Sürücüsünün ismi öğrenilemeyen yolcu otobüsü, Bismil ilçesi girişi Sanayi mevkisinde refüje çarptı.
İhbar üzerine kaza yerine 112 Acil Sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Kazada 18 kişi yaralandı.
Sağlık ekiplerince Bismil Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralıların durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Silvan ilçesinin kırsal Boyunlu Mahallesi’nde 1 yaşındaki Mehmet Ali Y.’yi sabah saatlerine doğru akrep soktu. Durumu fark eden ailesi, çocuğu Silvan Dr. Yusuf Azizoğlu Devlet Hastanesine götürdü. Bebek, burada yapılan ilk müdahalenin ardından kentteki hastaneye sevk edildi.
Basra sıcaklarının etkisi altında olan Diyarbakır’da bunaltıcı hava devam ediyor. Termometrelerin 47 dereceye kadar yükselmesiyle restoranlar da sıcak havalardan etkilendi. Gündüzleri restoranların bahçeleri boş kalırken, vatandaşlar daha çok sıcak havanın etkisini kaybettiği akşam saatlerde dışarı çıkmayı tercih ediyor.
Diyarbakır’da 38 yılı aşkın süredir tatlı sektöründe ün salan ve Türkiye’ye birçok tat kazandıran Hacıbaba Pastaneleri Havalimanı Şubesi yetkilisi Ahmet Ayaydın, hava sıcaklarının mevsim normalleri üzerinde seyretmesiyle işlerinin de etkilendiğini ifade etti.
Öğlen saatlerinde Diyarbakır’da vatandaşların dışarı çıkmak istemediğini belirten Ayaydın, “Termometreler Diyarbakır’da 47 dereceyi gösterdi. Ama termometreler bunu 1-2 derece daha eksik gösteriyor. Hacıbaba Pastaneleri şubeleri olarak içerde klimalarımız bulunuyor. Öğle saatlerinde hava sıcaklıkları yüksek olduğundan dolayı misafirlerimizi de içerde ağırlıyoruz. Havalar serinlediği vakitlerde müşterilerimizi dışarda karşılıyor, ağırlıyor ve uğurluyoruz” dedi.
Özellikle temmuz ve ağustos aylarının Diyarbakır’da sıcakların en yüksek ayları olduğunu dile getiren Ayaydın, “Bu saatlerde sağlık açısından zaten dışarı çıkmak çok doğru değildir. Müşterilerimizi elimizden geldiği kadar mahcup etmemeye çalışıyoruz. Uygun hava şartlarına göre içerde veya dışarda ağırlıyoruz ve bunda başarılı olduğumuza inanıyoruz. Sıcaklıklar yüksek olduğu zaman birçok mekanın işi etkileniyor. Vatandaşlar, havalar serinlediği vakit mekanları tercih ediyor” diye konuştu.
Diyarbakır’da görev yapan ve Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesi Dedeler Mahallesi’ne kayıtlı Uzman Jandarma Mehmet Gözübüyük, memleketine gelirken Pazarcık ilçesi Narlı Mahallesi civarında trafik kazası geçirdi. Henüz yeni evli olan Uzman Jandarma Mehmet Gözübüyük’ün ölüm haberi ailesi ve yakınlarına yasa boğarken, düzenlenen askeri törenin ardından Dedeler Mahallesi’nde toprağa verildi.
Hani ilçesi Seren köyünde bulunan Aynkebir, Basra sıcaklarının etkisini gösterdiği Diyarbakır’da doğal güzelliği, buz gibi suyu ve güzellikleriyle vatandaşların vazgeçilmezi haline geldi. Ziyaretçilerine eşsiz manzara sunan Aynkebir suyunun dağların arasından gelip dev kayalıkların içerisinden çıktığı biliniyor. Suyun serin ve berraklığıyla göz kamaştıran Aynkebir, bir zamanlar terör olayları nedeniyle vatandaşların gitmeye çekindiği şimdi ise huzur ortamın sağlanmasıyla ziyaretçilerin uğrak mekanı oldu.
İstanbul’dan memleketi Diyarbakır’a gelen Adil Gürler, torunlarıyla sıcak havada serinlemek için Aynkebir suyunu tercih ettiklerini dile getirdi.
İstanbul’da böyle doğal güzelliklerin fazla bulunmadığını söyleyen Gürler, “27 senedir İstanbul’da yaşıyorum. Memleketim Diyarbakır’ın Hani ilçesini çok özledim ve geldim. Bugün de saklı cennet olarak dediğimiz Aynkebir’de torunlarımla serinlemeye geldik. Çok mutluyum. Keşke buraya bir tesis yapsalar da daha da güzel ortam oluşurdu. İstiyoruz ki buralara bir tesis yapılıp kalkındırılsın. Buralara hasret çekiyoruz. İstanbul’da fazla böyle ortamlara gidemiyoruz. Ayda bir şehir dışına çıksak çıkıyoruz. Onun dışında bir şey yok. Aynkebir suyu herhalde üçe bölünüyor. Biri Hani ilçesine gidiyor, biri buraya geliyor, diğeri ise Dicle ilçesine kadar gidiyor. Ama bu suyun değerini kimse bilmiyor. Buranın suyu buz gibidir. Burada millet sudan faydalanarak domates, karpuz gibi meyve sebze ekiyor. Bu suyun doğallığı kayaların altından çıkıp gelmesidir” dedi.
Yaz tatillerinde sürekli Aynkebir suyuna geldiğini ifade eden Serkan Oruç, suyun buz gibi olmasından dolayı serinlediğini kaydetti.
Su sıcaklığının -1 derece olduğunu ve berraklığıyla göz kamaştırdığına dikkat çeken Oruç, “Yaz tatillerinde sürekli Hani ilçesine birkaç kilometre uzaklıktaki Aynkebir suyuna gelirim. Yaz aylarında havaların aşırı ısınmasıyla buraya gelip buz gibi sudan faydalanırım. Aynkebir suyu Hani’yi geçtikten sonra Dicle yolu üzerindeki Seren köyündedir. Doğallığıyla bilinen su dağın dibinden geliyor. Suyun soğukluğu ya 0 derece ya da eksi 1 derecedir. Yaz sıcaklarında bunalan vatandaşların en iyi serinleyebileceği yer burasıdır. Su, dağın altından gelip direkt gittiği için sürekli devir daim yapıyor. Bu yüzden çok berrak bir sudur. Su, gittiği yerden de bahçelerdeki ekimler için kullanılıyor. Herhangi bir israf söz konusu olmuyor” ifadelerinde bulundu.
Diyarbakır’ın Hani ilçesinde saat 15.25’te deprem meydana geldi. AFAD’ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 4.2 büyüklüğündeki depremin 16.81 kilometre derinliğinde meydana geldiği açıklandı.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bugün TBMM’de gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çıkartılan imzasıyla deprem bölgesine yönelik kararnamelere değinerek konuşmasına başlayan Tanrıkulu; “4 Ağustos tarihinde bir kararname yayınlandı, deprem bölgesine ilişkin olarak esnafın Halkbankası’na borçlarının altı ay süreyle ertelenmesine ilişkin kararname yayınlandı. Sayın Cumhurbaşkanı Diyarbakır’da deprem oldu, 400’den fazla yurttaş yaşamını yitirdi. Afet bölgesi aynı zamanda. Fakat çıkartılan kararnameyle Diyarbakır bu kararnamenin dışında bırakıldı yani Diyarbakır’da esnafın Halkbankası’na borcu varsa ertelenmeyecek” dedi.
“İSTEDİĞİ İNSANA İSTEDİĞİ CEZAYI YAZIYOR, MİKTARI YAZIYOR”
Dicle Elektrik Perakende Satış Anonim Şirketi’nin (DEDAŞ) Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki bazı uygulamalara vurgu yapan Tanrıkulu; “Başka bir mağduriyet DEDAŞ… Elektrik dağıtımını tek elinde bulunduran bir şirket. Bunun yaptığı zulmü kimse yapmaz. İnsanlara kolektif bir biçimde zulüm yapan başka bir şirket olamaz. Arkasında kamu gücünü almış insanlara zulmediyor. İstediği insana istediği cezayı yazıyor, miktarı yazıyor. Hizmet alamıyorsunuz. Bir köyde yaşıyorsanız bir abonenin borcu yüzünden bütün köy cezalandırılıyor. DEDAŞ; bölgede altı il bakımından söylüyorum Diyarbakır, Urfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak bakımından AKP’nin sopası haline getirilmiş” dedi.
Tanrıkulu sözlerini şöyle sürdürdü:
“SUÇ İŞLİYORLAR. HALEN BULUNAMAYAN KAYIPLAR VAR”
“Cezaevlerinde hamile kadınlar var, çocuklarıyla beraber kalan anneler var. Onlarla ilgili mağduriyetler de devam ediyor. Şartlı salıverme hakları gelmesine rağmen tahliye edilmeyen yüzlerce hükümlü var. Cezaevi infaz kurumları maalesef insanları cezaevlerinde tutmaya devam ediyorlar. Suç işliyorlar. Halen bulunamayan kayıplar var. Yusuf Bilge Tunç 1462 gündür kayıp, 6 Ağustos 2019 tarihinde Ankara’da gözaltına alınmıştı o zamandan bu zamana kendisinden haber yok. Kimin gözaltına aldığını herkes çok iyi biliyor çünkü benzer bir biçimde gözaltına alınanlar serbest bırakılmışlardır, sorgudan geçtik sonra. Ankara’nın merkezinde Milli İstihbarat Teşkilatı ve emniyetin ortak kullandığı mekanlarda işkence gördükleri açığa çıkmıştı. Ama Yusuf Bilge Tunç kayıp. En ağır suçtur zorla kaybedilme.”
“AĞUSTOS AYINDA SİNCAN’DA GÖRÜLMESİNİN NEDENİ ERDOĞAN’IN VE SARAYIN İHTİYAÇ DUYDUĞU BİR MAHKUMİYET KARARI ÇIKARTMAK AYNI ZAMANDA”
Sincan’da Kobane davası devam ediyor. Orada Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve birçok siyasetçi yargılanıyor. O yargılamanın da bir intikam yargılaması olduğunu biliyoruz. 2014-15’te gerçekleşen olaylarla ilgili olarak hazırlanmış iddianame tam 7 yıl sonra kabul edilmiş. Ağustos ayını biliyoruz ki adli tatildir. Ama her nasılsa Sincan’daki ağır ceza mahkemesi duruşma günü koydu çünkü Erdoğan’ın ihtiyaç duyduğu bir mahkumiyet kararı var. Mahkumiyet beklentisi var. Selahattin Demirtaş ile ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği karar var. Anayasa Mahkemesi’nin bir üyesi bütün geleneklere aykırı bir biçimde geçtiğimiz günlerde ‘Ben dosyayı incelemedim o yüzden süre istiyorum’ diye dosyanın görüşülmesinin önüne geçti. Şimdi bu yargılamayla hızla bir mahkumiyet kararı çıkartıp olası bir AYM kararının önüne geçilmek isteniyor çünkü Selahattin Demirtaş’ın bir mahkumiyet kararı yok. Bu yargılamanın bu şekilde ağustos ayında Sincan’da görülmesinin nedeni Erdoğan’ın ve sarayın ihtiyaç duyduğu bir mahkumiyet kararı çıkartmak aynı zamanda.
“BENCE YARGI POLİTİKALARINA BİR EL ATIN ÖNCE O TARAFI BİR DÜZELTİN ONDAN SONRA EKONOMİ POLİTİKALARI NOKTASINDA ADIMLAR ATABİLİRSİNİZ”
Tele 1… Basın ve yayın bakımından da ağır ihlaleler var. Tele 1 bir hafta boyunca kapatıldı, Merdan Yanardağ cezaevinde. Bunlar ağır ihlaller. Cumartesi Anneleri…AYM kararına rağmen Galatasaray Meydanı’nda toplantı ve gösteri yürüyüş haklarını kullanamıyor. Bunlar böyle olduğu sürece hiç kimse Türkiye’de yargı bağımsızlığından söz edemez. Sayın Mehmet Şimşek’e sesleniyorum. Bence yargı politikalarına bir el atın önce o tarafı bir düzeltin ondan sonra ekonomi politikaları noktasında adımlar atabilirsiniz.”
“Eyyam-ı bahur” sıcakları gerek Türkiye’de gerekse Orta Doğu ülkelerinde etkisini sürdürmeye devam ediyor. Sıcak havadan dalgası insanlar kadar hayvanlar da etkileniyor.
Duhok kentinde 6 aslanı evlatları gibi sevip oynayan Ahmet Akbey, bunaltıcı sıcakta aslanlarla havuz keyfi yaptı. Aslanları hem havuzda hem de üzerlerine hortum tutup serinletmeye çalışan Akbey, her gün onlara vakit ayırıp ilgilendiğini söyledi.
Bunaltıcı sıcağın etkisini sürdürmeye devam ettiğini belirten Akbey, termometrelerin 45 derecenin altını göstermediğini, hissedilen sıcağın 50 derece olduğunu söyledi.
İnsanlar kadar hayvanların da bu sıcaklardan bunalıp etkilendiğini ifade eden Akbey, “Ben de evlatlarımı, aslanlarımı bunaltıcı sıcaklarda havuza atıp ve üzerlerine hortum tutup serinletmeye çalışıyorum. Çünkü onlar da birer canlıdır. İnsanlardan ricamız kapılarını önüne bir kap su bırakarak, gölgede oturan hayvanları kovup güneşe doğru gitmelerine neden olmayın” dedi.
Merkez Yenişehir ilçesi Yenişehir Mahallesi Prof. Dr. Selahattin Yazıcıoğlu Caddesi üzerinde park halinde olan otomobilin motor kısmında elektrik aksamında kıvılcımlar sonucu alev aldı. Yangın, çevredekiler ve ihbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürüldü. Otomobilde maddi hasar meydana geldi.
Diyarbakır’da aşırı yükü ve brandasız saman yüklü kamyon sürücüleri korkuttu. Trafiği tehlikeye atan kamyon, başka bir sürücü tarafından cep telefonu ile kaydedildi.
Diyarbakır-Elazığ Bulvarı’nda seyir halindeki saman yüklü kamyon, yüklediği tonlarca saman balyaları ile birlikte trafik ışıklarını sıfır geçti. Kamyon, trafikteki diğer sürücüleri de korkuttu. O anlar, seyir halindeki başka bir otomobilden kaydedildi.
