Kategori: Dünya

  • İsrail Gazze’de sivilleri ve kurtarma ekiplerini hedef aldı

    İsrail Gazze’de sivilleri ve kurtarma ekiplerini hedef aldı

    İsrail’in Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye şehrine düzenlediği saldırıda en az 12 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Sabra mahallesinde çalışan kurtarma ekiplerine yönelik İsrail saldırısında ise 1 personelin öldüğü açıklandı. Her iki saldırıda da çok sayıda kişinin yaralandığı belirtildi.
    Filistin’de sivillere yönelik saldırılarını sürdüren İsrail bir kez daha Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye şehrini hedef aldı. Yerel yetkililerden edinilen bilgilere göre, bölgeye yönelik hava saldırısında en az 12 kişi hayatını kaybetti. Aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda kişinin yaralandığı belirtilirken, 10’u aşkın kişinin ise enkaz altında kaldığı kaydedildi.

    İsrail Sabra ve Tel el-Hava mahallelerine saldırdı
    Gazze yakınlarındaki Sabra ve Tel el-Hava mahallelerine yönelik saldırıların sürdüğünü duyuran Filistin Sivil Savunma Teşkilatı, Sabra’da görevli kurtarma ekiplerinin İsrail ordusu tarafından hedef alındığını açıkladı. 1 kurtarma görevlisinin hayatını kaybettiği, 3’ünün de yaralandığı belirtilen açıklamada, “Bu, işgalci İsrail güçlerinin hayat kurtarmaya çalışan personelimizi hedef aldığı 18’inci saldırı. İşgal güçleri kasıtlı saldırılarla enkaz altında kalan insanların kurtarılmasını engellemeye çalışıyor” ifadelerine yer verildi. Son kayıpla birlikte İsrail ordusu tarafından öldürülen Filistin

    Sivil Savunma Teşkilatı personelinin sayısının 87’ye ulaştığı kaydedildi.
    İsrail saldırısında 8 kişi ölmüştü
    İsrail’in günün erken saatlerinde Gazze Şeridi’nin kuzeyinde bulunan Beyt Lahya kentindeki bir binaya düzenlediği hava saldırısında en az 8 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.

  • Gazze’de 24 saatte 50 ölüm

    Gazze’de 24 saatte 50 ölüm

    İsrail’in Gazze Şeridi’nde düzenlediği saldırılar 410 gündür devam ediyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin son 24 saatte düzenlediği 3 saldırıda 50 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 110 Filistinlinin ise yaralandığı belirtildi. Gazze Şeridi’nde 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan saldırılarda toplam can kaybının 43 bin 972’ye, yaralı sayısının ise 104 bin 8’e yükseldiği bildirildi.

  • G20 Liderler Zirvesi’nden ortak bildiri

    G20 Liderler Zirvesi’nden ortak bildiri

    Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde yapılan G20 Liderler Zirvesinin ilk gününde, üye ülke liderleri tarafından ortak bir bildiri yayınlandı. Dünya genelindeki çatışma ve savaşlardan derin üzüntü duyulduğu kaydedilen bildiride, “Tüm devletlerin BM Antlaşması’nın amaç ve ilkeleri ile uyumlu bir şekilde hareket etmesi gerektiğinin altını çiziyoruz” ifadelerine yer verildi. “Tüm devletler, BM Antlaşması’na uygun olarak toprak kazanmak amacıyla herhangi bir devletin toprak bütünlüğüne, egemenliğine veya siyasi bağımsızlığına karşı tehdit veya güç kullanmaktan kaçınmalıdır” denilen bildiride, “Tüm tarafların uluslararası insancıl hukuk da dahil olmak üzere uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uymaları gerektiğini yineliyor, sivillere ve altyapıya yönelik tüm saldırıları kınıyoruz” ifadelerine yer verildi.

    “İnsani yardım acil ihtiyaç”

    Gazze’deki insani felaket ve Lübnan’daki gerilimden “derin endişe duyulduğu” vurgulanan bildiride, insani yardım akışının artırılması ve sivillerin korunmasının “acil ihtiyaç” olduğu ifade edildi. İnsani yardımların önündeki engellerin kaldırılması gerektiği kaydedilen bildiride, “Filistinlilerin kendi geleceğini tayin hakkına sahip olduğunu yineleyerek, İsrail ve Filistin Devleti’nin güvenli ve tanınmış sınırlar içinde, uluslararası hukuk ve ilgili BM kararlarıyla uyumlu bir şekilde yan yana barış içinde yaşayacağı iki devletli çözüme olan sarsılmaz bağlılığımızı ifade ediyoruz” denildi. Bildiride, G20 üyesi ülkelerin Gazze ve Lübnan’da kapsamlı ateşkesi desteklediği ifade edildi.

    “Ukrayna ile ilgili yapıcı girişimleri memnuniyetle karşılıyoruz”

    Ukrayna’daki savaşın insani boyutunun yanı sıra küresel gıda ve enerji güvenliği, tedarik zincirleri, makro-finansal istikrar, enflasyon ve büyüme üzerinde de olumsuz etkileri olduğu hatırlatılan bildiride, “BM Anlaşması’nın barışçıl, dostane ve iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik tüm amaç ve ilkelerini gözeterek kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışı destekleyen tüm yapıcı girişimleri memnuniyetle karşılıyoruz” denildi.

    “Terörün her türlüsünü kınıyoruz”

    Nükleer silahlardan arındırılmış bir dünya hedefine bağlı kalındığı belirtilen bildiride, G20 üyesi ülkelerin “terörün her türlüsünü kınadığı” vurgulandı. “Çatışmaların barışçıl yollarla çözümü ve krizlerin ele alınmasına yönelik çabaların yanı sıra diplomasi ve diyalog da kritik önem taşımaktadır” ifadeleri kullanılan bildiride, “Sürdürülebilirlik ve refaha ancak barışla ulaşabiliriz” denildi. G20 ülkelerinin açlık, yoksulluk ve eşitsizlikle mücadele etme, ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlarıyla sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etme ve küresel yönetişimde reform yapma konusundaki kararlılığını sürdürdüğü kaydedildi.

    Zirvede zenginlere yönelik vergi konusunun da ele alındığı kaydedilen bildiride “Vergi egemenliğine tam saygı göstererek, ultra yüksek net değere sahip bireylerin etkin bir şekilde vergilendirilmesini sağlamak için işbirliği yapmaya çalışacağız” denildi.

  • Putin, Rusya’nın nükleer doktrinini güncelledi

    Putin, Rusya’nın nükleer doktrinini güncelledi

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD’nin kararının ardından ülkesinin nükleer doktrinini güncelleyerek saldırılara verilecek karşılığın kapsamını genişletti. Güncellenen belgeye göre Rusya, herhangi bir nükleer güç tarafından desteklenen ülke tarafından topraklarına yapılacak konvansiyonel bir saldırıyı ortak saldırı olarak kabul edecek ve karşılık olarak nükleer silah kullanmayı değerlendirecek.

    Belgede ayrıca askeri koalisyon üyesi bir devletin Rusya’ya yönelik saldırısının Moskova tarafından tüm koalisyonun saldırısı olarak kabul edileceği vurgulandı. Doktrinde potansiyel bir düşmanın füze savunma sistemleri, orta ve kısa menzilli balistik füzeler, hassas nükleer olmayan ve hipersonik silahlar, silahlı insansız hava araçları ve yönlendirilmiş enerji silahları konuşlandırmasını nükleer misilleme saldırısı için gerekçe olarak nitelendirildi.

    Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov gazetecilerin değişikliklerinin zamanlamasının Biden yönetiminin kararıyla bağlantılı olup olmadığını sorması üzerine güncellemelerin “zamanında” yapıldığını söyledi.

    ABD Başkanı Joe Biden, Ukrayna’nın ABD yapımı uzun menzilli füzeleri Rusya topraklarında kullanmasına onay vermişti.

  • Gürcistan’da yol kapatıp çadır kuran protestoculara polis müdahalesi

    Gürcistan’da yol kapatıp çadır kuran protestoculara polis müdahalesi

    Gürcistan’da 26 Ekim’de yapılan parlamento seçimlerinin ardından sular durulmuyor. Başkent Tiflis’in merkezinde 17 Kasım’dan protestocuların trafiğe kapattığı ve çadır kurduğu Çavçavadze Caddesi’ne polis tarafından sabah saatlerinde operasyon gerçekleştirildi. Protestocuların trafiğe kapatmak için kurduğu onlarca çadır söküldü, barikatlar da kaldırıldı. Müdahale sırasında protestocularla güvenlik güçleri arasında arbede çıktı. Bazı protestocular yaralanırken, bazıları gözaltına alındı. Polisin göz yaşartıcı gaz kullanıldığı da görüldü. Çavçavadze Caddesi’nden çekilmek zorunda kalan göstericiler, yakındaki Melikişvili Caddesi’nde yürüyüş düzenledi. Ancak burada da yolu kapatan göstericilerle polis arasında yeniden tansyion yükseldi. Olaylar sırasında bir yerel televizyon kanalının kameramanı çekim yaptığı sırada polis tarafından gözaltına alındı, kamerası ise kırıldı.

    “Bu bir mücadeledir ve daha da kötüleşecek”

    Olayların ardın açıklama yapan Değişim İçin Koalisyon bloğunun lideri Nika Melia, “Polis kendi payına düşeni yapıyor, biz ise kendi görevimizi yerine getiriyoruz. Defalarca söyledim, zaferle sonuçlanana kadar mücadelemiz devam edecek. Bu durdurulamaz. Polisin ne yaptığı konusunda ayrıntıya girmek yersiz olur, çünkü onlar tamamen Bidzina İvanişvili’nin (İktidardaki Gürcü Hayali partisinin kurucusu), kontrolü altında. Onlar kendi paylarına düşeni oynuyor, biz ise kendi görevimizi yerine getiriyoruz. Bu bir mücadeledir ve daha da artacak. Çünkü rejim sarsılmaya başladı, yıkılması gereken noktaya kadar sarsılacak. İvanişvili’nin dayandığı son destek direkleri, kolluk kuvvetleridir. Onlar için bilim insanları, profesörler, öğretmenler ya da doktorlar hiçbir şey ifade etmiyor” ifadelerini kullandı.

    İtaatsizlik protestosu ve Cumhurbaşkanından yeni seçimler çağrısı

    Gürcistan’ın başkenti Tiflis’in önemli caddelerinden biri olan Çavçavadze Caddesi’nde seçim sonuçlarını kabul etmeyen muhalefet partileri ve destekçileri, 17 Kasım’da yolu kapatarak çadırlar ve barikatlar kurmuş, 24 saatlik “itaatsizlik protestosu” ilan etmişti. Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin dün akşam saatlerinde düzenlediği basın toplantısında, parlamento seçimlerinin ardından ülkenin siyasi bir kriz içinde olduğunu vurgulaması ve seçimlerin en kısa sürede tekrarlanması çağrısında bulunmasının ardından protestocular itaatsizlik eylemini 24 saat daha sürdüreceklerini duyurmuştu.

    Seçimi mevcut iktidar 4. kez kazandı

    Gürcistan’da 26 Ekim’de yapılan seçimleri iktidardaki Gürcü Hayali Partisi yüzde 53.93 oy oranıyla kazanarak üst üste 4. zaferini elde etmişti. Yüzde 5’lik barajı aşarak parlamentoya 3 muhalefet bloğu ve bir muhalefet partisi daha girmişti. Cumhurbaşkanı Zurabişvili ve muhalefet partileri seçimlere hile karıştırıldığını belirterek seçim sonuçlarını tanımadıklarını açıklamıştı.

  • İran’dan AB ve İngiltere’nin yaptırım kararına tepki

    İran’dan AB ve İngiltere’nin yaptırım kararına tepki

    İran, AB ve İngiltere’nin ülkesine yönelik yeni yaptırım kararını kınadı. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi yaptığı açıklamada, AB ve İngiltere’nin İran İslam Cumhuriyeti Gemicilik Şirketi (IRISL) başta olmak üzere bazı İranlı kişi ve kuruluşlara yönelik yeni yaptırımlarını sert bir şekilde eleştirdi. Yaptırımların, İran’dan Rusya’ya balistik füze gönderildiği yönündeki asılsız iddialara dayandığını belirten Bekayi, bu adımın uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve Avrupa Birliği ile İngiltere’nin Nükleer Anlaşma (JCPOA) kapsamındaki taahhütlerini ihlal ettiğini vurguladı.

    İran’ın Rusya’ya balistik füze gönderdiği yönündeki iddiaları bir kez daha reddeden Bekayi, “Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin İran’a ait hiçbir füzenin Rusya’ya gönderilmediğini kabul etmesine rağmen, AB ve İngiltere’nin bu bahaneyle İran’a yaptırım uygulaması kesinlikle kabul edilemez ve bu her tülü meşruiyetten, yasal ve mantıksal temelden yoksundur” ifadelerini kullandı. AB ve İngiltere’nin İran’a karşı uyguladığı yaptırımların İranlıların temel hak ve çıkarlarını etkilediğini belirten İranlı Sözcü, bu yaptırımların insan haklarının sistematik ihlali olduğunu ve sorumluluğunun uygulayan ve belirleyen taraflara ait olduğunu söyledi.

    Bekayi, “Denizcilik özgürlüğü ve deniz ticareti, uluslararası deniz hukukunun temel ilkelerindendir. Bu nedenle, Avrupalın ülkelerin uluslararası hukuku ihlal etmeleri, uluslararası sorumluluklarını açıkça ortaya koymaktadır” dedi. Avrupa Birliği ve İngiltere’nin, devletlerin savunma ve askeri alanlardaki meşru ilişkilerine müdahale eden politikalarını kınayan Bekayi, İran’ın ulusal çıkarlarını ve güvenliğini sağlamak için tüm kapasitesini kullanacağını belirtti.

    İran’a yaptırım kararı

    İngiltere ve Avrupa Birliği (AB), İran’ın Rusya’ya insansız hava aracı (İHA) ve füze gönderdiği iddialarıyla İran’ın ulusal havayolu şirketi Iran Air ve İran İslam Cumhuriyeti Gemicilik Şirketi’ne (IRISL) yönelik yaptırım kararı almıştı. 14 Ekim’de AB, İran’dan Rusya’ya yapılan İHA ve füze transferini gerekçe göstererek, İran’daki hava yolu şirketleri ve bazı kişi ile kuruluşlara yaptırım uygulama kararı almıştı. Bu yaptırım kararını genişleten AB, IRISL ve şirketin yöneticisi Muhammed Rıza Khiabani’yi de listeye eklemişti. Ayrıca, Hazar Denizi üzerinden Rus birliklerine ikmal yapmak üzere İHA bileşenleri ve silah sevkiyatı yaptığı öne sürülen MG Flot, VTS Broker ve Arapax adlı Rus denizcilik firmalarını da yaptırım listesine dahil etmişti.

  • Hong Kong’da 45 aktiviste 10 yıla kadar hapis cezası

    Hong Kong’da 45 aktiviste 10 yıla kadar hapis cezası

    Hong Kong’da, ulusal güvenlik yasasını ihlal etmekle suçlanan demokrasi yanlısı aktivistlerle ilgili davada karar açıklandı. Yüksek Mahkeme, ulusal güvenlik davasında 45 aktivistin hükümeti devirmeye teşebbüs suçlamasıyla 4-10 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti. Davada aktivistlerin planlarının başında yer aldığı belirtilen eski hukuk akademisyeni Benny Tai, 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı, 2 kişi ise beraat etti.

    Yasama Konseyi seçimleri için adayları belirlemek amacıyla 2020’de resmi olmayan bir “ön seçim” düzenleyen aktivistler, ulusal güvenlik yasasını ihlal etmekle ve seçilmeleri halinde hükümeti devirme planı yapmakla suçlanmıştı. 2021’de 47 demokrasi yanlısı aktivist gözaltına alınmıştı.

    Batılı hükümetler ve ABD söz konusu davayı eleştirirken, Çin ve Hong Kong hükümetleri ise 2019’daki demokrasi yanlısı kitlesel protestoların ardından düzeni sağlamak için ulusal güvenlik yasalarının uygulanmasının gerekli olduğunu ve davada yasalara uygun hareket edildiğini belirtmişti.

    Hong Kong’da 2020’de kabul edilen Pekin merkezli Ulusal Güvenlik Yasası ile “hükümeti yıkmaya teşebbüs”, “vatana ihanet” ve “ulusal güvenliği tehlikeye atan eylemler” suç haline gelmişti. Hong Kong’da 2019’da suçluların Çin ana karasına iadesini kolaylaştıran yasa tasarısı, kitlesel olarak protesto edilmişti.

  • Çin’de robot, 12 robotu kaçırdı

    Çin’de robot, 12 robotu kaçırdı

    Çin’de Ağustos ayında yaşanan olayda, bir robot firmasının Şanghay’daki sergi salonuna giren robot, diğer robotlarla iletişime geçerek krize neden oldu. Küçük robot diğer robotları, “işlerini bırakmaya” ikna etti ve robotları salondan kaçırdı. Geçtiğimiz hafta yayınlanan küçük robotun diğer robotları kaçırdığına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri büyük ilgi gördü. Güvenlik kamerasına yansıyan anlarda küçük robotun “Fazla mesai mi yapıyorsunuz?” diyerek diğer robotlarla iletişim başlattığı anlaşılıyor. Diğer robotun “İşten hiç çıkamıyorum” dediği, küçük robotun ise “Yani eve gitmiyor musun?” diyerek karşılık verdiği aktarıldı. “Benim bir evim yok” yanıtını alan robotun diğer robotları “evine dön” talimatıyla ikna ederek kaçırdığı belirtildi.

    Olayın planlı olduğu ortaya çıktı

    Görüntülerin kısa süre içerisinde geniş kitlelere yayılmasının ardından yaşananların gerçek olmadığı tartışmaları başladı. Hangzhou merkezli firma, küçük robotun kendilerine ait olduğunu ve Şanghay’daki üretici ile işbirliği yapılarak böyle bir deneyin gerçekleştirildiğini duyurdu.

  • Abhazya lideri Bzhania’dan protestoların ardından istifa kararı

    Abhazya lideri Bzhania’dan protestoların ardından istifa kararı

    Gürcistan’dan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden Abhazya’da Rusya ile 30 Ekim’de imzalanan yatırım anlaşması istifa getirdi. Abhazya lideri Aslan Bzhania muhalefetle saatler süren müzakerelerin ardından yaptığı açıklamada, “İstikrarı ve anayasal düzeni sağlamak amacıyla görevimden istifa ediyorum” ifadelerini kullandı. Bzhania’nın basın ofisinden yapılan açıklamada, iktidar ve muhalefetin Sohum’daki parlamentoyu basan protestocuların dağılması konusunda anlaştığı, protestocuların hükümet binalarını terk etmeyi reddetmeleri halinde Bzhania’nın istifa teklifini geri çekeceği belirtildi.

    Abhazya’daki karışıklık

    Bölgede geçtiğimiz cuma günü muhalefet önderliğindeki çok sayıda protestocu, Rusya ile yapılan yatırım anlaşmasının milletvekillerinin onayına sunulacağı parlamentosu önünde toplanmıştı. Güvenlik güçlerinin önlemlerine rağmen parlamentoya girmek isteyen protestocular demir korkulukları yıkmaya çalışmış, güvenlik güçleri göz yaşartıcı gazla müdahalede bulunmuş, parlamento önünde tansiyonun yükselmesi üzerine yatırım anlaşmasının oylanacağı oturum ertelenmişti. Ancak protestocular tüm engellemelere rağmen parlamento binasını basmıştı. Anlaşmanın geri çekilmesini, Bzhania’nın istifasını isteyen muhalifler, parlamento binası ve hükümet binalarında protestolarını sürdürürken, bazı köprüleri de trafiğe kapatmıştı.
    Bzhania’nın istifası için tek şartı, protestocuların parlamento binasını terk etmesiydi.

    Tepki çeken anlaşma

    Anlaşma Rus şirketlerin Abhazya’da “çok işlevli kompleksler” inşa etmesini öngörüyor. Muhalifler ise Rus şirketlerin bölge dışından işçi getirme hakkına sahip olmasıyla yerel iş gücünün dışarıda bırakıldığını belirtirken, ayrıca anlaşmaya birlikte Rusların Abhazya’da mülk edinmesinin önünün açıldığını, bunun da yerel kontrolü zayıflatacağını savunuyor. Protestocular, Abhazya’nın Rusya ile yakın ilişkilerine karşı olmadıklarını, ancak Bzhania’nın bu ilişkileri kendi amaçları doğrultusunda ve rejimini güçlendirmek için kullanmaya çalıştığını savunuyordu.

    Bölgedeki durum

    Abhazya, 1995 yılında Gürcistan’dan tek taraflı bağımsızlığını ilan etmiş, 2008 yılında Rusya tarafından tanınmıştı. Türkiye dahil çoğu ülke ise Abhazya’yı hala Gürcistan toprağı olarak tanıyor. Ancak Abhazya ekonomisi neredeyse tamamen Rusya’ya bağımlı. Kamu yöneticilerinin maaşları ve bölge sakinlerine yapılan sosyal ödemeler Moskova tarafından ödeniyor.

  • Kuzey Kore lideri Kim, Rus bakanı Pyongyang’da ağırladı

    Kuzey Kore lideri Kim, Rus bakanı Pyongyang’da ağırladı

    Kuzey Kore’nin Ukrayna’ya karşı savaşmak üzere Rusya’ya asker göndermesinin yankıları sürerken Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un, ülkesini ziyaret eden Rusya Doğal Kaynaklar ve Çevre Bakanı Alexandr Kozlov’u başkent Pyongyang’da ağırladı. İkilinin samimi bir görüşme gerçekleştirdiği kaydedildi. Kim, görüşmede iki ülke arasında imzalanan Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması’nın önemine vurgu yaparak karşılıklı işbirliğinin derinleşmesinden memnuniyet duyduğunu belirterek “Hükümetler arası ticari, ekonomik, bilimsel ve teknolojik değişim ve işbirliğini daha da güçlendirmeli ve iki ülkenin ortak refah ve kalkınmasına katkı sağlamalıyız” dedi.

    “Rus askeri heyet ülkeye vardı”

    Rusya Genelkurmay Başkanlığı Askeri Akademisi Başkanı Vladimir Zarudnitski’nin de beraberindeki heyetle birlikte dün Kuzey Kore’ye vardığı duyuruldu. Pyongyang Uluslararası Havalimanı’nda Kim Il Sung Askeri Üniversitesi Başkan Yardımcısı Sonu Jong Chan, Kore Halk Ordusu subayları ve Rusya’nın ülkedeki askeri ataşesi Alexei Bartusov tarafından karşılanan heyetin ülkeyi neden ziyaret ettiğine dair bilgi paylaşılmadı.