Kategori: Dünya

  • Tanzanya’daki sel felaketinde ölü sayısı 155’e yükseldi

    Tanzanya’daki sel felaketinde ölü sayısı 155’e yükseldi

    Tanzanya’da haftalardır süren şiddetli yağışların yol açtığı sel ve heyelanlarda bilanço ağırlaşıyor. Tanzanya Başbakanı Kassim Majaliwa parlamentoda yaptığı konuşmada, El Nino hava olayının etkisini sürdürdüğünü, yoğun sağanak yağışların devam ettiğini ifade etti. Başbakan Majaliwa, sel ve heyelanlarda şu ana kadar 155 kişinin hayatını kaybettiğini, 236 kişinin de yaralandığını belirtti. Yollarda, köprülerde ve demiryollarında hasar meydana geldiğini söyleyen Majaliwa, yağışlardan 200 binden fazla kişinin ve 51 bin evin etkilendiğini bildirdi. Majaliwa alçak bölgelerde yaşayanları daha yüksek yerlere geçme konusunda uyardı, bölge yetkililerine ise evleri sular altında kalanlara gıda ulaştırmaları konusunda çağrıda bulundu.

    Kenya’da can kaybı 45’e yükseldi

    Komşu Kenya’da da yağış etkisini sürdürüyor. Kenya Kızıl Haçı, Mart ayından bu yana sel nedeniyle en az 45 kişinin hayatını kaybettiğini aktardı.
    Başkent Nairobi ve diğer büyük kentlerin büyük bir bölümü sular altında kalırken, binlerce kişi evlerini terk etti. Ülke genelinde devam eden sel nedeniyle can kaybının artmasının beklendiği ifade edildi. Önümüzdeki günlerde daha şiddetli yağışların beklendiği konusunda uyarıda bulunuldu.

    Uganda’da 2 ölü

    Diğer bir Doğu Afrika ülkesi Uganda’da ise fırtınanın yol açtığı şiddetli yağış nedeniyle 2 kişi öldü. Yüzlerce kişi sel nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldı.

  • “Çin-ABD ilişkisindeki olumsuz etkenler giderek artıyor”

    “Çin-ABD ilişkisindeki olumsuz etkenler giderek artıyor”

    ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Çin ziyaretini sürdürüyor. Bakan Blinken, başkent Pekin’deki Diaoyutai Devlet Konukevi’nde Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile bir araya geldi. İkili, görüşmenin başında Çin-ABD ilişkilerine dair açıklamalarda bulundu. Çin Dışişleri Bakanı Wang, “Genel olarak Çin-ABD ilişkileri istikrar kazanmaya başlıyor. Her iki tarafta da diyaloğu, iş birliğini ve ilişkinin olumlu yönlerini artırdık. Bu, iki halkımız ve uluslararası toplum tarafından memnuniyetle karşılanmaktadır. Ancak aynı zamanda ilişkideki olumsuz etkenler giderek artıyor ve gelişiyor, ilişki her türlü aksaklıkla karşı karşıya. Çin’in meşru kalkınma hakları, makul olmayan bir şekilde baskı altına alındı ve temel çıkarlarımız zorluklarla karşı karşıya” ifadelerini kullandı.

    Wang Yi, “Çin ve ABD istikrarla ilerlemek için doğru yönde mi yol almalı yoksa aşağı doğru bir sarmala mı dönmeli? Bu, iki ülkemizin önündeki önemli bir sorudur, samimiyetimizi sınamaktadır. Taraflar küresel sorunlara karşı uluslararası iş birliğine öncülük edip herkes için kazan-kazan mı sağlamalı yoksa rekabete ve çatışmaya mı girmeli, hatta çatışmaya mı sürüklenmeli? Uluslararası toplum cevabımızı bekliyor” şeklinde konuştu.

    “ABD’yi Çin’in kırmızı çizgilerine basmamaya çağırdık”

    Wang Yi, “Çin’in tavrı tutarlı. Her zaman insana, dünyaya ve geleceğe karşı sorumluluk duygusuyla hareket ettik. Çin’in konumu hep tutarlıydı. (Çin) Devlet Başkanı Xi Jinping’in ortaya koyduğu karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama ve kazançlı iş birliği ilkelerini izliyoruz. İstikrarlı, sağlıklı ve sürdürülebilir bir Çin-ABD ilişkisine bağlıyız. Çin’in endişeleri de tutarlı. Her zaman birbirimizin temel çıkarlarına saygı gösterilmesi çağrısında bulunduk ve ABD’yi Çin’in iç işlerine müdahale etmemeye, Çin’in kalkınmasını engellememeye, Çin’in egemenlik, güvenlik ve kalkınma çıkarları konusunda Çin’in kırmızı çizgilerine basmamaya çağırdık. Bu seferki ziyaretiniz, başkanlarımızın iletişimin sürdürülmesi, farklılıkların yönetilmesi, iş birliğinin ilerletilmesi ve uluslararası ilişkilerde koordinasyonun güçlendirilmesi konularındaki ortak anlayışlarının hayata geçirilmesine yönelik çabaların bir parçası. Bugün sizinle derinlemesine bir görüş alışverişinde bulunmayı sabırsızlıkla bekliyorum” dedi.

    “Yüz yüze diplomasinin yerini hiçbir şey tutamaz”

    Blinken ise konuşmasında, “Dün Şanghay’a güzel bir ziyaret gerçekleştirdik. Parti Sekreteri Chen’le, birlikte çalışan ve öğrenen Çinli ve ABD’li öğrencilerle ve Çin’de çok aktif olan iş dünyamızla güzel, samimi sohbetler gerçekleştirdik. Başkan (Joe Biden) benden iki başkanımızın geçtiğimiz yılın sonunda San Francisco’da mutabık kaldığı narkotikle mücadele konusunda iş birliğinin yeniden başlatılması, ordulararası görüşmelerin yeniden başlatılması, yapay zekanın geleceğine, risklerine ve güvenlik sorunlarına birlikte bakmak ve haklarımız arasındaki bağın güçlendirilmesi, aynı zamanda eleştirel bir şekilde farklılıklarımızın sorumlu bir şekilde yönetilmesi konularında ilerleme sağlamak için buraya gelmemi istedi. Başkanlarımızın belirlediği gündemde ilerlemek aktif diplomasi gerektirir ve bizce ilerleme sağlamak için yüz yüze diplomasinin yerini hiçbir şey tutamaz. Ancak aynı zamanda en azından yanlış anlamaları önlemek için farklılıklarımızın olduğu alanlar hakkında mümkün olduğunca net olmamızı sağlamak için. Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin dünya çapında yol açtığı etki göz önüne alındığında bu sadece kendi halklarımız için değil, dünyanın her yerindeki insanlar için de sahip olduğumuz ortak bir sorumluluktur” ifadelerini kullandı.
    Blinken, “Görüşmelerimizde farklılıklarımızın olduğu alanlar ve ABD’nin nerede durduğu konusunda çok açık olmayı sabırsızlıkla bekliyorum ve sizin de Çin adına aynısını yapacağınızdan hiç şüphem yok. Ancak bunu yapmamızın önemli olduğunun bir kez daha altını çiziyorum. Bence ilişkiyi sorumlu bir şekilde yönettiğimizi göstermek önemli. Umarım başkanlarımızın iş birliği yapmamız konusunda mutabakata vardığı konularda ilerleme kaydedebilir, aynı zamanda farklılıklarımızı, niyetimizi netleştirebilir ve birbirimize nerede durduğumuzu net bir şekilde anlatabiliriz” ifadelerini kullandı.

    Blinken’in akşam saatlerinde Washington’a dönmeden önce Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile de görüşmesi bekleniyor.

    “Derinlemesine ve kapsamlı bir görüşme yaptık”

    Bakan Blinken, Çinli mevkidaşı Wang Yi ile gerçekleştirdiği görüşmeye dair sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. Blinken, “Bugün Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Wang Yi ile derinlemesine ve kapsamlı bir görüşme yaptım. Rekabeti sorumlu bir şekilde yönetme çabamızın bir parçası olarak, her iki halkımıza da fayda sağlamak için ilerleme kaydedebileceğimiz (narkotikle mücadele gibi) ortak ilgi alanlarına ek olarak farklılıklarımızı da tartıştık” ifadelerini kullandı.

  • Haiti Başbakanı Henry istifa etti

    Haiti Başbakanı Henry istifa etti

    Karayip’teki ada ülkesi Haiti’de çetelerin yol açtığı şiddet olayları ve hükümet karşıtı eylemleri ülkeyi kaosa sürüklemişti. Ülkede sokakların karışmasının ardından istifası istenen ve Mart ayında geçiş konseyinin kurulmasından hemen sonra istifa edeceğini duyuran Başbakan Ariel Henry görevini bıraktı. Henry, Geçiş Konseyi’nin yemin etmesinin ardından istifa etti.

    Eski Maliye Bakanı Başbakan oldu

    Geçiş Konseyi’nin yemin töreni şiddet olayları nedeniyle Ulusal Saray yerine Başbakanlık ofisinde gerçekleştirildi. Dokuz üyesi bulunan Geçiş Konseyi’nin 7 üyesinin oy kullanma yetkisi bulunuyor. Henry döneminde Maliye Bakanı olan Michel Patrick Boisvert, Geçiş Konseyi’nin geçici Başbakanı olarak görev alacak. Boisvert, yemin töreninin ardından yaptığı konuşmada ülkenin, nüfusa ve altyapıya zarar veren siyasi krize çözüm arayışında bir “dönüm noktasında” olduğunu ifade etti. Ülkede düzeni ve demokratik yönetimi yeniden tesis etmeye çalışacak olan Geçiş Konseyi’nin göreve başlamasıyla yeni bir kabine, ulusal güvenlik konseyi oluşturacak ve seçim komisyonu atayacak. Geçiş Konseyi’nin görev süresi ise 7 Şubat 2026’da sona erecek.
    Çeteler ülkede çıkan şiddet olaylarının ardından başkent Port-au-Prince’ın büyük bir kısmını kontrolünü elinde tutuyor.

    Beyaz Saray’dan açıklama

    Geçiş Konseyi’nin yemin etmesinin ardından Beyaz Saray’dan açıklama geldi. Açıklamada, yemin töreni “özgür ve adil seçimlere doğru atılmış kritik bir adım” olarak nitelendirildi.

    Ne olmuştu?

    Başbakan Ariel Henry, Haiti Devlet Başkanı Jovenel Moise’un 7 Temmuz 2021’de öldürülmesinin ardından 21 Temmuz 2021’de resmen başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Aralık 2022’de imzalanan anlaşmaya göre Henry’nin seçime gitmesi ve geçtiğimiz 7 Şubat’ta iktidarı yeni seçilen yetkililere devretmesi gerekiyordu. Ülke genelinde binlerce kişi, Henry’nin yapılan anlaşma uyarınca istifa etmesini talep ediyordu. Bir süre sonra olaylar durulsa da Henry’nin 29 Şubat’ta çok uluslu bir güvenlik gücünün ülkeye gönderilmesini görüşmek üzere Kenya’nın başkenti Nairobi’ye gitmesiyle sokaklar yeniden karışmıştı. Henry’nin istifasını isteyen çetelerin iki cezaevine yönelik düzenlediği baskınlarda en az 4 bin mahkum firar etmişti. Artan şiddet olayları nedeniyle 3 Mart Pazar günü 72 saat süreyle olağanüstü hal (OHAL) ve sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti. Olayların devam etmesi nedeniyle başkent Port-au-Prince’de olağanüstü hal 3 Nisan’a kadar uzatılmıştı.

    Birleşmiş Milletler tarafından geçtiğimiz ay yayınlanan raporda, Haiti’deki durum “dehşet verici” olarak tanımlanmıştı. Raporda, 2024 yılının ilk 3 ayında en az bin 500 kişinin öldürüldüğü 800 kişinin de yaralandığı kaydedilmişti.

  • 160 pilot balina kıyıya vurdu

    160 pilot balina kıyıya vurdu

    Avustralya’nın Batı Avustralya eyaletinin başkenti Perth’in 285 kilometre güneyindeki Dunsborough sahilinde yaklaşık 160 pilot balina karaya vurdu. South West Parklar ve Yaban Hayatı Servisi (PWS), kıyıya vuran balinalardan 28’inin öldüğünü açıkladı. Kurtarma çalışmalarının devam ettiğini kaydeden yetkililer, bilim adamlarının balinaların toplu halde kıyıya vurmasının nedenlerini araştırdığını bildirdi.
    Avustralya Biyoçeşitlilik, Koruma ve Cazibe Merkezleri Departmanı (DBCA), konuya ilişkin açıklamasında balinaların kıyıda 500 metrelik alana yayılan 4 sürüden oluştuğunu açıkladı. Açıklamada 1.5 kilometre açıklıkta 20 balinanın bulunduğu bir sürünün tespit edildiği aktarılarak, “Ekibimiz olaya güvenli bir şekilde müdahale etmek, gönüllüleri ve personeli güvende tutmak ve aynı zamanda balinaları koruyarak hareket etmek için her türlü çabayı gösteriyor” denildi.
    Bölge Vahşi Yaşam Sorumlusu Pia Courtis, balinaların dün sabahın erken saatlerinde kıyıya vurmuş olabileceğini ifade ederek, “Pilot balinaların kıyıya vurması genellikle iyi sonuçlanmaz. Sonunda çok sayıda hayvanımız ölüyor” dedi.

    Nedeni bilinmiyor

    Pilot balinaların neden kıyıya vurduğu bilinmiyor. Ancak bilim adamları, hafif eğilimli, kumlu sahil nedeniyle ya da balinaların lider balinayı takip ederek kıyıya vurmuş olabileceği üzerinde duruyor.

  • ABD’de Gazze’ye destek protestoları yayılıyor

    ABD’de Gazze’ye destek protestoları yayılıyor

    ABD’de Gazze’ye destek protestoları birçok üniversiteye sıçradı. Georgia eyaletindeki Atlanta kentinde bulunan Emory Üniversitesi’ndeki öğrenciler, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına tepki göstererek, kalıcı ateşkes çağrısında bulundu.

    Okulun bahçesine çadır kuran öğrencilere, polis müdahale etti. Polis, öğrencileri dağıtmak için biber gazı ve elektroşok silahı kullanırken, bazı öğrencileri gözaltına aldı. Protestoda kaç öğrencinin gözaltına alındığı henüz bilinmezken, polisin Ekonomi Profesörü Caroline Fohlin ve Felsefe Bölümü Başkanı Noelle McAfee’ni gözaltına aldığı aktarıldı.

    Üniversitelerdeki protestolarda 400’den fazla gözaltı

    ABD’de 18 Nisan’dan bu yana aralarında Güney California Üniversitesi, New York Üniversitesi (NYU), Yale Üniversitesi, California Üniversitesi, Minnesota Üniversitesi, Georgetown Üniversitesi, George Washington Üniversitesi ve Columbia Üniversitesi’nin de bulunduğu birçok üniversitede düzenlenen Gazze’ye destek protestolarında 400’den fazla öğrenci gözaltına alındı. Yaklaşık 100 öğrencinin ise dün gece Harvard Üniversitesinde çadır kurduğu bildirildi.

  • Çin, Almanya Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığına çağırdı

    Çin, Almanya Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığına çağırdı

    Almanya’da Çin adına casusluk şüphesiyle yapılan tutuklamaların ardından Çin’den Almanya’ya karşılık geldi. Almanya’nın Çin Büyükelçisinin Çin Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı.

    Almanya Dışişleri Bakanlığı, Çin’in Almanya Büyükelçisinin ise hafta başında Alman hükümetinin “Çin’in casusluk faaliyetlerine ilişkin devam eden soruşturmalarla ilgili net tutumu” hakkında bilgilendirilmek üzere bakanlığa çağrıldığını belirtti.

    Almanya’da, son bir haftada aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinden Avrupa Parlamentosu (AP) üyesinin yardımcısı, AP’deki tartışmalarla ilgili bilgileri Çin’e aktardığı ve Çin muhalefeti hakkında casusluk yaptığı şüphesiyle, hassas teknolojilerin askeri amaçlarla kullanılmak üzere Çin’e aktarılmasıyla ilgili ayrı bir davada ise 3 kişi tutuklamıştı.

  • “Avrupa’mız ölümlüdür ve ölebilir”

    “Avrupa’mız ölümlüdür ve ölebilir”

    Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron başkent Paris’teki Sorbonne Üniversitesi’nde Avrupa’nın dış politikasına ilişkin konuşma yaptı. Avrupa’nın değişen dünyanın zorluklarına karşı savunmasını artırması gerektiğini belirten Macron, Avrupa’nın Rusya gibi küresel tehditler karşısında yeterince silahlanmadığını ifade etti. Avrupa’yı “güvenilir” bir savunma stratejisi oluşturmaya çağıran Macron, “Avrupa’mız ölümlüdür ve ölebilir. Bu yalnızca bizim seçimlerimize bağlı olarak değişebilir” dedi. Avrupa’nın savunma ve ekonomi alanlarında bağımsız olması gerektiğine dikkat çeken Macron, “Kendi savunma sanayimizi geliştirme sorumluluğunu üstlenmezsek egemenliğimizi, özerkliğimizi nasıl inşa edebiliriz?” ifadesini kullandı.

    “Avrupa ABD’nin tebaası olmadığını göstermeli”

    Avrupa’ya daha fazla ve daha hızlı üretmesi çağrısında bulunan Macron, Avrupa’nın hiçbir zaman ABD’nin “tebaası” olmadığını göstermesi gerektiğini söyledi. “Savunma sanayisi olmadan savunma olmaz. Onlarca yıldır yeterli yatırım yapmadık” diyen Macron, Avrupalılara yerli firmalardan askeri teçhizat satın almayı tercih etmeleri çağrısında bulundu.
    Macron, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra sınır tanımayan bir biçimde hareket ettiğini ifade ederek, Moskova’nın “sınırlarının” nerede olduğunun artık belli olmadığını söyledi. Rusya’nın ve Çin’in küresel ticaret kurallarına uygun davranmadığını vurgulayan Macron, Avrupa Birliği’ne ticaret politikasını gözden geçirmeleri çağrısında bulundu.

  • Hindistan’da otel yangını

    Hindistan’da otel yangını

    Hindistan’ın Bihar eyaletinde yer alan Patna kentindeki Pal Otel’de yangın çıktı. Sabah saatlerinde çıkan yangın kısa sürede büyürken, yangında 6 kişi hayatını kaybetti, 20 kişi de yaralandı. Yetkililer, oteldeki 45 kişinin ise güvenli şekilde tahliye edildiğini ifade ederek, yaralılardan bazılarının durumunun ağır olduğunu açıkladı.
    Görgü tanıkları, yangının mutfakta başladığını ve kısa sürede binayı sardığını belirterek, otel müşterilerinin yangın sırasında kahvaltı yaptığını aktardı. İtfaiye ekipleri, yangını söndürürken, otel binası kullanılamaz hale geldi.

  • Macron: “Avrupa’mız ölümlüdür ve ölebilir”

    Macron: “Avrupa’mız ölümlüdür ve ölebilir”

    Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron başkent Paris’teki Sorbonne Üniversitesi’nde Avrupa’nın dış politikasına ilişkin konuşma yaptı. Avrupa’nın değişen dünyanın zorluklarına karşı savunmasını artırması gerektiğini belirten Macron, Avrupa’nın Rusya gibi küresel tehditler karşısında yeterince silahlanmadığını ifade etti.

    Avrupa’yı “güvenilir” bir savunma stratejisi oluşturmaya çağıran Macron, “Avrupa’mız ölümlüdür ve ölebilir. Bu yalnızca bizim seçimlerimize bağlı olarak değişebilir” dedi. Avrupa’nın savunma ve ekonomi alanlarında bağımsız olması gerektiğine dikkat çeken Macron, “Kendi savunma sanayimizi geliştirme sorumluluğunu üstlenmezsek egemenliğimizi, özerkliğimizi nasıl inşa edebiliriz?” ifadesini kullandı.

    “Avrupa ABD’nin tebaası olmadığını göstermeli”
    Avrupa’ya daha fazla ve daha hızlı üretmesi çağrısında bulunan Macron, Avrupa’nın hiçbir zaman ABD’nin “tebaası” olmadığını göstermesi gerektiğini söyledi. “Savunma sanayisi olmadan savunma olmaz. Onlarca yıldır yeterli yatırım yapmadık” diyen Macron, Avrupalılara yerli firmalardan askeri teçhizat satın almayı tercih etmeleri çağrısında bulundu.
    Macron, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra sınır tanımayan bir biçimde hareket ettiğini ifade ederek, Moskova’nın “sınırlarının” nerede olduğunun artık belli olmadığını söyledi. Rusya’nın ve Çin’in küresel ticaret kurallarına uygun davranmadığını vurgulayan Macron, Avrupa Birliği’ne ticaret politikasını gözden geçirmeleri çağrısında bulundu.

  • Gazze’de can kaybı 34bin 305

    Gazze’de can kaybı 34bin 305

    İsrail’in 202 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi’nde hayatını kaybedenlerin sayısı 34 bin 305’e, yaralıların sayısı ise 77 bin 293’e yükseldi. İsrail güçleri Gazze Şeridi’ni 7 Ekim’den bu yana aralıksız vuruyor. Bölgede 202 gündür devam eden kuşatma ve bombardıman nedeniyle can kaybı günden güne artarken, yaşam mücadelesi veren Filistinliler açlık tehlikesiyle karşı karşıya bırakılıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafında yapılan açıklamada, son 24 saatte İsrail ordusunun sivillere yönelik düzenlediği 5 saldırıda 43 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 64 Filistinlinin ise yaralandığı aktarıldı.

    Saldırıların başladığı tarihten bu yana ortaya çıkan bilançonun da yer aldığı açıklamada, 6 ayı aşkın süredir devam eden saldırılarda yaşamını yitiren sivillerin sayısının 34 bin 305’e, yaralıların sayısının ise 77 bin 293’e yükseldiği belirtildi.

    “Gazze Şeridi’nde 2 yaşın altındaki çocukların yüzde 30’u ciddi seviyede yetersiz besleniyor”

    Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı Cenevre Ofisi Direktörü Gian Carlo Cirri, Gazze Şeridi’nde kıtlık durumuna her geçen gün daha da yaklaşıldığını belirterek, “Çocuklar arasında yetersiz beslenme yaygınlaşıyor” dedi. Bölgede 2 yaşın altındaki çocukların yüzde 30’unun ciddi şekilde yetersiz beslendiğini belirten Cirri, “Gazze Şeridi’nin kuzeyinde nüfusun yüzde 70’i felaket boyutlarında açlıkla karşı karşıya. İnsanlar en temel gıda ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Hayvan yemi yemek, dilenmek, yiyecek almak için eşyalarını satmak gibi tüm başa çıkma stratejilerini tüketmiş durumdalar. Çoğu yoksul ve açıkça görülüyor ki bazıları açlıktan ölüyor” ifadelerini kullandı.