Kategori: Dünya

  • İspanyol devi harekete geçti! Türkiye’deki Barca Tekstil’e dava

    Hürriyet’ten Özge Eğrikar’ın haberine göre, Barcelona kulübü, ‘Barca’ markasının hükümsüz kılınarak iptalini istedi. İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’ne açılan davanın dilekçesinde, FC Barcelona takımının ‘Barça’ unvanıyla tanındığı ve dünyanın köklü kulüplerinden birisi olduğu ifade edildi. Kulübün yüze yakın ülkede tescilli korunan sayısız markasının olduğunu belirten FC Barcelona takımının avukatı Nazlı Deniz Kol, dava dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:

    TESCİL ETTİREMEDİLER

    “Barcelona kulübü Türkiye’de de büyük bir izleyici kitlesine sahiptir. Türkiye genelinde herkes tarafından ‘Barça’ adıyla anılmaktadır. Barcelona kulübü, ‘Barça’ adıyla bir futbol fenomeni olmuştur. Kulüp, yüzyılı aşkın süredir unvanı haline gelen ‘Barça’ markasını Türkiye’de de tescil ettirmek istemiştir. Ancak Barcelona kulübü, ‘Barça’ markasının davalı Barca Tekstil Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. tarafından çeşitli sınıflarda tescil ettirildiğini öğrenmiştir. Davalı tekstil şirketine ait ‘Barca’ markası 5 yıldır Türk Patent ve Marka Kurumu’nca korunmaktadır. Barcelona kulübü davalı tekstil şirketine ait ‘Barça’ markasını Türkiye’de tescil ettirememiştir.

    Müvekkil kulüp kuruluş yılı 1899’dan beri kısaca ‘Barça’ olarak anılmaktadır. Barça’ ibaresi dünyada ve Türkiye’de uzun yıllardır müvekkil kulübü temsilen kullanılmıştır. Bu ibare üzerinde gerçek hak sahipliği kuşkusuz müvekkil kulübe aittir. Davalı şirketin kuruluş ve markayı tescil ettirdiği tarihten uzun zaman öncesinde müvekkilimin markası Türkiye’de ‘Barça’ olarak bilinmekte ve tanınmaktadır. Davalı şirketin ‘Barca’ markasının hükümsüz kılınarak iptaline karar verilmesini istiyoruz.”

    RESTORAN AÇAMADILAR

    22 yıllık firma olduklarını söyleyen Barca Tekstil’in sahibi Ali Öziçer ise, “Firmamız 1997 yılında kuruldu. Barca ismi İtalyanca tekne demek. Firmamızın ismiyle Almanya ve İtalya dahil Avrupa ülkesine kıyafet satıyoruz. İsmi birçok ülkede tescil edilmiş bir firmayız. Ancak geçtiğimiz yıllarda isim tescili için İspanya’da kurumlara başvuru yaptık, olumlu yanıt alamadık. Başvurularımıza ret cevabı aldık. Barcelona futbol kulübü de Türkiye’de bir restoran açacakmış. Buraya gelerek Barça ismiyle başvuru yapmış. Biz de tescil başvurusuna itiraz ettik. Kulüp iki defa başvuru yaptı, ikisine de itiraz ettik. Şimdi de dava açmışlar” dedi.

  • Trump: Türkiye ile ekonomik ilişkilerin genişlemesi için büyük potansiyel var

    ABD Başkanı Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile dün telefonda yaptığı görüşmeye ilişkin Twitter hesabından bir açıklama yaptı.

    Trump, açıklamasında, “DEAŞ kalıntılarına karşı son iki haftadır verdiğimiz başarılı mücadele ve 20 millik (32 kilometre) güvenli bölge dahil ilgili tüm meseleler hakkında nerede durduğumuzu aktarmak için Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştum. Ayrıca ABD ile Türkiye arasındaki ekonomik gelişme hakkında da konuştuk, ki burada gerçekten genişleme için büyük bir potansiyel var.” ifadelerine yer verdi.

    Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşmişti.

    İkili ilişkilerin yanı sıra Suriye’de yaşanan son gelişmelerin ele alındığı görüşmede, Erdoğan, mevkidaşının Suriye’den çekilme kararını memnuniyetle karşıladıklarını ifade etmişti. Erdoğan, bu çerçevede Türkiye’nin, NATO’da müttefiki olan ABD’ye her türlü desteği vermeye hazır olduğunu hatırlatmıştı.

    Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders da Erdoğan ile Trump arasındaki telefon görüşmesine ilişkin yazılı bir açıklama yapmıştı. Sanders, Erdoğan ile Trump arasındaki görüşmede, ABD’nin Suriye’den geri çekilmesi de dahil ikili ilişkilerin ele alındığını bildirmişti.

    DÜN, ‘TÜRKİYE’Yİ EKONOMİK YÖNDEN MAHVEDERİZ’ AÇIKLAMASINI YAPMIŞTI

    Öte yandan, Trump geçen gün paylaştığı mesajında Trump, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada Suriye’den çekilme sürecinin başladığını duyurarak, “Eğer Türkiye Kürtleri vurursa, Türkiye’yi ekonomik yönden mahvederiz” açıklamasını yapmıştı.

  • Trump’ın skandal tehdit mesajına Pompeo’dan ilk açıklama!

    ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Suudi Arabistan’da basının Donald Trump’ın açıklamalarının sorulması üzerine, “Bunu ona sormalısınız. Yaptırım veya bu tür şeylerden bahsettiğini tahmin ediyorum” açıklamasında bulundu.

    Pompeo: Trump yönetimi Türkiye’nin Kürtlerin peşine düşmemesi gerektiği konusunda son derece tutarlı bir tutum gösterdi.

    Pompeo, Suriyeli Kürtler için güvenli bölge hakkındaki soruya, “Sınırın güvenliğini nasıl sağlayacağımızı görüşüyoruz” yanıtı verdi.

    TRUMP’IN AÇIKLAMASI

    ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada Suriye’den çekilme sürecinin başladığını vurgulayarak, “Eğer Türkiye Kürtleri vurursa, Türkiye’yi ekonomik yönden mahvederiz” dedi.

    Trump, “ABD askerinin Suriye’den gecikmiş çekilmeye başladığını, DAEŞ unsurlarını sert bir şekilde vuruyoruz. Bölgeye tekrardan geriye dönmeleri halinde ve toparlanırlarsa, yakındaki üslerimizden yeniden vuracağız. ABD’nin uzun vadeli Suriye’deki DAEŞ’i yok etme politikasından en çok yararlanan Rusya, İran ve Suriye oldu. Askerlerimizi eve getirmenin zamanı geldi. Sonu gelmeyen savaşları durduralım” ifadelerini kullanmıştı.

  • Türk öğrenci Viyana’da öldürülmüştü! Katil eski polis çıktı

    Ali Rıza Sağnak (32), Adıyaman’da yaşıyordu. 2011’de Avusturya’ya gitti. Viyana Üniversitesi Elektrik-Elektronik Bölümü’nde son sınıfta okuyor, giderlerini karşılamak için de taksicilik yapıyordu. Liseden beri tanıdığı polis Oktay Şener ise 2017’nin temmuz ayında dilekçe vererek polislikten istifa etti. Şener’in ısrarlarına dayanamayan Sağnak, Avusturya’ya yerleşmesine yardımcı oldu.

    ‘ONA ULAŞAMADIM’

    Şener, 21 Mayıs 2018’de Sağnak’ın ABD’de yaşayan ablası Aysun Sağnak Başoğlu’na Instagram’dan mesaj gönderdi. Mesajda, Sağnak ile Almanya’ya kursa gideceklerinden ve şirket kuracaklarından bahsediyordu. Abla Başoğlu, bunun üzerine kardeşini aradı ancak telefonu açan yoktu. Yeniden Şener’i aradı. Şener, 20 Mayıs’ta Ali Rıza Sağnak’ı gördüğünü, iyi olduğunu söyledi. 2 arkadaşı ise polise giderek Sağnak’a ulaşamadıklarını söyledi.

    Viyana polisi, aynı gün Sağnak’ın evine giderek kapıyı kırdı. Manzara korkunçtu. Ali Rıza Sağnak, bıçaklanarak öldürülmüştü. Elleri ve kollarındaki yaralar saldırgana direndiğini gösteriyordu.

    Ali Rıza Sağnak

    Abla Başoğlu, Şener’den şüphelenmişti. Araştırdığında da kardeşiyle sıklıkla kavga ettiklerini öğrendi. Viyana polisini arayarak kardeşini Şener’in öldürdüğünden şüphelendiğini söyledi. Şener’in ailesini olaydan bir hafta önce Türkiye’ye göndermesi de şüphelerini iyice arttırdı. Şener, cesedin bulunmasından sonra Türkiye’ye dönmüştü. Viyana polisinin başvurusu üzerine Interpol, Şener hakkında uluslararası arama kararı çıkardı. Aramalar sürerken Viyana savcılığı olayla ilgili rapor hazırladı. Raporda, cesedin altındaki bir yara bandı ve olayda kullanılan kanlı bıçakta Şener’in DNA’sının bulunduğu belirtiliyordu.

    SİNYALİ DE BÖLGEDE

    20 Mayıs saat 21.54 ile 21 Mayıs 03.05 arasında olay bölgesinden Şener’in cep telefonundan sinyal de alınmıştı. Şener, Interpol’ün uluslararası arama kararı üzerine 5 Ekim’de İzmir’de gözaltına alındı ve 9 Ekim’de tutuklandı. Abla Başoğlu, “Kaçarken bir hikâye uydurdu. Katilin bir polis olduğunu söyledi. Cinayeti planlayarak işledi” dedi.

  • Yemende askeri geçit törenine hava saldırısı!

    Askeri kaynaklardan alınan bilgiye göre, Aned Askeri Üssü’ndeki eğitim yılının başlaması münasebetiyle düzenlenen tören sırasında insansız hava aracıyla bombalı saldırı düzenlendi.

    İlk belirlemelere göre aralarında üst düzey askeri yetkililerin de olduğu 10’dan fazla kişinin yaralandığı belirtilirken, ölü sayısına ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.

  • Almanya’da Hükümet Yetkililerinin Bilgilerini Çalan 20 Yaşındaki Genç Yakalandı

    Almanya’da çok sayıda siyasetçi ve tanınmış ismin  kişisel bilgilerinin çalınarak sosyal medyadan paylaşılmasına ilişkin bir kişi  gözaltına alındı.

    Federal Kriminal Dairesi’nden (BKA) yapılan yazılı açıklamada, Hessen  eyaletinde yakalanan 20 yaşındaki zanlının, siyasetçi, gazeteci ve tanınmış  isimlerin kişisel bilgilerini ele geçirerek Twitter hesaplarından paylaştığı  bildirildi.

    Soruşturmayı yürüten Başsavcı ve BKA memurları tarafından dün ifadesi  alınan zanlının suçlamaları kabul ettiği ve olaya ilişkin ayrıntılı bilgi vererek  itirafta bulunduğu kaydedildi.

    Zanlının tutuklamaya sebep bulunamadığı gerekçesiyle serbest  bırakıldığı ancak el konulan bilgisayar ve veri taşıyıcılarının kapsamlı şekilde  incelendiği belirtildi.

    Kişisel bilgilerini paylaştığı kişilere husumet beslediği için böyle  bir eylem yaptığını belirten zanlının tek başına hareket ettiği sanılıyor.

    Bilgileri kendi çabasıyla internetten öğrenmiş

    İnternet Suçlarıyla Mücadele Merkezi Sözcüsü Georg Ungefuk, Wiesbaden  kentinde düzenlediği basın toplantısında, zanlının bilişim uzmanı olmadığı ve bu  alanda bir mesleki eğitim almadığını, bilgileri internetten kendi çabalarıyla  öğrendiğini söyledi.

    Alman basınında yer alan haberlerde zanlının öğrenci olduğu ve  ailesinin yanında yaşadığı belirtildi.

    Almanya’da 4 gün önce Başbakan Angela Merkel ve Federal Meclis Başkanı  Wolfgang Schaeuble’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda siyasetçi ve tanınmış  ismin kişisel bilgilerinin Twitter’dan paylaşıldığı ortaya çıkmıştı.

    Sosyal medyadan paylaşılan bilgiler arasında, kimlik fotokopileri, cep  telefonu numaraları, ev adresleri, özel fotoğraflar ve mesajlar gibi kişisel  veriler yer alıyordu.

  • Pompeo: Erdoğan, Trump’a Suriye’deki ortaklarımızın korunacağının güvencesini verdi

    Ortadoğu turu öncesi CNBC’ye demeç veren Pompeo, ABD askerlerinin Suriye’den çekilme planının IŞİD ile mücadele ve İran’ın bölgedeki etkisinin sınırlandırma nüfuz etmesine son verme misyonunu stratejisini değiştirmediğini belirledi.

    Pompeo, ABD’nin Suriye’de desteklediği Kürt güçlerin Türkiye tarafından hedef alınıp alınmayacağı sorusunu üzerine, “Erdoğan, Trump‘a Türkiye’nin ABD askerlerinin Suriye’den ayrılmasından sonra IŞİD’le mücadeleyi devam ettirecekleri ve IŞİD’e karşı birlikte savaştığımız ortaklarımızın korunacağı yönünde güvence verdi” diye konuştu.

    ABD Başkanı Donald Trump, IŞİD’in Suriye’de yenilgiye uğrattıklarını ve Suriye’den askerlerinin çekileceğini duyurmuş, ancak gelen tepkiler üzerine askerlerin çekilmesinin ‘zamana yayıldığı’ duyurulmuştu.

  • Almanya’daki Veri Hırsızlığı Skandalında Yeni Gelişme

    Federal Emniyet Teşkilatı (BKA) yayınladığı Federal Meclis milletvekillerine yönelik bir yazıda, teşkilatın söz konusu geniş çaplı veri hırsızlığı olayından ancak Perşembe gecesi haberi olduğu bilgisine yer verdi. Federal Bilgi Teknolojileri Güvenliği Dairesi’ne söz konusu olayla ilgili takındığı tutum nedeniyle tepki büyüyor.

    Hür Demokrat Parti (FDP) Meclis Grubu Dijital Politika Sözcüsü Manuel Höferlin “Söz konusu daire edimini gerekçelendirmeli ve eleştirel bir şekilde sorgulamalı” şeklinde konuştu. Sol Parti Federal Meclis Grup Başkanı Dietmar Bartsch ise “Veri hırsızlığının çapı göz önünde bulundurulduğunda yetkili mercilerin parti ve grup başkanlarını bilgilendirmemiş olmaları kesinlikle kabul edilemez. Saklanacak bir durum mu mevcut?” diye konuştu.

    Federal Bilgi Teknolojileri Güvenliği Dairesi Başkanı Arne Schönbohm ise Phoenix televizyonuna verdiği demeçte “Aralık ayında veri hırsızlığından etkilenen milletvekilleriyle erkenden konuştuk” açıklamasını yaptı. Schönbohm söz konusu veri hırsızlığına yönelik karşı tedbirler alındığını, bunlar arasında olaydan etkilenenlere yardım etmesi için özel bir ekibin gönderilmesinin de bulunduğunu kaydetti. Schönbohm “Erkenden belli girişimler gerçekleşti” diye konuştu.

  • Ukrayna’da katledilen genç kızın babası konuştu

    Ukrayna’nın Harkov şehrinde yaşadıkları evde ölü bulunan Türk vatandaşı üniversite öğrencisi iki kızdan Buket Yıldız’ın Hatay’daki ailesinin evinde büyük bir keder hakim.

    Tıp eğitimi almak için iki yıldır bulunduğu Harkov’da kız arkadaşıyla kaldığı evde ölü bulunan Yıldız’ın Samandağ ilçesi Atatürk Caddesi’ndeki babaevine acı haber ulaştı.

    Büyük üzüntü yaşayan aileyi yakınları ve komşuları ziyaret ederek başsağlığı dileklerini iletiyor.

    Baba Levent Yıldız, AA muhabirine, kızının eğitim amacıyla Ukrayna’da bulunduğunu söyledi.

    Kızıyla her gün telefonla konuştuklarını, son iki gündür kendilerini aramaması üzerine durumdan şüphelendiklerini belirten Yıldız, şunları anlattı:

    “Kızım bizi aramamazlık yapmazdı. Ulaşamayınca oradaki yakınlarımıza haber verdik ve evlerine gittiklerinde kapıyı açanın olmadığını söylediler. Sonra polise haber verildi ve kapı kırılarak içeri girmişler, kızım ve arkadaşının cenazesiyle karşılaşmışlar. Buket benim tek kızım, aynı evi paylaştığı arkadaşı da İzmirli ve o da ailenin tek kızı. Çok üzgünüz. Olayın detaylarına ilişkin herhangi bir bilgi alamadık ancak saplantılı bir Türk vatandaşı erkeğin onları rahatsız ettiği söylentilerini duyduk. Kızımız bu konu hakkında bize hiçbir şey anlatmadı.”

    Yıldız, İçişleri Bakanlığı yetkilileri ve Ukrayna’daki konsolosluk ilgilileriyle irtibat halinde olduklarını, cenaze işlemleriyle ilgili süreci hızlandırmaya çalıştıklarını ifade etti.

  • Cinayet Telefondaki Sağlık Uygulaması Sayesinde Çözüldü

    Hayatımızın her alanını daha da pratikleştirmeye çalışan uygulamalar, bu sefer bir cinayeti aydınlattı. Gün içerisindeki hareketlerimizi ve sağlık hedeflerimizi takip eden Health uygulaması, bu sefer bir cinayeti çözdü.

    37 yaşındaki Mitesh Patel, Avustralya’daki doktor erkek arkadaşıyla birlikte olmak için 34 yaşındaki eşi Jessica Patel’i kendi evlerinde canice boğarak öldürdükten sonra eve hırsız girdiği izlenimi yaratmaya çalıştı. Mitesh Patel cinayete soygun süsü verip karısının yaklaşık 14 milyon TL değerindeki yaşam sigortası parasını almak istedi. Ancak polisler adamın ve eşinin iPhone telefonlarında bulunan Health uygulamasını inceledikten sonra suçu işleyenin Mitesh Patel olduğuna karar verdi.

    Geçtiğimiz yıl 14 Mayıs tarihinde yaşanan olayda Patel’in eşini plastik bir poşetle boğduğu ifade edildi. Bunun hemen ardından adamın eve hırsız girmiş izlenimi vermek için çabaladığı belirlendi. Polis olay yerine vardığında Jessica Patel’in cansız bedeni ve darmadağın olmuş bir evle karşılaştı.

    Guardian’ın haberine göre polisler Patel’in iPhone’undaki Health uygulamasında, karısı öldükten kısa bir süre sonra çok fazla hareket tespit etti. Evin içinde gerçekleştiği belirlenen bu hareketlerin, eve hırsız girdiği izlenimini yaratmak için gerçekleştiği düşünüldü. Kadının iPhone’unu inceleyen araştırmacılar, o telefondaki Health uygulamasında birkaç dakika boyunca hiç hareket kaydedilmediğini ve daha sonra 14 adım kaydedildiğini tespit etti. Araştırmacılar, Patel’in “Hırsız telefonu çalmış ama sonra düşürmüş” dediğini belirtiyor.

    Patel, polisler verileri inceledikten sonra tutuklandı. Polisler ayrıca adamın olaydan kısa süre önce internet üzerinden, boğma tekniklerini araştırdığını belirledi. Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü gerçekleşen mahkemede Patel en az 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Jürinin karara varması üç saatten az sürdü.