Kategori: Diyarbakır

  • Diyarbakır’da yangın: Baba öldü, oğlu zehirlendi

    Diyarbakır’da yangın: Baba öldü, oğlu zehirlendi

    Yangın, merkez Bağlar ilçesi Muradiye Mahallesi 171’inci Sokaktaki 6 katlı Aktay 3 Apartmanının son katındaki dairede çıktı. İlk belirlemelere göre, sabah saatlerinde evdeki elektrikli sobanın çalışır halde düşmesi sonucu çıkan yangında Hasan Altan (80) içeride mahsur kaldı. Komşularının durumu bildirmesi üzerine bir inşaat şirketinde gece vardiyasında çalışan oğlu Rıfat Altan (58) olay yerine gelerek babasını alevlerin içerisinden çıkarmaya çalıştı.

    İhbarla olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri, uzun uğraş sonucu yangını kontrol altına aldı. Sağlık ekipleri, Hasan Altan’ın yanarak feci şekilde hayatını kaybettiğini belirledi. Oğlu Rıfat ise dumandan etkilendiği için ilk müdahalesinin ardından Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
    Hasan Altan’ın cansız bedeni, otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu’na götürülürken, olayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • ‘Kahrolsun PKK’ sloganlarıyla şehitlere saygı yürüyüşü

    ‘Kahrolsun PKK’ sloganlarıyla şehitlere saygı yürüyüşü

    Kulp Kaymakamlığı tarafından düzenlenen “Şehitlere Saygı Yürüyüşü”, Hükümet konağı önünde toplanan kalabalık, şehitler için saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşı’nı okudu. Ardından, Türk bayrakları eşliğinde yürüyüşe geçti.
    Hükümet konağı önünden hareket eden grup, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” ve “Kahrolsun PKK” sloganlarıyla yürüyüşlerini sürdürdü. Yürüyüş, merkez yeni mahalle demirciler caddesine kadar devam etti.

    Yürüyüşte açıklamada bulunan Kaymakam Burak Akeller, yürüyüşe katılan herkesin ortak amacı, vatan için canlarını feda eden şehitleri anmak ve onlara olan minnettarlığı ifade etmek olduğunu söyledi.
    Kaymakam Akeller, yürüyüşün ilçenin birlik ve beraberlik ruhunu güçlendiren, toplumsal dayanışmayı pekiştiren bir etkinlik olarak tarihe geçtiğini ifade etti.
    Yürüyüşe, Kulp Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Burak Akeller, kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

  • Mezar tercihleri tarihe ışık tutuyor

    Mezar tercihleri tarihe ışık tutuyor

    İnsanlık tarihi için önemli bir yere sahip olan Diyarbakır, birçok medeniyete ev sahipliği yapmışlığıyla biliniyor. Bölgede hüküm süren toplumlar, inançlarına göre mezar tercihleri ve ritüellerini yerine getirerek günümüzde tarihe ışık tutuyor.
    İnsanlar, statülerine göre hocker/cenin (anne rahmindeki halimiz)pozisyonundan, küp mezarlar, kremasyon( yakma) geleneğinden, çoklu kullanımlı anıt mezarlara kadar tercihlerde bulundukları tarihi kayıtlarda ve arkeolojik kazılar sonucunda yerini alıyor.
    Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Eski Çağ Tarihi Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi İsmail Baytak, Zerzevan Kalesi, diğer kültürler öncesinde ve biraz daha eskiye bakıldığında insanoğlunun ilk yerleşim alanlarından itibaren ölü gömme geleneğinin de varlığını gördüklerini söyledi.
    Bir bölgede insan ve yaşam varsa inancın ve mezarında olduğuna değinen Baytak, yazı öncesi dönemlerde kendilerine en iyi bilgileri verecek olan verilerin mezarlar olduğunu dile getirdi.

    “Kafatasları ve bedenleri ayrı hücrelerde bulunduğu tespit edildi”

    “Neolitik dönemden itibaren ve Diyarbakır özelinde baktığımızda yakın bölgelerde Körtik Tepe örneği, Çayönü örnekleri var” diyen Baytak, “Bölgede aslında Türkiyenin en yoğun 150-160 höyük yerleşimi var. Bunlardan kazısı yapılanların ölü gömme geleneklerinden biz; bir toplumun kültürünü, sosyal statüsünü, insanların gelir durumuna göre nasıl gömüldüklerini ve buna benzer birçok şeyi öğrenmekteyiz. Kurtarma kazısı olarak başlanan Çayönü kazasında kafatası dediğimiz bir yapı var. Kafatasları ve bedenleri ayrı hücrelerde bulunduğu tespit edildi. Bir ritüel var. Yine ana rahminde olduğumuz şekilde, hocker pozisyonu diyoruz buna. Gömü tarzı oluşturmuşuz. Bazı gömülerde bunu görürüz. Bazen düz gömüler vardır” dedi.

    “Beş bin yıllık bir süreçte ağırlıklı olarak küp gömü geleneğini görüyoruz”

    Yine kent içi, kent dışı gömüler olduğunu aktaran Baytak, “Erken dönemde insanlar ölülerinden uzak durmak istemiyor. Atasını, büyüğünü yanında tutmak istiyor. Bu aslında şimdiki kültürlerde de var. Birkaç tane gömü tarzı var. Küplerin içerisinde de gömüler var. Erzak küpü yeri geliyor mezar küpü olarak da görülüyor. Tunç Döneminde Milattan Önce (MÖ) 3000’lerde 2000 de burada 5000 yıllık bir süreçte ağırlıklı olarak küp gömü geleneğini görüyoruz. Anadolu da çok var. Zerzevan’ında ölü gömme geleneği oldukça önemli veriler sunuyor. Orada ağırlıklı olarak kaya mezar geleneği görüyoruz. Sur içerisinde görevli olan kişilere ait olduğunu mezarları anlıyoruz” diye konuştu.
    Normal vatandaşların mezarlarına ulaşmalarının mümkün olmadığını, kaya mezarları gördüklerini kaydeden Baytak, şöyle konuştu:
    “Aile mezarları gördük. Bazen ikili, bazen beşli gömüler oluyor. Sonrasında mekan yeniden açılır, var olan mezar içeride başka yere bırakılır, sonrasında oraya ikinci bir gömü yapılır. Bu böyle tekrarlanır. 50-100-200-300 yıl. Bazen ikinci, beşinci kullanımlar görürüz. Bu da bize aile mezarı olduğunu gösteriyor. Bazen de bize sürpriz yapıp kitabesini de da veriyor. İlginçtir, kremasyon (yakarak) gömüde var. Anıt mezarlar var. Özel biriyse.”

    İlginç olan ise Diyarbakır Arkeoloji Müzesinde kavuşan höyük diye bir yer olduğunu aktan Baytak, “Kavuşan höyükte kaplumbağalı mezar var. Bu çok ilginç ve dünyada ilktir. Kaplumbağalar ile birlikte iki tane gömüden bahsedeceğiz. Kazılarda bu şekilde ortaya çıkıyor. Kaplumbağalar acaba buraya düştü mü, sonradan mı konuldu gibi soru işaretlerini karşımıza çıkarıyor. Şunu gördük, kaplumbağaların çoğunu ritüel amaçlı. Kaplumbağa bilgeliği, zamanı, asilliği temsil eder. Orta Asya’dan da biliyoruz. 10 binlerde varlığını bildiğimiz ve ritüellerde kullanılan bir şeydir. Kavuşan höyükteki kaplumbağalı mezarlarda önemli mezarlar arasındadır” ifadelerinde bulundu.

  • Üretilen kokoreç Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor

    Üretilen kokoreç Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor

    Ağırlıklı olarak küçükbaş hayvancılığın yapıldığı Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, Türkiye’nin et ve süt ürünleri ihtiyacının önemli bir bölümünü Diyarbakır karşılıyor. Diyarbakır’da bölgenin en büyük kokoreç üretim tesisi de yer alıyor. Sur ilçesi Çarıklı beldesinde bulunan kokoreç tesisi, günde yaklaşık 15 ton üretim yapıyor. Üretilen kokoreçler pişirilip derin donduruculara atılıyor. Günü geldiğinde derin dondurucudan çıkarılan kokoreçler, Avrupa ve Türkiye’nin birçok iline gönderiliyor.
    Bölgede 700 kişinin istihdam edildiğini söyleyen kokoreç üreticisi Lokman Kalçık, yaklaşık 20 yıldır sektörde çalıştığını belirtti. Kokorecin yanı sıra sosis ve salam kılıfı ile ameliyat ipinin da ihracatını yaptıklarını ifade eden Kalçık, “Şu an Türkiye geneline kokoreç yapıp dağıtıyoruz. Avrupa’ya sosis ve salam kılıfının yanı sıra ameliyat ipliği de gönderiyoruz. Diyarbakır’da üretilen kokoreç Türkiye’nin günlük yüzde 30’unu karşılayacak şekilde denk geliyor. Ürettiğimiz kokoreci İstanbul, Antalya, Ankara, Karadeniz illerine, yani Türkiye’nin hemen hemen tüm illerine gönderiyoruz. Diyarbakır’da kokoreç üretmemizin bir sebebi de boşluk vardı ve biz bu boşluğu değerlendirdik. Diyarbakır’da ciddi bir kokoreç üretimi yapılmaktadır. Yaklaşık 700 insan bölgemizde kokoreç sektöründe istihdam ediliyor” dedi.

    Kalçık, “Kokorecimiz sadece Türkiye değil, Avrupa ülkelerine de gönderiliyor. Almanya, Avusturya, Makedonya, İspanya başta olmak üzere tüm Avrupa ülkelerine gönderim sağlıyoruz. Toplam Diyarbakır’ın günlük kokoreç hacmi 10-15 ton arasında değişkenlik gösteriyor. Bu da Türkiye’de üretilen kokorecin yüzde 30’una denk geliyor” diye konuştu.
    Kokoreç için bölgede yeterli üretim olmadığını dile getiren Kalçık, “Diyarbakır’da maalesef küçükbaş hayvan yetmiyor. Şu an yetmediği için Gaziantep, Batman, Van, Bingöl, Malatya gibi çevre illerden Diyarbakır’a bağırsak akışı oluyor. Eskiden tam tersiydi. Diyarbakır’dan Gaziantep ve Adana’ya bağırsak gönderiliyordu. Ama şu an o bölgelerden Diyarbakır’a bağırsak geliyor. Güneydoğu’da kesilen tüm hayvanların bağırsağının Diyarbakır’da toplandığını söyleyebilirim” dedi.

  • Sağlık çalışanı motosiklet kazasında hayatını kaybetti

    Sağlık çalışanı motosiklet kazasında hayatını kaybetti

    Alınan bilgilere göre, ilçenin Diyarbakır Caddesi’nde Muhammet Emin Karakuş (29), motosikletiyle önündeki Silvan Belediyesi’ne ait kamyonun sağından geçmek isterken kontrolü yitirip park halindeki 01 BRS 34 plakalı cipe çarptı. Karakuş, kazada geçmeye çalıştığı kamyonun altında kaldı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaptıkları kontrolde Karakuş’un hayatını kaybettiğini belirledi. Gencin acil tıp teknisyeni olduğu öğrenildi.

    Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • Diyarbakır’da cezaevi aracı devrildi: 13 yaralı

    Diyarbakır’da cezaevi aracı devrildi: 13 yaralı

    Kaza, Diyarbakır-Silvan karayolu 65. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği cezaevi aracı kontrolden çıkarak devrildi. Kazada ilk belirlemelere göre 13 kişi yaralandı. Yaralıların hastanelere sevk edilmesi için bölgeye ambulans helikopter ile ambulanslar sevk edildi. Yaralılar Diyarbakır ve Silvan’daki hastanelere kaldırıldı.

    Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Kadınlara karışan yandı

    Kadınlara karışan yandı

    Diyarbakırlı kadınlar, artan şiddet ve cinayet olaylarına karşı İçişleri Bakanlığının desteklediği Güçlü ve Güvende Kadınlar Projesi’ne ilgi gösterdi. 14-40 yaş arası kadınların gruplar halinde katıldığı eğitimlerde, ilk yardım, kendini koruma, değerler eğitimi, meşru müdafaa, etkili iletişim, moral motivasyon buluşmaları ve bunların yanı sıra bir takım gezi faaliyetleri de yer alacak.

    Gençlik Derneği Başkanı ve Eğitmen Mücahit Yılmaz, İçişleri Bakanlığı tarafından desteklenen Güçlü ve Güvende Kadınlar Projesini yürütmekte olduğunu, proje çerçevesinde kadınlara ilk yardım eğitimi, kendini koruma eğitimi, değerler eğitimi, meşru müdafaa eğitimi, etkili iletişim eğitimi, moral motivasyon buluşmaları, bir takım gezi faaliyetleri ve quilling (kağıt sanatı) eğitimi yapılacağını söyledi.
    Pars yakın müdafaa eğitimiyle başladıklarını belirten Yılmaz, pars yakın müdafaa eğitiminin, her durum ve şartta bireyin kendini koruması üzerine tasarlanmış bir program olduğunu, bugün ise grup şeklinde üyelerine hizmet vermekte olduklarını kaydetti.
    “Projemiz, 14-40 yaş arası hanımlarla ilgili. Projemizin toplam üye sayısı 50 iken şu an 342 kişiyi geçmiş durumda” diyen Yılmaz, şöyle konuştu:
    “Hedefimiz 1000 güçlü ve güvende kadın oluşturmak. Hırsızlık, taciz olayına karşı cevap verebilmeyi öğrenecekler. Şiddeti şiddetle değil, şiddeti kontrol altına almayı öğretmekteyiz. Bu doğrultuda İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya ve Sivil Toplum Kuruluşları Genel Müdürümüze böyle bir projede bizlere destek verdikleri için teşekkürlerimizi iletiyoruz.”

    “Kadınlara yönelik psikolojik, fiziksel şiddet maalesef gündemden düşmüyor”

    Üniversite öğrencisi kursiyer Şükran Eryılmaz, kadınların dışarıda herhangi bir saldırıda kendilerini nasıl savunması gerektiğini öğrendiklerini dile getirerek, “21. yüzyılda olmamıza rağmen hala kadınlara yönelik psikolojik, fiziksel şiddet maalesef gündemden düşmüyor. Halbuki kadın değerlidir, kadın önemlidir, bir toplumun ilerleyebilmesi için o toplumdaki kadınların güçlü ve güvende olması gereklidir” dedi.
    Güçlü ve Güvende Kadınlar Projesi’nde yer aldığını ifade eden kursiyer Merve Şan ise, kendilerini dışarıda herhangi bir haksız şiddete karşı savunmak adına eğitim aldıklarını, eğitimlerin güzel ilerlediğini söyledi.
    Beden Eğitimi Öğretmeni ve Basketbol Antrenörü Gül Eser de, amaçlarının ‘kadınlara yönelik şiddetin azalması yönünde ne kadar kadına ulaşılırsa o kadar iyi olacak’ olduğunu kaydetti.
    Kadınların her türlü şiddete maruz kaldığını belirten Eser, “Sokakta, evde, iş yerinde. Gerekli şartlar da sağlanırsa çok daha fazla kadına ulaşılacaktır. Buraya gelen kadınların ultra bir güce sahip olmasının bir önemi yok. Tamamen kendini nasıl savunması gerektiğini öğreniyor” ifadelerine yer verdi.

  • Diyarbakır’da 130 adet tarihi obje ele geçirildi

    Diyarbakır’da 130 adet tarihi obje ele geçirildi

    Valilikten yapılan açıklamaya göre, İl Jandarma Komutanlığı Bağlar İlçe Jandarma Komutanlığınca yapılan planlı ve istihbari çalışmalar neticesinde, Bağlar ilçesi Ağaçgeçit Mahallesi’ne muhtelif sikke ve tarihi eser getirileceği ve söz konusu tarihi eserlerin aynı yerde satılacağı bilgisine ulaşıldı. Dün yapılan operasyon neticesinde 1 şüpheli yakalandı.
    Şüphelinin aracında yapılan kontrolde, 127 adet farklı ebatlarda sikke ve 3 adet değerli taş olmak üzere toplamda 130 adet obje ele geçirildi.

    Şüpheli, savcılığa sevk edildi.

  • Diyarbakır’da 160 kilo esrar ele geçirildi

    Diyarbakır’da 160 kilo esrar ele geçirildi

    Valilikten yapılan açıklamada, Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığınca; bölücü terör örgütü ile yasadışı uyuşturucu üretimi ve ticareti yapanlar arasında var olan bağı somut deliller ile ortaya koymak, operasyon bölgesi içerisinde saklanan uyuşturucu maddeleri ve bunları gizleyenleri bularak adalete teslim etmek maksadıyla Lice ilçesi Yaprak Mahallesi kırsalında icrasına başlanılan operasyon başarıyla tamamlandı.

    Söz konusu operasyonda; 142 kilogram toz esrar ve 18 kilogram kubar esrar olmak üzere toplam 160 kilogram esrar maddesi ele geçirildi.

    Ele geçirilen uyuşturucu maddelerin muhafaza altına alındığı belirtildi.

  • Kurşunların hedefi olan otobüs şoförü hayatını kaybetti

    Kurşunların hedefi olan otobüs şoförü hayatını kaybetti

    Dün akşam saatlerinde merkez Yenişehir ilçesi Kooperatifler Mahallesi Yaşar Kemal Caddesi’nde ismi öğrenilemeyen 2 kişi, henüz bilinmeyen bir nedenle cadde üzerinde silahla ateş açtı. Tabancadan çıkan kurşunlar, seyir halindeki 21 HO 1109 plakalı özel halk otobüsünün arka camından girerek, şoför Serkan Aslan’ı (30) ensesinden, yoldan geçen yaya Aydın T.’yi ise karın bölgesinden yaraladı.

    Yaralılardan Aydın T. Dicle Üniversitesi Hastaneleri’ne, durumu ağır olan Serkan Aslan ise önce Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’ne sonra Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Bir çocuk babası Aslan, burada doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
    Aslan’ın cenazesi, otopsi işlemlerinin ardından defnedilmek üzere sabah saatlerinde Bağlar ilçesindeki Yeniköy Asri Mezarlığı’na getirildi. Mesai arkadaşlarının da katıldığı cenaze töreninden sonra Aslan’ın cansız bedeni, yakınları tarafından ağıtlarla defnedildi.

    Defin işlemlerinin ardından mezarlıkta gazetecilere açıklama yapan Özel Halk Otobüsleri Kooperatif Başkanı Fesih Kaya, acılarının büyük olduğunu, başkasının başına gelmemesi temennisinde bulunarak durumun Türkiye genelinde yaşandığını söyledi.

    3 şüpheli gözaltına alındı

    İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olay sonrası yaptığı çalışmalar sonucu 3 şüpheli şahsı yakaladı. İşlemleri için emniyete götürülen şahısların gözaltı sürecinin devam ettiği öğrenildi. Olay ile ilgili soruşturma sürüyor.