Kategori: Deprem

  • Japon deprem uzmanından uyarı

    Japon deprem uzmanından uyarı

    Iğdır Üniversitesi Karaağaç Kampüsü 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonu’nda konuşan Japon Yüksek İnşaat Mühendisi, Mimar ve Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki, Türkiye’deki depremlerin birbirini takip ettiğini belirterek, “Türkiye’de deprem nasıl oluyor. 1939’da Erzincan’da deprem oldu ve 1941’de Tokat’ta deprem oldu. Yani Türkiye’nin depremi doğudan batıya tam domino taşı gibi gidiyor ve 1999 Gölcük Depremi’ne kadar geldi” dedi.

    “Depreme karşı önlem, hasarı ve can kaybını yüzde 70 azaltır”

    Moriwaki, “Bu depreme hepimiz hep birlikte hükümettir, belediyedir, şirkettir ailede depreme hazırlanıyorsak hesap kitap yapabilir, bina kaç yıllıktır, onu öğrenebiliriz. Daha sonra ona göre önlem alabiliriz. Eğer dikkat edersek depremde yüzde 70 önlem alabiliriz. Yüzde 70 çok büyük bir rakamdır. O zaman depreme karşı önlem için neden şimdiden başlamıyoruz?” diye konuştu.

    “Iğdır’da deprem olma ihtimali var”

    “Türkiye’nin 81 ilinin 71 ilini gezdim seminer verdim. Normalde Türkiye’deki iller kıpkırmızı oluyor” diyerek sözlerine devam eden Moriwaki, “Türkiye için öyle bir durum söz konusu değildir. Iğdır 2. tehlikeli bölgededir. Eski tarihlere kadar bakarsak 7’ye kadar büyük deprem yoktur. Fay hattı olduğu için hiç deprem olmaz diye bir şey söyleyemeyiz. Bir İzmir’de yaşayan veya İstanbul’da yaşayana göre o kadar korkmaya gerek yoktur” ifadelerine yer verdi.

    “Maraş’taki deprem Hiroşima’daki atom bombasından 17 kat daha büyük”

    Deprem Uzmanı Moriwaki, “Maraş’ta meydana gelen deprem Hiroşima’daki atom bombasından 17 kat daha büyüktür. Bazen depremler büyüklük olarak 1 gözüküyorsa güç olarak 32 kata eşit oluyor. Bingöl’de kaç defa deprem meydana geldi. Bazen soruyorlar hocam orda bir rahatlama oldu mu? Hayır diyorum. Bu depremler bin kattan sadece bir katı kırdı. Bunlar küçük uyarılardı. 999 tane daha orada bekleyen bir enerji var” şeklinde konuştu.

    “Türkiye’de depremlerde can kaybı yüksek”

    “Türkiye’nin bir inşaat mühendisi olarak, Türkiye’nin bir mimarı olarak ben bunu üzülerek utanarak söylüyorum” diyen Moriwaki, “Türkiye depremde can kaybı olarak üçüncü sırada yer alıyor. Bu çok kötü bir durumdur. Bu tablo neyi gösteriyor. Türkiye bir deprem ülkesi, evet ama çık sık ve çok büyük bir deprem yok. Buna rağmen depremde can kaybı çoktur. Bu da acı bir durumdur” dedi.

    “Deprem olmaz denilen yerlerde de deprem oluyor”

    Moriwaki, sözlerini şu şekilde tamamladı:

    “Adana’dan sonraki Kıbrıs tarafı komple deprem bölgesinde yer alıyor. Bazen domino taşı geriye dönüyor. O zaman Bingöl, Karlıova, Muş ve Bitlis bu bölge için ikinci deprem bölgesi diyebiliriz. Üçüncü olarak Ege tarafında çok büyük bir deprem yok, yedi üstü yok ama çok sık deprem olabilir. En yüksek 6,5 diyebiliriz. Dördüncü olarak Marmara bölgesi yer alıyor. Depremin ne zaman nerede olacağını pek tahmin etmek de mümkün değil. Çünkü eskiden Konya, Karaman, Niğde tarafında deprem yok diye söyleniyordu. Ama deprem meydana geldi. Deprem artık her yerde oluyor. Bunu kimse anlamıyor. Japonya’da araştırmalar yapılıyor, deprem öncesi toprak yükseliyor, bunun için uydulardan kontrol yapılıyor.”

  • “Tokat’ta daha şiddetli deprem bekleniyor”

    “Tokat’ta daha şiddetli deprem bekleniyor”

    Prof. Dr. Abdussamet Arslan, Tokat’ta meydana gelen ve Samsun, Yozgat, Çankırı ve Çorum gibi çevre illerde de hissedilen 5.6 büyüklüğündeki depreme ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Arslan, Bingöl çevresinde birleşen Doğu Anadolu Fay Hattı ve Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın birbirleri üzerinde sürekli hareket halinde olduğunu kaydederek, “Son 1 ayda özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın her iki ucunda hareketlenmeler mevcut. 4’ün üzerinde çok fazla sayıda deprem oldu. Hem Doğu bölgesinde özellikle Adıyaman’ın biraz daha ilerisinde depremler oldu hem de hattın batı ucunda yani Yunanistan’da 4’ün üzerinde depremler oldu. Dolayısıyla bu fay hattının üzerinde bir hareketlenmenin olduğu çok net bir şekilde ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.

    Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Doğu Anadolu Fay Hattı’nın, Kuzey Anadolu Fay Hattı’na doğru 9 metre kaydığını kaydeden Arslan, yukarıya doğru meydana gelen hareket sonucu Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda kırılmalar meydana geldiğini ve Tokat’ın da bu hat üzerinde olduğunu kaydetti.

    Arslan, iki hattın birleştiği noktalarda bulunan Bingöl, Erzincan, Bitlis ve Muş çevresinde stres birikimi yaşandığını kaydetti. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde ortaya çıkan jeolojik verilere değinen Arslan, 10 yıl içerisinde bu hat üzerinde 7.0 ila 7.5 büyüklüğünde bir deprem olma ihtimalinin yüzde 90 olduğuna dikkati çekti.

    “Deprem olan bir bölgede bir kırılmanın tekrar yaşanma ihtimalinin neredeyse sıfır”

    Deprem olan bir bölgede bir kırılmanın tekrar yaşanma ihtimalinin neredeyse sıfır olduğunu belirten Arslan, sözlerine şöyle devam etti:

    “Ne zamana kadar? Periyodu doluncaya kadar. Kahramanmaraş depreminin periyodu 450 ila 500 yıl civarındadır. Dolayısıyla da Pazarcık bölgesinde fayın tekrar kırılması için 450 yıla daha ihtiyacımız var ancak buradaki kırık meydana geldiğinde hem Elazığ ve Bingöl’e doğru olan bir bölgede hem de Hatay’ın daha güneyinde olan bölgelerde gerilme birikmesi meydana geldi. 9 metreye ileriye doğru giden hareket, Malatya civarında durdu. Sonra bu hareket bir türlü devam edecek, kırılmayı tamamlayacak.”

    “Önümüzdeki 10 yılda Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde 7.0 ila 7.5 civarında deprem beklemek yanlış olmaz”
    Bingöl civarında büyük şiddetli depremin hala olmadığını ifade eden Arslan, “İki fay hattının buluştuğu kavşak nokta olan Bingöl’de henüz beklediğimiz deprem olmadı. Bu depremi de hakikaten bekliyoruz. Kuzey Anadolu Fay Hattı boyunca 7.0 ila 7.5 büyüklüğündeki depremi beklememek çok hata değil ama zamanlamasını söyleyebilmek çok zor. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde kesinlikle 7.0 ila 7.5 civarında deprem beklemek yanlış olmaz” değerlendirmesinde bulundu.

  • Tayvan’da 7,4 büyüklüğünde deprem

    Tayvan’da 7,4 büyüklüğünde deprem

    Tayvan’ın doğu kıyısındaki Hualien kentinde 7,4 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

    ABD Jeolojik Araştırma Merkezi (USGS), 7,4 büyüklüğündeki depremin merkez üssünün Tayvan’ın doğu kıyısındaki Hualien kentinin 18 kilometre güneyi olduğunu bildirdi.

    34,8 kilometre derinlikte meydana gelen sarsıntı nedeniyle bölgedeki yerleşimlerde hasar oluştu, şimdiye kadar 7 kişi hayatını kaybetti, en az 700 kişi de yaralandı.

    Tayvan Merkezi Meteoroloji İdaresi (CWA) ise depremin büyüklüğünü 7,2 olarak duyurarak, Hualien’in 25 kilometre güneyinde ve 15 kilometre derinlikte kaydedildiğini bildirdi.

    CWA, bunun son 25 yılda Tayvan’ı vuran en güçlü deprem olduğunu belirterek, Ada’nın kuzey bölgeleri için dev dalga uyarısında bulundu.

    Tayvan Adası dışında Çin ana karasında ve çevre ülkelerde de tsunami uyarıları yapıldı. Çin Tsunami Uyarı Merkezi, 4 aşamalı uyarı sisteminin en yüksek seviyesi olan “kırmızı uyarı yayımladı.

    6,4 BÜYÜKLÜĞÜNDE İKİNCİ DEPREM

    USGS, ilk depremden sonraki 20 dakika içinde Hualien kentinin 11 kilometre kuzeydoğusunda 12,6 kilometre derinlikte 6,4 büyüklüğünde ikinci bir sarsıntının daha kaydedildiğini duyurdu.

    USGS verilerine göre 6,4’lük artçı depremin dışında 4,7 ila 5,7 büyüklüğünde 16 artçı sarsıntı daha kaydedildi.

    4 ÖLÜ, 90’DAN FAZLA YARALI

    Tayvan İtfaiye Ajansı, depremin vurduğu Hualien’de 4 kişinin öldüğünü açıkladı. Hualien, Yilan, Taipei, Yeni Taipei, Keelung ve Taoyuan şehirlerinde en az 90 kişinin yaralandığı bildirildi.

    Tayvan basınında yer alan haberlere göre, Hualien şehrinde çok sayıda bina hasar gördü ve yıkıldı.

    Hualien’in doğu kıyısındaki Suhua Otoyolu meydana gelen çöküntüler sonucu ulaşıma kapandı, Taoyuan Uluslararası Havalimanı’nın tavanının bir kısmı çöktü.

    Hualien çevresinde ve Ada’nın iç kesimlerindeki çok sayıda kara yolu çöküntüler ve kayaların devrilmesi sebebiyle ulaşıma kapandı.

    Siber güvenlik ve internet gözlemcisi “NetBlocks”a göre, depremden sonra Tayvan’ın bazı bölgelerinde elektrik ve internet kesintileri yaşandı. Tayvan Elektrik Şirketi, yerel saatle 10.30 itibarıyla kesintilerin büyük bölümünün giderildiğini bildirdi.

    Tayvan Yüksek Hızlı Tren Şirketi, depremde herhangi bir tren kazası veya altyapı hasarının yaşanmadığını, seferlerin denetim amacıyla geçici olarak durdurulduğunu duyurdu.

    ORDU KURTARMA ÇALIŞMALARINA DESTEK VERECEK

    Tayvan lideri Tsai Ing-wen, depremin yol açtığı hasara ilişkin kaygısını dile getirirken orduya Hualien ve diğer bölgelerdeki kurtarma çalışmalarına destek olmaları talimatını verdi.

    Bu yılın başında gerçekleştirilen başkanlık seçimlerinde Ada’nın yeni lideri seçilen Başkan Yardımcısı Lai Ching-te de depremin ardından hükümetin acil durum merkezi kurduğunu duyurarak, vatandaşlardan sakin ve dikkatli hareket etmelerini istedi.

    JAPONYA VE FİLİPİNLER

    Japonya Meteoroloji Ajansı (JMA), ülkenin güneybatısındaki Okinawa ve Miyako adaları için 3 metre yüksekliğe erişebilecek tsunami uyarısında bulundu.

    Japon haber ajansı Kyodo, deprem sonrası dev dalgaların Okinawa yakınlarındaki Yonaguni ile İşigaki adalarının kıyılarına ulaştığını duyurdu.

    Seferlerin iptal edildiği Okinawa’daki Naha Havalimanı’nın boşaltıldığı bildirildi.

    Japonya Kabine Baş Sekreteri Hayaşi Yoşimasa, deprem sonrası Okinawa bölgesinde hasar tespit faaliyetinin sürdüğünü açıkladı.

    Filipinler Volkanoloji ve Sismoloji Enstitüsü (Phivolcs), tsunami tehlikesi nedeniyle kıyı bölgelerinin boşaltılması uyarısında bulundu.

    Tayvan’da 21 Eylül 1999’da Taipei’nin 150 kilometre güneyinde meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremde yaklaşık 2 bin 400 kişi hayatını kaybetmiş, 100 binden fazla kişi yaralanmış, binlerce bina yıkılmıştı.

    https://x.com/linetv/status/1775419242449436905?s=20

     

  • Kız kardeşinin cansız bedenini arıyor

    Kız kardeşinin cansız bedenini arıyor

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da binlerce insan hayatını kaybetti. Felaketin ardından birçok insanda depremin üzerinden aylar geçmesine rağmen yakınlarından gelecek haberi umutla bekliyor. Depreme Antakya ilçesi Akevler Mahallesi’nde bulunan Melis Apartmanında yakalanan Ayten Tüncer’in, annesi Yüksel Tüncer, babası Nizamettin Tüncer ve kız kardeşi Nesrin Tüncer enkazda kalarak hayatını kaybetti. Tüncer, enkazdan babası ve annesinin cesetleri çıkarıldığını ancak 40 yaşındaki kız kardeşinin cansız bedenini bulamadığını söyledi.

    Kız kardeşini bir türlü bulamayan Tüncer, artık onun cansız bedenine bile razı halde. DNA eşleşmesi çıkmayan Nesrin’in ablası Tüncer, 10 ay boyunca 21 şehir gezerek kız kardeşinin cansız bedenini bulmaya çalışıyor. Kız kardeşinin cansız bedenini bulma ümidini kaybetmeyen Tüncer’in, tek isteği kız kardeşinin bir mezarının olması.

    “Kız kardeşimin cansız bedeninden herhangi bir haber yok”

    Enkazdan annesi ve babasının cansız bedenleri çıkarken kız kardeşinin cansız bedeninin çıkmadığına dikkat çeken Tüncer, “Kız kardeşimden herhangi bir haber yok. Her türlü üzerimize düşen yasal işlemleri yaptık. DNA testleri ve fethi kabir yaptık. Hastaneleri, huzurevleri ve bakımevleri gezdim ama kız kardeşimin cansız bedeninden bir haber alamadım” dedi.

    “Gece saatlerinde kız kardeşimle konuştum”

    Deprem gecesi kız kardeşi ile sabah kahvaltı yapmak için konuştuklarını söyleyen Tüncer, “Gece saatlerinde kız kardeşimle konuştum. Kız kardeşim ‘Abla sabah kalktığında annemlere gel. Hep birlikte kahvaltı yapalım’ sözlerini söyledi. Kız kardeşimle son konuşmamızdı” ifadelerini kullandı.

  • Ağır hasarlı binalar patlayıcılarla yıkılıyor

    Ağır hasarlı binalar patlayıcılarla yıkılıyor

    Dulkadiroğlu ilçesindeki Güneşevler Sitesi, 6 Şubat depremlerinde ağır hasar aldı.

    Ekipler sitedeki binaları dinamit patlayıcılar ile uzaktan kumanda yardımıyla yıkıyor. 3 binanın aynı anda patlatılarak yıkımı sonrası çevreyi toz bulutu kapladı. Yıkım çalışması dronla da görüntülendi.

  • Ağır hasarlı binanın beton bağlama noktasından tepsi çıktı

    Ağır hasarlı binanın beton bağlama noktasından tepsi çıktı

    Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler, 11 ilde büyük yıkıma yol açtı. Adana’da da 13 bina yerle bir oldu ve 418 kişi hayatını kaybetti. Kentte, yaklaşık 3 binin üzerinde bina orta ve ağır hasarlı olarak belirlendi. İtiraz işlemleri sürerken, ağır hasarlı ve acil yıkılacak binalarda yıkım işlemleri Temmuz ayında başladı.

    Beton bağlama noktasında tepsi çıktı

    Merkez Çukurova ilçesine bağlı Yurt Mahallesi’nde bulunan ve depremde ağır hasar alan 12 katlı İnci Apartmanı’nın yıkımı sürerken işçiler, 8. katın beton bağlama noktasında tepsi olduğunu fark etti. Tepsinin fotoğrafını çekip yıkıma devam eden işçiler fotoğrafı sosyal medyada paylaştı.

    “Tepsi menemen yapan işçilerden kalmıştır”

    Fotoğraf üzerine gazetecilere konuşan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Hasan Aksungur, tepsinin menemen yapan işçilerden kalmış olabileceğini söyledi.

    Aksungur, “Bu hatıl binada taşıyıcı eleman değil. Bunlar sadece pencerenin üzerine örülecek perde duvarı tutmak için yapılan içerisinde 4 demir olan bir elemandır. Binanın taşıyıcı unsuruyla alakası yoktur. Böyle bir manzara ile hiç daha önce karşılaşmadım. Şantiyede çalışan işçiler menemen yapmışlardır ya muziplik ya da başka bir grup farkında olmadan pencerenin üzerine koymuşlardır” ifadelerini kullandı.

    “Denetimler sıklıkla yapılmalı”

    Denetimlerin daha sıkı yapılması gerektiğini vurgulayan Aksungur, “Başta bir planlama, projelendirme ve yapım sürecinde denetim çok önemlidir. Bu üçlü sacayağından birinin halkası kırılırsa bu yıkımlar kaçınılmaz olur. O nedenle denetimler sıklıkla yapılmalı” dedi.

    “İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı”

    Mahallede oturan vatandaşlardan İbrahim Lübiç ise fotoğrafı görünce şaşırdığını ve insan hayatının bu kadar ucuz olmaması gerektiğini söyledi.
    Esma Güzel isimli başka bir mahalle sakini de, “Yapılan binalar hakkaniyetle yapılmalı, denetim yapılmalı. İnsan hayatı gerçekten bu kadar ucuz olmamalı” diye konuştu.

  • AFAD’dan depreme dair açıklama

    AFAD’dan depreme dair açıklama

    AFAD, sosyal paylaşım sitesi X hesabından yaptığı paylaşımda, “6 Şubat Kahramanmaraş merkezli 7.7 ile 7.6 büyüklüğündeki depremler sonrasında bölgede 4.5 ve üzeri artçı depremler meydana gelmeye devam etmektedir. Vatandaşlarımıza, bölgedeki ağır hasarlı yapılara kesinlikle girmemelerini, riskli binaların çevresinde bulunmamalarını ve resmi birimlerin uyarılarını dikkate almalarını önemle hatırlıyoruz” denildi.

  • En mutlu kareden geriye bir tek o kaldı

    En mutlu kareden geriye bir tek o kaldı

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da binlerce insan vefat etmişti. Asrın felaketine Antakya ilçesi Ürgen Paşa Mahallesi’nde yakalanan Hikmet Özkan’ın; eşi Zeynep, oğlu Kağan, kızları İlknur ve Buse enkazda kalarak hayatlarını kaybetti.

    Kışı sıcak geçirmek için 2 katlı evlerinden apartman dairesine taşınan ve burada enkazda kalarak hayatlarını kaybeden 5 kişilik aileden geriye, deprem esnasında Antalya’da bulunan baba Hikmet Özkan kaldı. Evlatlarının acısıyla içi yanan Hikmet Özkan, aracına ailesiyle birlikte olduğu fotoğrafla donattı. Görenlerin dikkatini çeken fotoğrafın üzerinde bulunan ‘Depremzedeler, canım ailem’ sözleriyse duygulandırıyor. Ailenin katıldıkları bir düğününde çektirdikleri fotoğraftan geriye hayatta kalan Hikmet Özkan, bu mutlu anın fotoğrafını yanından ayırmıyor.

    “Bu fotoğraftan geriye bir tek ben kaldım”

    Kış ayını sıcak geçirmek için ailesiyle apartman dairesine taşındıklarını ve yaşadıkları apartmanın depremde çöktüğünü belirten Özkan, 45 yıllık evlerininse ayakta kaldığını ifade ederek “Bu evimizde doğal gaz olmadığından dolayı soba yakmak istemediler. Abisinin evi var, oraya gittiler amaçları ısınmak ve sıcak bir kış geçirmekti. 45 yıllık evimizde tek bir duvar yıkılmış, 20 yıllık bina yerle bir oldu. Doğal gaz olduğu için oraya geçtiler ve 15 gün sonra felaket oldu” dedi.

    “Arabamın her yerinde hanımım ve çocuklarımın fotoğrafları var”

    Aracının her yerinde eşinin ve 3 çocuğunun fotoğrafı olduğunu belirten Özkan, “Depremde hanımım ve 3 çocuk vefat etti. Yaşananlar Rabbimin takdiri. Aracımın arkasına bastırdığım fotoğrafı görenler dua ediyorlar. Bana korna çalıyorlar, 6 ay boyunca Kırşehir’e git gel yaptım. Arabamın her yerinde hanımım ve çocuklarımın fotoğrafları var. Eşim Zeynep, 27 yaşındaki kızım İlknur, 24 yaşındaki kızım Buse ve 20 yaşındaki Mersin’de üniversite okuyan oğlum vefat etti. Tek istekleri kışı sıcak geçirmekti. Evimiz hala ayakta duruyor, bir duvar yıkılmıştı. Burada olsalardı kesin yaşarlardı” şeklinde konuştu.

  • Ülkemiz en aktif deprem kuşakları üzerinde

    Ülkemiz en aktif deprem kuşakları üzerinde

    Düzce Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Düzce Deprem Çalıştayı” Cumhuriyet Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

    Merkez Müdürü Prof. Dr. Mehmet Emin Arslan, ülkemizin en aktif deprem kuşakları üzerinde bulunduğunu belirterek bunun en acı örneklerinin; 17 Ağustos Kocaeli, 12 Kasım Düzce ve 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde görüldüğünü ifade etti. Ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğiyle depreme dayanıklı yapı tasarımlarının uygulanması gerektiğini dile getiren Arslan, çalıştay ile halkta ve mühendis adaylarında deprem bilincinin oluşturulmasına katkı sağlamak istediklerini söyleyerek, depremlerde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diledi.

    Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Öztürk, Düzce depremlerini yaşamış biri olarak Düzce Deprem Çalıştayı’nı çok önemsediğini ve depremlerin ne kadar büyük acılar verdiğine şahit olduklarını sözlerine ekledi. Deprem olmadan önce tedbir almanın önemine vurgu yapan Öztürk, bu konuda üniversitelere de önemli görevler düştüğünü söyledi.

    Açılış konuşmalarının ardından programın çalıştay bölümüne geçildi. Düzce Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Emin Arslan’ın yönetimindeki oturumda, Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık, ülkemizde son 20 yılda yaşanan deprem felaketleri, gözlemlenen yapısal hasarlar ve ileriye dönük alınması gerekenler önlemler hakkında bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Fotoğraf kareleri eşliğinde yaşanan depremlerdeki yapısal hasarları karşılaştıran Altunışık, sunumunun sonunda alınması gereken tedbirlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

    Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fadime Sertçelik, afeti bir olayın kendisi değil, doğurduğu sonuç olarak tanımlayarak geçmiş depremlerden dersler ve geleceğe bakış noktasında sunumunu gerçekleştirdi. Türkiye tarihindeki en büyük depremlerin özellikleri ve sahadaki gözlemlerinden bahseden Sertçelik, Düzce’nin depremselliği ile konuşmasını noktaladı.

    Programın son konuşmacısı olan Gebze Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Anıl Dindar ise “Deprem Kaynaklı Risklerin Azaltılmasına Yönelik Olarak Japonya’dan Bilgi ve Uygulama Transferi: MARTEST Projesi” başlıklı sunumunu katılımcılarla paylaştı.

    Programda; depreme dayanıklı kentlerin oluşturulması, halkın bilinçlendirilmesi, altyapının hazır hale getirilmesi, yapı stokunun hazırlanması, moloz döküm yerlerinin belirlenmesi, kaliteli malzeme ve işçilik ile yenilikçi yapı teknolojilerinin ülkemize kazandırılmasıyla ilgili önemli önerilerde bulunuldu.

    Düzce Deprem Çalıştayı, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.

  • Depremde can ve mal kaybı yok

    Depremde can ve mal kaybı yok

    ADAD verilerine göre Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde saat 05.32 sıralarında 4,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Merkez üssü Kırıkhan ilçesi Taşoluk Mahallesi olan deprem; Adana başta olmak üzere komşu illerde de hissedildi. Deprem sonrası ilk resmi açıklama Hatay AFAD’dan geldi.

    Sosyal medya üzerinden yapılan açıklamada; ilk bilgilere göre can ve mal kaybının olmadığı duyuruldu.