Kategori: Dünya

  • Macaristan Başbakanı Orban, Trump’la Ukrayna’yı görüştü

    Macaristan Başbakanı Orban, Trump’la Ukrayna’yı görüştü

    Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Ukrayna için başlattığı “barış misyonu” görüşmeleri çerçevesinde dün akşam saatlerinde eski ABD Başkanı ve Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump’la bir araya geldi. Trump’ın Florida’daki Mar-a-Lago’daki malikanesinde gerçekleştirilen görüşmede, Orban ve Trump barış sağlanmasına yönelik değerlendirmelerde bulundu.
    Orban görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Barışı sağlamanın yollarını tartıştık. Günün iyi haberi, (Trump) bunu çözecek” ifadesini kullandı. Trump ise yaptığı açıklamada Viktor Orban’a ziyaretinden dolayı teşekkür ederek, “Barış hızlı bir şekilde sağlanmalı. Hiç başlamaması gereken bir savaşta çok fazla insan öldü” dedi.

    Orban’ın barış misyonu

    Macaristan Başbakanı Orban, ülkesinin 1 Temmuz itibarıyla AB Konseyi Dönem Başkanlığını devralmasının ardından Ukrayna için bir “barış misyonu” başlatmış, 2 Temmuz’da Kiev’de Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, 5 Temmuz’da Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 8 Temmuz’da da Pekin’de Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile bir araya gelmişti. AB liderleri, Orban’ın Moskova ziyareti için Brüksel’den yetki almadığını ve AB’yi temsil etmediğini açıklamıştı.

    Viktor Orban, ABD’de Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde Trump’ı desteklediğini belirtmiş, Joe Biden’ın seçimi kaybetme ihtimalinin “çok yüksek” olduğunu söylemişti.

  • Nijer’de çok sayıda mahkum cezaevinden firar etti

    Nijer’de çok sayıda mahkum cezaevinden firar etti

    Nijer’in başkenti Niamey’in yaklaşık 50 kilometre kuzeybatısında bulunan yüksek güvenlikli Koutoukale cezaevindeki çok sayıda mahkum firar etti. Tillaberi bölgesinde gece sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Nijer İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, dün yaşanan olayın ardından ekiplerin alarma geçirildiği duyuruldu. Kaçan mahkumların sayısına ve nasıl kaçtıklarına ilişkin bilgi verilmedi.

    Cezaevinde terör örgütü El Kaide, DEAŞ ve Boko Haram üyesi mahkumlar da yer alıyordu.

  • Avusturalya’da Rusya’ya casusluk yapmakla suçlanan asker ve eşi tutuklandı

    Avusturalya’da Rusya’ya casusluk yapmakla suçlanan asker ve eşi tutuklandı

    Avusturalya, kadın asker Kira Korolev ve eşi Igor Korolev’in Rusya’ya casusluk yaptıkları suçlamasıyla tutuklandığını duyurdu. Açıklamada, Avusturalya ordusunda bilgi sistemleri teknisyeni olarak çalışan Kira Korolev’in askeri savunma bilgilerine eriştiği ve Rus yetkililere verdiği kaydedildi. Avusturalya Federal Polisi tarafından yapılan açıklamada, Rusya doğumlu Kira ve İgor Korolev’in aynı zamanda Avusturalya vatandaşı da olduğu ve Avustralya ulusal güvenliğine ilişkin materyallere erişmek için çalıştığı ancak herhangi önemli bir tehlike tespit edilemediği bildirildi. Açıklamada, “Bu bilgileri de Rus yetkililere teslim etmek için aradıklarını düşünüyoruz. Bu bilgilerin Ruslara verilip verilmediği soruşturmamızın odak noktalarından biri” ifadelerine yer verildi.

    40 yaşındaki Kira Korolev’in Rusya’ya seyahat ettiği sırada Avusturalya’da kalan eşine savunma bilgilerini elde edebilmek için kendi resmi hesaplarına giriş yapması talimatını verdiği aktarıldı.
    Avusturalya Başbakanı Anthony Albanese, Avusturalya’nın ulusal güvenliğine karşı hareket edenleri uyararak, “Ulusal çıkarlarımıza müdahale edenlere hesabı sorulacaktır ve bu tutuklamalar da tam olarak bunu temsil etmektedir” dedi.

    Casusluk suçlaması

    Kira ve İgor Korolev, Brisbane kentindeki sulh ceza mahkemesinde hakim karşısına çıktı. Casuslukla suçlanan çift, en az 15 yıl hapis cezası ile karşı karşıya. Kefalet başvurusunda bulunmayan çift, 20 Eylül’e kadar hapishanede kalacak. En az 10 yıldır Avusturalya’da yaşayan çiftten Kira Korolev Avusturalya vatandaşlığını 2016 yılında alırken, eşi ise 2020 yılında Avusturalya vatandaşı oldu.

    Avusturalya’dan Ukrayna’ya 169 milyon dolarlık yardım

    Çift Rusya adına casusluk yaptığı suçlamasıyla tutuklanırken, Avusturalya dün ABD’de gerçekleştirilirken NATO Liderler Zirvesi’nde Rusya’nın saldırdığı Ukrayna’ya 169 milyon dolarlık askeri yardım yapacağını açıkladı. NATO üyesi olmamasına rağmen Ukrayna’nın en büyük destekçilerden biri olan Avusturalya, binden fazla Rus vatandaşına ve kuruma yaptırım uyguladı.

  • ABD’de kalkış sırasında uçağın lastiği patladı

    ABD’de kalkış sırasında uçağın lastiği patladı

    ABD’nin Florida eyaletindeki Tampa Uluslararası Havalimanı’nda, Boeing 737-800 tipi 174 yolcu ve 6 mürettebatın bulunduğu Amerikan Havayolları’na ait bir uçağın kalkış sırasında lastiği patladı. Lastiğin patlamasının ardından uçak durdurulurken, olay yerine gelen acil durum ekibi yanan tekerleği söndürdü.

    Havalimanı yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, tüm yolcu ve mürettebatın uçaktan güvenli bir şekilde tahliye edildiği, otobüslerle terminale götürüldüğü belirtildi. Çarşamba günü meydana gelen olayda yaralanan olmazken, Phoenix’e giden yolcular için farklı bir uçuş düzenlendi.

    ABD Federal Havacılık Dairesi olayla ilgili soruşturma başlattı.

  • Nepal’de toprak kayması: 12 ölü

    Nepal’de toprak kayması: 12 ölü

    Güney Asya ülkesi Nepal’de etkisini sürdüren muson yağmurları, sel ve toprak kaymalarını beraberinde getiriyor. Chitwan bölgesindeki Mugling-Narayanghat otoyolunda toprak kayması sonucu iki yolcu otobüsü, Trishuli Nehri’ne sürüklendi. Bölge yetkilisi Khimananda Bhusal yaptığı açıklamada, iki otobüste en az 66 kişinin bulunduğunu, otobüsler nehre düşmeden önce 3 yolcunun kaçmayı başardığını ve hastanede tedavi altında olduklarını ifade etti. Bhusal, “Toplam sayıyı bilmiyoruz, çünkü otobüsler yoldan başkalarını da almış olabilir. Henüz başka kimse bulunamadı” dedi. Bhusal, nehirde kaybolan en az 63 kişiyi arama çalışmalarının sürdüğünü belirtti.

    Polis Sözcüsü Dan Bahadur Karki ise otobüslerden birinin başkent Katmandu’dan Gaur’a, diğerinin Birgunj’dan Katmandu’ya doğru seyir halinde olduğunu aktardı.
    Chitwan’da ayrıca otoyolun aynı bölümünde düşen bir kaya parçasının isabet etmesi sonucu başka bir otobüsü şoförü yaşamını yitirdi.

    Evler toprak altında kaldı

    Şiddetli yağış nedeniyle başkent Katmandu’nun 150 kilometre batısındaki Kaski bölgesinde de toprak kayması yaşandı, bazı evler yıkıldı. Bölge polisinden Basant Kumar Sharma, 3 farklı noktada 11 kişinin cansız bedenine ulaşıldığını açıkladı. Nepal Başbakanı Pushpa Kamal Dahal ise sosyal medyada yaptığı paylaşımda, yaşanan felaketlerden duyduğu üzüntüyü dile getirerek etkili arama-kurtarma operasyonları yürütülmesi talimatı verdi.

    Nepal’de Haziran ortasından bu yana meydana gelen toprak kaymaları ve sellerde en az 91 kişi yaşamını yitirdi.

  • “En nitelikli aday benim”

    “En nitelikli aday benim”

    ABD’nin başkenti Washington’da düzenlenen NATO Zirvesi’ne ev sahipliği yapan ABD Başkanı Joe Biden, Kasım ayından bu yana ilk kez tek başına basın toplantısını düzenledi. Yaşı nedeniyle yapılan başkanlık yarışından çekilme çağrılarının gölgesinde kameraların karşısına geçen Biden, merakla beklenen konuşmasına NATO Zirvesi ile ilgili açıklamalarla başladı. NATO’nun 75. yılını kutlayarak gerçekleştirilen zirveyi “büyük bir başarı” olarak nitelendiren Biden, ittifakın dünyayı daha güvenli ve daha özgür bir yer hale getirdiğini söyledi. NATO üyesi ülkelere ithafen, “Birlikte hepimizin daha güvende olacağını biliyorlardı. Birine yapılan saldırı hepsine yapılmış sayılacaktı” diyen Biden, “Ve bu işe yaradı. Çünkü düşmanlar birimize saldırırlarsa hepimiz tarafından saldırıya uğrayacaklarını biliyorlar. Bu mesajı vermek saldırganlığı caydırmanın ve savaşları önlemenin en iyi yoludur. NATO’nun zamanının geçtiğini düşünenler, Putin’in Ukrayna’yı işgal etmesiyle bir uyanış yaşadılar” şeklinde konuştu.

    “Selefim NATO’ya bağlı değil”

    NATO’nun giderek büyüyen bir güvenlik ittifakı haline geldiğini vurgulayan Biden, “Bazı devlet başkanları yaptıkları açıklamalarda NATO’nun başardığı her şey için ABD’ye ve şahsen bana teşekkür ettiler. NATO sadece daha güçlü değil, NATO daha büyük. Çünkü Finlandiya ve İsveç’in ittifaka katılmasına biz öncülük ettik” dedi. İsim vermeden yaklaşan seçimdeki rakibi ve eski ABD Başkanı Donald Trump’ı eleştiren Biden, “Bu arada selefim NATO’ya hiçbir bağlılığı olmadığını açıkça ortaya koydu. NATO ittifak anlaşmasında yer alan karşılıklı savunma anlaşmasına atıfta bulunarak 5. maddeyi yerine getirme yükümlülüğü hissetmeyeceğini açıkça ifade etti” ifadelerini kullandı.

    “Trump’ı bir kez daha yeneceğim”

    İlerleyen yaşı nedeniyle yapılan ABD başkanlık yarışından çekilme çağrılarına son noktayı koyan Biden, yarışı tamamlayacağını vurguladı. “Başkanlık için aday olabilecek en nitelikli kişi olduğumu düşünüyorum. Trump’ı bir kez yendim ve yine yeneceğim” diyen Biden, “Yoluma devam edeceğim” diye konuştu. Kazanmasının mümkün olmadığına dair güçlü kanıtlar bulunmadığı sürece yarışta kalacağını ifade eden Biden, kaybetme ihtimaline atıfla “Kimse bunu söylemiyor. Hiçbir anket bunu söylemiyor” dedi. Trump’ı yenebilecek başka insanların da olduğunu kaydeden Biden, buna rağmen devam eden seçim maratonuna işaret ederek “Ama sıfırdan başlamak çok zor” dedi.

    Harris yerine Trump’ın adını kullandı

    Günün erken saatlerinde Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i yanlışlıkla Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in adıyla çağıran Biden, basın toplantısı sırasında sorulan bir soru üzerine ise Kamala Harris yerine “Başkan Yardımcısı Trump” ifadelerini kullandı. Hatasını düzelten Biden, Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in başkan olabilecek nitelikte olduğunu belirterek, “Başkan olmak için yeterli olduğunu düşünmeseydim onu seçmezdim, en başından beri bu konuda hiç tereddüt etmedim. Başkan olmak için gerekli niteliklere sahip. Bu yüzden onu seçtim” şeklinde konuştu.

    “İsrail işbirliğine yanaşmadı”

    İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları karşısında farklı bir tutum sergileyip sergilemeyeceği sorulan Biden, İsrail hükümetinin Gazze’ye daha fazla yardım girmesine izin verme çabaları konusunda her zaman işbirliği yapmadığını söyledi. Biden, “Biz Gazze’ye daha fazla insani yardım ulaştırma çabalarını çok zorladık ancak İsrail zaman zaman işbirliğine yanaşmadı” dedi.

  • Kanada açıklarında 6.4 büyüklüğünde deprem

    Kanada açıklarında 6.4 büyüklüğünde deprem

    ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu (USGS), Kanada’nın Tofino kentin açıklarında 6.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. USGS, depremin 8 kilometre derinlikte yaşandığını aktardı. Depremde, henüz can ve mal kaybı bildirilmedi.

  • ABD’de aşırı sıcaklar nedeniyle 27 kişi hayatını kaybetti

    ABD’nin büyük bölümünü etkisi altına alan kavurucu sıcak hava dalgası etkisini sürdürüyor. Washington Post gazetesinin eyalet yetkililerine dayandırdığı haberine göre ülkede geçtiğimiz hafta aşırı sıcaklar nedeniyle en az 27 kişi hayatını kaybetti. Ölümlerden 14’ünün sıcaklık rekorlarının kırıldığı California eyaletinde kayda geçtiği belirtildi. Ölen kişilerden 8’inin 65 yaş üstü olduğu ve çoğunun evlerinde bulunduğu aktarıldı. Oregon eyaletinde 10 ölüm bildirildiği, ölenlerin yarısının yaşlı, diğerlerinin genç olduğu ifade edildi. Maryland eyaletinde 2, Arizona’da ise 1 ölüm yaşandı.

    Sıcaklığa bağlı ölümlerde artış

    ABD’de resmi verilere göre hava sıcaklığından kaynaklanan ölümler son yıllarda istikrarlı bir şekilde arttı. 2021’de yaklaşık bin 600, 2022’de ise yaklaşık bin 700 kişi aşırı sıcaklar nedeniyle hayatını kaybederken, 2023’te ise bu sayı 2 bin 300’ü aşmıştı.

  • “Gazze’de ateşkes konusunda iyimseriz”

    “Gazze’de ateşkes konusunda iyimseriz”

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları ve bölgede esir ve ateşkes anlaşmaları müzakereleri de devam ediyor.

    ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby yaptığı açıklamada, görüşmeler konusunda umut verdi. Kirby yaptığı açıklamada, “İşlerin iyi yönde ilerlediği konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik içindeyiz” dedi. Hamas ile İsrail arasında hala bazı boşluklar olduğunu belirten Kirby, “Bu boşlukların kapatılabileceğine inanıyoruz ve Ulusal Güvenlik Konseyi Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk ile ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Başkanı William Burns de şu anda bunu yapmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

  • 2026 NATO Zirvesi Türkiye’de yapılacak

    2026 NATO Zirvesi Türkiye’de yapılacak

    ABD’nin başkenti Washington’da düzenlenen NATO Zirvesi’nde Kuzey Atlantik Konseyi Toplantısı’na katılan liderler, zirvenin sonuç bildirisini kabul etti.

    İttifakın 75. yılının kutlandığı zirve için Washington’da bir araya gelen müttefik ülke liderleri tarafından kabul edilen sonuç belgesinde, “Amerika Birleşik Devletlerine cömert misafirperverliği için şükranlarımızı sunuyoruz. Haziran 2025’te Hollanda’nın Lahey şehrinde ve müteakiben Türkiye’deki toplantıda bir araya gelmeyi bekliyoruz” denildi.

    “En önemli tehdit Rusya”

    NATO üyelerinin ittifak topraklarının her karışını birlikte savunma taahhüdünü yenilediği bildiride, müttefiklerin güvenliğine en önemli tehdidin Rusya olduğuna işaret edildi. Bildiride, “Rusya’nın Ukrayna’yı topyekûn işgali Avrupa-Atlantik bölgesinde barış ve istikrarı sarsmış ve küresel güvenliğe ciddi zarar vermiştir. Rusya, müttefiklerin güvenliğine yönelik en önemli ve doğrudan tehdit olmayı sürdürmektedir” denildi.

    Zirve öncesindeki hastane saldırısı kınandı

    Rusya’nın Ukrayna’daki savaşın tek sorumlusu olarak tanımlandığı bildiride, “Rus güçlerinin ve yetkililerinin insan haklarını istismar ve ihlalleri, savaş suçları ve diğer uluslararası hukuk ihlalleri cezasız kalamaz. Rusya binlerce sivilin ölümünden sorumludur ve sivil altyapıya geniş çaplı zarar vermiştir. Rusya’nın 8 Temmuz günü hastaneler de dahil olmak üzere Ukrayna halkına yönelik gerçekleştirdiği korkunç saldırıları mümkün olan en güçlü şekilde kınıyoruz. Rusya BM Genel Kurulu kararları doğrultusunda bu savaşı derhal durdurmalı ve Ukrayna’daki tüm kuvvetlerini tamamen ve koşulsuz olarak geri çekmelidir. Kırım dahil, Rusya’nın Ukrayna topraklarının yasadışı ilhaklarını hiçbir zaman tanımayacağız” denildi.

    Ukrayna’ya 40 milyar avro asgari finansman

    NATO müttefiklerinin Rusya’ya karşı savaşında Ukrayna’ya benzeri görülmemiş siyasi, ekonomik, askeri, mali ve insani destek sağladığına dikkat çekilen bildiride, Ukrayna’yı destekleme kararlılığı bir kez daha teyit edildi.

    Bildiride, “Bu amaçla, Ukrayna’nın ihtiyaçlarını, ulusal bütçe süreçlerimizi ve müttefiklerin Ukrayna ile imzaladıkları ikili güvenlik anlaşmalarını dikkate alarak, önümüzdeki yıl içerisinde 40 milyar Euro tutarında asgari finansman ile Ukrayna’nın muvaffak olabilmesi için sürdürülebilir düzeyde güvenlik yardımı sağlama niyetindeyiz” denildi.
    Bildiride Ukrayna’ya yardım taahhütlerinin, adil yük paylaşımı sağlanması için ülkelerin gayri safi yurtiçi hasılaları ölçü alınarak yerine getirilmesinin amaçlandığı not edildi.

    Çin’e uyarı

    Zirvenin sonuç bildirisinde Çin’e uyarı mesajı gönderilmesi de dikkat çekti. Çin’in Rusya ile “sınır tanımayan” ortaklığı ile Rusya’nın Ukrayna’daki savaşının belirleyici bir destekçisi haline geldiği vurgulanan bildiride, “Bu durum Rusya’nın komşuları ve Avrupa-Atlantik güvenliği için oluşturduğu tehdidi arttırmaktadır. BM Şartı’nın amaç ve ilkelerini korumakla yükümlü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan Çin’i, Rusya’nın savaş çabalarına verdiği tüm maddi ve siyasi desteği durdurmaya çağırıyoruz. Buna silah bileşenleri, teçhizat ve Rusya’nın savunma sektörüne girdi teşkil eden hammaddeler gibi çift kullanımlı malzemelerin transferi de dâhildir. Çin Halk Cumhuriyeti, Avrupa’da yakın tarihin en büyük savaşına çıkarlarını ve itibarını olumsuz etkilemeden destek sunamaz” denildi.

    Batı Balkanlar ve Karadeniz stratejik önemde

    Batı Balkanlar ve Karadeniz bölgelerinin NATO için stratejik öneme sahip olduğu vurgulanan bildiride, “Bu bölgelerin güvenliğine ve istikrarına olan güçlü taahhüdümüzü sürdürüyoruz. Reformları, bölgesel barış ve güvenliği desteklemek ve hem devlet hem devlet dışı aktörlerden kaynaklanan dezenformasyon, hibrid ve siber tehditler de dâhil olmak üzere habis etkilere karşı koymak amacıyla Batı Balkanlar ile siyasi diyaloğumuzu ve pratik işbirliğimizi geliştirmeye devam edeceğiz” denildi.

    Bildiride, “NATO öncülüğündeki Kosova Gücü (KFOR) de dahil olmak üzere NATO’nun Batı Balkanlar’da devam eden angajmanına bağlılığımızı sürdürüyoruz. Karadeniz bölgesinde güvenlik, emniyet, istikrar ve seyrüsefer serbestisini korumayı amaçlayan bölgesel müttefik gayretlerine, uygun biçimde 1936 Montrö Sözleşmesi yolu da dahil olmak üzere, desteğimizin devam ettiğini bir kez daha teyit ediyoruz. Karadeniz’e kıyısı olan üç müttefikin Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubunu faaliyete geçirmesini memnuniyetle karşılıyoruz” denildi.