Kategori: Dünya

  • Çin’de virüsle ilgili haber yapan gazeteci tutuklandı

    Çin’de virüsle ilgili haber yapan gazeteci tutuklandı

    Çin’de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ortaya çıktığı Vuhan kentinden şubatta salgına ilişkin haber yapan Çinli gazeteci Cang Can, toplumda karışıklığa neden olmak suçlamasıyla tutuklandı.

    South China Morning Post gazetesinin haberine göre, babası, Cang’ın Şanghay şehrinde tutuklandığını doğruladı.

    Şubat başında gittiği Vuhan’da, Kovid-19 salgını hakkında canlı yayın yapan ve yetkililerin virüse karşı izlediği yöntemi eleştiren bir makale yazan 37 yaşındaki Cang’ın ailesine, cuma günü kızlarının “kavga çıkarma ve sıkıntıya neden olma” iddiasıyla tutuklandığı bildirildi.

    Cang’ın tutukluluk halinin, Şanghay’ın Pudong bölgesindeki savcılar tarafından onaylandığı kaydedildi.

    Salgının şiddetinin üstünün örtülüp örtülmediğini sorgulamıştı

    Şanghay’da ikamet eden Cang, gittiği Vuhan’da tanık olduklarına dair Twitter, YouTube ve diğer sosyal medya platformlarında canlı yayın yapmıştı.

    Çin’de, Twitter ve YouTube’un kullanılmasına izin verilmiyor.

    Hükümetin virüse karşı insan haklarını ihlal eden önlemler aldığını savunan ve yetkililerin, Vuhan’daki salgına verdiği tepkiyi eleştiren bir makale yazan Cang, yetkililerin, salgının şiddetinin üstünü örtüp örtmediğini sorgulamış ve ana akım medyada uygulanan sansürü dile getirmişti.

    Asia News’in haberine göre, Cang, 13 Mayıs’ta yayımlanan son YouTube videosunda, Vuhan’da virüs nedeniyle insanların işlerini kaybetmesinden, yerel taksi şoförlerinin karşılaştığı zorluklardan ve kent sakinlerine polis tarafından gözdağı verildiğinden bahsetmişti.

    Vuhan’da 15 Mayıs’ta gözaltına alınan bağımsız gazeteci Cang, memleketi Şanghay’daki Pudong bölge polis merkezine getirilmişti.

    Kovid-19’la ilgili sosyal medyada uygulanan sıkı takip

    Çin’in Vuhan kentinde Aralık 2019’da ortaya çıkan ve kısa sürede 200’den fazla ülke ve bölgeye yayılan yeni tip koronavirüs salgınıyla ilgili internet ve sosyal medyada uygulanan sıkı takip, ülkede bu konuda karartma yapıldığı iddialarını gündeme getirmişti.

    Hubey eyaletinin Vuhan kentinde salgının ilk ortaya çıkışından itibaren önemli görüntüleri kamuoyuna gizli kamera çekimleriyle aktaran üç Çinli gazeteci de ortadan kaybolmuştu.

    Bu gazetecilerden Li Zıhua, kaybolduktan yaklaşık iki ay sonra ortaya çıkmıştı. Polis sorgusunun ardından salgının görüldüğü kritik bölgelerde bulunduğu gerekçesiyle bir karantina merkezinde tutulduğunu anlatan Li, daha sonra yaşadığı yerdeki bir izolasyon merkezine gönderildiğini söylemişti.

    Fang Bin ve Çın Çiuşı isimli diğer iki gazetecinin ise nerede olduğu hala bilinmiyor.

    Çin’de ilk kez 2019 Aralık’ta yerel bir deniz ürünleri pazarında SARS benzeri bir virüsün ortaya çıktığını, tıp fakültesinden arkadaşlarının yer aldığı mesajlaşma grubunda duyuran Dr. Li Wenliang, Kovid-19 taşıdığı teşhisiyle müşahede altında tutulduğu hastanede, 6 Şubat’ta yaşamını yitirmişti.

    Vuhan’da bir hastanede görev yapan Li, mesajlaşma grubundaki paylaşımında, yeni tip koronavirüsten etkilenen 7 hastanın karantinaya alındığını belirterek salgın tehlikesine dikkati çekmişti. Vuhan polisi, söz konusu paylaşımın ardından Li hakkında “dedikodu yaymak” suçlamasıyla soruşturma başlatmıştı.

    Çin’de şimdiye kadar 83 bin 430 kişide Kovid-19’a rastlanırken, virüs nedeniyle 4 bin 634 kişi hayatını kaybetti.

  • Akdeniz’de kurtarılan göçmenlerde Covid-19 tespit edildi

    Akdeniz’de Alman sivil toplum kuruluşu Sea Watch tarafından geçen hafta kurtarılan 209 göçmene yapılan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testinden 28’i pozitif çıktı.

    İtalyan basınında yer alan haberlere göre, önceki gün Sea-Watch gemisinden “Moby Zaza” feribotuna nakledilen düzensiz göçmenlere dün sabah koronavirüs testi yapıldı.

    Ülkenin güneyindeki Sicilya Adası’nın Porto Empedocle Limanı açıklarında demirli feribotta tutulan 209 göçmenden 28’inin Kovid-19 testi pozitif çıktı.

    Bir göçmen de durumunun ciddi olması nedeniyle Caltanisetta kentinde bulaşıcı hastalıklar hastanesine nakledildi.

    ANSA ajansına konuşan İçişleri Bakanlığı kaynakları da göçmenlerin Moby Zaza feribotunda zorunlu karantinaya alındıklarını belirtti.
    Sicilya Bölgesel Yönetim Başkanı Nello Musumeci de Facebook hesabından yaptığı açıklamada, 12 Nisan’da “sınırların kapatılması için merkezi hükümete yaptıkları taleplerin ne derece haklı olduğunun bugün 28 göçmene Kovid-19 teşhisi konmasıyla görüldüğünü” savundu.

  • Pakistan’daki uçak kazasının nedeni insan hatası çıktı

    Pakistan’daki uçak kazasının nedeni insan hatası çıktı

    Pakistan Federal Havacılık Bakanı Gulam Server Han, ülkede geçen ay 98 kişinin ölümüne neden olan uçak kazasının “insan hatasından” kaynaklandığını açıkladı.

    Uçak kazasıyla ilgili ara rapora ilişkin mecliste konuşan Han, soruşturma heyetinin yürüttüğü tahkikata göre kazaya “insan hatasının” yol açtığını söyledi.

    Han, kokpit ses kayıtlarına göre pilot ve mürettebatın uçuş süresince yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hakkında konuşmaya devam ettiklerini, pilotun kendisine çok fazla güvendiğini ve uçağa odaklanmadığını ifade etti.

    Uçağın iniş mesafesine 10 deniz mili mesafedeyken 2 bin 500 feet olması gereken yüksekliğinin, 7 bin 220 feet olduğunu belirten Han, pilotun hava trafik kontrolünün (ATC) yüksekliğe ilişkin uyarılarını son yaklaşma inişine değin dikkate almadığını aktardı.

    Han, uçağın ilk iniş denemesinde motorunun alev aldığını, ikinci iniş denemesinde ise ATC’nin pilota bu durumu bildirmediğini kaydetti.

    Uçağın düşüş sebebiyle ilgili kapsamlı ve son raporun bir yıl içerisinde tamamlanacağını dile getiren Han, “(Airbus A320) Uçakta teknik bir hata yoktu. Uçuşa tamamen uygundu. Pilot ve yardımcı pilotun her ikisi de sağlıklı ve deneyimliydi. Uçuş boyunca hava trafik kontrolüne herhangi bir teknik hata bildirmediler.” dedi.

    Han, soruşturma heyetinin yürüttüğü tahkikata göre kazaya insan hatasının yol açtığını söyledi.
    Uçağın düşüş sebebine ilişkin hazırlanan ara raporda, pilotun ve ATC’nin sorumlu olduğu bildirildi.

    Öte yandan soruşturma heyetinin içerisinde Airbus’tan bir uzman ve Türk Hava Yollarından (THY) bir pilot da bulunuyor.

    Yerleşim alanına düşmüştü

    Pakistan Uluslararası Havayollarının (PIA) 8303 sefer sayılı Lahor-Karaçi seferini yapan yolcu uçağı, 22 Mayıs’ta iniş sırasında havalimanı yakınlarındaki yerleşim alanına düşmüştü.

    Mürettebat dahil 99 kişinin bulunduğu uçaktan sadece 2 yolcu sağ kurtulmuştu.

    Uçağın düştüğü Model Colony isimli mahallede ise 7 kişi yaralanmış, 1 çocuk ölmüştü.

  • İran’da günlük ölümler yine rekor seviyeye ulaştı

    İran’da günlük ölümler yine rekor seviyeye ulaştı

    İran’da son 24 saat içinde koronavirüs salgını nedeniyle 133 kişi hayatını kaybetti. Ölümlerin 11 Nisan’dan bu yana en üst seviyeye çıktığı açıklanırken, toplam can kaybı 9 bin 996’ya ulaştı.

    İran Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Sima Sadat Lari, ülkede son 24 saat içinde koronavirüsü salgını nedeniyle 133 kişi hayatını kaybettiğini açıkladı. Lari, ülke genelinde son bir günde 2 bin 531 yeni vakanın tespit edildiğini ifade ederek, toplam vaka sayısının 212 bin 501’e yükseldiğini belirtti. Lari, 2 bin 869 hastanın durumunun ise ağır olduğunu belirtti.

    CUMA NAMAZI KISITLAMASI DEVAM EDİYOR

    İran’da camilerin ibadete açık olmasına rağmen cuma namazları sosyal mesafe kuralları nedeniyle gerçekleştirilemiyor. Başkent Tahran bu hafta 3 ay aradan sonra Cuma namazı yapılacağı belirtilmiş, ancak karar gözden geçirilerek kısıtlamanın devam ettiği ifade edilmişti.

  • Almanya’da ikinci dalga endişesi

    Almanya’da ikinci dalga endişesi

    Almanya’da başta et fabrikalarında artan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları salgında ikinci dalga korkusuna yol açtı. Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinin Gütersloh kentindeki Tönnies et fabrikasından sonra Aşağı Saksonya eyaletinin Wildhausen kentinde tavuk eti üreten Wiesenhof fabrikasında da 50 çalışandan 23’ünün Kovid-19 testinin pozitif çıktığı açıklandı. Bunun üzerine fabrikada çalışan 1100’den fazla kişiye Kovid-19 testi yapılacağı duyuruldu.

    Berlin’de 200 kişi karantinaya alındı

    Almanya’nın başkenti Berlin’in Friedrichshain-Kreuzberg ilçesinde de 44 kişide Kovid-19 tespit edilmesinin ardından 200 kişi karantinaya alındı. Daha önce Neukölln ilçesinde 98 kişinin Kovid-19 testinin pozitif çıkması üzerine yaklaşık 370 hane karantinaya alınmıştı. Magdeburg kentinin iki ilçesinde Kovid-19 vakaları çıkması üzerine yaklaşık 800 kişi karantinaya alındı. Güterloh ve Warendorf şehirlerinde, Tönnies et fabrikasında çalışanlarda Kovid-19 vakalarının artması sebebiyle dünden itibaren büyük ölçüde mart ayında alınan tedbirlere dönülmüştü. İki bölgede de yaşamın birçok alanında 30 Haziran’a kadar kısıtlamalar getirildi.

    3 eyalet turistleri kabul etmeyecek

    Kovid-19 vakalarının artmasından ve salgında ikinci dalganın gelmesinden korkan 3 eyalet ise Gütersloh bölgesinden gelecek turistleri kabul etmeyecek. Bavyera, Mecklenburg-Vorpommern ve Aşağı Saksonya eyaletleri Gütersloh’dan gelen turistlere otellerde konaklama yasağı getirdi. Aşağı Saksonya eyaleti ayrıca, Gütersloh’da yaşayan ancak Aşağı Saksonya’daki okullarda görev yapan öğretmenlerden evlerinde kalmalarını istedi.

    Almanya Sağlık Bakanı virüsün hızlı şekilde yayılabileceği uyarısında bulundu

    Mecklenburg-Vorpommern eyaleti yönetimi, Usedom adasına Gütersloh bölgesinden giden turistlerden eyaletten ayrılmalarını talep etti. Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinin Gütersloh ve Warendorf kentleri için aldığı tedbirlere uyulmasını istedi. Spahn, aksi halde virüsün hızlı şekilde yayılabileceği uyarısında bulundu. Gütersloh ve Warendorf’daki halka, gerekli olmayan seyahatlerden vazgeçilmesi yönündeki çağrının doğru olduğunu ifade eden Spahn, “Bölgedeki halk 1-2 hafta zorluk çekecek ancak şimdi kararlı şekilde virüsün yayılmasını önlemek lazım.” değerlendirmesinde bulundu.

  • Dünya genelinde virüslü kişi sayısı 9.5 milyona yaklaştı

    Dünya genelinde virüslü kişi sayısı 9.5 milyona yaklaştı

    Çin’in Hubey eyaletine bağlı Wuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tespit edilen kişi sayısı dünya genelinde 9 milyon 369 bini aştı.

    Kovid-19 görülen ülke ve bölgelerdeki yeni vakalara ilişkin güncel verilerin derlendiği “Worldometer” internet sitesine göre, dünya genelinde virüs nedeniyle 480 bin 103 kişi öldü, virüs saptanan 5 milyon 60 bin 809 kişi iyileşti.

    Dünya genelinde halen tedavisi süren 3 milyon 829 bin 50 aktif vaka bulunurken, virüs tespit edilenlerin sayısı da 9 milyon 369 bin 962’ye ulaştı.

    En ağır bilanço ABD’de

    En fazla vaka ve ölümün görüldüğü ülke olan ABD’de 2 milyon 424 bin 492 kişide Kovid-19 görülürken, salgın nedeniyle 123 bin 476 kişi yaşamını yitirdi.

    Vaka sayısı 50 bini aşan ülkeler

    ABD’ye ek olarak vaka sayıları 50 bini geçen ülkeler, şöyle sıralandı:

    “Brezilya (1 milyon 151 bin 479), Rusya (606 bin 881), Hindistan (456 bin 926), İngiltere (306 bin 210), İspanya (293 bin 832), Peru (260 bin 810), Şili (250 bin 767), İtalya (238 bin 833), İran (209 bin 970), Almanya (192 bin 778), Meksika (191 bin 410), Türkiye (190 bin 165), Pakistan (188 bin 926), Suudi Arabistan (164 bin 144), Fransa (161 bin 267), Bangladeş (119 bin 198), Güney Afrika (106 bin 108), Kanada (101 bin 963), Katar (89 bin 579), Çin (83 bin 430), Kolombiya (73 bin 572), İsveç (60 bin 837), Belçika (60 bin 810), Belarus (59 bin 487), Mısır (58 bin 141) ve Ekvador (51 bin 643).”

    Bu ülkelerdeki can kaybı verileri ise şu şekilde:

    “Brezilya 52 bin 771, İngiltere 42 bin 927, İtalya 34 bin 675, Fransa 29 bin 720, İspanya 28 bin 325, Meksika 23 bin 377, Hindistan 14 bin 490, İran 9 bin 863, Belçika 9 bin 713, Almanya 8 bin 986, Rusya 8 bin 513, Kanada 8 bin 454, Peru 8 bin 404, İsveç 5 bin 161, Türkiye 5 bin 1, Çin 4 bin 634, Şili 4 bin 505, Ekvador 4 bin 274, Pakistan 3 bin 755, Kolombiya 2 bin 404, Mısır 2 bin 365, Güney Afrika 2 bin 102, Bangladeş 1545, Suudi Arabistan 1346, Belarus 357 ve Katar 99.”

  • “Virüsün adı Kung-Flu olsun”

    “Virüsün adı Kung-Flu olsun”

    Trump, Arizona eyaletinde inşası devam eden Meksika sınırı duvarı ziyaretinin ardından, Phoenix kentinde gençlere hitap etti. Konuşmasında koronavirüsten de bahseden ABD Başkanı, virüse yeni bir isim koyduğunu söyledi.

    “Kovid-19 nedir, birisi 19’un ne olduğunu söyleyebilir mi?”

    Öte yandan Kovid-19 salgınının, ekonominin en iyi olduğunu dönemde, Çin’den geldiğini belirten Trump, “Bu virüse birçok isim verilebilir. Kovid-19 diyorlar, bu nedir, birisi 19’un ne olduğunu söyleyebilir mi? Bu bir isim değil. Bunu Çin virüsü olarak adlandırabiliriz. Kung Flu diyebiliriz, Vuhan virüsü diyebiliriz.” ifadelerini kullandı.

  • Son Dakika… Meksika’da 7.7 büyüklüğünde deprem!

    Son Dakika… Meksika’da 7.7 büyüklüğünde deprem!

    Reuters haber ajansında yer alan haberde, Meksika’da 7.7 büyüklüğünde deprem meydana geldiği ifade edildi.

    ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi’nin (USGS) bildirdiğine göre Meksika’nın güneyinde 7,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

  • İsveç’te Türkiye doğumluların virüse yakalanma riski en yüksek

    İsveç’te Türkiye doğumluların virüse yakalanma riski en yüksek

    İsveç Kamu Sağlığı Ajansı yurt dışında doğduktan sonra İsveç’e gelenlerin koronavirüse yakalanma ve hayatını kaybetme riskinin İsveç’te doğup büyüyenlerden daha yüksek olduğunun tespit edildiğini açıkladı. Ajans tarafından yayınlanan raporda hastalığın görülme oranının en yüksek olduğu topluluğun Türkiye doğumlular olduğu vurgulandı.

    13 Mart’la 7 Mayıs tarihleri arasında tespit edilen Covid-19 vakalarının incelendiği çalışmanın amacının kaynakları daha iyi yönlendirmek, öncelikli grupları tespit etmek ve hastalığın daha fazla yayılmasını engellemek için yapıldığı açıklandı.

    Fakat elde edilen bulgular yurt dışı doğumluların daha fazla risk taşımasının nedenini ortaya koymuyor.

    Salgın bilimci Anders Tegnell İsveç dışındaki ülkelerde doğanlar Covid-19’dan etkilenme riskinin yüksek olduğunu belirtirken “Farklı gruplarda, farklı zamanlarda daha yüksek vaka görülüyor. Bu virüsün İsveç’te nasıl yayıldığına dair çözemediğimiz bulmacanın bir diğer parçası,” ifadelerini kullandı.

    Çalışmada koronavirüse yakalanma ihtimali en yüksek grup Türkiye olduğu sonucuna ulaşıldı. Sekiz haftalık süreçte Türkiye doğumlular arasında 389 vaka tespit edildi. Bu her 100 bin kişide 753 kişinin hastalanması anlamına geliyor. Bu oran İsveç doğumlular arasında her 100 bin kişide 189 kişi.

    Koronavirüs (Covid-19) vakaları hangi ülkelerde artıyor hangi ülkelerde azalıyor?

    Türkiye doğumlulardan sonra en yüksek risk grubunda olanlar 161 kişi ya da her 100 bin kişide 742 vaka ile Etiyopya doğumlular olurken onu her 100 bin kişide 600 vaka ile Somali doğumlular, 624 vaka ile Şili doğumlular ve 600 vaka ile Irak doğumlular takip etti.

    Ajans çalışmada farklı etnik grupları arasındaki ölüm oranlarını da inceledi. Buna göre Covid-19’a yakalandıktan sonra ölüm oranı her 100 bin kişide 145 kişi ile Finlandiya doğumlular arasında görüldü. Bu oran Türkiye doğumlular arasında her 100 bin kişide 97 kişi olurken, Somali doğumlularda 74, Şili doğumlularda 64 ve Lübnan doğumlularda 63 oldu. Bu oran İsveç doğumlularda ise her 100 bin kişide 32 kişi seviyesinde.

    Raporda yurtdışı doğumlularda koronavirüs görülme riskinin neden daha yüksek olabileceğine dair bir açıklama bulunmuyor.

    Havuz ve denizde koronavirüs bulaşır mı? Uzmanlar cevaplıyor

    Fakat ajans daha önce Covid-19’a yakalanma ve ölüm riskinin yaşam tarzı, altta yatan başka rahatsızlıklar, sağlık olanaklarına erişim gibi yapısal sorunlar olabileceğini açıklamıştı.

    Yaşam tarzı faktörüne örnek olarak daha kalabalık evlerde yaşamak, uzaktan çalışmaya imkan vermeyen ve sosyal temasın zorunlu olduğu işlerde çalışmak ya da Stockholm gibi virüsün en fazla yayıldığı bölgelerde yaşamak gösterilmişti.

    Raporda İsveç’te yaşayan 100 kişiden fazla vakanın tespit edildiği ve 11’den fazla ölümün olduğu doğum yerleri dikkate alındı. (euronews)

  • ABD’den nükleer silah açıklaması

    ABD’den nükleer silah açıklaması

    ABD Başkanı Donald Trump’ın silah kontrolünden sorumlu Özel Temsilcisi Marshall Billingslea, nükleer silahların kontrolüne ilişkin yeni anlaşmaya Çin’in de katılması gerektiğini belirterek anlaşmanın bütün nükleer silahları kapsamasının önemini vurguladı.

    Avusturya’nın başkenti Viyana’da, Rus ve Amerikalı yetkililer arasında dün gerçekleştirilen görüşmenin ardından bugün düzenlenen basın toplantısında, Özel Temsilci Billingslea, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    Billingslea, nükleer silahların kontrol edilmesine ilişkin Rus yetkililerle gerçekleştirdiği görüşmenin çok yapıcı bir atmosferde geçtiğini aktararak dünkü toplantıda yeni nükleer silahların azaltılması anlaşmasının nasıl şekilleneceğine ilişkin teknik bir çalışma grubunun oluşturulduğunu bildirdi.

    Söz konusu çalışma grubunun yakın bir tarihte yine Viyana’da bir araya geleceği bilgisini paylaşan Billingslea, temmuz sonu ya da ağustos başı gibi bu çalışmaların önemli bir gelişme kaydedeceğine olan inancını dile getirdi.

    Billingslea, ABD ve Rusya arasında 2010’da varılan “Stratejik Silahların Azaltılması Antlaşması”ndan bugüne çok farklı gelişmelerin yaşandığını ve yeni bir anlaşmaya yönelik ABD’nin öncelik ve yaklaşımlarının değiştiğini ifade etti.

    “Anlaşma, bütün nükleer silahları kapsamalı”

    Ülkesinin yapılacak yeni anlaşmaya ilişkin görüşünü paylaşan Billingslea, “Yeni nükleer silahların kontrol altına alınması anlaşması yalnız stratejik nükleer silah olarak adlandırılanları değil tüm nükleer silahları kapsamalıdır.” dedi.

    Dünkü toplantının ikili bir görüşmeden ziyade üçlü bir toplantı olacağını ancak Çin’in görüşmelere katılmak istemediğini vurgulayan Billingslea, “Rusya Federasyonu, sorumlu taraf olarak Çin’e görüşmelere katılması yönünde baskı uygulanması talebimi kabul etmedi. Ancak Çin’in katılmasına açık bir şekilde karşı değiller.” diye konuştu.

    Çin’e görüşmelere katılma çağrısı

    Billingslea, Çin’in görüşmelere katılması için uluslararası talebin olduğunu, Polonya, Letonya, Hollanda, Estonya ve Litvanya’nın Çin’e sorumluluk içinde davranması ve görüşmelere katılması çağrısında bulunduklarını ifade etti.

    ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni anlaşmanın iki ülke arasında değil üç ülkenin katılımıyla yapılması görüşünde olduğunun altını çizen Billingslea, ABD Senatosu, Cumhuriyetçi ve Demokratların yeni anlaşmanın bütün nükleer silahları kapsamasını talep ettiğini bildirdi.

    Çin’in nükleer silah stratejisinin değişmesi

    Billingslea, Çin’in nükleer silahlara yönelik stratejisinin son yıllarda köklü bir değişime uğradığını ileri sürerek bu ülkenin uzun ve kısa menzilli füzeler başta olmak üzere hava ve denizde nükleer başlıklı silahların geliştirilmesine yöneldiğini, yapılan çalışmaların gizli ve şeffaf yürütülmediğini, bunun sonlandırılması gerektiğini savundu.

    Çin’in nükleer silaha sahip İngiltere ve Fransa ile kıyaslanabilecek bir durumda olmadığını belirten Billingslea, yarın Brüksel’e hareket ederek NATO üyesi müttefik ülke temsilcileriyle bu konuyu görüşeceğini aktardı.