Kategori: Diyarbakır

  • “Kızımın anne deyişini özledim”

    “Kızımın anne deyişini özledim”

    3 Eylül 2019 tarihinde farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek oturma eylemi başlatan ailelerin evlat direnişi bin 473’üncü gününde HDP il binası önünde kararlılıkla sürüyor. Kütahya’dan Diyarbakır’a gelerek evladı için HDP önünde nöbet tutan Hatice Levent, kızı Fadime’yi alana kadar bir yere ayrılmayacağını belirtti.

    Terör örgütü PKK’nın kızının elindeki kalemi alıp silah verdiğini dile getiren Levent, “Fadime’mi almadan bir yere ayrılmayacağım. 5 senedir ben kızımın peşindeyim. Kızım, eğer beni görüp duyuyorsan dön gel yavrum. Oralar sizlere göre değil, ben seni büyütmek için ne çileler çektim. Senin elin kalem tutarken ne oldu da silah tutmaya başladı? O mağaraları terk et, gel artık. Kızımı almadan bir yere gitmiyorum. Ölene kadar kızımın peşini bırakmayacağım. Kızımın anne deyişini özledim” dedi.

    Evladına kavuşan aile sayısı 46 oldu

    Öte yandan, ailelerin kararlı direniş gün be gün devam ederken, evladına kavuşan aile sayısının 45’ten 46’ya yükseldiği öğrenildi.

  • Virajı alamayan otomobil takla attı

    Virajı alamayan otomobil takla attı

    Kazada otomobil içinde bulunan 6 kişi yaralandı.

    Kaza, Lice ilçesi kırsal Angül Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Seyir halinde olan ve sürücüsünün ismi öğrenilemeyen otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu virajı alamayarak takla attı.

    Kazayı görenlerin haber vermesi üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri ters dönen araç içinde bulunan 6 yaralıyı çıkararak Lice Devlet Hastanesine kaldırdı.

    Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtilirken, kaza ile ilgili inceleme başlatıldı.

  • CHP’li Tanrıkulu’a tepki

    CHP’li Tanrıkulu’a tepki

    15 Temmuz Demokrasi Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurlar Derneği Genel Başkanı Abbas Gündüz ile Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Kandemir, yaptığı ortak basın açıklamasında, bir TV programına katılan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, “Türk Silahlı Kuvvetleri 15 köylüyü helikopterden attı” şeklinde iftiralarda bulunduğunu belirtip, sert tepki gösterdi.
    “Sezgin Tanrıkulu’nun, Türkiye Cumhuriyeti devletini her mecrada aşağılamaya, halkı kin ve nefrete teşvik eden, terörist cenazelerine katılan, İHA, SİHA’lardan rahatsız olan, öldürülen teröristlere sahip çıkan, 40 yılda binlerce sivil-asker şehit vermiş olmamıza rağmen, PKK’ya terör örgütü diyemeyen ve HDP-PKK’nın adeta basın sözcüğünü yapan sözde CHP’nin milletvekilidir. Sırtını YPG’ye dayayanlarla kol kola girenlerin, TSK’nın kimyasal silah kullandığını iddia eden ve hakkında terör örgütü propagandası yapmaktan fezleke açılanın, Türkiye Cumhuriyeti devleti için güzel işler yapması beklenemez” diyen şehit ve gazi dernekleri başkanları, “Gözbebeğimiz olan TSK’ya alçakça iftira atan bu sözde vekilin gerekli cezayı alıp, derhal vekilliği düşürülmelidir. Bebek katili PKK terör örgütünün yardakçısı Sezgin Tanrıkulu yine haddini aşmış durumda. Diyarbakır halkına ve seçmeni başta olmak üzere 85 milyona ihanet eden sözde vekil, yıllardır devlet ve millete saygısızlık yapmaktadır” ifadelerine yer verdi.

  • Bulunan göktaşı satışa çıkartıldı

    Bulunan göktaşı satışa çıkartıldı

    2 Eylül Cumartesi günü akşam saat 20.30 sıralarında Diyarbakır ve birçok ilde olmak üzere görülen göktaşı olarak değerlendirilen cismin havadan süzüldüğü görüldü. Bu esnada Ergani ilçesinin kırsal Güneştepe Mahallesi’nde arkadaşlarıyla oturan Umut Can Gümüş, gökyüzünün maviye bürünmesiyle harekete geçti. Tarlasında yaklaşık 4 saat aramanın sonucunda daha önce bölgede rastlamadıkları taşı gördü. Taşı ilk gördüğünde dokunulamayacak şekilde sıcak olduğunu ve tişörtüne sarıp eve götürdüğünü belirten Güneş, taşın ağırlığının 500 gram olduğunu söyledi.

    4 milyon TL’ye satışa çıkardı

    Taşın fotoğrafını çekip amcasına gönderen Güneş, işin uzmanlarından görüş aldıktan sonra göktaşı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

    “Elimdeki göktaşını köyümüzden az ötedeki taşlık alanda buldum. Taşı bulduğumda sıcaklığından dolayı elleyemedim. O sırada tişörtümü çıkarıp taşı içine koydum. Evde taşın fotoğrafını çekip öğretmen olan amcama gönderdim. Amcam da Ankara’da bu işlerle ilgilenen arkadaşlarına gönderdi. Arkadaşları da taşı kolonyayla yıkayıp parmağınızla taşı kazıyın dedi. Eğer siyah bir madde parmağa yapışırsa göktaşı olabileceğini söyledi. Meteor düştükten sonra 3-4 saat boyunca ben bu taşı aradım. Akşam olduğu için telefon ışığıyla aradım. En sonunda taşı buldum. İlk saatler taşın sıcaklığı geçmiyordu. Taşın ağırlığı yaklaşık 500 gram var. Taşın alıcısı olursa 4 milyon TL’ye satıyorum.” Akşam saatlerinde Umut Can Güneş ile birlikte otururken göktaşının kaymasıyla gecenin gündüze döndüğünü söyleyen Hüseyin Güneş, taşı yanlarına götürdüğünde dokunulamayacak şekilde sıcak olduğunu söyledi.

    “Gece olduğu için taş parlıyordu”

    Güneş, “Akşam köyümüzdeki gençlerle oturuyorken gökyüzünde bir cisim kaydı. Bahsettiğimiz cisim de çok parlaktı. O parça yere düştüğünde ışık saçarak indi. Aslında çok merak da ettik biz gitmedik. O sırada Umut da yanımızdaydı. Umut saatlerce taşı aradı. Baktı ki sıcak bir taşın yerde durduğunu gördü. Taşı yanımıza getirdiğinde elimize alamıyorduk. Gece olduğu için taş parlıyordu da” dedi.

    Güneştepe Mahalle muhtarı Mehmet Güneş, 2 gün öncesine kadar bölgede böyle bir taşa rastlamadıklarını belirtti.

    “Şimdiye kadar ilk defa böyle bir cisme rastladık”

    Taşın satıldığı takdirde köye katkıda bulunacaklarını belirten muhtar Güneş, “2 gün öncesine kadar böyle bir taşa hiç rastlamadık. Meteorun düşmesinden sonra çocuklar gidip bölgede araştırma yapıyor. Orada taşı bulup eve getiriyorlar. Şimdiye kadar ilk defa böyle bir cisme rastladık. Kuzenim Ankara’da birileriyle irtibata geçmiş. Kendisi taşı kazıdığınız takdirde parmağınızda bir renk oluşursa meteor taşının olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. Herkesin köyümüzü gelip tanımasını tabi ki çok isteriz. Sonuçta köyümüze meteor taşı düşmüş. Olur da taşı anlaşabileceğimiz birine satarsak köyümüze de katkıda bulunacağız” diye konuştu.

    Mahalleli göktaşı aramasını daha da sürdürüyor. Biber tarlasında ’göktaşı’ buldu

    Diğer yandan, Elazığ’da yaşayan Hüseyin Tilkat, biber tarlasında küçük olmasına rağmen ağırlığı yaklaşık 5 kilo gelen ve göktaşı olduğunu iddia ettiği taş buldu. Baskil ilçesine bağlı Gemici köyünde yaşayan Hüseyin Tilkat, tarlada biber toplarken dikkatini çeken parlak bir taş buldu. Küçük, ağır ve farklı görüntüye sahip taşı eve getiren Tilkat, taşın ağırlığının yaklaşık 5 kilogram olduğunu ve manyetik özelliğinin olduğunu fark etti. Mıknatısın taşa yapıştığını gören Tilkat, bunun üzerine göktaşı olma ihtimali üzerine araştırma yapacağını kaydetti. Taşı incelerken aynı zamanda açıklamalarda bulunan Tilkat, “Bu taşı biber tarlasında gördük. Küçük bir taş olmasında rağmen yaklaşık beş kilo geliyor. Mıknatısı yaklaştırdığımız da mıknatısı tutuyor. Ne olduğunu bizde bilmiyoruz. Göktaşı olabilir” dedi. Bilindiği üzere önceki akşam gökyüzünde mavi ve kırmızı ışık hüzmeli görüntü belirmiş, ışık Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illerde görülmüş ve göktaşı olduğu değerlendirilmişti.

  • Göktaşı, Diyarbakır semalarında

    Göktaşı, Diyarbakır semalarında

    Türkiye’nin birçok noktasında görülen ve göktaşı olduğu değerlendirilen cismin düşme anı, Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde baraj gölü üzerinde bir vatandaş tarafından telefon kamerasıyla saniye saniye kaydedildi.
    Düşme anında cisim parçalara bölünürken, gökyüzü maviyle kaplandı

     

  • Çocukların tehlikeli eğlencesi

    Çocukların tehlikeli eğlencesi

    Merkez Sur ilçesindeki tarihi Anzele suyu, her yaz döneminde çocukların akınına uğruyor. Kentin sıcaklığından bunalan çocuklar, serinlemek için Anzele suyuna giriyor. Kimisi ailesiyle kimisi arkadaşlarıyla Anzele suyunun soğukluğunda eğleniyor. Çocuklardan bazılarıysa suya yüksek yerlerden atlayıp tehlikeye aldırış etmiyor.
    13 yaşındaki İshak Salih, Anzele suyunun soğuk olduğu için serinlediklerini dile getirerek, “Anzele suyuna yüzmek için geldik. Buraya gelmemizin amacı serinlemektir. Diyarbakır sıcağı insanı bunaltıyor. 4 arkadaşımla Anzele suyunun keyfini çıkarıyoruz. Burası yaşıtlarım için ideal bir yüzme yeridir. Bu suda herhangi bir boğulma tehlikesi yoktur” dedi.

    Sıcak havalardan bunaldıkları için arkadaşlarıyla Anzele suyunda yüzdüğünü söyleyen 12 yaşındaki Furkan Beyazit, “Diyarbakır’ın havası çok sıcak. Eylül ayına girmemize rağmen bu sıcaklar gitmedi. Biz de arkadaşlarımla serinlemek için Anzele suyuna geldik” ifadelerine yer verdi.

  • Diyarbakır’da yağmur sevinci

    Diyarbakır’da yağmur sevinci

    Günlerdir Diyarbakır’da etkili olan sıcak hava, Çermik ilçesinde yerini yağmurlu havaya bıraktı. Hava sıcaklarının 40 derece üzerine çıkmasıyla akşam yağan yağmur az da olsa ilçeyi serinletti. Akşam saatlerinde ilçede etkisini gösteren yağmur, kısa süreliğine vatandaşları sevindirdi.

  • Gece çıkan örtü yangını 7 saattir devam ediyor

    Gece çıkan örtü yangını 7 saattir devam ediyor

    Ergani ilçesi Değirmendere Mahallesi’nde gece saat 02.00 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle örtü yangını çıktı. Yangına, Diyarbakır Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri, Ergani Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri ve jandarma personeli sevk edildi. Kontrol altına alınan yangın, bölgede rüzgarın etkili olmasından ötürü tekrar çıktı.

    Öte yandan, dağlık alanda çıkan yangın, yerleşim alanına yaklaştı.
    Diyarbakır Orman İşletme Müdürü Davut Ayzit, “Ergani Değirmendere Mahallesi’nde mera alanında dün gece yangın çıkmıştır. Ekiplerimiz yangını kontrol etmiş olup, soğutmasını yapmıştır. Sabah saatlerinde tekrardan yangın çıkmıştır. Ekiplerimiz tarafından müdahale edilmektedir” dedi.

  • Refüj ve kavşaklar oya ağaçları ile renklendi

    Refüj ve kavşaklar oya ağaçları ile renklendi

    Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı; Mahabad, Mezopotamya, Selahattin Eyyubi, Diclekent Bulvarları, Havaalanı Yonca, Araştırma Kavşakları, Hayati Avşar, Musa Anter, Abdülkadir Aksu Caddeleri, Dicle Vadisi, Hz. Süleyman Parkı, Kurşunlu Cami çevresi ve Sümerpark’a yaz dönemi boyunca çiçek açma özelliği bulunan ve kentin iklimine uygun 2 bin 400 oya ağacını toprakla buluşturdu.

    Ekipler, çalışmada ilk etapta ağaçların iyi bir şekilde gelişmesi için toprağa bol miktarda gübre ve vitamin takviyesinde bulundu. Sulamanın düzenli şekilde yapıldığı çalışmada ayrıca oya ağacının zararlı haşerelerden etkilenmemesi için de belirli aralıklarla ilaçlama çalışması yapıldı.

    Yaz dönemi boyunca çiçek açma özelliği olan oya ağaçları yapılan çalışmayla park, bulvar, orta refüj ve kavşakları renklendirdi.

  • Çocuklar bazal taşlarında güneşlendi

    Çocuklar bazal taşlarında güneşlendi

    Merkez Sur ilçesinde bulunan tarihi Anzele suyunda sıcak havalardan bunalan aileler çocuklarıyla birlikte serinlemeye çalışıyor. Çocuklar, Anzele suyunda hem serinlemenin keyfini çıkartıyor, hem de tarihi bazal taşlarında güneşleniyor. Güneşten bunalan çocuklar soğuk suyun tadını çıkararak serinlemeye çalışıyor.

    Havaların sıcak seyretmesinden dolayı serinlemek için Anzele suyuna geldiklerini belirten Murat Aba, “Havalar ateş gibi olduğu için Anzele suyuna geldik yüzüyoruz. Burası göl gibi olduğu için başka gidecek yer yok, gelip burada yüzüyoruz yapacak bir şeyimiz yok” dedi.


    Serinlemek için yüzmeye geldiklerini söyleyen Muhammet Hamdo, soğuk sudan keyif aldıklarını belirtti, Hamado “Buraya yüzmeye geldim sıcak olduğu için. Arkadaşlarımıza serinlemek için buraya geliyoruz. Buz gibi suda yüzüyoruz. Sonra dinlenmek için güneşin altında bir süre bekleyip tekrardan yüzmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    Sıcaktan dolayı yeğenlerini yüzmeye getiren Ümit Yıldız, “Çok sıcak olduğu için yeğenlerimi yüzmeye getirdim. Su çok soğuk, yüzüyorlar akşama kadar. Diyarbakır çok sıcak olduğu için çocuklar da burada serinliyor” diye konuştu.