Kategori: Dünya

  • “Rehineleri geri getirmek için Gazze’nin kuzeyini tamamen işgal etmeliyiz”

    “Rehineleri geri getirmek için Gazze’nin kuzeyini tamamen işgal etmeliyiz”

    Aşırı sağcı İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich liderliğini yaptığı Dini Siyonizm Partisi’nin toplantısında Filistin ile ilgili şoke eden ifadeler kullandı. İsrail basınında yer alan haberlere göre, Hamas’ı İsrailli esirleri serbest bırakmaya zorlamak için Gazze’nin kuzeyinin tamamen işgal edilmesi gerektiğini savunan Smotrich, “Rehineleri geri getirmek için Gazze’nin kuzeyini tamamen işgal etmeliyiz. Hamas’a, rehineleri geri vermezlerse sonsuza dek orada kalacağımızı ve bunun Gazze’nin üçte birine mal olacağını söylemeliyiz” ifadelerini kullandı.

    “Hamas ile anlaşma yenilgi anlamına gelir”

    Hamas’a karşı mücadelenin sürmesi gerektiğini söyleyen Smotrich, “Savaşı sona erdirmek için Hamas ile bir anlaşmaya varmak teslim olmak ve yenilgi anlamına gelir” şeklinde konuştu. “Hamas ortadan kaldırılıncaya ve teslim olacağı bir anlaşmaya varılıncaya kadar devam edeceğiz” diyen Smotrich, “Düşmanlarımız yok edilene ve İsrail devletinin güvenliği tamamen sağlanana kadar durmayacağız” ifadelerini kullandı.

  • Almanya ve Finlandiya’dan “Hibrit savaş” uyarısı

    Almanya ve Finlandiya’dan “Hibrit savaş” uyarısı

    İletişim altyapısını devre dışı bırakmayı hedefleyen sabotaj operasyonlarına karşı uyarıların arttığı bir dönemde, Baltık Denizi’nde iki ayrı veri kablosunda kesinti yaşandı.

    Finlandiya ve Almanya arasındaki yaklaşık bin 200 km uzunluğundaki C-Lion1 isimli veri kablosunun pazartesi günü erken saatlerde kesildiği duyuruldu. Veri hattının Finlandiya merkezli operatörü Cinia Oy tarafından yapılan açıklamada, Helsinki-Rostock hattındaki fiber optik bağlantı kablosunun tamamen kopmuş olabileceği duyuruldu. Bağlantının kesilmesiyle birlikte, saniyede 144 terabit veri taşıyan hattı kullanan tüm hizmetler servis dışı kaldı.

    Cinia Oy şirketinin CEO’su Ari-Jussi Knaapila, sorunun sebebinin tam olarak anlaşılamadığını ve olaya ilişkin incelemelerinin devam ettiğini açıkladı. Knaapila, “Söyleyebileceğimiz şey, böylesi bir zararın bir dış etken olmadan mümkün olmadığıdır” dedi. Şirket tarafından yapılan açıklamada bir tamir aracının bölgeye gideceği fakat genellikle 5 ila 15 gün süren denizaltı tamirat işleminin tam olarak ne kadar zaman alacağının bilinmediği ifade edildi.

    Finlandiya ve Almanya’dan ortak açıklama

    Finlandiya ve Almanya dışişleri bakanları, ortak bir açıklama yayınlayarak iki ülkeyi birbirine bağlayan denizaltı kablosunun kesilmesinin derin endişe yarattığını açıkladı. “Hibrit savaş” vurgusu dikkat çeken ortak açıklamada, “Böyle bir gelişmenin derhal kasıtlı bir şekilde zarar verildiği şüphesi uyandırması, zamanımızın ne kadar kırılgan olduğunu gözler önüne seriyor. Kapsamlı bir inceleme yürütülüyor. Avrupa’nın güvenliği, yalnızca Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlık savaşıyla değil, aynı zamanda kötü niyetli aktörlere ait hibrit savaş yöntemleri nedeniyle de tehdit altında. Ortak kritik altyapımızı korumak, güvenliğimiz ve toplumlarımızın dayanıklılığı açısından hayati ehemmiyet taşıyor” denildi.

    Litvanya ve İsveç arasındaki deniz altı veri kablosu zarar gördü

    Bugün ayrıca Litvanya ve İsveç arasındaki telekomünikasyon kablosunun da zarar gördüğüne dair bir açıklama yayınlandı. Telekomünikasyon şirketi Telia Lithuania tarafından yapılan açıklamaya göre, pazar günü sabah saat 10.00 itibarıyla veri akışında fiziksel hasardan kaynaklanan bir kesinti yaşanmaya başlandı.

    Telia Lithuania yetkilileri, hattın ülkenin internet kapasitesinin üçte birini taşıdığını açıkladı. Hattı işleten İsveç merkezli telekomünikasyon şirketi Arelion, şirketin olayla ilgili olarak İsveç ordusu ve sivil yetkililerle irtibat kurduğunu açıkladı. Şirket yetkilileri, hava şartlarına bağlı olmak üzere kablonun önümüzdeki birkaç hafta içerisinde onarılacağını kaydetti.

    Gelişmeler sonrasında ABD basını ise bu olayların ABD’nin denizaltı kabloları yakınında Rus askeri faaliyetlerinde artış yaşandığı ve Rusya’nın küresel iletişim altyapısını hedef alabileceği yönündeki açıklamalarından birkaç hafta sonra geldiğine dikkat çekti.

  • Gürcistan Cumhurbaşkanı’ndan yeniden seçim çağrısı

    Gürcistan Cumhurbaşkanı’ndan yeniden seçim çağrısı

    Gürcistan’da 26 Ekim’de düzenlenen parlamento seçimlerinin ardından siyasi kriz ve protestolar devam ediyor. Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, Orbeliani Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlediği özel basın toplantısında kameralar karşısına geçerek, ülkede yeniden seçim yapılması çağrısında bulundu. Zurabişvili, “Bu derin, tehlikeli ve kaçınılmaz gibi görünen krizden çıkış yolunu birlikte bulmalıyız. Topluma, siyasi güçlere, ortaklarımıza ve mevcut hükümete, bana göre tek istikrarlı ve barışçıl çözüm yolunu sunmak istiyorum. Peki, plan nedir, ne öneriyorum? Açıkça yeni seçimlerin yapılmasıdır. Bu seçimlerin en kısa sürede tekrarlanması zorunludur. Ancak bu süre bazı meselelerin çözülmesine bağlıdır. Bu meseleler çözülmeden yeni seçim yapmanın bir anlamı yok. İlk olarak uluslararası bir soruşturma gereklidir. Bu, uluslararası ortaklarımızın herkesin zaten bildiği bir gerçeği, yani seçimlerin gerçekleşmediğini ve hileli olduğunu söylemesi için değil, bu seçimlerdeki sistematik hataları ortaya çıkarmak ve ispatlamak için gereklidir. Bu hatalar düzeltilmeden, adil, özgür ve hilesiz bir seçim mümkün değildir. Uluslararası destekle yeni bir seçim yönetimi oluşturulmalı, seçim kanunu, zamanında AGİT/ODİHR tarafından talep edilen değişikliklere uygun şekilde yenilenmeli, yurtdışındaki seçim sandıklarının açılması gibi prosedürler düzenlenmelidir. Ayrıca seçim davaları için özel bir mahkeme kurulmalıdır. Tüm yeni mekanizmalarda uluslararası ortaklarımızın doğrudan yer alması arzu edilir ve mümkündür” dedi.

    “Ülke ciddi tehditlerle karşı karşıya”

    Ülkenin ekonomik ve finansal krizle karşı karşıya olduğunu ve bunun kapıda beklediğini, ancak kendisinin ülkenin cumhurbaşkanı olarak buna izin vermeyeceğini vurgulayan Zurabişvili, “Bu durumdan dolayı ülke çok ciddi bir durumda ve daha fazlasını söyleyebilirim, ülke ciddi tehditlerle karşı karşıya. Bu tehditlerden biri, iki başlı bir yönetimin ve artan kutuplaşmanın yol açabileceği bir istikrarsızlıktır. Günbegün son derece saldırgan bir hükümetin ve onun destekçilerinin organize propagandasıyla bunun körüklendiğini görüyoruz. Ayrıca siyasi istikrarsızlık, dış faktörlerden kaynaklanan dış istikrarsızlığa yol açabilir. Bu tür bir istikrarsızlık tehlikesi artıyor. Çünkü ülke ortaklarıyla yakın ilişkiler kurmak yerine izolasyonu seçiyor; bu mevcut hükümetin karakteristik özelliğidir. Aynı zamanda ekonomik ve finansal kriz, her ölçüte göre kapımızda bekliyor. Bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak buna izin verme hakkım yok ve buna izin vermeyeceğim” dedi.

    Cumhurbaşkanı Zurabişvili Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak

    Cumhurbaşkanı Zurabişvili, Gürcistan Anayasa Mahkemesi’nde 26 Ekim’deki parlamento seçimlerinin gizliliği ve evrenselliği ilkelerinin ihlali nedeniyle dava açacağını belirterek, “Yarın sabah, tam da gizlilik ve evrensellik olarak adlandırılan iki anayasal ilkenin ihlali nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açıyorum. Bu, Anayasa Mahkemesi’ne inandığım için değil. Hepimiz biliyoruz ki, bu ülkede hiçbir kurum artık bağımsız değil ve bunu defalarca kanıtladılar. Ancak bu, bu ülkede hiçbir hukuki davanın sonuna kadar mücadele edilmeden bırakılmaması gerektiğinin bir işareti olmalı. Davamın amacı, hakimlerin vicdanını sonuna kadar sınamak” ifadelerini kullandı.

    Protestocular Tiflis’te çadır kurdu

    Batı yanlısı muhalefet ise, 26 Ekim’deki parlamento seçimlerini tanımayarak protestolarını sürdürmeye devam ediyor. Muhalif gruplar dün başkent Tiflis’in Çavçavadze Caddesi’nde 24 saatlik bir protesto başlatmıştı. Bugün akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Zurabişvili’nin açıklamasının ardından protestocular gösterilerini Çavçavadze Caddesi’nde bir gün daha uzatacaklarını duyurdu. Şu anda Tiflis Devlet Üniversitesi’nin de bulunduğu bölgede göstericiler çadır sayılarını artırırken, çöp konteynerleri ve sandalyelerle barikatlar kurdu. Gösteri organizatörleri ise protestoculara yiyecek, çadırda kalabilmeleri için yorgan ve battaniye gibi malzemeler temin ediyor. Muhalefet liderleri mücadelenin sonuna kadar devam edeceğini belirterek, seçimlerin yeniden yapılmasını talep ediyor.

    Gürcistan’da muhalefet seçimleri tanımamıştı

    Gürcistan’da 26 Ekim’de ilk kez nispi temsil ve elektronik oylama ile yapılan seçimleri iktidardaki Gürcü Hayali Partisi yüzde 53,93 ile kazanmıştı. Yüzde 5’lik barajı aşarak parlamentoya 3 muhalefet bloğu ve bir muhalefet partisi daha girmişti. Cumhurbaşkanı Zurabişvili ve muhalefet partileri seçimlere hile karıştırıldığını belirterek, seçim sonuçlarını tanımadıklarını açıklamıştı.

  • İsrail, Beyrut’un merkezine saldırdı: 5 ölü, 24 yaralı

    İsrail, Beyrut’un merkezine saldırdı: 5 ölü, 24 yaralı

    Orta Doğu’daki katliamlarını sürdüren İsrail bir kez daha Lübnan’ı hedef aldı. Resmi Lübnan basınında yer alan haberlere göre, İsrail ordusu başkent Beyrut’un merkezindeki Zukak el-Blat bölgesine hava saldırısı düzenledi. Lübnan Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, yoğun bir nüfusun yaşadığı bölgeye yönelik saldırıda en az 5 kişinin öldüğü, 24 kişinin yaralandığı kaydedildi. Görgü tanıkları saldırıda 2 binanın hedef alındığını belirtirken, olayın parlamento, büyükelçilik binaları ve başbakanlık sarayı gibi yapılara yakın bir bölgede yaşanması güvenlik endişelerini artırdı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan Albanese’yi ağırladı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan Albanese’yi ağırladı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi kapsamında bulunduğu Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde temaslarına devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’yi kabul etti.

  • Gürcistan’da güven oylaması yapılacak

    Gürcistan’da güven oylaması yapılacak

    Gürcistan’da 26 Ekim’de gerçekleştirilen parlamento seçimlerinin ardından gerginlik devam ediyor. Sabah saatlerinde kabineyi toplayan Başbakan İrakli Kobakhidze, yeni hükümetin güvenoyu alması için 25 Kasım’da parlamentoya sunulacağını ifade etti. Tüm bakanlıklara hükümet programının detaylarını netleştirmeleri için talimat verdiğini belirten Kobakhidze, “Gürcistan hükümetinin yeni kadrosu ve dört yıllık programı, parlamentoya sunulacak. Her bir detay açıkça belirlenmelidir. Programımız, önümüzdeki 4 yıl boyunca ülkeyi tamamen yeni bir gelişim aşamasına taşıyacak iddialı bir vizyonu yansıtıyor” dedi.

    Kabine toplantısında ülkedeki protestolara atıfta bulunarak muhalefeti sert bir şekilde eleştiren Kobakhidze,”Geçmiş yılları hatırlıyoruz, radikal muhalefet güçlendikçe devletin durumu zayıflamıştı. Radikal muhalefet zayıfladığında ise devlet her zaman daha güçlü olmuştu. Bu nedenle, radikal muhalefetin zayıflatılması, devletimizin güçlendirilmesi ve ülkemizin doğru yönde gelişimi en önemli meselelerden biri. Muhalefet o kadar zor bir durumda ki onlara acıyoruz. Biz vatansız insanlarla karşı karşıyayız. Onların zayıflaması yalnızca ülkemizin ve devletimizin gelişimi için faydalıdır. Toplum, radikal muhalefetin gerçekleştirdiği faaliyetlerden endişelidir. Bu süreci düzgün bir şekilde yönettiği için bir kez daha İçişleri Bakanlığı’na teşekkür ediyorum. Gelecekte vatandaşlarımızın güvenliği, ülkedeki istikrar ve ülkemizin barış içinde gelişimi sağlanacaktır” ifadelerini kullandı.

    Tiflis’te 24 saatlik eylem başlatıldı

    Seçimleri tanımayan muhalefet yanlıları gösterilerini sürdürüyor. Muhalif gruplar, dün başkent Tiflis’te 24 saatlik protesto başlattı. En az 20 çadır kuran göstericiler, çöp konteynerleri ve sandalyelerle barikatlar oluşturarak Çavçavadze Bulvarı gibi önemli caddeleri trafiğe kapattı. Gösteri organizatörler ise protestoculara yiyecek, sıcak içecek ve battaniye verdi.

    Gürcistan’da muhalefet seçimleri tanımamıştı

    Gürcistan’da 26 Ekim’de ilk kez nispi temsil ve elektronik oylama ile yapılan seçimleri, iktidardaki Gürcü Hayali Partisi yüzde 53,93 ile kazanmıştı. Yüzde 5’lik barajı aşarak parlamentoya 3 muhalefet bloğu ve bir muhalefet partisi daha girmişti. Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili ve muhalefet partileri seçimlere hile karıştırıldığını belirterek, seçim sonuçlarını tanımadıklarını açıklamıştı.

  • “Görevden ayrılan yönetimin yangına körükle gitmeye niyetli olduğu aşikar”

    “Görevden ayrılan yönetimin yangına körükle gitmeye niyetli olduğu aşikar”

    ABD Başkanı Joe Biden’ın Ukrayna’nın Rusya’ya yönelik saldırılarında ABD yapımı silahları kullanmasına yönelik kısıtlamaları kaldırdığı iddialarına Rusya’dan yanıt geldi. Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov yaptığı açıklamada, “Eğer gerçekten böyle bir karar Kiev rejimine sunulmuşsa, bu nitelikli olarak yeni bir gerginlik turu ve ABD’nin bu çatışmaya katılımı açısından nitelikli olarak yeni bir durumdur” dedi.

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Eylül ayında yaptığı “Batı’nın silah adımını onaylamasının NATO ülkelerinin, ABD’nin ve Avrupa ülkelerinin Ukrayna’daki savaşa doğrudan dahil olması anlamına geleceği” yönündeki açıklamasının Rusya’nın tutumunu net bir şekilde ortaya koyduğunu belirten Peskov, “Washington’da görevden ayrılan yönetimin yangına körükle gitmeye ve bu çatışma etrafında gerginliği kışkırtmaya devam edecek adımlar atmaya niyetli olduğu aşikar” ifadelerini kullandı.

  • Borrell’den “İsrail hükümetine baskı” vurgusu

    Borrell’den “İsrail hükümetine baskı” vurgusu

    Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “Gazze Şeridi’nde yaşanan insan hakları ihlalleri nedeniyle İsrail ile siyasi diyaloğun askıya alınmasına” ilişkin açıklamalarına devam ediyor. Borrell, AB Dış İlişkiler Konseyi öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. AB’nin Gazze savaşındaki tutumunu gerekçe göstererek, blok üyelerine İsrail ile siyasi diyaloğa ara vermelerini önereceğini doğrulayan Borrell, “Birçok insan Gazze’deki savaşı durdurmaya çalıştı… Bu henüz gerçekleşmedi. Ve ben bunun gerçekleşmesi için bir umut görmüyorum. Bu nedenle İsrail hükümetine ve tabii ki Hamas tarafına baskı yapmalıyız” dedi.

    Öte yandan Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp ise, AB’nin İsrail ile diyaloğunu sürdürmesi gerektiğini belirterek, “Hollanda’nın görüşüne göre bu kapı açık tutulmalıdır” ifadelerini kullandı.

  • Küresel sağlık liderleri Suudi Arabistan’da toplandı

    Küresel sağlık liderleri Suudi Arabistan’da toplandı

    Suudi Arabistan, Cidde’de dünyanın dört bir yanından sağlık lideri ve uzmanını bir araya getiren Antimikrobiyal Direnç Konusunda 4. Yüksek Düzeyli Küresel Bakanlar Konferansı’na ev sahipliği yaptı. Bakanlar toplantısında dünya liderleri, antibiyotik direncindeki küresel yükselişe karşı koymak için ortak bir yol haritası geliştirme konusunu ele aldı. Küresel sağlık sorununun acilen ele alınması gerektiğine dikkat çekilen toplantıda, dünyanın “sessiz salgınla” mücadele etmesine karar verildi. Sağlık temsilcileri toplantı çerçevesinde, uluslararası diyalog aracılığıyla her yıl 1.3 milyon insanın ölümüne yol açan antimikrobiyal dirençle mücadele için iş birliğini geliştirme ve küresel çabaları birleştirme konusunda mutabık kaldı.

    Suudi Arabistan Sağlık Bakanı Fahd bin Abdul Rahman Al-Jalajel yaptığı açıklamada, “Krallığın bu konferansa ev sahipliği yapması, bu küresel zorlukla yüzleşmede toplumumuza ve dünyaya olan bağlılığımızın açık bir beyanıdır. Bu, insan sağlığı ile hayvan ve bitki kaynakları üzerinde doğrudan ve kötü bir etkiye sahip. Bu da ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir” dedi. Al-Jalajel, “Eğer tedbirlerimizi hızla almazsak, pek çok hastalığı tedavi edemeyeceğimiz, milyonlarca hayat kurtaran antibiyotiklerin ihtiyacımız olduğu anda bulunamayacağı bir dünyayla karşı karşıyayız. modern tıbbı ve bu kıymetli hediyeyi korumayı gelecek nesillere borçluyuz” ifadesini kullandı.

    Antimikrobiyal dirence karşı gerekli önlemler alınmazsa can kaybı sayısının 2050 yılına kadar 39 milyon kişiye ulaşması bekleniyor. Suudi Arabistan Krallığı bu alanda üç yenilikçi girişim başlatmaya hazırlanırken, üst düzey bakanlar toplantısı küresel olarak antimikrobiyal dirençle mücadele çabalarında bir dönüm noktasını olarak görülüyor.

  • Kuzey Kore lideri Kim’den 3. Dünya Savaşı uyarısı

    Kuzey Kore lideri Kim’den 3. Dünya Savaşı uyarısı

    Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un, 4’üncüsü yapılan Kore Halk Ordusu Tabur Komutanları ve Siyasi Eğitmenleri Konferansı’nda üst düzey askeri yetkililere hitap etti. Ülkeyi çevreleyen zorlu güvenlik ortamına dikkat çeken Kim, “ABD, kukla Güney Kore ve diğer düşman güçlerin çılgınca askeri hamleleri Kore Yarımadası’ndaki gerilimi tarihin en kötü aşamasına getirmiştir” ifadelerini kullandı. ABD, Güney Kore ve Japonya arasındaki üçlü askeri iş birliğini “Kore Yarımadası’nda barış ve istikrarı tehdit eden kritik bir faktör” olarak nitelendiren Kim, ABD’yi Güney Kore ile olan iş birliğini “tam bir nükleer ittifaka dönüştürmekle” suçladı.

    “ABD, NATO’nun Asya versiyonunu kurmaya çalışıyor”

    Washington yönetiminin Seul ve Tokyo ile üçlü askeri iş birliğini güçlendirerek NATO Asya versiyonunu kurmaya çalıştığını savunan Kim, “Sonuç olarak, ABD liderliğindeki askeri ittifaklar Avrupa ve Asya-Pasifik bölgesini de kapsayacak şekilde daha geniş bir alana yayıldı. Ve istila riski, artık ABD’nin en büyük ve en uzun soluklu düşmanı olan ulusumuzdan başkasına odaklanmıyor” ifadelerini kullandı.

    “Nükleer kapasitemizi daha da güçlendireceğiz”

    Kuzey Kore ordusunun savaş hazırlıklarını tamamlaması gerektiğini vurgulayan Kim, “Mevcut öznel ve nesnel şartlar altında, savaş hazırlıklarının tamamlanması tek bir gün bile geciktirilemeyecek en acil görevdir” dedi. Caydırıcı nükleer güç politikalarından vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Kim, “Savunma amaçlı nükleer kapasitemizi hiçbir sınırlama olmadan daha da güçlendireceğiz” şeklinde konuştu.

    Kim’den ABD ve Batı’ya savaş eleştirisi

    ABD ve Batı’nın savaş alanında deneyim kazanmak ve askeri müdahalelerinin kapsamını genişletmek için diğer ülkeleri savaş konusunda kışkırttığını ifade eden Kim, “Ukrayna ve İsrail’e askeri yardımlarını sürdürerek savaşları körükleyen ABD’li savaş tüccarları, 3. Dünya Savaşı’nın çıkabileceği endişelerine neden oluyor ve durumu daha tehlikeli bir hale getiriyor” diye konuştu.

    “Pislikler çok ağır bir bedel ödemek zorunda kalacak”

    Kim’in kız kardeşi ve Kore İşçi Partisi Merkez Komitesi Başkan Yardımcısı Kim Yo Jong ise Güney Kore’yi 16 Kasım’da ülkelerine balonlarla propaganda broşürleri ve çöpler göndermekle suçladı. Yaptığı yazılı açıklamada, “Defalarca yaptığımız uyarıları hiçe sayarak bir kez daha Kuzey Kore karşıtı siyasi propaganda malzemeleri gönderme provokasyonunu gerçekleştiren pisliklerin utanç verici ve kirli eylemlerini şiddetle kınıyoruz” diyen Kim, “Bir köpeğin bile dokunmaktan hoşlanmayacağı, temiz bir bahçeye saçılan bu tür çöpler karşısında öfkelenmeyecek ev sahibi yoktur” ifadelerini kullandı. Kuzey Kore’nin topraklarının kirletildiğini ve gönderilen atıkların bertaraf edilmesinin çok fazla emek gerektirdiğini ifade eden Kim, “Sabrın da bir sınırı vardır. Kuzey Kore halkının pisliklere karşı duyduğu öfke had safhaya ulaşmıştır. Bu pislikler çok ağır bir bedel ödemek zorunda kalacaktır” uyarısında bulundu.

    Güney Kore ordusundan açıklama

    Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı’ndan (JCS) yapılan açıklamada ise, Kuzey Kore’nin bu sabah saatlerinde ülkenin sınır bölgelerine propaganda broşürleri taşıyan yaklaşık 40 balon gönderdiği bildirildi. Çoğu başkent Seul ve Gyeonggi eyaleti çevresine inen balonların tehlikeli herhangi bir madde barındırmadığı belirtilirken, JCS Sözcü Yardımcısı Albay Nam Gi-su ise “Ordumuzun sabrını daha fazla sınamayın” açıklamasında bulundu.