Kategori: Diyarbakır

  • “Deprem bölgesinde 7 bin 598 binada delil tespiti tamamlandı”

    “Deprem bölgesinde 7 bin 598 binada delil tespiti tamamlandı”

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Diyarbakır’daki Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezinde (GAMER), Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yürütülen çalışmalara ve verilen desteklere ilişkin açıklamada bulundu.

    “Diyarbakır kendi yarasını sarmakla kalmadı, bölgeye de yardım seferberliği yaptı”

    Diyarbakır özelinde enkaz kaldırma çalışmalarını, yıkılan binalarda tamamladıklarını hatırlatan Bakan Bozdağ, “Yaralı vatandaşlarımız, vefat eden vatandaşlarımızın hepsini enkazdan sonraki süreçlerini yönettik. Enkaz altından kurtarılanlar, vefat edenlerle ilgili kimliklendirme ve tedavi çalışmaları tamamlanmış oldu. Şu anda Diyarbakır’ımızda vefat edip de kimliklendirmesi yapılmayan hiçbir kardeşimiz kalmamıştır. Ben bu vesileyle hem Diyarbakır’da, hem diğer illerde vefat eden her bir insanımıza tekrar Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Tabi Diyarbakır sadece kendi yarasını sarmakla kalmadı. Bölgeye de yardım konusunda seferberlik içerisinde oldu. Hem Diyarbakır’ın imkanları, hem sağlık tesisleri, hem de diğer vatandaşlarımızın destekleri bölgeye de yansıdığını buradan bir kez daha ifade etmek isterim” dedi.

    Adalet Bakanlığı yargı görevi yapanlar adliyeler, Cumhuriyet Başsavcılıkları büyük bir yoğunluk içerisinde 7/24 esaslı çalışmayı yürütmekte olduğunu ifade eden Bakan Bozdağ, “Deprem nedeniyle yıkılan binalardan ceza soruşturmasına konu olan binaların tamamıyla ilgili adli soruşturmalar Cumhuriyet Başsavcılıklarımız tarafından ressen başlatılmıştır. Bu kapsamda adli soruşturmalar nedeniyle ceza soruşturmasına esas olmak üzere adli soruşturmalara konu olan binalardaki delil tespitlerinde önemli ölçüde tamamlandığını buradan ifade etmek isterim. Şu anda Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay ve Malatya dışındaki illerimiz de delil tespit işlemlerinin ceza soruşturması kapsamında tamamlandığını buradan ifade etmek isteri” diye konuştu.

    “Deprem bölgesinde 7 bin 598 binada delil tespiti tamamlandı”

    Diğerleri ile ilgili delil tespit işlemleri de büyük bir gayretle devam etmekte olduğunu vurgulayan Bakan Bozdağ, “Önemli ölçüde oralarda da sona yaklaşılmıştır. Vatandaşlarımız şundan emin olsun. Ceza soruşturmasına konu olan binaların enkazları, bilirkişiler ve Cumhuriyet Savcımızın gözetiminde bilirkişilerce delil tespiti yapılmadan kaldırılmamıştır. Bundan sonra da delil tespiti yapılmadan hiçbir enkazın kaldırılması söz konusu değildir. Aksi yönde beyanların hiç birinin gerçeği yansıtmadığını buradan ifade etmek isterim. Şu ana kadar Cumhuriyet Savcılıklarımız ile bu kapsamda 7 bin 598 müstakil binada bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle delil tespiti yapıldığını ifade etmek isterim” şeklinde konuştu.

    “Deprem bina soruşturmaları kapsamında 612 şüpheli hakkında işlem yapıldı”

    Deprem bina soruşturmalarının dökümüne bakıldığında da bu güne kadar 612 şüpheli hakkında adli işlem yapıldığı bilgisini veren Bakan Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti:

    “Bunlardan 184’ü hakkında tutuklama kararı verildiğini, 214’ü hakkında adli kontrol, 71’i hakkında yakalama kararı verildiğini, 55 kişi hakkında gözaltına alınma kararı verildiğini, şu anda 2 kişinin de gözaltında olduğunu, hakkında işlem başlatılan kişilerden 16’sının da vefat ettiğini, vefat ettiği için de ona göre işlem yapıldığını burada ifade etmekte fayda görüyorum. Bunların sıfatlarına baktığımızda tutuklu olanların 79’unun müteahhitlerden, 74’ünün yapı sorumlusu, 13’ünün yapı sahibi, 18’inin binada değişiklik yapan olduğunu görüyoruz. Adli kontrol kararı verilenlerin ise 72’sinin müteahhit, 92’sinin yapı sorumlusu, 22’sinin yapı sahibi, 28’inin de binada değişiklik yapan olduğunu buradan ifade etmek isterim.”

    “Adli veriler, yağma konusundaki algı operasyonlarının gerçeği yansıtmadığını göstermektedir”

    Deprem bölgelerinde diğer suçlara ilişkinde adli soruşturmalar kesintisiz devam etmekte olduğunu kaydeden Bakan Bozdağ, “Şu ana kadar deprem bölgelerinde hırsızlık vakalarına baktığımız da 351 vaka olduğunu görüyoruz. Bu vakalar da 284 şüpheli hakkında işlem yapılmış, 179 kişi hakkında tutuklama, 36 kişi hakkında adli kontrol kararı verildiğini görüyoruz. Yağma konusuna gelince bugüne kadar depremin yaşandığı günden bugüne kadar meydana gelen vaka sayısı sadece 4’tür. Tutuklu sayısı da 4’tür. Özellikle ifade etmek isterim ki yağma konusunda kamuoyuna yansıyan bilgilerin çoğunun asılsız olduğu da ortaya çıkmıştır. Tabi sanki vatandaşlarımızın böyle bir eğilimi varmış gibi bir algı gayreti içerisine girenler de oldu. Ama adli veriler yağma konusundaki algı operasyonlarının gerçeği yansıtmadığını ve onları açık açık teksip ettiğini göstermektedir. Tabi son olarak dolandırıcılık ile ilgili de çünkü bu vesileyle dolandırıcılık suçları da olabilir. Bu kapsamda şuana kadar 5 tane nitelikli dolandırıcılık vakası olduğunu görüyoruz. Bu kapsamda da 7 kişinin tutuklandığını ifade etmek isterim” ifadelerinde bulundu.

    “Yürüyen soruşturmalarda gizlilik kararı verilen herhangi soruşturma yoktur”

    Adli süreçler hukuka uygun bir şekilde ve hukukun emrettiği usule uygun olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğini aktaran Bozdağ, “Özellikle Kahramanmaraş merkezli deprem kapsamında, Adıyaman’da yıkılan İsias Otel’de uygulama eğitimine spor müsabakaları için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden gelen kafileden 35 kardeşimiz de hayatını kaybetmişti. Onlara da ayrıca Allah’tan rahmet diliyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar bu konuda bizatihi aradı ve bunlarla ilgili adli süreçler hakkında benden bilgi aldı ve konuya hassasiyet gösterdi. Onun için Cumhurbaşkanımıza da buradan huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bu hususta şunun bilinmesinde fayda var. Kamuoyunda sanki İsias Otel’de ölen sporcularımız ve diğer bazı konularla ilgili açılan soruşturmalarda gizlilik kararı verildiğine ilişkin yalan bir haber var. Bir kez daha söylüyorum İsias Otel ve diğerleriyle ilgili verilmiş bir gizlilik kararı yoktur. Şu anda da Türkiye genelinde yürüyen soruşturmalarda gizlilik kararı verilen herhangi soruşturma yoktur. Soruşturmalar usule uygun gizlilik kararı alınmadan yürütülmektedir. Adıyaman’daki Sulh Ceza Hakimliğimiz tarafından böyle bir karar verilmemiştir. Böyle bir karar talebi de savcılığımız tarafından yapılmamıştır. Bu nedenle bu haberinde buradan asılsız olduğunu bir kez daha ifade etmek isterim” ifadelerine yer verdi.

    “Cumhurbaşkanımıza arzımızdan sonra konu TBMM gündemine gelecektir”

    Özellikle deprem felaketinin ortaya çıkardığı sonuçlar mevzuatları önemli ölçüde gözden geçirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Bakan Bozdağ, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Adalet Bakanlığı olarak biz de ceza mevzuatımızı ve diğer mevzuatlarımızı böylesi bir durumda cezai yaptırımlar dahil olmak üzere işlenen suçlar ve diğer hususları da içerecek şekilde bir hazırlık içerisindeyiz. Şu kadarını söylemekte fayda görüyorum. Örneğin, deprem döneminde yaşanan zorluklardan sıkıntılardan istifade ederek, haksız kazanç elde etmek isteyen gayri ahlaki, gayri hukuki kazanç elde etmek isteyenlerle ilgili yeni dönemde, yeni bir yaptırım uygulamasına geçilecek. Örneğin kiraya vermek istiyor, kiralar beş liraysa yirmi liradan kira yapıyor ya da nakliye üç liraysa on liradan götürüyor. Ya da başka başka hizmetler hem malların taşınması, nakliyesi, hizmet sunulması, hizmetin alınması ne kadar iş ve işlem varsa bu deprem nedeniyle yaşanan felaket nedeniyle bölgedeki insanların ve ülkemizin yaşadığı zorlukları kendileri için gayri meşru kazanç elde etmeleri için fırsat görenlere karşı hukuk gereğini yapacaktır. Çok ağır cezalar öngören düzenlemeler yapacağız. Ama bu düzenlemeler özel düzenleme olacaktır. Böylesi zamanda uygulama imkanı bulacak. Örneğin sağlık nedeniyle salgın oldu, burada da bu dönemde de benzer şeyleri yapanlar başka başka işlerde oldu, gördük ki mevcut ceza kanunumuz bu konuda yeterli değil. Onun için de arkadaşlarımız çalıştı. Cumhurbaşkanımıza da arzımızdan sonra bu konuyu inşallah Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin gündemine gelecektir.”

  • “Diyarbakır’a gelirlerse Kızılay’ı göreceklerdir’

    “Diyarbakır’a gelirlerse Kızılay’ı göreceklerdir’

    Bakan Bozdağ, Diyarbakır’da Silvan yolu üzerinde depremzede vatandaşların kaldığı çadır kenti ziyaret etti. Ziyarette, vatandaşlarla sohbet ederek, taleplerini dinleyen Bozdağ, “geçmiş olsun” dileğinde bulundu.

    Depremzede çocuklarla da zaman geçiren Bozdağ, burada yaptığı açıklamada, Diyarbakır’da deprem felaketi nedeniyle barınma ihtiyacı olan vatandaşlar için çoklu alternatiflerin hepsini devreye soktuklarını söyledi. İlk zamanlarda bütün kapalı mekanları, camileri, spor salonlarını, sosyal tesisleri ve misafirhaneleri kullandıklarını, daha sonra hızlıca çadır kentler oluşturduklarını aktaran Bozdağ, bu kapsamda Diyarbakır’da ilk etapta 9 ayrı çadır kent kurulduğunu belirtti.

    Diyarbakır’da ilk gün yaklaşık 200 bin vatandaşı geçici barınma alanlarında barındırdıktan sonra kalıcı barınma alanları oluşturmak amacıyla çalışmalara süratle başladıklarını anlatan Bozdağ, şöyle konuştu:
    “Bu maksatla bir yandan Kredi ve Yurtlar Kurumumuzun öğrenci yurtlarını vatandaşlarımıza tahsis ettiğimiz gibi öte yandan ihtiyaç halinde ortaöğretim yurtlarını da tahsis için planlandı. Fakat vatandaşlarımızın barınma ihtiyacını karşılamanın yanında aynı zamanda her türlü iaşesini de bu çerçevede karşıladık. Şimdi de kalıcı ve geçici süre ama belli alanda sürekli olmak üzere Diyarbakır’da çadır kent kurduk. Ayrıca da konteyner kent kurma çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

    Silvan yolu üzerinde yaklaşık 2 bin çadırın bulunduğunu, bu alanı vatandaşların hizmetine sunduklarını anlatan Bozdağ, çadır kentte yeme, içme, ibadet etme ve çocuklar için oyun alanları ile sosyal bir takım etkinlikler yapabilecek alanlar da oluşturulduğunu bildirdi. Elektrik, su, kanalizasyon ve diğer iaşe faaliyetlerinde bir sıkıntının olmadığını dile getiren Bozdağ, Kızılay ve diğer kurumların burada vatandaşların ihtiyaçlarını karşılama konusunda seferber olduğunu kaydetti. İncelemelerinde bütün ihtiyaçların karşılandığını gördüklerini ifade eden Bozdağ, “Burada sadece Diyarbakırlı kardeşlerimin şunu bilmesinde fayda var, buradaki kanalizasyondan çıkan suların veyahut da atıkların Dicle Nehri’ne aktarılması söz konusu değildir. Bunların tamamı Büyükşehir Belediyemizin kurduğu sistem çerçevesinde arıtma tesisinde arıtılıyor, arıtıldıktan sonra nasıl arıtılan sular bırakılıyorsa aynı çerçevede bırakılıyor. Dicle’nin kirletilmesi söz konusu değildir. Bu yönde çıkan haberlerin asılsız olduğunu bir kez daha ifade etmek isteriz” diye konuştu.

    Burada Kızılay’ı gördüklerini ifade eden Bozdağ, “Kızılay’ımız üzerinden çok farklı iftiraları günlerdir dile getirenler var. ‘Kızılay nerede, ne yapıyor?’ diyenler Diyarbakır’a gelirlerse Kızılay’ın çadırlarını da ikramlarını da gayretlerini de göreceklerdir. Kızılay’ımız hem Diyarbakır’ımızda hem de diğer bütün afet bölgesindeki illerimizde çalışmalara ilk günden beri en üst düzeyde katkı vermektedir. Ama görmeyen gözlere göstermek, duymayan kulaklara duyurmak maalesef mümkün olmuyor. İftira edenler iftiracılığını sürdürüyorlar, ama aziz milletimiz bunu görüyor. Bu çadırlarda yaşayanlar bunu görüyor, burada Kızılay’ın ikramlarından, yemeklerinden ve içeceklerinden istifade edenler, diğer yardımlardan istifade edenler bunu görüyor ve bunu söyleyenlerin yüzüne bakarken, ‘Bunlar yalanın alasını söylüyorlar, bunlar inanılmaz, güvenilmez yalancı insanlar.’ diye kendi aralarında eminim ki konuşuyorlar. Onun için her konuda dürüst olmak gerekir. Eleştiride de değerlendirmede de bir ölçüyü korumakta fayda vardır. Şu anda devlet bütün imkanları ile Diyarbakır’da ve ülkemizin her yerinde duruma hakimdir, seferber durumdadır. Vatandaşlarımızın yanındadır. Hiçbir vatandaşımızı Kızılay’ımız da AFAD’ımız da diğer kurumlarımız da yalnız bırakmamıştır. Bırakmamakta da kararlıdır” ifadelerinde bulundu.

  • 7 kediden 6’sı sahibine teslim edildi

    7 kediden 6’sı sahibine teslim edildi

    Büyükşehir Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonuyla kentte merkez Sur, Yenişehir ve Bağlar ilçelerinde ilk etapta ağır hasarlı 35 yapının yıkımı için başlatılan çalışmalar sürüyor. Bu çerçevede merkez Yenişehir ilçesinde Galeria İş Merkezi ve üstündeki sitede arama kurtarma çalışmalarının tamamlanmasının ardından kontrollü şekilde başlayan yıkım, içeride bir kedinin olduğunun belirlenmesi üzerine durduruldu. Yıkım çalışmasının durdurulmasının ardından dron ile kedinin bulunduğu kat tespit edildi. Daha sonra itfaiye ve AFAD ekipleri kedinin kurtarılması amacıyla çalışma başlattı.

    İtfaiyeye ait 54 metrelik yangın ve kurtarma çalışmalarında kullanılan merdivenli şnorkel ile çalışma yürütüldü ancak yetersiz kalınca askeri helikopter devreye girdi. Olay yerine sevk edilen askeri helikopterden halatla indirilen bir personel, iş merkezinin üstündeki binada kedinin bulunduğu kata ulaşmaya çalıştı. Binadaki hasar nedeniyle personel içeri giremedi ve helikopter olay yerinden ayrıldı. Bu girişimden de sonuç alınamayınca zirai ilaçlamada kullanılan dron getirildi. Yine sonuç alınamayınca daha sonra itfaiye ve AFAD ekipleri tekrar hassas bir şekilde çalışma yürüterek 1 kedinin kurtarılmasını sağladı. AFAD ekiplerince alana getirilen vinç aracılığıyla sitenin 4. ve son katına kafes yerleştirildi. Kedi kafese girmeyince AFAD ekipleri vinç üzerindeki sepete binerek 4. kattaki kediyi yakaladı ve aşağı indirdi.

    Kedi kurtarma çalışmaları hakkında muhabirlere açıklamalarda bulunan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Veysel Kızılay, şu ana kadar 7 tane kediyi sağ olarak çıkardıklarını, 6 tanesini sahiplerinin teslim aldığını açıkladı.

    “Devletimizin tüm imkanları ile iki gündür burada kedileri kurtarma çalışmalarını sürdürmekteyiz”

    1 tanesinin de çip kontrolü ile sahibine ulaşılmaya çalışıldığını aktaran Kızılay, “Muhtemelen sahipli bir kedi olmayabilir. Onu da yine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak sahiplendireceğiz. Devletimizin tüm imkanları ile iki gündür burada kedileri kurtarma çalışmalarını sürdürmekteyiz. Kurmuş olduğumuz diğer kapanlar şu anda orada mevcut. İçeride olan kedilerin de bu kapanlara girmesiyle oradan sağ salim çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

    “Veteriner hekimlerimiz tarafından ilk bakımları yapılarak sahiplerine tutanak karşılığı teslim edildi”

    Şu ana kadar hayatını kaybeden sahipli bir kedi olmadığını ifade eden Kızılay, “Çok şükür hepsinin sahipleri hayatta. Hepsine ilk muayeneleri ilk olarak Büyükşehir Belediyesine bağlı Sağlık Hizmetleri Daire Başkanlığında veteriner hekimlerimiz tarafından ilk bakımları yapılarak, sahiplerine tutanak karşılığı teslim edildi. Mevcut tespitlerimize göre içeride kalan hayvan sayısı 2 tane” ifadelerine yer verdi.

  • “Zena” isimli kedi kurtarıldı

    “Zena” isimli kedi kurtarıldı

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Büyükşehir Belediyesi koordinasyonuyla kentte merkez Sur, Yenişehir ve Bağlar ilçelerinde ilk etapta ağır hasarlı 35 yapının yıkımı için başlatılan çalışmalar sürüyor. Bu çerçevede merkez Yenişehir ilçesinde Galeria İş Merkezi ve üstündeki sitede arama kurtarma çalışmalarının tamamlanmasının ardından kontrollü şekilde başlayan yıkım, içeride bir kedinin olduğunun belirlenmesi üzerine durduruldu. Valilikten yapılan açıklamada, depremden etkilenen Galeria Sitesi’nde devam eden yıkım çalışmalarının içeride bir kedinin olduğunun tespit edilmesi üzerine durdurulduğu belirtildi.


    Helikopter kaldırıldı

    AFAD ve itfaiye ekiplerinin kedinin kurtarılması için kontrollü bir şekilde çalışma başlattığı kaydedilen açıklamada, “Kurtarma çalışmalarının tamamlanmasının ardından yıkım çalışmaları devam edecektir” denildi. İtfaiye ekipleri tarafından kaldırılan 54 metrelik yangın ve kurtarma çalışmalarında kullanılan sepetli şnorkel kedinin bulunduğu noktaya ulaşamayınca kedi kurtarma operasyonunda helikopter kaldırıldı. Helikopterden sarkan bir asker kedinin bulunduğu daireye yetişmeye çalışsa da kedi sesten ürkerek iç tarafa kaçınca kurtarılamadı.

    Ekipler kediyi kurtarmak için drone ile izleme yaptı, tarımda kullanılan drone ile kapan bırakıldı. Kapana girmeyen “Zena” isimli kedi için bu kez AFAD ekiplerince alana getirilen vinç aracılığıyla ekipler sepete binerek 4. kattaki kediyi yakaladı ve aşağı indirdi. İsminin “Zena” olduğu öğrenilen kedinin, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanı Kasım Aydın tarafından ilk tedavisi yapılarak, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Veysel Kızılay, gazetecilere yaptığı açıklamada, binada bulunan 4 kediden birini aldıklarını söyledi.
    3 kedi için çalışmalar devam ediyor


    Enkazda kalan 3 kedi için de gerekli çalışmanın devam ettiğini kaydeden Kızılay, “AFAD ekipleri 4. katta bulunan kedimizi aldı. Muayene ettikten sonra sahibine teslim edeceğiz. Sahibi dün yanımızdaydı, o da depremzede. Bir ayağı kırılmıştı. Kediyi sahibine teslim edeceğiz” dedi.

  • Ateş tuğlayla yapılan evler depremden etkilenmedi

    Ateş tuğlayla yapılan evler depremden etkilenmedi

    Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 7.6 ve 7.7’lik depremin ardından Diyarbakır’da çöken binalar arasında ateş tuğladan yapılan evlerin olmadığını belirten Öğretim Üyesi Doç. Dr. İdris Bedirhanoğlu, bu tuğlaların yük taşıma kapasitesinin yüksek olduğunu belirtti.

    Ateş tuğladan yapılan evlerin depremi rahat bir şekilde atlatabildiğini ifade eden Bedirhanoğlu, “Beton kullanımı yaygın olmadığı dönemlerde evler yığma yapılıyordu. Bundan dolayı tuğlalar da sağlam olarak nitelendirilen ateş tuğlası dediğimiz dolu tuğlalardır. Bu tuğlalara tabi mühendislik tuğlası da diyebiliriz. Yük taşıma kapasitesi yüksektir. Köklü bir beton kadar performans gösterebiliyor. Dolayısıyla geçmiş dönemlerde ateş tuğlalardan evler yapılıyordu. Kolon ve kirişler de ilave olarak ateş tuğlalar ile yapılıyordu. Deprem olduğu zaman sadece kolonlar değil, dolu ateş tuğlaları da yük taşır. Ateş tuğlalar ile yapılan evlerde bütün yük kolonlara binmediği için depremi güvenli bir şekilde atlatabilir” dedi.

    “Ateş tuğlalar dış etkiler karşısında daha dirençlidir”

    Betonların ateş tuğlalara göre zamanla daha çabuk bozulabildiğine dikkat çeken Bedirhanoğlu, “1980 öncesi usta-çırak ilişkisi yaygın olduğu için insanlar işlerini genelde ateş tuğla çerçevesinde yapıyordu. O zamanlarda inşaatlar yapılırken bütün taşıyıcı sistem duvar üzerine olduğu için duvarlar çok sağlam yapılıyordu. Şimdi betonal malzemeler çıkınca yapılar biraz daha düzensiz yapılmaya başlandı. Beton dayanımında yeterince kontrol olmadığı için, beton dayanaklığı düşük çıkıyor. Aynı zamanda aradan geçen zaman da betonu bozuyor. Özellikle dış ortama maruz kalan betonlar, daha hızlı ve daha çabuk bozulabiliyor. Dolu tuğlalar dış etkiler karşısında daha dirençlidir. Dolayısıyla yıpranmış ve eskimiş bir betondansa, dolu tuğlalar daha iyi performans gösterebiliyor. Bunların hepsini iç içe kattığımız zaman ateş tuğladan yapılan evler, depremin ürettiği enerjiyi daha rahat bir şekilde sönümleyerek sarsıntıyı güvenli bir şekilde atlatabiliyor” diye konuştu.

    “Avrupa’da tercih edilen tuğla çeşididir”

    Son olarak geçmiş zamanlarda Diyarbakır’ın merkez Sur ve Bağlar ilçesinde yapılan ateş tuğladan evlerin yıkılmadığına dikkat çeken Bedirhanoğlu, şunları kaydetti:
    “Ateş tuğladan yapılan evler Diyarbakır’da merkez Sur ve Bağlar ilçesinde yapılmaktaydı. Daha sonra ateş tuğladan üretilen evlerin yapımı durduruldu. Bunun sebebi de betonal yapılaşmanın yaygınlaşmasından kaynaklıdır. Ateş tuğlaların az katlı yapılarda kullanılmasını ben şiddetle tavsiye ediyorum. Öte yandan Avrupa’da da çok tercih edilen tuğla çeşididir.”

  • Aşiret düğünü deprem nedeniyle eğlencesiz yapıldı

    Aşiret düğünü deprem nedeniyle eğlencesiz yapıldı

    Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde  6 Şubat’ta  saat 04.17’de ve ardından 13.24’te meydana gelen ve asrın felaketi olarak nitelendirilen 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki farklı deprem meydana geldi. İlk deprem yerin 8,6 kilometre ikinci deprem ise 7 kilometre derinliğinde meydana gelmişti. Deprem nedeniyle binlerce insan hayatını kaybetti.


    Asrın felaketi nedeniyle Mardin’in Derik ilçesinde Bireşi Aşireti ve Kejan Aşiretinin düğünleri de deprem nedeniyle eğlencesiz bir şekilde yapıldı. Kovanlı Kırsal Mahallesinde yaşayan 22 yaşındaki Ferhat Tayan hayatını 22 yaşındaki Hatice Cenbeyli ile birleştirdi. Daha önce ayarladıkları düğün salonunu rezervasyonlarını iptal eden çift düğünlerini köyde eğlencesiz bir şekilde mevlit okutarak yaptı.


    Çifte evlilik cüzdanlarını Daşi Aşiretine mensup işadamı Süleyman Çelik verdi. Çelik, çifte bir ömür mutluluklar diledi.
    İnsanlarının acısının olduğu yerde eğlence olmayacağını belirten damadın dedesi Mehmet Tayan, “Torunum Ferhat’ın düğünüydü depremden dolayı eğlencesiz sade bir tören yaptık. 15 gün önce düğünümüzü yapacaktık ama erteledik. Ertelemeden sonra bugün mevlit okuduk ve şenliksiz yaptık. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralılarımıza acil şifalar dilerim. Türkiye’mizin başı sağ olsun. İçimiz kan ağlıyor. Bizde Hatay’da yakınlarımızdan 4 kişiyi kaybettik.” dedi.

  • Dicle Üniversitesi rektörlük binası boşaltıldı

    Dicle Üniversitesi rektörlük binası boşaltıldı

    Depremlerin ardından Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi rektörlük binası da depremden etkilendi.

    Binada incelemelerin ardından bazı noktalarda hasar tespit edilmesi nedeniyle tedbiren boşaltıldı. Üniversitenin yönetimi, üniversite içinde bulunan öğrenci merkezine taşındı.

    Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İdris Bedirhanoğlu, rektörlük binası çok kötü durumda olmadığı, bazı kolonlar hasar gördüğünü söyledi.

    Tedbir amaçlı şimdilik boşaltıldığını belirten Dr. Bedirhanoğlu, “Detaylı incelendikten sonra orası için bir şey söylemek mümkün” dedi.

  • Hatıralar mezarlıklara dizildi

    Hatıralar mezarlıklara dizildi

    Kahramanmaraş merkezli iki deprem 10 ili enkaz altında bıraktı.

    Can kayıpları her geçen gün artarken Diyarbakır’da tamamlanan enkaz sonrası hayatını kaybedenler defnedildi.

    Yakınları tarafından Yeniköy Mezarlığında defnedilen vatandaşların mezar taşına asılan hatıralar yürekleri dağladı.

    Adıyaman’da Besnispor kalecisi 23 yaşındaki Muhammed Seyyid Orhan’ın mezarlığına bırakılan forma, Beşiktaş Futbol Kulübü sevdalısı 21 yaşındaki Buğra Kalın’ın mezarına yazılan “BJK” yazısı, mezar taşına fotoğrafı yapıştırılan 19 yaşındaki Nurullah Yılmaz, babası Musa Başal ile birlikte defnedilen Kerem bebeğin hatıraları görenleri duygulandırdı.

    “Allah kimsenin başına vermesin çok zor”

    Kardeşi ve yeğenleri için mezarlıkta dua okumaya gelen Bahattin Ertük, aynı ailede bulunan 5 kişiden 4’ünün vefat ettiğini belirtti.

    Ertük, “4 kişiydiler Yoldaş apartmanında Allah kimsenin başına vermesin çok zor. Tüm insanlar için aynı acı çekiliyor.

    Benim ailemden 5 kişi enkazdaydı 1’i kurtuldu 4’ü öldü, dileğim Allah’tan bu acıyı yaşayan herkese sabır versin tüm ölenlere rahmet etsin” dedi.

  • Depremden kaçarken kalça kemiğini kırdı

    Depremden kaçarken kalça kemiğini kırdı

    Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesi Fırat Mahallesinde bulunan bir sitede, Kahramanmaraş merkezli deprem sırasında panikleyerek merdivenlerden kaçan bir kişi ayağı kayarak yuvarlanıp yere düştü. Acılar içerisinde kıvranan şahıs çevredekilerin haber vermesiyle sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Kalça kemiğini kıran şahıs tedavi altına alındı. Korku dolu anlar güvenlik kameralarına yansıdı.

     

  • Fırsatçılar deprem dinlemedi

    Fırsatçılar deprem dinlemedi

    Depremin ardından fırsatçılık yaparak ev fiyatlarını arttıranların ardından taşımacılık sektöründe de fırsatçılar ortaya çıkmaya başladı. Diyarbakır’da evleri hakkında yıkım veya ağır hasar kararı çıkan vatandaşlar evlerini taşıma derdine düşmüşken fırsatçılar vatandaşları hedef aldı. Ev taşımak için kullanılan asansörler deprem öncesinde 600 liradan kiralanırken, fırsatçıların ortaya çıkmasından sonra 5 bin liradan vatandaşlara kiralanmaya çalışılıyor. Depremi fırsat bilerek fiyatlara artış yapan taşımacılara meslektaşları ise tepki gösterdi. Vatandaşlar da bu duruma tepkisiz kalmazken, insanların mecbur olduğunu bilerek böyle yapılmasını yağmacılık olarak adlandırdı.

    “Bin liraydı şimdi 4 bin liraya çıktı”

    Apartmanından köyüne göç ettiğini belirten Nurettin Taş, “Deprem olduğu için evi köye taşıyoruz. AFAD apartmanda hasar olduğunu söyledi. Taşımak için yeğeni arabasını getirdim, çekici asansörü ise 4 bin liraya getirdim. Bin liraydı şimdi 4 bin liraya çıktı” dedi.

    “Depremden önce 500 lira kurtarıyorken, depremden sonra neden kurtarmıyor”

    Meslektaşlarının böyle bir şey yapmış olmasının doğru olmadığını belirten ev taşıma işi yapan Mikail Şenol, “Depremden önce asansör fiyatları 500 – 600 liraydı. Depremden sonra fırsatçılık yaparak pahalıya fiyat veriyorlar. Sabah verilen fiyatı akşam tekrar alamıyorsun bu yüzden vatandaş mağdur oluyor. Benim çağrım bütün nakliyecilere, bu vicdansızlığa son vermeleri lazım, devlet yetkilileri de buna bir el atmalı. Şuan asansör ve nakliye beraber maliyeti 3 bin 500 lira oluyor. Şehir içinde taşıması ve asansörü dahil, 5 bin lira oluyor. Asansör fiyatlarında depremden önce 500 lira kurtarıyorken, depremden sonra neden kurtarmıyor” şeklinde konuştu.

    “6 bin veya 7 bin lira fiyat veriyorlar”

    Fırsatçıların arttığını belirten ev taşıma işi yapan Seymen Akar, “Şuan ki fiyatımız bin liradır, normal zamanda depremden önce de bin liraydı. Bazıları şuan 6 bin veya 7 bin lira fiyat veriyorlar. Fırsatçılık yapıyorlar bizim gibi işlerine bakmıyorlar” diye konuştu.

    “Ben buradan 15 bin liraya İstanbul’a götürüyorum”

    Fırsatçıların 15 bin liraya kadar fiyat verdiklerini belirten taşımacı Abdullah Güler, “Bir vatandaş beni aradı, taşıma dahil 3 bin 500 TL olduğunu söyledim. Daha önceden aldığı fiyatta taşıma dahil 15 bin lira fiyat verdiklerini söyledi. Ben buradan 15 bin liraya İstanbul’a götürüyorum. Bütün millet mağdur kalmış. Kimse şehirde bulduğu eve gitmiyor, köye gidiyor veya başka bir yere gidiyor. İnsanlarımıza yazık oluyor” ifadelerine yer verdi.