Kategori: Dünya

  • Bangladeş’te hastane sahibinden Covid-19 vurgunu

    Bangladeş’te hastane sahibinden Covid-19 vurgunu

    Bangladeş’te hastane sahibi Mohammad Shahed (43), koronavirüs (Covid-19) testi yapmadan sahte ‘negatif’ raporu vererek, 350 bin dolar (Yaklaşık 2,5 milyon TL) kazanç sağladığı gerekçesiyle gözaltına alındı.

    Bangladeş’in başkenti Dakka’da sahte koronavirüs testlerinden kazanç sağlayan hastane sahibi Mohammad Shahed, Hindistan’a kaçmaya çalışırken gözaltına alındı. Söz konusu iddiaya göre, Shahed’in hastanelerinde 10 binden fazla koronavirüs testi raporu hazırlandı ancak bunlardan sadece 4 bini gerçek test sonuçlarını yansıttı. Diğer 6 bin kişide ise test yapılmadan ‘negatif’ rapor hazırlandığı kaydedildi. Bu işlemden 350 bin dolar kazanç sağladığı belirtilen Shahed, gözaltına alındı.

    ‘SAĞLIK SİSTEMİNE GÜVEN SARSILDI’

    Shahed’in son günlerde koronavirüsle bağlantılı yolsuzluğa karışan çok kişiden biri olduğunu belirten uzmanlar, ülkede sağlık sistemine güvenin sarsıldığını belirtti. Öte yandan, Shahed’in hükümetle testler konusunda ücretsiz hizmet vereceği konusunda anlaştığı ancak yine de bu testlerden ücret aldığı ifade edildi.

    BANGLADEŞ’TE SON DURUM

    Bangladeş’te son açıklanan verilere göre 196 bin 323 vaka bulunuyor. Ülkede toplamda 2 bin 496 kişi virüs nedeniyle hayatını kaybetti. İyileşen hasta sayısı 106 bin 963 olarak açıklanırken aktif vaka sayısının 86 bin 864 olduğu kaydedildi.

  • Teknoloji CEO’su evinde ölü bulundu

    Teknoloji CEO’su evinde ölü bulundu

    ABD’de, önde gelen bir teknoloji girişimcisi New York’taki dairesinde ölü bulundu.

    ABD medyasında yer alan haberlere göre, 33 yaşındaki Fahim Saleh’in başı ve uzuvlarının elektrikli testereyle parçalanmış halde bulundu.

    Aynı haberlerde, dairede başı ve uzuvları kesilmiş cesedin yanında prizde takılı olan bir elektrikli testere ve siyah torbaların da bulunduğu belirtiliyor.

    Polis olayla ilgili henüz açıklama yapmadı ancak Gokada şirketi Saleh’in ölümünü doğruladı. Şirketin resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “Kurucumuz ve CEO’muz Fahim Saleh’in ani ve trajik kaybını derin bir üzüntüyle bildiriyoruz.”

    FAHİM SALEH KİMDİR?

    Bangladeş göçmeni bir ailenin oğlu olan Saleh, ilk şirketini lisedeyken kurdu. Saleh, Nepal ve Bangladeş’te taksi, kurye ve yemek siparişi hizmetleri veren Pathao ile Nijerya’daki Uber benzeri motosiklet taksi uygulaması Gokada platformlarının kurucularındandı.

  • İran’da ölü sayısı tırmanıyor

    İran’da ölü sayısı tırmanıyor

    İran’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 198 artarak 13 bin 608’e yükseldi.

    Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Sima Sadat Lari, Kovid-19 salgınında son 24 saatte 198 kişinin daha yaşamını yitirdiğini ve 2 bin 500 yeni vaka tespit edildiğini söyledi.

    Lari, böylece Kovid-19 kaynaklı toplam can kaybının 13 bin 608’e, vaka sayısının da 267 bin 61’e çıktığını aktardı.

    Hastalardan 3 bin 471’inin durumunun ağır olduğunu ifade eden Lari, şu ana kadar tedavileri tamamlanan 230 bin 608 kişinin ise taburcu edildiğini belirtti.

    Sözcü Lari, ülkede yapılan toplam test sayısının da 2 milyon 73 bin 791 olduğu bilgisini paylaştı.

    Sağlık Bakanlığı Sözcüsü ayrıca Doğu ve Batı Azerbaycan, İlam, Buşehr, Rezevi Horasanı, Huzistan, Zencan, Kürdistan, Kirmanşah, Gülistan, Mazenderan ve Hürmüzgan eyaletlerinin “kırmızı bölgeler”; Tahran, Fars, Erdebil, İsfahan, Elburz, Güney Horasan, Sistan-Beluçistan, Kirman, Kohgiluye-Buyer Ahmed, Loristan, Hemedan, Yezd ve Kuzey Horasan’ın da “riskli bölgeler” kategorisinde olduğunu kaydetti.

  • İran: Ermenistan ile Azerbaycan arasında arabulucu olmaya hazırız

    İran: Ermenistan ile Azerbaycan arasında arabulucu olmaya hazırız

    İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, bölgenin yeni bir gerilimi kaldıramayacağını söyleyerek ülkesinin iki ülke arasında arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu söyledi.

    Azerbaycan Cumhuriyeti sınırı yakınında yer alan Erdebil kentinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, “Tarafları soğukkanlı olmaya davet ediyor. Gerilim çıkar çıkmaz bunun düşürülmesi için diploması mekanizmamızı aktif hale getirerek. Gerilimin düşürülmesi ve barışçıl çözümler çerçevesinde iki ülke arasındaki farklılıkları azaltmak için arabuluculuk yapmaya hazırız” diye konuştu.

  • Azerbaycan-Ermenistan cephesinde gerginlik

    Azerbaycan-Ermenistan cephesinde gerginlik

    Ermenistan ordusunun Azerbaycan’ın Tovuz Rayonu’na ağır silahlarla saldırması bir anda dünya gündemini değiştirdi ve bölgesel savaş senaryolarının bir kez daha gündeme gelmesine neden oldu. Özellikle 12 Temmuz öğle saatlerinde başlayan ve 15 Temmuz itibarıyla zayıflamış görünen karşılıklı saldırılarda her iki tarafın ciddi kayıplar verdiği açıklandı. Azerbaycan ilk kez sıcak çatışmada bir generalini kaybetti. Azerbaycan tarafına saldırıların gerçekleştirildiği Ermenistan’a ait karakollar Azerbaycan’ın karşı ateşiyle yıkıldı. Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, bir gün arayla önce Ulusal Güvenlik Konseyi’ni, daha sonra da Bakanlar Kurulunu özel gündemle topladı ve Ermenistan’ın saldırılarına ilişkin önemli mesajlar verdi.

    Ermenistan’ın saldırılarına en sert tepki Türkiye’den geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Ermenistan’ın saldırılarını kınadılar, işgalci devleti uluslararası hukuka saygılı olmaya ve işgal ettiği toprakları terk etmeye davet ettiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Bakan Çavuşoğlu’nun özellikle Azerbaycan’ın topraklarını kurtarmak için tercih edeceği her yolda tüm imkanlarıyla yanında olacaklarını sert ifadelerle açıklaması bölgesel dengeleri değiştirebilecek bir açıklama olarak görülmelidir.

    Rusya, tarafları ateşkese uymaya davet etti ve gerekirse taraflar arasında arabuluculuk yapabileceğini açıkladı. ABD, İngiltere ve diğer Batılı ülkeler taraflara itidal çağrısı yaptılar. Pakistan Ermenistan’ın saldırılarını sert dille kınadı ve Azerbaycan’a desteğini ifade etti. Ukrayna ve Moldova taraflara itidal çağrısı yapmakla beraber Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin Ermenistan’ın işgallerini sona erdirmesini isteyen 822, 853, 874 ve 884 sayılı kararlarının uygulanması, sorunun uluslararası hukukun temel ilkelerine ve özellikle toprak bütünlüğü ilkesine uygun bir biçimde çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade ettiler. Hatta Ukrayna’nın bu tutumundan dolayı Erivan’daki Ukrayna Büyükelçisi Ermenistan Dışişleri Bakanlığı’na davet edilerek duyulan rahatsızlık ifade edildi.

    İran ilk açıklamasında kayıplardan duyduğu üzüntüyü ifade ederek tarafları ateşkese davet etti. Fakat Azerbaycan ve İran dışişleri bakanlarının telefon görüşmesinde Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne destek de ifade edildi.

    BM, Avrupa Birliği (AB), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve NATO, ayrıca Ermenistan’ın üye olduğu Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) ateşkes ihlallerinden ve sıcak çatışmaların başlamasından duydukları rahatsızlığı dile getirdiler. Ermenistan’ın beklentisinin aksine KGAÖ kendisine açık bir destek vermedi. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) saldırılarından dolayı Ermenistan’ı kınadı ve Azerbaycan’a destek verdi.

    Cephede ateş hiç kesilmedi

    Sınırdaki çatışmaların nedenleri konusunda farklı görüşler ortaya atılıyor. Aslında sorunun tarihçesini, özellikle de mevcut duruma gelme sürecini, ateşkes ve sonrasındaki “barış sürecini” ayrıntılı bir biçimde bilenler için bu çatışma sürpriz değildi. Bilindiği üzere savaşın ilk aşamasında daha hazırlıklı olan (ASALA terör örgütünün deneyimli kadrolarına, ayrıca askeri, ekonomik ve diplomatik açından çok ciddi dış desteğe sahip olan) Ermenistan, Azerbaycan topraklarının yaklaşık yüzde 20’lik kısmını işgal etmişti. BM Güvenlik Konseyi ve diğer uluslararası kuruluşlar işgali kınayan, işgalin bir an evvel, kayıtsız şartsız sona erdirilmesini isteyen kararlar almıştı. Fakat Ermenistan ne bu kararlara uydu ne de Mayıs 1994’te imzalanan ateşkes anlaşmasına. Ermenistan büyük kapsamlı işgal ve yeni saldırı ihtimaliyle Azerbaycan’ı baskı altında tutacağına, Azerbaycan’ın topraklarını kurtarma girişimlerini ise Rusya’nın askeri desteği ile önleyebileceğine inanmıştır. Bölgede çıkarları ve sorun üzerinde etkisi bulunan önemli güçlerin tamamına yakını çözümsüzlükten yararlanmaya, işgal sorunu üzerinden taraflarla pazarlık yapmaya çalışmıştır. Bu nedenle de Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafından işgali sorunu (kısa ve yaygın ismiyle Karabağ sorunu) eski Sovyet coğrafyasındaki birçok sorun gibi “dondurulmuş sorun” olarak tanımlanmaktaydı.

    Fakat özellikle, Rusya’nın Ağustos 2008’de Gürcistan’a müdahalesinden sonra “dondurulmuş sorunların” aslında donmamış olduğu ve bu durumun büyük tehlike arz ettiği daha iyi anlaşıldı, sorunun çözümüne yönelik girişimlerin yoğunlaşacağı iddia edildi. Hatta, Rusya’nın arabuluculuğuyla 2 Kasım 2008’de Moskova yakınlarındaki Mein Dorf Şatosu’nda imzalanan anlaşmanın ateşkesi önemli ölçüde garanti altına alması bekleniyordu. Çünkü ilk kez taraflar Rusya’nın da imza attığı bir belgeyle sorunun çözümünde barışçıl yöntemlere bağlı kalacaklarını ifade etmişlerdi. Ama ilginç bir şekilde son yıllarda büyük kayıplara neden olan ateşkes ihlalleri, taraflar arasında görüşmelerin yapıldığı sırada ya da hemen ertesinde yaşandı.

    Örneğin Haziran 2010’da, Ağustos 2014’te, Kasım 2014’te, Aralık 2015’te ve diğer bazı dönemlerde ne zaman üst düzey görüşmeler söz konusu olsa, ateşkes ihlalleri her iki taraftan önemli kayıpların yaşanmasına ve savaş senaryolarının gündeme gelmesine neden oldu. Fakat bu gerginliklerin her birinden sonraki birkaç gün içerisinde önceki düzene geri dönüldü. 1994 Ateşkes Anlaşması sonrasında günümüze kadarki en geniş çaplı çatışmalar Nisan 2016’da yaşandı. O çatışmalar sırasında Ermenistan’ın provokasyonlarına karşılık veren Azerbaycan hem karşı tarafa büyük kayıplar verdirerek topraklarının bir kısmını Ermenistan işgalinden kurtardı hem de 30 yıllık savaşta ilk kez psikolojik üstünlüğü ele aldı. Bu, Ermenistan’ı ve destekçilerini ciddi bir biçimde rahatsız etti.

    Dolayısıyla 1994 ateşkesi sonrasında ateş aslında hiç kesilmedi. Ateşkes ihlalleri ise daha çok tarafların karşı tarafı suçlama konusu ve Mayıs 1994’teki dengeyi kendi lehlerine çevirme girişimi olarak dikkat çekiyor. Şöyle ki, Azerbaycan askeri, ekonomik ve diplomatik açıdan 1990’lı yılların başlarına göre çok daha güçlendi. Rakamlar da bu veriyi destekliyor.

    – Ermenistan, Azerbaycan’ı provoke etmeye çalışıyor

    Azerbaycan açısından topraklarının (eski Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi ve çevresindeki 7 rayonun) Ermenistan işgali altında kalması hem uluslararası hukuka aykırı hem de iki ülkenin mevcut askeri, diplomatik, ekonomik ve diğer kapasitelerine uygun değil. Yani, Azerbaycan uygun gördüğü zamanda BM Sözleşmesi’nin 51. maddesine dayanarak meşru müdafaa hakkı çerçevesinde topraklarını Ermenistan işgalinden kurtarma hakkına ve kapasitesine sahip.

    Ermenistan bu gidişatı kendisi açısından çok riskli görüyor ve Azerbaycan’ın artan kapasitesinin Rusya’nın da yer alacağı bir savaşla sınırlanmasını sağlamak için (Gürcistan ve Ukrayna örneklerinde olduğu gibi) Azerbaycan’ı provokasyona çekmeye çalışıyor. Ermenistan’ın bu kez iki ülke sınırındaki farklı bir bölgeden saldırmasının temel amaçlarından birisi bu olabilir.

    Genel olarak ateşkes ihlallerinin ve özellikle son çatışmaların nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz: Ermenistan için, Nisan 2016 savaşının sonuçlarını ve psikolojik ezilmişliği ortadan kaldırma fırsatı, Ermenistan’daki iç politik mücadelenin bir yansıması olması, iktidarın dikkatleri sosyal ve ekonomik sorunlardan uzaklaştırma amacı gütmesi, iç askeri mücadelenin bir yansıması, dış politikada yaşanan sorunların bir yansıması, Azerbaycan’ın (Rusya’nın da askeri olarak Ermenistan’ın yanında yer alacağı) büyük çaplı bir savaşa çekilerek potansiyelinin darbe almasının sağlanması vs.

    Karabağ sorununun çok karmaşık bir sorun olduğunu, sorunun ortaya çıkışında tek suçlunun Rusya olmadığını ifade etmekle beraber, mevcut manzaranın ortaya çıkmasında ve çözüm sürecindeki başarısızlıkta bu ülkenin Ermenistan’a verdiği özel desteğin rolünü vurgulamak yanlış olmaz.

    Karabağ sorunu Rusya açısından Kafkasya’da etkinliğini sürdürmesi amacı doğrultusunda önemli bir araç. Bu nedenle de tam olarak çözüme kavuşturulmasını, yani bir aracının ortadan kalkmasını istemez. Son dönemlere kadar Rusya’ya rağmen ciddi bir çatışmanın başlaması ve taraflardan birinin diğerine ciddi üstünlük sağlaması her zaman zayıf bir ihtimal olarak görülüyordu. Azerbaycan’ın bu aşamada Rusya’nın da müdahil olacağı bir savaşı arzu etmemesi, Rusya’nın ise kendisi bu kadar sorunla uğraşırken bir de Azerbaycan dolayısıyla yeni sıkıntılar yaşamayı arzu etmemesi çatışmanın büyüme ihtimalini hep zayıflatan unsurlar.

    – Türkiye’nin kararlılığı dengeleri değiştiriyor

    Ancak Türkiye’nin sürece aktif müdahil olmaya başlamasıyla “ne barış ne savaş” durumu herkes için, ama özellikle işgalci Ermenistan ve bu ülkeyi askerî açıdan destekleyen, çözümsüzlükten çıkar uman dış güçler için risk kaynağı olmaya başlıyor. Hatırlanacağı üzere Bakan Çavuşoğlu 20 Haziran 2020’de yaptığı açıklamada da Azerbaycan, Karabağ sorununun çözümünde nasıl bir çözüm arzu ederse biz de o şekilde onun yanında oluruz demek suretiyle bu konuda Türkiye’nin tavrına ilişkin ilk kez farklı bir bakış açısı ortaya koymuştu. 12 Temmuz’da başlayan çatışmalar sonrasında bu tavır Cumhurbaşkanı Erdoğan ve çeşitli bakanlar düzeyinde daha net ve ısrarlı bir şekilde vurgulandı. Dolayısıyla bir yandan Azerbaycan’ın ve Ermenistan’ın askeri, diplomatik ve ekonomik olanakları arasındaki dengenin 1990’ların başına kıyasla Azerbaycan lehinde çok değişmesi, diğer yandan Türkiye’nin aktif askeri politikası ve resmî açıklamaları dengeleri değiştirdi.

    Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafından işgali sorunu eskiden bölgede çıkarı ve bölge ülkeleri üzerinde etkisi bulunan güçler için bir fırsat iken artık aynı zamanda risk kaynağı olmaya başlıyor. Dolayısıyla Güney Kafkasya’daki sorunların çözümsüzlüğünden kâr elde etmeye çalışan güçler için Karabağ sorunu açısından “ne savaş ne de barış” durumu artık eskisi kadar sağlıklı değil. Azerbaycan ile Ermenistan arasında başlayabilecek büyük çaplı bir savaş Suriye ve Libya sorunlarından farklı olarak bölgedeki büyük güçlerin (Rusya, Türkiye ve İran) olanaklarını daha fazla tüketebilir ve bu güçler başka bölgelerdeki önemli çıkar alanlarını kaybetmek durumunda kalabilirler. Bu senaryo bölge dışındaki önemli güçlerin çıkarlarına daha uygun olacaktır. Bölgedeki önemli güçlerin bunları dikkate alması ve Karabağ sorunun çözümü hususunda hızlı hareket etmesi gerekmektedir. Bu etken Karabağ sorununun çözüm sürecini hızlandırabilir.

  • Twitter’da siber saldırı

    Twitter’da siber saldırı

    Twitter’dan yapılan açıklamada, iç sistemlere ve araçlara erişimi olan bazı çalışanlarını hedefleyen kişilerin koordineli bir saldırı düzenlediğinden bahsedildi.

    Twitter’daki bir güvenlik açığından faydalanan hackerlar, ilk olarak Jeff Bezos, Elon Musk ve Bill Gates olmak üzere pek çok kişi ve kurumunun hesabını ele geçirdi. Hesaplardan Bitcoin dağıtımı yaptıklarına dair mesajlar paylaşan hackerlar, linke tıklayanların Bitcoinlerini de ele geçirmiş oldu.

    Bilgisayar korsanları Twitter’da birçok yüksek takipçisi olan ismin ve markanın hesabını hackleyerek bu hesapları Bitcoin sahtekarlığı için kullandı. Ele geçirilen hesaplardan yapılan paylaşımlarda anonim bir Bitcoin adresinin bilgisi verilerek söz konusu adrese para gönderilmesi istendi. Bu paylaşımların birçoğunda, belirtilen Bitcoin adresine gönderilen her 1000 dolar için 2 bin dolarlık ödeme yapılacağı kaydedildi.

    Çalınan hesapların hepsinin onaylı hesap olması (mavi tikli hesaplar) ise dikkat çekici.

    Hesabı ele geçirilen belirlenen isimler:

    Kanye West

    Joe Biden

    Bill Gates

    Apple

    Jeff Bezos

    Elon Musk

    Uber

    Mike Bloomberg

    Floyd Mayweather

    Barack Obama

    HQ Trivia

    Warren Buffet

    Kim Kardashian

    Hesaplardan Bitcoin ile ilgili çekiliş paylaşımı yapılarak verilen bağlantılara tıklanılması istendi. Saldırının ana hedefi çalınan Twitter hesaplarının sahipleri değil, bu hesapları takip eden milyonlarca kullanıcıydı. Saldırının kısa sürede başarı gösterdiği dikkat çekiyor; zira paylaşımda gönderilen bağlantıyla şu ana kadar 110 bin dolar toplandığı belirtiliyor.

    TWITTER’DAN HACKLENME AÇIKLAMASI

    Olayın ardından Twitter’ın patronu Jack Dorsey, yine Twitter üzerinden sıcağı sıcağına bir açıklama yaptı. Twitter için zor bir gün olduğuna dikkat çeken Dorsey, bu olayın yaşanmasından ötürü üzgün olduklarını belirtirken, araştırmaların sürdüğünü belirtti.

  • Canlı yayında görülmez kaza! Haber sunarken dişi düştü

    Canlı yayında görülmez kaza! Haber sunarken dişi düştü

    Ukrayna’da haber kanalı TSN’in spikeri Marichka Padalko, haberi sunduğu sırada ön dişi düştü. O anlar kanalın canlı yayın kameralarınca kaydedildi.

    https://youtu.be/S_U0_9KWAqg

    Ukrayna’da haber kanalı TSN’in ana haber spikeri Marichka Padalko’nun canlı yayında haber sunduğu sırada ön dişi düştü. Canlı yayına yansıyan görüntülerde, Padalko’nun düşen dişinin fark ederek eliyle aldığı ve haberi sunmaya devam ettiği görüldü. Sosyal medyada paylaşılan görüntü çok sayıda yorum aldı. Kullanıcılar, Padalko’nun profesyonellikten ödün vermeden haberi sunmaya devam etmesini tebrik etti.

  • Dünya nüfusu için korkutan uyarı!

    Dünya nüfusu için korkutan uyarı!

    ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, doğum oranlarının düşmesi nedeniyle 2100 itibarıyla 23 ülkenin nüfusları yarıya düşebilir.

    Washington Üniversitesi bilim insanları tarafından yapılan araştırmada, dünyadaki doğurganlık oranının 2100 yılına kadar 1,7’nin altına düşebileceği, bu nedenle neredeyse her ülkenin nüfusunun azalacağı ve 23 ülkenin nüfuslarının yarıya düşebileceği öngörüldü.

    2017’de dünyadaki doğurganlık oranının 2,4’e gerilediğine dikkat çekilen araştırmada, bu oranın 2,1’in altına düşmesi halinde dünya ve ülke nüfuslarının düşüşe geçeceği belirtildi.

    Araştırmada, dünya nüfusunun 2064’te 9,7 milyar ile zirveye ulaşmasının ve 2100’de ise 8,8 milyara gerilemesinin beklendiği kaydedildi.

    Japonya nüfusunun yüzyılın sonunda 126 milyondan 53 milyonun altına, İtalya nüfusunun ise 61 milyondan 28 milyona gerilemesinin tahmin edildiği araştırmada, İspanya, Portekiz, Tayland ve Güney Kore’nin de aralarında bulunduğu 23 ülkenin de nüfuslarının yarıya inmesinin öngörüldüğü ifade edildi.

    Araştırmada, şu anda dünyanın en kalabalık ülkesi olan Çin’in nüfusunun 2100 yılında yaklaşık 732 milyona gerileyeceği tahmin edildi.

    Sahra Altı Afrika ülkeleri 2100 itibarıyla nüfusunu 3’e katlayacak

    Araştırmada, Sahra Altı Afrika ülkelerinin 2100 itibarıyla nüfuslarını 3’e katlayabileceği öngörüldü.

    Bölge ülkelerinden Nijerya’nın nüfusunun 791 milyona ulaşacağı öngörülen araştırmada, bunun dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olmasını beraberinde getireceği kaydedildi.

    Araştırmacılardan Prof. Christopher Murray, yeni yüzyılda yaşlı nüfusun genç nüfustan fazla, bu durumun çok sayıda olumsuz etkisinin olacağı uyarısında bulundu.

  • 2022 Dünya Kupası kışın oynanacak

    2022 Dünya Kupası kışın oynanacak

    FIFA, Katar’da düzenlenecek olan 2022 Dünya Kupası’nın 21 Kasım – 18 Aralık tarihleri arasında oynanacağını açıkladı.

    Ev sahibi Katar’ın A grubu’ndaki maçıyla başlayacak 2022 Dünya Kupası’nın açılışı Al Khor şehrindeki 60 bin kişilik Al Bayt Stadyumu’nda gerçekleştirilecek. Her gün 4 maç oynanacak turnuvada 12 günde grup aşaması tamamlanacak.

    3-6 Aralık tarhilerinde son 16 turu, 9-10 Aralık’ta çeyrek, 13-14 Aralık’ta ise yarı final maçları oynanacak. Final maçı ise 18 Aralık 2022’de. 2022 Dünya Kupası finali, Lusail şehrindeki 80 bin kişilik Lusail Stadyumu’nda düzenlenecek.

    17 Aralık 2022’de Khalifa Uluslararası Stadyumu’nda ise üçüncülük maçı oynanacak.Maç saatleri ise 13:00, 16:00, 19:00 ve 22:00 olarak belirlendi.

    İLK KEZ KASIM VE ARALIK’TA

    Bu karar sonrası turnuva tarihinde bir ilk yaşanmış olacak. Genellikle Haziran ve Temmuz aylarında oynanan turnuva ilk kez Kasım ve Aralık ayında oynanacak.

  • Kedileri çamaşır makinesine atarak öldürdü

    Kedileri çamaşır makinesine atarak öldürdü

    Malezya’da bir çamaşırhanede 3 farklı çamaşır makinesinde ölü kedi gören kadın müşteri polisi aradı. Güvenlik kamerasını inceleyen polis, dükkana giren bir kişinin 3 kediyi 3 ayrı çamaşır makinesine atarak öldürdüğü ortaya çıktı.

    Olay, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’daki bir çamaşırhanede meydana geldi. Çamaşırlarını yıkatmak için işletmeye giren kadın müşteri, 3 farklı çamaşır makinesinde 3 ölü kediye rastladı. Karşılaştığı oaKadın müşteri polisi arayarak durumu ihbar etti. Çamaşırhaneye gelen polis, işletmenin güvenlik kamera kayıtlarını inceledi.

    https://youtu.be/-b6gpya8JHE

    “KEDİLERİ CANİCE ÖLDÜRDÜ”

    Güvenlik kamerasını inceleyen polis,gördükleri karşısında şoke oldu. Kayıtlarda, çıplak ayaklı bir kişinin dükkanda kedileri çamaşır makinesine attığı ve kapaklarını kapatarak makineleri çalıştırdığı görüldü. Kimliği açıklanmayan kişinin evsiz olduğu ifade edilirken polis tarafından gözaltına alındığı duyuruldu. İfadesi alınan kişinin Malezya 2015 Hayvan Refahı Kanunu’na göre yargılanacağı belirtildi. Öte yandan, şüphelinin 3 yıla kadar hapis ve 40 bin Malezya Ringgiti (Yaklaşık 65 bin TL) para cezası ile karşı karşıya olduğu belirtildi.