinde yaşlı kadını izleyen çalışan ise hayretler içinde kaldı. Yaklaşık 1 dakika boyunca müzik eşliğinde eğlenen yaşlı kadının görüntüsü ise milyonlarca tıklanma aldı.

    Samimiyeti ve doğallığı ile kısa sürede Türkiye’nin sevgisini kazanan Nimet İyice’den yakınları ve komşuları 15 gündür haber alamadı. İhbar üzerine polis ekibi tarafından Akkonak Mahallesi’ndeki evine girilen İyice’nin evde olmadığı tespit edildi. Herhangi bir iletişim kurulamayan İyice’nin nerde olduğu bilinmemesi üzerine yakınları tarafından kayıp başvuru yapıldı.

    Nimet Hocaya yardımcı olan taksici onu haberlerden tanıdı

    Nimet İyice’nin 15 gün önce akşam evinde otururken rahatsızlık yaşaması üzerine caddeye indiği, yoldan geçen taksiyi çevirerek yardım istediği ortaya çıktı. Taksicinin yardımıyla Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’ne başvuran İyice’nin psikiyatri bölümünde tedavi tedavi altına alındığı ve bu yüzden aramalara cevap veremediği belirlendi.

    “Başına bir şey gelmesinden korktuk”

    Nimet İyice’den haber alamadığı için durumu ekiplere bildirdiğini belirten komşusu Recep Yılancı, “Nimet Hanım, bizim yıllardır komşumuz oluyor. Belli hastalıkları olduğu için biz merak ettik. 15 gündür kendisinden haber alamadık. Hatta kapısındaki terlikler bile kıpırdamadan duruyordu. Biz yönetici ile birlikte adli makamlara başvurduk. İtfaiye, sağlık ve polis ekiplerini aradık. Savcılık izni ile kapıyı açtırdık ve içeri girdiler. Şükür olsun içeride korkulacak bir durumla karşılaşmadık. Sabah öğrendik ki hastalığından dolayı PAÜ Üniversitesi Hastanesi psikiyatri bölümünde tedavi altına alınmış. Aklıma kötü olaylar geldi. Kendisi medyatik olduğu ve çok bilindiği için başına bir şey gelmesinden korktuk” dedi.

    “Ekipler geldi evine baktı ama bulamadı”

    Tekrardan komşusunun evine dönme temennisinde bulunan Hatice Yılancı ise “Nimet komşumuz iyi bir insandır. Kendisinden 15 gündür haber alamadık. Ekipler geldi, evine baktı ama bulamadı. PAÜ Hastanesi’nde tedavi altına alınmış. İnşallah iyileşir ve tekrardan evine gelir” diye konuştu.