Kategori: Dünya

  • Koronavirüs testi taşıyan araca saldırı

    Koronavirüs testi taşıyan araca saldırı

    Myanmar’ın Rakhine eyaletinde koronavirüs testi numunelerini taşıyan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) aracına saldırı düzenlendi.

    Saldırıda yaralanan 28 yaşındaki şoför kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Araçta bulunan sağlık bakanlığında çalışan bir kişinin daha yaralandığı kaydedildi.

    Birleşmiş Milletler (BM) yaptığı açıklamada ‘derin üzüntüsünü’ belirterek konuyu araştıracaklarını duyurdu.

    Bölgede şiddet olayları devam ederken uluslararası kamuoyu koronavirüs nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan insanların koruma altına alınmasını talep ediyor.

  • Michael Jordan “The Last Dance” belgeseli nereden izlenir?

    Michael Jordan “The Last Dance” belgeseli nereden izlenir?

    Chicago Bulls’un 6. ve son şampiyonluğunu ele alan 10 bölümlük ESPN belgeseli The Last Dance’in ilk 2 bölümü yayınlandı. O dönemde kaydedilen görüntüleri içeren proje, 23 yıl sonra tamamlanarak üstelik beklenenden erken şekilde izleyici ile buluştu.

    1997-98’de Chicago’nun 6. ve son şampiyonluğunu aldığı sezonu konu edinen belgeselin ilk 2 bölümü, takım yönetimi ve oyuncular arasında yaşanan gerginliği kusursuz şekilde ele alıyor.

    Genel menajer Jerry Krause, koç Phil Jackson, takım sahibi Jerry Reinsdorf ile başta takımın yıldızları Michael Jordan – Scottie Pippen arasında yaşanan gerilim, eski görüntülerin eşliğinde seyirciye aktarılıyor.

    Bunun yanı sıra Bulls’un ana aktörleri, bugünkü durumlarıyla geçmişe yönelik yorumlarını da paylaşırlarken ilk 2 bölüm itibariyle Jordan ve Pippen’ın hayat hikayelerinden de önemli kesitler sunuluyor.

    Michael Jordan “The Last Dance” belgeseli nasıl ve nereden izlenir?

    ESPN’in hazırladığı Michael Jordan’ı anlatan belgesel “The Last Dance” 19 Nisan’da seyircisiyle buluştu. Jordan’ın ‘İnsanlar izleyince benim korkunç biri olduğumu düşünecek’ dediği yapım 20 Nisan’da da Netflix üzerinden ülkemizde izlenebilir oldu.

     

    Michael Jordan ‘The Last Dance’ belgesinden para kazanmayacak

    Michael Jordan’ın çaylaklık döneminden itibaren tüm kariyerinin anlatılacağı ve birçok ismin görüşlerine yer verilen The Last Dance belgeseli başladı.

    İlk 2 bölümü yayınlanan belgeselden Michael Jordan’ın eline yaklaşık 4 milyon dolarlık bir gelir geçecek. Jordan bu gelirin tamamını hayır kurumlarına bağışlayacak.

    Belgeselin çekimleri uzun süredir devam ediyordu ve yakın zamanda hayatını kaybeden bir diğer efsane Kobe Bryant da belgeselde yer alıyor.

    Belgeselde Kobe Bryant’ın yanı sıra eski ABD Başkanı Barack Obama, LA Lakers’ın efsane koçu Phil Jackson ve Michael Jordan’ın takım arkadaşı Scottie Pippen da yer alıyor

  • Virüsü yenenlerde inanılmaz değişiklik!

    Virüsü yenenlerde inanılmaz değişiklik!

    Çin’in Vuhan kentinde koronavirüse (Covid-19) yakalanan ve 2 ay tedavinin ardından hastalığı yenen Kardiyolog Dr. Yi Fan ve Ürolog Dr. Hu Weifeng’in ten renginin değiştiği görüldü. Şaşkına dönen Çinli uzmanların söz konusu doktorların ten renginin değişmesini ise virüsün karaciğerde hasar oluşturmasına bağlıyor.

    Tüm dünyayı etkisi altına alan ve 170 binden fazla kişinin ölümüne neden olan koronavirüsün ortaya çıktığı Vuhan’da, koronavirüslü hastaları tedavi eden Kardiyolog Dr. Yi Fan ve Ürolog Dr. Hu Weifeng’in büyük değişime uğradığına ilişkin haber geldi.

    Virüs sonrası ten renkleri değişti

    Sözkonusu iki doktorun 18 Ocak’ta kornavirüse yakalandığı ve iki ay süren yoğun tedavinin ardından iyileştiği belirtilirken, Kardiyolog Dr. Yi Fan ve Ürolog Dr. Hu Weifeng’in daha sonra ten renklerinin değiştiği gözlemlendi. Çinli uzmanlar iki doktordaki ten rengi değişimini virüsün karaciğere hasar vermesine bağlıyor.

    ‘Karaciğerim tedavi sırasında hasar aldı’

    Virüse yakalanan ve daha sonra tedavi edilen Dr. Hu Weifeng, yaşadığı değişimi Çin medyasına anlattı. Dr. Hu Weifeng yaptığı açıklamada, “Bilincim yerine geldiğinde ve sağlık durumumu öğrendiğimde korktum. Sık sık kabuslar görüyordum” ifadelerini kullandı. Huazhong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde bulaşıcı hastalıklar uzmanı Song Jianxin, doktorların organlarının, tedavileri sırasında hasar gördüğünü söyledi. Karaciğerlerinde depolanması gereken demirin, organlar düzgün çalışmadığı için kan damarlarına dolduğunu ifade etti. Bu sebeple, ten renginde değişmenin gözlemlendiği belirtildi.

    ‘Bu sadece bir solunum yolu hastalığı değil’

    Ürolog Dr. Li Shusheng da doktorların ten renginin zamanla normale dönmesinin beklendiğini ekledi. Öte yandan bilim insanları, koronavirüsü yenen hastaların hayati organlarında ciddi hasarların meydana gelebileceği ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nun (PTSD) ortaya çıkabileceğini ifade etti. Yale Üniversitesi’nden Kardiyolog Dr. Harlan Krumholz ise “Covid-19 sadece bir solunum yolu hastalığı değildir. Bu hastalık, kalbi, karaciğeri, böbrekleri, beyni, endokrin sistemini ve kan sistemini etkileyebilir” ifadelerini kullandı.

     

     

  • New York Times Gazetesi Türkiye’nin ölü sayısını gizlediğini iddia etti

    New York Times Gazetesi Türkiye’nin ölü sayısını gizlediğini iddia etti

    New York Times Gazetesi, Türkiye’nin koronavirüsü salgınında ‘gerçek ölü sayılarını gizliyor olabileceğini’ iddia etti. Gazete, İstanbul’da 9 Mart ile 12 Nisan tarihlerinde ‘son iki yılın ortalamasına kıyasla 2 bin 100 daha fazla ölüm yaşandığını’ belirterek, bu durumun salgında ki ölü sayısının daha yüksek olduğu anlamına gelebileceğini öne sürdü.

    ‘İstanbul’daki ölü sayıları Türkiye’nin daha büyük bir korona virüsü felaketini gizlediğini ima ediyor’ başlıklı haberde, resmi ölü sayıları ile Bentley Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan ekonomist Onur Altındağ’ın çıkardığı istatistikler kaynak olarak gösterildi. Ayrıca gazete CHP’li belediyelerin Erdoğan’dan daha hızlı tepki verdiğini ve muhalefetin gücünü topladığını söyledi.

    New York Times Gazetesi bu verilere dayandırdığı iddialar şöyle:

    * İstanbul’da 9 Mart-12 Nisan tarihleri arasında, son iki yılın ortalamasına göre beklenen sayıya kıyasla, 2 bin 100 kişi daha fazla öldü.

    * Habere göre, 9 Mart-12 Nisan arasındaki beş haftalık dönemde yaşanan bu artış, son iki yıllık ortalamadan yüzde 30 oranında daha yüksek.

    * NYT, nisan ayının ilk iki haftasında kayıtlara geçen ölümlerin ise ortalamadan yüzde 50 oranında daha yüksek olduğunu öne sürdü.

    * Haberde, ‘Türkiye’de korona virüsünden ilk can kaybının açıklandığı 17 Mart tarihinden önce bile, İstanbul’daki ölüm oranlarının geçmiş yılların ortalamasından ciddi oranda daha yüksek olduğu’ öne sürüldü. Gazete bu durumun, ‘virüsün ülkeye birkaç hafta öncesinden geldiğinin bir göstergesi olduğu’ yorumu yaptı.

    ‘Ölüm oranları ön göstergedir’

    Haberde, “Bu ölümlerin tamamı illa ki doğrudan korona virüsüne atfedilemez ama sayılar, salgının başlangıcıyla eş zamanlı olarak ölümlerde çarpıcı bir sıçrama yaşandığına işaret ediyor; ki bu, araştırmacıların salgının yarattığı sisten kurtulup zararın tamamını gerçek zamanlı olarak değerlendirebilmek için kullandığı bir ön göstergedir” ifadeleri kullanıldı.

    Johns Hopkins Üniversitesi’nden demografi uzmanı Stephane Helleringer da gazeteye demecinde, ‘bu büyüklükteki artışların endişe verici olduğu ve açıkça salgınla bağlantılı göründüğü’ yorumu yaptı.

    İstanbul’da yaşanan beklenti dışı ölüm oranı

    Haberde, NYT’nin vardığı bu istatistiksel sonucun, Bentley Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan ekonomist Onur Altındağ’ın çalışmasıyla benzeştiği de belirtildi. Altındağ, Türkiye’deki 10 kentteki son ölüm oranlarını önceki dört yılın verileriyle kıyasladığı çalışmasında, İstanbul’un yanı sıra Sakarya’da da beklenenden daha yüksek ölüm oranları tespit etmişti. Ayrıca, Türkiye’de korona virüsünden ölenlerin toplam sayısının 1006 olarak verildiği 12 Nisan gününde, İstanbul’da bunun iki katından fazla sayıda beklenen dışı ölüm gerçekleştiğini belirlemişti.

    Altındağ’ın çalışmasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin vefat rakamlarına göre son dört yılda İstanbul’da kayıtlara geçen ölüm oranları arasındaki fark, grafiğe şöyle yansımıştı:

    Birçok Avrupa ülkesinin verileri eksik

    New York Times, İstanbul’daki bu beklenti dışı ölümlerin hepsinin doğrudan virüs kaynaklı olamayacağını, kanser ve kalp hastalarının da bu istatistiklere dahil olabileceğini vurguladı. Ancak haberde, birçok Avrupa ülkesinin salgındaki ölüm istatistiklerinin eksik olduğunu kabul ettiği ve bunu düzeltmeye çalıştığı hatırlatıldı. Gazete, “Bir salgının ortasındaki her ölüm istatistiği aldatıcıdır ve ön veri olarak kabul edilmelidir” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan’ın popülaritesi azalıyor

    New York Times’ın haberinde, AKP’nin korona virüsü krizini yönetme biçimi de eleştirildi. “Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, haftalardır ülkenin korona virüsüne karşı performansını dünyanın en başarılı örneklerinden biri olarak sunarken, salgına dair bilgi üzerinde de katı bir kontrol sağladı” denilen haberde, “Cumhurbaşkanlığı sarayı dikkatle örgütlenmiş bir propaganda kampanyası başlattı” ifadeleri kullanıldı.

    Haberde, ‘Erdoğan’ın tam sokağa çıkma kısıtlamasından kaçındığı’ yorumu yapılırken, “Ekonomik bir çöküş başkanlığı için felaket anlamına gelir. Zorlanan ekonomi ve yüksek işsizlik nedeniyle, Erdoğan’ın popülaritesi salgından önce bile azalmaktaydı” denildi.

    İmamoğlu ve Yavaş Erdoğan’dan önde

    Gazetenin haberinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın, salgın sırasında seçmenlere yardım etmek açısından ‘genellikle Erdoğan’ın önünde gittiği’ yorumu da yapıldı. “Virüs, Erdoğan’ın muhaliflerinin artan gücünü şimdiden ortaya çıkardı” denilen haberde, “Muhalif belediye başkanları, Erdoğan’ı bütün nüfusa bedava maske dağıtmak zorunda bıraktı – bu, ilk başta özel şirketlerin halka maske satmasını planlayan hükümet için ek bir maliyetti” ifadelerine yer verildi.

     

  • Petrolde tarihi düşüş! İlk kez eksiyi gördü

    Petrolde tarihi düşüş! İlk kez eksiyi gördü

     

    Petrol fiyatlarında tarihi hareketlenmeler görülüyor.

    Bugün süresi dolacak mayıs vadeli batı teksas petrolünde eksi 40 dolar seviyeleri görüldü. Haziran kontratlarında ise fiyatlar 20 doların üzerinde yer alıyor.

    ABD ham petrolü vadeli varil fiyatının eksiye düşmesinin ardından yaklaşık 39 dolar yükseldi ancak hala varil başına 1.76 dolarda bulunuyor.

    Petroldeki sert düşüşün ana nedeni

    Fiyatların eksiye inmesi, petrol üreticilerinin alıcılara ellerindeki petrol için para ödeyeceği anlamına geliyor.

    Piyasada çok fazla kullanılmamış petrol olması ve Amerikan enerji şirketlerinin depolarının kapasitelerinin dolması fiyatlardaki sert düşüşün ana nedeni olarak öne çıkıyor. Virüs salgını nedeniyle yaşanan belirsizlik ortamında kimse kısa dönemde petrol almak istemiyor.

    Petroldeki düşüş borsalarıda vurdu

    Petroldeki düşüş Amerikan borsalarında da sert satışlara neden oldu. Endeksler yüzde 2’yi aşan kayıplar yaşadı.

    Brent petrolde yüzde 9’luk düşüş

    Öte yandan Türkiye’nin ithal ettiği ve dünya piyasasına yön veren petrol türü brent. Brent petrol ise dün yüzde 9’luk bir gerilemeyle 25 dolara indi.

    Trump: Petrol almanın tam zamanı

    Petrolde tarihi gelişmeler yaşanırken ABD’den yeni bir hamle geldi. ABD Başkanı Donald Trump, “Şimdi petrol olmanın tam zamanı, 75 milyon varil alım yapacağız” dedi.

    Petrol fiyatlarındaki düşüşün kısa vadeli olduğunu belirten Trump, “Bu yaşanan, petrolün durumundan ziyade, mali bir durum. Piyasalarda bir tıkanma var, bu nedenle de fiyatlar düştü. 1 ay gibi bir zamanda ham petrol fiyatları 25-28 dolar aralığını görür, diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

  • Korkutan açıklama: Daha en kötüsünü görmedik!

    Korkutan açıklama: Daha en kötüsünü görmedik!

    Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, koronavirüs pandemisi ile ilgili olarak “En kötüsü henüz gelmedi. SARS ve MERS’te olduğu gibi çok büyük bir katil. Bunun çok tehlikeli bir kombinasyonu var” dedi. Özellikle bazı Avrupa ülkelerinin kısıtlayıcı önlemleri gevşetmeye başlamasından sonra WHO direktörü, “Bu trajediyi önleyelim. En kötüsü daha gelmedi. Birçok insanın hala anlamadığı bir virüs” açıklamasını yaptı.

    ABD Başkanı Donald Başkan Trump’ın, Çin’i hastalık hakkında raporları saklamakla suçladığı ortamda WHO Direktörü Ghebreyesus ABD’nin koronavirüs hakkında zamanında uyarıldığını söyledi. İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan WHO genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nden (CDC) 15 personelin ocak ayından bu yana WHO’da geçici olarak görev yaptığını belirten Ghebreyesus, “ABD’nin CDC personeline sahip olması gizli hiçbir şey olmadığı anlamına gelir. Tüm ülkeler gibi ABD’de ilk günden itibaren anında bilgi aldı” açıklamasını yaptı.

    Öte yandan 17 Nisan’da WHO’nın Afrika acil operasyonlar yöneticisi Michel Yao, bu kıtada korona virüsün Ebola’dan daha kötü olabileceğini açıklamıştı. Afrika’daki ölüm sayısının 10 milyon olabileceğini iddia etmişti.

  • Kuzey Kore lideri Kim Jong-un öldü mü?

    Kuzey Kore lideri Kim Jong-un öldü mü?

    CNN’in ABD’li bir istihbarat kaynağına dayandırdığı bilgiye göre, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un geçirdiği bir ameliyat sonrası beyin ölümü gerçekleştiği iddia edildi.

    Bir başka haber kaynağına göre ise Kuzey Kore Lideri Kim Jong-un’un ameliyat geçirdiği ve ölüm tehlikesi altında olduğu öne sürüldü.

    CNN Internatıonal’ın Amerikalı bir yetkiliye dayandırdığı haberde, Kim Jong-un’un geçirdiği bir ameliyat sonrası durumunun kritik olduğu belirtildi.

    Bir başka Amerikalı yetkili ise, Kuzey Kore liderinin sağlığıyla ilgili kaygıların doğru olduğunu ancak şiddetinin bilinmediğini ifade etti.

    Kim’in, son olarak dört gün önce bir hükümet toplantısında görüldüğünün altı çizilirken, Güney Kore merkezli ‘Daily NK’ adlı gazete, 36 yaşındaki liderin aşırı sigara içme, obezite ve fazla çalışma nedeniyle tedavi altına alındığını yazdı

  • Polis kıyafeti giyip halka ateş açtı

    Polis kıyafeti giyip halka ateş açtı

    Zanlının kentin kırsal bölgesi Portapique’de cumartesi gecesi saat 23.30 sularında insanların üzerine ateş açtıktan sonra kaçtığı belirtildi.

    Euronews’in haberine göre, yaklaşık 12 saat süren operasyonun ardından ele geçirilen 51 yaşındaki saldırganın adının Gabriel Wortman olduğu bildirildi.

    Polis, saldırıda kaç kişinin öldüğü ya da yaralandığı konusunda henüz açıklama yapmadı.

    Güvenlik güçleri, üzerinde polis üniforması bulunan zanlının polis aracı kullandığını daha sonra aracı değiştirdiğini belirterek halktan evlerinden çıkmamalarını istedi.

    Zanlı sabah saatlerinde bir benzin istasyonunda polis tarafından düzenlenen operasyonla yakalandı.

    Şahsın yakalanmasının ardından açıklama yapan Kanada Başbakanı Justin Trudeau, “Kalbim hadiseden etkilenen herkesle beraber.” dedi.

    Kanada’da, komşusu ABD’nin aksine sert silah kanunları bulunuyor ve vatandaşların silah sahibi olması oldukça zor.

  • Türkiye vaka sayısında dünyada 7’inci ülke oldu

    Türkiye vaka sayısında dünyada 7’inci ülke oldu

    Çin’e gerçek rakamları yansıtmadığı yönünde eleştiriler yöneltilirken, Pekin yönetimi Vuhan’da koronavirüs kaynaklı ölüm sayısını yüzde 50 artırmıştı.

    Türkiye’de son 24 saatte koronavirüs nedeniyle 127 kişi hayatını kaybetti, 3 bin 977 yeni vaka tespit edildi. Açıklanan son rakamlarla birlikte toplam vaka sayısı 86 bin 306’ya çıkarken, Türkiye hasta sayısında Çin’i geride bıraktı.

    Çin’de toplam vaka sayısı 83 bin 805 olurken, 4 bin 636 kişi de hayatını kaybetti.

     

     

    Bakan Koca verileri paylaştığı iletisinde şu ifadeleri kullandı, “Tedbirlere gösterdiğimiz özen meyvelerini veriyor. Biz günlük test imkanlarını artırırken, sorumlu davranışlarınız da yeni vaka sayılarını azaltacak. Sağlık ordumuza ve sağlık sistemimizin gücüne güvenin. Tedbiri elden bırakmayın.”

    Dünya’da en çok koronavirüs vakası olan ülkeler

    Dünyada en çok koronavirüs vakası bulunan ülkeler şöyle, ABD 735 bin 366, İspanya 195 bin 944, İtalya 175 bin 925, Fransa 152 bin 978, Almanya 144 bin 033, Birleşik Krallık 121 bin 168.

  • Koronavirüsü atlatanların iyileşmesi ne kadar sürüyor?

    Koronavirüsü atlatanların iyileşmesi ne kadar sürüyor?

    Kovid-19 sadece birkaç ay önce ortaya çıkmış bir hastalık. Ancak şimdiden hastalığa yakalananların eski sağlıklarına kavuşmalarının uzun zaman aldığını söyleyebiliyoruz.

    Koronavirüse yakalanan bir kişinin iyileşme süresi, hastalığı ne kadar ağır geçirdikleriyle doğru orantılı. Pekçok kişi için Covid-19’un sıradan bir gripten farkı olmuyor.

    Ancak hastalığı ağır geçirenlerde Kovid-19 kalıcı izler bırakabilir.

    Yaş, cinsiyet ve sağlık durumu virüsü kapan kişinin hastalığa nasıl tepki vereceği konusunda belirleyici etkenler arasında.

    Hastaların geçtiği tedavi sürecinin ne derece ağır olduğu da iyileşme süresini etkileyen bir diğer etken.

    Hafif atlatanlar

    Covid-19’a yakalananların çoğu sadece kuru öksürük ve ateş belirtilerini yaşıyor. Ancak eklem ağrıları, halsizlik, boğaz ve baş ağrısı da görülen semptomlar arasında.

    Öksürük başta kuru oluyor. Ancak bazı hastalar, hastalığın ilerleyen evrelerinde balgam da atmaya başlayabiliyor. Bu balgamlarda virüsün öldürdüğü akciğer hücreleri bulunuyor.

    Bu semptomlar istirahat ve bol sıvı tüketimiyle tedavi ediliyor. Tedavi sürecinde ağrı kesici olarak parasetamol tavsiye ediliyor.

    Kovid-19’u hafif geçirenler kısa sürede eski sağlıklarına kavuşuyor.

    Ateş bir haftadan kısa bir sürede düşse de öksürük şikâyetleri bir süre daha devam edebiliyor.

    Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Çin’deki veriler üzerinden yaptığı bir araştırma, hafif Kovid-19 hastaları için iyileşme süresinin yaklaşık iki hafta olduğu belirtilmişti.

    Ağır hastalar

    Kimileri için hastalık çok daha ciddi bir hâl alabiliyor. Enfeksiyonun yedi ile 10’uncu gününde hastanın durumu ağırlaşabiliyor.

    Durumun ağırlaşması ani bir şekilde yaşanabiliyor. Nefes darlığı başlıyor ve akciğerlerde yanma hissi ortaya çıkıyor. Bunun nedeni virüsle savaşmaya çalışan bağışıklık sisteminin sağlıklı akciğer hücrelerini de hedef almaya başlaması oluyor.

    Hastalığı bu şekilde geçirenlerin hastanede oksijen desteği alması gerekebiliyor.

    Pratisyen hekim Sarah Jarvis, “Nefes darlığının iyileşmesi uzun zaman alabilir… Vücut, enflamasyonu tedavi etmeye çalışacaktır. Bu durumlarda eski sağlığa kavuşmak iki ila sekiz hafta sürebilir” diyor.

    Jarvis hastalığı bu şekilde geçirenlerde uzun süre halsizlik gözlemlenebileceğini de ifade ediyor.

    Yoğun bakıma yatırılanlar

    WHO, virüse yakalanan her 20 kişiden birininyoğun bakım tedavisine ihtiyaç duyacağını varsayıyor.

    Yoğun bakımdaki hastalar ilaçlarla uyutuluyor ve solunum cihazlarına bağlanabiliyor.

    Nedeni ne olursa olsun, yoğun bakım tedavisi gören bir hastanın nekahat dönemi ve tamamen iyileşmesi çok uzun zaman alabiliyor.

    Yoğun bakımdan çıkarılan hastalar önce normal odalara alınıyorlar, ardından da nekahate evde devam ediyorlar.

    Yoğun Bakım Tıp Fakültesi Dekanı Doktor Alison Pittard, yoğun bakımda yatımış bir kişinin eski sağlığına kavuşmasının 12 ile 18 ay sürebileceğini belirtiyor.

    Uzun süre hastane yatağında yatmak, kas kaybına yol açabiliyor. Yoğun bakım yatış döneminde kaslarını yitiren ve güçsüz düşen hastaların, kuvvetlerini yeniden kazanmaları gerekiyor.

    Bazı hastalar, yeniden yürüyebilmek için fizik tedaviye ihtiyaç duyuyor.

    Yoğun bakımda alınan ilaçlar nedeniyle hastalar deliryuma girebiliyor, psikolojik sorunlar yaşayabiliyorlar.

    Cardiff ve Vale Üniversitesi’nden fizyoterapist Paul Twose, “Bu hastalık özelinde bir sorun daha söz konusu. Viral yorgunluk kesinlikle çok önemli bir etken” diyor.

    İtalya ve Çin’den bildirilen vakalarda tüm vücutta bitkinlik, en ufak harekette nefes darlığı, bir türlü geçmeyen öksürük nöbetleri ve düzensiz solunum rahatsızlıkları raporlanmıştı.

    Hastalığı ağır geçirip atlatan bu kişilerde sürekli bir halsizlik de söz konusuydu.

    Ancak genel sonuçlara ulaşmak da kolay değil.

    Bazı Covid-19 hastaları yoğun bakımda görece kısa süre geçirirken bazı hastalar haftalarca solunum cihazına bağlı kalıyor.

    Koronavirüs kalıcı izler bırakır mı?

    Hastalığın çok yeni olmasından dolayı elde uzun vadeli etkileri incelemede kullanılacak herhangi bir veri yok.

    Bağışıklık sistemi aşırı çalışıp akciğerlere hasar veren hastalarda, akut solunum sıkıntısı sendromuna (ARDS) rastlanabiliyor.

    Fizyoterapist Twose, “Beş yıl sonra dahi fiziksel ya da psikolojik sorunlar yaşanabileceğini gösteren veriler elimizde mevcut” diyor.

    Warwick Tıp Fakültesi’nden Doktor James Gill ise hastalığı atlatanların iyileşme sürecinde mutlaka psikolojik destek de almaları gerektiğini vurguluyor.:

    “Nefes almakta güçlük çektiğinizde doktor size ‘Solunum cihazına bağlamamız lazım. Sizi uyutacağız. Ailenizle vedalaşmak ister misiniz?’ diye soruyor. Bunları yaşayan hastalarda tavma sonrası stres bozukluğuyla karşılaşmamız şaşırtıcı değil.”

    Bazı durumlarda hastalığı hafif atlatanlarda dahi sürekli halsizlik gibi kalıcı izler oluşma ihtimali de gözardı edilmiyor.

    Virüse yeniden yakalanmak mümkün mü?

    Virüse yakalanan bir kişinin geliştirdiği bağışıklığın süresi konusunda elde çok fazla bilgi yok.

    Ancak genel kanı, virüse yakalanıp iyileşenlerin yeterli ölçüde bağışıklık geliştirmiş olması gerektiği yönünde.

    Virüse ikinci kez yakalandığı bildirilen ender sayıdaki kişinin testleriyle ilgili sorunlar yaşanmış olabileceği ifade ediliyor.

    Özellikle Kovid-19 aşısı üzerinde çalışanlar için bu soru hayati öneme sahip. Geliştirilecek olan aşının ne kadar dayanıklı olacağı konusu, virüse karşı bağışıklığın süresine bağlı.

     

    (BBC)