Kategori: Dünya

  • Microsoft, Elon Musk’ın yapay zeka şirketine 1 milyar dolar yatırım yapacak

    Musk, AI konusunda bazı risklerin gündeme gelmesinin ardından mayıs ayında OpenAI yönetiminden ayrıldığını, Tesla ve SpaceX’e odaklanacağını duyurmuştu.

    OpenAI ve Microsoft’tan yapılan ortak açıklamaya göre işbirliği kapsamında iki şirket, yeni süperbilgisayar teknolojisi Azure AI’yı oluşturacak ve OpenAI, Microsoft’ın bulut programı Azure için AI teknolojileri üretimi üzerinde çalışacak.

    Anlaşma kapsamında Microsoft, OpenAI’ın yeni AI teknolojilerinin ticarileştirilmesinde öncelikli ortağı olacak. Bunun yanında şirket, Azure içinde gelişmiş AI modelleri kullanaca ‘eşi benzeri görülmemiş ölçülerde’ bir platform oluşturacak.

    Microsoft CEO’su Satya Nadella, söz konusu işbirliğiyle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “AI günümüzün en dönüştürücü teknolojilerinden birisi ve dünyadaki en önemli zorlukları çözme kapsamında büyük bir potansiyele sahip. OpenAI’ın çığır açan teknolojisi ve Azure AI’ın superbilgisayar teknolojisini bir araya getirerek, herkesin bu teknolojiden faydalanabilmesi için AI’ı demokratikleştirmeyi hedefliyoruz.”

    OpenAI 2016 yılında Tesla ve SpaceX’in kurucusu Elon Musk, Y Combinator startup kuluçka merkezi eski başkanı Sam Altman, OpenAI’nın şef bilim adamı, online ödeme teknolojileri geliştiren Stripe’ın eski CTO’su Greg Brockman ile birlikte kurmuştu.

  • Apple’ın kurucusundan ‘Facebook’u silin’ çağrısı

    Apple‘ın iki kurucusundan biri olan Steve WozniakFacebook bünyesinde bulunan gizlilik sorununun sanıldığından çok daha büyük olduğuna dikkat çekti ve kullanıcıların böylesi bir güvenlik riskini almalarına gerek olmadığını kaydetti.

    Şu an telefonumun dinlenmediğini kim bilebilir ki” diyen Wozniak, kullanıcıların özel hayatını korumaları için Facebook hesaplarını silmeleri gerektiğini savundu.

    Wozniak‘ın bu açıklamalarının sebebi ise 2016 yılında yapılan ABD başkanlık seçimleri. Facebook‘ta 50 milyon kullanıcının kişisel verilerini seçimleri etkilemek için kullanmakla suçlanan İngiliz şirket Cambridge Analytica ile ilgili yaşananlar Facebook‘un kullanıcıların gizliliğini gerektiği gibi sağlayamadığını ortaya çıkarmıştı.

    Facebook, yaşanan olaylar sonrası kullanıcı bilgilerinin uygunsuz bir şekilde Cambridge Analytica şirketiyle paylaşıldığı skandalla ilgili 87 milyona yakın kullanıcının etkilendiğine inandığını açıklamıştı.

  • Instagram’dan fazla etiket kullanıp gereksiz yorum yapanlara yasaklama

    Gölge Yasaklama (Shadow Ban) olarak da adlandırılan bu yeni sistemde fotoğrafların altına rahatsız edici yorumlarda bulunan ve gereğinden fazla hashtag kullanarak görüntü kirliliği yaratan kullanıcılara önce uyarı gönderilecek. Kullanıcılar, Instagram tarafından gönderilen “bu yorumu göndermek istediğinize emin misiniz?” sorusu ile önce uyarı alacak. Ancak uyarılara rağmen kullanıcı aynı eylemlerde bulunmaya devam ederse etkileşimi kısıtlanacak. Kullanıcılar Gölge Yasaklama sistemi altında engellendiğinde ise artık Instagram aramalarında görünmeyecek, yaptıkları yorumları kimse okuyamayacak.

  • Baidu’nun CEO’su Robin Li’ye su ile protesto

    Çin’in en büyük arama motoru Baidu’nun CEO’su Robin Li, şirketin düzenlediği bir yapay zeka konferansı sırasında sahneye çıkan biri tarafından ıslatıldı.

    Baidu, son yıllarda içerisinde yer aldığı tıbbi reklam skandalının ardından Çin’de çok sayıda eleştiriye konu olmuştu.

    Baidu tarafından düzenlenen bir etkinlikte konuşan Li, şirketin otonom araç projesi üzerine konuşurken bir kişi sahneye çıktı ve başından aşağı bir şişe su boşalttı.

    Önce ne olduğunu anlayamayan Robin, daha sonra İngilizce “Senin problemin ne” diyerek tepki gösterdi.

    Birkaç saniye süren olayın ardından sunumuna devam eden CEO, “Yapay zeka konusundaki ilerlememizin her şeyle karşı karşıya gelebileceğini herkes görebilir” ifadelerini kullandı.

    Söz konusu protestonun hangi amaçla yapıldığı ve protestocuya ne olduğu konusunda ise herhangi bir bilgi verilmedi.

    Yaşanan olay ise şirket etkinliklerinde alınan güvenlik önlemlerinin sorgulanmasına yol açtı.

    Baidu, 2005 yılında halka açıldığından bu yana ilk çeyrekte zarara uğradığı zorlu bir yıl geçirmişti ve şirketin arama motoru sorumlusu da istifa etmişti.

  • ABD’den Huawei kararında flaş gelişme

    Osaka‘da gerçekleştirilen ve Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı G20 Zirvesi’nde ABD Başkanı Donald Trump, ABD-Huawei arasında yaşanan son olaylara dikkat çekti.

    Özellikle Google’ın Huawei ile yola devam etmeme kararı ve lisansın iptal edilmesi kullanıcıların da kafasını bulandırmış, şirketin telefon pazarındaki geleceğinde büyük bir soru işareti belirmişti.

    Ancak yaşanan son gelişmeler ABD’nin Huawei’ye karşı tavrında olumlu yönde net bir değişiklik yaptığını ortaya koyuyor. Geçtiğimiz günlerde Intel ve Microsoft tarafından Huawei’ye desteğin süreceği duyurulurken, bugün ise ABD Başkanı Donald Trump, konuyla ilgili yaptığı açıklamada Amerika merkezli şirketlerin Huawei’ye ekipman satmaya devam edebileceğini açıkladı.

    Trump, ‘ulusal güvenlik problemi’ oluşturacak bir durumun ortaya çıkmaması durumunda ABD merkezli şirketin Huawei’ye ekipman satışına devam edebileceğini belirtirken, aylardır süren büyük belirsizlik de böylece sona ermişe benziyor.

    Trump, yaptığı konuşmada şu sözleri sarf etti: 

    “Bunda bir problem olmadığını söyledim. Amerikan şirketlerinin yaptığı ekipmanları satmaya devam edeceğiz. Bunları yapmak çok zor bir iş bu arada.”

    Her ne kadar Trump’ın bu açıklamasında Google’a özellikle vurgu yapılmadıysa da Android lisans iptali durumunun ortadan kalkması kuvvetle muhtemel görünüyor.

  • PUBG Corporation, yeni stüdyosunun başına Glen Schofield’i getirdi

    PUBG Corporation’da CEO’su C.H. Kim konu hakkında “Bir şirket olarak, ABD, Avrupa ve Asya’daki uluslararası ekiplerle yakın işbirliği yaparak tüm dünyadaki oyuncular için içerik geliştirmeye ve sunmaya odaklandık” dedi ve ekledi: “Gelişim ve hizmet portföyümüz Glen Schofield ve Striking Distance ile genişleyip, çeşitlendikçe bu vizyon bizi sonraki seviyeye taşıyacak. Glen’i aramıza katmaktan heyecan duyuyoruz. Onun kanıtlanmış liderlik özelliği ve sınırsız yaratıcılığının kendine özgü karışımı PUBG’de büyük bir sinerji yaratmamıza yardımcı olacak.”

    Schofield, 2009 yılında kurduğu ve ticari olarak başarı ve ödüller kazanan; Call of Duty: Modern Warfare 3, Call of Duty: Advanced Warfare ve Call of Duty: WWII oyunlarını geliştiren Sledgehammer Games’ten PUBG’ye transfer oluyor. Schofield, Sledgehammer Games’ten önce ise Visceral Games’te Başkan Yardımcısı ve Genel Müdür olarak çalışmıştı. Burada da, İnteraktif Sanat ve Bilimler Akademisi (Academy of Interactive Arts & Sciences ) ile İngiliz Film ve Televizyon Akademisi’nden (BAFTA) ödüller kazanan Dead Space’in yaratılmasına ve geliştirilmesine öncülük etti.

    Schofield, “Kariyerim boyunca inanılmaz hikayeler anlatan olağanüstü oyunlar yapmak için birçok fırsatım oldu ve her biri benim için özel bir şey ifade ediyor” dedi. “Şimdi ise bu tecrübelerim Striking Distance’da yeni tasarımları ve konseptleri keşfedebilecek bir AAA takımı oluşturmama yardımcı olacak.”

  • Twitter ayrıntılı konum paylaşımına artık izin vermeyecek

    Twitter’da kullanıcılar, konum etiketli paylaşım yapabiliyor. Koordinatlarına kadar kullanıcının bulunduğu konumu paylaşan bu özelliği Twitter, ’kullanıcılardan ilgi görmediği için’ kaldırdığını belirtirkenÿasıl sebebin ise yaşanan veri sızıntısı olduğu tahmin ediliyor.ÿTwitter, iOS uygulamasını kullananların konum bilgilerini yanlışlıkla iş ortaklarıyla paylaştığını duyurmuştu. Yaşanan bu olayın tekrarlanmaması için şirketin böyle bir adım attığı düşünülüyor.

    Twitter’dan konuyla ilgili yapılan açıklama ise şöyle:

    “Ayrıntılı konum özelliğini çoğu kişi kullanmadığı için ve biz de Tweet atma deneyimini basitleştirmek istediğimiz için bu özelliği kaldırıyoruz. Güncellenen kamera özelliğini kullanarak tweet atarken ayrıntılı konum özelliğini kullanabileceksiniz.”

    Twitter, konum bilgilerinin paylaşılmasına izin vermeyi sürdürecekÿancak daha genel konum paylaşımı mümkün olacak. Kullanıcılar konum bilgisi paylaştıklarında sadece semtin ismi görünecek.

  • Her hafta kredi kartı büyüklüğünde plastik yutuyoruz

    Rapora göre dünya genelinde insanlar her yıl, 1 milimetreden küçük yaklaşık 102 bin plastik parçası yutuyor bu da 250 gram plastik anlamına geliyor. Bu plastiğin yüzde 90’ının musluk sularından ya da plastik şişe sularından geliyor.

    Telegraph gazetesinin aktardığına Avustralya’daki Newcastle Üniversitesi’nden araştırmacılar insanların ağız yoluyla aldığı plastiklerle ilgili 50’den fazla araştırma yaptı.

    Buna göre ortalama bir insan, her hafta içtiği sulardan bin 769 partikül, parça kabuklu deniz hayvanlarından 182 partikül ve tuzlardan ve biradan 11 parça plastik partikülü biradan geliyor.

    Avrupa’da musluk sularının ortalama yüzde 72’sinin plastik içerdiği, her bir yarım litre suda iki plastik partikülünün bulunduğu belirtildi.

    Ağız yoluyla plastik alımının insan sağlığına verdiği uzun dönemli zararlar konusunda henüz kesin bir bilgi olmamasına karşın bazı araştırmalar belli bir seviyenin üzerindeki plastik alımı ve plastif liflerinin nefes yoluyla çekilmesinin solumun yollarında hafif iltihaplanmaya yol açabileceğini gösteriyor.

    Bazı plastiklerin taşıdığı kimyasalların ise cinsel işlevsizlik, kısırlık ve genetik mutasyon ve kanser gibi hastalıkların artışına yol açabileceği belirtiliyor.

    Gazeteye göre İngiltere’de her yıl 7.7 milyar adet plastik su şişesi kullanıyor ve bunların yarısından daha azı geri dönüşüme gönderiliyor. Bunun anlamı da İngiltere’de her gün 16 milyon su şişesi çöpe gidiyor.

  • Intel işlemcilerde korkutan güvenlik açığı

    Siber güvenlik konusunda araştırmacıların karşılaştığı güvenlik sorunları, genellikle yazılımların çalışmalarındaki kusurlardan kaynaklanıyor. Ancak bu seferki güvenlik açığı ise yazılımlardan değil, doğrudan bilgisayarın kendisinden meydana geliyor. Siber güvenlik uzmanları tarafından keşfedilen Intel işlemcilerindeki yeni güvenlik açığı, sistemin en korunaklı alanından verilerin sızmasına ve cihazın büyük hasara uğramasına neden olabilir.

    Modern işlemcilerin mimarilerindeki kusurların hackerlere, belleklerde tutulan özel bilgilere erişme fırsatını altın tepside sunduğunu dile getiren uzmanlar, bilgisayar korsanlarının bu yeni güvenlik açığından faydalanarak işletim sistemlerini yıkabileceklerini, bulut servis sağlayıcıları ve aynı donanımı paylaşan müşterilerin hassas verilerini de çalabileceklerini belirtiyor.

    Intel İşlemcilerindeki tekrarlanan güvenlik açığı tehlike yaratıyor 

    Araştırmacılar tarafından, Spectre ve Meltdown adlı iki hatanın 2018 yılında Intel işlemcileri üzerinde tespit edildiğini hatırlatan uzmanlar, Mikro Mimari Veri Örneklemesi (MDS) olarak adlandırılan bu güvenlik açıklıklarından kaynaklanan sorunların mikro kod ekleriyle çözülebileceğini, ancak genel bir düzenlemenin imkansız olduğunu dile getiriyor. Uzmanlar, bu tarz saldırılara karşı kesin bir korumanın sağlanması için kullanıcıların Intel silikonlarını, yeniden tasarlanmış bir çip ile değiştirmek zorunda kalacaklarını belirtiyor.

    Bilişim sistemi ve dijital ekonomi kaosa sürüklenebilir

    Keşfedilen güvenlik açığının işletim sistemlerinden veri sızdırma ve sistemi yok etme dışında bulut sistemlerini de tehdit ettiği görülüyor. Hackerlerin bulut bilişim sisteminde müşterilere yönelik saldırılar başlatabilmesi için sistem düzeyinde ayrıcalıklar gerektiren eylemler gerçekleştirmesi gerekiyor. Uzmanlara göre işlemci üzerinde meydana gelen bu tarz güvenlik açığı, saldırganlara bu eylemleri gerçekleştirme fırsatı yaratıyor. Bulut tabanlı veri barındırma işlemlerinin müşteriler tarafından son yıllarda ciddi boyutlarda kullanıldığını da hatırlatan uzmanlar, bulut bilişim endüstrisini baltalayacak olan herhangi bir güvenlik açığının dijital ekonomiyi kaosa sürükleyebileceğini ve bu durumda yaşanacak krizin sadece Intel’i değil, tüm eko-sistemi etkileyebilecek boyutta olduğunu vurguluyor.

    Dijital sektörün liderleri güvenlik açığına karşı kullanıcıları uyarıyor 

    Intel tarafından işlemcilerinde güvenlik açığının rastlanıldığına dair açıklamanın gelmesinden sonra, Microsoft, Google, Amazon gibi sektörün devlerinden de konuyla ilgili bildiriler art arda yayınlanıyor. Google, tüketiciler için etkilenen hizmetleri listeleyen güvenlik bültenini yayınlarken, Amazon ise şirketin müşterilerini korumak için gerçekleştirdiği aksiyon sürecini vurgulayan bir bildiri paylaştı. Konunun yakın takipçisi olduklarını belirten ve kullanıcılarıyla iletişime geçen Microsoft ise, işlemcilerinde güvenlik açığı olan çip sahipleriyle yakın temas kurmaya hazırlanıyor.

  • Google, 20 dolarlık telefon üretecek

    Birleşmiş Milletler’in (BM) dijital teknolojinin dünyanın internet erişiminde sıkıntı yaşayan diğer yarısına da ulaştırılması çağrısının ardından Google, çıkarmayı planladığı 20 dolarlık yeni telefonları ile bu projeye katkı sunmayı hedefliyor.

    ABD merkezli Associated Press haber ajansına göre, Birleşmiş Milletlerin çağrısının ardından bir basın toplantısı düzenleyen Google Başkan Yardımcısı Vinton Cerf, dünyanın geri kalanı ile dijital farkın kapanması çalışmasının çok maliyetli olacağını kaydetti.

    Fiyatlarda indirime gitmeden dünyanın geri kalanını online hale getirmenin mümkün olmayacağının altını çizen Cerf, çıkarmayı planladıkları 20 dolarlık telefonlarda bin dolarlık telefonların sahip olduğu özelliklerin bulunmayacağını ancak internete bağlanmak ve uygulamaları kullanabilmek için gerekli donanımın olacağını belirtti.

    AMERİKA’DA YÜZDE 15 İNTERNETE SAĞLIKLI ERİŞEMİYOR

    Cerf, internet erişiminde problem yaşanan bölgelerin sadece kırsal bölgeler olduğunu dile getirerek, “Ancak bu sanılanın aksine sadece Afrika değil. Amerika’da da yüzde 10 ila 15 arasında bir nüfus internete sağlıklı bir şekilde erişemiyor” değerlendirmesinde bulundu.

    2030’DA HER YETİŞKİN ÇEVRİMİÇİ OLACAK

    Bu arada Birleşmiş Milletler raporuna göre 2030 yılına kadar her yetişkin, dijital ağlara, dijital finans ve sağlık hizmetlerine erişebilecek.

    Dijital teknolojinin getirilerinin yanında bazı istenmeyen sonuçlar doğurabileceğini de vurgulayan BM, özellikle sosyal medyada istenmeyen içerikler, mahremiyetin ihlali gibi konular konusunda temkinli olunması gerektiğini bildiriyor.