Kategori: Dünya

  • Çin’de üniversite kampüsünde bıçaklı saldırı

    Çin’de üniversite kampüsünde bıçaklı saldırı

    Çin’de bir üniversite dehşet anlarına sahne oldu. Yixing şehrinde bir üniversitenin kampüsünde düzenlenen bıçaklı saldırıda 8 kişi hayatını kaybederken, 17 kişi yaralandı. Polis, “Yerel saatle 18.30 sıralarında, Wuxi Sanat ve Teknoloji Meslek Enstitüsü’nde bıçaklama olayı meydana gelmiş, şüpheli olay yerinde yakalanmıştır” açıklamasını yaptı. Polis, saldırganın yeni mezun olduğu ve “sınavda başarısız olmak, mezuniyet belgesi alamamak ve staj ücretinden memnuniyetsizlik” gibi nedenlerle hareket ettiğini belirtti.

    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • ABD, Japonya ve Güney Kore liderleri zirvede

    ABD, Japonya ve Güney Kore liderleri zirvede

    ABD Başkanı Joe Biden, Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba ve Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, Peru’da yapılan Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi marjında görüşme gerçekleştirdi. Liderler, karşılıklı iş birliğinin koordinasyonu ve uygulanmasından sorumlu yeni bir hükümetler arası sekreterliğin kurulduğunu duyurdu.

    ABD Başkanı Joe Biden, Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba ve Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, Peru’da düzenlenen Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi marjında üçlü toplantı gerçekleştirdi. Toplantı sonrasında yayınlanan ortak açıklamada, ülkeler arasındaki iş birliğinin giderek arttığına dikkat çekilerek, “Bugün ortak taahhütlerimizin koordine edilmesi ve uygulanmasından sorumlu üçlü bir sekretaryanın kurulduğunu ilan ediyoruz. Bu yeni sekreterlik, Hint-Pasifik’i gelişen, bağlantılı, dirençli, istikrarlı ve güvenli bir bölge haline getirmek için birlikte yaptığımız çalışmaların hedeflerimiz ve eylemlerimizle daha da uyumlu olmasını sağlamaya çalışacak” ifadeleri kullanıldı.

    Biden güvenlik taahhüdünü yineledi
    Üç ülkenin politika istişareleri, bilgi paylaşımı, ortak tatbikatlar, savunma değişim programları ve bakanlar düzeyinde toplantılar aracılığıyla karşılıklı iş birliğini teşvik ettiği vurgulanan açıklamada, “Başkan Biden, ABD’nin Güney Kore ve Japonya’nın savunmasına yönelik taahhütlerini yineleyerek Güney Kore ve Japonya ile olan ittifakları aracılığıyla genişletilmiş caydırıcılık işbirliğini güçlendirme kararlılığını vurguladı” denildi.

    Kuzey Kore ve Rusya’ya kınama, Ukrayna’ya destek
    Kuzey Kore’nin Ukrayna’ya karşı savaşmak üzere Rusya’ya asker gönderme kararı aldığı hatırlatılan açıklamada, “Kuzey Kore ve Rusya’nın birçok Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararını ihlal etmesini şiddetle kınıyoruz. ABD, Japonya ve Güney Kore, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlık savaşını tehlikeli bir şekilde genişletme kararını şiddetle kınıyor” ifadelerine yer verildi. Üç ülkenin, BM Antlaşması’nın 51. maddesinde yer alan meşru müdafaa hakkını kullanan Ukrayna’yı destekleme konusunda kararlı olduğu vurgulandı.

    “Kuzey Kore konusunda endişeliyiz”
    Kore Yarımadası’nın BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olarak nükleer silahlardan tamamen arındırılması yönündeki ortak kararlılığın sürdüğü vurgulanan açıklamada, “Kuzey Kore’nin yasadışı kitle imha silahları ve balistik füze programlarını finanse etmek için silah transferleri, kötü niyetli siber faaliyetler ve yurtdışına işçi gönderme gibi yasadışı gelir elde etme yöntemlerini kullanmasından ciddi endişe duyuyoruz” denildi. Kuzey Kore’nin yasadışı faaliyetlerine karşı koymak amacıyla üçlü işbirliğinin daha da artırılacağı kaydedilen açıklamada, “Başbakan Ishiba ve Başkan Biden, Başkan Yoon’un özgür, barışçıl ve müreffeh bir Kore Yarımadası vizyonunu desteklediklerini vurgulamaktadır” ifadeleri kullanıldı.

    “Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrar vazgeçilmez”
    Hint-Pasifik bölgesinde barış ve istikrarın korunmasının önemli olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Hint-Pasifik sularında statükoyu değiştirmeye yönelik her türlü tek taraflı girişime şiddetle karşı çıkıyor ve Güney Çin Denizi’ndeki hukuka aykırı hak iddialarına karşı çıkmanın önemini yineliyoruz” denildi.

    ABD, Japonya ve Güney Kore’nin BM Deniz Hukuku Sözleşmesi ile sınırları belirlenen küresel denizcilik düzenini desteklediği ifade edilen açıklamada, “Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarın Hint-Pasifik bölgesinde güvenlik ve refahın vazgeçilmez bir unsuru olduğu konusunda hemfikiriz. Tayvan’a ilişkin temel pozisyonlarımızda herhangi bir değişiklik yoktur. Boğazlar arası meselelerin barışçıl yollarla çözülmesi çağrısında bulunuyoruz” ifadelerine yer verildi.

    “Hint-Pasifik’te barış ve istikrarın dayanağı olacağız”
    ABD, Japonya ve Güney Kore arasındaki üçlü işbirliğinin savunma dışında ekonomi, teknoloji ve eğitim gibi birçok alanda artarak devam ettiği hatırlatılan açıklamada, “İnşa ettiğimiz ortaklıktan gurur duyuyor ve ABD, Japonya ve Güney Kore ilişkilerinin önümüzdeki yıllarda Hint-Pasifik’te barış ve istikrarın dayanağı olacağına inanıyoruz” denildi.

  • İsrail ordusu Beyrut’un güneyini vurdu, bir bina yıkıldı

    İsrail ordusu Beyrut’un güneyini vurdu, bir bina yıkıldı

    İsrail ordusu, Lübnan’a saldırılarını sürdürüyor. İsrail ordusu, Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güneyindeki Burj al-Barajneh, Hadath, Haret Hreik ve Tayuneh’i vurdu. Tayuneh’te vurulan bir bina yıkıldı. Saldırı anları amatör kameralara saniye saniye yansırken, can kaybına ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.

  • Panathinaikos taraftarından Filistin’e destek

    Panathinaikos taraftarından Filistin’e destek

    THY Euroleague’in 9. haftasında Yunan ekibi Panathinaikos ile İsrail takımı Maccabi Tel Aviv arasında OAKA Arena’da oynanan müsabakada Yunan taraftalar, Filistin’e destekte bulundu. Taraftarlar, ‘Soykırımı durdurun, Filistin’e özgürlük’ yazılı pankart açarak, İsrail’e tepki gösterdi.

    Başantrenör Ergin Ataman’ın çalıştırdığı Panathinaikos, Maccabi’yi 93-87’lik skorla mağlup etti.

  • “Bugün Kıbrıs Adası’ndaki tek meşru devlet Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir”

    “Bugün Kıbrıs Adası’ndaki tek meşru devlet Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir”

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 41’inci kuruluş yıl dönümü ülke genelinde gerçekleştirilen tören ve etkinliklerle kutlanıyor. Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’ndaki resmi geçit töreni ise İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Törende Türkiye’yi temsil eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 41’inci yıl dönümü vesilesiyle Lefkoşa’da bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek başlayan Yılmaz, “Ada’da ve dünyanın dört bir yanında yaşayan Kıbrıs Türklerinin 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı’nı yürekten kutluyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ileten Yılmaz, “41 yaşına basan, Doğu Akdeniz’in parlayan yıldızı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne 41 kere maşallah diyorum. 15 Kasım 1983 tarihi, Kıbrıs Türkü için bir dönüm noktasıdır. Uğradığı zulümlere, karşı karşıya kaldığı tüm zorluklara rağmen asla yılmayan, sahip olduğu mücadele ruhundan ödün vermeyen Kıbrıs Türkü’nün egemenliğini dünyaya ilan ettiği gündür bugün. Vatanından asla vazgeçmeyeceğini, bağımsızlığından asla taviz vermeyeceğini ve asla esaret altında yaşamayacağını haykırdığı gündür. Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz, asırlar boyunca karşılaştığı tüm zorluklara rağmen varlığını sürdürmüş, kültürünü ve kimliğini koruyarak adadaki asli unsur olmaya devam etmiştir” ifadelerini kullandı.

    Kıbrıs Türklerinin yaşadığı zulme son veren ve Ada’ya barış ve huzur getiren Kıbrıs Barış Harekatı’nın da 50’nci yıl dönümünü bir kez daha hatırlatan Yılmaz, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
    “Bu vesileyle, Mutlu Barış Harekatı’na siyasi liderlik yapan merhum Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan’ı rahmetle ve minnetle yad ediyorum. Barış Harekatı’nın sağladığı güvenlik ve özgürlük ortamı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanına imkân sağlamıştır. Rum kesimi dahil tüm adada barış, huzur ve istikrar sağlanmıştır. Enosis hayali uğruna her türlü mezalimi gerçekleştirenlerin önleri mukavemet ruhuyla kesilmiştir. Kıbrıs Türkleri kendi devletini kurarak bağımsızlık yolunda önemli bir adım atmış; milli iradesini kararlılıkla ortaya koymuştur. Bugün Kıbrıs Adası’ndaki tek meşru devlet; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Göklerde ay yıldızlı bayraklarımızı yan yana görmek hepimiz için iftihar vesilesidir. Bayraklarımız, huzur ve refahın teminatıdır. ‘Duysun, bizim bu gök, deniz’ diyerek Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş başta olmak üzere, bu kutlu yolda destansı bir mücadele ortaya koyan tüm kahramanlarımızı rahmetle ve şükranla anıyorum. Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesi uğruna canlarını ortaya koyan kahraman Mehmetçik ve Mücahitlerimizi bir kere daha bu vesileyle rahmet ve minnetle yâd ediyorum. Bugün burada gür bir sesle bir kez daha ifade etmek isterim ki, Kıbrıs meselesi hepimizin davasıdır. Milli davamızdır.”

    “Rumların ortaklık devletini gasp etmesinin üstünden 61 yıl geçti”
    “Rumların ortaklık devletini gasp etmesinin üstünden 61 yıl geçti” diyen Yılmaz, “İki taraf arasında 1968 yılından bu yana aralıklarla yapılan tüm müzakere süreçlerinde, Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm için ortaya samimi-yapıcı bir irade koyan, iyi niyetle yaklaşan taraf daima Kıbrıs Türk tarafı olmuştur. Peki ya Rumlar? Yapılan tüm müzakerelerde uzlaşmaz bir tavır sergiledikleri tarihin kanıtlarına geçmiş bir gerçektir. Buna rağmen halen federasyon istediklerini, çözüm istediklerini dillendiriyorlar. 1963 yılında ortaklık devletini silah zoruyla yıkan, 2004 yılında Annan Planı’nı reddeden, 2017 yılında Crans-Montana’da masadan kaçan onlar değil miydi? Rumların samimi olmadığı açıktır. Kıbrıs Türkü, anavatan ve garantör Türkiye’nin gerçekleri çok iyi kavradığını her halükarda bilmelidir. Çok şükür ki hakikati gören gözlere kurulan tuzakları fark eden devlet aklına ve geleceğimize ışık tutan tarih şuuruna sahibiz. Rum Kesimi, Ada’nın ortak sahibi olan Kıbrıs Türkleri ile siyasi gücü ve refahı, siyasi eşitlik temelinde asla paylaşmak istemediler, istemiyorlar. Kıbrıs Türklerini ‘azınlık’ olarak görüp, sözde devletlerine yama yapmaya çalışıyorlar” açıklamasını yaptı.

    “İki tarafın da iradesini yansıtmayan hiçbir önerinin bizi çözüme götürmeyeceği apaçık ortadadır”
    Yılmaz, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
    “Kıbrıs Türkü’nün denenmiş ve başarısızlığı kanıtlanmış, tükenmiş federasyon modelini hedefleyen eski sürüm BM parametreleri ile kaybedecek vakti yoktur. Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonuna tüm kuvvetimizle biz de inanıyoruz ve gücümüzle destekliyoruz. Federal bir çözüm modeli artık söz konusu değildir. Ada’nın gerçeklerini ve iki tarafın da iradesini yansıtmayan hiçbir önerinin bizi çözüme götürmeyeceği apaçık ortadadır. Gerçeği duymak istemeyenler olsa da, Ada’da iki ayrı halk ve 41 yıllık KKTC devlet gerçeği vardır. 41 yıl önce bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulmuş olması, bu gerçeği gözler önüne sermektedir. Uluslararası toplum da bunu artık kabul etmelidir. Rumlar, Annan Planı’nı reddetmelerine rağmen, Topluluğun ilkelerini çiğneme pahasına Avrupa Birliği’ne üye olarak kabul edildiler ve bu durum onların rahat bir konfor alanında yaşamalarını sağladı. Buna karşılık, Kıbrıs Türkleri haksız, hukuksuz ve insanlık dışı izolasyonlara maruz bırakıldılar. Bu şartlar altında Kıbrıs Türklerinin, kendi hakları olan egemen eşitliklerinin ve uluslararası alanda eşit statüye sahip olduklarının tanınmasını istemeleri son derece doğaldır, en tabii haklarıdır.”

    “Kıbrıs Türkü elde ettiği kazanımlardan asla geriye gitmeyecektir”
    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM 79. Genel Kuruluna hitaplarında uluslararası toplumun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıması, diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmasına ilişkin ifadelerini bir kez daha hatırlatan Cevdet Başkanı Yılmaz, “Ada’daki gerçekler temelinde, herkesin istikrarına ve refahına hizmet edecek bir çözüm ancak böyle mümkün olabilecektir. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Azerbaycan’da gerçekleşen Şuşa Zirvesi’nin ardından Bişkek’te Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’ne onur konuğu olarak davet edilmesi, bu desteğin somut bir yansımasıdır ve Kıbrıs Türkü’nün haklı davasına verilen güçlü bir mesajdır. Kıbrıs Türkü’nün her türlü zorluğa rağmen, büyük fedakârlıklarla kurduğu ve çatısı altında güvenle yaşadığı devletinden vazgeçmesini hiç kimse beklemesin. Kıbrıs Türkü elde ettiği kazanımlardan asla geriye gitmeyecektir. Anavatan ve garantör Türkiye, Kıbrıs Türkü’nün ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her zaman yanındadır, yanında olacaktır. Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarının korunması için var gücüyle çalışmaya devam edecektir. Ayrıca, Doğu Akdeniz’in tüm bölge halkları için barış denizi olması yönünde çalışıyoruz. İnanıyoruz ki bölgesel barış tüm halkların huzurunu ve refahını artıracaktır. Bölgeye yönelik dış güçlerin emperyalist tasarımları ve müdahale çabaları hiç kimseye fayda getirmeyecektir” dedi.

    “Gazze’de tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan katliamlara karşı duruşumuzu sürdürüyoruz”
    Konuşmasında Filistin meselesine de değinen Cevdet Yılmaz, “Filistin davasına olan desteğimiz de kesintisiz devam ediyor. Adaletin ve uluslararası hukukun gereği olarak, Filistin halkının özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine omuz vermeyi, Gazze’de tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan katliamlara karşı duruşumuzu sürdürüyoruz. Doğu Akdeniz’de barış ve istikrar arayışımız, Filistin’de de hak ve adaletin tesis edilmesiyle güçlenecektir. Uluslararası hukukun, kanun ve kuralların içinin boşatılması hiç kimseye huzur getirmeyecektir. Mazlumun yanında durmak, insanlık onurunun bir gereğidir. Birliğimizi ve gücümüzü artırarak, başkalarından yardım beklemeden, iç cephemizi tahkim ederek özgüven içinde geleceğimizi inşa edeceğiz. Kıbrıs’ta gösterdiğimiz dayanışmanın bir benzerini, mazlum Filistin halkıyla olan kardeşlik bağımızda da kararlılıkla sürdüreceğiz. Ateşkesi, insanı yardımlar, iki devletli siyasi çözümü tüm imkânlarımız ile savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Yılmaz konuşmasını şu şekilde tamamladı:
    “Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin kendi vatanlarında hak ettiği refah içinde yaşaması, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturulması öncelikli hedefimiz olmaya devam ediyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz bir şekilde ifade ettiği üzere, askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadi zaferlerle taçlandırılmadıkları sürece eksik kalmaya mahkûmdurlar. Kıbrıs Türkünü haksız izolasyonlar ile yıldırmaya çalışsalar da, bizler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin inşası ve ihyası için elbirliğiyle çalışıyoruz. 2024 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması, ekonomik kalkınma ve sosyal refah yönünde bu çabalarımızın en somut göstergesidir. Tarımsal sulamadan enerji arzı güvenliğine, ulaşımdan eğitime, sosyal konutlardan e-Devlet çalışmalarına kadar Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin yaşam standartlarını yükseltecek birçok projeyi hayata geçirdik. Bunları geliştirmeye ve üstüne yenilerini eklemeyi sürdürüyoruz. Dün, Türkiye tarafından inşa edilen ve donatılan 24 Aralık 1963 Girne Asker Hastanesi’nin resmi açılışını gerçekleştirerek askerlerimizin, vatandaşlarımızın ve KKTC vatandaşlarının kullanımına sunduk. Cumhuriyete ulaşma yolunda çekilen acıların önemli bir sembolü olan 24 Aralık 1963 tarihini bu hastane ile ölümsüzleştirmiş olduk. Kıbrıs Türkü birlik ve beraberliğini sürdürdüğü müddetçe, Anavatanın da desteğiyle, her geçen yıl daha da ileri gidecektir. Tüm çabamız Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin yaşam standartlarını yükseltmek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin istikbalini ve refahını ilelebet güvence altına almak içindir. Türkiye Cumhuriyetinin ilk yüzyılında olduğu gibi, Türkiye Yüzyılı Vizyonu ile cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da Türkiye Cumhuriyeti yanınızdadır, her zaman yanınızda olacaktır. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda Kıbrıs Türklerinin yüzyılı olacaktır.”

  • KKTC’nin 41’inci kuruluş yıl dönümü Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda coşkuyla kutlandı

    KKTC’nin 41’inci kuruluş yıl dönümü Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda coşkuyla kutlandı

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 41’inci kuruluş yıl dönümü ülke genelinde çeşitli tören ve etkinliklerle kutlandı. Başkent Lefkoşa’daki Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen tören, İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın tören birliklerini denetlemesi ve halkın bayramlarını kutlamasıyla başladı. Halk dansları gösterisi ile Milli Savunma Bakanlığı Mehteran Birliği konserinin ardından tören resmigeçit ile sona erdi.
    Törene Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, TBMM Başkan Vekili Celal Adan, KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, KTBK Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, GKK Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, ana muhalefet partisi CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bakanlar, bazı milletvekilleri, askeri erkan, kurum, kuruluş, dernek temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Törende, bazı siyasi parti temsilcileri, Türkiye ve Azerbaycan’dan gelen heyetler de yer aldı.

  • ABD’de sigorta ödemesi için ayı kılığına girip araçlara zarar veren 4 kişi yakalandı

    ABD’de sigorta ödemesi için ayı kılığına girip araçlara zarar veren 4 kişi yakalandı

    ABD’nin California eyaletinde araç sahiplerinin ayı kılığına girerek araçlarına zarar verip sigorta dolandırıcılığı yaptığı ortaya çıktı. California Sigorta Kurumu tarafından yapılan açıklamada, 28 Ocak’ta bir ayının 2010 model Rolls Royce marka aracın içine girerek hasara yol açtığına ilişkin başvuru yapıldığı belirtildi. Araç sahibinin olay anına ait güvenlik kamerası görüntülerini sigorta şirketine verdiği ve konuyla ilgili inceleme başlatıldığı ifade edildi. Ancak görüntülerin incelenmesinin ardından araca bir ayının değil kostüm giyen bir kişinin girdiği tespit edildi.
    Olayla ilgili başlatılan soruşturmada, aynı tarihte ve aynı yerde 2 farklı araç için başka sigorta şirketlerine benzer olaylarla ilgili başvuru yapıldığı ortaya çıktı. Şüphelilerden birinin evinde yapılan aramada ayı kostümü bulunmasının ardından olayla bağlantılı Los Angeles’ta yaşayan 26-39 yaşları arasındaki 4 kişi gözaltına alındı.
    California Sigorta Kurumu, dolandırıcıların sigorta şirketlerinden 141 bin 839 dolar ödeme aldığını açıkladı.

  • Sırbistan, Macaristan’ın Paks Nükleer Santrali’nin yüzde 10’unu satın almak istiyor

    Sırbistan, Macaristan’ın Paks Nükleer Santrali’nin yüzde 10’unu satın almak istiyor

    Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile görüşmenin ardından basına açıklamalarda bulundu. Vucic, Sırbistan’ın başkenti Belgrad ile Macaristan’ın başkenti Budapeşte arasında inşa edilen hızlı tren hattının 2026 yılı mart ayına kadar tamamlanacağını ve bu hatta seyahatin 2 saat 45 dakika süreceğini duyurdu.
    Orban ile enerji güvenliği, petrol boru hatları ve yeni projeler hakkında da konuştuklarını açıklayan Vucic, Orban’a Macaristan’ın orta bölgesindeki Paks Nükleer Santrali’nin yüzde 10’unu satın alma teklifi sunduğunu da duyurdu. Vucic, “Paks Nükleer Santrali’nin yüzde 5 ila 10 arasında mülkiyetini satın almak için ödeme yapmaya hazırız. Henüz cevap alamadık ve talebi değerlendireceklerini söylediler” dedi.
    Vucic, “Avrupa’nın tamamında elektrik enerjisi tedarikinde büyük sorunlar bekliyorum. Bu nedenle mümkün olabildiğince fazla gaz santrali inşa etmek istiyoruz. Bu çerçevede Bakü’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştük. Belki Macarlar da bu adımlara dahil olacak” ifadelerini kullandı.

    Macaristan ve Sırbistan, 6 işbirliği anlaşması imzaladı
    Sırbistan ve Macaristan hükümetleri, bugün Budapeşte’de gerçekleştirilen Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısının ardından 6 işbirliği anlaşması imzaladı. Sırbistan ve Macaristan arasındaki ortak siyasi deklarasyona, Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic ile Macaristan Başbakanı Orban imza attı.
    Politika, ekonomi, hukuk, bilim, teknolojik gelişme, inovasyon ve kültür gibi alanlarda işbirliği öngören anlaşmalar arasında Sırbistan Dışişleri Bakanlığı ile Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanlığı işbirliği ve Avrupa’ya entegrasyon alanında Macar uzmanların çalışma planının uzatılmasına ilişkin bir belge de yer aldı.

    “Sırbistan, her zaman Macaristan’ın müttefiki olacak”
    Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı ve imza töreninin ardından Macar lider ile ortak basın toplantısı gerçekleştiren Vucic, Sırbistan’ın her zaman Macaristan’ın müttefiki olacağını ve Macaristan’ın da her zaman Sırbistan’ın müttefiki olacağını bildiğini söyledi.
    Sırplar ve Macarlar arasındaki ilişkilerin büyük değişiklik gösterdiğini ifade eden Vucic, “Bugün Macaristan başka bir takıma karşı oynadığında, Sırplar toplu halde Macaristan’ı destekliyor. Orban, alınmasın ama, Sırbistan’da belki Macaristan ile aynı düzeyde, belki de daha fazla popüler durumda” dedi.
    Orban ile enerji alanında görüştüklerini söyleyen Vucic, “Macar devleti tarafından bize tahsis edilen depolardaki gaz kapasitemizi artıracağız. Halihazırda 160 milyon metreküp rezervimiz var ve bunu bu kış için muhafaza ediyoruz. Fakat 2025 ve 2026 yıllları için bu depoları doldurmamız gerekiyor ki sadece gaz ihtiyacı değil, aynı zamanda elektrik enerjimiz de güvence altında olsun” ifadelerini kullandı. Sırp lider, Sırbistan’daki doğalgaz enerji santrallerinin sayısını artıracakları haberini verdi.

    “Zengin ve önemli ülkeler olmak istiyoruz”
    Basın toplantısında Orban ise Sırbistan’ın güçlenmesinin Macaristan’a da güç katacağını söyledi. Orban, “20. asrın bize biçtiği geleceğe razı olmayı kabul edemeyiz. Zengin ve önemli ülkeler olmak istiyor ve aynı hırslara sahip bir komşumuz olmasından memnuniyet duyuyoruz. Eğer iyi bir komşunuz varsa, sizin sahip olduğunuz mülkün değeri de artar. Başarılı bir Sırbistan, Macaristan’ı da güçlendirir ve bizim değerimizi artırır. Bu yüzden, Sırpların bizim gibi durumundan memnun ve zengin olması bizim menfaatimizedir” dedi.
    ABD’deki başkanlık seçimlerinin yeni bir realite oluşturduğunu vurgulayan Orban, “Avrupa’da yeni bir durum ortaya çıkıyor. Şimdiye kadar baskı altında tutulan güçlerin başarılı olacakları görülüyor. Bunlar, başarıya ulaşmak isteyen egemen halklar. Avrupa’da herkesin politikasını bu yeni realiteye uyumlu hale getirmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. Orban, Macar-Sırp ilişkilerinin derinleşmesinin de bu yeni realiteye bir cevap olduğunu aktardı.

    “Avrupa, Sırbistan’a ihtiyacı olduğunu anlamalı”
    Sırbistan’ın AB üyelik sürecini hızlandırmak üzere bu ülkeye destek olduklarını vurgulayan Orban, “Sırbistan’ın Avrupa’ya ihtiyacı yok ve Avrupa’nın Sırbistan’a ihtiyacı olduğunu anlaması gerekiyor. Avrupa’nın büyüme ve dinamizmle ilgili sorumları var ve dinamizme yeni üyeler sayesinde ulaşabiliriz. Sırbistan, bunun için en iyi aday. Eğer biri, Sırbistan’ın ekonomiye neler sunabileceğini görmek istiyorsa, kendisine üç aylık aralıklarla Belgrad’ı ziyaret etmesini tavsiye ederim. O zaman bunu bizzat görecektir” dedi.

  • Trump, Sağlık Bakanlığına aşı karşıtı Kennedy’yi aday göstereceğini açıkladı

    Trump, Sağlık Bakanlığına aşı karşıtı Kennedy’yi aday göstereceğini açıkladı

    ABD Başkanı seçilen Donald Trump, kabinesinde görev alacak önemli bir ismi daha kamuoyuna duyurdu. Trump, aşı karşıtı olarak bilinen Robert F. Kennedy Jr’ı Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı’na aday göstereceğini açıkladı. “Halk sağlığı konusunda Amerikalılar çok uzun bir süredir aldatma, yanlış bilgilendirme ve dezenformasyon yapan endüstriyel gıda kompleksleri ve ilaç şirketleri tarafından eziliyor” diyen Trump, “Tüm Amerikalıların güvenliği ve sağlığı, herhangi bir yönetimin en önemli önceliğidir. HSS herkesin bu ülkedeki ezici sağlık krizine katkıda bulunan zararlı kimyasallardan, kirleticilerden, böcek ilaçlarından ve gıda katkı maddelerinden korunmasında büyük bir rol oynayacak” ifadelerini kullandı. Trump, Kennedy’nin “kronik hastalık salgınını sona erdirmek” ve “Amerika’yı yeniden büyük ve sağlıklı yapmak” için HSS’ye bağlı kurumları bilimsel araştırma geleneklerine ve şeffaflık ilkelerine geri döndüreceğini ifade etti.

    Eski ABD Başkanı Kennedy’nin yeğeni
    Eski bir Demokrat ve ABD başkanlığı aday adayı olan Kennedy, Trump’a desteğini açıklayarak “Amerika’yı Yeniden Büyük Yap” (MAGA) sloganını “Amerika’yı Yeniden Sağlıklı Yap” (MAHA) şeklinde kendine uyarlamıştı. Çevre hukukçusu olan Kennedy, aşı karşıtı görüşleriyle biliniyor. Kennedy, eski ABD başsavcısı ve senatör Robert F. Kennedy’nin oğlu ve eski ABD başkanı John F. Kennedy ile senatör Ted Kennedy’nin yeğeni.

  • “En kısa sürede seri üretime geçin”

    “En kısa sürede seri üretime geçin”

    Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, İnsansız Hava Teknolojileri Kompleksi’ni (UATC) ziyaret ederek farklı tiplerdeki intihar dronlarının üretim süreçleri hakkında yetkililerden bilgi aldı. Resmi Kuzey Kore basınında yer alan haberlere göre üretilen dronların performans testini izleyen Kim, insansız hava araçlarının (İHA) taktik ve teknik özelliklerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Dronları aktif olarak kullanmaya yönelik askeri rekabetin dünyada giderek hızlandığına vurgu yapan Kim, “Dünyadaki askeri otoriteler İHA’ların büyük ve küçük çatışmalarda net başarılar elde ettiğini kabul edeceklerdir” şeklinde konuştu. Dron teknolojilerini geliştirmenin askeri açıdan temel bir gereklilik haline geldiğini ifade eden Kim, yetkililere “mümkün olan en kısa zamanda tam ölçekli seri üretime geçme” talimatı verdi. Kuzey Kore’nin çeşitli tiplerde İHA’lar üretme imkan ve potansiyeline sahip olduğunu kaydeden Kim, bu araçların tehditleri aktif olarak caydırabileceğini hatırlattı. Kim, UATC’nin ulusal savunma yeteneklerinin güçlendirilmesinde kritik bir rol oynadığını da sözlerine ekledi.

    Yapay zeka vurgusu yapmıştı
    Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Ağustos ayında Savunma Bilimleri Akademisi Dron Enstitüsü’nü denetleyerek üretilen yerli İHA’lar hakkında yetkililerden bilgi almıştı. Burada yaptığı konuşmada, “Taktik piyade ve özel operasyon birimlerinde kullanılmak üzere çeşitli tiplerde daha fazla intihar dronunun yanı sıra stratejik keşif ve çok amaçlı saldırı dronları geliştirilmeli ve üretilmeli” diyen Kim, yapay zeka teknolojilerinin dron teknolojilerine entegre edilmesi gerektiğini vurgulamıştı.